Cengiz Çandar's Blog, page 293

December 23, 2024

Yılın kelimesi: ‘Kalabalıklar içinde yalnızız’

Türk Dil Kurumu (TDK), 2024 yılının kelimesini “kalabalık yalnızlık” olarak açıkladı. 

Ankara Üniversitesi İletişim Araştırmaları ve Uygulama Merkezi ile yapılan iş birliği ve yaklaşık 1 milyon kişinin katıldığı halk oylaması sonucunda belirlenen kelime, günümüzde insanların kalabalıklar içinde bile derin bir yalnızlık hissi yaşadığını ifade ediyor.

Oylamada “kalabalık yalnızlık” kavramının yanı sıra “merhamet”, “yabancılaşma”, “algoritma”, “yozlaşma”, “yapay zekâ” ve “dijital yorgunluk” gibi kelimeler de yer alıyordu. Ancak, “kalabalık yalnızlık” kavramı, çağımızın ruhunu en iyi yansıtan kelime olarak halk oylamasından galip çıktı. Uzmanlar, “kalabalık yalnızlık” kavramının çağımızın en önemli sorunlarından birini yansıttığını söylerken sosyal medya gibi dijital teknolojilerin yaygınlaşmasının yüzeysel ilişkileri artırdığını ve gerçek iletişimi azaltarak bu durumu yarattığını vurguluyor. 

Yılın kelimesi: ‘Kalabalıklar içinde yalnızız’ yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on December 23, 2024 22:57

Balıkesir’de patlayıcı fabrikasında patlama

Balıkesir’in merkez Karesi ilçesinde patlayıcı üretilen fabrikada meydana gelen patlama ve çökme nedeniyle 12 kişi hayatını kaybetti, 4 kişi yaralandı.

İlçeye bağlı kırsal Kavaklı Mahallesi’nde faaliyet gösteren mühimmat fabrikasının kapsül üretimi yapılan bölümünde henüz bilinmeyen nedenle patlama meydana geldi.

Olayın ardından bölgeye çok sayıda 112 Acil Sağlık, itfaiye, jandarma, polis, İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü ekibi sevk edildi.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, patlamada 12 işçinin hayatını kaybettiğini, 4 işçinin yaralandığını bildirdi.

Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, yaptığı açıklamada, patlama sonrası ekiplerin hemen bölgeye yönlendirildiğini bildirdi.

ZSR Patlayıcı Sanayi AŞ’ye ait tesiste saat 08.25’te meydana gelen patlamada 12 çalışanın yaşamını yitirdiğini, yaralıların hastaneye kaldırıldığını belirten Ustaoğlu, “Şu an tüm ekiplerimizle olay yerindeyiz. Soğutma çalışmaları devam ediyor. Milletimize geçmiş olsun. Vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.” diye konuştu.

Vali Ustaoğlu, çökmenin sadece tesisin kapsül üretimi yapılan binasında olduğu bilgisini verdi.

Diğer binalarda cam kırığı şeklinde hasarlar oluştuğunu dile getiren Ustaoğlu, “Çok fazla geniş alana sirayet etme durumu yok. Sadece bina çökmüş durumda.” dedi.

Balıkesir Valiliğinden yapılan açıklamada ise olay yerinde çalışmaların sürdüğü kaydedildi.

Patlamada 4 kişinin yaralandığı bildirilen açıklamada, “AFAD, UMKE, itfaiye, jandarma ve emniyet birimlerimizin olaya müdahaleleri devam etmektedir. Vefat eden çalışanlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifa diliyoruz.” ifadesi kullanıldı.

Patlamayla ilgili soruşturma başlatıldı
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Balıkesir’in Karesi ilçesinde patlayıcı üretilen fabrikada meydana gelen patlamayla ilgili soruşturma başlatılarak, 1 başsavcıvekili koordinesinde 4 cumhuriyet savcısının görevlendirildiğini bildirdi.

Bakan Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullandı:

“Balıkesir ilimizin Karesi ilçesinde patlayıcı üretilen fabrikanın kapsül üretilen bölümünde meydana gelen patlamayla ilgili Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmış olup 1 başsavcıvekili koordinesinde 4 cumhuriyet savcısı görevlendirilmiştir. Soruşturma çok yönlü ve titizlikle sürdürülmektedir.”

Tunç, patlamada hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan: 2 başmüfettiş ile 1 müfettiş görevlendirilmiştir
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, patlamayı araştırmak üzere 2 başmüfettiş ile bir müfettiş görevlendirdiklerini bildirdi.

Işıkhan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Balıkesir’in Karesi ilçesinde bir mühimmat fabrikasında meydana gelen patlamada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum. Patlamayı araştırmak üzere 2 başmüfettiş ile 1 müfettiş görevlendirilmiştir. Bakanlık olarak süreci yakından takip ediyoruz.” ifadelerini kullandı. (AA)

Balıkesir’de patlayıcı fabrikasında patlama yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on December 23, 2024 22:56

‘Yılın Pop Kraliçesi’ oldu

Hande Yener, Orta Doğu Teknik Üniversitesi öğrencileri tarafından Kristal Ağaç Ödül Töreni’nde ‘Yılın Pop Kraliçesi Onur Ödülü’yle taçlandırıldı.

Sanatçı Hande Yener “25 yıldır şarkı söylüyorum, her nesil benim için çok kıymetli, fakat bu son yetişen nesil bana çok değer verdi ve bunu bana çok fazla hissettirdi. Bu yıl mezuniyetinizde yine sizlerle olmak istiyorum. Ben ve ekibim hiçbir ücret talep etmiyoruz. Her zaman yanınızdayım” dedi.

‘Yılın Pop Kraliçesi’ oldu yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on December 23, 2024 22:47

“Karabağ’dan İstanbul’a Halı Sergisi”

İstanbul’da, Azerbaycan medeniyetini tanıtmak ve Karabağ Zaferi’ni anlatmak için “Karabağ’dan İstanbul’a Halı Sergisi ve Söyleşi Programı” düzenlendi.

Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) ve Harı Bülbül Azerbaycan Vizyon Tiyatro Derneği işbirliği ile düzenlenen programın açılışı, Güzel İşler Fabrikası (GİF) Safveti Paşa Yerleşkesi’nde yapıldı.

Programın açılışında konuşan TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Hatice Akıncı Yılmaz, Karabağ’ın Türk dünyasının tarihine altın harflerle yazılmış, büyük mücadelelerin ve hasretin simgesi olan bir coğrafya olduğunu söyledi.

Yılmaz, “Karabağ sadece bir toprak parçası değil aynı zamanda bir milletin azminin, sabrının ve birlik ruhunun en büyük nişanesi. Hocalı’da yaşanan zulüm ve yıllarca süren işgal süreci hepimizi derinden yaraladı. Ancak aynı zamanda Azerbaycan’ın haklı davasını desteklemek için Türk dünyasında da daha güçlü bir bağ kurmamıza vesile oldu.” diye konuştu.

Karabağ’da yaşanan zulmü, Azerbaycan’ın haklı davasını tüm dünyaya duyurmak için ülkece büyük bir çaba sarf edildiğine dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:

“Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde gerek devlet kurumlarımız gerekse sivil toplum kuruluşlarımız bir millet iki devlet şiarıyla her zaman Azerbaycan’ın yanında oldu. Şükürler olsun ki hak yerini buldu ve Karabağ toprakları 30 yıl süren bir işgal sonucundan azat edildi. Bugün burada Azerbaycan’ın tarihi ve kültürel zenginliğini, Türk dünyasının derin bağlarını sanat aracılığıyla bir kez daha hatırlamak için bir araya geldik. Sanat milletlerin ruhunu besleyen, tarihini yaşatan, geçmişten aldığı güçle geleceğini aydınlatan bir köprü. Bu köprü aracılığıyla milletler kendi benliklerini ve şahsiyetlerini oluşturuyor ve dünyaya kendi medeniyetlerini tanıtıyorlar.”

Karabağ’ın tarihi ve dokuma kültürü söyleşide ele alındı

Programda, “Karabağ’ın tarihi, dokuma sanatından günümüz sanat sahnesine uzanan yolculuğu” başlıklı söyleşiler yapıldı.

Söyleşide, Azerbaycan Ressamlar Birliği Üyesi ve Halı Sanatçısı Elnara Rasulova, sergideki halıların özelliklerini ve hikayelerini anlattı. Geleneksel Kumaş Koleksiyoneri ve Araştırmacı Fuad Cebrayılov ise “Azerbaycan geleneksel Karabağ kadın kıyafetleri ve tarihi biçimleri” başlıklı sunum gerçekleştirdi.

Harı Bülbül Azerbaycan Vizyon Tiyatro Derneği Kurucu Başkanı Kemale Cabbarova da Karabağ halıları ve kültürel mirasla ilgili bilgi verdi, bölgenin kültür, sanat ve tarihine ışık tutacak konuları ele aldı.

Azerbaycan ve Türk mutfağının yöresel lezzetlerinin de ziyaretçilere sunulduğu programda, katılımcılara, TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz tarafından plaket takdim edildi. Halı Sanatçısı Elnara Rasulova da Yılmaz’a halı hediye etti.

Karabağ’ın özel halıları sanatseverlerle buluştu

“Karabağ’dan İstanbul’a Halı Sergisi”nde ise Antik Karabağ halıları, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev için tasarlanan özel tasarım halılar, antik kelagaylar, kalemkari örtüler sergilendi.

Karabağ halılarını tanıtmak ve bölgenin sanatına ışık tutmak amacıyla düzenlenen sergi, Azerbaycan’ın kültürel zenginliklerini İstanbul’a taşırken, dost ve kardeş iki ülke olan Türkiye ve Azerbaycan’ın birlikteliğini pekiştirmesini amaçlıyor.

Karabağ’ın zengin kültürünü yansıtan el dokuması halıların yer aldığı sergi, 1 Ocak’a kadar ziyaret edilebilecek.

“Bazı halılarımızda bu bağımsızlık savaşının eserlerini görmek mümkün”

Sergiye ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan Yılmaz, sergide çok renkli ve desenli eserlerin olduğunu belirterek, “Azerbaycanlı kardeşlerimizle aslında gençlerimiz arasında bir köprü oluşturmaya çalışıyoruz. Aslında kurulmuş çok güçlü köprüler var. Ama bu köprülerin daimi olması, güçlü olması da bizim açımızdan çok önemli.” dedi.

Özellikle de sanatla köprülerin kuruluyor, güçlendiriliyor olmasının kendileri için çok kıymetli olduğunu kaydeden Yılmaz, “Bu yüzden burada bugün Karabağlı çok değerli bir halı sanatçımız, Azerbaycan Ressamlar Birliği Üyesi ve Halı Sanatçısı Elnara Rasulova, eserlerini bizimle paylaştı.” diye konuştu.

Yılmaz, öğrencilerle, Azerbaycan’ın bu önemli kültürünü bir araya getirmiş olduklarını ifade ederek, Azerbaycan’la Türkiye’deki halı kültürünün de ne kadar birbiriyle kardeş olduğunun da görüldüğünü kaydetti.

Hatice Akıncı Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bazı halılarımızda bu bağımsızlık savaşının eserlerini görmek mümkün. Elnara Rasulova Hanım kendi sanatıyla bunları halılarına çok güzel bir şekilde yansıtmış. Bizim için Karabağ’ın zafer kazanması, bağımsızlığı çok çok büyük bir önem arz ediyordu. Orada çok önemli bir direniş gösterildi. Kardeş ülkemizle birlikte el ele vererek orada büyük bir zafer kazanılmasına vesile olmuş olduk.” (AA)

“Karabağ’dan İstanbul’a Halı Sergisi” yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on December 23, 2024 22:38

Çin ile ABD arasında ‘çip gerilimi’

ABD’nin Çin’in yerli çip endüstrisine yönelik soruşturma başlatma kararı, Pekin’den sert tepki gördü. Çin, haklarını korumak için her türlü tedbiri alacağını açıklarken, Washington’un küresel tedarik zincirine zarar verecek politikalarına son vermesini istedi.

Çin, ABD yönetiminin, yerli çip endüstrisindeki sanayi politikaları ve pratiklerine yönelik soruşturma başlatmasına tepki göstererek, haklarını ve çıkarlarını korumak için gereken her türlü tedbiri alacağını bildirdi.

Çin Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamada, soruşturmanın küresel sanayi ve tedarik zincirlerinin işleyişini bozarak ABD işletmeleri ve tüketicilerinin çıkarlarına da zarar vereceği belirtildi.

ABD’nin, Çin’in yerli endüstrisini devlet desteğiyle güçlendirerek küresel pazarda hakimiyet sağlamaya çalıştığı iddiasına karşı çıkılan açıklamada, Washington yönetiminin de Çip ve Bilim Yasası gibi düzenlemelerle kendi yerli çip endüstrisine ciddi miktarda sübvansiyon sağladığına dikkat çekildi.

Açıklamada, ABD’li çip üreticilerinin küresel pazarın yaklaşık yüzde 50’sini elinde bulundurduğu, Çin’in ABD’ye çip ihracatının, ABD’nin Çin’e ihracatından çok daha az olduğu hatırlatıldı.

ABD’ye olgulara ve çok taraflı ticaret kurallarına saygı gösterme ve yanlış uygulamalarına derhal son verme çağrısı yapılan açıklamada, Çin’in soruşturmayı yakından izleyeceği, haklarını ve çıkarlarını korumak için gereken her türlü tedbiri kararlılıkla alacağı kaydedildi.

ABD soruşturma başlatılacağını duyurmuştu

ABD Ticaret Temsilciliğinden (USTR) yapılan açıklamada, Çin’in yarı iletken endüstrisini hakimiyet altına almaya yönelik eylem, politika ve uygulamalarına ilişkin soruşturma başlatıldığı duyurulmuştu.

Çin’in yarı iletken endüstrisinde yerel ve küresel pazarlara hakim olmaya çalıştığı belirtilen açıklamada, ülkenin yerlileştirme ve kendi kendine yeterliliği sağlamak için kapsamlı rekabete aykırı ve piyasa dışı yöntemler kullandığı öne sürülmüştü.

Açıklamada, Çin’in eylemleri, politikaları ve uygulamalarının ABD ve diğer ekonomiler üzerinde zararlı etkileri olduğuna işaret edilerek, bunların ABD’nin rekabet gücünü, tedarik zincirlerini ve ekonomik güvenliğini zayıflattığı kaydedilmişti.

ABD Ticaret Yasası’nın 301. bölümü uyarınca başlatılacak soruşturmanın ilk etapta Çin’in savunma, otomotiv, tıbbi cihazlar, havacılık, telekomünikasyon, elektrik üretimi ve elektrik şebekesi gibi kritik sektörlere yönelik alt ürünlerde bileşen olarak kullanılanlar dahil olmak üzere eski tip yarı iletken üretimine odaklanacağı bildirilen açıklamada, aynı zamanda silisyum karbür alt katmanlarının üretimine dair eylem, politika ve uygulamalarının da inceleneceği aktarılmıştı.

1974 tarihli ABD Ticaret Yasası’nın 301. bölümü, ABD Başkanı’na, uluslararası bir yasayı ihlal eden bir yabancı hükümetin herhangi bir eyleminin, politikasının veya uygulamasının etkilerini bertaraf etmek üzere tarifeye dayalı ve tarifeye dayalı olmayan, misilleme dahil uygun önlemleri alma yetkisini veriyor.

Çin ile ABD arasında ‘çip gerilimi’ yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on December 23, 2024 22:38

BM duyurdu: Yardımlarımız engelleniyor

Birleşmiş Milletler, Gazze’ye insani yardımları ulaştırmak için çaba sarf ederken, İsrail’in erişim kısıtlamalarının ve saldırılarının yardımları ciddi şekilde engellediğini bildirdi.
Yardım konvoylarının yalnızca bir kısmı hedefe ulaşabilirken, bazı kamyonların yağmalandığı ve kaybolduğu açıklandı.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Stephanie Tremblay, kendilerine bağlı kuruluşların Gazze’ye insani yardım ulaştırmaya çalıştığını ancak İsrail tarafından erişim kısıtlamalarının devam ettiğini söyledi.

Tremblay, New York’taki BM Genel Merkezi’nde gerçekleşen günlük basın toplantısında, gazetecilerin Orta Doğu’daki gelişmelerle ilgili sorularını cevapladı.

BM yetkilisi, aktif çatışmalara ve İsrail’in kısıtlamalarına rağmen, BM öncülüğünde iki insani yardım misyonunun 20 Aralık’ta Gazze’nin kuzeyinde “kuşatma altındaki bölgelere girmeyi başardığını” belirtti.

Tremblay, söz konusu yardım kamyonlarının, Gazze’nin kuzeyindeki Beyt Hanun’a ve Kemal Advan Hastanesine ulaştırıldığı, hastanenin yetersiz şartlarından dolayı 8 hasta ve refakatçinin ise Gazze’deki El Şifa hastanesine transfer edildiği bilgilerini paylaştı.

“Bunlar, BM’nin 18-22 Aralık ​​arasında kuzey Gazze’ye ulaşmak için (İsrail’den) talep ettiği 8 görevden onaylanan sadece ikisiydi.” diyen Tremblay, bu bölgelerdeki insanların, yardım teslimatının ardından “daha ağır bir saldırının gelebileceği endişesi taşıdıklarını” ifade etti.

Gazze’deki BM görevlilerinin, bugün yine İsrail yetkililerinin, Gazze’nin batısında iki mahalle için başka bir tahliye kararı çıkardığını bildirdiğine değinen Tremblay, bu durumun, “sivilleri daha fazla düşmanlığa maruz bıraktığını ve onları temel hizmetlere erişimden mahrum ettiği”ni vurguladı.

BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Stephanie Tremblay, İsrail’in, Gazze’ye 66 yardım kamyonunun geçişine onay verdiği halde dün söz konusu konvoya saldırı düzenlediğini bildirdi.

Tremblay, bu sebeple 66 yardım kamyonundan sadece 43’ünün ihtiyaç sahibi Filistinlilere ulaştırılabildiğini dile getirdi.

Konvoyun kalan kısmının İsrail ordusu tarafından geciktirildiğini ve bu yüzden kamyonların güzergah boyunca yağmaya maruz kaldığını belirten Tremblay, söz konusu 23 kamyonun “kaybolduğu” bilgisini paylaştı. (AA)

BM duyurdu: Yardımlarımız engelleniyor yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on December 23, 2024 22:08

Bergüzar Korel, 90’lar gelini oldu: Evlendim, vuruldum, dondum

Kanal D’nin çarşamba akşamlarına damga vuran dizisi Annem Ankara’da Zuhal karakteriyle göz dolduran Bergüzar Korel, dizide gelinlik giydiği fotoğrafları ve son bölümün kamera arkası karelerini Instagram’dan paylaştı. Korel, 90’lar dönemine özel hazırlanan gelinliğiyle sosyal medyada beğeni yağmuruna tutuldu.

Bergüzar Korel, Annem Ankara’nın son bölümünde giydiği gelinliği ile dikkatleri üzerine çekti. 90’lar döneminin izlerini taşıyan karpuz kol gelinliği ve kabartmalı duvağı izleyenleri o yıllara götürdü. Gelinliğin yaka ve taç işleme detayları ise seyircinin gözünden kaçmadı. Annem Ankara’da üç çocuğuyla tek başına hayatta kalma mücadelesi veren Zuhal’in güzel günlerini andığı mutluluk kareleri izleyiciye nostalji dolu anlar yaşattı.

“GELİNLİK ÇOK YAKIŞMIŞ”

Korel, Annem Ankara’da gelinlik giydiği fotoğrafları ve son bölümün kamera arkası karelerini Instagram hesabından paylaştı. Dizide başrolü Mehmet Günsür’le paylaşan oyuncu, fotoğraflara “Evlendim, vuruldum, dondum. Böyle bir haftaydı” notunu düştü. Korel’in paylaşımına hayranları, “90’lar gelinlik modelleri bugünlerden çok çok daha güzelmiş, gelinlik çok yakışmış” şeklinde yorumlar yaptı.

Annem Ankara her çarşamba saat 20.00’de Kanal D’de

Bergüzar Korel, 90’lar gelini oldu: Evlendim, vuruldum, dondum yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on December 23, 2024 02:46

Murat Kekilli’nin büyük acısı! Annesini kaybetti

Ünlü sanatçı Murat Kekilli’nin annesi Sıdıka Kekilli hayatını kaybetti. Murat Kekilli acı haberi sosyal medya hesabından duyurdu.

Acı haberi, sosyal medya üzerinden takipçileriyle paylaşan Kekilli, “İnna lillahi ve inna ileyhi raciun. Annemiz Sıdıka Kekilli Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur! Allah rahmet eylesin diyenin akıbeti hayır olsun. Cenazesi pazartesi (bugün) saat 12:30’da Adana Kabasakal mezalığına defnedilecektir.” mesajını iletti. Sanatçının bu paylaşımı, sevenlerini üzdü.

Murat Kekilli’nin büyük acısı! Annesini kaybetti yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on December 23, 2024 01:38

İstanbul’da DEAŞ operasyonu: 3 zanlı tutuklandı

İstanbul’da, terör örgütü DEAŞ’a yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 3 şüpheli tutuklandı.

İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesince, DEAŞ’ın faaliyetlerinin deşifre edilmesi için çalışma başlatıldı.

Terör örgütünün içerisinde çatışma bölgeleriyle irtibatlı olduğu belirlenen, cep telefonundaki dijital materyalde el yapımı patlayıcı ve intihar yeleği yapımına ilişkin bilgiler bulunan M.A, R.K. ve T.A. gözaltına alındı.

Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 3 zanlı, nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı.

İstanbul’da DEAŞ operasyonu: 3 zanlı tutuklandı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on December 23, 2024 01:35

ANALİZ: AB nereye koşuyor?

Avrupa’nın 75 yıllık birlik projesi, Ukrayna savaşının gölgesinde ve ABD’nin yeni lideri Trump’ın etkisiyle, savunma ve dış politikada yeni bir yön arıyor. Uzmanlara göre, AB’nin stratejik özerklik hedefi, siyasi ve ekonomik zorluklarla sınanıyor.

Avrupa’nın 75 yıllık birlik projesi, dayandığı temellerin sallandığı son dönemde yekpare bir aktör olarak varlığını sürdürmeye çalışırken dış politika ve savunma alanlarında da kritik bir dönemeçten geçiyor. “Avrupa’nın birlik projesini zorlayan noktalar” başlıklı dosya haberin ilk bölümünde AA muhabirleri, AB’nin dış ilişkiler ve savunma alanında karşılaştığı zorlukları uzman görüşleriyle analiz etti. İşte öne çıkanlar…

Dünya Savaşı sonrasında kıta genelinde siyasi ve ekonomik entegrasyon hedefiyle başlayan ve bu yolda oldukça mesafe alan AB projesi, son yıllarda yeni atılımlar yapamadığı gibi mevcut entegrasyon alanlarında da zorlanmaya başladı.

Bu alanlar arasında ortak dış politika ve güvenlik politikası yapımı, 27 üyeli AB için her dönem zorluk teşkil etse de 2022’de Ukrayna’da başlayan savaş, bu iki alanda dönüm noktası oldu.

“Biz Avrupalılar, çok uzun süredir ABD’nin güvenlik şemsiyesine güveniyorduk. Artık kendi güvenliğimizi savunabilmeli ve buna istekli olmalıyız”

AB’nin üst düzey yetkililerinin sık sık “2. Dünya Savaşı’nın ardından savaşın kıtaya geri döndüğü” söylemiyle, “varoluşsal bir tehdit” olarak tanımladığı savaş, hem Birliğin kendini savunma kabiliyetindeki eksikliğini hem de dış ilişkiler konularında ortak karar alma kapasitesindeki zayıflığı net biçimde gözler önüne serdi.

Savaş, 1000 gününü aşıp 3. kışına girerken AB, halen Ukrayna’ya 2024 başına kadar vermeyi taahhüt ettiği 1 milyar top mermisi sözünü dahi karşılayamadı.

AB, Ukrayna’nın talep ettiği mali yardım fonlarında kolayca uzlaşamadı, AB liderleri zirvelerden eli boş çıktı.

Yıllardır süregelen, AB’nin ABD’den bağımsız, özerk bir savunma yapısı geliştirmesi tartışmaları alevlendi, Brüksel’den kimi zaman NATO’ya alternatif sesler yükseldi.

Böyle bir konjonktürde Beyaz Saray’ın yeni sahibinin bir kez daha Donald Trump olmasıyla, AB’nin kabusu gerçeğe dönüştü.

Ocak 2025’te ABD’de yönetimi devralacak Donald Trump’ın Ukrayna’ya desteği keseceği, savunmaya yatırım yapmayan müttefikleri korumayacağı yönündeki açıklamaları, seçimin sonuçlanmasından önce AB yöneticilerinin söylemlerine “AB’ye stratejik özerkliğini acilen geliştirmesi, savunmasına yatırım yapması gerektiği” şeklinde yansıdı.

Bunun somut bir ifadesi olarak AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, 1 Aralık’ta başlayan yeni döneminde ilk defa savunmadan sorumlu bir Komisyon üyesi atadı.

Hem Trump dönemine hazırlık hem NATO’nun benimsediği yeni yaklaşım hem de ihtiyaçların gösterdiği doğrultuda Avrupa, savunma sanayisi üretimini artırmayı odak noktası haline getirdi.

Diğer yandan kıta içi sorunlara odaklanmak isteyen AB’nin yeni Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Şefi Kaja Kallas, Ukrayna’nın öncelik olduğunu vurgularken Orta Doğu’da meydana gelen gelişmeler de AB’yi son 1 yıldır dış ilişkiler konusunda zorluyor.

AB, 7 Ekim 2023’den bu yana Gazze’de yaşanan gelişmeler karşısında halen tek sesle konuşamadı.

İsrail’in Gazze’nin ardından Lübnan’a yoğunlaştırdığı saldırılarına nispeten daha hızlı cevap vermeye çalışarak ateşkes çağrısında bulunan AB, Suriye’de rejimin düşmesiyle “sahada aktif rol oynayan bir aktör” olma niyetini beyan etti.

Odağını kıtada tutmaya çalışan AB’nin güney komşularından Suriye’de baş gösteren yeni gerçekliğe nasıl yanıt vereceği merak konusuydu.

19 Aralık’ta düzenlenen AB zirvesinde liderler, Suriye’ye yönelik benimsenecek yaklaşım üzerinde anlaştı. AB Konseyi Başkanı Antonio Costa, başkent Şam’daki diplomatik varlığın artırılacağını söyledi.

Costa, “Benimseyeceğimiz yaklaşımın temel ilkeleri ve hedefleri üzerinde mutabakata vardık. Barışçıl ve kapsayıcı bir geçişi garanti altına almak, toprak bütünlüğünü korumak, kadın hakları da dahil olmak üzere insan haklarına saygıyı güvence altına almak, dini ve etnik azınlıkları korumak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Zirvede benimsenen ortak yaklaşımın yaptırımların kalkması gibi somut konularda ne derece uyumla uygulanabileceği tartışılıyor. Üye ülkelerin farklı pozisyonlarda olduğu biliniyor.

“İnsanlar, Avrupa’nın bağımsız olduğunu düşünmekten hoşlanıyorlar. Almanya’nın bağımsız bir aktör olduğunu ve Avrupa’ya liderlik ettiğini düşünmek istiyorlar. Durum böyle değil. Avrupa’da hiçbir ülke kendi enerji anlaşmalarını istedikleri kişiyle imzalayamıyor. Avrupa, kendi dış politikasını belirleyemiyor”

“Avrupa’nın odak noktası Ukrayna ve Rusya’yla çatışma olmaya devam edecek”

Brüksel merkezli düşünce kuruluşu Wilfried Martens Avrupa Çalışmaları Merkezi Direktörü Dr. Peter Hefele, AA muhabirine AB’nin içinde olduğu dış ilişkiler ve savunma zorluklarıyla ilgili değerlendirmede bulundu.

Hefele, “AB için Ukrayna’daki savaş karşısında Avrupa’da barış düzenini yeniden tesis etmek kesinlikle hayati önem taşıyor.” dedi.

Rusya başta olmak üzere siber saldırılar, dezenformasyon, altyapılara yönelik müdahaleler gibi “hibrit” olarak tanımlanan tehditlerin de Avrupa için risk oluşturduğuna dikkati çeken Hefele, “Avrupa’nın bunu anlayıp buna göre tepki vermesi için daha katetmesi gereken uzun bir yol var.” ifadelerini kullandı.

Hefele, “Biz Avrupalılar, çok uzun süredir ABD’nin güvenlik şemsiyesine güveniyorduk. Artık kendi güvenliğimizi savunabilmeli ve buna istekli olmalıyız.” değerlendirmesini yaptı.

Avrupa’nın savunmasını, kendi endüstriyel ve araştırma yeteneklerini güçlendirmesi gerekliliğinin açık olduğunu vurgulayan Hefele, “Ancak ABD ve İngiltere önümüzdeki on yıl boyunca Avrupa savunma sektörünün gereksinimlerini karşılamak için önemli olmaya devam edecek.” öngörüsünü paylaştı.

Hefele, dış politika sınamalarıyla ilgili “Avrupa’nın odak noktası Ukrayna ve Rusya’yla çatışma olmaya devam edecek. İnsani destek dışında Avrupalıların Suriye ve Gazze’nin yeniden inşasında önemli bir rol oynayacağından şüpheliyim.” diye konuştu.

Avrupa için yeni bir odak noktasının Akdeniz ve Karadeniz bölgeleri olması gerektiğini vurgulayan Hefele, “Bu, Türkiye, Mısır ve Fas gibi kilit oyuncularla farklı ve çok daha sofistike bir şekilde etkileşim kurmak anlamına geliyor.” değerlendirmesini yaptı.

“Üye ülkeler isteksiz”

Brüksel’deki Avrupa Politika Merkezi (EPC) analistlerinden Juraj Majcin de “Avrupa’nın savunulmasında birincil sorumluluğun NATO’da olduğuna” işaret ederek, yeni AB Komisyonundaki savunma üyesi portföyünün görev tanımının savunma sanayisi ve teknolojisinin üretim kapasitesini artırmak ve savunma sanayisini tek parçalı hale getirmekle sınırlı olacağını kaydetti.

Bahsi geçen Komisyon üyesi Andrius Kubilius’un zorluklarla karşılaşacağını ifade eden Majcin, “Özellikle de üye devletlerin savunma kabiliyetleri ve savunma sanayilerinin durumuna ilişkin bilgileri AB Komisyonu ile paylaşma konusunda hala isteksiz olmaları söz konusu.” dedi.

“Avrupa kendi dış politikasını belirleyemiyor”

Amerikalı yazar, gazeteci ve uluslararası ilişkiler analisti Patrick Henningsen de Pesco ve Avrupa kolektif savunmasının 2022’deki Ukrayna savaşına kadar ivmeyle ilerlediğini anımsatarak, “Ukrayna’daki savaş, Pesco ve Avrupa savunmasını kalıcı olarak geri plana attı ve o zamandan beri her şey NATO ile ilgili oldu. Birdenbire NATO, Avrupa’nın yönünü ve kaderini belirleyen baskın bir kurum haline geldi. Eğer NATO Avrupa ekonomisine, güvenliğine ve enerji politikasına yön veren baskın bir kurumsa tek bir sorun var. NATO’nun tepesinde kim oturuyor? Herhangi bir Avrupa ülkesi değil. ABD ve İngiltere.” yorumunu yaptı.

Henningsen, şöyle devam etti:

“İnsanlar, Avrupa’nın bağımsız olduğunu düşünmekten hoşlanıyorlar. Almanya’nın bağımsız bir aktör olduğunu ve Avrupa’ya liderlik ettiğini düşünmek istiyorlar. Durum böyle değil. Avrupa’da hiçbir ülke kendi enerji anlaşmalarını istedikleri kişiyle imzalayamıyor. Avrupa, kendi dış politikasını belirleyemiyor.

Avrupa ekonomik olarak yokuş aşağı gidiyor, tıpkı İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Büyük Buhran’a girdiği gibi, ABD tekrar gelip onu kurtarmayı, sermaye vermeyi, enerji satmayı vadediyor. Bu, yeni bir Marshall Planı gibi bir şey. Sadece daha fazla sorun görüyorum çünkü hesaplar tutmuyor.” (SELEN VALENTE/MELİKE PALA -AA)

ANALİZ: AB nereye koşuyor? yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on December 23, 2024 00:34

Cengiz Çandar's Blog

Cengiz Çandar
Cengiz Çandar isn't a Goodreads Author (yet), but they do have a blog, so here are some recent posts imported from their feed.
Follow Cengiz Çandar's blog with rss.