Arzu Altınanıt's Blog, page 5
February 13, 2017
Güzel Şeyler de Oluyor
Bugün çok mutluyum. Sebebi bilimkurgu alanında bir ekol olan Kayıp Rıhtım‘ın 2016’nın En’leri yarışması ve bunun sonuçları.
[image error]
Özellikle kazanlar beni çok ama çok sevindirdi, bir o kadar da gururlandırdı.
Öncelikle, kendisiyle tanışma şansı yakaladığım, güzel insan S. Yüksel Yılmaz’ın M4Y4 adlı ilk kitabının ‘Yılın En İyi Yerli Bilim Kurgusu’ seçilmiş olmasına çok sevindim. Bu eseri konusunda nasıl heyecan duyduğuna birebir şahit olmuş biri olarak emeğinin taçlandırılmış olması harika bir şey....
January 23, 2017
Ne kadar “Kusursuzlar”?
[image error]
Şöyle bir yaşam hayal edin: Kadınların tek görevi erkeklere hizmet etmek. Hepsi özel olarak tasarlanıyor ve dört yaşından reşit olana kadar “Okullarda” erkekleri tatmin etmek için yetiştiriliyor. Çok güzel olmak, belli bir kiloyu korumak, uyumlu olmak zorundalar. İdeal kilolarını korumak için her gün tartılıyor, ilaç alıyor ve aç kalıyorlar. Aslında hepsi bir tür eşya. Öyle ki isimleri küçük harfle başlıyor. Hatta son kullanma tarihleri bile var. Mezuniyet töreni denebilecek tören Varislerin...
January 13, 2017
İşte Tüm Çocuklarım
[image error]
Ocak 2015’teBen Ne Düşünüyorumdiye bir yazı yazmış ve o güne dek çevirdiğim kitaplarıntoplu bir özetini yapmışım. Üzerinden iki yıl daha geçti ve bu listeye yedi kitap daha eklendi, sekincisi de yarılandı. Çeviriyle boğuşmaya biraz ara verip bu yedi kitabı da bir arada yazayımdedim.Çocuklarım arasında ayrım yapmayayım, değil mi? 
December 6, 2016
Jane Eyre: Edebiyatın İlk Feministi
Bir çeviri daha bitti. Bu sefer sevinç çığlıkları biraz daha yüksek, heyecan biraz daha fazla. Bunun sebebi kitabın adının Jane Eyre olması. Jane Eyre, İngiliz edebiyatının en sevdiğim romantik klasiklerinden biri. (Diğeri Uğultulu Tepeler). Çığlıklarımın daha yüksek, heyecanımın daha fazla olmasının bir sebebi de Herman Melville’inVeranda Öyküleri‘inden sonra çevirdiğim ikinci klasik eser olması.
Klasik eser çevirmenin tadı başka. Evet, daha zor, daha çok zaman alıyor, daha çok yoruyor ve ge...
December 2, 2016
Google Translatelesek de mi çevirsek Google Translatelemekse de mi çevirsek?
Dün Facebook’taki çeviri sayfalarından birinde yaptığım bir şaka yüzünden kendimi hiç istemediğim bir tartışmanın içinde buldum. Daha doğru ben tartışmayı sürdürmedim ama meslektaşlarım ve sayfa yöneticileri tatsız bir konuşmayla muhatap olmak durumda kaldılar ki benden kaynaklanan bu tatsızlık beni çok üzdü.
Mesele Google Translate.
Google Translate’in artık her dilde düzgün çeviri yapacak duruma getirilme çalışmaları, doğal olarak çevirmen sayfalarında kendine yer buldu. Bununla ilgili bir...
October 26, 2016
Dur De!
Bu yazıya başlarken duyacağım lafları, alacağım eleştirileri, hatta işiteceğim hakaretleri biliyorum ve bunların hepsine hazırım. En başta belirteyim ki şu an bir çevirmen olarak değil, duyarlı bir vatandaş ve bir okur olarak yazıyorum.
Sorun uzun süredir gözlemlediğim bir şey. Son günlerde de biraz artış gösterdi sanırım.
Korsan kitap ve PDF kitap dosyaları…
Bu, bir emek hırsızlığı, emeğe saygısızlık. Gerçek bir okur, bir edebiyat tutkunu bunu asla yapmaz ve yapılmasına izin vermez çünkü ger...
October 14, 2016
Boşuna mı kürek çekiyoruz?
Beni takip edenler şu sıralar, hatta oldukça uzun bir süredir, Jane Eyre’le boğuştuğumu biliyor. Daha önce de yazdığım gibi sadomazoşist bir ilişki içindeyiz. Yavaş ilerliyor, yoruyor. Mesele dili değil; göndermeleri, sembolleri kaçırmama ve o uzun cümleleri bölmeme çabası. Onlarca satır süren cümleleri “Hayır, Bölmeyeceğim,” diye diye devam ediyorum. Neyse ki son dönemece girdim.
Bu çalışmayı yaparken doğal olarak sürekli araştırma, sayfalarca yazı okuma durumunda kalıyorum. Ve tabii ki kar...
September 7, 2016
Hayır, Bölmeyeceğim
Jane Eyre’yle sadomazoşist bir ilişki yaşadığım şu dönemde blogum oldukça ihmal edildi. Yaşadığımız ilişki tam anlamıyla sadomazoşist çünkü hem canıma okuyor hem de inanılmaz bir keyif veriyor. O upuzun cümleleri, o bitmek tükenmez betimlem
eleri çevirirken resmen canım acıyor, beynim sulanıyor, gözlerim yuvalarından fırlıyor. Bitince aldığım keyifse inanılmaz. Biten her cümle yenisine başlamanın acısını ve keyfini aynı anda veriyor. Bilmece çözüyormuşum hissi yaşıyorum.
Sorunum şu ki çeviri z...
August 7, 2016
Nedir? Ne Değildir?
Biz, çevirmenler bir kitapla ilgili her türlü olumsuzeleştiri oklarını üzerimize çeken kişileriz. Gerçekten bizden kaynaklanan hatalar konusundaki eleştirileri her zaman yapıcı eleştiriler olarak alıp aynı hataları tekrarlamamak için büyük çaba harcarız. Ancak her eleştiri bu tür olmuyor maalesef.
Aranızda, “olumlu eleştiriler aldığınızda pek havalanıyorsunuz, olumsuzlara da katlanın o zaman,” diyenler çıkacaktır. Olumlu eleştirilerin bizi çok mutlu ettiği, sevinç çığlıkları attırdığı bir ger...
July 29, 2016
Tuhaf Bir Merak: Seri Katiller
Polisiye meraklısı çok. Ben de onlardan biriyim ama benimki biraz daha ileri noktada bir manyaklık. Ben cinayet meraklısıyım, özellikle de seri katiller… Onlarlaigili hiçbir şeyi kaçırmam, cinayetle ilgili en abuk dizileri ve filmleri bile izler, her kitabı okurum. Benim gibi böcek bile öldüremeyen, evine giren fareye, “Ne olur çık,” diye yalvaran birinin bu manyaklığı nereden kaynaklanıyor bilemem ama bu tutkum, bir plan yapıyor olabileceğim şüphesiyle çevremdekileri ürkütmeye başladı. Sabah...


