E. Chainey's Blog, page 2

November 22, 2014

William Ritter - Jackaby #1 - Jackaby





Sizce de kapak harika değil mi?


Türü : Tarihi Kurgu, Paranormal, Gizem
Sayfa Sayısı: 304 (Kindle Edition)
"Doctor Who ile Sherlock bir romanda buluşursa ortaya Jackaby çıkar." Alıntı : "All the world’s a stage, as they say, and I seem to have the only seat in the house with a view behind the curtain." = "Bütün dünya bir sahnedir, dediklerine göre yani. Ve perdenin arkasındaki koltukta oturup izleme şansına bir tek ben sahibim."

3,5 YILDIZ


1892, ABD, New England Eyaleti, New Fiddleham bölgesi... Abigail Rook adında bir genç kız gemi yolculuğundan yeni inmiş, karaya adım atmıştır. İş bulmak ister. Orada R. F. Jackaby adında çok ama çok egzantrik bir adam ile karşılaşır. Adam sadece ona bakarak onun nereden geldiğini, birkaç saat önce neler yaptığını söyler. Abigail afallar. Adam, sakin bir yüzle ortamı terk ederken, Abigail ardından bakakalır. İş aramaya devam ettiğinde bir yerde bir ilana rastlar. İlanda gözlem gücü yüksek ve tehlikeden korkmayan bir asistan arandığı yazmaktadır. Ve küçük de bir not vardır: "Lütfen girişteki yaratığa gözünüzü dikmeyin."
Abigail tarif edilen adrese gider, ve pek tabii ki girişteki yaratık ile göz göze gelir. BAM! Ortalığı acayip bir koku ve duman sarar. Jackaby hemen yetişerek ikisini de gittikçe kötüleşen ortamdan uzaklaşır (ortam derken Jackaby'ın acayip şeylerle dolu ofis-evinden bahsediyorum elbette!). İlk case'lerine doğru giderler ve Abigail'in performansı Jackaby'ı ikna eder. Abby işe başlar. Eve geri döndüklerinde Abby'yi iki sürpriz beklemektedir: Bir hayalet olan Jenny ve eski insan-yeni kurbağa Douglas (Onların hikayelerini es geçiyorum, okuyunca bilgilenirsiniz ne de olsa.). Böylece babası bir arkeolog olan ve küçüklükten beri arkeolog olmak isteyen maceracı kız Abigail Rook ve fazlasıyla Sherlock'u hatırlatan Paranormal Sherlock diye adlandırdığım R. F. Jackaby ile garip bir olaylar silsilesi içinde buluyoruz kendimizi, ki bol bol cinayet ve gizem var.
Değerlendirmeye gelecek olursam eğer, kitabı genel olarak sevdim. Özellikle de gizemli yanını. Ancak, dediğim gibi Jackaby sanki direkt Benedict Cumberbatch-Sherlock tiplemesinden kopyalanmış gibi idi (onun kadar alaycı değildi tabi, olsa belki daha hoşuma giderdi). Ayrıca, Abigail Rook'un gemiden iner inmez dinlenmeden iş bulması ve hemen maceraya atılması inandırıcı değildi. Keşke New Fiddleham'ı biraz gezse, bir-iki gün bir hotelde kalsa ve sonra tekrar Jackaby ile karşılaşsa idi. Hikayede burası biraz saçma olmuştu. Onun dışında mitolojiden ve bol bol fantastik öğelerden yararlanması çok hoşuma gitti: Köpekadamlar, Bansheeler, Redcapler, hayaletler, shapeshifterlar... Gerçekten kurgu bu anlamda başarılı idi, tasvirler de aynı şekilde. Sonuç olarak, hikayeyi genel olarak sevdim, devam kitabını zevkle okuyacağıma inanıyorum.
P.S.: R. F. Jackaby'daki R. F. nedir kitap boyunca bir öğrenemedik gitti, meraklardayım. Umarım ikinci kitapta öğreniriz. 
P.S.2: Jenny ile Douglas'a bittim, umarım onları daha çok okuruz. Çok tatlılar <3



Zihnimde canlanan karakterler: Abigail Rook (Dakota Fanning), R. F. Jackaby (Benedict Cumberbatch)



 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on November 22, 2014 11:50

October 12, 2014

Elizabeth Gilbert - Bir Yosunun Parmak İzleri

Piyango Vursa adıyla bir etkinlik yapmıştık ve ben bu kitabı yayınlamak istediğimi söylemiştim. Oysa basılmış bile!  Etkinlik buradan: bookowski-tkkb.blogspot.com.tr/2014/03/piyango-vursa.html


Mükemmel her zaman güzel demek değildir. Bazen ufak ihmaller en hayret uyandırıcı güzelliklerin su yüzüne çıkmasını sağlar. Tıpkı en harika leylakların, yıkık dökük ambarların ve boş barakaların yanında yetişmesi gibi…

Fakir bir İngiliz olan Henry Whittaker ticari zekâsını kullanarak Amerika'nın en zengin adamlarından biri haline gelir. Kızı Alma 1800'lerde büyük bir lüksün içine doğar. Zeki ve öğrenme açlığıyla dolu olan Alma, önemli bir botanikçi olur. Yaşamın ardında saklı mekanizmayı anlamaya çalışırken merakı ve araştırmaları onu evrimin gizemlerinin içine çeker.

Günün birinde onu bilimin tam zıttı ruhani, ilahî ve büyü dolu bir dünyaya çeken bir adama âşık olur. Fakat o zamana kadar her istediğini elde etmiş olan Alma için işler yolunda gitmez ve bu, Tahiti'den başlayacak bir yolculuğun ilk adımı olur. Hayatın izlerini takip ettiği bu yolculukta Alma'nın karşısına çıkanlar bambaşka bir dünyanın da var olabileceğini gösterir.Elizabeth Gilbert bu kitabıyla okurun zihnini ve yüreğini esir alacak.



 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on October 12, 2014 11:07

Elizabeth Gilbert - Bir Yosunun Parmak İzleri (Tanıtım)

Piyango Vursa adıyla bir etkinlik yapmıştık ve ben bu kitabı yayınlamak istediğimi söylemiştim. Oysa basılmış bile!  Etkinlik buradan: bookowski-tkkb.blogspot.com.tr/2014/03/piyango-vursa.html


Mükemmel her zaman güzel demek değildir. Bazen ufak ihmaller en hayret uyandırıcı güzelliklerin su yüzüne çıkmasını sağlar. Tıpkı en harika leylakların, yıkık dökük ambarların ve boş barakaların yanında yetişmesi gibi…

Fakir bir İngiliz olan Henry Whittaker ticari zekâsını kullanarak Amerika'nın en zengin adamlarından biri haline gelir. Kızı Alma 1800'lerde büyük bir lüksün içine doğar. Zeki ve öğrenme açlığıyla dolu olan Alma, önemli bir botanikçi olur. Yaşamın ardında saklı mekanizmayı anlamaya çalışırken merakı ve araştırmaları onu evrimin gizemlerinin içine çeker.

Günün birinde onu bilimin tam zıttı ruhani, ilahî ve büyü dolu bir dünyaya çeken bir adama âşık olur. Fakat o zamana kadar her istediğini elde etmiş olan Alma için işler yolunda gitmez ve bu, Tahiti'den başlayacak bir yolculuğun ilk adımı olur. Hayatın izlerini takip ettiği bu yolculukta Alma'nın karşısına çıkanlar bambaşka bir dünyanın da var olabileceğini gösterir.Elizabeth Gilbert bu kitabıyla okurun zihnini ve yüreğini esir alacak.



 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on October 12, 2014 11:07

October 8, 2014

Mim #1: Book Challenge Tag




İki Kızın Kitaplığı tarafından ilk mimimi yemiş bulunmaktayım. M-İ-M-L-E-N-D-İ-M! OMG! 
Kendisine çok teşekkür ediyor, söz konusu mimin konusuna geçiyorum: Etkinlik toplam altı sorudan oluşuyor ve sorular "en"lerimiz ve "ilk"lerimizle ilgili:


1) İlk Hayranlığım: Sanırım ilk hayranlığım Dostoyevski'nin Suç ve Cezası. Okurken kapılıp gitmiş ve sürekli ne olacak diye merak etmiştim. Rus Edebiyatı'nın kasveti malumunuz, ancak büyük ustanın anlatımı öyle müthiş ki ben hiç sıkılmamıştım. Bir kere daha okumam farz oldu bana. 2) Favori Serim: Seri konusuna gelince hep bunu örnek veririm ama öyle; Harry Potter Efsanesi :)3) Favori Kitabım: All Time Fav dersem eğer Suç ve Ceza öne çıkar ama genel olarak tek bir favorim değil de birçok favorim var ve genellikle klasikler :)4) Favori Erkek Karakterim: Austen'siz listem olamaz tabii ki, birçoklarının aksıne Darcy değil de Capt. Frederick Wenthworth diyorum. O çok naif, o çok tatlı ve o gerçek bir aşık.5) Favori Bayan Karakterim: Burada Lizzy Bennet diyorum ve pek tabii ki Margarat Hale. İkisi de çok güçlü kadın karakterler.6) Favori Okuma Saatim: Günün herhangi bir saatinin herhangi bir dakikası. Sadece isteyeyim yeter, hemen okumaya dalabilirim :)


Bundan sonra yapmam gereken tek şey 20 kişiyi etiketlemek. Yanlış duymadınız tam 20 kişi, mümkünü yok o kadar bulamam. Yine de elimden geleni yaptım :D


VampirellaKitapİklimiSaklamaKabıKitapAşkımRenkliKitapKristalKitapKitaplarım&BenNaylonSözlerHundredBooksAYearMinikBirDüş

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on October 08, 2014 11:57

September 12, 2014

Bookowski TKK Konsept: Vikingler



Bu yazımda yönümü kuzeye, soğuklara ve fiyordların olduğu diyarlara çevirmek istedim. Vikingler! Evet, bizim barbarlar olarak bildiğimiz bir zamanların yaşayan efsanevi (şimdilerde Vikings dizisi ile daha da meşhur olan) halkına dair bir konsept yazısı derleyeyim istedim. Hadi başlayalım:
Vikingler kimlerdir?
Vikingler veya Norslar, İskandinavyalı korsan ve tüccar kavim. Yılın büyük kısmını denizlerde geçirmiş olan savaşçı bir halktır. 8 - 11. yüzyıllar arasında kuzeybatı Avrupa'da birçok yeri fethetmişlerdir. Viking adı muhtemelen Eski Norsça vik (dere) sözcüğünden ya da Eski İngilizce wic (kamp) sözcüğünden türemiştir. Nors ise Eski Norsça noord (kuzey) sözcüğünden türemiştir. Erken dönem İskandinav dillerinde "vikingr"[sic] sözcüğü korsan anlamına gelir.
Varyaglar: İsveçli olan Varyaglar doğuya doğru yayılmış, 11. yüzyılda Karadeniz'e, hattâ İran'a kadar uzanmışlardı. Bunların çoğu Rusya'da, Novgorod ve Ukrayna'da ise Kiev'e yerleştiler, barışçı ticaret erbabı olarak ipek karşılığında kürk ve köle alışverişi yaptılar. Bunların içinden prens Ryurik Hanedanı Rusya'da 16. yüzyıla kadar hüküm sürdü.
Normanlar: Normanlar, Danimarka ve Norveç Vikinglerinin Fransa'nın Normandiya bölgesine yerleşmiş ve Fransızca dilini benimsemiş olan kısmıdır.
Danimarkalı ve Norveç'li olan Normanlar («kuzey adamları») batıya doğru denizleri fethe giriştiler. Usta gemici ve korkunç savaşçı olan bu insanlar İzlanda'yı, Grönland'ı ve Kanada kıyılarını ele geçirerek sömürgeleştirdiler. Pruvası ejderha başı biçiminde olan, yelkenle ve kürekle yol alan, dibi hemen hemen düz, uzun teknelerin üstünde Büyük Britanya'ya çıktılar, zengin manastırları yağmalayarak, ağır fidyeler alarak her yere korku ve dehşet saldılar. Aynı hızlı akın tekniği anakarada da uygulandı.
Sen Irmağı boyunca denizden yukarı çıkan Normanlar, biri 845'te, diğeri 885'te iki kere Paris'e saldırdılar. Luvar vadisi, Bordeaux, Toulouse, Lizbon, Sevilla, hattâ İtalya bile onların saldırısına uğradı (Robert Guiscard, 11. yüzyılda Sicilya'yı ele geçirecektir). 911 yılında Rollo, sonraları Normandiya adını alan bölgeye yerleşti ve yüz yıl kadar sonra buradan yola çıkan Fatih William İngiltere'nin fethine girişti.

Vikingler batıya doğru ilerlerken , kardeş millet kabul edilen, Bizans'ın batısını koruyan Varegler de doğuya doğru ilerlemişlerdir. 8. ile 11. yüzyıllar arasında Avrupa'da yaşanan bu döneme, tarihte "Viking Devri" denir. Şu anki İsveç, Norveç, Danimarka ,İzlanda, Faroe Adaları, İskoç halkı ve Rus halklarının bir kısmı Viking kökenlidir. Viking ve Frenk soyundan gelen Normanlar 11. yy.da Britanya'yı fethetmiş ve İngiltere'nin en güçlü hanedanı olmuşlardır. Norman fethi, Britanya'nın son fethidir.
Kültür: Vikingler cenaze törenlerini de ölülerini tahtadan ve içi toprakla doldurulmuş bir kayığa koyup yakarak gerçekleştirirlerdi.
Sanılanın aksine Vikingler başlarına boynuzlu ya da kanatlı kasklar takmamışlardır.Aslında Vikingler'in hemen hemen yarısı savaş meydanlarında kask bile takmamışlardır ve başları korumasız savaşmışlardır.Kask kullanan Vikingler ise muhtemelen rütbeli ve zengin olanlarıdır ve taktıkları kasklar herhangi bir ayırt edici özelliği olmayan kubbelli ve konik kasklardır.Bunların sayısı da oldukça sınırlı olduğundandır ki günümüze kadar ulaşabilen Viking kasklarının sayısı bir hayli azdır.

Şu son kısmı cidden bilgilerimizin yanlış yönlendirilebileceğini gösteriyor. BBC de bunu doğruluyor:  http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2014/03/140305_vikingler_pr.shtml

Kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Vikingler

Haklarında çok detaylı bilgi bulamadığım Vikinglere ilişkin bir belgesel buldum ki işte bu faydalı dedim => The Vikings (Documentary on the Life, Culture, and Legacy of Vikings)  http://www.youtube.com/watch?v=9C9c_dEhzbE
Ben İngilizce bilmiyorum diyenler için Türkçe bir Nat-Geo belgeseli mevcut: http://www.sadecebelgesel.com/vikingler-kaybolus.html
Ayrıca bir de mini-series var:  


Gelelim Kitaplara:

1. Josef Nyary - Vikingler: Yeni Dünyanın Keşfi


Yurt Kitap Yayın / Tarihi Romanlar Dizisi: 740 s.,  2007
Vikingler çılgınca köpüren denizin azgın sularına odun talaşı gibi çaresizce savruuldular.Parçalanan kalaslar, darmadağın olmuş kürekler ve kırılan yelken direğinin parçaları fırlatılan bir ok hızıyla adamların kafalarına ve vücutlarına çarpıyordu. Denizde boğulmadan önce bu darbelerle kendilerini yitirdiler. Thorbrand´ın oğlu Helge dehşetten gözlerini fal taşı gibi açmış, kabarcıklar çıkararak denizin dibinie çöküyordu...


2. Robert Leighton - Vikingler


Panama Yayıncılık / Roman Dizisi
Sigurd Erikson, yaz mevsiminin başında kralın vergilerini toplamak için kuzey Estonya'ya gitmişti. İşi onu zamanla Finlandiya Körfezi'nin üzerinde yer alan malum limana getirmişti.Pazar yeri boyunca sürdükten sonra atından indi, önünde batmakta olan güneşin aydınlattığı denizin sakin dalgalarına doğru gözlerini çevirdi. Bir grup balıkçı teknesi akıntıyla birlikte kıyıya yanaşıyor, birkaç ticari gemi de kıyıda demir atmış bekliyordu.Kıyının yakınlarında, rıhtım görevi gören, yontulmuş bir kaya yığınına demir atmış, ihtişamlı, uzun bir Viking gemisi güverte yelkenini açıyordu. Gemi boyunca sıralanmış beyaz kalkanları görünce gözleri parladı. Bu geminin, kendi vatanı Norveç yakınlarından geldiğini biliyordu. Fiyortların savaşçılarıyla sohbet etme fırsatı pek sık karşılaştığı bir durum sayılmazdı.Geminin çevresinde gürültülü bir kalabalık toplanmıştı. Kalabalığa doğru ilerledi, aralarından birinin sergilediği başarının övünçle haykırıldığını duydu. Sigurd kalabalığa karıştı, borda iskelesine çıkmış, bıçakla jonglörlük yapan bir genç gözüne çarptı.Sigurd, yanındaki tüccara sordu:"Kimin oğlu?""Kimin oğlu olduğu beni ilgilendirmiyor," diye yanıtladı tüccar. "Viking soyundan olabilir; bir Viking'in ruhunu, kanında denizin tuzunu taşıyor. Aynı kanı taşımayan biri o çocuğu ehlileştiremez. Adına gelince, eğer gerçekten varsa tabii, sahibi ona Reasthrall diye sesleniyor.""Onu satın alıp, Kraliçe Allogia'ya sunmak üzere Holmgard'a götürmek istiyorum," dedi Sigurd, henüz kim olduğunu ve tüm Norveç halkının kaderini değiştireceğini bilmediği genç köleyi izlerken.(Tanıtım Bülteninden)
Şu anda D&R web kampanyasında 5 TL olduğunu hatırlatayım: http://www.dr.com.tr/Kitap/Vikingler/Robert-Leighton/Edebiyat/Roman/Dunya-Roman/urunno=0000000611084

3. Kudret Emiroğlu - Vinland Sagaları


İmge Kitabevi / Mitoloji Dizisi
Bu kitapta biraraya getirilen iki ortaçağ İzlanda destanı keşifler tarihinin en büyüleyici öykülerinden birini anlatıyor. Vikinglerin, Cristoforo Colombo'dan beş yüzyıl önce, Amerika'yı bulup yerleşmesinin öyküsünü.Kızıl Eirik'in İzlanda'dan kovuluşu, Bjarni Herjolfsson'un fırtınanın önünde bilinmeyen bir ülkeye sürüklenişi, Eirik'in oğlu Leif'in yeni bulunan toprakları adlandırışı: Vinland, "Üzüm Ülkesi". Yeni bir yurdun doyumsuz güzellikleriyle ilk karşılaşmanın doyumsuz anlatımı.


4. Robert Leighton - Thor Şimşeği


Parola Yayınları / Edebiyat Dizisi: 224 s., 2014
"Bu Kral Olaf!" diye haykıran askerler, hemen küçük bir tekneye doluşarak denizdeki figürü kurtarmak üzere ilerlemeye başladılar. Fakat Uzun Yılan'ın güvertesinde kalan Einar Eindridson, gözlerini denizin üzerinden ayırmamıştı. Git gide azalmakta olan gün ışığının elverdiği kadarıyla, Kral Olaf'ın kalkanının denizde yüzüyor olduğunu fark etti. Kalkanın üzerindeki haç işareti göz kamaştıran bir şekilde parlıyordu. Bu sırada tekne de denizdeki yüzücünün yanına varmıştı. Fakat söylenenlere göre kurtarılan kişi Kral Olaf değil, Kolbiorn Stallare idi. Bu haber üzerine herkes gözlerini denizde yüzmekte olan kalkana çevirdi. Parlayan haç, dalgaların hareketiyle deniz üzerinde inip kalıyordu.
Bu gelişmeden sonra, kimse Kral Olaf'a ne olduğunu öğrenemedi. Fakat kralın akibetiyle ilgili etrafta dolaşan çeşitli rivayetler vardı. Bu rivayetler arasında en fazla inanılana göre, kral suya atladıktan sonra zırhını çıkartmış ve kalkanının altına sığınarak bir süre yüzmüştür. Deniz üzerinde bir süre bu şekilde ilerleyen Olaf, birkaç gün sonra da Roma'da bulunan bir köye ayak basmıştır. 
Herkes, içten içe bu söylentinin gerçek olmasını umuyordu. Bu umudun ayakta tuttuğu Norveç halkının çocukları büyüdü ve birer yetişkin oldu. Aradan uzun yıllar geçti... Fakat Muhteşem Olaf, Norveç'e bir daha ayak basmadı...(Tanıtım Bülteninden)

5. Pierre Bauduin - Vikingler


Dost Kitabevi / Kültür Kitaplığı Dizisi: 144 s.,  2006

İskandinavya kökenli denizci kavimlerin dünya tark hinde yarattığı etki günümüzün kültürel ve sosyal coğrafyasını biçimleyen başat etmenlerden biri olarak gorulur avrupa'nın içlerine kadar ilerleyen bu fetihçi topluluklar geçtikleri hemen her yerde kendilerınden izler bırakan halklar olarak biliniyorlar. Vıkıngler'ın tarih sahnesinde üstlendikleri ağırlıklı ve kapsayıcı etkiyi değerlendiren bu çalışma, iskandınavya'daki ilk kentsel yerleşimlerden denizcilik alanındaki temel gelişmelere dek tarihin belirleyici bir kesitine ış1k tutan bir inceleme.

6. R. I. Page - İskandinav Mitleri (Phoenix / Mitoloji Dizisi)





Tanrıların ve tanrıçaların, erkek ve kadın kahramanların, canavarların ve devlerin, eğlendiren ve kimi zaman da dehşete düşüren efsaneleri, her ne kadar İskandinavlar kayda geçirememişlerse de, İskandinavya'da ayakta kalmayı ve günümüze ulaşmayı başarmıştır. Odin, Thor, Freyia, Loki, Volsung Sigurd, Gudrun ve Brynhild, öyküleri kayda geçirilebilmiş olan efsanevi karakterlerin en iyi bilinenleridir. 
Konu hakkındaki yetkisi ve bilgisiyle Profesör Page, İskandinav efsanelerini bize yeniden anlatmakta ve geleneklerinin ne kadar karmaşık ve bazen de tutarsız olduğunu göstermektedir. Bu antik mitler aracılığıyla, insanın yaratılışı ve dünyanın sonuna ilişkin olarak İskandinavların hayalinde neler canlandırdığını öğrenebilmekteyiz.
7. Ottilie A. Lilijencrantz - Kuzey Efsanesi Vikingler (Yeryüzü Yayınevi)


Güney Avrupalıların "Kuzeyliler" diye adlandırdıkları Norveç, İsveç ve Danimarka'nın sarı saçlı güçlü savaşçıları, 10. yüzyılda dünyaca tanınmaya başlandı. İzlanda ve Gröndland'ı sömürgeleştirdiler.
Yunanistan ve Afrika da bu sömürgeleştirmeden payını aldı. Viking Rollo soyundan gelenler, Normandiya Dükleri olarak Fransa'yı yönetiyorlardı ve Ethelred tarafından kötü yönetilen ve Danimarkalı korsanlar tarafından tehdit edilen Sakson İngiltere de çok hızlı ve emin adımlarla Kuzey yönetimi altına giriyordu. O zamanlar, Fransa'nın din adamları, dini yazılarına şu ibareyi eklemişlerdi: "Tanrım, sen bizi Kuzeylilerin şerrinden koru!"(Arka kapak)

Dipnot: İstediğiniz bir konsept olursa bana iletin, o konu hakkında konsept bir yazı hazırlayayım.

DİĞER KONSEPT YAZILARIM:
AMERİKAN İÇ SAVAŞI: http://bookowski-tkkb.blogspot.com.tr/2014/02/bookowski-tkk-konsept-amerikan-ic-savas.html
ORTAÇAĞ'DA CADI AVI: http://bookowski-tkkb.blogspot.com.tr/2014/04/bookowski-tkk-konsept-ortacagda-cad-av.html
KÖLELİK: http://bookowski-tkkb.blogspot.com.tr/2014/01/bookowski-tkk-konsept-kolelik.html
FRANSIZ DEVRİMİ: http://bookowski-tkkb.blogspot.com.tr/2014/01/bookowski-tkk-konsept-fransz-devrimi.html
1 like ·   •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on September 12, 2014 13:19

August 24, 2014

Blogger'lardan Kitap Önerileri





Etkinlikleri çok sevdiğimi söylemiş miydim? Söylememiş isem işte şimdi söylüyorum.  Bir etkinlikle daha karşınızdayız. 

İşte bloggerlar ve soruları:


VG - Vampirella'nın Soruları:

1- Amatör yazarların ya da yazmaya başlamak isteyenlerin okuması için bir kitap öner ama yazarı yerli olsun.

Hımmm, açıkçası buna ben kesinlikle öykü kitabı yazman isteyenlerin Yalçın Tosun'dan başlaması gerektiğini söyleyebilirim. Üç öykü kitabı var şimdilik ve üçünü de çok sevdim. Kendisi de ödüllü bir yazar zaten.

Onun dışında nasıl yazılır gibi kitaplar okuyabilirler, okumadığım için o tarz bir kitap öneri yapamıyorum. Öneri yapabileceğim tek kitap türü klasikler; hem çağdaş hem de eski klasikler. Bir Gurur ve Önyargı'yı ya da bir Suç ve Ceza'yı veya Dönüşüm'ü hiçbir kitaba değişmem açıkçası. Klasiklerden köşe bucak kaçmayın, okuyun ve okurken de cümlelere ve ablatıma dikkat edin yeterli.


2- Sürekli aynı şeyleri okumaktan sıkılanlar için hayatında okuduğun en ilginç kitaplardan birini öner:

Çok ilginç bulunur mu bilmiyorum ama buna Jill Paton Walsh'ın Meleklerin Suskunluğu kitabını önermek istiyorum. Okursanız ne demek istediğimi anlarsınız.

Bir de Mathias Malzeiu'nun Mekanik Kalp adlı kitabı olabilir :)

Ha, bir de Jodi Picoult'un Anlaşması ile Bilge Karasu'nun Kılavuz adlı kitapları sön dönemde okuduğum ilginç kitaplar.


3- Şiir sevenlere yerli bir yazarın şiir kitabını öner.

Çok şiir okumam itiraf ediyorum. Hatta çok az okumuşumdur hayatım boyunca. Kitabı yok ama Wattpad'de okuduğum 33 şiirlik bir bir derleme var; onu şiddetle tavsiye ederim: http://www.wattpad.com/story/18505392-karanl%C4%B1kta-k%C3%B6r-dokunu%C5%9Flar-%C5%9Fiirlerim


ŞimdiYazmaZamanı - Buse'nin Soruları:

1- Daha önceden okumam dediğiniz bir türü size sevdiren bir kitap.

Erotic Romance! Türü sevdiren bir kitap yok ne yazık ki çünkü türün basit dilde yazılmak gibi büyük bir sorunu var ve sayfalarca seks okumak beni bayıyor. Ama Ella Frank'in TRY serisini sırf karakterlere ısındım diye okudum. TRY ve TAKE adlı iki kitap, bir üçüncüsü yazım aşamasında sanıyorum.


2- Başlarda çok sıkıldığın, sonrasında seni şaşırtacak derecede çok sevdiğin bir kitap.

Göçebe. S. Meyer'in kitabı. Başlarda inanılmaz sıkıldım, eee ne olacak dedim ama sonradan çok çok sevdim. Filmini batırmışlardı o ayrı tabi. Ama kitap güzel ve tek kitap olarak kalsa daha iyi bence.


3- Tümünü arka arkaya ya da fazla ara vermeden okuduğun bir seri.

Harry Potter. Başka söze gerek yok sanırım :)



Kitapİklimi - Pınar'ın Soruları

1- Dizi ya da film uyarlamasını çok beğendiğin bir kitap öner:

Kuzey ve Güney. Elizabeth Gaskell'in şaheseri. Blogda da yorumu bulunmakta: http://bookowski-tkkb.blogspot.com.tr/2014/03/elizabeth-gaskell-kuzey-ve-guney-bir.html


2- Önyargı ile başladığın ama kalemini sevdiğin bir kitap/yazar öner:

Yok, önyargı ile başladıklarımın hiçbirini sevmedim. Örnek isterseniz özelden veririm :D


3- Öneri üzerine okuduğun ve beğendiğin bir kitap öner:

Marsha Canham, Benim Ebedi Aşkın. Ah bir de edisyon iyi olaydı. 


Benim Sorularım:

1- Konusu tarihi bir olaya dayanan kurgu bir kitap öner.

Allegiance: A Dublin Novella: http://bookowski-tkkb.blogspot.com.tr/2014/07/heather-domin-allegiance-dublin-novella.htm

İrlanda İç Savaşına dayanıyor ve LGBT içerikli. Çok çok sevdiğim ve yazardan izin alarak ufaktan çevirisine başladığım kitap.


2- Distopya türünden okuduğun bir kitap öner.

1984. Başka alternatif pek göremiyorum açıkçası çünkü müthiş bir kitaptır. 100 kere söyledim hala da söylerim okuyun, okutun.
3- Kitaplarının hepsini okuduğun bir yazarın en beğendiğin kitabını öner.

Jane Austen, Gurur ve Önyargı tabii ki de.
Ve bir de Tess Gerritsen. Kemik Bahçesi adlı kitabı çok severim. Tarihi içerikli olduğu için de bir bakıma. Blogda yorumu var. Bence bir okuyun derim. 


İki Kızın Kitaplığı - Elif ile Zeynep'in Soruları:

1- Çocukluğunda seni etkileyen ve yıllar sonra okduğunda aynı etkiyi üzerinde bırakan bir kitap?

Pal Sokağı Çocukları, çok sevdiğim bir çocuk kitabıdır :)

2- Bir insan ve hayvan arasında dostluğun en iyi şekilde anlatıldığını düşündüğün bir kitap?

Anna Sewell'in Siyah İncisi.

3- Okuduğun kitaplardan, en çok içindeki aşka sahip olmak istediğin kitap?

Kuzey ve Güney sanırım, Elizabeth Gaskell'in. Okuyun ne demek istediğimi anlarsınız.

Kristal Kitap - Kristal'in Soruları:

1- Defalarca okuduğun kitaplardan birini öner.

L. Frank Baum'dan Oz Büyücüsü.

2- Okumaktan asla bıkmayacağını düşündüğün bir yazarın kitabını öner.

Tess Gerritsen. Ne kadar kitabını okursam bıkmıyorum, çok seviyorum.

3- Hayalet temalı bir kitap öner.

Theodor W. Storm, Hayalet Süvari. https://www.goodreads.com/book/show/17302611-hayalet-s-vari




 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on August 24, 2014 06:29

August 22, 2014

Bir Çeviri Hikayesi: Allegiance




Merhabalar herkese, bir çeviri hikayesi ile karşınızdayım:
Öncelikle Heather Domin'in Allegiance hikayesini (daha doğrusu free e-bookunu) tesadüfen indirip okuyup bayıldığımı bir kez daha dile getireyim istedim. Kitabı öyle sevdim ki - belki de biraz Irlanda etkisi de var bunda- çevirmek istedim. Heather'a mesaj attım ve durumu izah ettim. Heather bundan onur duyacağını, çok sevindiğini yazdı.
Bunu hemen bloguna yazacağını da söyledi. Buyurun blog postu: http://heatherdomin.wordpress.com/2014/08/20/allegiance-translation-turkish/
Kapağa da ayrıca bayıldığını söylemiş. Buyurun bu da yaptığım kapak:





Kitap Bilgisi: https://www.goodreads.com/book/show/13321478-allegiance

William Young, kusursuz sicilini kullanarak krallığa karşı bir tehdit olan gruplara dair bilgi toplayan bir MI5 ajanıdır. İkili hayatından usanmış olan genç adam son bir görev olarak Dublin'e gider. Burada IRA adına çalıştıklarından şüphelenilen bir grubu gözetlemekle yükümlüdür. Ama bu grup sandığı gibi bir grup değildir; içlerinden biri, William'ın kendisi gibi acı bir geçmişe sahip olan Adam, genç adamın bütün dayanaklarından şüphe duymasına neden olur. Dublin'de patlak veren bir kriz sonucu, William sokaklardaki şiddetle, krallığın öfkesiyle ve hepsinden daha fazla şeye mal olacak bir şeyle - ihanet etmek için gönderildiği adama aşık olma gerçeğiyle- karşı karşıya kalır.Eh ilgileniyorsanız bu da çevirdiğim kısım, yavaş ilerliyorum ama bitirmeye kararlıyım: http://www.wattpad.com/61012026-yanda%C5%9F-bir-dublin-hikayesi
Hadi hayırlısı :)
Playlist ise yakıyor:
U2 – Stranger in a Strange LandFlogging Molly – The Kilburn High RoadThe Pogues – Thousands are SailingSiouxsie & the Banshees – Cities in DustFlogging Molly – Rare Ould TimesDays of the New – Weapon and the WoundPeter Murphy – Cuts You UpElvis Costello – How Much I LiedPaul Schwartz – Veni Creator SpiritusEnya – Storms in AfricaU2 – BadDepeche Mode – JudasSnow Patrol – RunMarillion – Made AgainThe Cranberries – DreamsThe Pogues – Love You till the End


 •  2 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on August 22, 2014 10:19

July 20, 2014

Heather Domin - The Soldier of Raetia (Valerian's Legion #1): TKKB Kitap Yorumu



Biliyorum kapak kötü ama bunun bir self pub. eseri olduğunu unutmayın. Ben SmashWords'den satın aldım ve okudum bitti.
Konu (İng.):  Rome, 10BC. Manilus Dardanus, a new soldier from the provinces, applies for a military sponsorship with Cassius Valerian, the general of a small legion patrolling the northern frontier. Idealistic and naive, Dardanus has a lot to learn about the life he has chosen, and at first the brusque and reticent general seems the least willing candidate to teach him; but gradually a bond begins to form between this unlikely pair, one that neither could ever have imagined. 

Over the course of a blood-soaked summer in the wild, as Dardanus struggles with coming of age and Valerian wrestles the ghosts of his past, battles and betrayals on every side threaten to end that fragile bond—and possibly their lives.


Türkçe Yorum:  M.Ö. 10 yılı, Roma. Dardanus adında 20 yaşında bir asker adayı büyük general Valerian'ın 24. Lejyon'una katılmak için onun bulunduğu yere gelir. Valerian gönülsüz de olsa Dardanus'un sponsoru (koruyucusu) olmuştur. Crassus Valerian 40 yaşında bir ordu generalidir ve karısı ile oğlunu yıllar evvel doğum sırasında kaybetmiştir. Valerian o zamandan bu yana yalnızdır. 

Dardanus ise kendi benliğini ve isteklerini henüz tam kavramamış bir genç adamdır. Ama Valerian'ı görünce yavaş yavaş kendi istekleri ona kendini hissettirmeye başlar. Dardanus sürekli kendini kanıtlama gayesi içerisindedir çünkü zayıf görünmek istemez. Zayıf olmak hem kendine hem ailesine hem de Valerian'a karşı mahcup olmak demektir ki zamanla içindeki asıl cesaret ve zeka ortaya çıkar.
Bir yandan iyi bir asker ve laticlavius (generalin sağ kolu) olmaya çalışırken bir yandan da duygularını serbest bırakacak ve Valerian ile aşk yaşamaya başlayacaktır.
Yazarında sondaki notunda bahsettiği gibi o zamanlar esas gerçek aşkın iki erkek arasında yaşanabileceği, çünkü erkek vücudunun güzelliğin en doruk noktası olduğuna inanıldığı söyleniliyor. Nitekim hikayede de buna vurgu var gibi hissediyoruz. 
Benim esas sevdiğim şey yazarın yarattığı kurgu ve karakterlerin sağlamlığı ile anlatışı. Savaş sahneleri mesela gerçekten çok güzel anlatılmıştı. Kendini zevkle okutmayı başarıyor. Allegiance adlı kitabı daha çok sevmiştim  ama bunu da cidden çok sevdim.
Puanım: 4 YILDIZ

Not: Eşcinsellik vardır, ona göre okumaya kalkınız. Dileyene epub dosyasını gönderebilirim. 
 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on July 20, 2014 09:44

Blogger'lar ile Kitaplığımdaki En İlginç Kitap İsimleri




7 Blogger toplandık ve bir etkinlik yapalım dedik. Ne olsun ne olsun derken fikir çaktı: "Kitaplığımdaki En İlginç Kitap İsimleri".
Pınar @KitapİklimiZeynep @İkiKızınKitaplığıAkın @OptikinKitapBloguYamak @YamakdanŞefika @KitapArasıKahveMolasıVampirella @VampirellanınGuncesi

Benim kitaplığımdaki ilginç kitap isimleri şunlarmış:
1. Örümceğin Öpücüğü: The Kiss of A Spiderwoman (Çok yakında okumayı planladığım, başarılı bir filmi olduğu söylenen ve tiyatroda da sahnelenen Manuel Puig eseri)
2. Mozart ve Deyyuslar: Mozart and the Wolfgangs olan İngilizce adı bence bir harika! Bu bir tiyatro oyunu, İş Bankası tarafından çıkarılan ve Anthony Burgess tarafından yazılan.

3. Marazi Bir Kemik Merakı: A Morbid Taste for Bones (Chronicles of Brother Cadfael, #1) imiş orijinal adı. Bir Ortaçağ cinayet romanı. Ne güzel kitaplarım varmış okunacak da unutmuşum!
4. Gece Tabloları: E.T.A. Hoffman'ın öykülerinin toplandığı Can Yayınları Gotik-Romantik kitabım. O seriden bayağı kitap okudum. 3 tane falan kaldı okumadığım, bu da onlardan biri.
5. Golem: Gustav Meyrink'in gotik yaratık barındıran fantastik kitabı. Düşündüm de okumayı öne mi çeksem? Orijinal adı da Golem idi sanırım.
6. Quo Vadis?: Latince Nereye Gidiyorsun? demekmiş. Henryk Sienkiewicz'in ilginç konulu romanı. Bu da okunacaklardan.
7. Q: Luther Blisset adında (takma adla yazan birkaç kafadar) birinin yazdığı kalınca bir kitap. Çevirmesi ayrı bir dert olmuştur eminim. Bence konusuna bakın derim.
8. Mekanik Kalp: Ya mekanik bir kalp de olabiliyormuş. La mechanique de cour idi sanırım adı, bakmadan yazdım doğru ise yüs puan bana. Çok tatlı bir hikaye idi. Tim Burton'dan film bekliyorum buna.
9. Imprimatur: Rita Monaldi'nin Da Vinci ve Salai üzerine kurguladığı seri kitaplardan biri. Serinin diğer bir kitabının da adı ilginç: Secretum. Denemekte fayda var :)
10. Kesik Kanatlı Kraliçeler: Fransız Devrimi deyince Bookowski hemen radara girer. Bu kitap da o dönemi anlatan tarihi kurgu kitaplarından biri. Yayınevi de Literatür olunca almamak olmazdı. 
Bütün bunların üstüne Yatak Odasında Terör, Middlesex, Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar ve Kurtlara Söyle Eve Döndüm adlı kitaplarımı da unutmayayım dedim. Birinin Sade olduğu düşünülürse... :D
Siz de katılmak isterseniz, blogunuzda işledikten sonra linkini gönderebilir ya da cevapları yorum olarak yazabilirsiniz.
Kitapla kalın...



 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on July 20, 2014 09:18

Blogger'lar ile "Kitaplığımdaki En İlginç Kitap İsimleri"




7 Blogger toplandık ve bir etkinlik yapalım dedik. Ne olsun ne olsun derken fikir çaktı: "Kitaplığımdaki En İlginç Kitap İsimleri".
Katılan blogger arkadaşlar:
Pınar @KitapİklimiZeynep @İkiKızınKitaplığıAkın @OptikinKitapBloguYamak @YamakdanŞefika @KitapArasıKahveMolasıVampirella @VampirellanınGuncesi

Benim kitaplığımdaki ilginç kitap isimleri şunlarmış:
1. Örümceğin Öpücüğü: The Kiss of A Spiderwoman (Çok yakında okumayı planladığım, başarılı bir filmi olduğu söylenen ve tiyatroda da sahnelenen Manuel Puig eseri)
2. Mozart ve Deyyuslar: Mozart and the Wolfgangs olan İngilizce adı bence bir harika! Bu bir tiyatro oyunu, İş Bankası tarafından çıkarılan ve Anthony Burgess tarafından yazılan.
3. Marazi Bir Kemik Merakı: A Morbid Taste for Bones (Chronicles of Brother Cadfael, #1) imiş orijinal adı. Bir Ortaçağ cinayet romanı. Ne güzel kitaplarım varmış okunacak da unutmuşum!
4. Gece Tabloları: E.T.A. Hoffman'ın öykülerinin toplandığı Can Yayınları Gotik-Romantik kitabım. O seriden bayağı kitap okudum. 3 tane falan kaldı okumadığım, bu da onlardan biri.
5. Golem: Gustav Meyrink'in gotik yaratık barındıran fantastik kitabı. Düşündüm de okumayı öne mi çeksem? Orijinal adı da Golem idi sanırım.
6. Quo Vadis?: Latince Nereye Gidiyorsun? demekmiş. Henryk Sienkiewicz'in ilginç konulu romanı. Bu da okunacaklardan.
7. Q: Luther Blisset adında (takma adla yazan birkaç kafadar) birinin yazdığı kalınca bir kitap. Çevirmesi ayrı bir dert olmuştur eminim. Bence konusuna bakın derim.
8. Mekanik Kalp: Ya mekanik bir kalp de olabiliyormuş. La mechanique de cour idi sanırım adı, bakmadan yazdım doğru ise yüs puan bana. Çok tatlı bir hikaye idi. Tim Burton'dan film bekliyorum buna.
9. Imprimatur: Rita Monaldi'nin Da Vinci ve Salai üzerine kurguladığı seri kitaplardan biri. Serinin diğer bir kitabının da adı ilginç: Secretum. Denemekte fayda var :)
10. Kesik Kanatlı Kraliçeler: Fransız Devrimi deyince Bookowski hemen radara girer. Bu kitap da o dönemi anlatan tarihi kurgu kitaplarından biri. Yayınevi de Literatür olunca almamak olmazdı. 
Bütün bunların üstüne Yatak Odasında Terör, Middlesex, Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar ve Kurtlara Söyle Eve Döndüm adlı kitaplarımı da unutmayayım dedim. Birinin Sade olduğu düşünülürse... :D
Siz de katılmak isterseniz, blogunuzda işledikten sonra linkini gönderebilir ya da cevapları yorum olarak yazabilirsiniz.
Kitapla kalın...



 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on July 20, 2014 09:18