Cengiz Çandar's Blog, page 291
December 28, 2024
Suriyelilerin Hatay’daki sınır kapılarından ülkelerine dönüşü sürüyor
Ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilerin Hatay’daki Cilvegözü, Yayladağı ve Zeytindalı sınır kapılarından geçişleri sürüyor.
İç savaş sırasında Türkiye’ye sığınan Suriyeliler, 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesi sonrasında ülkelerine dönmek için Hatay’daki 3 sınır kapısını kullanıyor.
Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Sınır Kapısı’na gelen Suriyeliler, jandarmanın düzen sağlamak üzere oluşturduğu koridorda gümrük işlemleri için sıra bekliyor.
Ekipler işlemleri sırasında çocuklara da Türk bayrağı, jandarma dergisi ve balon gibi hediyeler veriyor.
Gümrük işlemleri tamamlanan Suriyeliler, ülkelerine geçiş yapıyor.
Türk Kızılay ve diğer yardım kuruluşları, aileler ile bölgedeki görevlilere sıcak çorba dağıtıp ikramda bulunuyor.
Sınır kapılarına konuşlandırılan Göç İdaresi Mobil Hizmet Birimi araçları, çıkış işlemlerinin hızlanmasına katkı sunuyor.
Cilvegözü Sınır Kapısı’na gelen Suriyelilerden 13 yaşındaki Zehra Rukiye, 10 yılın ardından memleketi Hama’ya gideceği için çok mutlu olduğunu söyledi.
Ülkesine döndüğünde okuluna devam edeceğini anlatan Rukiye, “Ülkeme döneceğim için çok mutluyum, 10 yıldır buradayız. Çok teşekkür ederim. Burada çok mutlu olmuştum, okulum da çok iyiydi, arkadaşlarımı da çok seviyordum, onları unutmayacağım ve özleyeceğim.” diye konuştu.
Mustafa Mali (13) de ailesi tarafından 1 yaşında Türkiye’ye getirildiğini ifade etti.
Suriye’de yeni bir hayata başlayacaklarını anlatan Mali, “Ülkeme dönmeyi çok istiyordum, çok mutluyum. Başta nenem, dayım ve akrabalarımız oradalar. Üzgünüm, 7 yıllık arkadaşlarım var onları bıraktım.” dedi.
Uzun süredir görmediği babasına çiçek götüren Abdullah El Muta (10) ise ülkesine kavuşacağı için mutlu olduğunu kaydetti. (AA)
Suriyelilerin Hatay’daki sınır kapılarından ülkelerine dönüşü sürüyor yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Baas’ın karanlık yüzü: 112 bin 414 kişi!
Suriye İnsan Hakları Ağının (SNHR) verilerine göre, Suriye’de Baas rejimi döneminde zorla kaybedilen ve gözaltına alınan 112 bin 414 kişinin akıbeti belirsizliğini koruyor.
Suriye’de 61 yıllık Baas rejiminin düşmesinin ardından hapishanelerde rejimin binlerce kişiye yaptığı işkence ve yargısız infaz gün yüzüne çıktı.
Suriye genelinde hapishanelerdeki tüm tutuklular serbest kaldı ancak serbest kalanların sayısı zorla kaybedilenlerin sayısının çok altında olduğu için on binlerce aile hala yakınlarının akıbetinin ortaya çıkarılmasını bekliyor.
SNHR Başkanı Fadl Abdulgani AA muhabirine yaptığı açıklamada, Esed rejiminin 2018’de çok sayıda zorla kaybedilen Suriyeliyi öldürdüğünü, bunların 3 binden fazlasının öldürüldüğüne ilişkin ellerinde kanıt bulunduğunu söyledi.
Verileri sürekli güncellediklerini kaydeden Abdulgani, 28 Kasım’da Halep’te, 5 Aralık’ta Hama’da, 7 Aralık’ta Humus’ta, 8 Aralık’ta da Şam’daki hapishane ve gözaltı merkezlerinden serbest bırakılanları tescil etmeye çalıştıklarını aktardı.
– 112 bin kişi büyük ihtimalle rejim tarafından öldürüldü
Abdulgani, Esed rejiminin düşmesinin ardından Suriye genelindeki hapishane ve gözaltı merkezlerinden serbest bırakılanların yaklaşık 24 bin 200 kişi olduğunu ve bu kişiler için bir veri tabanı oluşturduklarını ifade etti.
Veri tabanlarında Baas rejimi döneminde yaklaşık 136 bin zorla kaybedilen ve tutuklunun kaydının bulunduğunu aktaran Abdulgani, “Son dönemde serbest kalanları çıkarırsak geriye rejim tarafından gözaltına alınan 112 bin 414 kişi kalıyor ve bunlar büyük ihtimalle öldürüldüler.” dedi.
Baas rejimi döneminde zorla kaybedilenlerin akıbetinin ortaya çıkarılması gerektiğini belirten Abdulgani, şunları kaydetti:
“Öldürüldükleri doğru ama cenazeleri ailelerine teslim edilmediği için hala zorla kaybedilen kategorisindeler. Dolayısıyla bu çok büyük bir araştırma ve çaba gerektiriyor, hala hayatta olduklarına dair herhangi bir kanıt yok.”
– Rejim öldürdüğü kişilerin nüfusa kaydını yıllar sonra yapıyordu
Abdulgani, önceki tarihlerde rejim tarafından öldürülen zorla kaybedilen kişilere ait binlerce ölüm verisine dair yeni güncelleme yaptıklarını ifade ederek şunları söyledi:
“(Büyük) resim artık ortaya çıkıyor ve hapishanelerin açılmasıyla (büyük) resim daha da netleşti. Bu kişiler ailelerine haber verilmeden öldürülmüş ve nüfusa kaydedilmiş, bu nedenle aileleri hala mağdur durumda ve yakınlarının öldürüldüğünü kanıtlayan bir belge olmadığı için toplu mezarların ortaya çıkarılmasını ve bilgi sahibi olmayı bekliyorlar.”
Abdulgani, Baas rejimi tarafından öldürülenlerin nüfus kütüğünde öldürüldüğü gün ve ölüm kaydının yapıldığı gün olmak üzere iki farklı tarihin bulunduğunu, bazen bu iki tarih arasında yılları aşan fark olduğunu kaydetti.
Rejimin öldürdüğü kişilerin bir kısmının 2015-2017 arasında nüfusa kaydının yapılmış olabileceğini aktaran Abdulgani, “Aileler öldürülen yakınlarının nüfustan kaydının düşüldüğünü bilmiyor olabilir. Rejimin amacı bu acıyı sürdürmek ve insanlara var olmayan, gerçek olmayan bir umut vermek.” diye konuştu.
– Suriye’de onlarca toplu mezar var
Suriye’de henüz ortaya çıkarılamamış çok sayıda toplu mezar olduğunu söyleyen Abdulgani, “Çok az sayıda toplu mezar ortaya çıktı, büyük toplu mezarlardan da bahsediliyor.” ifadelerini kullandı.
“Suriye’de onlarca toplu mezar var. Bu cesetlerin çıkarılması, onlardan örnekler alınması ve zorla kaybedilenlerin örnekleriyle eşleştirilmesi karmaşık bir süreç.” diyen Abdulgani, ancak cenazelerin kimliği tespit edildiğinde zorla kaybedilenlerin akıbetlerinin belirlenebileceğini dile getirdi.
Abdulgani, ailelerin kayıp olan yakınlarının akıbetini öğrenmek istemesinin en doğal hakları olduğunu ancak kimsenin de aileleri kandırıp boş umutlar vermemesi gerektiğini kaydetti.
“Gizli hapishaneler ve yer altı hapishaneleri hakkında çok sayıda söylenti yayıldı ve insanlar bu konulara bağlandı ve bunların bazıları gerçekte var olmayan efsaneler.” diyen Abdulgani, kayıp yakınlarına boş umutlar verilmemesi gerektiğini söyledi.
Abdulgani, rejim hapishanelerinin hepsinin 8-9 Aralık’tan sonra açıldığını, bu hapishanelerde kimsenin kalmadığını ve gizli hapishanelerin olmadığını sözlerine ekledi. (AA)
Baas’ın karanlık yüzü: 112 bin 414 kişi! yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Parker, Güneş uçuşunu başarıyla tamamladı
ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) tarafından Güneş’i daha yakından incelemek için geliştirilen “Parker Solar Probe” uzay keşif aracı, hem yıldıza en yakın konuma başarıyla ulaştı hem de kendi hız rekorunu kırarak tarihe geçti.
NASA’nın internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, “Güneş Kaşifi” adıyla da bilinen Parker aracı, Güneş’in yüzeyine 6,1 milyon kilometre yaklaşarak şimdiye kadar yıldıza yapılan en yakın uçuşu başarıyla tamamladı.
Güneş’in yörüngesine yaklaşmaya başlamasının ardından ilk defa 26 Aralık akşamı araçtan sinyal alındığı belirtilen açıklamada, “NASA’nın ‘Güneş’e dokunma’ misyonunun, 24 Aralık’taki Güneş yüzeyine rekor yakınlıktaki uçuşu başarıyla atlattığı operasyon ekipleri tarafından doğrulanmıştır.” ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, keşif aracının, Güneş atmosferi boyunca saatte 700 bin kilometrelik hızla hareket ederek kendi hız rekorunu da kırdığı belirtildi.
NASA, Parker uzay keşif aracıyla Güneş’in atmosferini ve güneş rüzgarlarının kaynağını inceleyerek yıldızın manyetik alanıyla plazma dinamiklerini ve bunların Güneş Sistemi üzerindeki etkisini daha iyi anlamayı amaçlıyor.
Parker keşif aracı ayrıca, Güneş tacı (korona) boyunca uçarak, bu bölgenin neden bu kadar ısındığını anlamaya ve enerjik parçacıkların ışık hızının yarısına nasıl ulaştığını keşfetmeye de yardımcı ölçümler yapacak.
Ağustos 2018’de fırlatılan Parker, 27 Eylül 2023’te Güneş’e 7,26 milyon kilometre yaklaştığı 17’nci yakın seyri sırasında, saatte 635 bin kilometreyi aşan hızla hareket ederek insan yapımı en hızlı nesne unvanını elde etmişti. (AA)
Parker, Güneş uçuşunu başarıyla tamamladı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Euroleague’de Türk takımları bu hafta kazanamadı
THY Euroleague’de 18. hafta dün oynanan karşılaşmalarla tamamlandı. Bu hafta Türk takımları oynadığı müsabakalarda sahadan mağlubiyet ayrıldı. A. Efes, Monaco’ya deplasmanda 94-75 yenilirken, Fenerbahçe de Partizan’a 90-81’lik skorla kaybetti. Ergin Ataman’ın çalıştırdığı Yunan ekibi Panathinaikos, konuk olduğu Bayern Münih’i 80-69 mağlup etmeyi başardı.
Monaco liderliğe yükseldi
Ligde 12. galibiyetini Efes karşısında alan Fransa temsilcisi AS Monaco, liderliğe yükseldi. Aynı galibiyet sayısına sahip Olympiakos ikinci sırada, bir maçı eksik Paris Basketball ise 3. sırada bulunuyor. Fenerbahçe, üst üste aldığı mağlubiyetlerle 6. sıraya kadar gerilerken, A. Efes de sarı-lacivertlileri bir basamak gerisinde takip ediyor. Ligin son sırasında 3 galibiyetle ALBA Berlin yer alıyor.
Euroleague’de 18. haftanın toplu sonuçları şöyle:
ALBA Berlin: 69 – Real Madrid: 80
AS Monaco: 94 – A. Efes: 75
Maccabi Tel Aviv: 95 – Zalgiris Kaunas: 78
Olimpia Milano: 83 – Olympiakos: 84
Barcelona: 74 – Kızılyıldız: 78
Baskonia: 94 – Paris Basketball: 81
Bayern Münih: 69 – Panathinaikos: 80
Partizan: 90 – Fenerbahçe Beko: 81
Bologna: 83 – Asvel: 69
Euroleague’de Türk takımları bu hafta kazanamadı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Plastik poşet fiyatı yeni yılda 50 kuruş olarak uygulanacak
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 2019’da hayata geçirilen uygulamayla 25 kuruştan satışına başlanan plastik poşet fiyatı 1 Ocak 2025’ten itibaren 50 kuruş olarak belirlendi.
Bakanlık tarafından plastik kaynaklı atık kirliliğinin önüne geçilmesi amacıyla plastik poşetler 1 Ocak 2019 itibarıyla ücretli hale getirildi. O tarihten bu yana market ve alışveriş merkezlerinde bakanlığın belirlediği tutar olan 25 kuruştan satıldı.
Yeni yılda uygulanacak plastik poşetlerin bedelini belirlemek amacıyla ilgili kamu kurum ve kuruluşları, sektörde faaliyet gösteren dernek ve federasyon temsilcilerinin katılımıyla 21 Kasım’da Bakanlık’ta Plastik Poşet Komisyonu Toplantısı yaptı.
Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü koordinasyonundaki toplantıda, sektör temsilcilerinin de görüşleri alındı.
Toplantıda, bir poşetin perakendecilere 1 lira 19 kuruşluk üretim ve geri kazanım katılım payı (GEKAP) ile 2 lirayı aşan maliyeti olmasına rağmen tüketiciden 25 kuruş alındığı üzerinde duruldu. Ayrıca 25 kuruş olan poşet fiyatının plastik poşet tüketimini azaltacak bir tutar olmadığı görüşü dile getirilerek, plastik poşet kullanımının arttığı vurgulandı.
Komisyon toplantısında sektör temsilcilerinden alınan talepler Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a sunuldu.
Yapılan değerlendirmelerin ardından 2025 yılında plastik poşet bedeli 50 kuruş olarak uygulanmasına karar verildi.
Karar, 1 Ocak 2025’ten itibaren geçerli olacak. (AA)
Plastik poşet fiyatı yeni yılda 50 kuruş olarak uygulanacak yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Alperen Şengün’ün 38 sayılık performansı yetmedi
Amerikan Basketbol Ligi’nde (NBA) Houston Rockets, milli oyuncu Alperen Şengün’ün 38 sayı attığı maçta Minnesota Timberwolves’a 113-112 yenildi.
NBA’de 8 maç yapıldı. Rockets’ın Timberwolves’u ağırladığı karşılaşmada etkili bir performans ortaya koyan Alperen, sezonun en yüksek sayısına ulaştı. Yaklaşık 41 dakika süre alan ve “double-double” yapan milli basketbolcu, 38 sayı, 12 ribaunt, 1 asist ve 1 top çalmayla oynadı.
Dört maç sonra kaybederek 10. yenilgisini yaşayan Batı Konferansı üçüncüsü Rockets’ta Amen Thompson 20 ve Fred VanVleet 18 sayıyla mücadele etti.
Sezonun 16. galibiyetini alan Timberwolves’ta Julius Randle 27 sayı, 8 ribaunt, 8 asist ve maçı kazandıran basketi atan Anthony Edwards 24 sayı, 5 ribaunt üretti.
Alperen Şengün’ün 38 sayılık performansı yetmedi yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
December 27, 2024
Narin Güran davasında ikinci duruşma: Amca Salim Güran savunma yaptı
Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davanın ikinci duruşmasında tutuklu sanık amca Salim Güran savunma yaptı.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki, tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Narin’in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi’ne sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar’ın yargılandığı davanın dün başlayan ikinci duruşması ikinci gününde devam ediyor.
Duruşmada savunma yapan tutuklu amca Salim Güran, olay günü sabah erken kalkıp tarlaya gittiğini, ardından merkez Bağlar ilçesinde bulunan ATM’den para çektiğini, iki oğlu ile çay ocağında oturduğunu söyledi.
Daha sonra aynı istikametten Tavşantepe Mahallesi’ne geldiklerini ifade eden Güran, bu sırada araca yakıt da aldıklarını belirtti.
Güran, eve geldiklerini, kahvaltı yaptıktan sonra “yukarı tarla”ya gittiğini anlatarak, şöyle konuştu:
“İşlerimi çok iyi takip ediyorum. Tarlada pamuğun kurtlandığı eğer müdahale etmezsem verim alamayacağım söylendi. Daha sonra elektrik arızası nedeniyle elektrikçi trafoya çıktı. Tekrar eve geldim. Evde fazla durmadım. Hüseyin amcayı görmeye gidecektim, oğlum benimle gelmek istemedi, ona gelmesini söyledim. Oradayken R.A. (15 yaşındaki işçisi) beni aradı, ‘Burada şüpheli bir araç var’ dedi. Köyün yolundan yukarı çıktım aracın olduğu yere gittim, direksiyon eğitimi verildiğini öğrendim. Daha sonra da tarlaya gittim, R.A. oradaydı. Narin kaybolduğu sırada kızım beni aradı, ‘Narin kayıptır.’ dedi. Köye geldiğimde herkes ağlıyordu. Bağırma sesleri vardı. Komutanı arayarak kardeşimin kızının kayıp olduğunu söyledim. Komutan ise ekip göndereceğini söyledi. Okulun anahtarını istediler kameraya bakmak için. Kameraya baktıklarında Narin patika yoldan geldikten sonra kameranın görüşünden çıkıp sonra kayboluyor. Daha sonra Narin’i aramaya başladık.”
Görüntüye göre Narin patika yoldan çıktığı için bağ bahçe her tarafa baktıklarını, bölgede başıboş köpeklerin olduğunu, jandarma ekiplerince getirilen köpeklerin de arama çalışmalarında yer aldığını, kanalın etrafına bakıldığını söyleyen Güran, “O gece her tarafa bakıldı, bulunamadı. Ertesi gün yine herkes aramalara katıldı.” ifadelerini kullandı.
Güran daha sonra Nevzat Bahtiyar’ı işaret ederek, “O da bizimle aramalara katıldı. Daha sonra dalgıç ekipleri geldi, aramalara katıldı. Şüphelendiğimiz her yere baktıktan sonra köye geldik.” dedi.
“Kolluk kuvvetleri hep aileyi suçluyordu”Daha önce Nevzat Bahtiyar ile Narin’in babası Arif Güran arasında araç konusunda sorun yaşandığını ileri süren Güran, şu beyanda bulundu:
“Bu konudan sonra ise kardeşimin evinin sıvası için görüştük. Anlaşamayınca bu adamla (Nevzat Bahtiyar) biz yaklaşık 3 ay boyunca hiç görüşmedik. Kolluk kuvvetleri hep aileyi suçluyordu. Arama çalışmalarında köyde yer alan kuyuları da komutana söyledikten sonra baktık, kolluk demek ki benden şüpheleniyordu.”
Narin’e ait DNA örneğinin aracında tespit edildiğini gözaltına alındıktan sonra öğrendiğini belirten Güran, şunları kaydetti:
“Çıkmasa şaşardım. Beni medyanın önüne attılar. Battaniye meselesi ve petrolden yakıt aldığımı söylediler. ‘Ceset senin aracında battaniyeye sarılı.’ dediler. ‘Asla.’ dedim. Islak mendil aldığımı söylediler. ‘Araçtan inmedim.’ dedim. Daha sonra beni tutukladılar. Hayatım boyunca cezaevi görmedim. Narin’in cesedi bulunduktan sonra ‘Bari bırakın yeğenimin cenazesine gideyim.’ dedim, bırakmadılar. Bir aileyi yok ettiler. Beni niye tutukladılar? Beni tutuklamasalardı bu zalim (Nevzat Bahtiyar’ı işaret ederek) zaten itiraf edecekti. 3 aydır bu adamla konuşmuyorum. ‘Kabullenecek.’ dediler. ‘Kabullenmez.’ dedim. Aracımda DNA çıktı diye sürekli aleyhimde ifade veriyor. Allah korusun aynı şey çocuklarımın başına gelse kardeşlerimin aracında aynı şey çıkar. Bu kadar kötülük neden bana yapılıyor?”
“Bir DNA yüzünden başıma neler geldi”Salim Güran, savunmasını şöyle tamamladı:
“Gitmediğim yeri HTS daraltılmış baz neden gösteriyor? Akrabalarımızın çoğu tutuklandı. Nevzat’ın bir tane aile üyesi var mı, yok. Hem kızımızı hem ailemizi yok etti. Herkes şov peşinde. Narin’den küçük kızım var ve görüşüme geldi. Yengem (Yüksel Güran) çocukları için, yeğenlerim kız kardeşleri için ölüyor. Kızımızı öldürdünüz, namusumuzu lekelemeyin. Niye karını ve kızını söylemiyorsun? Bizim ailemizi neden söylüyorsun? Bizi yok etmeye çalışıyorlar. Kızımız gitti, bittik artık. Yeğenimin ölümüyle burada yargılanıyorum, bu benim ölümümdür. Bir DNA yüzünden başıma neler geldi. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum.”
Duruşmada daha sonra Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ’ın savunmasına geçildi. (AA)
Narin Güran davasında ikinci duruşma: Amca Salim Güran savunma yaptı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
MÜSİAD’dan Türkiye Savunma Sanayi 2024 Raporu
Raporda, savunma sanayisinde yerli üretim kapasite artışının yüzde 70 seviyelerine çıkarak stratejik ürünlerde önemli başarılar elde edildiği vurgulandı.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Savunma Sanayi Sektör Kurulu, Türkiye Savunma Sanayi 2024 Raporu’nu yayınladı.
MÜSİAD’dan yapılan açıklamaya göre, raporda, yerli savunma sanayisinin mevcut durumu ve geleceğe yönelik projeksiyonları ele alınırken savunma sanayisinde yerli üretim kapasite artışının yüzde 70 seviyelerine çıkarak stratejik ürünlerde önemli başarılar elde edildiği belirtildi.
Raporda, MÜSİAD Savunma Sanayi Kurulunun, motor ve güç aktarma sistemlerindeki dışa bağımlılığın azaltılması gerektiği değerlendirmesine yer verildi.
ALTAY tankı ve diğer platformlar için motor ve güç aktarma sistemlerinde hala yurt dışına bağımlılığın devam ettiğine dikkati çeken Kurul, yerli motor üretiminin kritik öneme sahip olduğunu kaydetti.
Açıklamada görüşlerine yer verilen MÜSİAD Savunma Sanayi Kurulu Başkanı Fatih Altunbaş, ileri malzeme teknolojilerinde AR-GE çalışmalarının artırılmasının önem taşıdığını belirterek, “Kompozit malzemeler, grafen, nano malzemeler, karbon fiber gibi ileri teknoloji alanlarında yerli üretim artırılmalı ve dışa bağımlılık azaltılmalı.” ifadesini kullandı.
Türk savunma sanayisinde yarı iletkenler ve mikroişlemciler gibi bileşenlerde dışa bağımlılığın sürdüğünü aktaran Altunbaş, Türkiye’nin bu alandaki yatırımlarının hız kazanması gerektiğini ifade etti.
Altunbaş, sektörde nitelikli insan kaynağının artırılması için eğitim programlarının geliştirilmesi ve devlet-üniversite-sanayi işbirliğinin güçlendirilmesinin sektörün sürdürülebilirliği açısından kritik önem taşıdığını vurguladı.
Türkiye Savunma Sanayi 2024 Raporu’nda, şu ifadelere yer verildi:
“Havacılık ve uzay sistemlerinde Milli Muharip Uçak ve Göktürk projeleri ile dışa bağımlılığın azaltılması hedefleniyor. Jet motoru ve uydu teknolojilerinde çalışmalar devam ediyor. Algılayıcı ve sensör teknolojilerinde kızılötesi, kuantum algılama ve diğer ileri algılayıcılarda milli çözümler geliştirilmesine ihtiyaç bulunuyor. Hibrit ve elektrikli tahrik sistemlerinde içten yanmalı motorların yerine hibrit ve elektrikli tahrik sistemlerine geçiş, ALTAY tankı gibi projelerde stratejik bir öncelik olarak belirlenmiş durumda. Ayrıca barut gibi kritik malzemelerin yerli üretimi ve tedarik zincirinin güçlendirilmesi, bağımsız savunma sanayi hedefleri için stratejik önem taşıyor.”
MÜSİAD’dan Türkiye Savunma Sanayi 2024 Raporu yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
December 26, 2024
Kartal’daki trafik kazasında 2 kişi yaralandı
Kartal Sahil Yolu’ndaki trafik kazasında 2 kişi yaralandı.
Kartal Sahil Yolu Kadıköy istikametinde seyreden ve sürücüsü öğrenilemeyen 16 L 3362 plakalı otomobil refüje çıkarak ağaca çarptı.
Araçtaki 2 kişi bulunduğu yerde sıkıştı.
Haber verilmesi üzerine olay yerine polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi.
Polis çevrede güvenlik önlemi alırken, itfaiye görevlileri otomobilde sıkışan 2 kişiyi kurtardı.
Yaralılar, olay yerindeki ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldı.
Kartal’daki trafik kazasında 2 kişi yaralandı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Uyuşturucu satıcılarına operasyon
Hakkında yakalama kararı verilen 25 şüphelinin adreslerinde, özel harekat ekiplerinin katılımıyla arama yapıldı.
Adana’da uyuşturucu sattığı ileri sürülen 25 şüpheliyi yakalamaya yönelik operasyon düzenlendi.
İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, cumhuriyet savcılığının 25 şüpheli hakkında yakalama kararı vermesinin ardından özel harekat polislerinin desteğiyle çalışma başlattı.
Tespit edilen adreslere operasyon düzenleyen ekipler, kapıları koçbaşıyla kırdı.
Adreslerde yapılan aramada, suç unsuru malzemeler ele geçirildi.
Gözaltına alınan bazı şüpheliler sağlık kontrolünden geçirilmelerinin ardından Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.
Uyuşturucu satıcılarına operasyon yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Cengiz Çandar's Blog
- Cengiz Çandar's profile
- 6 followers

