Yavuz Hakan Tok's Blog, page 27

June 18, 2019

Günün Şarkısı 18 Haziran 2019


Pinhani & Cihan Mürtezaoğlu – “Değirmenler”


Geçtiğimiz günlerde sessiz sedasız şahane bir mini albüm çıktı. Daha doğrusu bir YouTube projesi daha albüm olarak dijital platformlara servis edildi. Buna alışmamız lazım. Kayıt teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte artık illa ki yalıtılmış stüdyolara ihtiyaç duyulmuyor. Bir evin bir odasında gayet de güzel ses kalitesiyle kayıt yapıp, aynı anda video da çekip müziği ister dinlemek isterse izlemek isteyenlerin derdine derman olabiliyorsunuz.

Pinhani ve Cihan Mürtezaoğlu da öyle yapmış. Bir araya gelmişler ve birlikte beş şarkı kaydetmişler. Yaptıkları işin adını da “Çekirdekten” koymuşlar. İsim manidar. Bilen bilir çünkü; ‘80’lerin ilk yarısında Fikret Kızılok ve Bülent Ortaçgil’in birlikte kurduğu Çekirdek Sanatevi vardı. O avuç içi kadar yerde akustik ve seyircili dinletiler yapılırdı. Sonra o kayıtların bir kısmı kaset olarak piyasaya sürülmüştü. O kasetlerden bir tek “Pencere Önü Çiçeği” isimli Kızılok – Ortaçgil albümü CD formatında basılıp bugünlere ulaştı. Diğerleri ise sadece arşivcilerin elinde var. Buna karşın Çekirdek Sanatevi müzik tarihimizin müstesna bir yerinde duruyor hâlâ.

“Çekirdekten” ismi de Çekirdek Sanatevi’ne bir selam gibi. Dahası o dinletilerde Kızılok ve Ortaçgil’in birlikte söylediği “Değirmenler”, Beğeni Müzik etiketiyle yayımlanan “Çekirdekten” projesinde bu defa Pinhani ve Cihan Mürtezaoğlu tarafından söyleniyor.

Bunun dışında dört şarkı daha var albümde. “İstanbul’da” ve “Bana El Salla”, Pinhani’den, “Bir Beyaz Orkide” ve “Bu Bir Yağmur mu?” ise Cihan Mürtezaoğlu’ndan. Birlikte çalıp söylüyorlar, parmaklarını kesip kanlarını birbirine karıştırır, kan kardeş olur gibi. Bize de mest olarak dinlemek düşüyor.

Güzel şarkılar, güzel müzik, güzel adamlar… Akustik furyasının içinde kalabalığa karışıp gitmemesi gereken bir proje bu. Kulak vermek lazım.  
 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on June 18, 2019 10:46

June 17, 2019

Günün Şarkısı 17 Haziran 2019


Soner Arıca – “Kaç Kere?”

Mevsim normalleri sebebiyle değil, siyasi sebeplerle gelemeyen, başlayamayan yazı herkes kendi şarkısıyla getirebilme iddiasında bu ara. “Benim şarkım / albümüm çıkmadan yaz gelmez,” kalıbı gırla gidiyor.

Nedir peki “yazı getiren şarkı”? Siz denizde oynaşırken plajdan bangır bangır duyulan şarkı mı? Gece yarısı bir kulüpten öbür kulübe akarken yolda önünden geçtiğiniz kulüplerden ve çıktığınız kulüpte ve dahi gideceğiniz kulüpte kulaklarınızda geçici duyma bozukluğu yaratmaya azmetmiş bir volümle dolan şarkı mı? Ya bütün Türkiye plajlardan ve kulüplerden ibaret değilse ne yapacağız? Mesela küçük bir kasabanın aile çay bahçesinde plastik sandalyelerde oturmuş çekirdek çitlerken de kopmak ister miyiz yazlık şarkılarla? Ya da balkonda pijamayla oturmuş kiraz yerken?..

İşte Soner Arıca da “yazlık şarkı” gündemini tersten okumuş son teklisiyle. Damardan kalbe yürüyen bir şarkı yapmış. Azıcık arabesk nağmeli, dertli, içli bir şarkı. Ama dertli filan dediysem de onun efendiliğini bilirsiniz işte, kendi nezaket sınırları içerisinde bütün kahrı, elemi. Öyle son moda arabesk rap, “trap” ve türdeş şarkılar gibi belden aşağı isyanlarda değil. ‘90’larda nasıl ince, nasıl romantikse yine öyle. Tabii hangi yılda olduğumuzu unutturmayacak kadar da güncel bir düzenlemeyle.

Arıca Müzik etiketiyle yayımlanan şarkının adı “Kaç Kere?” (bana soru işareti koymak gerekirmiş gibi geliyor; üzerinize afiyet, gramer bekçiliğine soyunmak gibi olmayacaksa.) Söz ve müziği Soner Arıca’ya ait şarkının düzenlemesini Miraç Kutlu yapmış. Hiç öyle yazı getirme, kışı götürme, listeleri sallama, tıkları toplama iddiasında bir şarkı değil. Zaten Soner yıllardır işin o tarafına hiç bakmadan dümdüz yürüyor yolunda. Bu şarkı da o yola ektiği bir başka çiçek tohumu. Hem sevenlerini memnun edecek hem de yıllar sonra geriye dönüp baktığında arkasında rengârenk açmış çiçekler görecek. Öte kaygılar boş ve yersiz, gelip geçicidir belki de kim bilir?

Bu arada şarkının klibine de özellikle dikkat çekmek isterim zira Soner bu klibin bazı sahnelerini Konya Karapınar’da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan Meke Krater Gölü’nde çekmiş. Gökhan Özdemir’in çektiği klip nefis görüntülerle bezeli ama bir yandan da eskiden kuşbakışı görüntüsü bir nazar boncuğuna benzeyen bu doğa harikası gölün şu anki durumunun gündeme gelmesi gibi bir iyi niyet de güdüyormuş.
 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on June 17, 2019 11:36

June 16, 2019

Günün Şarkısı 16 Haziran 2019


Kenan – “Babalar”

Takip edenler hatırlayacaktır. Anneler Günü’nde şu bizim “Çilli Bom” Kenan’ın “Analar / Babalar” 45’liğinden bahsetmiş ve “Analar” şarkısını günün şarkısı yapmıştım. E bugün de Babalar Günü olduğunu göre, 45’liğin arka yüzünü çevirebiliriz.

Şarkının söz ve müziği Kenan’a ait. Zaten her iki şarkının müziği aynı, sadece sözleri değişik. İşin çarpıcı kısmı da orada başlıyor zaten. Çünkü Kenan “Analar” şarkısında vefakâr, cefakâr, evine, kocasına, ailesine kul köle olan bir anne portresi çiziyordu. Gelin görün ki “Babalar” şarkısında çizdiği baba portresi için aynı şeyi söylemek pek mümkün değil.

“Rakısını yudumlar, meyhanede sabahlar, boş kadehte dostluğu arar durur babalar,” diye başlıyor şarkı mesela. “Futbol senin canındır, açık tribün yuvandır, gol atınca takımın şahlanırsın sen baba,” diye devam ediyor. “Hesabını bilmezsin, parayı pek sevmezsin, olmasa da harcarsın, elin açıktır baba,” da cabası. Arada babasının çiftetelli oynamasından, tatlı kelam etmesinden de bahsediyor neyse ki ama Kenan’ın futbol ve rakı düşkünü babasıyla travmatik bir ilişkisi olduğunu gizlemeye yetmiyor bu övgüler. Yani insan babasını anlatacağı bir şarkıya neden “Rakısını yudumlar,” diye başlar ki?

Yine de eğlenceli mi? Evet, eğlenceli. Sadece “babalar babalar babalar” vokalleri bile yeter günü şenlendirmeye.
Baba olanlar, henüz olmamışlar, babasının elini hâlâ öpebilenler ve “baba” diyecek kimsesi kalmamışlar… Ne fark eder ki? Hepimizin Babalar Günü kutlu olsun.
 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on June 16, 2019 04:57

June 15, 2019

Günün Şarkısı 15 Haziran 2019


Mart Gibi – “Şizofreni”

Ertuğrul Teber, Batuhan Mangaloğlu, Gökhan Erdoğmuş ve Ege Akkaya’dan oluşan Mart Gibi, 2017’de kurulmuş. Grubun ilk teklisi “Duraklar” 2018’de yayımlanmış. 2019’da ise ilk olarak “Ofsayt Bayrağı” adlı teklilerini piyasaya sürmüşler. Mart Gibi’nin üçüncü teklisi “Şizofreni”, geçtiğimiz günlerde Fono Müzik etiketiyle yayımlandı. Şarkının söz ve müziği Ertuğrul Teber’e ait, düzenleme ise grup tarafından yapılmış.

Esprili, ironik, yer yer absürd şarkı sözleri, akılda kolay kalan, kolay eşlik edilebilen melodiler ve retro tınılar… Son yıllarda alternatif kulvarda çok sayıda böyle grup çıktı. Hepsi de kendi kitlelerini bir şekilde yarattılar ve başlarda hafife alınan hatta “tuhaf isimli gruplar” şeklinde kategorize edilerek bir parça küçümsenen bu grupların büyük kısmı zaman içerisinde müziklerini olgunlaştırarak yollarına devam ettiler.

Mart Gibi’nin de şimdilik benzerlerinden çok fazla ayırt edilemeyecek bir müziği olsa da ilk üç tekliyi arka arkaya dinlediğinizde bile fark edilebilen bir ilerleme yolunda oldukları ortada. Son yayımlanan “Şizofreni” üçü arasında en parlak olanı. Tam bir konser şarkısı; delice eşlik edilebilecek, marş gibi söylenebilecek. Bununla beraber bir derdi olduğu belli şarkı sözlerinin “bu gece gelsen, bir benim olsan, çok güzel olur” noktasına bağlanmasında bir anlam bütünlüğü sorunu var. “Bütün o hezeyanlar bunun için miydi yani?” diye sorasınız geliyor.

Henüz çok profesyonel değil belki ama samimi, sıcak, eğlenceli ve kolay ilişki kurulabilecek bir müziği var Mart Gibi’nin. Bu da benim önemsediğim ve kıymetli bulduğum bir şey. Kendi adıma bundan sonra yapacakları işlerin takipçisi olacağım.  
 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on June 15, 2019 12:46

June 14, 2019

Günün Şarkısı 14 Haziran 2019


Berksan Feat. Turaç Berkay – “Yeni Biri”

Çok doğru bir yoldan ilerliyor ve çok doğru işler yapıyor Berksan. Onun kuşağından Türkçe popun 2000’li yıllarından sıyrılıp, 2020’li yıllara göz kırpabilen pek fazla isim sayamayacağız bu gidişle. Berksan sayabileceğimiz birkaç isimden biri olabilir.

2018’de yayımladığı “Ben” ve “Yok Öyle Dünyam” ve 2019’da yayımlanan “Sakin” ana akım pop müziğin ritmini, “sound”unu, dilini yakalayabilmiş şarkılardı. Geçtiğimiz günlerde Sony Müzik etiketiyle piyasaya çıkan “Yeni Biri” de öyle.

Berksan zaten bir süredir şarkılarının düzenlemelerini kardeşi Turaç Berkay Özer’e emanet ediyor. Fakat bu teklide “featuring” durumu var. Sözlerini Berksan’ın yazdığı şarkının bestesi ve düzenlemesi Turaç Berkay’a ait. Klipte de görünüyor Turaç Berkay. Sanırım “featuring” durumunun sebebi de bu (bu meseleler çok karışık, tam anlamıyorum bazen.)

Sürükleyici bir pop şarkısı “Yeni Biri”. Akılda kalıcı sözleri, melodisi ve modern düzenlemesiyle pop sevenlerin bütün isteklerine cevap verebilecek türden. Bu yaz sıkça duyacağımız şarkılardan biri olma ihtimali yüksek.
 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on June 14, 2019 00:30

June 13, 2019

Günün Şarkısı 13 Haziran 2019


Candan Erçetin – “Onlar Yanlış Biliyor”

O zamanlar albümler en çok kasetlerden dinlenirdi. Öyle fırt atlatayım pırt ileri alayım denmez, bir kaset takılır ve başından sonuna kadar çalınırdı. Öyle olunca da en çok seveceğimiz şarkı kasetin neresinden çıkacak bilemezdik, en güvenilen şarkılar kasetin A ve B yüzlerinin başına konulmuş olsa bile…

Nitekim “Onlar Yanlış Biliyor” da albümün dokuzuncu sırasındaydı. Ona gelene kadar çok şarkı vardı. Ama bugün “hit” olma ihtimaline güvenilip tekli olarak piyasaya sürülen birçok şarkıdan daha “hit”ti. Bunu anlamamız için çok fazla zaman geçmesine gerek kalmadı. Bir de üstüne üstlük Candan Erçetin şarkıya sarı sonbahar yapraklı şahane bir klip çekince şarkı önceden fark etmeyenlerin bile radarına girdi.

"Onlar Yanlış Biliyor"un da içinde yer aldığı ve 1997 yılında Topkapı Müzik etiketiyle yayımlanan ikinci Candan Erçetin albümü “Çapkın”, neresinden baksanız “hit” dolu bir albüm olarak müzik tarihine geçti. Erçetin o günün pop müziğine hem yeni öneriler getiriyor hem de kendine has sesi ve şarkılarıyla ismini benzersiz bir yerde konumlandırıyordu.

“Onlar Yanlış Biliyor”un şarkı sözü yazarı Sinan müstear ismiyle Hakan Karahan, bestecisi Candan Erçetin’di. Düzenleme ise Kıvanch K. tarafından yapılmıştı.

Bugün bile, üstünden geçen 22 yılın ardından tekrar dinlediğinizde, hiçbir şeyin eski tınlamadığı bir şarkı bu. Hatta o albümün tamamı için de rahatlıkla söylenebilir aynı şey.
 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on June 13, 2019 13:54

June 12, 2019

Günün Şarkısı 12 Haziran 2019

Lütfiye Özipek – “Bir Bilene Sor”

O Ses Türkiye 2018 birincisi Lütfiye Özipek, geçtiğimiz günlerde Zoom Müzik etiketiyle yayımlanan ilk teklisiyle Türkiye’deki profesyonel müzik pazarına ilk adımını attı. Lütfiye yarışma sürecinde çok sevilmiş ve özellikle de memleketi Kıbrıs’tan büyük destek görmüştü. Böylesi yarışmaların yıllardır şaşmayan kuralını da Lütfiye bozmuş ve O Ses Türkiye ilk kez bir kadın birinci çıkarmıştı.

Kıbrıs’ta doğan ve müzik eğitimini de orada alan Lütfiye Özipek, bir dönem de İngiltere’de pop müzik ve söz yazarlığı üzerine eğitim görmüş. Tırnaklı ve yırtıcı bir sesi var (ki bayılırım öyle seslere) ve aldığı caz eğitiminin de etkisiyle olsa gerek sesini iyi kullanıyor. Üstüne üstlük Mabel Matiz, Kalben, Ufuk Beydemir gibi isimleri müzik dünyasına kazandıran Ekin Akıncı’nın kanatları altında çıktı yolculuğuna. Haliyle yakın gelecekte adını sık sık duymamız kuvvetle muhtemel.

Lütfie Özipek'in ilk teklisi “Bir Bilene Sor”, söz ve müziği Fatih Ahıskalı’ya ait bir şarkı. Düzenleme ise Toga Görsev tarafından yapılmış. Bildiğim kadarıyla Lütfiye Özipek’in kendi yazdığı şarkılar da var ama çıkış için bu şarkı tercih edilmiş. Ne var ki şarkının bir kusuru var; nakarat melodisi Sezen Aksu’nun söylediği Attila Özdemiroğlu bestesi “Yeter”in nakaratının bir hayli yakınından geçiyor. İşi notaya dökersek benzerlik ne kadardır ne kadar değildir, orasını bilemem ama şahsen dinlerken benim tadımı kaçıracak kadar kulağıma çalındı.

Lütfiye Özipek zaten yarışmanın getirdiği tanınırlık ve edinilmiş hayran kitlesiyle işe bir sıfır önde başladı. Haliyle daha ağır ve emin adımlarla ilerleyebilme şansı var. Bu şarkı da bu işe yarar kuşkusuz. Ancak asıl çıkışını sesinin kendine haslığını müziğinde de hissettirebildiği noktada yapmaya başlayacağını düşünüyorum. 
 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on June 12, 2019 10:47

June 11, 2019

Günün Şarkısı 11 Haziran 2019

Ümit Besen – “Müzeyyen”

Söz konusu olan popüler müzikse neyin ne zaman, ne kadar sevileceğini, neyin ne zaman tü kaka edilip sonra ne vakit başlara taç yapılacağını kestirmek hiç kolay değildir. Tıpkı moda gibi, popüler müzikte de siz, günün eğilimlerini, size dayatılanı kendi zevkiniz zannedersiniz bazen, sonra onlar değişir, siz de bir bakarsınız bir zaman hiç beğenmediğiniz bir şeye bayılmaya başlamışsınız ya da tam tersi. Sözün özü müziği çok da ayrıştırmamak, müzikle aranıza etiketlere göre mesafe koymamak lazım.

Kim derdi ki Ümit Besen ‘80’lerde etiketlenip konulduğu yerden, tavernalardan çıkıp bugünün en popüler canlı müzik mekânlarında çalar hale gelecek ve bugünün gençleri ona bayıla bayıla eşlik edecek. Ama oldu ve Besen’i yeniden keşfetmemize bir tek şarkı yetti.

Şunu da söylemem lazım ki Allah’ın her gecesi, saatlerce, sadece bir tek klavyeyle, her türden şarkı söylemek, insan eğlendirmek gibi bir ağır işçiliğin yıllarca mesaini yapmış bir müzisyen Ümit Besen. Bu hiç hafife alınacak, “piyanist şantör” üst başlığıyla gülünüp geçilecek bir şey değil.

Ümit Besen kendi kulvarındaki birçok isimden ayrı olarak, kendi bestelerini de yaptığından, yıllar içerisinde hiç uzun aralar vermeksizin, piyanist şantör modası geçtikten çok sonra bile albüm yayımlamaya devam etti. En son 2016’da, içinde düetlerin de olduğu “Başka” ismi verilmiş bir albüm yaptı. Besen’in yeni teklisi “Müzeyyen” ise geçtiğimiz günlerde DMC etiketiyle yayımlandı.

Söz ve müziği Selahattin Erhan’a ait şarkının düzenlemesi Sezgin Gezgin tarafından yapılmış. Adından da anlaşıldığı üzere Müzeyyen Senar’a selam gönderen bir şarkı bu. Senar’ın sesine, söylediği şarkılara bugün özlem duyanlara, o hazzı bugünün şarkılarından alamayanlara slogan olacak sözleri var şarkının. Ancak bu nostaljiyi çok da ağdalandırmayan, dinleyeni hicranlara boğmayan bir müzikal yapısı, bir enerjisi hatta neşesi var şarkının; misal, elektro gitarla başlaması, sonra alabildiğine kıvrak darbukanın girmesi…

Ümit Besen’e yakışan bir şarkı olmuş “Müzeyyen”. Keşke daha sert, daha “rocker” ve bir de daha ‘80’ler tavernası tarzı versiyonlar da yapılsaymış şarkıya, hoş olabilirmiş. Bu versiyon ikisinin orta yollu bir karışımı zira.  
 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on June 11, 2019 12:00

June 10, 2019

Günün Şarkısı 10 Haziran 2019


Can Baydar – “Ömür Dedikleri”

Yakın geçmişte Türkçe “rock” müziğin kazandığı en iyi gruplardan biriydi Gece. 2008’de yayımlanan ilk albümü “İçinde saklı” ile tanıdığımız gece, sonrasında 3 albüm daha yaptı ve son olarak 2017’de “Tik Tak” 45’liğini yayımladı. Bir süre önce ise Gece’nin çalışmalarına ara verdiğini öğrendik. Daha doğrusu grubun solisti Can Baydar şöyle bir açıklama yaptı: “Gece’ye ne oldu derseniz, aramız gayet iyi, kimsenin aklına kırgınlıklar ve üzücü şeyler gelmesin. Ama bir süre daha aktif olmayacağını söylemek mümkün.”

Bu cümleler Gece’nin dağılıp dağılmadığı konusunu havada bıraksa da aynı açıklamada Can Baydar’ın ilk solo çalışmalarının hazırlıkları içinde olduğu bilgisi de vardı. Nitekim Baydar’ın ilk solo teklisi de geçtiğimiz günlerde Avrupa Müzik etiketiyle yayımlandı. “Ömür Dedikleri” ismini taşıyan şarkının söz ve müziği Can Baydar’a ait, düzenleme ise Harun Tekin ve Efe Demiral tarafından yapılmış. Şarkıda ayrıca Fatma Turgut’un vokali de var ki özellikle düzenlemeye ve o eski stil bir tat veren vokallere ilk dinleyişte tav olduğumu söylemeliyim.  

Can Baydar Gece’nin C’si olmasının yanı sıra, solistiydi evet ama aynı zamanda da şarkı yazarıydı. Haliyle “Ne değişti?” diye sorulabilir. Baydar’ın en azından bu şarkısında duyduğumuz “sound”, Gece’nin özellikle son albümünde duyduğumuz “sound”dan daha “soft”, onu söyleyebilirim. Yine de bu şarkıdan yola çıkarak Can Baydar’ın solo kariyerinde nasıl bir yoldan gideceğine dair tespitte bulunmak doğru olmaz. “Ömür Dedikleri”, iyi yazılmış, çalınmış ve söylenmiş bir şarkı. Zaten Can Baydar cephesinden gelecek herhangi bir şarkının bizi hayal kırıklığına uğratmayacağına dair, Gece kariyeriyle tescillenmiş bir ön kabul var cebimizde, onu da söylemem lazım.
 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on June 10, 2019 12:21

June 9, 2019

Günün Şarkısı 9 Haziran 2019


Erkin Arslan – “Zaman Olur”

Yakın zamanda tekli olarak yayımlanan enstrümantal bestesi “Mesapotamia” ile müzisyen kimliğinin başka bir rengiyle karşımıza çıkan Erkin Arslan, hemen ardından da yeni teklisi “Zaman Olur”u piyasaya sürdü. Studio Jingle House etiketiyle yayımlanan şarkının söz ve müziği Erkin Arslan’a ait, düzenlemeyi ise Uğurcan Sezen, Sarp Özdemiroğlu ve Erkin Arslan birlikte yapmışlar.

“Mesopotamia”nın etnik formunun tam aksine, tamamen Batı formunda bir şarkı “Zaman Olur”. Şarkının daha ilk saniyelerinde akustik gitarın yol verdiği “groove” içine çekiyor sizi. Sonrası müzikalitesi çok yüksek, su gibi akan bir 4 dakika ve başa dönüp tekrar dinleme isteği. Bir “playlist” yapmak isteseniz, böylesi bir şarkının arkasına başka kaç şarkı koyabilirsiniz ki bugünün Türkçe müziğinde?

En mühimi de bu “sound”, bu melodik yapı ve düzenleme ile de doğru düzgün bir Türkçe’yle şarkı söylenebileceğini görmemiz bence. Genç nesil bin türlü müzik tarzını deniyor ve Allah için güzel şeyler de yapıyorlar ama Türkçe’yi bir türlü doğru oturtamıyorlar yaptıkları o işlerde. İşte bu yüzden bu şarkıyı ders niteliğinde çalışmalılar bana kalırsa.
 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on June 09, 2019 03:50

Yavuz Hakan Tok's Blog

Yavuz Hakan Tok
Yavuz Hakan Tok isn't a Goodreads Author (yet), but they do have a blog, so here are some recent posts imported from their feed.
Follow Yavuz Hakan Tok's blog with rss.