Yüce Zerey's Blog, page 6

October 22, 2017

Kana Kan 2

Kana Kan 2

20.15: Pazartesi,

Etiler, İstanbul


Kana Kan 2


Buse: ‘Hocam kusura bakmayın. 15 dakika geciktim. Kesinlikle hiç adetim değil biliyorsunuz. Ama gerçekten deli gibi bir trafik vardı.’


İsmail: ‘Sıkıntı yok, ısının başlayalım.’




20 dakika hızlı tempoda ısınan Buse artık hazırdı.




İsmail:
‘Hadi başlıyoruz. Hazır mısın?’


Buse: ‘Olmaz mıyım? Pazartesi iş üzerimden geçti zaten, şimdi sıra bende’


İsmail: ‘Yumruk tekniklerimizi biraz daha geliştirmemiz lazım. Straight Punch’ınız iyi ama Hook Punch’ınızı biraz daha geliştirmemiz lazım’


Buse: Aslında ben kendimi Hook Punch’ta da confident hissediyorum ama sonuçta öyle diyorsanız öyledir. Uzman sizsiniz!’




Buse (34), çok uluslu bir şirkette pazarlama direktörü.  Bekar ve alımlı; ancak erkeklerin yanaşmaktan tırstığı cinslerden.


Kılığı, kıyafeti, makyajı, eğitimi, CVsi ve hırsı ile erkeklerin ‘Selaaaam’ demeye çekineceği bir profil.


En belirgin özelliği hırsı.


Buse’yi yüz kişiye sorsanız ‘Nasıl biri diye?’ neredeyse tamamı: ‘Çok hırslı’ der.


Hırslı ve güçlü karakteri, iş hayatındaki başarılarının en büyük katalizörü.


Sağlıklı beslenmeye ve fit olmaya özen gösteren Buse, bu alanlara da hırsını yansıtıyor.


Eğer bir spor ile uğraşılacaksa, mutlaka o sporda etrafındaki herkesten daha iyi olmalı.


O spora dair, bilinecek veya yapılacak ne varsa herkesten daha iyi bilmeli ve yapmalı.


Son zamanlarda popüler sporu Kick-Box.


Kick-Box sayesinde bünyesinde biriktirdiği nefreti kum torbalarına ve İsmail’e yönlendiriyor.


İsmail, aslen Sivaslı olmasına rağmen uzun zamandan beri İstanbul’da.  


Anadolunun bağırından kopup gönül verdiği Kick-Box sayesinde dünyaca tanınmış sporculardan biri.


Ekmeğini yumruk ve tekmelerinden çıkaran İsmail; yaşı biraz ilerleyip eski performansından uzaklaşınca elde ettiği başarılarından dolayı havalı tüm spor salonlarının ‘özel ders hocası’ olarak ilgi odağı olmuş.


E bu kadar popüler ve başarılı bir hocanın, bu konuyu gündeme almış olan Buse ile kesişmesi de çok normal değil mi?




İsmail:
‘Çok iyi gidiyorsunuz. Biraz da Round House Kick çalışalım?’


Buse: ‘Round House Kick çalışırken instagram’a bir boomerang çeker miyiz?’


İsmail: ‘Tabiki de, sen yeter ki hakkını ver hareketin’




Buse, sosyal medyada da her alanda olduğu gibi profesyoneldi.


Bulduğu her fırsatı değerlendirir ve hakkını verirdi.


Hangi okazyonda hangi platformu ve hangi aracı kullanacağını çok iyi bilirdi.  


Buse, hareketinin hakkını verdi. İsmail de kendisinden beklenen çekim performansını gerçekleştirdi.




Buse:
‘Muhteşem olmuş. Elinize sağlık hocam en az 250 like’ı var bu postun.’




Buse’nin antremanının bitmesine 10 dakika vardı. İsmail’in Buse’den sonraki öğrencisi Nazlı gelmişti.


Kenarda telefonu ile oynuyor,  yarım gözle de Buse’yi izliyordu.


Buse, Kick-Box derslerinin ilk zamanlarından beri, öğrenmiş olduklarını bir şekilde sosyal medya haricinde de kullanmak, kendini göstermek istiyordu.


En sonunda tüm haddini toparladı ve:




Buse:
‘Hocam, benim performansımı görmek için dövüşebileceğim, kendi dengimde biri yok mu?’ dedi Nazlı’ya bakarak.


Uzun zamandır kendi antremanı sonrası Nazlı’yı da dikizliyor, kendisine karşı tadında kıl oluyordu.


İsmail: ‘Her şeyin zamanı var.’


Buse: ‘Hocam, başka bir öğrencinizle pratik yapamaz mıyız?’


İsmail: ‘Nazlı’yı mı kast ediyorsun. Ama o senden epey ilerde. Çok dengeli olmaz. Ayrıca öğrencilerim arasında bu tip müsabakalara da çok sıcak bakmıyorum.’


Buse: ‘Hocam olsun en kötü ihtimalle pratik yapmış oluruz. Kendimizi geliştiririz. Siz de başımızdasınız zaten ne olacak ki? ’




Buse, İsmail’in altından girdi üstünden çıktı, sonunda İsmail, Buse’nin ısrarlarına dayanamadı.


Çok sık karşılaştığı bir durum değildi. Nasıl davranacağı çok da kestiremedi. İsmail, konuyu üslubunca Nazlı’ya aktardı.


Nazlı için de herhangi bir sıkıntı yoktu. Kendinden ziyadesiyle emindi.


En kötü ihtimalle ‘güzel bir ısınma olur’ dedi ve talebi gayet cool karşıladı.




İsmail:
‘Nazlı, ısın ve hazır olunca haber ver’


Nazlı: Tamam hocam hemen ısınıyorum’.




Taraflar hazırdı.


Buse, her zaman olduğu gibi kendine çok güveniyordu. Nazlı ise olaya kardiyo sıradanlığında bakıyordu.


Müsabaka, İsmail’in yönlendirmesi ile başladı.


Buse, çok hızlı bir giriş yaptı. Öğrendiği her şeyi bir an önce göstermek Nazlı’yı zeminden kazımalarını istiyordu.


Buse’nin atak oyununa karşı Nazlı daha savunmacı bir performans sergiliyordu.


Genel seyir uzun süre bu şekilde ilerlerken Buse’nin kontrolsüz bir hareketine karşı Nazlı çok akıllıca bir cevap verdi ve Buse kendini yerde buldu.


Yerdeydi… Kaybediyordu… Kesinlikle kabul edilemezdi.


Kendini toparladı ve ayağa kalktı. Ayağa kalkar kalkmaz gözlerini Nazlı’ya dikti.


Artık hazırdı…


Yıllardır içinde özenle biriktirdiği mutlak kötülüğün dehlizlerindeki eziklik; egosunda, basılacak tüm düğmelere basmış ve ‘Acil Durum’ alarmı vermişti.


İsmail’in yönlendirmesi ile müsabaka tekrar başladı.


Buse, İsmail’in komutunu alır almaz, içinden gelen tüm adrenalin ile Nazlı’ya jeneriklik bir tekme attı.


Ancak maalesef attığı tekmenin hedefi Nazlı’nın burnu olduğu için; Nazlı, burnundan kanlar damlayarak yere yığıldı.


İsmail, hemen olaya müdahale etti ve müsabakayı durdurdu. ‘Nasıl böyle bir hata yaptım?’ diyordu içinden.


İsmail, spor salonu yetkililerine ‘Doktor çağırın’ diye bağırırken bir yandan da elindeki havlu ile tampon yapmaya çalışıyordu.


Bu esnada Buse, ayakta hiç bir şey olmamış gibi ayakta dikiliyor ve bütün dikkati ile Nazlı’nın burnundan akan kanlara bakıyordu.


Nazlı’nın burnu kırılmıştı. İsmail’in havlusu kan içinde kalmıştı.


Buse’nin bütün odağı kandaydı. Hoşuna gitmişti. Ama hoşuna gidenin ne olduğundan emin değildi.


‘Nazlı’yı jeneriklik bir tekme ile yere sermek mi?’ yoksa ‘Nazlı’nın akan kanı mı?’ .


Olayın sıcaklığı ile kendine itiraf edememişti ama hoşuna giden Nazlı’nın akan kanı idi.


Etrafa daha fazla malzeme vermemek için yalandan ilgileniyormuş gibi yaptı ve Nazlı’dan özür diledi.


Nazlı ise o hengamenin arasında asaletine yakışır bir şekilde Buse’ye ‘Hastasın Sen’ demekle yetindi.


Ambulans geldi ve apar topar Nazlı hastaneye kaldırıldı.


Buse, İsmail’den de özür dileyerek soyunma odasına doğru giderken; İsmail, arkasından: ‘Malesef dersimiz bitti. Devam etmeyecek. Kendinize yeni bir hoca bulursanız sevinirim.’ dedi.


Koskoca Buse, köylü İsmail’in peşinde koşacak değildi elbet.


İsmail’e aşağılayıcı bir bakış attı ve soyunma odasının yolunu tuttu.


Soyunma odasında hemen kendini duşa attı.


Duşu açtı ve suyun altında uzun uzun hiç bir şey yapmadan durdu.


Nazlı’nın burnundan damlayan kan bir türlü gözünün önünden gitmiyordu.


İşin kendine bile itiraf edemediği yanı, bu görüntüden ziyadesiyle haz alıyordu.


Buse’nin artık dişine kan değmişti.


Hayatının geri kalanında da benzeri kan sahneleri hep gözünün önünde olacaktı…


The post Kana Kan 2 appeared first on @yucezerey.



Benzer Yazılar:
Kana Kan
Beylik Laflar 13


 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on October 22, 2017 09:55

October 18, 2017

Başak Temel ile B Planı | Kariyer & Nasıl Mutlu Olunur? | Yüce Zerey

Başak Temel ile B Planı | Kariyer & Nasıl Mutlu Olunur? | Yüce Zerey

Başak Temel ile çok keyifli bir program yaptık ve fabrika ayarlarına döndük.


Güncel videolar için kanalıma abone olabilirsiniz ► http://bit.ly/AboneOlYuceZerey



The post Başak Temel ile B Planı | Kariyer & Nasıl Mutlu Olunur? | Yüce Zerey appeared first on @yucezerey.



Benzer Yazılar:
Webrazzi Summit Yüce Zerey – Arda Kutsal Dijital Gündem Sohbeti
Yüce Zerey Kristal Elma 2016 Sunumu – Oğlan Bizim, Kız Bizim
Kübra Ulutaş ile İnsan | Line TV | Yüce Zerey


 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on October 18, 2017 22:06

October 17, 2017

Kübra Ulutaş ile İnsan | Line TV | Yüce Zerey

Kübra Ulutaş ile İnsan | Line TV | Yüce Zerey

Line TV’de Kübra Ulutaş ile İnsan Programı’nda keyifli bir söyleşi yaptık.


Güncel videolar için kanalıma abone olabilirsiniz ► http://bit.ly/AboneOlYuceZerey



0:50 Bursa’nın Hayatımdaki Yeri – Eğitim


5:27 Pazarlama’ya Yönelim


8:25 Kitap Yazma Motivasyonu


10:01 Profesyonel Hayat Gerilimleri


13:13 Kitap Yazmaya Nasıl Başladım?


15:26 Kitaplardaki Olaylar ve Karakterler


16:35 İmza Günleri


19:17 Tükenmişlik Sendromu


23:15 Rekabetçi Dünya


28:27 Bilgiyi Kana Karıştırma


30:35 En Büyük Pişmanlığım


31:07 İyi ki Yapmışım Dediğim Şey


The post Kübra Ulutaş ile İnsan | Line TV | Yüce Zerey appeared first on @yucezerey.



Benzer Yazılar:
Rominight – Fabrika Ayarlarına Dön | Yüce Zerey
Webrazzi TV – E-Ticaret ve Dijital Pazarlama | Yüce Zerey
Yüce Zerey Peryön 2016 Sunumu: Fabrika Ayarlarına Dönüş


 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on October 17, 2017 22:00

October 16, 2017

Rominight – Fabrika Ayarlarına Dön | Yüce Zerey

Rominight – Fabrika Ayarlarına Dön | Yüce Zerey

Medyascope.tv’nin Rominight programında Romina Özipekçi ile keyifli bir söyleşi yaptık.


Güncel videolar için kanalıma abone olabilirsiniz ► http://bit.ly/AboneOlYuceZerey



The post Rominight – Fabrika Ayarlarına Dön | Yüce Zerey appeared first on @yucezerey.



Benzer Yazılar:
Yüce Zerey Kristal Elma 2016 Sunumu – Oğlan Bizim, Kız Bizim
Yüce Zerey Peryön 2016 Sunumu: Fabrika Ayarlarına Dönüş
Yeni Kitap: Fabrika Ayarlarına Dön


 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on October 16, 2017 22:57

October 15, 2017

NTV – N Hayat – Çocuklarda Sosyal Medya Kullanımı | Yüce Zerey

N Hayat – Çocuklarda Sosyal Medya Kullanımı | Yüce Zerey



Konuk olduğum NTV’de yayınlanan N Hayat programında Gülay Afşar ile çocuklarda sosyal medya kullanımı üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Güncel videolar için kanalıma abone olabilirsiniz ► http://bit.ly/AboneOlYuceZerey






The post NTV – N Hayat – Çocuklarda Sosyal Medya Kullanımı | Yüce Zerey appeared first on @yucezerey.



Benzer Yazılar:
Webrazzi TV – E-Ticaret ve Dijital Pazarlama | Yüce Zerey
Herşey Dahil: Sosyal Medya Muhabbeti
Yüce Zerey Peryön 2016 Sunumu: Fabrika Ayarlarına Dönüş


 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on October 15, 2017 22:53

CNN Türk – Teknoloji Her Yerde | Hepsiburada Çek Bul | Yüce Zerey

CNN Türk – Teknoloji Her Yerde | Hepsiburada Çek Bul | Yüce Zerey
Konuk olduğum CNN Türk’te yayınlanan Teknoloji Her Yerde programında Ahmet Can ile Hepsiburada mobil uygulamasının Çek Bul özelliği hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Güncel videolar için kanalıma abone olabilirsiniz ► http://bit.ly/AboneOlYuceZerey

Fotoğrafını çektiğin bir ürünü bulmanı daha kolay ve de hızlı hâle getiren Hepsiburada mobil uygulamasının Çek Bul özelliği üzerine konuştuğumuz bu sohbet gibi konuk olduğum diğer programları bu linkte toplu hâlde bulabilirsiniz ► http://bit.ly/mediayz





The post CNN Türk – Teknoloji Her Yerde | Hepsiburada Çek Bul | Yüce Zerey appeared first on @yucezerey.



Benzer Yazılar:
Webrazzi TV – E-Ticaret ve Dijital Pazarlama | Yüce Zerey
Yüce Zerey Peryön 2016 Sunumu: Fabrika Ayarlarına Dönüş
Yüce Zerey Kristal Elma 2016 Sunumu – Oğlan Bizim, Kız Bizim


 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on October 15, 2017 00:51

Webrazzi TV – E-Ticaret ve Dijital Pazarlama | Yüce Zerey

Webrazzi TV – E-Ticaret ve Dijital Pazarlama | Yüce Zerey

Webrazzi TV’den Merve Kara ile E-Ticaret ve Dijital Pazarlama üzerine sohbet ettik.


Güncel videolar için kanalıma abone olabilirsiniz ► http://bit.ly/AboneOlYuceZerey



0:42 “Hepsiburada’ya geçiş kararında neler etkiliydi?”


2:24 “3 tane olmazsa olmazın neler?”


3:20 “E-Ticaret markaları sosyal medya çağında nasıl iletişim kurmalı?”


5:44 “E-Ticaret markaları müşteri deneyimini nasıl şekillendirmeli?”


8:01 “Gözlemlediğin diğer güncel trendleri sıralayabilir misin?”


11:00 “Hepsiburada öncelikleri nelerdir? Mobil kullanıcı deneyimi öncelikli mi?”


13:43 “Başarıyı nasıl ölçümlüyorsunuz?”


Hepsiburada özelinde e-ticaret ve dijital pazarlama konuştuğumuz bu sohbet gibi konuk olduğum diğer programları bu linkte toplu hâlde bulabilirsiniz ► http://bit.ly/mediayz


The post Webrazzi TV – E-Ticaret ve Dijital Pazarlama | Yüce Zerey appeared first on @yucezerey.



Benzer Yazılar:
Webrazzi Summit Yüce Zerey – Arda Kutsal Dijital Gündem Sohbeti
Digital Age Summit 2016
Yüce Zerey Peryön 2016 Sunumu: Fabrika Ayarlarına Dönüş


 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on October 15, 2017 00:36

October 14, 2017

Kana Kan

Kana Kan

Kana Kan


 


11.45: Çarşamba, Maslak, İstanbul

 


Berk: ‘Saat kaç?’


Emre: ‘11.45’


Berk: ‘Hayvan gibi acıktım. Erken çıkalım mı yemeğe?’


Emre: ‘Ekiple çıkacaktık. Ama yine de bir sorayım, gelirler ise hep beraber gidebiliriz.’


Berk: ‘OK’


Emre: ‘Hadi gidelim. Ekip ile de orada buluşuruz.’  


* * *



Emre: Ne yiyeceksin?’


Berk: ‘Bilmiyorum. Ama salatadan gına geldi. Canım bugün et istiyor. Sağlam bir et.’


Emre: ‘İyi ben de etten yürüyeyim.’


Garson: ‘Ne alırsınız?’


Berk:  ‘Ben, orta-iyi pişmiş bir antrikot istiyorum. Yanında da diyet kola lütfen.’


           ‘Bir dakika, bir dakika karar değiştirdim. Az pişmiş olsun.’


Emre: ‘Senin ilk defa az pişmiş et siparişi verdiğini görüyorum.’


Berk: ‘Canım öyle istedi amk ne bileyim.’


Garson: ‘Siparişleriniz hazır’


Berk: ‘Teşekkürler…’


Berk, önce önündeki eti süzdü. Adeta birbirlerini kestiler. Tam ete davranacakken:


Berk: ‘Ben acılı bir hardal alabilir miyim?’


Garson: ‘Tabiki de’


* * *




Hardalı aldı ve adeta nakış işler gibi sürdü etin üzerine ufaktan ufaktan…  


Hardal, etin instagram için paylaşılası fotoğrafını tamamladı.  


Havalı et bıçağını aldı ve ilk darbeyi itina ile vurdu. Ağızının suyu akıyordu.   


Az pişmiş olan eti keserken; etin içinden süzülen kan tabağa yayıldı.


Büyük bir iştah ve açlıkla davranan Berk bir an duraksadı.


İlk tepkisi ‘Bu ne lannn?’ oldu içinden.


Kendine bile itiraf edemediği bir duygu dalgalanması oldu bünyesinde. İyi mi? Kötü mü? Anlayamadı.


Ama anladığı tek bir şey vardı. Az pişmiş et, sanki uzun zamandır itiraf edemediği susuzluğunu gidermişti.


Etrafındakilere çok toz kaldırmadan tekrar muhabbete dahil oldu.


Muhabbet akıp gidiyordu ama Berk akamıyordu.


Çünkü beynindeki kıymık hızla ilerliyor. Saçma sapan düşünceleri tetikliyor ve kendini düşünmekten alıkoyamıyordu.


En son duyduğu şey: ‘Hesaaap, lütfen!’ idi.


Hesap isteme seviyesine gelinmişti ama aradaki süre Berk’te yoktu.


‘Saçmalama’ dedi kendi kendine ve tekrar işinin gücünün başına döndü…


* * *


17:22 – Cumartesi, Göktürk, İstanbul

 


Berk (32), bekar ve yalnız yaşayan biri. Evi hiç boş kalmamasına rağmen düzenli bir ilişkisi yoktu.


Geniş alanda fuleli deparları ile doğrudan kaleyi görüp, her zaman golü düşünürdü.  


Herkesin ‘Nerede bizde o şans?’ diyerek parmakla gösterdiği bir danışmanlık şirketinde kıdemli danışman olarak kariyerinin zirvesiydi.


Duygularını naftalinleyip rafa kaldıralı yıllar olmuştu. Sadece sonuçla ilgilenir, hedefine giden her yolu da mubah olarak görürdü


Akşama, hafta arasında DM’den yürüdüğü Naz, yemeğe gelecekti. Alışveriş yapması gerekiyordu.


Issız adam filmi Berk için çekilmişti adeta. İyi de oldu. Issız adam filmi sayesinde, zaten hakim olduğu taktikleri daha da perçinledi.


Kahramanımız iyi yemek yapıyordu. Dolayısıyla Berk’in de en azından iyi yemek yapıyor gibi gözükmesi ve iyi bir deneyim yaratması gerekiyordu.


Deneyim tasarımı Berk’in işiydi.


Alışveriş için evine yakın, gurme ürünler satan havalı marketine doğru yola koyuldu. Herhangi bir liste yapmamıştı. Alacağı malzemelere hakimdi.


İyi bir avcı, ihtiyacı olan malzemeleri avının niteliğine göre hazırlayabildiği zaman fark yaratabilirdi. Berk de iyi bir avcıydı.


Markete girdi.


Her zaman olduğu gibi önce milletin ismini telaffuz edemediği meyve ve sebzelelerle başladı.


Akabinde içki deneyimini zenginleştirecek ve dünyanın haritada ismine hakim olmadığımız köşelerinden gelen peynirlere yöneldi.


İçki alışverişi yapmasına gerek yoktu. Çünkü sürekli yurt dışına çıktığı için, en havalı içkileri önceden araştırıyor ve sürekli stoklarını sağlam tutuyordu.


Alması gereken tüm ıvır zıvırları aldıktan sonra son olarak en reyonunun önüne geldi.


Et reyonunda, kurumsallığın illüzyonundan nasibini alarak; post-modern giydirilmiş ve İstanbul dili ve aksanı yüklenmiş ama özü koyunun kıçına maydanoz sokan ekolden gelme kasap Hilmi vardı.  


Hilmi, müşterini tanıması ve onlara özel ürünler önermesi ile nam salmıştı.


 


Hilmi: ‘Hoşgeldiniz Berk Bey, her zamankinden mi?’



Berk hiç düşünmeden ‘Evet’ demişti ama nedense gözü etlerde takılıp kalmıştı.


Uzun uzun kesiştiler. Çok saçmaydı ama gerçekliğin ta kendisiydi.




Berk:
‘Bi saniye… Her zamankinden verme! Şu etten iki kilo ver. Hafif kanlı olandan’


Hilmi biraz şaşırmıştı. Her zaman Berk için ‘köftelik kıyma’ hazırlardı. İlk defa et istediğini görüyordu.




Hilmi:
‘Etiniz hazır Berk Bey’




Berk:
‘Teşekkürler’




Ödemeyi yapıp marketten çıkarken aklı hala etlerdeydi.


‘Bu ne amk? Neyin kafası’ diye geçirdi içinden.  


Akşama Naz geliyordu, odaklanması gerekiyordu.


Evde tüm hazırlıklar tamamdı.


Şık bir masa, güzel bir müzik, özenle seçilmiş bir içki, sağlıklı aperatifler…


Son noktayı koyacak ana yemekleri hazırlama zamanı gelmişti.


Ravioli için tencereye su koydu.


Altı üstü makarna idi. Ne kadar sofistike olabilir di ki?


Youtube’ta Ravioli nasıl yapılır?’ videosunu 12 kez izlediğine göre artık hazırdı.


Bir taraftan Ravioli, yaparken bir taraftan da antrikot hazırlaması gerekiyordu.


Saat 17.12 idi ve Naz 18.00’de gelecekti.  


Dolaptan etleri çıkardı.


Etlerin sarılı olduğu kağıdı açtı. Kağıttan süzülen kanlar tepsiye damladı.


 Tam kendine sövecekken birden kendisinden hiç beklemediği bir şey yaptı ve tepsideki kanı yaladı.


Adeta zaman Berk için durmuştu.


Kendinden utanır bir halde dona kaldı. Mala bağlamıştı.


Kafasında sonsuz soru ve yorum ile işlemcisini yakarken, bununla yüzleşemeyeceğini anladı ve koşarak banyoya gitti.


Duygu durumu alt üst olmuştu. Tüm zıt duyguları aynı anda yaşıyordu.


Aynada kendine baktı.


Dudakları kıpkırmızı, gözleri fal taşı gibiydi.


‘Ne oluyor Allahım yardım et!’ diye geçirdi içinden.


Tırsmıştı. Babaannesinin çok küçük yaşta öğrettiği Felak ve Nas surelerini okumaya başladı.


Üzerindekileri hızlıca çıkarıp kendini sıcak suyun altına attı.


Sabunun yarısını neredeyse bitirdi ama farkında değildi.


Yıkanmaya devam ediyordu.  


Sonunda duştan çıktı.


Aynaya tekrar bakmak istedi ama ayna buhar kaplıydı.


Aynanın buharını havlu ile sildi ve kendine baktı. Ağızı yüzü büzüşmüş, gözleri kan çanağı gibiydi.


Banyodan çıktı.


Rahatlamıştı.


Saate baktı. Saat 18.01 idi. Misafiri gelmek üzereydi.


Hızlıca giyindi ve mutfağa girdi.


Antrikotları, kendileri ile çok fazla muhatap olmadan, hızlıca pişirmeye başladı. Antrikotlar tam kıvama gelirken zil çaldı. Etin altını kıstı ve kapıya koştu.


Gelen Naz’dı. İçeri buyur etti ve salona yönlendirdi.


Berk, mutfağa döndü ve pişirme operasyonunu tamamladı.  Artık her şey hazırdı.


Güzel bir müzik ve nitelikli bir şarap eşliğinde karşılıklı güzel bir yemek yediler.


Şarap’a devam ederek Berk’in önceden planladığı romantik bir film izlemek için koltuğa geçtiler.


Filmin başlangıç müziği bitmeden Berk ile Naz ziyadesiyle yakınlaşmıştı.


Dudakları bütünleşmiş; süreç, hızlı ve şiddetli ilerliyordu.


Birden hiç beklenmedik bir şey oldu.


Berk, Naz’ın dudağını sert bir şekilde ısırdı.


Canı yanan Naz, Berk’i hızlıca itti ve ‘Ne yapıyorsun? Derdin ne? Salak mısın sen?’  dedi.


Berk, cevap verememişti çünkü Naz’ın dudaklarından süzülen kana odaklanmıştı.


Berk’in pasif agresif psikopat olduğuna dair şüpheleri vardı, artık  emindi ve arkasına bakmadan Berk’in mekanını terk etti.


Kapıdan çıkarken, Berk’in aklı hala Naz’ın dudaklarında  aslında dudaklardan süzülen kandaydı.


Garip bir histi ama dürtülerine karşı koyamıyordu…


 


The post Kana Kan appeared first on @yucezerey.



Benzer Bir Yazı Bulunmamaktadır.



 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on October 14, 2017 23:27

April 21, 2017

9/8’lik Pazarlama Matematiği

9/8’lik Pazarlama Matematiği

2017 Dönüşüm Muhteşem Olacak’ temalı Yerel Perakendeciler Zirvesi’nde yapmış olduğum ‘9/8’lik Pazarlama Matematiği’ sunumunu aşağıda bulabilirsiniz.



Sunum kapsamında ‘Türk toplumununun ortak paydası olan 9/8lik ritim ile pazarlamanın nasıl bir ilişkisi var?  9/8 pazarlama nasıl yapılır? Nelere dikkat etmek gerekir? Nasıl bir organizasyon yapısı ile ve yaklaşım ile yapılır?’ gibi soruların cevaplarını bulabilirsiniz.


The post 9/8’lik Pazarlama Matematiği appeared first on @yucezerey.



Benzer Yazılar:
4 Kasım Mediacat Pazarlama Atölye Çalışması’ndayım
J.J Abrams ve Pazarlama


 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on April 21, 2017 03:48

April 14, 2017

Dijital Tüketici Odaklı İçerik Yönetimi

Dijital Tüketici Odaklı İçerik Yönetimi 

IAB’nin düzenlemiş olduğu ‘Benim Dijital Dünyam’ etkinliğinde yapmış olduğum ‘Dijital Tüketici Odaklı İçerik Yönetimi’ sunumunu aşağıda bulabilirsiniz.



Sunum kapsamında; dijital tüketici profili, yeni nesil dijital yaklaşımı, tüketici serüvenleri, tüketici serüvenlerindeki mikro anlar, tüketici serüvenlerine göre entegre içerik yaklaşımı ve içerik tipleri gibi konuları bulabilirsiniz.


The post Dijital Tüketici Odaklı İçerik Yönetimi appeared first on @yucezerey.



Benzer Yazılar:
4 Kasım Mediacat Pazarlama Atölye Çalışması’ndayım
Digital Age Summit 2016
Webrazzi Summit Yüce Zerey – Arda Kutsal Dijital Gündem Sohbeti


 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on April 14, 2017 04:12

Yüce Zerey's Blog

Yüce Zerey
Yüce Zerey isn't a Goodreads Author (yet), but they do have a blog, so here are some recent posts imported from their feed.
Follow Yüce Zerey's blog with rss.