Yavuz Hakan Tok's Blog, page 34
April 8, 2019
Günün Şarkısı 8 Nisan 2019
Serkan Ferat – “Aşkına Talibim”

Yaptığı her işi gönül rahatlığıyla dinleyebileceğiniz bir müzisyen Serkan Ferat. Başından beri kendi müzik evreni içerisinde, popüler olana yüz vermeden ayakta duruyor ve şartları zorluyor. Nitekim bir önceki teklisi gibi yeni teklisini de dijital platformlarda kendi hesabına yayımladı.

“Aşkına Talibim” adını taşıyan şarkının söz ve müziği Serkan Ferat’a ait. Düzenleme ise Serkan Ferat, Turan Akkale ve Deniz Engin’in ortak imzasını taşıyor.

Benzetmek gibi olmasın ama U2, Sting, Alan Parsons Project ve benzer türevde müzisyen ve grupların izlerini ince ince duyabileceğiniz bir şarkı “Aşkına Talibim”. (Her ne kadar aradaki elektro gitar soloyu şarkının iklimine yakıştıramasam ve bu benzetmenin dışında tutsam da.) Modası geçmeyecek, miadı dolmayacak, zamana kalacak bir şarkı. Bugün bu topraklarda “rock” üst başlığı altında üretilenlerin büyük kısmıyla da uzak yakın ilgisi yok.
Henüz keşfetmediyseniz bu tek tabanca müzisyeni keşfetmek ve tanımak için geç kalmış da olsa iyi bir başlangıç olabilir bu şarkı. Bu arada Doğa Yılmaz imzalı kapak tasarımına bayıldığımı da söylemeliyim.
Published on April 08, 2019 11:26
April 7, 2019
Günün Şarkısı 7 Nisan 2019
Erol Evgin – “Umut”

Bilen biliyor, iki seneyi aşkın bir süredir Melih Kibar’ın hayat hikâyesini bir kitaba dönüştürme gayreti içerisindeyim. Bu süre zarfında çok çalıştım, çok araştırdım, okudum, insanlarla konuştum ve çok şey öğrendim. Hâlâ da öğreniyorum. Müziğe adanmış bir ömrün satır aralarında bir dehanın, olağanüstü bir zekanın, sıra dışı bir adamın müthiş zengin ve renkli hikâyesi saklıymış aslında.

Daha Türkiye’de “telif” kelimesinin anlamı bilinmezken verdiği mücadele, eline geçen her fırsatta bu konuda bir şeyler söyleyerek müzik üreten ve tüketenleri bilinçlendirme çabası, kimseye müdanası olmadan doğru bildiği yolda tek tabanca yürürken bir yandan da irili ufaklı elinin değdiği herkesin hayatının kazanç hanesine yazılması onun şarkıları kadar konuşulmamış ama bence bir o kadar değerli ve konuşulması, anlatılması gereken özellikleri.

Her yitip giden değere yaptığımız gibi Melih Kibar’ı da çok bilinen ve popüler olmuş eserleri kadar biliyor, hatırlıyor, anıyoruz. Oysa onlar buzdağının görünen yüzü sadece. Onlardan öğreneceğimiz çok şey var. Kıymetli, özel, benzersiz insanların hem hayat hikayelerini hem de popüler olmuş veya olmamış bütün eserlerini okumak, araştırmak, dinlemek, irdelemek, anlamaya çalışmak lazım. Aksi halde yüzeysel bir saygı selamından öteye geçmiyor gösterdiğimiz vefa.

Bugün Melih Kibar’ın ölüm yıldönümü. Çok genç yaşta, henüz 54 yaşındayken, 7 Nisan 2005 günü kaybettik onu. Çok sevdiğim ama günümüzde pek de dolaşımda olmayan bir bestesi ile anmak istedim onu. 1979 yılında yayımlanan ikinci Erol Evgin 33’lüğünde ilk kez dinleyici karşısına çıkan bir Melih Kibar – Çiğdem Talu şarkısı bu. O günlerin tıpkı bugünlere benzeyen biraz karanlık, karmaşık, belirsizliğin ve umutsuzluğun hüküm sürdüğü siyasi ve toplumsal atmosferinde Çiğdem Talu’nun müthiş bir duyarlılık ve incelikle kaleme aldığı, insanca bir umuda dair şarkı sözleri ve Melih Kibar’ın klasik kabul edilebilecek nitelikte bestesi: “Umut”.
Bu şarkı 1979 yılından 2006 yılına dek sadece plak üzerinde kalmış, yıllar sonra ilk kez 2005 yılında yayımlanan Erol Evgin’in “İşte Öyle Bir Şey” adlı plak kayıtları derlemesi ile günışığına çıkmıştı. Bugün bir kez daha dinlemenin tam zamanı. Hem Melih Kibar’ı yad etmek, hem de her şeye rağmen umut tazelemek için.
Published on April 07, 2019 03:36
April 6, 2019
Günün Şarkısı 6 Nisan 2019
Bülent Ersoy – “Ümit Hırsızı”

Son albümünü 2011 yılında yayımlayan Bülent Ersoy’un uzun zamandır beklenen Tarkan imzalı şarkısı nihayet geçtiğimiz günlerde DMC etiketiyle yayımlandı. “Ümit Hırsızı” adını taşıyan şarkının düzenlemesi Taşkın Sabah tarafından yapılmış.

Bu şarkıyı Tarkan kendi albümlerinden birinde söylemiş olsaydı çok eleştirebilirdim. Gelin görün ki Bülent Ersoy’a çok ama pek çok yakışmış. Tarkan’ın en iyi yaptığı şeylerden biri olan alaturka – yandan. Ersoy’a neden yakıştırdığımı ise daha net izah etmeliyim.

Bülent Ersoy diskografisini başından beri yakinen takip etmiş, özellikle de ‘80’lerde yaptığı her albümü döndüre döndüre dinlemiş, bunun adı “guilty pleasure” ise şayet, o “pleasure”ın dibine vurmuş biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki onun stüdyoda şarkı kaydetmesinin en büyük handikabı ölçülere sığmayan ağdalı şarkı okuma biçimidir. Aranjörler de bunu bilir ve şarkıların temposunu düşürdükçe düşürürler ki ölçü kaçmasın. Son yıllarda ise, Ersoy’un sesini kesip biçerek sığdırıyorlardı ölçüye. Bu da giderek tatsızlaştırıyordu ortaya çıkan şarkıları. “Aşktan Sabıkalı” gibi Bülent Ersoy’a cuk oturacak bir şarkı bile bu sakatlığıyla yoruyordu dinleyeni.
Neyse ki “Ümit Hırsızı”nda böyle bir durum yok. Şarkı Bülent Ersoy’a kendi alanında dolaşma şansı verirken bir yandan da ona sınırlar çizmiş. Haliyle de usturuplu bir yorum çıkmış ortaya. En azından Bülent Ersoy’un sesini ve şarkılarını sevenleri memnun edecek düzeyde. Ben kendi adıma gayet tatmin edici buldum. Tabii Ersoy şarkıyı söylerken dilediğince abartamadığından mıdır nedir, abartma hakkını klipte kullanmayı ve kullanırken ikiye katlamayı tercih etmiş. Kulağınız değil ama gözünüz yoruluyor izlerken ki o da ayrı mesele.
Published on April 06, 2019 13:44
April 5, 2019
Günün Şarkısı 5 Nisan 2019
Cem Karaca – “Mutlaka Yavrum”

Cem Karaca upuzun bir hikâye, bir şarkı, bir filmdir anlatmaya kalksanız; özetlere sığmaz. Ama benim için “Mutlaka Yavrum”dur en çok. Şarkıda bahsi geçen yavru kadarken ben daha, ne anlıyorduysam o şarkı sözlerinden artık, bilmem yoksa melodisi miydi derinime işleyen ama bu şarkıyı dinlemeler yetmezdi bana. Öyle severdim. Bu yaşıma geldim, hâlâ ne zaman açıp dinlesem ya da bir yerlerde çalınsa kulağıma, o dakika gözlerim dolar, illa ki kederlenirim.

Şimdi bugün dinlediğimde tekrar gördüm ki “Mutlaka Yavrum” henüz eskimemiş. Bizden önceki kuşaklar gibi bizim de artık kendimizden geçmiş beklentimiz, yavrularımıza dair inanca, umuda dönüşmüş. “Biz görmedik, sen görürsün yavrum.” Yani vazgeçtiğin yere mıhladığın başlangıç. Ve Cem Karaca’nın o benzersiz sesinde yankılanarak çoğalan “insan olmanın verdiği onur”.

Söz ve müziği Cem Karaca’ya ait “Mutlaka Yavrum” ilk kez 1975 yılında 45’lik plak olarak yayımlanmıştı. Sonrasında 1977’de yayımlanan “Parka” adlı albümde yer aldı.

2005 yılında, Karaca’nın ölümünden sonra yayımlanan saygı albümüne de “Mutlaka Yavrum” adı verilmişti ve o albümde bu şarkıyı Edip Akbayram seslendiriyordu. Yavuz Plak tarafından yayımlanan sayısız Cem Karaca albümlerinden birinde şarkının Cem Karaca tarafından yapılmış farklı bir versiyonu da ortaya çıkmıştı yıllar sonra ama Yavuz Plak yeniden basımları o kadar karmaşık ki ben bile hatırlamıyorum ilk ne zaman yayımlandı ki şu anda YouTube üzerinde de şarkının orijinal versiyonundan çok o versiyonu mevcut.
Bugün Cem Karaca’nın doğum günü. İyi ki bu hayattan geçmiş dediklerimizden. Kimse “mutlaka” kelimesini onun kadar inandırıcı, ikna edici söyleyemezdi herhalde. Umudumuz onun sesinde yeşeriyor hâlâ bu yüzden. Ruhu şâd olsun.
Published on April 05, 2019 13:54
April 4, 2019
Günün Şarkısı 4 Nisan 2019
Sibel Tüzün – “Kırmızı”

Sene 2003. Sibel Tüzün’ün ani ve keskin bir dönüşle pop müzikten “rock” müziğe geçiş yaptığı 1998 yılının üzerinden beş sene geçmiş. O ara ülkede Şebnem Ferahlar, Teomanlar, Dumanlar filan derken “rock” müzik ciddi bir yükselişe geçmiş ama dinleyici her ne hikmetse Sibel Tüzün’ü “rock” şarkıcısı olarak görmeyi tercih etmemiş. Ve Sibel de “Kaçın Kurası”nda “Anca Beraber”de bıraktığı Sibel’e geri dönmüş. Hani o seksi, ateşli ve Akdenizli kadına…

O yıl piyasaya çıkan “Kırmızı” tam da böyle bir albüm. Dahası çoğunluğu kendi yazdığı şarkılardan oluşan, olgun bir albüm. Seksi, ateşli ve Akdenizli bir albüm. Zaten bunu sadece albümün adından ve kapağından bile anlamak mümkün. Olmadı, albüme adını veren şarkıdan…

Söz ve müziği Sibel Tüzün’e ait şarkının düzenlemesi Tansel Doğanay’a ait. Bu bilgiye sahip olmasanız, şarkının pekâlâ bir Yunan şarkısı olduğunu sanabilirsiniz. Öyle kıvrımlı, tuzlu, kokulu bir şarkı.

Nitekim “Kırmızı” albümünün ikinci baskısında şarkının “Agapi Kokini” adını taşıyan Yunanca versiyonu, “Agapi Kırmızı” adını taşıyan Yunanca / Türkçe versiyonu ve “club” versiyonları da yer alıyor. 2004 yılında basılan “Kıpkırmızı” adlı albümde ise başka başka versiyonlar ve daha fazlası…
“Kırmızı” ve “Kıpkırmızı” albümleri ile Tüzün’ün ilk “rock” albümü “Hayata Buysa Ben Yokum Bu Yolda”, geçtiğimiz günlerde “remastered” edisyonlarıyla dijital platformlarda yayımlandı. Albümler, Sibel Tüzün’ün sahibi olduğu Arinna Müzik etiketini taşıyor. Hem Sibel Tüzün kariyerinin bu köşe taşı albümlerini yeniden keşfetmek, hem de ülkenin en iyi kadın seslerinden birini uzun uzun dinlemek için kaçırılmaz bir fırsat.
Published on April 04, 2019 12:59
April 3, 2019
Günün Şarkısı 3 Nisan 2019
Bedük – “Hayvan”

2004 yılında Serhat adıyla çıkardığı ilk albümü “Nefes Almak Zor”u bir kenara koyarsak, 2007’den bu yana elektronik dans müziği türünde çok sayıda albüm ve tekli yayımlayan Bedük, o zamandan bu zaman türün ülkedeki en iyi temsilcilerinden biri oldu. Elektronik dans müziği bizde ağırlıklı olarak “dj” tipi prodüktörler üzerinden yürürken, Bedük işin en hem üretim, prodüksiyon, hem de vitrin kısmında yer alarak kendi başına bir marka oldu diyebiliriz. Hele ki EDM’nin tekno–arabeske eşitlendiği bir zaman diliminde.

Bedük’ün yeni teklisi “Hayvan”, geçtiğimiz günlerde Delises Entertaintment Limited etiketiyle yayımlandı. Şarkının söz, müzik ve düzenlemesi Bedük’e ait.

Ağırlıklı olarak İngilizce sözlü parçalarla ilerlese de ilk albümünden sonra piyasaya çıkmış yedi albümün ikisi tamamen Türkçe parçalardan oluşuyordu. “Hayvan” da Bedük kariyerinin Türkçe klasmanında yer alacak.
Bu şarkı da tıpkı diğer bütün şarkıları gibi sırtını sadece ritme dayamıyor. Elektronik müziğin o soğuk, mekanik ve sürekli tekrara dayalı kalıplarına sıkışıp kalmıyor. Melodi var, armoni var, anlamı olan sözler var. Buna karşın türün gereklilikleri içinden kendi kimliğiyle vardığı uluslararası bir standart da var. Sözün özü Bedük bu işi iyi yapıyor ve “Hayvan”la bunu bir kez daha gösteriyor.
Published on April 03, 2019 12:57
April 2, 2019
Günün Şarkısı 2 Nisan 2019
Bora Öztoprak – “9. Köy”

“Sesinde ‘90’lar var,” desem yeri. Gerçi Bora Öztoprak ‘90’lardan bu yana hemen hiç durmadan yoluna devam etti ama onun sesi galiba en çok ‘90’larda kazındı hafızalarımıza.1994’de yayımlanan ilk albümü sonrasında beş albüm daha yayımlayan Bora Öztoprak altıncı albümünü 2013’de piyasaya çıkardıktan sonra, istikrarlı bir biçimde her yıl bir tekliyle dinleyici karşısına çıktı. Kariyerinin başından beri ağırlıklı olarak kendi şarkılarını seslendirdi, kendi tarzı ve stiliyle müzik piyasasında var oldu. Bugün sadece ismini gördüğümüzde bile iyi bir iş yaptığından şüphe duymayacağımız müzisyenlerden biri olduğu rahatlıkla söylenebilir. Nitekim yeni şarkısında da bizi yanıltmıyor.

“9. Köy” adını taşıyan şarkının söz ve müziği Bora Öztoprak’a ait, düzenleme ise Hakan Süersan tarafından yapılmış. Tekli, geçtiğimiz günlerde Ada Müzik etiketiyle yayımlandı.
Sadece sesinde değil, şarkısında da ‘90’lar var. Şarkı sözlerinin, melodinin, kurgunun ve düzenlemenin özene bezene yazıldığı / yapıldığı her halinden belli. Tertemiz bir akustik “sound” ve hakkını vererek şarkı söyleyen bir şarkıcı. “9. Köy” belki bu zamanın gürültü patırtısı içinde yeterince kendini gösteremeyecek ama uzun vadede Bora Öztoprak kariyerine değer katmış işlerden biri olarak hatırlanacak, orası kesin.
Published on April 02, 2019 12:17
April 1, 2019
Günün Şarkısı 1 Nisan 2019
Yeliz – “Hoş Geldin Bahar”

Şarkının orijinali “Liebe Heißt L´amour” adını taşıyor ve o yıllarda Almanya’da da popüler olan İsveçli şarkıcı Siw Malmkvist tarafından seslendiriliyor. Şarkının Türkçe versiyonu ise 1974 yılında Yeliz tarafından plak yapılıyor. Sözleri Çiğdem Talu’nun yazdığı parçanın adı “Hoş Geldin Bahar”.

Yeliz’in aynı zamanda ilk 45’liği. Kısa bir süre sonra Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye elemeleri sayesinde adını tüm ülkede duyuracak genç kız, Bebek’te komşusu olan ve gece gündüz evinden çıkmadığı Çiğdem Abla’sının şarkı sözleriyle müziğe ilk profesyonel adımını atıyor.

Şarkı 1974’de 45’lik olarak yayımlandıktan sonra ancak 2012 yılında tekrar gün ışığına çıkabildi. Ossi Müzik etiketiyle yayımlanan ve Yeliz’in ilk dönem bütün 45’liklerini içeren “En İyileriyle Yeliz” adlı albümde yer alıyordu.
Ne zaman dinlesem içimi aydınlatan, ferah, hoş bir şarkıdır “Hoş Geldin Bahar”. Gencecik bir kızın “lalala” deyişleri sahiden baharı getirir, tazeler dinleyeni. Bugün “tbt” günü değil. Ama günün anlam ve önemine en uygun şarkı bu gibi geldi. Öyle hissettim. “Ümitsiz günlerin sonu gelmiş olsa,” diyor ya şarkıda… Sahiden gelmiştir belki de.
Published on April 01, 2019 11:37
March 31, 2019
Günün Şarkısı 31 Mart 2019
Fatma Turgut – “Bir Varmış Bir Yokmuş”

Model dağıldıktan sonra sallantılı bir dönem geçiren, aslına bakarsanız o zamandan bu zamana cepten yiyen Fatma Turgut, ilk solo albümü “Elimde Dünya”nın habercisi “Bir Varmış Bir Yokmuş” adlı teklisini geçtiğimiz günlerde Avrupa Müzik etiketiyle piyasaya sürdü.

Şarkının söz ve müziği Can Bonomo’ya ait. Düzenleme ise Barış Ertunç, Hüseyin Deniz ve Ozan İnam tarafından yapılmış.
Can Bonomo çok karakteristik ve kendine has şarkılar yazan bir şarkı yazarı ama doğrusu bu ya ben bile şarkıyı ilk duyduğumda bunun bir Bonomo şarkısı olduğunu kestiremedim. Yani Fatma Turgut etkisi, Can Bonomo etkisinin üzerine çıkmış ki iyi olmuş. Dahası Model etkisinden de sıyrılmış bir Fatma Turgut duydum ben şu şarkıda. Daha olgun ve kendi yolunu ayırmış bir Fatma Turgut var karşımızda ki muhtemelen albüm de bu minvalde olacaktır.
Published on March 31, 2019 08:51
March 30, 2019
Günün Şarkısı 30 Mart 2019
Cemil Demirbakan – “Oldum Sanma”

Bir dönem Yüksek Sadakat’in solisti olarak tanıdığımız Cemil Demirbakan, sonrasında solo çalışmalarıyla da adından söz ettirdi. Son olarak 2018’de “Bu Hesap Tutar mı?” adlı teklisiyle karşımıza çıkan Cemil Demirbakan’ın yeni teklisi ise geçtiğimiz günlerde ACDB Yapım etiketiyle piyasaya sürüldü. “Oldum Sanma” adını taşıyan şarkının söz ve müziğinde Cemil Demirbakan ve Noyan Öztürk ortak imzası var, düzenleme ise Cemil Demirbakan tarafından yapılmış.

Son derece akışkan, sarmalayıcı bir basgitar, gitar ve ritim yürüyüşü üzerinden ilerleyen, hem melodisi, hem sözleri, hem de Demirbakan’ın etkileyici sesiyle dinleyeni içine çeken bir şarkı “Oldum Sanma”. Yalın, abartısız, bir o kadar da ferah, taze. Sözlerin bir felsefesi, bir derinliği var. Şarkının bir yerlerinde ansızın çıkagelen “rap” bölümü de şaşırtıcı ve vurucu.

Türkçe müziğin geçmişinde daha önce içinden Nietzsche geçen, Dostoyevski geçen, Şirazi geçen bir başka şarkı daha yazıldığını sanmıyorum. Hele ki memleketteki “rap” modası sığ sularda küfür kıyamet ilerlerken.
Cemil Demirbakan’ın içinden “rap” geçen bu “soft-rock” şarkısı adeta yeni bir öneri, bir temiz sayfa gibi. Zıpkın gibi bir şarkıcının kusursuz şarkıcılığı da cabası.
Published on March 30, 2019 08:30
Yavuz Hakan Tok's Blog
Yavuz Hakan Tok isn't a Goodreads Author
(yet),
but they
do have a blog,
so here are some recent posts imported from
their feed.
