Martin Bjergegaard's Blog, page 9

Penis Büyütme Makinesi Nedir?

Penis büyütme makinesi, erkeklerin bir kısmı tarafından kullanılan ekipmanlar arasında kabul edilmektedir. Çünkü penis boyutundan tatmin olmayan erkekler için penisi büyütmek en sağlıklı yöntem olarak kabul edilmektedir. Peki, bunu yapmak adına nasıl bir yol izlemeniz gerekir?

Penisin boyutu normal şartlarda 8 cm’den daha az olmadığı sürece cinsel ilişki için yeterlidir. Bu nedenle de erkeklerin 8 cm’den küçük olmayan penisleri için endişelenmeleri çok doğru değildir. Ancak partneri etkilemek ve kompleksten kurtulmak adına her erkek büyük bir penise sahip olmak ister. Bu da bir penis büyütücü satın almak için oldukça yeterli bir nedendir.

Siz de penis büyütücü satın alarak ihtiyaçlarınıza cevap vermek istiyor olabilirsiniz. Bu durumda yapmanız gereken sadece kaliteli bir penis büyütücü seçmek olmalıdır. Ancak bu konuda seçim yapmadan önce bazı soru işaretlerine cevap vermek gerekir. İşte penis büyütücü ile alakalı en çok merak edilenler!

Penis büyütme makinesi nasıldır?   

Penis büyütme pompası olarak da bilinen penis büyütme makinesi aslında çok yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Sulu ve susuz türleri olan pompaların temel amacı penisin boy ve en olarak büyümesidir. Peki, penis pompaları gerçekten de ihtiyaçlara cevap verecek ölçüde etki eder mi?

Penis büyütme pompaları konusunda doğru sonuçları elde etmek adına yapmanız gereken sadece doğru bir ürün seçmektir.

Aksi takdirde kaliteli bir sonuç elde edilemeyeceğinden peniste arzu edilen büyüme ortaya çıkmaz. Bu nedenle de peniste büyütme işlemini gerçekleştirmek adına yapmanız gereken sadece kaliteli bir çözüm tercih etmektir.

Penis büyütme makinesinin hangi özellikleri taşıması gerektiği tamamen sizlerin ihtiyaçlarına göre belirlenmektedir. Çünkü bu pompaların en önemli yanı doğru bir şekilde kullanıldıklarında vücutta ortaya çıkardıkları etkidir. O halde hemen etkileri değerlendirin ve kaliteli bir penis büyütme makinesi satın alın!

Penis büyütme makinesi nerede bulunur?

Penis büyütme makinesinin nerede satılacağı ile alakalı pek çok soru işaretinden söz etmek mümkündür. Çünkü erkekler en çok önemsedikleri bölge olan penisleriyle ilgili hızlı ve kaliteli bir çözüm yakalamak isterler. Bu nedenle de satış noktalarını ve bu ürünleri nasıl satın alabileceğinizi değerlendirmeye başlamalısınız.

Penis büyütme makineleri ya da pompaları arasından bir seçim yaparken öncelikle nereden alacağınızı seçmelisiniz. İnternette satış yapan ve güvendiğiniz bir adres seçmek sizin için doğru olacaktır. Penis pompasını eczane ya da mağazadan satın almanız pek muhtemel olmaz. Bu nedenle de büyütme makinesi satan e-ticaret sayfalarını değerlendirmelisiniz.

Penis büyütme makinesi seçimi yaptıktan sonra sıra penisi doğru bir şekilde büyütmek için tercih edeceğiniz alternatiflere gelecektir. Bu noktada makinenin penisinizle uyumlu olması şarttır. Çünkü pompa penisiniz için çok büyük ya da çok küçük olursa birtakım sorunlar ortaya çıkması muhtemeldir.

Penis büyütme makinesi nasıl kullanılır?

Penis büyütme makinesi nasıl kullanılır sorusunu cevaplayarak kendiniz için en doğru sonuçlara ulaşma fırsatı elde edebilirsiniz. Çünkü bu cihazı kullanmak sizin için arzu ettiğiniz sonuçları almak anlamına gelecektir. O halde vakit kaybetmeden penis büyütme pompaları ile alakalı kullanım detaylarına bir bakalım!

Penis pompası ya da makinesini abartıya kaçmadan ve belirli aralıklarla kullanmanız doğru olacaktır. Çok yoğun kullanım hem penise zarar verebilir hem de arzu ettiğiniz sonuçları ortaya çıkarmada ciddi problemlere yol açabilir.

Yoga Testosteronu Artırmaya Yardımcı Olur Mu?

Testosteron seviyesini artırmak için kullanılabilecek tek yöntem ilaç kullanmak ya da bir doktordan destek almak değil. Testosteron seviyesini dengelemek için uygulayabileceğiniz pek çok doğal yöntem bulunuyor.

Bu yöntemlerden biri de yoga. Peki yoga yapmak erkeklerde testosteron seviyesini artırıyor mu ya da ne şekilde dengeliyor? Yoga yapmak ve testosteron seviyesi ilişkisi hakkında tüm merak edilenler yazımızın devamında.

Yoga yapmak testosteron seviyesini artırır mı?

Testosteron üretimi için gerekli sinyaller ilk olarak beyinden başlar. Bu yüzden de aşırı stres yapan insanlarda gerekli sinyaller gönderilemiyor ve sonuç olarak testosteron seviyesi düşmeye başlıyor.

Bu yüzden stresten ve endişeden uzak durmanızı sağlayacak yöntemler, aynı zamanda testosteron seviyesini artırmaya yardımcı olur. Bunun için nefes egzersizleri, spor yapmak, meditasyon terapi ve yoga gibi faaliyetler yapabilirsiniz.

Tüm bu anlatılanlara bağlı olarak yoga testosteronu artırmaya yardımcı olur mu sorusuna rahatlıkla evet cevabını vermek mümkün.

Meditasyon ve yoga yapmak aynı zamanda zihni rahatlatan eylemlerdir. Aynı zamanda zihninizi rahatlatacak olan diğer eylemleri şu şekilde listeleyebiliriz: Sabah yürüyüşlerine çıkmak, rahatlatıcı şarkılar dinlemek ve iştah açıcı yemekler tüketmek.

Söz konusu eylemler zihninizi rahatlatacağı için testosteron sinyalleri daha rahat harekete geçecek ve buna bağlı olarak testosteron seviyesi de artacaktır.

Testosteron nasıl artar?

Testosteron seviyesini artırmanın doğal yollarını bilirseniz, bu sorunu ortadan kaldırmak için hayatınıza uygulayabilirsiniz. Biz de sizler için bu doğal yolların neler olduğuna dair bir liste hazırladık:

Bol bol hareket edin.Uyku düzeninize özen gösterin. Ne çok az, ne de çok fazla uyuyun.Şekeri olabildiğince azaltın, mümkünse hayatınızdan çıkarın.Kolesterolü dengede tutun.Strese dikkat edin ve kendinizi mümkün olduğunca rahatlatmaya çalışın.Doğal şeyler tüketmeye dikkat edin.Mümkün olduğunca düzenli şekilde seks yapmaya çalışın.Çinko ve D vitamini tüketimini artırın.

Tüm bunlar hem hayatınızı daha sağlıklı yaşamanıza yardımcı olur, hem de testosteron seviyesinin yükselmesi konusunda etkilidir. Eğer bu yöntemler işe yaramazsa, testosteron artırıcı ilaçlar kullanmak da alternatif bir yöntem olarak değerlendirilebilir.

Ketojenik Diyette Ne Kadar Protein Almalıyım?

Ketojenik diyet dünyanın en popüler diyeti! Sağlık açısından sağladığı faydaların yanı sıra kilo verme hızını artırması da diyet yapacakların ketojenik diyeti ilk sırada tercih etmesine neden oluyor.

Peki ideal bir ketojenik diyet programında günlük protein tüketimi ne kadar olmalı ve beslenme programında nelere dikkat edilmeli? Merak edilen bütün soruları sizler adına yanıtladık.

Ketojenik diyette beslenme

Ketojenik diyet, kısaca düşük karbonhidrat ve yüksek yağ alımı olarak tanımlanan sağlıklı ve son derece etkili bir beslenme programıdır. Ketojenik diyetin farklı çeşitleri bulunur. Bu çeşitler şunlardır:

Standart ketojenik diyet; oldukça düşük karbonhidrat, orta seviyede protein ve son derece yüksek yağ tüketimi şeklinde uygulanır. Genellikle standart diyette %5 karbonhidrat, protein ve u yağ alımı söz konusudur.Yüksek proteinli ketojenik diyet, standarda benzemekle birlikte daha fazla protein alımına izin verir. Bu planda günlük tüketim ` yağ, 5 protein ve % 5 karbonhidrat şeklindedir.Döngüsel ketojenik diyet; haftada 5 gün standart, kalan 2 gün ise yüksek proteinli diyet yapma üzerine kurulu döngüsel bir plandır.Ketojenik diyet nasıl zayıflatır?

Ketojenik diyet, karbonhidrat alımını sınırlandırarak kilo vermeyi sağlar. Buradaki amaç, vücudun enerji kaynaklarını karaciğerde üretilen ve beyin sağlığını koruyan keton parçacıklarından sağlamaktır. Böylece çok daha verimli şekilde enerji elde edilir.

Ketojenik diyette kilo kaybı şu yöntemlerle sağlanır:

Keto diyette yüksek veya yeterli protein alımı söz konusudur. Proteinler vücuttaki kas kütlesini desteklemek ve verilen kilonun kaslardan olmamasını sağlamak adına önemlidir.Karbonhidrat alımının minimum seviyede tutulması, sağlık açısından çok faydalıdır. Kan şekeri ve insülin seviyeleri bu şekilde düzenlenir, şekere bağlı sorunlar böylece ortadan kalkar ve sağlıklı bir kilo verme sürecine girilir.Ketojenik diyette açlık hormonları baskılanır ve bu sayede tokluk süresi uzar. Bu da zayıflamaya yardımcıdır.

Kilo verme sürecini hızlandırmak ve ketojenik diyet etkilerini daha iyi anlamak için ketojenik diyet hapları kullanılabilir. Bu haplar diyet programına yardımcı olurken, vücudu sağlıklı şekilde ideal ölçülerine getirmeye yarar.

Zayıflama Sonrası Cilt Sarkması Nasıl Önlenir?

Kilo vermek, kronik hastalık riskini önemli ölçüde azaltan bir başarıdır. Ancak incelen cildin gevşemesi bu başarıyı gölgeleyen bir faktör olabilir.

Kilo verirken cildin sıkılaşmaması ya da sarkması fiziksel görünümü olumsuz etkiler. Neyse ki sarkan cildi sıkılaştırmak ve bu rahatsız edici durumdan kurtulmak için doğal ve tıbbi tedavi yöntemleri mevcut. Şimdi kilo verdiğimizde cildin sarkmasını nasıl önleyebileceğimize bakalım.

Zayıflama sonrası cilt sarkması

Kilo verdikten sonra sarkma sorunu sık karşılaşılan bir durum. Kilo vermek, vücut normal ağırlığına ulaşana kadar oldukça başarılı bir iş, ancak bazen istenmeyen sonuçlara yol açabilir.

Özellikle fazla kilo vermek sağlıksız bir vücuda ve sarkık bir cilde neden olabilir. Bu yüzden sağlıklı şekilde kilo vermek büyük önem taşıyor.
“Cilt sarkması sorunu neden meydana geliyor ve cilt sarkması sorunu geçer mi?” Sorularına geçmeden geçmeden önce şunu belirtmekte fayda var: Bu sorunun üstesinden gelmek için doğal ürünlerden ve kilo verme haplarından yardım almak mümkün.

Kilo verdikten sonra vücut neden sarkar?

Özellikle hızlı diyet veya düşük kalorili diyetle beslenenlerin hızlı kilo verebileceği söyleniyor. Vücut, hızlı kilo kaybına karşı kendini daha fazla dengeleyemediğinden, yağ bezlerinin veya kasların küçüldüğü bölgelerde boşluklar oluşur ve yerçekimi nedeniyle cilt sarkmaya başlar.

Vücudun derisinin altına gizlenmiş olan kas ve yağ kütleleri, cildin altını doldurur ve dokunulduğunda doluluk hissi verir. Bu durumda kişi kilo verdikten sonra yağ ile birlikte kaslarını eritirse derinin alt kısmı boş bırakılır.

Bu nedenle kilo verme sonrası sarkma sonucu kaçınılmazdır. Önemli olan sarkma esnası ve sonrasında gerekli önlemleri almaktır.

Kilo verdikten sonra deri sarkması sorunu geçer mi?

Kilo verdikten sonra ciltte herhangi bir sarkma varsa, sarkmanın giderek arttığını görebilirsiniz. Müdahale etmezseniz, gevşeklik durumu hızla kötüleşecek ve vücudunuzda istenmeyen bir görüntü oluşturacaktır.

Bunun için duştan yemek yemeye kadar her şeye dikkat etmeniz önerilir. Uygun bakım ile vücut yavaş yavaş toparlanırken cildin gerginleştiğini görebilirsiniz.

İşte bu yüzden yiyip içtiğinize dikkat etmeniz, düzenli egzersiz yapmanız ve kilo verirken gerektiği durumlarda bir diyetisyenden yardım almanız önemli.

Keto Diyette Hangi Çikolataları Yiyebilirim?

Çikolata, mutluluk hormonu salgılatan, insana kendini iyi hissettiren, yüksek enerjili leziz bir tatlıdır. Çikolata sevmeyen yoktur. Ancak bütün bu özelliklerinin yanında çikolata tam bir diyet düşmanıdır ve yüksek kalorilidir.

Peki ketojenik diyette tüketmek için en ideal çikolata hangisi ve ne sıklıklı çikolata tüketilmeli?

En sağlıklı çikolata hangisi?

Çikolata denilince akla; kakao, şeker, yağ ve süt tozu gelir. Ancak birbirinden farklı çikolata çeşidi bulunur ve bunların içinde çeşitli meyveler, kuruyemişler, ekstra tatlandırıcılar olabilir.

Çikolatanın içinde ne kadar fazla katkı maddesi ve ekstra gıda varsa, sağlık açısından zararı da o kadar fazladır. Dünyanın en fazla sevilen tatlılarından olan çikolatanın fazla tüketilmesi, aşırı kiloya ve sağlık açısından pek çok probleme neden olur.

Diyet düşmanı gıdaların başında gelen çikolata çeşitleri arasında en sağlıklısı bitter çikolatadır. Bitter çikolatanın içinde diğer çikolataların aksine düşük karbonhidrat, düşük şeker ve yüksek yağ bulunur.

Ayrıca bitter çikolata kakao yönünden de zengindir. Bu özellikleri sayesinde diyete yardımcı tatlı seçeneklerindendir ve pek çok diyet listesinde yer alır.

Bitter çikolata ketojenik diyete uygun mu?

Diyet listelerindeki en sevilen seçeneklerden olan bitter çikolata, ketojenik diyet programı içine orantılı şekilde dahil edilebilir.

Fakat keto diyette çikolata tüketimi belirli hususlara bağlı olarak yapılmalıdır. Örneğin; bitter çikolata tüketilecekse içindeki kakao oranının p veya daha fazla olmasına dikkat edilmelidir, çikolatadaki şeker miktarı ne kadar azsa ketojenik diyete o kadar uygundur.

Bitter çikolata, pek çok açıdan vücuda faydalı bir besindir ve keto diyet planına eklenebilir. Bitter çikolatanın faydaları şunlardır:

Antioksidan özelliği ile vücudu toksinlerden arındırır.Kandaki oksitlenmeyi ve kötü kolesterolü azaltır.Damar sertleşmesini engeller, kan akış hızını düzenler.Kan şekerini kontrol altında tutar.Antidepresan etkisi nedeniyle ruh sağlığını korumaya yardımcı olur.Öksürük ve balgama iyi gelir.Tok tutar.Spor öncesi tüketildiğinde vücuda enerji verir.

Bu özellikler, bitter çikolatayı diyete yardımcı bir gıda haline getirir. Çeşitli keto zayıflama hapları ile birlikte orantılı miktarda tüketilirse, diyetten alınan etkinin artmasına yardımcı olur.

Kafein Testosteron Seviyesini Arttırır Mı?

Hayatımızda testosteron seviyesine etki eden pek çok faktör var. Bunlar bazen yaşam tarzı alışkanlıklarımız, bazen de beslenme alışkanlıklarımızla ilgili. Spor egzersizleri testosterona etki ettiği gibi, yediğimiz içtiğimiz şeyler de etki ediyor.

Testosteron seviyesini etkileyen besinlerden biri de kafein. Peki kafein testosteron seviyesini artırıyor mu? Testosteron seviyesi ile kafein ilişkisi hakkında uzmanlar ne diyor? Tüm merak edilenleri yazımızın devamında cevaplamaya çalıştık.

Kafein testosteron seviyesine etki ediyor mu?

Özellikle sporcuların enerji seviyesini yükseltmek ve mental odaklanma sağlamak için kafein ilaçları kullandığı ya da kafeinli içecekler tükettiği biliniyor. Haliyle bu durumun testosteron seviyesine olan etkisi de merak edilen bir konu.

Yeni Zelanda’da yapılmış olan bir çalışmaya göre, kafein alımı kandaki testosteron seviyesini de yükseltiyor. Bu sayede de bir yandan kas gelişimine etki ederken, bir yandan da daha dayanıklı bir vücut ile cinsel isteğin artmasına neden oluyor.

Eğer kafeine karşı bir alerjiniz varsa ya da siz de herhangi bir sorun yaratıyorsa, bu durumda testosteron artırıcı ilaçlar kullanmak da bir alternatif. Çünkü bu ilaçlar da kafeinin göstereceği etkinin bir benzerini gösterebilir.

Ayrıca unutmadan söylemekte fayda var; eğer kafein alımı için kahve tüketecekseniz, mümkün olduğunda az yağlı ve şekersiz kahveler tüketmeniz öneriliyor. Ayrıca beslenme programınızı da testosteron artırıcı yiyeceklerle oluşturmanız önemli.

Kafeinin testosteron seviyesini düşürme ihtimali var mı?

Yine tıp literatüründe yapılmış olan bazı çalışmalarda kafeinin anksiyeteye sebep olması sebebiyle cinsel isteği düşüreceği ifade edilmiştir. Fakat bu durumun doğrudan testosteron seviyesine olan etkisi ile ilgili bir bilgi bulunmamaktadır.

Bu çalışmada kafeinin kısa süreli bir enerji yarattığı, enerji tükendikten sonra ortaya bir anksiyete çıktığı ve bu anksiyetenin de cinsel isteksizlik yarattığı belirtilmiştir. Bu yüzden de doğrudan kafein testosteron seviyesini düşürür demek mümkün değildir. Çünkü cinsel isteksizlik her zaman testosteron seviyesinin düşük olmasından kaynaklanmaz.

Testosteron tedavisi almak enerji yükseltebilir. Bu yüzden de testosteron ilaçlarını doping yerine kullanmanın mümkün olduğu söylenebilir.

Ketojenik Diyette Ne Kadar Şeker Tüketebilirim?

Ketojenik diyet, pek çok yeme ve içme alışkanlığından feragat etmenizi gerektirebilir. Nitekim keto diyetini uyguladığınız süre boyunca karbonhidrat ve şeker tüketiminden kesinlikle kaçınmanız gerekiyor.

Peki ketojenik diyette ne kadar şeker tüketmek gerekiyor ve şeker tüketimini azaltmanın ne gibi faydaları bulunuyor? Ketojenik diyet ve şeker tüketimi hakkında tüm merak edilenleri bu yazımızda ele aldık.

Ketojenik diyet sırasında şeker tüketimi

Ketojenik diyet hem şeker, hem karbonhidrat tüketimi konusunda kısıtlama yapılması gereken bir diyet türüdür. Yani içerisinde yüksek oranda şeker ya da karbonhidrat bulunan yiyecekler tüketmekten kaçınılmalıdır.

Çünkü şeker tüketmek, vücudun ihtiyaç duyduğu enerjiyi alması için şekerleri yakmasını sağlar ve böylelikle yağ yakımını engeller. Fakat düşük oranda şeker tüketilirse, vücudun yağ yakma süreci hızlanır.

Dolayısıyla denebilir ki, ketojenik diyet sürecinde mümkün olan en düşük miktarda şeker tüketilmelidir.

Ayrıca şeker ketojenik diyet ve şeker tüketimi konusunda şunları da bilmekte fayda var: Metabolizma insülin hormonunu kontrol edemezse, diyabet yani şeker hastalığı ortaya çıkabilir. Ketojenik diyet kan şekeri seviyesini düşürdüğü için vücudun gerektiğinden fazla glikoz üretmesine engel olur. Böylece kan şekerinin dengelenmesi sağlanır.

Şeker tüketimini azaltmanın faydaları

Şeker tüketimini azaltmanın, ketojenik diyet sürecine fayda sağlamak dışında pek çok faydası bulunuyor. Bu faydaları şu şekilde sıralayabiliriz:

Kilo verme sürecini çok daha hızlandırmanıza yardımcı olur.Vücutta ödem oluşmasını engeller ve oluşmuş olan ödemlerin atılmasına yardımcı olur.Eğer hormonlarınızda düzensizlik varsa, bunların düzeltilmesi konusunda etkilidir. Şeker tüketimini azaltmak, hormonları da dengelemek anlamına gelebilir.Daha sağlıklı bir şekilde uyumanıza yardımcı olur.Bağışıklık sisteminizi güçlendirir ve hastalıklara karşı korunmanızı sağlar.Kronik hastalıklarla karşılaşma riskiniz azalır.Yalnıza fiziksel olarak değil, psikolojik olarak da kendinizi iyi hissetmenizi sağlar.

Şeker tüketimini azaltmanın pek çok faydası olsa da, bunlar yalnızca bazıları. Dolayısıyla şeker tüketmek yerine daha çok meyve ve sebze tüketmeyi tercih edebilirsiniz.

Eğer şeker tüketiyorsanız ve bir yandan da vücudunuzu ketosis haline sokmak istiyorsanız, bunun için ketojenik diyet hapları kullanabilirsiniz.

Nasıl Hızlıca Kilo Veririz?

Şişmanladıkça hantallaşırız ve eninde sonunda çekiciliğimizi kaybederiz! Bu makalede nasıl hızlıca kilo verebileceğinizle ilgili bilgi aktaracağız ve en yakın zamanda tekrardan formunuza kavuşmanızı sağlayacağız.

İnsanların obezleşmesinde tek rol oynayan şey hayat tarzları değildir, daha çok yemek kalitesinin değişmesi, besin değerleri, bilimsel müdahaleler,  ete olan aşırı bağımlılık, yemeğin kolay ulaşılabilir olması ve daha pek çok şey bunu etkiler.

Çalışmalara göre, dünya çapında insanların ’i fazla kiloludur, bu da BMI’larının 25’in üzerinde olduğunu gösterir.

Uzun vadede, bu orantısız BMI seviyesi ciddi kalp ve damar hastalıklarına, karaciğer veya böbrek rahatsızlıklarına sebebiyet verecektir, ki bu noktada artık dönülmesi zor bir yola girmiş oluruz.

Bu aşamalara gelmeden, hızlı bir şekilde kilo kaybetmenin birkaç yolunu göstereceğiz, böylece daha sonra hastane masraflarıyla uğraşmak zorunda kalmayacaksın.

Daha fazla uzatmadan, haydi başlayalım.

Sonrakini oku: Hak Ettiğiniz Sağlıklı ve Fit Vücudu Verebilecek En İyi 5 Yağ Yakıcı Hap

Kontrolsüz kilo alımı neden iyi bir şey değildir?

Bu, kişiye bağlı bir konu olmakla beraber, spor salonuna gidenlerin P’sinin kilo alması gerekirken, diğer P’sinin kilo vermesi gerekir.

Vücut yapısına da bağlı olarak kilo bakımından sağlıklı olduğunuz bir aralık vardır, bu aralıktayken kilo alıp vermeniz sorun teşkil etmez.

Lakin bu sınırlardan bir kere çıkarsanız eğer çok dikkatli olmanlısınız, bunun sebebi, bu sınırlardan sonra kilo aldığınızda veya verdiğinizde vücudunuz bundan çok etkilenecektir.

Örnek vermek gerekirse, eğer BMI’ınız 25-29 aralığında ise, teknik olarak kilolusunuzdur, bu da hayatınızı negatif yönde etkileyebilir.

29’un üstüne çıktığı durumda ise, obezite ciddi anlamda artmaya başlar, bunun sonucunda hayatınızın kalitesi büyük oranda düşecek ve tehlikeli bir hal almaya başlayacaktır.

Kilo kaybetmek, almaya göre çok daha karmaşıktır. Bunun sebebi vücudumuzun bizi korumak için yağ depolamasıdır. Yarım kilo kaybetmek, aynı miktarda kilo almaya oranla iki kat fazla efor ister.

Sadece yediklerimizle mi kilo alıp/veriyoruz?

Konu kilo verme olunca, herkes kilo almamızın ana nedeninin yediğimiz yemekler olduğunu düşünüyor, peki bu gerçekten böyle mi?

Teknik olarak problem, ne yediğiniz şeyde ne de uyguladığınız diyette, asıl önemli nokta ne kadar çok yediğin ve yediğin yemeğin kalitesi.

Tek bir top dondurma yiyerek şişmanlamazsınız lakin bu durum, ne kadar sıklıkla yaptığınıza göre değişebilir.

Bunu takip etmenin en kolay yolu, yediğiniz yemeklerin yaklaşık kalorisini hesaplamak olacaktır.

Diyelim ki, günlük kalori limitini aşmanıza neden olacak bir yemek yediniz, bu fazla kaloriyi egzersiz yaparak vermeye çalışın.

Ana kuralımız, öyle bir şekilde yemek yiyin ki, günün sonunda egzersiz yaptıktan sonra günlük alman gereken kalori miktarının (50 – 100 kalori kadar) biraz altında kal.

Nasıl hızlıca kilo veririz?Karbonhidratlara dikkat edin

Karbonhidratlar, ihtiyacımız olan toplu kalori veya enerji kaynağı olarak görülebilir, ama eğer zaten yağlıysanız, o zaman karbonhidrat tüketimini azaltmanız gerekmektedir.

Karbonhidratlar azaltıldığında veya onlar yerine lif ve protein tüketildiğinde, iştahınız azalacaktır ve buda kalori alımının düşeceği anlamına gelir.

Fazladan karbonhidratların alınmadığı bu durumda, vücudunuzda depolanmış olan yağlar, enerji kaynağı olarak kullanılır. Buna ek olarak, düşük karbonhidrat tüketimi demek, düşük insülin seviyesi demektir. Bu sayede böbreklerin fazladan sodyum ve su emilimi gerçekleştirir.

Yiyerek kilo kaybedin

Basitçe izah etmek gerekirse, bir zamanlar midenize giden yüksek kalorili iştah açıcı yemekleri ve atıştırmalıkları unutmanın vakti geldi. Onun yerine sebzeler, meyveler ve diğer dengeli besinleri tüketmeye odaklanın.

Fazladan aldığın karbonhidratlar yerine protein, lif ve mineral alın (veya düşük miktarda karbonhidrat içeren brokoli, ıspanak, lahana, kale gibi sebzeler tüketmeye çalış)

Protein almak zorunda olduğumuz bir besindir, bu besini fasulyelerden, soyadan veya süt ürünlerinden ve yumurtadan karşılayabilirsiniz.

Pişirme yağına gelirsek önceliğin her zaman zeytin, hindistan cevizi, avokado ve kanola yağı olsun. Eğer mümkünse işlenmiş yağlar yerine natürel yağları tercih etmeye çalışın.

Egzersiz yapmak önemlidir

Amacınız kas yapmak olmasa bile egzersiz yapmak metabolizmayı hızlandırmak için çok iyi bir araç, ve bunun sonucunda kilo vermek işten bile değil.

Haftada 4-5 gün en azından 30 dk. egzersiz yapmak kilonuzu kontrol altında tutmanın en iyi yollarından biridir.

Egzersiz sırasında terlemek dengenizi korumanızı ve vücudunuzdaki elektrolitlerin düzenlenmesini sağlar.

Ayrıca, düşük karbonhidratlı bir diyet uygularken egzersiz yapmak iyi bir vücut geliştirmenize ve kas artışına neden olacaktır.

Akıllıca davranıp Doğal ek takviyeler kullanın

Kilo kaybetmenin en kolayı ve akıllıcası doğal ek takviyeler kullanmaktan geçer, bu ürünler organik ve bitkisel ürünlerin kimyasal orantılarla birleştirilmesi sonucu elde edilirler.

Bu hapların birçoğu doğada bulunan organik maddelerdir ve ana bileşenleri bitkisel ürünlerdir. Bu yüzden ciddi bir yan etki yaratmazlar.

1. Piperinox

Termojenik etkili haplar arasında en iyilerinden biri olan bu hap ise yağ oluşumunu yavaşlatmasının yanında iştahını da kapatır ve kilo alımının önüne geçer. Vücuda emilimini güçlendirmek için içerisinde Bioperine bulunur.

Fiyatı incele2. Keto Actives

Keto Actives ile fazla kilolarınızdan kurtulun ve formda bir görünüme kavuşun. Bu besin takviyesini mükemmel bir egzersiz rutini ile birleştirin ve vücudunuzu yağ kaynaklı enerji, dayanıklılık ve kondisyon ile doldurun.

Fiyatı incele3. Fast Burn Extreme

Yağlı, viseral ve deri altında bulunan yağları hedefleyen bu hapın hiçbir yan etkisi yoktur. Bitkisel formülü sayesinde, vücudun fazladan yağ üretimini yavaşlatır, bu sayede fazladan yağ üretimini engeller.

Fiyatı incele4. PhenQ

Bu hap içerisinde endüstrinin en iyi yağ yakıcıları olan α-LACYS RESET, capsimax, krom vb. bileşenler bulundurur. FDA onaylı cGMP makinelerinde üretilen bu ürünün güvenlikle ilgili hiçbir sorunu yoktur.

Fiyatı incele5. Instant Knockout

Özel olarak MMA dövüşçüleri ve boksörler için tasarlanmış olan bu ürün, sana profesyonel seviyede performans sunacak ve içerisinde bulunan termojenik bileşenleri sayesinde kilo kaybettirecektir.

Fiyatı incele6. Clenbutrol

Clenbutrol’ün akıllara durgunluk veren kilo verdirme özellikleriyle yağsız kas kütlenizi koruyun. AAS steroidlerine güçlü ve yasal bir alternatif olan bu ürün, egzersizinizi hızlandırır ve inatçı yağların çözülmesini sağlar.

Fiyatı incele7. Anvarol

Anvarol, yağ yakma döngülerinizi optimize etmek ve fazla yağ birikintilerini ortadan kaldırmak için fosfokreatin sentezini uyarır. Standart bir VKİ (Vücut Kitle İndeksi) yakalamak ve depolanan yağı kullanıma hazır dayanıklılığa dönüştürmek için kilo vermenize yardımcı olur.

Fiyatı inceleSonuç

İşte bu kadar! Kilo kaybetme sürecinde yardımcı olup hızlandıracak birkaç tüyo verdik.

Karbonhidrat alımını en alt seviyeye indirgemeye çalışın ve bunun yerine protein, vitamin, mineral ve iyi yağları tüketmeye çalışın.

Ayrıca, yemek yerken midenize şölen vermektense fit olmaya odaklanmalısınız.

Ürün yelpazene daha fazla sebze, meyve, süt ürünü ekleyin ve zeytin, hindistan cevizi, kanola yağları gibi sağlıklı ve natürel yağları kullanın.

Kilo kaybetme konusunda en önemli şeylerden biri de, belirttiğim gibi egzersiz yapmak, günlük olarak en azından 30 dakika terlediğinizden emin olun.

Son olarak, eğer kendinizi tembel hissediyor ve üstte bahsettiklerimden bazılarını uygulamak istemiyor musunuz? O zaman, size verdiğimiz listedekiler gibi bir kilo verme hapı kullanabilir ve böylece hedefinize ulaşabilirsiniz.

Sonrakini oku: Nasıl Daha Hızlı Yağ Yakarız?

Çekirdek Testosteron Seviyesini Düşürür Mü?

Bazı yiyeceklerden alınan bazı mineraller, testosteron seviyesine etki edebilir. Bu etki olumlu ya da olumsuz olabilir.

Testosteron seviyesine etki eden yiyeceklerden biri de çekirdektir. Peki çekirdek testosteron seviyesini yükseltiyor mu, düşürüyor mu? Hep birlikte inceleyelim.

Çekirdek testosteron seviyesini etkiliyor mu?

Bugüne kadar yapılmış olan çalışmalarda, magnezyumun erkeklerde testosteron seviyesini olumlu şekilde etkilediğine dair bulgulara rastlanmıştır.

Yine yapılan araştırmalara göre insan vücudunda beslenme alışkanlıklarına bağlı olarak magnezyum seviyesinin düşük olduğu tespit edilmiştir. Magnezyum seviyesinin düşük olmasının nedenlerinden biri de yaşlanmadır.

Magnezyum aynı zamanda kanda bulunan ve kullanılabilir olan testosteron seviyesini de yükseltiyor. Seks hormonlarını bağlayan bir protein olan globulin, aynı şekilde testosteronu da bağlıyor ve böylelikle dolaşımdaki testosteron miktarı düşüyor.

Kandaki magnezyum oranı artırıldığı zaman globulin testosteron yerine magnezyuma tutunmayı tercih ediyor. Böylece kanda dolaşan testosteron miktarı da artırılmış oluyor.

Yapılan araştırmada erkeklere düzenli olarak magnezyum takviyesi yapılmış. Çalışma sonucunda vücuttaki toplam testosteron miktarında ve kanda serbestçe dolaşan testosteron miktarında artış gözlenmiştir.

İşte çekirdek de önemli bir magnezyum kaynağı olduğu için testosteronu yükselttiği rahatlıkla söylenebilir. Yine içerdiği yüksek magnezyum ile testosteron artırıcı ilaçları da kullanabilirsiniz.

Magnezyum başka hangi yiyeceklerden alınabilir?

Çekirdek gibi magnezyum kaynağı olan ve tüketildiği zaman testosteron seviyesini yükseltecek olan başka yiyecekler de mevcut. Bu yiyeceklerin listesini şu şekilde yapmak mümkün:

Ispanak, brokoli ve kıvırcık lahana gibi koyu yeşil sebzeler,Kalkan, uskumru, somon, ton ve morine gibi balıklar,Kaju, fıstık, kuru üzüm ve badem gibi kuruyemişler,Keten tohumu, ayçiçeği çekirdeği ve kabak çekirdeği gibi çekirdekler,Kuru fasulye ve barbunya gibi bakliyatlar,Avokado ve muz gibi meyveler.

Bu yiyecekleri tüketmek, vücudunuzdaki magnezyum seviyesini yükseltecek, buna bağlı olarak testosteron seviyesini yükseltmeye de yardımcı olacaktır.

Testosteron seviyenizin artması, günlük hayatınızda pek çok konuda size katkı sağlar. Kas gelişimini hızlandırır, daha enerjik ve zinde hissetmenize yardımcı olur. Ayrıca daha yüksek bir cinsel isteğe sahip olursunuz.

Zayıflatıcı Patates Tarifleri Nelerdir?

Patates binlerce yıldır insanların en temel besin ürünlerinden. Ülkemizde de yaygın olarak üretiliyor ve tüketiliyor.

Peki patates tüketerek zayıflamak mümkün mü? Zayıflamaya yardımcı olacak patates tarifleri neler? En lezzetli ve zayıflatan patates tariflerini sizler için derledik.

Patates ile zayıflamak mümkün mü?

Son yıllarda temelinde patates bulunan diyet programları tüm dünyada uygulanıyor. Patatesin diyet programına dahil edilmesinin en önemli sebebi ise yüksek oranda lif içermesi ve bu sebeple de daha uzun süre tokluk hissi vermesi.

Peki patates diyeti nasıl yapılıyor? Patates diyetini uygulamak için izlemeniz gereken adımlar şu şekilde belirlenmiş:

Patates diyeti uzun sürmez. 3 günlük bir program yeterlidir. Fakat gerektiği durumlarda uygulanabilecek olan 7 günlük programlarda bulunur.Program boyunca bol miktarda su tüketmek gerekir.Diyet programı boyunca her gün 45 dakika yürümeniz çok faydalı olacaktır.3 günlük ve 7 günlük diyetlerden sonra bu diyete 1 ay ara vermeniz gerekiyor.Öğünlerinize destek olması açısından ev yoğurdu tüketebilirsiniz.Diyet süresince çay ve şeker kullanımını kısıtlamalı, hazır ve paketli yiyeceklerden uzak durmalısınız.

Eğer patates diyetinin tek başına yeterli geleceğini düşünmüyorsanız, hızlı şekilde yağ yakmak ve kilo vermek için kilo verme haplarını tercih edebilirsiniz.

3 günlük patates diyeti programı

Patates diyetine başlamadan önce diyet patates yemeği ya da diyet patates salatası gibi yiyecekleri tüketebileceğinizi unutmayın. Patates diyetine başlarken ise uygulamanız gereken 3 günlük program şu şekilde:

1. gün: Hem kahvaltıda hem de öğlen yemeğinde 1 adet haşlanmış patates ve 4 kaşık yoğurt. Akşam yemeğinde yalnızca 8 kaşık yoğurt.2. gün: Kahvaltıda 4 kaşık yoğurt. Öğle yemeğinde 1 adet haşlanmış patates, 3 kaşık yoğurt. Akşam yemeğinde 1 adet haşlanmış patates, 8 kaşık yoğurt.3. gün: Kahvaltıda 1 adet haşlanmış patates. Öğle yemeğinde 1 haşlanmış patates ve 3 kaşık yoğurt. Akşam yemeğinde 4 kaşık yoğurt.

Bu programı 3 günden fazla devam ettirmek, beraberinde bazı problemler getirebilir. Bu yüzden 3 gün son sonunda mutlaka sonlandırmanız gerekiyor.