Cengiz Çandar's Blog, page 297

December 17, 2024

2024’ün karnesi: Katliam… Gözyaşı… Irkçılık…

2024 yılı, dünyada ayrımcılığın, ırkçılığın ve dini hoşgörüsüzlüğün arttığı bir dönem oldu. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının devam etmesi, Avrupa ve ABD’deki Müslüman karşıtlığı ve ırk ayrımcılığı, yılın en öne çıkan insan hakları ihlalleri arasında yer aldı. İşte geride bırakmaya günler kala 2024’ün ‘kötü’ karnesi…

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları birinci yılını geride bırakırken, Avrupa ve ABD’de artan Müslüman karşıtlığı ile Batı’daki Müslümanların ev ve iş yerlerine yönelik saldırılar, Kur’an-ı Kerim yakma olayları, ırk ayrımına dayalı işlenen suçlar ayrımcılık alanında dünyada 2024’te öne çıkan konu başlıkları oldu.

2024 yılı din ve kimlik temelindeki ayrımcılığın küresel bir sorun olarak tartışıldığı bir yıl olarak tarihe geçti.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre 2024’te dünyada ayrımcılık alanındaki önemli gelişmeler şöyle:

İsrail’in Gazze ve Lübnan’a yönelik saldırıları ve Batı’nın tutumu

İsrail’in 7 Ekim 2023’te Gazze Şeridi’ne başlattığı saldırılar birinci yılını geride bırakırken, bu yıl da tıpkı geçen yıl olduğu gibi İsrail ordusu Gazze’deki yerleşim yerlerini, hastaneleri, okulları ve ibadethaneleri hedef almayı sürdürdü.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda 17 bin 492’si çocuk, 11 bin 979’u kadın olmak üzere 44 bin 786 Filistinli öldü, 106 bin 188 kişi yaralandı.

İsrail Gazze’ye saldırılarını sürdürürken Lübnan’ı da defalarca vurarak sivilleri hedef almaya devam etti. İsrail Hava Kuvvetleri, 23 Eylül’de Lübnan’ın kuzeyi, güneyi ve başkent Beyrut’u da kapsayacak şekilde saldırılar başlattı.

İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarında bin 100’den fazlası kadın ve çocuk, 4 bini aşkın kişi hayatını kaybetti, 16 binden fazla kişi yaralandı. Yaklaşık 2 milyon kişi de yerinden edildi.

Güney Afrika’nın geçen yıl kasımda İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının soruşturulması için Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) yaptığı başvurunun ardından, 21 Kasım’da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama kararı çıkarıldı. Netanyahu ve Gallant’ın sivil üst düzey yöneticiler olarak Gazze’deki sivil halka yönelik kasıtlı saldırıların önlenmesi için gerekli önlemleri almadıklarının vurgulandığı kararın, İsrail’in dokunulmazlığının zayıflatacağı değerlendirmesi yapıldı.

İsrail, işlediği suçlara ve yargılandığı davalara rağmen Batı ve uluslararası mekanizmaların işlevsizliği nedeniyle cezalandırılamıyor. Bu durum yalnızca siyasi mekanizmalarda değil sivil platformlarda da kendini gösteriyor. Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA), Uluslararası Futbol Federasyonu (FIFA) ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) gibi çeşitli spor kuruluşları, İsrailli kulüplere ve sporculara ceza vermediği gibi turnuvalara da dahil etmeye devam ediyor.

Suriye’de Baas Partisinin 61 yıllık kanlı iktidarı sona erdi

Suriye’nin güneyindeki Dera’da bir grup öğrencinin 15 Mart 2011’de okul duvarına “Ey doktor (Beşşar Esed) şimdi sıra sana geldi” yazmasıyla başlayan halk hareketinde, 8 Aralık sabahı muhaliflerin coşkun halk kitleleri eşliğinde Şam’ın kontrolünü ele almasıyla Baas Partisinin 61 yıllık kanlı iktidarı sona erdi.

Esed rejiminin çökmesinin ardından, Suriye hapishanelerindeki tüm tutsaklar serbest bırakıldı. Özellikle rejimin işkence merkezi olarak bilinen Sednaya Hapishanesine giren muhalifler, işkence odaları, gizli bölmeler ve hücrelerdeki muhalif tutukluları serbest bıraktı. Pek çok mahkumun, hapishanedeki ağır koşullar, işkence ve yaşadıkları travmalar nedeniyle ciddi sağlık tehditleriyle karşı karşıya kaldığı belirtilirken hapishanenin, rejimin işkence üssü olarak kullanıldığı açığa çıktı.

Avrupa’da yükselen Müslüman karşıtlığı

Avrupa’da 2024 yılı dini değerlerin aşağılandığı, kişilerin etnik kökenleri ve inançları nedeniyle hedef alındığı bir yıl oldu.

Avrupa Birliğinin (AB) Müslüman Karşıtı Nefret ve Ayrımcılıkla Mücadele Temsilcisi Marion Lalisse, 8 Şubat’ta Avrupa’da Müslüman karşıtlığının arttığını, bununla etkili mücadele için vakaların kayıt altına alınması ve farkındalığın yükseltilmesi gerektiğini söyledi.

İsveç polisinin güvenlik endişelerini gerekçe göstererek aldığı “Kur’an-ı Kerim yakılmasını yasaklayan” kararı, 9 Ekim’de Yüksek Mahkemece iptal edildi. Karar, Kur’an-ı Kerim yakabilme “özgürlüğü” sağladığı gerekçesiyle eleştirildi.

Hollanda’da 14 Ocak’ta ırkçı ve aşırı sağcı Batı’nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar (PEGIDA) hareketi lideri Edwin Wagensveld’in planladığı Kur’an-ı Kerim’e saldırı eylemine müdahale eden grup ile polis arasında arbede çıktı.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 13 Şubat’ta, Belçika’daki Müslümanların temsilcisi kuruluşların helal kesim yasağına karşı açtığı davada, yasağın din özgürlüğünü kısıtlamadığına hükmetti.

AİHM, 16 Mayıs’ta, Belçika’nın Flaman bölgesindeki ortaokullarda uygulanan başörtüsü yasağına karşı yapılan itirazı, söz konusu kararın “düşünce, vicdan ve din özgürlüğünü” ihlal etmediği gerekçesiyle reddetti. Bu karar, Belçika’nın Müslümanlara yönelik tutumunun bir yansıması olarak değerlendirildi.

Avrupa ülkelerinde, Filistin’e destek eylemleri sırasında çok sayıda aktivist gözaltına alındı. Fransız aktivist Elias d’Imzalene, 26 Eylül’de Paris’te düzenlenen Gazze’ye destek gösterisinde “intifada” kelimesini kullandığı gerekçesiyle gözaltına alındı.

İngiltere’de 30 Temmuz’da başlayan aşırı sağcı şiddet olayları sonrası Müslümanların karşılaştığı nefret söylemi ve Müslüman karşıtı ifadeler önemli ölçüde arttı. Müslüman karşıtı olayları ve nefret suçlarını izleyen sivil toplum kuruluşu Tell Mama ile araştırma şirketi Survation’ın araştırması ülkede her 4 Müslümandan birinin nefret söylemi ve Müslüman karşıtlığı mağduru olduğu ortaya çıktı.

İngiltere İçişleri Bakanlığının açıkladığı raporda ise ülkede Mart 2023-Mart 2024 döneminde 747 bin 396 güç kullanma vakası kayıtlara geçti. Bu sayının Mart 2022-Mart 2023 dönemine göre yüzde 13 artışa işaret ettiği belirtilen raporda, “güç kullanma” olarak tabir edilen eylemlerin yüzde 77’sinin kelepçe takma, el ve ayaklarını tutma ile yere yatırma olduğu bildirildi.

Alman İnsan Hakları Enstitüsü (DIMR), Müslüman karşıtı ırkçılığın arttığına dikkati çeken “Almanya’da 7 Ekim 2023’ün sonuçları: Hukuk devleti çerçevesinde antisemitizmle mücadele” raporunu yayımladı. Raporda geçen yıl Almanya genelinde 1926 Müslüman karşıtı ırkçı olayın belgelendiğini, bunun günde ortalama beş vakadan fazla olduğunu ve 2022’deki 898 olaya kıyasla yüzde 114’lük bir artış anlamına geldiğine vurgu yapıldı.

Yunanistan hükümetinin, özellikle Batı Trakya’daki Türklere yönelik politikaları, bölgedeki etnik nüfusun Yunanlaştırılması ve kültürel hafızanın yok edilme girişimi olarak değerlendirildi. Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi Genel Başkanı Çiğdem Asafoğlu, 23 Ağustos’ta, Batı Trakya’daki Türk Azınlığın Yunanistan tarafından uzun yıllardır sistematik olarak ayrımcılığa uğradığını hatırlatarak, yakın zamanda kapatılan Türk okullarının bunun bir yansıması olduğunu söyledi.

Dünyada spor alanında kaydedilen ayrımcı uygulamalar

Gazze’de İsrail’in gerçekleştirdiği katliama yönelik tepkiler, spor camiasında da yıl boyunca geniş yankı buldu. Türk spor dünyasında, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına ilk günden itibaren tepkiler yükselirken, Benfica forması giyen Kerem Aktürkoğlu’nun Galatasaray’dayken yaptığı “Filistin halkının yok edilmesini sessizce izlemek doğru mu?” paylaşımı, bu tepkilerin önemli bir örneği oldu.

Avrupa’da Filistin’e en güçlü destek, İskoçya’da Celtic taraftarlarından gelirken, İspanya’da Baskonia taraftarları “Soykırımcı İsrail” ve “Katil İsrail” yazılı pankartlar açtı.

Spor dünyasının önde gelen isimlerinden Lewis Hamilton, Kyrie Irving, Eric Cantona, Muhammed Salah, Karim Benzema, Coco Gauff ve Ons Jabeur, İsrail’e karşı sık sık destek mesajları paylaştı. Fas asıllı Hollandalı futbolcu Anwar El Ghazi de Filistin yanlısı bir paylaşım yaptığı için Mainz 05 tarafından kadro dışı bırakıldı ve sözleşmesi feshedildi.

Fransız futbolcu Karim Benzema, Gazze’deki saldırılar sırasında Filistin halkına destek veren açıklamaları nedeniyle Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin tarafından “siyasi İslam propagandası” yapmakla suçlandı.

Öte yandan, Avrupa Futbol Federasyonları Birliğinin (UEFA) verdiği kararlar da tartışma yarattı. Milli futbolcu Merih Demiral, EURO 2024’te Avusturya ile oynanan maçta yaptığı bozkurt işareti nedeniyle 2 maç ceza aldı. Bu ceza, benzer olaylarla kıyaslandığında haksız bulunurken, UEFA, Türk düşmanlığıyla suçlandı.

Futbolda artan ırkçılık özellikle İspanya’da yeşil sahalarda daha görünür hale geldi. Barcelona’nın genç yıldızı Lamine Yamal, Real Madrid ile oynanan maçta attığı gol sonrası taraftarların ırkçı hakaretlerine maruz kaldı. Real Madrid’in bir diğer oyuncusu Aurelien Tchouameni ise Mallorca maçında attığı gol sonrası ırkçı saldırılara uğradı.

Real Madridli Vinicius Jr., sezon boyunca sık sık ırkçı saldırıların hedefi oldu. Atletico Madrid maçı öncesi futbolcuya yönelik sosyal medyada başlatılan nefret kampanyasıyla bağlantılı 4 kişi gözaltına alındı. Yıldız futbolcu, mayısta verdiği bir röportajda, ırkçı tezahüratların her maçta yaşandığını ifade ederken gözyaşlarını tutamayarak taraftarların ten rengi üzerinden kendisine saldırdığını söyledi.

İspanya Futbol Federasyonu (RFEF), geçen sezon oynanan Getafe-Sevilla maçında Sevillalı futbolculara yönelik ırkçı tezahüratlar nedeniyle Getafe’ye 27 bin avro para cezası ve 3 maç kısmi tribün kapatma yaptırımı uyguladı.

Fransa’da 26 Temmuz’da düzenlenen 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’na başörtü yasağı uygulaması damga vurdu. Fransa Spor Bakanı Amelie Oudea-Castera’nın kararıyla, organizasyona katılacak olan Müslüman Fransız sporcuların başörtüsü takması yasaklandı. Kararın ardından Fransız koşucu Sounkamba Sylla’nın açılış törenine başörtüsü ile katılmasına izin verilmezken, Fransız sporcu törene şapka takarak katıldı.

ABD’de Müslüman karşıtlığı

ABD, 7 Ekim 2023’ten bu yana devam eden İsrail saldırılarının en büyük finansörü olarak 2024’e damgasını vurdu. Başkan Joe Biden yönetiminin İsrail’e toplam 17,9 milyar dolar askeri yardım sağladığı ortaya çıktı. Bu durum ABD halkında tepkilere neden oldu.

ABD Hava Kuvvetlerinde görev yapan 25 yaşındaki Aaron Bushnell, 24 Şubat’ta İsrail’in Washington Büyükelçiliği önünde dramatik bir eylem gerçekleştirdi. “Artık soykırım suçuna iştirak etmeyeceğim” diyerek üzerine benzin döken Bushnell, kendini ateşe verdi ve nefesi kesilene kadar “Filistin’e özgürlük” diye bağırdı. Bu olay, ABD başta olmak üzere birçok ülkede Filistin yanlısı protestoların fitilini ateşledi.

ABD’de, 2024 yılı, Filistin’e destek verenlerin hem toplumsal hem de mesleki baskılara maruz kaldığı bir yıl olarak tarihe geçti.

ABD genelinde 17 Nisan’da Filistin yanlısı gruplar sokaklarda ve üniversite kampüslerinde protesto gösterileri düzenlemeye başladı. Öğrenciler İsrail karşıtı protestolar yaparak okul yönetimlerini ve ABD hükümetini İsrail ile ilişkileri kesmeye çağırdı ancak güvenlik güçlerinin sert müdahaleleriyle birçok öğrenci gözaltına alındı.

Üniversitelerdeki bu eylemlerin ardından mayısta, Gazze’ye destek açıklamaları yapan akademisyenler de baskılara maruz kaldı. Bazı akademisyenler uzaklaştırma alırken, bazılarının sözleşmeleri yenilenmedi ya da görevlerine son verildi.

Filistin’e destek verdiği için sanatçılar, sporcular ve farklı meslek gruplarından kişiler de işlerini kaybetti. ABD’nin en büyük Müslüman sivil özgürlükler örgütü Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR), FBI’ın 7 Ekim’den itibaren Filistin’e destek veren kişileri fişlemeye başladığını açıkladı. CAIR Los Angeles Hukuk Direktörü, 29 Ağustos’ta bu fişleme listesine karşı hukuki mücadele başlatıldığını duyurdu.

Filistin’e desteğiyle tanınan Filistin kökenli Amerikalı model Bella Hadid, Adidas’ın marka yüzü olduğu bir ayakkabı kampanyasından çıkarıldı. İsrail yanlısı lobi gruplarının baskısıyla alındığı belirtilen kararın ardından Adidas geniş çaplı boykot çağrılarıyla karşı karşıya kaldı.

Gladyatör 2 filminde önemli bir kadın karakteri canlandırması planlanan May Calamawy’nin sahneleri, İsrail’in Gazze’ye saldırılarına karşı duruşu nedeniyle büyük ölçüde kesildi.

Çığlık 7 filminin yapımcısı Spyglass Media da oyuncu Melissa Barrera’yı, sosyal medya paylaşımlarında İsrail’i eleştirdiği ve Filistin halkına destek verdiği gerekçesiyle film kadrosundan çıkardı.

Bu olayın ardından, Wednesday dizisiyle tanınan Jenna Ortega da Barrera’ya destek verdi. Gazze’deki insani krizi vurgulayan paylaşımlar yaparak dayanışmasını gösteren Ortega, benzer tepkilerle karşılaşma riskini göze aldı.

Filistin halkını destekleyen Boykot, Tecrit ve Yaptırımlar (BDS) hareketinin aktif savunucularından biri olan Pink Floyd’un kurucularından Roger Waters, İsrail’in politikalarını “soykırım” olarak tanımladığı için uzun süredir baskıların hedefinde. Filistin’e verdiği destek nedeniyle kara propaganda kampanyaları ve konser iptalleriyle karşılaşan Waters, özellikle İsrail karşıtı duruşunu eleştiren lobilerin baskısıyla pek çok engel yaşamış olsa da mücadeleden vazgeçmedi.

Hindistan ve Afrika’da ayrımcılık

Hindistan’da Başbakan Narendra Modi’nin başında olduğu Bharatiya Janata Partisi (BJP) ile bağlı olduğu RSS’den (Hindistan Gönüllü Organizasyonu) oluşan hükümetin 2014’te göreve gelmesinden beri “Hindutva” ideolojisi çerçevesinde ülkedeki 200 milyon Müslüman ve diğer azınlıklara karşı nefret, baskı ve şiddet arttı ve sistematik hale geldi.

Chicago merkezli sivil toplum kuruluşu Justice For All’un (Herkes İçin Adalet) Başkanı Abdul Malik Mujahid, 8 Ocak’ta, Hindistan’da Müslümanların eğitim ve iş hayatında ciddi ayrımcılığa maruz kaldığını belirtti. Mujahid, “Müslümanlar eğitimde ve iş hayatında Hinduların gerisinde bırakılıyor. Bu ayrımcılık, Müslümanların yaşamını her geçen gün daha da zorlaştırıyor.”dedi.

Mujahid, aşırı milliyetçi Hindutva destekçilerinin Müslümanların ibadethanelerini yıktığını ve İslam kültürünü yok etmeye çalıştığını kaydetti. Mujahid ayrıca “Müslümanlar haklarını yasal yollarla aramaya çalışıyor ancak Hindutva yanlısı yargı sistemi nedeniyle başarılı olamıyorlar. Hiçbir suç işlememiş olmalarına rağmen yıllardır hapishanede tutulan Müslümanlar var. Barışçıl protestolar düzenleyenler ise evlerinin yıkılması gibi cezalarla karşılaşıyor.” ifadesini kullandı.

Bu baskıların son örneklerinden biri, 11 Aralık’ta Hindistan’ın Uttar Pradeş eyaletinde kayda geçti. 185 yıllık tarihi Nuri Camisi, otoyol yapımına engel olduğu gerekçesiyle buldozerlerle yıkıldı. Bu olay, hem Hindistan’da hem de uluslararası kamuoyunda tepkilere yol açtı.

Afrika kıtasında ise bu yıl da yoksulluk, sağlık hizmetlerine erişimdeki adaletsizlikler ve salgın hastalıklar gündemdeki yerini korudu. Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) 2024 raporuna göre, kıta genelinde sağlık hizmetlerini sunabilecek yeterli sayıda personel bulunmuyor. Afrikalıların yüzde 48’i, kalifiye sağlık çalışanı, ilaç, tıbbi ürünler ve yenilikçi teknolojilere erişimde ciddi sıkıntılar yaşıyor. Sahra Altı Afrika’da sağlık harcamalarının yaklaşık yüzde 25’i kişilerin cebinden karşılanıyor.

Afrika, siyasi istikrarsızlık, çatışmalar ve iklim değişikliğinin etkileriyle de mücadele ediyor. Bu durum, kızamık, çocuk felci, kolera ve sarıhumma gibi salgın hastalıkların yayılmasını hızlandırıyor. DSÖ’nün raporunda, bu sorunların çözümü için kıtada daha fazla uluslararası destek ve sürdürülebilir sağlık politikalarına ihtiyaç olduğu belirtiliyor.
(Enes Taha ERSEN/AA)

2024’ün karnesi: Katliam… Gözyaşı… Irkçılık… yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on December 17, 2024 01:05

December 16, 2024

Kazandere alarm veriyor: Yüzde 10’a düştü

Kırklareli’nden İstanbul’a su sağlayan Kazandere Barajı’nın doluluk oranı yüzde 10 olarak ölçüldü.

Bölgedeki kuraklık ve yağışların az olması nedeniyle Vize ilçesindeki barajın su seviyesi azaldı.

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi verilerine göre, 17 milyon 42 bin metreküp kapasiteli Kazandere’de su seviyesi yüzde 10 olarak kaydedildi.

Barajın büyük bir bölümünde ise su bulunmuyor.

Bazı noktalarında ise kuraklık nedeniyle çatlaklar oluştu.

Kazandere alarm veriyor: Yüzde 10’a düştü yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on December 16, 2024 22:55

TikTok’tan yeni hamle: Yasak kalksın

Çinli sosyal medya platformu TikTok, ABD Yüksek Mahkemesine başvurarak uygulamanın satışını veya yasaklanmasını zorunlu kılan yasanın uygulanmasının geçici olarak durdurulmasını talep etti.

Yüksek Mahkemeye sunulan başvuru dilekçesinde, TikTok ve ByteDance’in “Amerikalıları Yabancı Düşman Kontrolündeki Uygulamalardan Koruma Yasası”nın uygulanmasının durdurulması için tedbir kararı talep ettiği belirtildi.

Dilekçede, daha önce aynı talebin Temyiz Mahkemesine de sunulduğu ancak reddedildiği kaydedildi.

Öte yandan, ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump, düzenlediği basın toplantısında, TikTok’un yasaklanma ihtimaline ilişkin soruyu da yanıtladı.

TikTok yasağını durdurmaya açık olduğunun sinyalini veren Trump, “TikTok’a bir bakacağız. TikTok’a karşı içimde sıcak bir his var.” ifadesini kullandı.

Mahkeme, TikTok’un yasaklanmasının önünü açan yasanın lehine karar vermişti

ABD yönetimi, geçen yıl Amerikalı kullanıcı bilgilerini Çin yönetiminin erişimine açık hale getirmekle suçladığı TikTok’un ya ABD’li bir firmaya satılması ya da yasaklanmasının öngörüldüğü bir adım atmış, bu bağlamda martta Kongre’den geçen yasa tasarısı ABD Başkanı Joe Biden tarafından imzalanmıştı.

Biden yönetimi, TikTok’a 19 Ocak 2025’e kadar Çinli ByteDance ile olan tüm ilişkisini sona erdirmesi için süre vermiş, aksi takdirde firmanın ABD’de yasaklanarak kullanıcıların erişimine kapatılacağını bildirmişti.

170 milyon kullanıcısı bulunan TikTok firması da bu yasanın ABD Anayasası’nın 1. maddesindeki ifade özgürlüğüne ve ülkenin “açık internet” politikasına aykırı olduğunu savunarak, iptali için Temyiz Mahkemesine başvurmuştu.

TikTok başvurusunda ayrıca ABD yönetiminin tanıdığı sürenin çok kısa olduğu, bu süre zarfında ByteDance ile ilişkisinin sona erdirilmesinin teknik ve pratik anlamda mümkün olmadığı savunulmuştu.

Temyiz Mahkemesi ise 6 Aralık’ta TikTok’un yasaya karşı açtığı davada kararını vermişti. Mahkeme, TikTok’un yasaklanmasının önünü açan yasanın lehine karar almıştı.

TikTok’tan yeni hamle: Yasak kalksın yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on December 16, 2024 22:05

DSÖ’den Gazze açıklaması: Koşullar korkunç

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi’ndeki koşulların gerçek anlamda korkunç olduğunu belirtti.

Ghebreyesus, İsrail’in yoğun saldırıları altındaki Kemal Advan Hastanesi’ndeki duruma ilişkin X’ten paylaşımda bulundu.

DSÖ ve ortaklarının, saldırılar ve patlamalar arasında 2 gün önce hastaneye ulaştığını kaydeden Ghebreyesus, 5 bin litre yakıt, gıda ve ilaç teslim ettiklerini bildirdi.

Ghebreyesus, Kemal Advan Hastanesi’ndeki 3 hastayı Şifa Hastanesi’ne naklettiklerini dile getirerek, geçen hafta bu hastaneye gidecek dört DSÖ misyonunun (İsrail tarafından) keyfi olarak reddedildiğini hatırlattı.

Bu durum hastaneyi cerrahi ve doğum bakımı için uzman personelden mahrum bıraktığını belirten Ghebreyesus, “Hastanenin etrafındaki saldırılar devam ediyor ve bu saldırılar oksijen kaynağına, jeneratörlere ve hastaların odalarının kırık pencere ile kapılarına daha fazla zarar verdi. Hastanedeki koşullar gerçekten korkunç.” ifadelerini kullandı.

Ghebreyesus, sağlık hizmetlerinin korunması ve Gazze’deki bu cehennem koşullarının durdurulması için ateşkes çağrılarını yineledi.

Kemal Advan Hastanesi kapısının önündeki ölü ve yaralıların tahliye edilemediği bildirilmişti.

Hastanenin Müdürü Husam Ebu Safiyye, 15 Aralık’ta yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze’nin kuzeyine büyük bir abluka uyguladığını, yakıt, sağlık ve gıda malzemelerinin girişini engellediğini, bu nedenle bölgede sağlık hizmetlerinin en düşük düzeyde verildiğini söylemişti.

DSÖ’den Gazze açıklaması: Koşullar korkunç yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on December 16, 2024 21:57

Ruslar çekiliyor

Rusya’nın, Beşşar Esad rejiminin devrilmesiyle Suriye’den büyük ölçekte asker ve teçhizat çekmeye başladığı iddia edildi.

CNN’nin ABD’li yetkililer ile bir istihbarat kaynağına dayandırdığı haberinde, Rusya’nın Hmeimim hava ve Tartus deniz üslerinin gündemde olduğu belirtildi.

Tartus’un jeopolitik önemini vurgulayan yetkililer, Libya’da bir liman olmaksızın Suriye’den çıkılmasının Rusları zor durumda bırakabileceğini savundu.

Yetkililer, böyle bir durumda Rusların, “NATO’nun güney kanadında güçlerini yansıtacak bir Akdeniz limanı olmadan kalacağını” ileri sürdü.

Rus güçleri ile Rusya’ya ait askeri teçhizatların, Suriye’den büyük ölçekte çekilmeye başlandığını ancak bunun kalıcılığının sorgulandığını aktaran yetkililer, Rus güçlerinin, Doğu Akdeniz ülkesi Suriye’den, Kuzey Afrika ülkesi Libya’ya deniz kuvvetlerini taşımaya başladığını kaydetti.

Hava üssünde uçakların yüklemeye hazırlandığı görüldü

Maxar kaynaklı 13 Aralık tarihli uydu görüntülerinde, Rusya’nın Suriye’deki askeri üslerinden ayrılmak üzere uçakları yüklemeye hazırladığı görülmüştü.

Hmeimim hava üssünde bulunan iki AN-124 ağır askeri nakliye uçağının burun konileri kalkık ve kargo yüklemeye hazır oldukları belirlenmişti.

Ulusal basında, bir Ka-52 saldırı helikopterinin demonte edilerek nakliyeye ve S-400 hava savunma biriminin parçalarının paketlenmeye hazırlandığı aktarılmıştı.

Peskov ve Blinken’ın son mesajları

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, geçen haftaki basın toplantısında, Rusya’nın Şam’daki isyancılarla temas halinde olduğunu söylemişti.

Peskov, “Durumu sahada kontrol edenlerle temas halinde olmalıyız çünkü orada tesislerimiz ve personelimiz var” demişti.

CNN’nin haberinde, Rusya’nın Hmeimim hava ve Tartus deniz üslerinde kalabilme ihtimaline yönelik HTŞ ile “müzakere ihtimalini” sorguladığı vurgulandı.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken hafta sonu açıklamasında, Rusya’nın Suriye’den çekilmesi hakkında yorum yapamayacağını söylemişti.

-⁠ ⁠Suriye’deki gelişmeler

Suriye’de 27 Kasım’da rejim karşıtı silahlı gruplar ile Beşşar Esad güçleri arasında çatışmalar yoğunlaşmıştı.

Gruplar, 30 Kasım ile 7 Aralık tarihleri arasında Halep, İdlib, Hama ve Humus gibi en büyük illerde üstünlük kurmuştu.

Başkent Şam’a 7 Aralık’ta girmeye başlayan gruplara halk kitlelerinin de destek vermesiyle rejim, Şam ve diğer birçok bölgede kontrolü tümüyle kaybederek çökmüştü.

Baas Partisi’nin 61 yıllık iktidarı sona ererken, rejim lideri Esed başkentten kaçmıştı.

Öte yandan, Suriye Milli Ordusu da aralıkta başlatılan Özgürlük Şafağı Operasyonu’nun ilk gününde Tel Rıfat ilçe merkezini terör örgütü PKK/YPG’den kurtarmıştı.

Operasyonda Münbiç ilçesinin de kurtarılmasıyla, Fırat Nehri’nin batısındaki en büyük terör yuvasına dönüşen bölge PKK/YPG’den temizlenmişti. (AA)

Ruslar çekiliyor yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on December 16, 2024 21:52

Trump’tan Erdoğan açıklaması: Çok akıllı ve çok güçlü

ABD’nin 47. Başkanı seçilen Donald Trump​​​​​​​, Suriye’deki son gelişmeleri değerlendirirken, “(Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan) Çok akıllı bir adam ve çok güçlü.” ifadesini kullandı.

Florida Maralago’da düzenlediği basın toplantısında konuşan Trump, Suriye’de Beşşar Esed rejiminin devrilmesine yol açan son gelişmelere yönelik açıklamada bulundu. Trump, “Türkiye çok akıllı. (Cumhurbaşkanı Erdoğan) çok akıllı bir adam ve çok güçlü. Esed’in çocuklara yaptıklarıyla bir kasap olduğunu söyleyebilirim.” dedi.

ABD’nin Türkiye ile bölgede birlikte çalışabileceğini söyleyen Trump, bir gazetecinin “Suriye’de bulunan 900 ABD askeri konusunda ne yapacaksınız?” sorusuna, “Bunu yapmanın başka bir yolu olmalı. Bunlardan biri de Türkiye.” yanıtını verdi.

Türkiye’nin “önemli bir güç” olduğunu kaydeden Trump, “(Cumhurbaşkanı) Erdoğan iyi anlaştığım biri. Büyük bir askeri gücü var. Ve bu gücü savaşlarda yıpranmadı. Çok güçlü ve etkili bir ordu kurdu.” ifadelerini kullandı.

“Suriye’nin anahtarı Türkiye’nin elinde olacak”

Trump, ABD’nin, NATO müttefiki Türkiye ile Suriye’de daha etkili olabileceği mesajını verdi.

Suriye’de ilerleyen güçlerin arkasında Türkiye’nin olduğunu savunan ve bunun, kendisi için sorun olmadığını kaydeden Trump, “Suriye’nin anahtarı Türkiye’nin elinde olacak. Bunu söyleyen kimseyi duymamışsınızdır ama bu böyle.” diye konuştu.

Trump’tan Erdoğan açıklaması: Çok akıllı ve çok güçlü yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on December 16, 2024 21:49

Sahte içki bilançosu: İki ayda 37 kişi öldü

İstanbul Valiliği 1 Kasım’dan beri sahte içkiden zehirlenenlerden 37’sinin hayatını kaybettiğini, gözaltına alınan 36 şüpheliden 14’ünün tutuklandığını açıkladı.

Valilikten yapılan açıklamada, 2024 yılında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şubesi ekiplerince 1002 iş yerinin denetlendiği belirtildi.

Açıklamada, 287 bin 758 litre alkollü sıvı, 14 bin 701 dolu içki şişesi, içki yapımında kullanılan 853 bin 460 bandrol ve etiket, bunların yanında sahte içki imal ve satışında kullanılan çok sayıda yan ürünün ele geçirildiği, 32 işletmeye toplam 2 milyon 662 bin 52 lira idari ceza uygulandığı kaydedildi.

Alkol zehirlenmesine bağlı olaylarda sahte içki temin eden 36 şüphelinin gözaltına alındığı belirtilen açıklamada, bu şüphelilerden 14’ünün tutuklandığı, serbest bırakılan diğer şüphelilerden 8’i hakkında ise adli kontrol hükümleri uygulandığı aktarıldı.

Açıklamada, 1 Kasım’dan beri sahte içkiden zehirlenenlerden 37’sinin hayatını kaybettiği, 17’sinin tedavisinin sürdüğü, 23’ünün ise taburcu edildiği bilgisine yer verildi. (AA)

Sahte içki bilançosu: İki ayda 37 kişi öldü yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on December 16, 2024 03:18

FT: Esad, 250 milyon dolar kaçırdı

Financial Times, Suriye’nin eski başkanı Esad’ın 2018-2019 yıllarında Rusya’ya 250 milyon dolar nakit transfer ettiğini ve bu paraların, Esad’ın akrabalarının Rusya’da lüks gayrimenkul satın alımlarıyla ilişkili olduğunu ortaya koydu.

FT’nin incelediği 2012’den sonrasını kapsayan kayıtlara dayandırdığı haberde, uluslararası yaptırımlar nedeniyle döviz sıkıntısı çekilen ülkede Esad’in, Mart 2018’den Eylül 2019’a kadar yapılan 21 farklı uçuşla yaptırım altındaki Rus bankalarına yatırılmak üzere başkent Moskova’ya döviz yolladığı aktarıldı.

Uçuşlarda, yaklaşık iki ton ağırlığı bulan yaklaşık 250 milyon dolar değerindeki banknotların, Moskova’daki Vnukovo Havalimanı’na gönderildiği kaydedilen haberde, devrik rejimin merkez bankasıyla Rus bankaları arasında 2018’den önce nakit transferi olmadığı aktarıldı.

ESAD’IN AKRABALARININ RUSYA’DAKİ GAYRİMENKUL ALIMLARI

Haberde, para transferlerinin, Esad’ın akrabalarının Rusya’da aralarında en az 20 lüks dairenin bulunduğu gayrimenkulleri gizlice satın aldığı iki yıllık dönemde yapılmasına dikkati çekildi.

Uluslararası ticaret veri şirketi Import Genius’ta belirtilen Rus ticaret kayıtlarının da incelendiği haberde, 13 Mayıs 2019’da rejimin merkez bankasından gönderilen 100 dolarlık banknotlardan oluşan 10 milyon doları taşıyan bir uçağın Vnukovo’ya indiği ifade edildi.

Haberde, kayıtlara göre rejimin Rusya’ya, Şubat 2019’da da 500’er avroluk banknotlar halinde yaklaşık 20 milyon avro daha sevkiyat yaptığı belirtilirken, Mart 2018’de rejimin, ABD’nin yaptırım uyguladığı Rus bankası “TsMR Bank”a da 2 milyon dolar taşıdığı kaydedildi.

Ayrıca, 2018 ve 2019’daki para sevkiyatlarının, Rusya devlet savunma sanayi şirketi Rosoboronexport tarafından kontrol edilen “The Russian Financial Corporation Bank” (RFC Bank) adlı bankaya teslim edildiği aktarıldı. (AA)

FT: Esad, 250 milyon dolar kaçırdı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on December 16, 2024 02:05

5 SORU 5 YANIT: ABD’nin Suriye’deki ‘çöküşü’

Amerikalı akademisyen Dr. Adam McConnel, Suriye’de yaşanan son gelişmeler ışığında ABD’nin Suriye politikasındaki başarısızlığını AA Analiz için kaleme aldı. İşte 5 soruda ABD’nin Suriye politikasında son durum…

ABD’nin Suriye’deki politikası neden başarısız oldu?
“ABD, şiddet yanlısı militan bir grupla bir devletçik kapsamlı akılsızca bir plan izledi. Ancak bu plan uzun vadede başarısız oldu ve ABD, Suriye’deki varlığının devamını sağladı. Bu durum, Suriye’deki dengelerin ABD’nin gelişiminin devam ettiğini gösteriyor.”

“ABD, şiddet yanlısı militan grupla bir devletçik kurma yönündeki akılsızca planında süreç sonunda geldiği kabul etmek zorunda kalacak”

ABD, Suriye’den tamamen çekilecek mi?
“Evet, ABD gelecek haftalarda tüm Amerikan askeri gücü Suriye’den çekilmek zorunda kalacak. Çekilmenin hızı ise Biden yönetimine ve olası bir Trump yönetiminin politikalarına bağlı olacak, ancak ne kadar hızlı olursa o kadar iyi olacağı vurgulanıyor.”

ABD’nin başarısızlığında etkili olan faktörler nelerdir?
“Başarısızlığın temel sebepleri arasında Esed rejimini devirmek için yapılan askeri müdahale ve yapılan indirme hataları yer almaktadır. ABD’nin şiddet yanlısı militanlarla kurduğu ilişki, bölgedeki dengeleri daha da karmaşık hale getirdi ve sonuçta başarısız oldu.”

Suriye’deki askeri gelişmeler nasıl bir etki yarattı?
“Suriyeli muhalifler, iyi eğitimli ve organize bir askeri güçle Esed rejimini devirmeyi başardı. Bu, ABD’nin ve diğer güçlerin yöntemlerinin ne kadar eksik olduğunu gözlerin önünde serdi. Kasım Süleymani’nin tedavisi ve Hizbullah’ın savaş kapasitesinin yok edilmesi gibi gelişmeler de bu süreçte etkili oldu.”

“ABD gelecek haftalarda tüm Amerikan askeri yazarları Suriye’den çekilmek zorunda kalacak. Bunun ne kadar hızlı olacağı Biden yönetimine ve yeni gelecek Trump yönetimine bağlı, ancak ne kadar hızlı olursa o kadar iyi”

Bu gelişmelerin bölgesel etkileri ne oldu?
“Bu gelişmelerin bölgesel etkileri büyük oldu, özellikle İran, Rusya ve İsrail için. ABD’nin başarısızlığı, bu ülkelerin bölgelerinde güçlenmesidi ve Suriye’nin geleceği konusunda yeni yükleme programlamaların yapılmasına neden oldu.”

5 SORU 5 YANIT: ABD’nin Suriye’deki ‘çöküşü’ yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on December 16, 2024 00:35

December 15, 2024

Bolu Dağı’nda kar etkili oluyor

D-100 kara yolunun Bolu Dağı kesiminde kar yağışı başladı. Yağış, Abant Kavşağı, Bakacak, Seymenler ve Karanlıkdere mevkilerinde etkisini gösterdi.

Karayolları ekipleri, bölgede tuzlama ve küreme çalışması yürütüyor. Anadolu Otoyolu’nun Bolu Dağı Tüneli kesiminde ise sağanak hakim. Kara yolu ve otoyolun Bolu Dağı kesiminde ulaşım normal seyrediyor. Karayolları ve trafik ekipleri, sürücüleri yakın takip, hatalı sollama ve aşırı hız yapmamaları konusunda uyarıyor. (AA)

Bolu Dağı’nda kar etkili oluyor yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on December 15, 2024 23:51

Cengiz Çandar's Blog

Cengiz Çandar
Cengiz Çandar isn't a Goodreads Author (yet), but they do have a blog, so here are some recent posts imported from their feed.
Follow Cengiz Çandar's blog with rss.