Yüce Zerey's Blog, page 5
July 28, 2018
İyi Bir Pazarlamacının Mutlaka İzlemesi Gereken Diziler
Pazarlama Heybesi kavramı altında iyi bir pazarlamacının heybesine doldurması gerekenleri paylaşmaya çalışıyorum. Daha önce İyi Bir Pazarlamacının Mutlaka Okuması Gereken Kitapları paylaşmıştım.
Şimdi sıra izlenmesi gereken dizilerde.
Hayat seyrimizde ziyadesiyle dizi izliyoruz.
Çoğu zaman izlediklerimizden sıkılıp, ‘izleyecek bir şey bulamıyorum’ diyoruz.
İzlenecek dizilerin en azından ilgi ve / veya uzmanlık alanınıza katkı sağlayabilmesi için ‘İyi Bir Pazarlamacının Mutlaka İzlemesi Gereken Diziler’ listesi sizler için faydalı olacaktır.
Daha önce de ifade ettiğim gibi İyi bir pazarlamacının önce insanı, sonra toplumu, akabinde toplumun hikayelerini iyi anlaması gerekir ki akabinde bu baz üzerine doğru bir şekilde pazarlama bilgisini inşa edebilsin.
İzlenecek dizilerin beslendiği farklı disiplinleri ve sıralamasını da bu şekilde değerlendirmek gerekir.
Dizi Listesinin akışı Psikoloji, Sosyoloji – Antropoloji, Hikaye ve Pazarlama şeklinde olmalıdır.
Akış doğrultusunda faydalanabileceğiniz dizi listesi aşağıdaki gibidir. Faydalı olması temennisiyle…
Psikoloji
The Mentalist
Lie to me
Sherlock Holmes
Mindhunter
The Sinner
Dexter
True Detective
Bates Motel
The Fall
Hannibal
Suskunlar
Sosyoloji – Antropoloji
Black Mirror
Modern Family
Under the Dome
Vikings
Ekmek Teknesi
The Office
Utopia
Homeland
American Gods
Mr. Robot
Hikaye
Game of Thrones
Dark
The Lost Room
Breaking Bad *
Fargo
Six Feet Under
Westworld
Fringe
Supernatural
Pazarlama
MadMen
The Pitch
Tech Stars
Çukur
Leyle ile Mecnun
Lost
Gerçek Kesit
Ezel
Yaprak Dökümü
Aşk-ı Memnu
SouthPark
Avrupa Yakası
House of Cards
Sense 8
Better Call Saul
Halt Catch and Fire
The Newsroom
The post İyi Bir Pazarlamacının Mutlaka İzlemesi Gereken Diziler appeared first on @yucezerey.
Benzer Yazılar:
J.J Abrams ve Pazarlama
4 Kasım Mediacat Pazarlama Atölye Çalışması’ndayım
July 15, 2018
İyi Bir Pazarlamacının Mutlaka Okuması Gereken Kitaplar
Pazarlama ile ilgilenen bireylerin her daim aklında olan sorudur:
‘Hangi kitabı okusam bana daha çok faydası olur?’
Okunacak kitaplar konusu malesef sadece pazarlama disiplinine ait değildir. İyi bir pazarlamacının önce insanı, sonra toplumu, akabinde toplumun hikayelerini / edebiyatını iyi anlaması gerekir ki akabinde bu baz üzerine doğru bir şekilde pazarlama bilgisini inşa edebilsin. Okuma listesinin akışı Psikoloji, Sosyoloji, Antropoloji, Edebiyat, Hikaye ve Pazarlama şeklinde olmalıdır. Akış doğrultusunda faydalanabileceğiniz okuma listesi aşağıdaki gibidir. Faydalı olması temennisiyle…
Psikoloji
Sigmund Freud, Ben ve ID
Sigmund Freud, Uygarlığın Huzursuzluğu
Nicholas Epley, Mindwise
Sheena Iyengar, The Art of Choosing
Dan Ariely, Predictably Irrational
Daniel Pink, Drive
Kaiser Fung, Numbers Rule Your World
Charles Duhigg, The Power of Habit
Mihaly Csikszentmihalyi, Flow: The Psychology of Optimal Experience
Sosyoloji
Jean Baudrillard, Tüketim Toplumu
Jean Baudrillard, Simülakrlar ve Simülasyon
Cemil Meriç, Bu Ülke
Guy Debord, Gösteri Toplumu
Peyami Safa, Doğu Batı Sentezi
Jean M. Twenge, Ben Nesli
Douglas Holt – Douglas Cameron, Cultural Strategy
Paul Adams, Grouped
Antropoloji
Franz Boas, Antropoloji ve Modern Yaşam
R.B. Edgerton, Hasta Toplumlar
Levi Strauss, Irk, Tarih ve Kültür
Levi Strauss, Modern Dünyanın Sorunları Karşısında Antropoloji
Philip K. Bock, İnsan Davranışının Kültürel Temelleri Psikolojik Antropoloji
Richard Dawkins, The Selfish Gene
Carl Jung, Man and His Symbols
Ruth Benedict, Patterns of Culture
Edebiyat
Hakan Günday, Malafa
Peyami Safa, Fatih Harbiye
George Orwell, 1984
Halit Ziya Uşaklıgil, Aşk-u Memnu
Dostoevsky, Karamazov Kardeşler
Steinbeck, Fareler ve İnsanlar
Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Hikaye
Robert McKee, Öykü
Joseph Campbell, Kahramanın Sonsuz Yolculuğu
Joseph Campbell, The Hero With a Thousand Faces
Jonathan Gottschall, The Storytelling Animal
Pazarlama
Philip Kotler, Kevin Lane Keller – Pazarlama Yönetimi
Philip Kotler, Hermawan Kartajaya, Iwan Setiawan, Pazarlama 4.0
Gerald Zaltman, Pazarlama Metaforları
David Zweig, Invisibles
Richard P. Rumelt, Good Strategy Bad Strategy
Martin Lindstrom, Buy.logy
Emanuel Rosen, The Anatomy of Buzz
Al Ries & Jack Trout, Positioning
Chris Anderson, The Long Tail
Malcolm Gladwell, The Tipping Point
Malcolm Gladwell, David and Goliath
Seth Godin, Tribes
The post İyi Bir Pazarlamacının Mutlaka Okuması Gereken Kitaplar appeared first on @yucezerey.
İyi Bir Pazarlamacının Mutlaka Okuması Gereken Kitaplar
Pazarlama ile ilgilenen bireylerin her daim aklında olan sorudur:
‘Hangi kitabı okusam bana daha çok faydası olur?’
Okunacak kitaplar konusu malesef sadece pazarlama disiplinine ait değildir. İyi bir pazarlamacının önce insanı, sonra toplumu, akabinde toplumun hikayelerini / edebiyatını iyi anlaması gerekir ki akabinde bu baz üzerine doğru bir şekilde pazarlama bilgisini inşa edebilsin. Okuma listesinin akışı Psikoloji, Sosyoloji, Antropoloji, Edebiyat, Hikaye ve Pazarlama şeklinde olmalıdır. Akış doğrultusunda faydalanabileceğiniz okuma listesi aşağıdaki gibidir. Faydalı olması temennisiyle…
Psikoloji
Sigmund Freud, Ben ve ID
Sigmund Freud, Uygarlığın Huzursuzluğu
Nicholas Epley, Mindwise
Sheena Iyengar, The Art of Choosing
Dan Ariely, Predictably Irrational
Daniel Pink, Drive
Kaiser Fung, Numbers Rule Your World
Charles Duhigg, The Power of Habit
Mihaly Csikszentmihalyi, Flow: The Psychology of Optimal Experience
Sosyoloji
Jean Baudrillard, Tüketim Toplumu
Jean Baudrillard, Simülakrlar ve Simülasyon
Cemil Meriç, Bu Ülke
Guy Debord, Gösteri Toplumu
Peyami Safa, Doğu Batı Sentezi
Jean M. Twenge, Ben Nesli
Douglas Holt – Douglas Cameron, Cultural Strategy
Paul Adams, Grouped
Antropoloji
Franz Boas, Antropoloji ve Modern Yaşam
R.B. Edgerton, Hasta Toplumlar
Levi Strauss, Irk, Tarih ve Kültür
Levi Strauss, Modern Dünyanın Sorunları Karşısında Antropoloji
Philip K. Bock, İnsan Davranışının Kültürel Temelleri Psikolojik Antropoloji
Richard Dawkins, The Selfish Gene
Carl Jung, Man and His Symbols
Ruth Benedict, Patterns of Culture
Edebiyat
Hakan Günday, Malafa
Peyami Safa, Fatih Harbiye
George Orwell, 1984
Halit Ziya Uşaklıgil, Aşk-u Memnu
Dostoevsky, Karamazov Kardeşler
Steinbeck, Fareler ve İnsanlar
Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Hikaye
Robert McKee, Öykü
Joseph Campbell, Kahramanın Sonsuz Yolculuğu
Joseph Campbell, The Hero With a Thousand Faces
Jonathan Gottschall, The Storytelling Animal
Pazarlama
Philip Kotler, Kevin Lane Keller – Pazarlama Yönetimi
Philip Kotler, Hermawan Kartajaya, Iwan Setiawan, Pazarlama 4.0
Gerald Zaltman, Pazarlama Metaforları
David Zweig, Invisibles
Richard P. Rumelt, Good Strategy Bad Strategy
Martin Lindstrom, Buy.logy
Emanuel Rosen, The Anatomy of Buzz
Al Ries & Jack Trout, Positioning
Chris Anderson, The Long Tail
Malcolm Gladwell, The Tipping Point
Malcolm Gladwell, David and Goliath
Seth Godin, Tribes
The post İyi Bir Pazarlamacının Mutlaka Okuması Gereken Kitaplar appeared first on @yucezerey.
Benzer Yazılar:
J.J Abrams ve Pazarlama
4 Kasım Mediacat Pazarlama Atölye Çalışması’ndayım
December 24, 2017
Nasıl Patron Olunur? CNNTürk – Gündem Özel
23.12.2017 Tarihinde CNN Türk’te Sevgili Deniz Bayramoğlu‘nun sunduğu ‘Gündem Özel’ programında ‘Girişimcilik’ konusu farklı yönleri ile ele alındı.
Programın tanıtım metni:
‘Hayatınızdan sıkıldınız, daha çok para kazanmak istiyorsunuz, daha mutlu bir iş arıyorsunuz. Kendi işinizin patronu olmak istiyorsunuz. Gündem Özel, son dönemlerin en çok kullanılan kavramı “girişimciliği” bambaşka bir bakış açısıyla tartışıyor. Her isteyen girişimci olabilir mi? Girişimcilik gerçekçi bir hedef mi, yoksa sistemin bir oyalamacası mı? Bir girişimde bulunmak ve hayatımızı değiştirmek için nelere sahip olmalı? Sermaye olmadan girişimcilik mümkün mü? Sadece fikirden nasıl para kazanılır? Deniz Bayramoğlu sordu, girişimciler Sinan Öncel ve Baybars Altuntaş, Akademisyen-Yazar Yüce Zerey, Sosyal Girişimci Prof. Dr. Mustafa Sarı, E-Ticaret Uzmanı Sibel Dervişoğlu yanıtladı.’
Programın tam kaydı:
The post Nasıl Patron Olunur? CNNTürk – Gündem Özel appeared first on @yucezerey.
Nasıl Patron Olunur? CNNTürk – Gündem Özel
23.12.2017 Tarihinde CNN Türk’te Sevgili Deniz Bayramoğlu‘nun sunduğu ‘Gündem Özel’ programında ‘Girişimcilik’ konusu farklı yönleri ile ele alındı.
Programın tanıtım metni:
‘Hayatınızdan sıkıldınız, daha çok para kazanmak istiyorsunuz, daha mutlu bir iş arıyorsunuz. Kendi işinizin patronu olmak istiyorsunuz. Gündem Özel, son dönemlerin en çok kullanılan kavramı “girişimciliği” bambaşka bir bakış açısıyla tartışıyor. Her isteyen girişimci olabilir mi? Girişimcilik gerçekçi bir hedef mi, yoksa sistemin bir oyalamacası mı? Bir girişimde bulunmak ve hayatımızı değiştirmek için nelere sahip olmalı? Sermaye olmadan girişimcilik mümkün mü? Sadece fikirden nasıl para kazanılır? Deniz Bayramoğlu sordu, girişimciler Sinan Öncel ve Baybars Altuntaş, Akademisyen-Yazar Yüce Zerey, Sosyal Girişimci Prof. Dr. Mustafa Sarı, E-Ticaret Uzmanı Sibel Dervişoğlu yanıtladı.’
Programın tam kaydı:
The post Nasıl Patron Olunur? CNNTürk – Gündem Özel appeared first on @yucezerey.
Benzer Yazılar:
Başak Temel ile B Planı | Kariyer & Nasıl Mutlu Olunur? | Yüce Zerey
Yüce Zerey Peryön 2016 Sunumu: Fabrika Ayarlarına Dönüş
Twitter nedir? Nasıl Kullanılır?
October 31, 2017
9/8’lik Pazarlama Matematiği – Yerel Perakendeciler Zirvesi
9/8’lik Pazarlama Matematiği – Yerel Perakendeciler Zirvesi | Yüce Zerey
Güncel videolar için kanalıma abone olabilirsiniz ► http://bit.ly/AboneOlYuceZerey
The post 9/8’lik Pazarlama Matematiği – Yerel Perakendeciler Zirvesi appeared first on @yucezerey.
9/8’lik Pazarlama Matematiği – Yerel Perakendeciler Zirvesi
9/8’lik Pazarlama Matematiği – Yerel Perakendeciler Zirvesi | Yüce Zerey
Güncel videolar için kanalıma abone olabilirsiniz ► http://bit.ly/AboneOlYuceZerey
The post 9/8’lik Pazarlama Matematiği – Yerel Perakendeciler Zirvesi appeared first on @yucezerey.
Benzer Yazılar:
Webrazzi TV – E-Ticaret ve Dijital Pazarlama | Yüce Zerey
Maksat Muhabbet : İTÜ Bilişim Teknolojileri Zirvesi
J.J Abrams ve Pazarlama
October 30, 2017
Pazarlamanın Geleceği
Pazarlamanın Geleceği – Yüce Zerey Bilgi Üniversitesi #nexttalks Change 4.0
Güncel videolar için kanalıma abone olabilirsiniz ► http://bit.ly/AboneOlYuceZerey
The post Pazarlamanın Geleceği appeared first on @yucezerey.
Benzer Yazılar:
Rominight – Fabrika Ayarlarına Dön | Yüce Zerey
Başak Temel ile B Planı | Kariyer & Nasıl Mutlu Olunur? | Yüce Zerey
Webrazzi TV – E-Ticaret ve Dijital Pazarlama | Yüce Zerey
October 29, 2017
Peyami Safa’nın Pazarlama Anlayışı
Güncel videolar için kanalıma abone olabilirsiniz ► http://bit.ly/AboneOlYuceZerey
The post Peyami Safa’nın Pazarlama Anlayışı appeared first on @yucezerey.
Benzer Yazılar:
Webrazzi TV – E-Ticaret ve Dijital Pazarlama | Yüce Zerey
Rominight – Fabrika Ayarlarına Dön | Yüce Zerey
J.J Abrams ve Pazarlama
October 28, 2017
Kana Kan 3
09.12: Salı,
Levent, İstanbul

Kana kan 3
Alçin: ‘Bilgisayarı bağla da bir test edelim sunumu, sıkıntı olmasın’
Batu: ‘Hemen bağlıyorum Alçin Hanım’
Toplantılarda yapılan kritik sunumlarda, her daim sorun çıkarması ile ünlü olan projektör yüzünden kimse malzeme vermek istemiyordu.
Batu, bilgisayarı bağladı. Görüntüyü ekranda aldı.
Sunumu açtı ve tek tek tüm slideları içindeki bütün detaylarla birlikte kontrol etti.
Herhangi bir problem görünmüyordu.
Batu: ‘Hazırız Alçin Hanım’
Alçin: ‘Çıktılar hazır mı?’
Batu: ‘Evet, Alçin Hanım. Katılımcı sayısı artı bir çıktılar hazır. Sizden haber gelince dağıtacağım.’
Sunumdan önce çıktılar dağıtıldığında herkesin dikkati dağıldığı için Alçin, çıktıların dağıtım zamanına çok önem verirdi.
Alçin (39), hatırı sayılır yabancı bir ilaç şirketinin satış ekibinin başındaydı. Babasının ecza dükkanında, küçük yaşta yaşadığı güzel anıların motivasyonu ile üniversiteden mezun olduğundan beri ilaç sektörünün içindeydi.
Şirketin demirbaşlarındandı. 15.yılını yeni doldurmuştu. Evli ve iki çocuk sahibiydi.
Fabrika ayarları ‘evinin kadını, çocuklarının anası’ iken, bu ayarların üzerine yüklenen kariyer yazılımları ve ailesinden aldığı ulvi sorumluluktan dolayı hayatının anlamlı porsiyonunu işine adamıştı.
Alçin’i tarif edecek en güzel kelime kombinasyonu ‘görev adamı’ idi.
Âli şirketinin ve pozisyonunun bekâsı için elinden geleni ardına koymazdı.
Tüm alt detayları ile son hazırlıklar da tamamlanmış ve herkes Belfü’nün gelmesini bekliyordu.
* * *
Belfü (45), şirketin ‘havalı tabiri ile’ CEO’su.
Şirket çalışanlarının, hatta sektörün, ziyadesiyle çekindiği nev-i şahsına münhasır bir kişilikti.
An itibariyle bekardı. Evliliğinden bir oğlu vardı.
Oğlu daha çok babası ile vakit geçiriyordu. Çünkü Belfü’nün de varı yoğu işiydi.
Doğum yaptıktan iki ay sonra işe dönmüştü. İş yerinde daha önce doğum yapmış olan bir çok kadının kanı donmuştu.
Hatta bununla da kalmayıp, CEO olabilmek için; oğlunu burada bırakarak 6 aylığına yurt dışı görevine gitmiş, oğlunun duygu dünyası ve öz bakımı bakıcılara emanet etmişti.
Ama sonuçta CEO’luğu almıştı.
Herhangi bir dostu veya arkadaşı yoktu. Çok fazla insan seven biri değildi.
Özellikle kendine göre zeka kapasitesi düşük ve / veya boş boş konuşanlara karşı hiç tahammülü yoktu.
Mümkün olduğunca duygusal paylaşımlara, iş dışı sohbetlere girmekten hoşlanmazdı.
Asker bir baba ve öğretmen bir annenin tek çocuğu idi.
Babası 80 ihtilali zamanında ordudan atılmış ve hapse girmişti.
Uzun yıllar hapiste kaldığı için Belfü’de çok yokluk görmüştü.
Yaşadığı tüm zorluklardan babasını sorumlu tutuyor ve kendisinden nefret ediyordu.
Küllerinden doğmuş, her şeyi kendi başarmış; adeta hayattan intikamını almış ve hatırı sayılır bir konuma gelmişti.
Babası ile en son ölümünden bir sene önce telefonda konuşup kavga etmişlerdi.
Babasının tüm alttan almalarına ve çabalarına rağmen bir senedir babası ile konuşmuyordu.
Babası öldüğünde toplantı için yurt dışındaydı. Cenazesi için bile İstanbul’a dönmemiş.
Cenaze operasyonunu babasının arkadaşları organize etmişti.
Sağlıklı yaşam takıntısı vardı. Ölmekten çok korkuyordu. Sağlıklı yaşam için gereken ne varsa yapıyordu.
Spor yaparken bile kendisine gönderilen raporları inceler, maillerine cevap verirdi.
İş öncelikleri, sağlıklı yaşamın derinliklerine de nüfuz etmişti.
Şirketin yönetim kurulu tarafından çok beğeniliyor; çok başarılı bir yönetici olarak kabul ediliyordu.
Hatta bununla da kalmayıp dünyadaki diğer ülkelere hep örnek CEO olarak gösteriliyordu.
İş hayatında; sert disiplini, acımasızlığı ve sonuç odaklılığı ile tanınıyordu.
Çevresinde kendisinin bir robot olduğuna yemin edebilecek en az yüz kişi bulunabilirdi.
Detayların insanıydı. Anında sonsuz detaya inip, akabinde de sonsuz uzaya yakınsayabiliyordu.
Detaya inerken karşısında sağlam argümanlar, rakamlar ve söylemlerle durulduğunda yenilen dayak daha az acılı oluyordu.
Ama, olur da es kaza bir rakam veya argümanda mantık hatası veya ‘bilmiyorum’ gibi bir söylem durumu söz konusu olursa, arka planda sürece maruz kalan kişinin selasının sesi yavaş yavaş yükselerek gelmeye başlıyordu.
İşbu nedenlerden dolayı her kim, Belfü ile toplantı yapacak, selam verecek, email iletişimine girecek veya rüyasında görecek olursa; sonsuz detayda hazırlık yapardı.
Alçin de şirketin eskilerinden olduğu ve yıllardır birlikte çalıştığı için Belfü’nün ne isteyip ne istemeyeceğini neye kıl olup neye kıl olmayacağını neredeyse herkesten iyi biliyordu.
Bu minvalde ‘Seni öldürmeyen şey, güçlü kılar!’ düsturunu kendine şiar edinmişti.
* * *
Belfü toplantı salonuna girince herkes kendine bir çeki düzen verdi.
Belfü:
‘Hadi başlayalım.’
Alçin: ‘Belfü Hanım, bugün sizlere 2018 satış planımızı sunacağız ve geri bildirimleriniz doğrultusunda da aksiyon alacağız.’
Belfü, genel olarak toplantılarda mümkün olduğunca sunan veya konuşan kişi ile göz teması kurmaz.
Anlatılanı beğenip beğenmediğini anlamak çok zordur. Ne sevincini, ne üzüntüsünü, ne de sinirini çok yansıtmaz.
Profesyonel bir poker oyuncusu gibi, elinde ne var, ne atacak asla bilemezsiniz.
Alçin, genel bir girizgah yaptıktan sonra sunumu yapması için sözü Batu’ya bıraktı.
Batu: ‘Belfü Hanım, öncelikle bu seneyi nasıl kapatıyoruz. Akabinde önümüzdeki senenin hedefleri ve son olarak da bu hedeflere nasıl gideceğimizin planından bahsetmek isteriz.’
Diyerek Batu sunuma başladı.
Defalarca prova yapmasına, her detayını kontrol etmesine rağmen sunum esnasında kendine güveni yerlerdeydi. Özellikle Belfü’nün göz teması kurmaması Batu’yu dağıtıyordu.
Belfü:
‘Bir saniye’
Deyince herkes içinden ‘Ha siktirrr… Şimdi sıçtık’ diyerek kendine siper aramaya başlarken Batu’nun kalbi neredeyse duracaktı.
Kaç kere sunum yapmıştı Belfü’nün karşısında ama her seferinde ilk defa sunum yapıyor gibi hissediyordu.
Belfü:
‘Şu sağ alt köşedeki rakamı nasıl hesapladınız?’
Batu: ‘Şöyle hesapladık. Aslında burada şöyle bir varsayım yaptık.’
Belfü: ‘Nasıl bir varsayım?’
Batu: ‘Şöyle bir varsayımmmm.’
Kısa süren bir ölüm sessizliğinden sonra:
Batu:
‘
Belfü Hanım, hatırlamıyorum arkadaşlar nasıl hesapladılar, neyi varsaydılar?’
Batu, sunumun her detayına her datasına hakimdi ama Belfü her zaman olduğu gibi tam on ikiden vurmuştu.
Dur durdu gerçekten Batu’nun hiç beklemediği yerden vurdu.
Belfü: ‘Size kaç kere söyledim. İşinizi adam gibi yapın. Hala bu işlere, datanıza hakim değilsiniz. Nasıl iş yönetiyorsunuz? Nasıl bulunduğunuz pozisyonları hak ediyorsunuz?’
Söyledikleri ve yüzündeki mimikleri hiç oynatmadan sakin bir ses tonu ile Batu’nun etlerini kemiğinden sıyırıyordu.
Alçin:
‘Belfü Hanım..’
Belfü: ‘Beni bölme Alçin. Senin de hakim olman lazım bu detaya bir de araya giriyorsun. Hiç birinizin tek kelime etmeye hakkı yok.’
Sadece basit bir rakamın arkasındaki hikayeden çıkan bu tatava, odanın içindeki bütün oksijeni emmiş, herkesi nefessiz bırakmıştı.
Belfü, motoru açmıştı bir kere.
Odadakiler ‘Vurmayın artık, adam öldü beyler’ modunda iken Belfü’nün her zaman olduğu gibi durmaya hiç niyeti yoktu.
Belfü:
‘Bir daha kesinlikle böyle bir sunumla çıkmayın karşıma. Bir de Satış Planı sunuyorsunuz. Planlama yapmak detaya hakim olmayı gerektirir. Eğer detaya hakim değilseniz sizin yaptığınız ne plandan, ne de işten hayır gelir.’
Batu, fiziksel olarak ayakta gözükmesine rağmen duygusal olarak yerin dibinde, itin götündeydi…
Batu’nun bünyesi duruma daha fazla dayanamadı ve burnu kanamaya başladı.
Adeta bütün duruşu, karakteri, kimliği, yıllardır yatırım yaptığı öz güveni; burnundan kan olup akıyordu. İçi de dışı da kanıyordu.
Belfü, Batu’nun durumunu görünce; hiç beklenmedik şekilde duraksadı.
Aslında duraksamadı dona kaldı.
Hiç böyle bir durum ile karşılaşmayı beklemiyordu.
Normalde bu tip durumları sallamazdı ama Batu’nun burnundan akan kan Belfü’nün dikkatini dağıttı.
Herkes panik havasına bürünmüş Batu’ya yardım etme çabasına girmişken, Belfü sadece akan kana odaklanmıştı.
Kanın akışı ve gömleğinde bıraktığı leke çok hoşuna gitmişti.
İlk defa böyle bir his ile karşılaşıyordu.
Rafa kaldırdığı hisleri uzun zamandan beri ilk defa gün yüzüne çıkmıştı. Hissediyordu.
Belfü’nün artık dişine kan değmişti.
Hayatının geri kalanında da benzeri kan sahneleri hep gözünün önünde olacaktı…
The post Kana Kan 3 appeared first on @yucezerey.
Benzer Yazılar:
Kana Kan 2
Kana Kan
Yüce Zerey's Blog
- Yüce Zerey's profile
- 10 followers

