Arzu Altınanıt's Blog, page 10

May 29, 2015

Hiç Bu kadar Zorlanmamıştım

Ne kuş sesleri, ne nasıl yazacağımızı bilemediğimiz nidalar, ne uydurulmuş kelimeler ne de Türkçe’de karşılığı olmayan yöresel yemekler, bölgesel bitkiler…

Hiç bu seferki kadar zorlanmamıştım.

Belki kimi meslektaşlarım bana katılmayacak ve bu işin çok kolay olduğunu söyleyecek ama benim için öyle olmadı.

Şu sıralarTersyüz”ün yazarı Amy Harmon’ınA Different Blueadlı kitabını çeviriyorum. Amy, çok fazla kelime oyunu, benzer sesli kelimelere gönderme yapan bir yazar. Tersyüz‘de bunu bir şekilde...

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on May 29, 2015 08:27

May 26, 2015

Yolun Sonundaki Okyanus

Yolun Sonudaki Okyanus, İzmir Kitap Fuarı ganimetlerimden. Neil Gaiman adı bile almaya yeterdi. Kapağı işin tuz biberi oldu. O kapağın benim gibi bir deniz tutkununu etkilememesi mümkün değildi. Öyle de oldu.

okyanus

Kamarilla‘yı elimden fırlatıp attıktan sonra bir çeviri kitap daha okuyup okumama konusunda tereddüt ederek Yolun Sonundaki Okyanus‘a başladım. Çevirinin tadını kaçırdığı bir kitap daha okuma kaygısı içinde olduğumu itiraf etmem gerek. Hele bu kitabın yazarı Neil Gaiman ise… Hayal kırık...

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on May 26, 2015 05:22

May 12, 2015

Afrika: Kızgın Kum Bahçesi

Çok önceden bitmesi gereken bir çeviriyi nihayet geçenlerde teslim ettim. Ailevi bir takım meseleler, sağlık problemleri, araya giren acil çevirilere bir de benim ihmalkarlığım eklenince uzadıkça uzadı. Feniks Kitap’ın sabrına ne kadar teşekkür etsem azdır.

Neyse sonunda teslim edildi ve editör okuması başladı. Muhtemelen Sonbahar aylarında okurla buluşacak.37c90-indir

Güneşin Kızları‘nın yazarı Corban Addison’ın ikinci kitabıThe Garden of Burning Sand‘ten söz ediyorum. Türkçe adıylaKızgın Kum Bahçesi…Y...

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on May 12, 2015 05:19

May 10, 2015

Ben En Çok Anne Olmayı Sevdim

Ben dn754621662_1643685_6262e çocuk oldum. Hem de çok şanslı bir çocuk. Muhteşem bir anne ve babanın çocuğu… Çocuk olmayı çok sevdim. Şu anki beni yaratan aileme minnet borçluyum. Canım annem ve canım babam, başka kimsenin çocuğu olma özlemi duymamamı sağladığınız için size binlerce teşekkürler. Adınızı söylerken gururla göğsümün kabarmasını sağladığınız, bana insan olmanın önemini ve değerlerini öğrettiğiniz için teşekkürler.

Ben abla da oldum. Küçükken deli gibi didişsek de, zaman zaman canlarınaokumuş olsam da b...

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on May 10, 2015 04:57

May 5, 2015

Bir Facia: Kamarilla

Önce virgüllere taktım. Neredeyse her kelimeden sonra kullanılan virgüllere… Sanki gökten sağanak halinde virgül yağmış ve her tarafı sel basmıştı. Öylesi yanlış yerlerde öylesi gereksiz kullanılmıştı ki kitap tüm akıcılığını yitiriyordu. Editörden kaynaklanıyor olabilir dedim ve devam ettim.

11059724_10153848532237222_2177928352292965436_n

Ardından çeviride bir şeyler rahatsız etti beni. Önemli değil, yorgunluktan gözden kaçmıştır, hepimizin hataları oluyor dedim ve devam ettim.

Sonra şu cümleyi gördü gözlerim:Otomatik olarak, iki berbat...

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on May 05, 2015 10:53

Mutluluk ve Hayal Kırıklığı

Geçenlerde Facebook profilime şöyle yazmışım:

Bir kitap çevirmeninin en mutlu olduğu an hangisidir?
a. Bilmem kaç yüz sayfalık çeviriye son noktayı koyduğu an.
b. Bilmem kaç yüz sayfalık çevirinin teslim öncesi okumasını bitirdiği an.
c. Çeviriyi eklediği yayınevine gidecek mesajın gönder tuşuna bastığı an.
d. Bitmiş çeviriyi masaüstünden kaldırıp eski çevirilerin bulunduğu dosyaya kaldırdığı an.
e. Kitap kapak tasarımını ilk gördüğü an.
f. Editöründen “Çok temiz bir çeviriydi, beni hiç yorma...

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on May 05, 2015 04:08

April 30, 2015

Neler Yaptım?

Son yazımın üzerinden neredeyse bir ay geçtiğini fark edince çocuğunu ihmal eden anne duygusuna kapıldım. Vicdan azabını rahatlatmak adına bahaneler üretmeye başladım. :) Boluguma sevgi sözcükleri fısıldayarak “bu ihmal değil, zaman bulamadım. Nelerle uğraştım, başıma neler geldi bir bilsen,” dedim. Çok yoğun bir ay geçti. Çeviri, kitap fuarı, hastalık…

37c90-indirÖncelikle uzun zamandır elimde sürünen The Garden of Burning Sand,TürkçeadıylaKızgın Kum Bahçesinihayet teslim edildi. Feniks Kitap’ı sabrı v...

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on April 30, 2015 07:26

April 3, 2015

Kendime Not: Gözlerindeki Canavar Yorumları

10968434_940608329306773_293938643481695618_nGözlerindeki Canavar yoğun bir çalışma, hastalık, uykusuzluk, yorgunluktan sonra raflardaki yerini aldı. Hakkındaki yazılar daha çeviri aşamasında başlamıştı, kitap yayınlandığı anda ortalık karıştı.Bir kısım Vitale hayranlığını dile getirirken diğerleri kitaptatecavüz olduğunu iddia etti, aradaki yaş farkından çok rahatsız oldu ve kitaptan nefret etti. Sadece bununla da kalmadı, Vitale’ye hayran olanlara inanılmaz hakaretler edildi. Yaş farkının nedeni kitabın sonunda ortaya çıkıyordu. O yaş...

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on April 03, 2015 04:31

March 15, 2015

Sus Vicdanım! Bugün Pazar!

Günlerden Pazar. İnsanların çoğunun sevdikleriyle vakit geçirdiği, nefis kahvaltı masalarında uzun uzun sohbet ettiği, her günkünden biraz daha geç kalktığı, tembellik yaptığı, dinlendiği, kısaca canı ne isterse onu yaptığı gün.

Bundan yaklaşık bir ay önce teslim ettiğim Gözlerindeki Canavar beni o kadar yormuş ve strese sokmuştu ki “Bundan sonra asla bu kadar sıkışmayacağım. Planımı hafta sonlarımı ve akşamlarımı boş bırakacak biçimde yapacağım,” diye söz vermiştim kendi kendime. Bir iki haf...

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on March 15, 2015 08:55

March 1, 2015

Değişim, F. Kafka

Originally posted on Barış Kahraman:

1

“… Saatin yeniden vurması üzerine: ‘Yedi oldu!’ diye söylendi kendi kendine. ‘Saat yedi oldu, halabu yoğun sis kalkmadı.’ Sanki tam bir sessizlik başgösterirse gerçek ve normal durum yeniden dönüp gelecekmiş gibi bir umuda kapılarak, kısa bir süre nefes almasını yavaşlatıp kımıldamadan yattı.
Ama sonra: ‘Saat yediyi çeyrek geçeyi vurmadan, her ne pahasına olursa olsun yataktan çıkmalıyım tamamen’. diye düşündü. …
… O anda yataktan sarkmasını gittikçe art...

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on March 01, 2015 11:18