Yavuz Hakan Tok's Blog, page 30

May 21, 2019

Günün Şarkısı 21 Mayıs 2019


Elçin Orçun – “Okyanus”

Elçin Orçun 2017’de yayımlanan ilk albümü “Pembe Bulut” ile dikkatleri üzerine çekmişti. Kendine has şarkıları ile “R&B”, “hiphop” ve elektronik pop sularından ses veriyordu. 2017’de One Might Stand (Güven Gültekin)’le birlikte Beaten Fame adı altında elektronik müzik, “dubstep” ve yine “hiphop” dolaylarında gezinirken bir yandan da YouTube’da çeşitli akustik kayıtlarla çıktı karşımıza. Özellikle Birkan Nasuoğlu ile birlikte kaydettiği “Bi’ Fazla”, “Varsa Yoksa” ve diğer Akustikhane kayıtları hatırı sayılır bir dinleyici kitlesine ulaştı.

Geçtiğimiz günlerde tekli olarak Beaten Fame etiketiyle yayımlanan “Okyanus” da o Akustikhane kayıtlarından biri. Elçin Orçun söz ve müziği kendisine ait bu şarkıyı tek bir gitar eşliğinde söylüyor ve o gitarı da yine Birkan Nasuhoğlu çalıyor.

Her şeyden önce bu kayıt Elçin Orçun’un ne kadar iyi bir şarkıcı olduğunu bir kez daha gösteriyor. Sesinin rengi zaten çok kendine has. Sesini kullanma biçimi ise çok profesyonel ve adeta bir caz şarkıcısını aratmıyor. Bir de tiyatro eğitimi almış olmasının verdiği artıyla kelimelerin istediği anlamı ve duyguyu yerli yerine oturtmayı iyi biliyor. Notaları ve kelimeleri sesiyle dans ettirmesine hayran olarak dinliyorsunuz şarkıyı başından sonuna dek.

Yakın zamanda Beaten Fame’in “Zinde” adı verilmiş albümü de çıktı piyasaya. O albümde solist değil, müzik ön planda. Haliyle Elçin Orçun’un sesini saf ve arı bir biçimde dinlemek için “Okyanus” ve benzer diğer akustik kayıtlarını önerebilirim. Buna karşın Elçin Orçun’un müzikal anlayışının ve yaratıcılığının sınırlarını görmek için Beaten Fame albümüne kulak vermekte de fayda var.  
 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on May 21, 2019 07:10

May 20, 2019

Günün Şarkısı 20 Mayıs 2019


Müslüm Gürses – “İtirazım Var”

Bugün de bir kayıp haberiyle başladık güne. Hafızalarımıza kazınmış çok sayıda şarkının bestecisi Rıfat Şallıel’i kaybetmişiz.
Doğrusu Şallıel ama Şanlıel, Şanlıer olarak kullanıldığını da vaki. Hatta kendisi de plaklarında Şanlıel soyadını kullanmış. Bir dolu albümde besteci ya da enstrümanist olarak adı geçse de kendisinin şarkı söylediği bir 45’liği, bir de 33’lük plağı var sadece. Pek fazla ses getirmemiş plaklar. Keza yüzünü de bilmez, kendisini yolda görsek tanımazdık belki ama bestelerini ezbere söylerdik; hâlâ söylüyoruz.

Örnek mi? “Kemancı”, “Deli Gibi Sevdim (Neden Saçların Beyazlamış Arkadaş)”, “Tanımazsın Beni”, “Kimler Unutmadı ki?”, “Kadehi Şişeyi Kırarım Bugün”, “Yüz Karası” ve daha niceleri…
“İtirazım Var” ise ‘80’lerin başında Müslüm Gürses, Bülent Ersoy ve henüz yeni yeni popüler olmaya başlamış Kibariye’nin sesinden kulaklarımıza yer etmiş bir Rıfat Şallıel bestesi. Sözleri İlhan Behlül Pektaş’a ait şarkı yıllar boyunca birçok şarkıcının repertuarına girdi. Yine ‘80’lerde Coşkun Sabah, 2000’lerde Rober Hatemo tarafından seslendirildi, yakın zamanda ise Levent Yüksel, Hayko Cepkin, Gülçin Ergül ve Funda Arar’ın proje albümlerinde karşımıza çıktı. 2018’de vizyona giren Müslüm filminin de lokomotif şarkılarından da biri oldu ve filmde şarkıyı Timuçin Esen söyledi.

Şarkı Müslüm Gürses’in 1981 yılında Modern Plakçılık etiketiyle yayımlanan “Mutlu Ol Yeter” adlı albümünde yer almıştı. Bu vesileyle hem Şallıel’i hem de Müslüm Gürses’i anmış olalım.

Önceki kuşaktan Rıfat, Yılmaz ve Metin Şallıel kardeşler virtüözlük seviyesinde esntrümanistlikleri ile bir dönemin müziğine damga vurmuşken Rıfat Şallıel’in oğlu Orhan Şallıel, yine Şallıel ailesinden Anıl ve Batuhan Şallıel (Şallıel Bros) ve de Yılmaz Şallıel günümüz müziğinin farklı kulvarlarında yaptıkları işlerle adlarından söz ettiriyor, müzikte Şallıel soyadını sürdüyorlar.
Rıfat Şallıel’in şarkıları çalınıp söylendiği sürece ruhu şâd olmaya devam edecek. Huzur içinde uyusun.         
 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on May 20, 2019 05:00

May 19, 2019

Günün Şarkısı 19 Mayıs 2019


Merve Çalkan – “Defter”

Bundan 3 yıl kadar önce Sofar videoları ile adını duyuran Merve Çalkan, ilk profesyonel teklisini geçtiğimiz günlerde Mabel Matiz’in desteğiyle yayımladı. Sony Müzik etiketiyle yayımlanan “Defter” adlı şarkının söz ve müziği Mabel Matiz’e ait, düzenleme ise Sabi Saltıel tarafından yapılmış.

Sofar, Akusikhane, Balkon TV, biMikrofon gibi çok sayıda platformun eline gitarını alıp besteler yapan ve onları seslendiren genç müzisyenler için ciddi birer çıkış kapısı haline geldiği bir gerçek. Üçüncü Yeni ya da Yeni Sahne, nasıl tanımlarsanız tanımlayın, bu genç müzisyenler rağbet de görüyorlar epeyce. Ama bunun gelip geçici bir moda olduğu, nice müzikal akım ve eğilim gibi bunun da bir süre sonra sıkıcı hale geleceği bir sır değil. Şu sıralar sadece YouTube değil, bütün müzik dinleme platformları gitarlı akustik kayıtlardan geçilmiyor. Dolayısıyla profesyonel kariyeri buradan yürütmek uzun vadede akılcı değil.

Bu bakımdan Merve Çalkan’ın Mabel Matiz gibi rüştünü ispat etmiş bir müzisyenden aldığı destek hem ticari açıdan, hem de kariyer yönetimi açısından çok doğru olmuş.

“Defter”, neresinden bakarsanız bakın hem sözleri hem de melodik yapısıyla daha ilk dinleyişte bir Mabel Matiz şarkısı olduğunu hissettiriyor. Bununla birlikte Merve Çalkan’ın kendine has ses rengini de duymamızı, fark etmemizi sağlıyor. Çalkan böylece emsallerinden birkaç adım önde çıkıyor yola.
 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on May 19, 2019 09:17

May 17, 2019

Günün Şarkısı 17 Mayıs 2019

Edip Akbayram – “Boşu Boşuna”

Âşık Mahzuni Şerif’in her biri birer manifesto gibi, birer hayat dersi gibi bellediğimiz, yıllardır çalıp söylediğimiz çok şarkısı, türküsü var. Halk ozanı geleneğinin son temsilcilerinden biriydi Mahzuni. Sözünü hiç sakınmadı, küçük cümlelerle büyük şeyler söyledi, hafızalarımıza mıhlandı. Türkücüsünden popçusuna, “rock”çısından arabeskçisine onun şarkılarını söylemeyen kalmadı. Ve değişen, devinen hayatın içinde söylediklerini değerini, anlamını ve önemini hiç yitirmedi. Alın herhangi bir şarkısını, bir iyice kulak verin sözlerine. Nicesi bugün yazılmış gibidir, bugünü anlatır.

“Boşuna Boşuna” Mahzuni’nin açık ara en sevdiği şarkısı. Hayat gailesi içerisinde aklımıza hiç getirmediklerimizi, aslında ne için var olduğumuzu, niye yaşadığımızı, nereden gelip nereye gittiğimizi bu kadar net ve can acıtıcı bir biçimde sorgulayan ne bir başka şarkı biliyorum, ne bir şiir, ne bir film, ne bir roman…

Sırf “Süleyman bir sultan olmuş, saltanatı boşu boşuna,” cümlesi yeter aslında ders almaya ama o dersi alması gerekenler, bir 50 yıl sonra da bu türkü çalınır, söylenirken onun çoktan tarih olmuş adının bu cümleyi bir kere daha haklı çıkaracağını düşünmez, bilmez işte, ne çare.

“Boşu Boşuna” Mahzuni Şerif tarafından ilk kez 1967 yılında plak yapılıyor. Edip Akbayram ise 1972 yılında Altın Mikrofon yarışması birincisi olup adını duyurduktan sonra İstanbul Plak ile anlaşma yapıyor ve yarışmada seslendirdiği “Kükredi Çimenler”i 45’lik plak haline getirirken plağın B yüzüne de “Boşu Boşuna”yı koyuyor. Düzenleme ise Norayr Demirci tarafından yapılıyor. 

Sonrasında sayısız kez yeniden söyleniyor ama bence Edip Akbayram’dan sonra bu türkünün en güzel yorumu Aydın Sarman’ın Seksenler dizisinde tek bir piyanoyla söylediği versiyondur. Sarman aynı şarkıyı Seksenler albümünde de söyledi ama dizideki kaydı bir başkaydı. O yüzden o videoyu da buraya bırakmak istiyorum.

Bugün Âşık Mahzuni Şerif’in ölüm yıldönümü. 17 Mayıs 2002’de kaybetmiştik onu. Ruhu şâd olsun.
 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on May 17, 2019 04:51

May 16, 2019

Günün Şarkısı 16 Mayıs 2019


Sertab Erener – “Every Way That I Can”

Madem Eurovision haftasındayız ve madem senelerdir olduğu gibi bu sene de katılmıyoruz bu çılgın yarışmaya, o halde eski zaferlerimizle övünüp mesut olalım bari. “Zaferlerimiz” dediğime bakmayın, Türkiye’nin Eurovision mazisi epey acıklıdır aslında, bilen bilir. Her sene aynı heves, aynı heyecan, aynı “Haydi Ya Allah!” nidaları ve her sene birbirinden felaket sonuçlar, hüsran, hayal kırıklığı, “Avrupa bizi sevmiyor! Zaten bu yarışma da politik,” serzenişleri… Hayatlarımızın bir dönemi bunlarla geçti. Unutmak mümkün mü?

2003 yılı ise bu meşum yarışmada makus talihimizi yendiğimiz yıl olarak tarihe geçti. “Halley”le 1986’da aldığımız dokuzunculuk ve “Dinle” ile 1997’de artık yarışmadan tamamen umudumuzu kesmişken alıverdiğimiz üçüncülükten sonra 2003’de mucize gibi bir şey oldu ve Sertab Erener “Every Way That I Can”le senelerce ama senelerce süren hayalimizi gerçeğe dönüştürüverdi.

O sene Sertab Erener TRT tarafından yarışmada Türkiye’yi temsil etmek üzere seçilmiş, Erener ve Demir Demirkan’ın hazırladığı üç şarkı arasından bu şarkıda karar kılınmıştı. Şarkı Türkiye’de ve dünyada Sony Müzik etiketiyle yayımlandı.

24 Mayıs 2003 gecesi ekran karşısında o kutlu anda bizler, yarışmayı bin yıldır filan sunmakta olan Bülent Özveren’in “Türkiye birinci, Türkiye birinci! Hayatımda ilk defa böyle bir şey yaşıyorum!.. Şu anda herkes bana döndü salonda çünkü şeyimin önünde… Naklen yayın kulübemin önünde bir tane Türk bayrağı var…” şeklinde devam eden coşku dolu konuşmasını gözyaşları ile izliyor, ekranda Sertab Erener ve ekibinin sevincini gördükçe tüplü televizyonlarımıza sarılmamak için kendimizi zor tutuyorduk.

Güzel günlerdi… Heyecanlanmış, eğlenmiştik, mutlu olmuş, gururlanmıştık. Ne diyeyim… Hani bu aralar herkes birbirini bir şeyleri çalmakla suçluyor ya… Kim kimden neyi çaldı onu tarih yargılayacak muhakkak ama bildiğim bir tek şey var: Birileri bizim neşemizi çaldı, orası kesin.   

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on May 16, 2019 09:50

May 15, 2019

Günün Şarkısı 15 Mayıs 2019


Güntaç Özdemir – “Öyle Demek İstemedim”

İlk albümü “Benimle Yan”ı 2012 yılında yayımlamıştı Güntaç Özdemir. 2016 yılında “Nerde?”, 2017 yılında “Falaka” teklilerini çıkardı. 2018 yılında yeni bir şarkı yayımlamayan Güntaç Özdemir’in üçüncü teklisi “Öyle Demek İstemedim”, Avrupa Müzik etiketiyle piyasaya sürüldü.

Şarkının söz ve müziği Güntaç Özdemir’e ait. Düzenlemeyi ise Özdemir ve Görkem Yenilmez birlikte yapmışlar.  

Evet çok sık yeni bir şeylerle çıkmıyor karşımıza ama çıktığı zaman da sunduğu şarkının iyi olduğundan şüpheniz olmuyor. Nitekim “Öyle Demek İstemedim” de hem gayet iyi bir şarkı hem de dinleyici kolayca tavlayacak sloganlı sözleriyle ticari şansı da yüksek bir şarkı. Güntaç Özdemir ilk albümünden sonra yeniden ana akım bir müzik firmasıyla çalışması da bu ticari şansın bir başka ayağı olabilir.

Gelgelelim şarkının “intro” melodisi fena halde Yıldız Tilbe’nin “El Adamı” şarkısının “intro”suna benziyor. O kadar ki acaba “sample” olarak mı kullanmışlar diye düşünüp şarkının künyesine baktım hemen ama ne Yıldız Tilbe’nin ne de o şarkının düzenlemesini yapan Suat Suna’nın adı geçiyor. Tesadüfün böylesi durumu var ama keşke olmasaydı.     
 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on May 15, 2019 08:36

May 14, 2019

Günün Şarkısı 14 Mayıs 2019


Emir Can İğrek – “Gömleğimin Cebi”

2017’de “Gönül Davası” adlı iki şarkılık teklisi ile müzik dünyasında profesyonel yolculuğuna başlayan Emir Can İğrek ilk albümü “Ağır Roman”ı 2018 yılında yayımladı. Yeni teklisi “Gömleğimin Cebi” ise geçtiğimiz günlerde ILS Vision Müzik etiketiyle piyasaya sürüldü.

Şarkının söz ve müziği Emir Can İğrek’e ait. İğrek kendi klibini de yönetmiş. Prodüktörlüğü ve aranjörlüğü ise Tolga Görsev yapmış.

Başından bu yana bugünün genç dinleyicisinin nabzını yakalayabilen müzikal stili ile alıcısını bulan işler yapıyor Emir Can İğrek. Ama bir yandan da şarkı yazarı olarak kendi kuşağındaki benzerlerinden ayırt edilebilir bir yerde duruyor. Bu şarkıda bunu bir kere daha gösterirken, bu defa öncekilerden farklı olarak şarkıcı olarak da bir adım ileri gitmiş görünüyor. Bunda, birlikte çalıştığı deneyimli müzisyen Tolga Görsev’in ne kadar etkisi var bilmiyorum ama İğrek’in nazal bir sesle şarkı söylemekten vazgeçip, daha salaş, daha “rocker” bir tavır edinmesi çok iyi olmuş. Müzik piyasasının bir Oğuzhan Koç’a daha ihtiyacı yoktu çünkü.

“Gömleğimin Cebi” hem zengin müzikal altyapısı hem melodik örgüsü hem de oyuncaklı şarkı sözleriyle kendini dinleten bir şarkı. Emir Can İğrek bundan sonra çizgiden devam ederse zaman içerisinde kendi kulvarını yaratması çok mümkün.
 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on May 14, 2019 09:29

May 13, 2019

Günün Şarkısı 13 Mayıs 2019

Aleyna Tilki – “Nasılsın Aşkta?”


Her dönem olduğu gibi bu dönem ticari popüler müziğin de bir matematiği var. Değişen müzik dinleme alışkanlıkları, değişen “star” algısı, değişen hayranlık olgusu… Aleyna Tilki bu anlamda ders olarak okutulabilecek bir örnek. Yaptıklarının ne kadarı bilinçli, ne kadarı kendiliğinden bilinmez ama isteneni karşılıyor mu, karşılıyor. Genç tüketiciyi yakalamak isteyen her sektörün birinci tercihi olması boşuna değil. Algida da bunlardan biri. Bu global markanın Türkiye pazarı için Yalın romantizminden Aleyna Tilki frapanlığına geçişin tercih edilmesinde çok hesaplı bir strateji olduğu kesin.

Aleyna Tilki’nin Algida için yaptığı “Nasılsın Aşkta?” geçtiğimiz günlerde DMC etiketiyle yayımlandı. Sözleri Aleyna ve Ayça Tilki’ye ait şarkının bestesi de Aleyna’ya ait. Düzenleme ise Ozan Çolakoğlu tarafından yapılmış. Tabii şarkı sözlerinin reklamı yapılan ürünün sloganlarıyla kesişmesi tesadüf değil. Haliyle şarkının reklamı yapılan üründen bağımsız yazılmadığı da bir gerçek. Buna karşın amaca hizmet edecek bütün detaylar şarkıya incelikle yerleştirilmiş. Genellikle bu tip işlerde sırıtan, tatsız duran, reklam kokusunu duyuran bir samimiyetsizlik olur illa ki. Bu şarkıda yok. Bunun bir örneği de Kenan Doğulu’nun “Aşk İle Yap”ı idi ve o şarkı reklamdan bağımsız olarak bir Kenan “hit”ine dönüşmüştü. Bu şarkının da öyle olacağını söyleyebilmek mümkün.

Melodi, “sound”, ritim ve sözlerin akışı itibarıyla alabildiğine “teenage” bir şarkı “Nasılsın Aşkta?” Kaldı ki Aleyna’nın bir önceki şarkısı “Dipsiz Kuyum” çok tipik bir arabesk olmasına rağmen o bile onun üzerinde genç durabilmişti. Bunu bir önceki, iki önceki kuşaktan, hatta kendi kuşağından bile başarabilecek kişi sayısı çok az. Bu, söylediği şarkıdan ziyade Aleyna’nın kendisi ile ilgili bir şey. Bu noktada müzikal bir analizden çok sosyolojik bir analiz yapmak icap eder. Aksi takdirde sadece beş şarkıyla star olmasını da açıklayamayız.

Önümüzdeki yaz her yerde bu şarkı çalınır, dinlenir, söylenir ve uzun süre gündemde kalır, ona şüphe yok.
 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on May 13, 2019 05:33

May 12, 2019

Günün Şarkısı 12 Mayıs 2019


Kenan – “Analar”

Annenizle birlikte, kucaklaşmalar, sarılmalar, el öpmeler, çiçekler ve hediyelerle geçiyor olabilirsiniz bugünü ya da ruhunu şâd, hatırasını yâd ederek… Böylesi günler mutlu da geçebilir buruk da… Bir şeyleri hatırlamaya, hatırlatmaya ihtiyacımız her zamankinden fazla artık. Giderek yalnızlaşıyoruz çünkü. Anneler Günü de böyle bir bahane işte. Hayatta olanı da olmayanı da hatırlamak için.

Anneler üzerine, annelik kavramı üzerine yazılmış şarkıların neredeyse tamamı hüzünlü, dramatik ve iç kanırtıcıdır. Yıllarca radyo programı yaptım, Anneler Gününde çalacak şarkı bulmakta hep zorlandım. Bir tek bu şarkı vardır ki neşeli, eğlenceli, iç açıcı, o da nasıl desem, biraz uçar bazı yerlerinde ama en azından “Eller kadir kıymet bilmiyor anne,” den iyidir.

Kenan’ı en çok “Çillim Çillim (Çilli Bom)” şarkısından tanır herkes. 70’lerin bir yerlerinde kısa sürmüş kariyeri boyunca absürd denebilecek denemeler de yapmış (Bknz: “Kara Kara Düşün Bakalım” adlı şarkısı) enteresan bir şarkıcıdır aslında. 1975 yılında Philips etiketiyle yayımlanmış “Analar / Babalar” 45’liği de böylesi bir denemedir. Plağın her iki yüzünde de aynı beste vardır ama sözler birbirinden farklıdır. Birinde “Analar”ı anlatır, birinde “Babalar”ı. “Babalar” kısmı zaten ayrı şenlik de bugünün gündemi gereği “Analar”a odaklanalım biz.

Söz ve müziği Kenan’a ait şarkının düzenlemesi Hurşid Yenigün tarafından yapılmış. Dün Bugün yarın Orkestra ve Korosu’nun şenlendirdiği şarkının özellikle “Analar analar analar” vokalleri nefis. “Ana gibi yar olmaz” diye başlayan şarkının çizdiği anne portresi basbayağı Yeşilçam filmlerindeki “vefâkar cefâkar anam” klişeleri ile çizilmiş. Çocuğu için saçını ağartan, bir küçük huzur için çırpınıp duran, yuvasının kuşu bir ana… Da işte “kocasının kuludur” demese iyiymiş. Orası biraz sakat bugünün bakışı ile.

Tüm annelerin anneler günü kutlu olsun.    
 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on May 12, 2019 06:12

May 11, 2019

Günün Şarkısı 11 Mayıs 2019


Ufuk Beydemir – “Ay Tenli Kadın (Akustik)”

Yakın dönemde parlak bir çıkış yakalayıp bunu sürdürebilen yeni isimlerden biri de Ufuk Beydemir oldu. Beydemir’in 2018’de yayımlanan “Sevda Gibi” adlı albümü hâlen etkisini sürdürüyor. Geçtiğimiz günlerde albümdeki şarkılardan beşinin akustik versiyonlarının yer aldığı, bir de yeni şarkıyla desteklenmiş bir ara albüm yayımladı Ufuk Beydemir. Zoom Müzik etiketiyle yayımlanan albüm “Akustik” adını taşıyor.

Ufuk Beydemir’e tanınırlığın kapılarını aralayan “Ay Tenli Kadın” adlı şarkının klip olarak da servis edilen akustik kaydı da bu albümde yer alıyor. Beydemir şarkıyı Sofar videosu ve albüm kaydından sonra bu defa da tek bir klavye (piyano) eşliğinde söylüyor.

İyi şarkı, sağlam şarkı tam da bu demek işte. Şahane bir düzenleme, cayır cayır gitarlar, gümbür gümbür ritim, ne bileyim yaylılar, nefesliler filan olmadan, tek bir enstrümanla da etki yaratabilen, sözü ve melodisi güçlü bir şarkı “Ay Tenli Kadın”. Üzerine ne koysanız kâr ama koymasanız da olur.

Beydemir’i her dinlediğimde bu olgun, tok, yırtıcı sese, bu kırçıllı şarkı söyleme biçimine hayret etmekten kendimi alamıyorum. “Büyümüş de küçülmüş” diye bir laf vardı eskiden. Öyle olabilir mi sahiden?

Ufuk Beydemir şarkılarını seviyorsanız bu akustik albüm size çok iyi gelecek. Bir de “Ölüme Yalvardım” adını taşıyan bir yeni şarkı “bonus”u var ki daha ne olsun?
 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on May 11, 2019 02:57

Yavuz Hakan Tok's Blog

Yavuz Hakan Tok
Yavuz Hakan Tok isn't a Goodreads Author (yet), but they do have a blog, so here are some recent posts imported from their feed.
Follow Yavuz Hakan Tok's blog with rss.