Nilay Örnek's Blog, page 17

March 14, 2019

Müebbet Muhabbet’te bol kahkahalı ben

Yılların radyocu ikilisi Cenk ile Erdem, bir süredir bir Youtube kanalı yapıyorlar. Müebbet Muhabbet’te konuklarıyla ‘ders işliyorlar’. İşte yazı işleri dersinde ben Nilay Örnek


(Evet biraz gülmüşüm!)


 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on March 14, 2019 01:00

March 13, 2019

36 saatte yemeli-içmeli-gezmeli, tabii ki Göbeklitepeli Şanlıurfa

Urfa’da ne yenir-içilir? Nereler gezilebilir?


Sinan Hamamsarılar, Instagram’daki adıyla nam-ı diğer @tatdedektifi 36 saatte Urfa’da nerelere gidilir, nerelerde yenir şahane bir rehber çıkarmış.

Bu görüntülü rehberde Göbeklitepe de var, Halfeti de… “Keme, haşhaş, soğan, ciğer kebapları nerede yenir?” sorusunun yanıtı da.

O 36 saatte hatta daha kısa sürede bu kadar gezip yeme yeme potansiyeli de olan biri olduğu için ona normal ama bu tur birkaç güne de yayılabilir; seçin beğenin.

Yalnız baştan önereyim, yemek seviyorsanız acıktırıyor!

Bir de “Buranın insanına iyi bakın, çünkü onlar size buraya gelince iyi bakıyorlar” cümlesi çok havalı.



 


Ana görsel: Sinan Hamamsarılar

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on March 13, 2019 12:52

March 7, 2019

GastroEkonomi Zirvesi’nden ve neler konuşulacağından haberdar mısınız?

Gastrodiplomasi diye bir alan var; bizim çok da bilmediğimiz. Gastronominin iyileştirici gücü, turizme büyük etkisi var; bizim pozitif anlamda kullanamadığımız… Şaraptan rakıya içkilerin, kültürü başka bir yere taşıyan, tarım ve turizmi bir araya getiren önemli bir etkisi var; bizim bile bile ıskaladığımız… İşte şimdi bunlar pek çok yönüyle bir konferansta tartışılacak.

Türk kahvesinden Kars gravyerine, Urla Bağ Yolu’ndan yurtdışına restoranlarla açılımımıza pek çok konunun yerli ve yabancı uzmanlarınca tartışılacağı GastroEkonomi Zirvesi’nin ikincisi 12 Mart’ta Lüfti Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapılacak. İşte o o güne dair bazı notlar…


 


NİLAY ÖRNEK


 


Malum; 15 yıllık bir geçmişe sahip Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) var.

TURYİD bugün Türkiye genelinde faaliyetlerini sürdüren 187 markayı temsil diyor; bu markalar, bini aşkın yurt içi ve 250’yi aşkın yurt dışı restoran ile ziyaretçilerine hizmet veriyor, yaklaşık 35 bin kişiye istihdam sağlıyor.


İşte iki yıldır TURYİD girişimiyle bir GastroEkonomi Zirvesi düzenlenerek sorunlar masaya yatırılıyor, yabancı konukların da katılımıyla bu sorunlara yanıtlar aranıyor. Geçtiğimiz günlerde derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Demirer ev sehipliğinde minik bir basın yemeği yapıldı. Açıkçası o yemekte, sektöre baya ilgili biri de olsam çok yeni şey öğrendiğimi söyleyebilirim. Onları ayrı bir dosyada aktarmak isterim.

Ancak şimdi geç kalmadan 12 Mart’ta gerçekleşecek zirvenin planını aktarmak istedim ki, isteyen gidebilsin, “Haberimiz yoktu?” denilmesin.


1- Ben aşağıda göreceğiniz metni basın bülteninden aldım, henüz izlemediğim bir program. “Dünyanın gözü GastroEkonomi Zirvesi’nde” (!) gibi ifadeleri çıkararak (Büyük düşünmek güzel ama yani:) paylaşmak istedim.

2- Yerli konukların konuları samimiyetle tartışılırsa baya iyi, yabancı konukların da baştan kendileri İstanbul’da az dinlenebilecek insanlar olmaları nedeniyle bile ilgi çekici.

3- Böyle konferanslarda alkollü içkiden konuşamamak normal sayılır oldu; oysa gastronomi denince bu ayıp olmuyor mu?! Bu nedenle taktir ediyorum; bakalım neler olacak.

4- Yer ve Zaman: 12 Mart’ta Lüfti Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda.

5- Giriş ücretli mi? Evet, biletler biletix’te satılıyormuş. Normal bilet: 450 TL, öğrenciler için 250 TL.


İşte program ve planlanan konuşmalar


AÇILIŞ OTURUMU – SEKTÖRDE SON BİR YILDA NELER OLDU?


Konuşmacı

KAYA DEMİRER TURYİD Yönetim Kurulu Başkanı


Sektörün gelişimini, son bir yılda yaşanan dönüşümü ve gastronominin ötesinde gastroekonominin önemini ilham verici konu başlıklarıyla sektörün tecrübeli isimlerinden Kaya Demirer’den dinleyin!


DÜNYAYA AÇILAN EN LEZZETLİ MARKALARIMIZA

TURQUALITY DESTEĞİ


Son 20 yılda Türk gastronomisinin değişimi ve Türk restoranlarının dünyaya açılım süreci…


Ülkemizin markalaşma potansiyeli yüksek ürün ve hizmetlerinin üretiminden pazarlama faaliyetlerine, satışından satış sonrası hizmetlere uzanan süreçleri kapsayan destek programı TURQUALITY neleri değiştirdi? Yararlanıcı markaların konumlandırılması, güçlendirilmesi ve uluslararası pazara çıkarak Türk malı ve hizmeti imajının oluşturulmasını amaçlayan programın detayları ve yurtdışına açılan markaların deneyimleri zirvenin heyecan veren başlıklarından!


Moderatör

GAMZE CİZRELİ BIG CHEFS Cafe & Brasserie Kurucu Ortak, Yönetim Kurulu Başkanı


Konuşmacılar

LEVENT YILMAZ Apaz Gıda A.Ş. / Bay Döner Yönetim Kurulu Başkanı

EMEL EMİRLİOĞLU Ticaret Bakanlığı / Genel Müdür yardımcısı

AKIN TAVUZ Vergi, Mali İşler ve Finansal Raporlama Bölüm Başkanı / Doğuş Holding A.Ş.


••••••••••••••••••••••••••


Bir Rüya

Umut Özkanca – Doğuş Restaurant Entertainment and Management, CEO of D-Ream


‘Rüya’, Dubai’den sonra Londra’da da Anadolu mutfağının lezzetlerini sofistike bir yaklaşımla sunuyor. 2. kuşak restoran yatırımcısı Umut Özkanca Rüya’yı ve Türk mutfağının yurt dışındaki algısını anlatıyor. Ve elbette farklı rüyalarını da…


••••••••••••••••••••••••••


[image error]Sibel Kutman

TURİZM, TARIM VE İHRACATI BULUŞTURAN BAĞ:

ŞARAP


Topraktan bağcılığa, üzüm yetiştiriciliğinden şarap tadımına, tarihten kültüre birçok içeriği kapsayan şarap turizmine ilgi hızla artıyor. Ülkemiz, Fransa’nın ardından dünyanın ikinci büyük üzüm ekim alanına sahip olmasına rağmen üretimde dördüncü sırada yer alıyor. 50 milyar dolarlık şarap pazarında Fransa 15 milyar dolarla liderken, üretiminin %2’sini şaraba dönüştüren Türkiye’nin payı ise yalnızca 12 milyon dolar. Potansiyelimizin farkında mıyız? Şarap turistinin üstün ve incelikli hizmet arayışı turizmde hedeflenen gelir artışına karşılık verir mi? Cevaplar zirvede!


Moderatör

ŞİRİN PAYZIN


Konuşmacılar

LEVENT KÖMÜR MEY – Genel Müdür

SİBEL KUTMAN ORAL DOLUCA – Yönetim Kurulu Üyesi

ALİ BAŞMAN KAVAKLIDERE – Yönetim Kurulu Başkanı


••••••••••••••••••••••••••


İSPANYA ŞARAP TURİZMİNDE NASIL DÜNYA LİDERİ OLDU?


Jose Antonio Vidal – Başkan / Wine Tourism Association of Spain


İspanya Kraliyet Gastronomi Akademisi ve İspanya Ticaret Odası’nın destekleriyle İspanya Şarap Turizmi Kurumu’nu kuran Vidal, halen stratejik planlama ve iletişimden sorumludur. Döngüsel ekonomi elçisi (Barack Obama İklim Değişikliği Komitesi), UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü) ve İspanya Ticaret Odası Turizm Komitesi üyesidir.


Kamu desteklerinin özel sektöre nasıl ivme kattığını ve İspanya’nın şarap ve şarap turizmindeki başarı hikayesini Vidal’den dinleyin.


••••••••••••••••••••••••••


Demokratik Kalkınma Modeli Olarak ‘Kooperatifçilik’


Konuşmacılar

Özgür Tort Migros Ticaret A.Ş. – İcra Başkanı / Ceo

Mahmut Eskiyörük Tire Süt Müstahsilleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi – Yönetim Kurulu Başkanı

Özgür Güven Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürlüğü – Genel Müdür Yardımcısı

Dayanışma, yardımlaşma, iş birliği, kaynakların verimli kullanımı… Nasıl ifade edilirse edilsin, hiç şüphesiz kooperatiflere duyulan ihtiyaç her zamankinden daha fazla. Peki demokratik kalkınmanın en cazip modeli kooperatifler neden önemli? Gerek ekonomik gerek sosyal açıdan kooperatifçiliğe zirvenin gözünden bakın!


••••••••••••••••••••••••••


GASTRONOMİ TURİZMİNE

TÜRSAB BAKIŞI


Gastronomi turizmi için ne söyleniyor/ne anlaşılıyor? Dünyada gastronomi turizminin tanımı ve Türkiye’deki algısı üzerine turizm profesyonelleri için ortak dil ve tarif yaklaşımı TÜRSAB’dan geliyor.


Konuşmacılar

ÖMER KARTİN TÜRSAB Gastronomi Turizmi İhtisas Komitesi Başkanı / Alakart Turizm

DİĞDEM KAÇMAZ TÜRSAB Gastronomi Turizmi İhtisas Komitesi Başkan Yardımcısı / Sezon Tur

CEM POLATOĞLU TÜRSAB Üyesi / Tur Andiamo


••••••••••••••••••••••••••


[image error]


EKONOMİK GELİŞME İÇİN BÜYÜK PAYLAŞIM:

SOSYAL GASTRONOMİ


Mardin’de neler oluyor?


EBRU BAYBARA DEMİR– Şef, Sosyal Girişimci, Mutfak Araştırmacısı

Topraktan Tabağa – Şükraan – Tarımsal Kalkınmayı Ve Sosyal Gelişimi Destekleme Derneği


Anadolu Üniversitesi’nde Mutfak Sanatları lisansını tamamlayan Demir, 10 yıl boyunca Ortadoğu ve geleneksel Anadolu mutfağını araştırdı. 2001 yılında ona eşlik eden 21 kadınla Mardin’in ilk turistik girişimi ve restoranı olan Cercis Murat Konağı’nı açtı. Mardin’de hem bölge kadınları hem de Suriyeli mülteci kadınlar için iyi tarım uygulamaları temelli, kültürlerarası entegrasyonu ve bilginin davranışa dönüşmesini sağlayan sürdürülebilir gelir modeline sahip projeleriyle ulusal ve uluslararası birçok ödüle layık görüldü. Ebru Baybara Demir Mardin’deki turizm gelişiminin yanı sıra toprağı ve mültecilerle geliştirdiği tarım projelerini anlatıyor.


[image error]David Hedtz

Gastronominin İyileştirici Gücü


David Hertz – Küresel Sosyal Gastronomi Hareketi Öncüsü / Gastromotiva


David Hertz, sosyal yardımlaşmayı teşvik eden ve düşük gelirli insanların yaşamlarını gıdanın dönüştürücü gücünü kullanarak değiştiren, Brezilya’da ilk sosyo-gastronomik işletme olan Gastromotiva’yı kuran şef ve sosyal girişimcidir. Rio de Janeiro Olimpiyatları’ndan bu yana, teknoloji harikası bir ‘Gıda Artıkları Restoranı’nı ve Refettorio Gastromotiva isimli aşçılık okulunu yönetmektedir. David Hertz, küresel sosyal gastronomi hareketinin öncüsüdür.


••••••••••••••••••••••••••


ADI MESAFELİ KATKISI LEZZETLİ:

GASTRODİPLOMASİ


DEVLET MARKALAŞMASINDA GASTRODİPLOMASİNİN YENİ YERİ


Paul Rockower – Executive Director / Levantine Public Diplomacy


Gastrodiplomasi alanına ve kavramsallaşmasına öncülük eden Paul Rockower, gastronomi ve dış politikanın kesişimi hakkında kapsamlı araştırmalar yapmış, yazılar yazmış ve dersler vermiştir. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın American Music Abroad ve Next Level programlarını birçok ülkede yönetmiştir. Cezayir’den Irak’a, Venezuela’dan Zimbabwe’ye kadar farklı ülkelerde kültürel diplomasi programları gerçekleştirerek ABD Diplomatik Merkezleri ile projeler geliştirmiştir. Hindistan ve Tayvan Dışişleri Bakanlıkları ile çalışan Rockower, Kamu Diplomasisi Yüksek Lisansı’na sahiptir.


[image error]Gizem Salçıgil White

TÜRK KAHVESİNİN DİPLOMATİK YOLCULUĞU


Gizem Sağcıgil White – Gönüllü Girişimci / Turkish Coffee Truck


Dünya’da gastrodiplomasinin en iyi örneklerinden biri olarak kabul edilen ‘Turkish Coffee Truck’ projesini yaratıcısından dinleyin. Gizem Sağcıgil White, Türk kahve kültürünü tanıtmak ve insanları ‘kahve sohbetlerine’ dahil etmek için geliştirdiği, tamamen gönüllü girişimi olan ve kâr amacı gütmeyen projesini zirvede anlatıyor.


[image error]Tayyar Zaimoglu

EKONOMİNİN EN LEZZETLİ TARİFİ

GASTRONOMİ TURİZMİ


TURYİD ve TÜROFED (Türkiye Otelciler Federasyonu) Yönetim Kurulu Üyesi, Çukurova Turistik Otelciler Birliği Başkanı, TUGEV Mütevelli Heyeti Üyesi, ülkemizin gurme derneklerinden Mutfak Dostları Derneği ve Rotisseurs üyesi, gastronomi turizmini geliştirmek amacıyla Çukurova Bölgesi için düzenlenen birçok etkinliğin hamisi, yaratıcısı Tayyar Zaimoğlu’nun sunumuyla zirvenin kaçırılmayacak oturumlarından…


Sunan

TAYYAR ZAİMOĞLU – Onbaşılar Kebap / Zaimoğlu Park Zirve Adana – TURYİD Yönetim Kurulu Üyesi


••••••••••••••••••••••••••


GRAVYER VE TURİZMİN GİZLİ İLİŞKİSİ


İLHAN KOÇULU – Boğatepe Çevre Yaşam Derneği Başkanı – Koçulu Peynircilik Ltd. Şti. Başkanı


Slowfood tarafından presidium (dünyanın herhangi bir yerinde yerel toplulukların deneyimlerinden oluşmuş kültürel öğe) olarak etiketlenen Boğatepe Gravyeri, küresel anlamda değer kazanmış bir peynir türü… Bu benzersiz peynirin arkasında 1870’lere varan bir gelenek, 2.600 rakımda otlayan mutlu Zavot inekleri, Alman, İsviçre, Malakan izleri, Boğatepe’nin vakur ve çalışkan kadınları, aydın insanları var. Boğatepe’nin yaz kış ziyaretçilerle dolup taşan peynir müzesi, insanları buraya çeken sebeplerden yalnızca biri… İlhan Koçulu’nun öncülüğünde köyde yaşanan değişim bir modern zaman rüyasına dönüşüyor. Geçmiş gelecek oluyor.


••••••••••••••••••••••••••


TARIM VE GASTRONOMİYLE

YAŞANABİLİR VE SÜRDÜRÜLEBİLİR

BİR TURİZM BÖLGESİ YARATMA PROJESİ:

URLA BAĞYOLU


Can Ortabaş – Urla Şarapçılık A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı


“Urla yakında ABD’nin Napa, Fransa’nın Bordeaux, İtalya’nın Toscana bölgeleri gibi, şarap ve bağcılık turizmi merkezi olacak” diyor Can Ortabaş. Urla Şarap Üreticileri ve Bağcılık Derneği’nin tüm üyelerini birbirine bağlayan bu eşsiz rota yaz turizmine bağlı yarımadanın ekonomisini değiştiriyor.


[image error]Jia Choi

DÜNYA GASTRONOMİ TURİZMİNE ÖNCÜ KAŞİFLERİ


Saraydaki Mücevher

Jia Choi, PhD – Başkan / O’ngo Food


Dr. Choi, UNESCO’nun Yaratıcı Şehirler Ağı Gastronomi Programı, Culinary Institute of America, Kore Spor, Tarım Kültür ve Turizm Bakanlığı, Korea Tourism Organization ve birçok farklı kurum ve kuruluşa Kore’de gastronomi turizmi ve turizm iletişimi konularında danışmanlık vermiştir. 2012’de Kore Mutfak Turizmi Derneği’ni kurmuş ve Başkan olarak görev almıştır. Bir Kore TV dizisi ile ateşlenen Kimchi Diplomasisi ve sonucunda gelişen Kore Mutfağı zirvenin merakla beklenen bir başka oturumu…


••••••••••••••••••••••••••


Gastronomi Turizminde Özgünlük ve Değer Yaratma


Prof. Sarote Phornprapha – CEO / Royala Passage Co. Ltd.


Tayland ve uluslararası kurumlarda eğitim, araştırma ve danışmanlıkla geçen 25 yıllık kariyeri ile göz kamaştıran Prof. Sarote, ticari ihtiyaçların belirlenmesi ve çözüm üretimine katkısı ile tanınıyor. Yöneticilik, liderlik, iş ahlakı, kurumsal dönüşüm, stratejik planlama, turizm ve ağırlama endüstrileri yönetimi ihtisas alanlarında yalnızca birkaçı…


••••••••••••••••••••••••••


Geleneksel Mutfağın Turizmdeki Payı

Shinichi Nakamura – Uluslararası İlişkiler İcra Direktörü / Japan Travel and Tourism Association


Japonya Seyahat ve Turizm Kurumu, bölgesel ekonomilerin ve turizm endüstrisinin kalkınmasına, Japon halkının yaşamlarının ve kültürlerinin zenginleşmesine, çekici yerel ziyaret destinasyonları oluşturarak uluslararası iyi niyetin teşvik edilmesine, turizm rotalarının oluşturulmasına ve turizm üzerinden paylaşımların artırılmasına katkıda bulunmaktadır. Kurumun hedefi, bölgesel turizm tanıtım faaliyetlerini destekleyerek, bölgeler ile turizm endüstrisi arasında geniş koordinasyon sağlamaktır. Shinichi Nakamura, uluslararası çalışmalarının yanı sıra, Japonya’da bölgesel topluluklar ile dünya arasında köprü oluşturmayı amaçlayan MOU çerçevesinde JTTA ve UNWTO arasında ortak bir program da başlatmıştır.


••••••••••••••••••••••••••


Meksika’da Kamu ve Geleneksel Şeflerin İş Birliği

Laura Fandos – Stratejik Direktör / Globaldit


İspanya, Latin Amerika ve Meksika için yerel ve özgün değerleri öne çıkaran, gastronomi turizm zincirinde farklı inisiyatifleri geliştiren, kamu-özel sektör iş birlikleri gerçekleştirmiş bir yol gösterici. Turistik destinasyonlar için güçlü, rekabetçi, kapsayıcı ve sürdürülebilir gastronomik değerler oluşturan bir stratejist. Laura Fandos, Meksika Devleti ile geleneksel şeflerin gastronomi turizmindeki iş birliğini ayrıntılarıyla anlatıyor.


••••••••••••••••••••••••••


Yeni Turizm Ürünlerinin Yaratılması ve Ticarileştirilmesi

David Mora – Direktör / Emotourismo


David Mora gastronomi turizminin kalkınmaya olan güçlü potansiyelini öne çıkaran projelerde görev almış ve liderlik etmiştir. 1999’dan bu yana İspanya’nın yanı sıra Arjantin, Nikaragua ve El Salvador gibi ülkelerde kamu ve özel sektör iş birliklerinde görev almıştır. Ayrıca Şarap Turizmi, Bağ Rotaları ve Gastronomi Turizmi alanında; İspanya Şarap Turizmi Okulu, Basque Culinary Center, Escuela Real Madrid, Ostelea gibi eğitim kurumlarında öğretim görevlisi olarak görev almıştır. David Mora, zirvenin kaçırmak istemeyeceğiniz bir başka ismi…


[image error]Matias Cilloniz

YERELİ KÜRESELLEŞTİREN ŞEFLER


Lima’dan Bodrum’a

Diego Muñoz – Executive Chef


‘Astrid & Gastón’ ‘Dünyanın En İyi 50 Restoranı’ listesinde 14’üncü sıraya; ‘Latin Amerika’nın En İyi 50 Restoranı’ listesinde 1 numaraya yerleştiğinde mutfakta Diego Muñoz vardı. Bugün Bodrum Edition – Brava’nın mutfağında da o var. Peru mutfağının dünyayı saran etkisi tüm hızıyla sürerken, Peru’nun şeflerine uluslararası platformda başka hangi görevler düşüyor? Diego Muñoz farkıyla, zirvede…


Peru’da Yereli Yüceltenler

Matias Cilloniz – Executive Chef


“Okyanusun bir parçası olduğumu fark ettiğimde hayat daha kolaylaştı ve mutfağım sadeleşti” diyor Cilloniz.

Peru’nun dünya mutfakları arasındaki her gün artan saygınlığının ardında yerel malzemeyi ve geleneksel teknikleri gururla yaşatan şefler var. Gaston Acurio’nun yolundan giden genç şefler…


[image error]


[image error]


[image error]

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on March 07, 2019 02:04

March 4, 2019

Bu Fransız filmlerini izlemek ister misiniz; hem de ücretsiz

Sinema salonlarında ender olarak gösterim imkânı bulan ve Türk izleyiciler tarafından yeterince iyi bilinmeyen Fransızca sinemayı tanıtmak amacıyla düzenlenen, “Mon 1er Long – Ilk Uzun Metrajım” adlı film festivali 7 Mart’ta başlıyor; ‘ücretsiz film gösterimleri’ 11 Mart’a kadar sürecek. Festivalin Ankara ayağı ise 9 – 11 Mart 2019 tarihleri arasında…


Fransız Kültür Merkezi önünden geçerken ilanlarını gördüm, sonra basın bülteninden paylaşmak istedim; baştan şu bilgileri vereyim:



Filmler Fransızca ve Türkçe alt yazılı olarak gösteriliyor
Tüm gösterimler ücretsizdir
Fransız Kültür Merkezi gösterimlerine katılım için kayıt yaptırmak gerekli

PROGRAM

1. « UZUN METRAJIM » (MON «1er LONG »)

F I L M F E S T I V A L I


ISTANBUL 7 – 10 MART 2019


7 MART PERŞEMBE


15:00 LUNA

Yönetmen : Elsa Diringer

Fransız Kültür Merkezi


17:00 PARALEL YAŞAMLAR (La pointe courte)

Yönetmen : Agnès Varda

18:45 Agnès Varda sineması hakkında söyleşi

Fransız Kültür Merkezi


20:00 Festival Açılış Töreni (Davetiye ile)

Fransız Kültür Merkezi


8 MART CUMA


15:00 PARTİ KIZI (Party Girl)

Yönetmenler : Marie Amachoukeli, Claire Burger, Samuel Theis

Fransız Kültür Merkezi


15:00 OTAR GİTTİĞİNDEN BERİ (Depuis qu’Otar est parti)

Yönetmen : Julie Bertucelli

15:45 Yönetmen Julie Bertucelli ile söyleşi

Istanbul Modern (Geçici Mekan)


15:00 İKİ HANIMEFENDİ (Dans la vie)

Yönetmen : Philippe Faucon

18:15 Yapımcı Yasmina Nini-Faucon ile söyleşi

Fransız Kültür Merkezi


19:00 SESSİZLİKTEN BAŞKA (Sauf le silence)

Kısa Metraj filmini takiben

SESSİZ SES (Qu’un seul tienne et les autres suivront)

Yönetmen : Léa Fehner

21:15 Yönetmen Léa Fehner ile söyleşi

Fransız Kültür Merkezi


19:00 BABIL OKULU (La cour de Babel)

Yönetmen : Julie Bertucelli

20:30 Yönetmen Julie Bertucelli ile söyleşi

İtalyan Kültür Merkezi


9 MART CUMARTESİ


14:00 MEKANLAR VE YÜZLER (Visages Villages)

Yönetmen : Agnès Varda

Fransız Kültür Merkezi


16:00 GENÇ KADIN (Jeune femme)

Yönetmen : Léonor Serraille

Fransız Kültür Merkezi


18:00 EVRENDEN SON HABERLER (Dernières nouvelles de Cosmos)

Yönetmen : Julie Bertucelli

19:30 Yönetmen Julie Bertucelli ile söyleşi

Fransız Kültür Merkezi


20:00 VELAYET (Jusqu’à la garde)

Yönetmen : Xavier Legrand

Fransız Kültür Merkezi


10 MART PAZAR


13:00 ÇÖZÜLME (La désintégration)

Yönetmen : Philippe Faucon

Fransız Kültür Merkezi


15:00 KARNAVAL (Les ogres)

Yönetmen : Léa Fehner

17:30 Yönetmen Léa Fehner ile söyleşi

Fransız Kültür Merkezi


YERLER

Fransız Kültür Merkezi

Beyoğlu, İstiklal Cad. No : 4


Istanbul Modern Geçici Mekan

Beyoğlu, Meşrutiyet Caddesi No : 99


İtalya Kültür Merkezi

Beyoğlu, Meşrutiyet Caddesi No : 75


Filmler Fransızca ve Türkçe alt yazılı olarak gösterilecektir


Tüm gösterimler ücretsizdir

Fransız Kültür Merkezi gösterimlerine katılım için kayıt yaptırmak gereklidir


Istanbul Moden Geçici Mekan’daki gösterim sadece kadınlara ücretsizdir

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on March 04, 2019 14:18

March 1, 2019

Adem ile Yaren…

Bursa’nın Karacabey ilçesine bağlı Uluabat Gölü. Bu fotoğraftaki 65 yaşındaki balıkçı Adem Yılmaz. Yaren de leyleğin adı.

Yaren 7 yıldır her bahar başında binlerce kilometrelik göçünün ardından gelip Adem Bey’in kayığına konuyor, onu hiç unutmuyor ve onun elinden balıkla beslenip onunla birlikte göle açılıyor.

Bu arada Adem Bey’in yaşadığı Eskikaraağaç Avrupa Leylek köyleri ağına üye tek Türk köyü imiş.

Yaren ile Adem Bey’in bu ‘arkadaşlığı’ Avusturya ve Almanya’da ders kitaplarına konu olmuş, Yunanistan bir festivalde gölge oyunu olmuş. Şimdi de belgeseli çekiliyormuş.

Gelecek seneye belki…


Fotoğraf 27 Şubat 2019 tarihli; bir yaban hayat fotoğrafçısı olan Alper Tüydeş’e ait.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on March 01, 2019 00:36

February 22, 2019

‘Belki bizler de, kendi dertlerimize bir renkle karşılık bulacağız o gece’



Cevat Şakir Kabaağaçlı, nam-ı diğer Halikarnas Balıkçısı’nın Mavi Sürgün adlı eseri, usta piyanist-besteci Sabri Tuluğ Tırpan tarafından sahneye uyarlandı. 15 Mart akşamı İş Sanat’ta gerçekleşecek prömiyer öncesinde, ebrudan dansa farklı disiplinleri bir araya getiren Mavi Sürgün’ü, yaratıcılarıyla konuştuk.


 


NİLAY ÖRNEK

nilayornek@gmail.com


Piyanist, besteci Sabri Tuluğ Tırpan’ın, Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın Mavi Sürgün adlı kitabından ilhamla hazırladığı aynı adlı eserinin dünya prömiyeri 15 Mart akşamı saat 20.30’da İş Sanat Konser Salonu’nda yapılacak. Beş bölümden oluşan Mavi Sürgün, Tuluğ Tırpan’ın müziği, Yetkin Dikinciler’in anlatımı, Kardeş Türküler solistlerinden Feryal Öney’in vokali, ebru sanatçısı Garip Ay’ın interaktif sunumu ve Su Güneş Mıhladız’ın koreografisini de üstlendiği dansla hayat bulacak. Basta Eylem Pelit, davulda da Volkan Öktem olacak.

Eseri, prömiyer öncesi, Turpan, Dikinciler, Öney ve eserin rejisörü Beyti Engin’le İş Sanat kulisinde buluştuk.


‘YEDİ-SEKİZ SENE ÖNCE BU İSİMLERLE TASARLAMIŞTIM’


Viyana Konservatuarı ve Viyana Müzik Akademisi mezunu, klasik ve caz müzik piyanisti Tuluğ Tırpan, Mavi Sürgün projesinin çok uzun süredir kafasında döndüğünü söylüyor.

“Dönüşüm hikâyeleri hep ilgimi çeker. Bu bir dönüşüm, bir cesaret hikâyesi. Bu Mavi Sürgün, Cevat Şakir’in Halikarnas Balıkçısı’na dönüştüğü yerde bitiyor. Yetkin’in Feryal’in haber yok ama 7-8 sene önce bir şeyler yazıp onları da içine yerleştirmişim. Sadece klarnetli, flütlü, daha akustikmiş ilk yazdığım. Yani dans dışında hepsi planlanmıştı sanki… Burada farklı disiplinleri doğru yere yerleştirip bir bütünlük sağlamak, doğru kaynağı yapmak önemliydi. Ne müzik, ne dans, ne şarkı, ne anlatım, ne görsel… Sonuçta bir bütün konuşulur umarım. Kabaağaçlı’nın tasvirleri çok güçlü, fotoğraf yazarmış gibi yazıyor… O da disiplinler arası bir şey yapıyor.”


[image error]Beyti Engin, Tuluğ Tırpan, Feryal Öney ve oturan Yetkin Dikinciler.

SÜRGÜNÜNE MAVİ DEMEK


Eseri görmeden, hissetmeden, dinlemeden anlamaya ve anlatmaya çalışacağım, o yüzden de ısrarla pek çok farklı disiplini bir araya getiren bu Mavi Sürgün’ün ‘nasıl bir şey’ olacağını soruyorum ısrarla…

Ebru ile dans, sözle müzik nasıl bir kurguyla bir araya gelecek?

Burada etkileyici ses ve ifadesiyle Mavi Sürgün’ün de anlatıcısı olan Yetkin Dikinciler alıyor sözü:

“Naçizane… Sevişmeyi tarif etmeye çalışmak gibi olur tarif etmeye çalışmak… Ne kadar tarif edebilirim ki; o zevki alamazsınız, sevişmeniz lazım. O gündür, o andır, o buluşmadır. Dolayısıyla verilecek tüm ipuçları, disiplinlerden gelecek bütün tüm yanıtlar sadece ipin uçları olarak kalır; ipin kendisi değildir. Ben de merak ettiğim için heyecan duyuyorum. Bir şeyi anlamanın en iyi yollarından biri anlatmaktır. Ben daha iyi anlatmak için orada olacağım o gece. Peki ben neyi anlatacağım, bunun da hisleri var. Bizim yaşam rehberimiz Cevat Şakir. Onun dediği gibi, ‘Sürgünü yaşamış, ama sürgününe mavi demiş bir insanın hikâyesini’ anlatıyor olacağız. Belki de, seyredenler ya da eseri sahneye koyan bizler de, kendi yaşadığımız dertlere, sorunlara, acılara bir renkle karşılık bulacağız o gece.”


[image error]


‘KİTABI OKURKEN DUYUYORSUN’


Öyle görülüyor ki, eser şu an için sadece bir gece sergilecek. “Evet bir prömiyer olarak tasarlandı. Burada doğacak. Ama Bodrum’da da olsa güzel olur” diyor usta vokal Feryal Öney.

Tuluğ Bey de “İş Sanat ‘Burada ilk defa kokusunu bizim de alabileceğimiz bir iş olsun’ dedi, belki de risk alıyorlar. Tabii biz de isteriz daha fazla paylaşmak. Ama önce burada bir doğsun. İlk geceler akılda kalır” diye ekliyor.

Projeye nasıl dahil olduğunu soruyorum, şöyle yanıt veriyor Feryal Hanım: “Tuluğ bana ‘Kitabı yeniden oku. Kitap sana nerelerde müzik girmesi gerektiğini gösterecek’ dedi. Gerçekten de öyle oldu. Mavi Sürgün’ün çok müzikal bir dili var, sahiden ihtiyaç olmuş o müziğe… ‘Orada öyle bir şey girmeli, burada böyle bir müzik olmalı’ diye okuyor insan. Tasvirler öyle iyi ki. Duyuyorsun… Denizin sesini, bir kadının türküsünü… Kendimi içinde hissettim.”


‘İŞTE O BÖLÜMÜ BİR İSTANBUL TANGOSU OLARAK TASARLADIM BEN’


“Belki yetenekli birer müzik insanı olduğunuz için o kadar iyi duyuyorsunuzdur” diyorum. Üzerine sevdiğim bir bölümden örnek vermişken Tuluğ Bey hemen heyecanla cümleye giriyor: “İşte! İşte senin sevdiğin, trende kızla genç adamın karşılaşmaları ve bakışmaları üzerine olan bölümü ben tamamıyla anlattım. O sahnede eski bir İstanbul tangosu anlattım ben”. Merak ediyorum, etkileyici.

Son sözü de rejisör Beyti Engin söylüyor: “Herkesin ayrı ayrı kendi sanatıyla içinde yer aldığı bir bütünlükle insanlara hitap edip, bu sürgünden yola çıkarak, çok kişinin kendi sürgününün farkına varmasını ve o farkındalıkla da çok daha fazla kişinin kendini dönüştürmesini amaçlıyoruz.”


[image error]


* Bu yazı, Bir cesaret hikâyesi: ‘Mavi Sürgün’, başlığıyla 22 Şubat 2019 tarihinde Hürriyet Kitap Sanat’ta yayımlanmıştır.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on February 22, 2019 02:00

February 20, 2019

Kaymak nasıl yapılır?

Evet, her türlü yazının olabileceği bir bloga hoş geldiniz:)

Genellikle çok soranı olan işleri buraya da kalıcı olsun niyetiyle not etmeyi seviyorum.

Bugünkü konu: Kaymak nasıl yapılır?

Instagram’da herkes bir şeye imrenir ben de kendi kaymağını, yoğurdunu yapana imreniyorum.

Kaymak da çok severim. Kaymak, süt için çok önemli tabii; yağlı, iyi olduğu belli süt. Sütü kaynattık. İlk önce harlı ateşte, tam taşacak gibiyken kıstım, bir müddet de kısık ateşte pişti. Süt soğuyunca buzdolabına koyduk birer toprak kaba. Kabın üzerinde iki, üç parmak bırakacak kadar. 2 gece buzdolabında üzeri açık beklettim ben. Şahane oldu.


[image error]

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on February 20, 2019 11:46

February 7, 2019

Türkiye’de Jules Verne’i en iyi kim bilir?

Atlas Dergisi Yayın Yönetmeni Kansu Şarman, ilk Jules Verne çevirisinin yapıldığı 1875 yılından bu güne gelen Türkçe’deki tüm yazınsal ve görsel malzemeyi, objeleri topluyor. Nisan ayında da DOğan Kitap’tan bu yolculuğa dair bir kitap çıkarmayı planlıyor. Hatta ne planı, kitap çıkıyor!

Jules Verne’i, yazarın Türkçe’deki serüvenini en iyi bilen kişiyle (iddialı bir sıfat ama öyle) Kansu ile konuştum.

Yazı, Arkas Holding’in artık dijital dünyada da faaliyet gösterecek dergisi ArkasNews’te.

Jules Verne seviyorsanız ya da merak ediyorsanız kaçırmayın; buradan okuyabilirsiniz.


.


Fotoğraf, Lyon’daki Baskı Müzesi’nden.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on February 07, 2019 23:49

February 4, 2019

İyi Şeyler Kafası’nın bu ayki konuğu bir ‘kuş dedektifi’

Bir kuş gözlemcisi nelere dikkat etmelidir? Kuş gözlemcisi nasıl para kazanır? Türkiye’de kaç kuş türü var? Bu ve çok daha fazla sorunun yanıtı bu ayki Kafa Dergisi’nde..


[image error]


Bunu bilerek yapmadım ama Kafa Dergisi’nde İyi Şeyler Kafası adlı köşeye konuk ettiğim kişiler, bir şekilde doğaya dokunan; kimi dağ ve denizlerin (Enis Ayar), kimi arıların (Beyza Yavuz), kimi de kuşların ne kadar değerli olduğunu anlatmaya çalışan insanlar oldu.

Şubat ayı İyi Şeyler Kafası’nda Emin Yoğurtçuoğlu var.

O, Instagram’da çok bilinen ismiyle Bird Detective, yani Kuş Dedektifi. O, kuşları görmek ve göstermek için dünyayı dolaşan bir yaban hayat uzmanı, fotoğrafçı. Güzel fotoğraflarla, esprili, yalın bir dille, 7’den 77’ye binlerce kişiye, kuşları anlatıyor, doğa ve türler konusunda bilinçlenme sağlıyor.

Türkiye’de kayıtlı 485 farklı kuş türü olduğunu da ondan öğrendim, bir kuş gözlemcisinin neler yapması gerektiğini de…

Bu arada Kafa Dergisi’nin Ayşen Gruda kapağını Mimar Sinan Üniversitesi Grafik Tasarım bölümü öğrencilerinden İsra Demirelli tasarladı.

Bence okunası…


[image error]Ateş boğazlı Sinekkuşu, Kosta Rika

5 Şubat 2019

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on February 04, 2019 16:17

iyi Şeyler Kafası’nın bu ayki konuğu bir ‘kuş dedektifi’

Bir kuş gözlemcisi nelere dikkat etmelidir? Kuş gözlemcisi nasıl para kazanır? Türkiye’de kaç kuş türü var? Bu ve çok daha fazla sorunun yanıtı bu ayki Kafa Dergisi’nde..


[image error]


Bunu bilerek yapmadım ama Kafa Dergisi’nde İyi Şeyler Kafası adlı köşeye konuk ettiğim kişiler, bir şekilde doğaya dokunan; kimi dağ ve denizlerin (Enis Ayar), kimi arıların (Beyza Yavuz), kimi de kuşların ne kadar değerli olduğunu anlatmaya çalışan insanlar oldu.

Şubat ayı İyi Şeyler Kafası’nda Emin Yoğurtçuoğlu var.

O, Instagram’da çok bilinen ismiyle Bird Detective, yani Kuş Dedektifi. O, kuşları görmek ve göstermek için dünyayı dolaşan bir yaban hayat uzmanı, fotoğrafçı. Güzel fotoğraflarla, esprili, yalın bir dille, 7’den 77’ye binlerce kişiye, kuşları anlatıyor, doğa ve türler konusunda bilinçlenme sağlıyor.

Türkiye’de kayıtlı 485 farklı kuş türü olduğunu da ondan öğrendim, bir kuş gözlemcisinin neler yapması gerektiğini de…

Bu arada Kafa Dergisi’nin Ayşen Gruda kapağını Mimar Sinan Üniversitesi Grafik Tasarım bölümü öğrencilerinden İsra Demirelli tasarladı.

Bence okunası…


[image error]Ateş boğazlı Sinekkuşu, Kosta Rika

5 Şubat 2019

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on February 04, 2019 16:17