Cengiz Çandar's Blog, page 300
December 12, 2024
‘Dua, dua, dua… Başka bir isteğim yok’
Uzun süredir kanser tedavisi gören şarkıcı Şimal, geçtiğimiz günlerde sevenlerinden dua isteyerek MR çektirmişti. Şimal, sosyal medya hesabından MR sonucunu ve sağlık durumunu takipçileriyle paylaştı.
Şarkıcı Şimal, 2021 yılında meme kanserine yakalanmış, kemoterapi ve radyoterapi tedavisi gördükten sonra sağlığına kavuşmuştu.
Meme kanserini yenen Şimal, rutin kontrolleri sırasında beyninde bir tümör olduğunu öğrenmişti. 38 yaşındaki şarkıcı, 17 Ocak’ta sekiz saat süren ciddi bir ameliyat geçirmişti.
”HALİME ŞÜKREDİYORUM”
Eski ve yeni halini Instagram hesabından paylaşan şarkıcı, “Bir önce attığım hikayedeki Şimal’den tek farkım kel olmam desem de inanmayın. Çünkü çok şey değişti. Mesela şu halime bile şükrediyorum” notunu yazmıştı.
Kanserle mücadelesi devam eden şarkıcı Şimal, geçtiğimiz günlerde hastaneden paylaşım yapmıştı.
Takipçilerini duygulandıran Şimal, ”İlaçlı MR çekildi. Dua edin bana ne olur. Güzel haber almayı çok özledim çünkü.” mesajını yazmıştı. Şarkıcının paylaşımı sevenlerini meraklandırmıştı.
Şimal, Instagram’ın hikaye bölümünden yaptığı paylaşımla sağlık durumuyla ilgili yeni bilgiler verdi. Şarkıcı, yaptırdığı MR sonucunu da sevenleriyle paylaştı.
Şimal, paylaşımında; ‘Birkaç gün önce MR sonuçlarım çıktı ama çıkana kadar ailece çok stresli günler geçirdik. Sonuç, stabil dedi radyoloji hocamız. Beyin zarında olanı dondurabilmişiz çok şükür. İnşallah gerileme de olacak yok olup gidecek. Dua, dua, dua… Başka bir isteğim yok. Gücümsünüz.” mesajını yazdı.
‘Dua, dua, dua… Başka bir isteğim yok’ yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Picasso’nun eskizleri, sırları açıklıyor
Pablo Picasso’nun II. Dünya Savaşı sırasında Fransa’nın Royan kasabasında yaşadığı dönemde ürettiği eskiz defterleri, Malaga Picasso Müzesi’nde sergilenecek.
“Picasso: Royan Eskiz Defterleri” adlı sergi, sanatçının çalışma yöntemlerine ve savaşın eserlerine etkisine ışık tutacak. Ocak ayında açılacak sergide, eskiz defterlerinin yanı sıra Picasso’nun o dönemde yaptığı resimler, fotoğraflar, şiirler ve çizimler de yer alacak.
Picasso’nun eskizleri, sırları açıklıyor yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Dünya Bankası raporu: 20 ülke 2050’ye kadar yoksul kalacak
Dünya Bankası, 2050’ye kadar “düşük gelirli” olarak sınıflandırılan 26 ülkeden sadece 6’sının “orta gelir” statüsüne ulaşabileceğini açıkladı. Yoksullukla mücadeledeki en büyük engeller arasında artan çatışmalar, ekonomik krizler ve zayıf büyüme yer alırken, bu ülkelerdeki ilerleme son 25 yılda ciddi şekilde durmuş durumda.
Dünya Bankası, Ocak 2025’te çıkacak Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu’nun 26 düşük gelirli ekonominin performansını kapsayan bölümünü yayımladı.
Bankadan yapılan açıklamada, gelecek 25 yılın dünyanın en yoksul 26 ülkesinin orta gelir statüsüne geçip geçmeyeceği konusunda belirleyici olabileceği aktarıldı.
Söz konusu ülkelerin, günde 2,15 dolardan daha az bir gelirle yaşam mücadelesi veren insanların yüzde 40’ından fazlasına ev sahipliği yaptığına işaret edilen açıklamada, bu ülkelerin aşırı yoksulluğu sona erdirmeye yönelik küresel çabaların odak noktasını oluşturduğu vurgulandı.
Açıklamada, ancak bu ülkelerdeki ilerlemenin, artan çatışmalar, sık sık yaşanan ekonomik krizler ve sürekli olarak zayıf kalan büyüme nedeniyle durmuş durumda olduğuna dikkat çekildi.
Son 25 yılda ilerlemenin çoğunlukla bu ülkeleri atladığına değinilen açıklamada, Dünya Bankasının 21’inci yüzyılın başında 63 ülkeyi “düşük gelirli” olarak sınıflandırdığı anımsatıldı.
Açıklamada, Hindistan, Endonezya ve Bangladeş’in de aralarında bulunduğu 39 ülkenin “orta gelirli” ülkeler arasına girdiği, Suriye ile Güney Sudan’ın da 2010’larda “düşük gelirli” ülkeler sınıfına katıldığı belirtilerek, bu ülkelerin durgunlaştığı, kişi başına düşen gayrisafi yurt içi hasılanın son 15 senede yıllık yüzde 0,1’den daha az büyüdüğü bildirildi.
Dünya Bankasının açıklamasında, “Büyüme oranlarında sürekli bir iyileşme olmaması halinde, bugünün düşük gelirli ülkelerinden sadece 6’sının 2050 yılına kadar orta gelir statüsüne ulaşması muhtemel.” ifadesine yer verildi.
“Bu ülkelerin neredeyse hepsi iklim değişikliğine karşı savunmasız”Açıklamada, söz konusu ülkelerin önceki kuşaklardan daha büyük kısıtlamalarla karşı karşıya olduğu belirtilerek, bunlardan 17’sinin çatışma veya kırılganlık nedeniyle acı çektiği, ölüm oranlarının diğer gelişmekte olan ekonomilerdeki seviyenin 20 katı olduğu kaydedildi.
Bu ülkelerin neredeyse hepsinin iklim değişikliğine karşı savunmasız olduğu ifade edilen açıklamada, çoğunun ya borç sıkıntısı içinde ya da yüksek risk altında olduğu aktarıldı.
Açıklamada, bu ülkelerin aynı zamanda onları daha yüksek bir yaşam standardına taşıyabilecek önemli doğal avantajlara sahip olduğuna dikkat çekilerek, “Dünyanın bilinen kobalt ve grafit rezervlerinin sırasıyla yüzde 60 ve yüzde 50’sinden fazlasına sahip olan günümüzün düşük gelirli ülkeleri, yenilenebilir enerji üretmek ve depolamak için gereken en büyük bilinen metal ve mineral yataklarından bazılarına sahiptir. Güneş enerjisi üretim potansiyelleri dünyadaki en yüksek potansiyellerden biridir. Ayrıca, ekonomik büyüme için güçlü bir güç olan çalışma çağındaki nüfus, neredeyse her yerde küçülürken bu ülkelerde hızla artmaktadır.” ifadeleri kullanıldı.
Nepal ve Ruanda gibi orta gelir düzeyine yükselmeyi başarmış ülkelerin çalışmalarına değinilen açıklamada, düşük gelirli ülkelerin gelecek 25 yıl içinde gelir basamaklarını tırmanmak için daha önce bunu başaran yoksul ülkelerden ilham alabileceği vurgulandı.
Dünya Bankası raporu: 20 ülke 2050’ye kadar yoksul kalacak yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Beyaz Saray’dan ‘gizemli uçuşlar’ yorumu: Şimdilik tehdit değil
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, ülkede uzun süredir tartışma konusu olan ‘gizemli hava araçları’ ile ilgili de konuştu. Kirby, New Jersey eyaletinde bir süredir uçan “gizemli” dronların “güvenlik tehdidi oluşturduğu” yönünde bir kanıt bulunmadığını söyledi.
Günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kirby, New Jersey’de haftalardır gündemi işgal eden dron uçuşları konusunda açıklama yaptı. Kirby, “Şu ana kadar kamu güvenliği riski olduğuna dair hiçbir kanıt görmedik ve ne olduklarını da bilmiyoruz. Bunu hala araştırıyoruz.” dedi.
New Jersey eyaletinde gündemi meşgul eden “gizemli” dronlara ilişkin “kesin bir şey söyleyemeyeceğini” belirten Kirby, yapılan araştırmalar sonucu bunların gözlemlendiği raporlarının bazı görüntüleri doğrulayamadığını dile getirdi.
“İNCELEMELER SÜRÜYOR”
Haftalardır New Jersey üzerinde birçok kişi tarafından gözlendiği rapor edilen “büyük ve gizemli” dronlar konusunda incelemelerin devam ettiğini belirten Kirby, “Bilinen kötü niyetli bir faaliyet olmasa da bildirilen gözlemler otorite boşluğunu ortaya koyuyor.” ifadesini kullandı.
Kirby, İç Güvenlik Bakanlığı ve Federal Soruşturma Bürosunun (FBI) gözlemleri araştırdığını söyledi, ABD Kongresine, “dron tespiti ve bunlara karşı koyma kabiliyetlerini genişletmek” için yasa çıkarma çağrısı yaptı.
HAFTALARDIR GİZEMİ ÇÖZÜLEMİYOR
ABD Federal Havacılık İdaresine göre, New Jersey’de ilk gizemli dron görüntüleri 18 Kasım’da Morris ve Somerset ilçeleri üzerinde tespit edilirken, görgü tanıkları insansız hava araçlarının bisiklet veya küçük bir araba büyüklüğünde olduğunu ifade etti.
İç Güvenlik Bakanlığına bağlı ABD Sahil Güvenliği de söz konusu dronları tespit ettiği yönünde açıklamada bulundu.
Pentagon Sözcü Yardımcısı Sabrina Singh, dün söz konusu dronların ABD’nin doğu yakasına yakın bir bölgede, İran’a ait bir gemiden havalandırıldığı iddialarıyla ilgili, “Bunda hiçbir doğruluk payı yok.” ifadesini kullanmıştı.
Endişe kaynağı “gizemli” dronlar, ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın New Jersey’deki golf sahası üzerinde de tespit edilmiş, yerel yetkililer olası bir saldırı ihtimaline karşı bölgedeki uçuşlara kısıtlama getirmişti.
Beyaz Saray’dan ‘gizemli uçuşlar’ yorumu: Şimdilik tehdit değil yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
İsrail mülteci kampını vurdu: 30 ölü
İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 30’a, yaralananların sayısı 40’a çıktı.
Filistin resmi ajansı WAFA’da yer alan habere göre, İsrail savaş uçakları Nusayrat Mülteci Kampı’ndaki bazı ev ve binaları hedef aldı.
Saldırılarda, çoğu kadın ve çocuk 30 Filistinli hayatını kaybetti, 40 kişi yaralandı.
Görgü tanıkları, bölgedeki büyük yıkımın ardından ambulans ve sivil savunma ekiplerinin enkaz altında kayıp kişileri aramaya devam ettiğini belirtti.
İsrail ordusunun dün akşam saatlerinde Nusayrat Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırılarda ilk belirlemelere göre çoğu kadın ve çocuk 21 Filistinli hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi de yaralanmıştı.
İsrail mülteci kampını vurdu: 30 ölü yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Meteorolojiden yurt geneli için uyarı
Meteoroloji Genel Müdürlüğü haftalık hava durumu raporunu yayımladı. Raporda 7 kent için sarı ve turuncu kodlu uyarılar yer aldı. Vatandaşlara, kar; sağanak ve fırtınaya karşı vatandaşlara tedbirli olunmaları çağrısında bulunuldu.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan son tahminlere göre: Ülkemiz genelinin parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, İç Anadolu’nun kuzey ve doğusu, Karadeniz Bölgesi ve Güneydoğu Anadolu’nun doğusu ile Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusunun aralıklı yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Kıyı kesimlerde yağmur, iç kesimlerde karla karışık yağmur ve kar yağışı şeklinde görülmesi beklenen yağışların, Batı ve Doğu Karadeniz kıyıları ile Ordu’da kuvvetli yağmur, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri ile Doğu Anadolu’nun güneydoğusunda yoğun kar şeklinde görülmesi bekleniyor. Doğu Karadeniz’in iç kesimlerinin yüksekleri ile Doğu Anadolu’nun doğusunun dik ve eğimli yamaçlarında çığ tehlikesi bulunmaktadır. Ülkemizin iç ve doğu kesimlerinde buzlanma ve don ile birlikte pus ve yer yer sis bekleniyor.
HAVA SICAKLIĞI: Hava sıcaklıklarının kuzey kesimlerde mevsim normallerinin 1 ila 3 derece altında, diğer yerlerde normalleri civarında seyredeceği tahmin ediliyor.
RÜZGAR: Rüzgarın, genellikle kuzeyli yönlerden, Doğu Anadolu’nun güneydoğusunda güneyli yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, Orta ve Doğu Karadeniz kıyıları, Muğla çevreleri, İç Anadolu’nun güney ve doğusu ile Doğu Anadolu’nun güneydoğusunda yer yer kuvvetli (40-60 km/sa) esmesi bekleniyor.
UYARILAR
ŞİDDETLİ YAĞIŞ UYARISI: Doğu Karadeniz’de devam eden kuvvetli yağışların, cuma günü etkisini sürdüreceği (21-50 kg/m2), öğle saatlerinden itibaren Ardahan, Gümüşhane ve Bayburt’un kuzeyi ile Trabzon ve Giresun çevrelerinde çok kuvvetli, Rize ve Artvin çevrelerinde yer yer şiddetli (51-100 kg/m2) yağmur ve sağanak, 300 metre rakım ve üzeri yüksek kesimlerde kuvvetli ve yer yer yoğun kar şeklinde olacağı tahmin ediliyor. Kuvvetli yağışlarla birlikte ulaşımda aksamalar, sel, su baskını, heyelan, kar yağışı olan dik ve eğimli yamaçlarda çığ tehlikesi ile buzlanma ve don gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır.
KUVVETLİ KAR YAĞIŞI: Bugün (12.12.2024 Perşembe) Doğu Anadolu’nun güneydoğusunda görülecek yağışların, Bitlis’in doğu kesimleri ile Van, Hakkari, Ağrı ve Iğdır çevrelerinde kuvvetli (10-20 cm) ve yer yer yoğun kar yağışı (20 cm ve üzeri) şeklinde olması beklendiğinden ulaşımda aksamalar, tipi, dik ve eğimli yamaçlarda çığ tehlikesi ile buzlanma ve don gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır.
KUVVETLİ YAĞIŞ UYARISI: Zonguldak, Bartın, Sinop ve Ordu ile Kastamonu kıyılarında görülecek yağışların yer yer kuvvetli olması beklendiğinden meydana gelebilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır.
KUVVETLİ RÜZGAR UYARISI: Rüzgarın Orta ve Doğu Karadeniz kıyıları, Muğla kıyıları ve İç Anadolu’nun güney ve doğusunda kuzey ve kuzeybatı yönlerden; Doğu Anadolu’nun güneydoğusunda güneybatı yönlerden yer yer kuvvetli (40-60 km/sa) esmesi beklendiğinden meydana gelebilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır.
Meteorolojiden yurt geneli için uyarı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Paul Scholes: Kim lan bu Kenan Yıldız!
UEFA Şampiyonlar Ligi’nde sahasında Manchester City’i 2-0 deviren Juventus’ta Kenan Yıldız’ın performansı İngiltere’de büyük ses getirdi.
UEFA Şampiyonlar Ligi’nde Juventus, dün gece Manchester City’yi konuk etti. İtalyan devi, zor bir dönemden geçen Pep Guardiola’nın öğrencilerini 2-0 mağlup etti. Manchester City, bu mağlubiyetle birlikte 8 puanda kaldı. Juventus ise 11 puana yükseldi. İngiliz devi, Devler Ligi’nde kötü gidişata devam ederse ilk 24 sıranın dışında kalıp elenebilir. City’nin, play-off hattının dışındaki ilk takım olan PSG ile arasında sadece 1 puan fark var.
ASİST YAPTI
Juventus-Manchester City karşılaşmasında Türk futbolseverlerin gözü Kenan Yıldız’daydı. 19 yaşındaki millî futbolcu, dev karşılaşmaya ilk 11’de başladı. Kenan Yıldız, Manchester City karşısında Juventus’un ilk golünde asisti yapan isimdi. Sol kanattan ortayı yapan millî futbolcu, Vlahovic’in kafa vuruşunun gol değeri kazanmasıyla birlikte hanesine asisti yazdırmış oldu.
‘KİM LAN BU KENAN!’
Manchester United’ın efsanevi futbolcusu Paul Scholes, Juve-City maçını izlerken Kenan Yıldız’ın performansına şaşırdı. Sosyal medya hesabı Instagram’dan paylaşım yapan Paul Scholes, “Kim lan bu Kenan Yıldız!’ anlamına gelen cümleyi sarf etti. Scholes, ayrıca cümlesinin sonuna alkış emojisi koyarak millî yıldıza takdirlerini sundu.
Paul Scholes: Kim lan bu Kenan Yıldız! yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Yurdun doğusu için kuvvetli kar uyarısı
Bitlis, Van, Hakkari, Ağrı ve Iğdır için kuvvetli kar uyarısında bulunuldu.
Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılan tahmine göre, bugün öğle saatlerinden itibaren Bitlis’in doğu kesimleri ile Van, Hakkari, Ağrı, Iğdır ve çevrelerinde gece yarısına kadar kuvvetli ve yer yer yoğun kar bekleniyor.
Bölgelerde kuvvetli yağışlarla birlikte ulaşımda aksamalar, sel, su baskını, heyelan, tipi ile kar yağışı olan dik ve eğimli yamaçlarda çığ tehlikesi, buzlanma ve don gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekiyor.
Yurdun doğusu için kuvvetli kar uyarısı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
ANALİZ: Almanya ‘istikrarsızlıktan’ çıkabilecek mi?
Almanya’da 23 Şubat 2025’te yapılacak erken seçim, üç yıllık siyasal istikrarsızlık ve belirsizliğin sonlandırılması adına kritik bir fırsat olarak görülüyor. Ancak yeni koalisyonun şekillenmesi ve hükümetin kurulması süreci, 2025 ortalarına kadar belirsizliğini koruyacak.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfından (SETA) Berlin Araştırma Direktörü M. Erkut Ayvaz tarafından kaleme alınan “Almanya’da 16 Aralık 2024 Güven Oylaması ve Erken Seçim Süreci” başlıklı makalede Almanya’da üç partili koalisyonun dağılması öncesindeki gelişmelere değinilerek erken seçim tarihinin belirlenmesi süreci ele alındı.
Federal Meclis’te 16 Aralık’ta yapılacak güven oylaması ve bununla erken seçim yolunun açılmasına ilişkin detaylara da yer verilen makaleye göre, 7 ay öne çekilerek 23 Şubat 2025’te gerçekleştirilecek olan Federal Meclis seçimleri Alman toplumu ve siyasetinde üç yıllık istikrarsızlığın ve belirsizliğin sonlandırılabileceği bir fırsat olarak değerlendiriliyor.

Bu beklentinin 23 Şubat sonrasında gerçekleşip gerçekleşmeyeceği ise 2025 ortalarına kadar sürebilecek muhtemel koalisyon görüşmelerinin ardından yeni hükümetin kurulmasıyla netleşecek.
Almanya’da federal düzlemde ilk kez denenmiş olan Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokratik Parti’den (FDP) oluşan üçlü koalisyon 8 Aralık 2021’de göreve başlamış ve yasal çerçevede dört yıl sürmesi planlanmıştı.
Üç yıldan beri koalisyonun dağılıp seçimlere gidilmesi olasılığı sıklıkla gündemde taşınsa da bu olasılık hükümetin 3. yılında gerçekleşti ve Kasım 2024 itibarıyla zirveye ulaşan siyasi kriz, Almanya Şansölyesi Olaf Scholz’un mecliste çoğunluğunu kaybetmesine ve 23 Şubat 2025’te erken seçim kararı alınmasına neden oldu.
Almanya’da 3 partili hükümetin dağıldığı tarih olarak kayıtlara geçen 6 Kasım’da ABD Başkanlık seçimlerini Donald Trump’ın kazanması Almanya’da bir hayal kırıklığına yol açtı ancak Berlin-Washington ilişkilerinin nasıl devam edeceği konusu Alman siyaseti ve kamuoyunda tam anlamıyla ele alınamadı.
Scholz, Maliye Bakanı Christian Linder’in görevine son vererek hükümetin dağıldığı 6 Kasım akşamı yaptığı açıklamada 15 Ocak 2025’te Federal Meclis’ten güvenoyu talebinde bulunacağını ve sonraki süreçte muhtemelen Mart 2025 sonlarında erken seçime gidilmesini planladığını duyurdu.
Ancak yoğun tartışmalar ve muhalefetin baskısıyla sonraki günlerde Scholz, 15 Ocak kararını değiştirerek 11 Aralık 2024’te meclise güvenoyu talebinde bulunacağını, buna ilişkin oylamanın da 16 Aralık’ta gerçekleştirileceğini açıkladı.
Güvenoyu talebinin planlandığı gibi olumsuz sonuçlanması durumunda 23 Şubat 2025’te erken seçimlerin yapılması yönünde bir uzlaşı sağlandı.
Ülkede güvenoyu düzenlemesiAlman Anayasası, hükümetin sonlandırılmasına ilişkin öncelikli olarak görevdeki şansölyeye önemli yetki veriyor.
Şansölye tarafından anayasanın 68. maddesi uyarınca Federal Meclis’ten istenen “güven oyunun” (Vertrauensfrage) gerekli meclis çoğunluğunu alamaması sonrası şansölyenin önerisi üzerine Federal Meclis ancak Cumhurbaşkanı tarafından feshedilebiliyor.
Görevdeki şansölye güvenoyu alamasa dahi kendisinin anayasa gereği ve otomatik olarak cumhurbaşkanına fesih önerisi yapma zorunluluğu bulunmuyor.
Bu durum, mevcut Alman siyasi sisteminde şansölyenin görece güçlü konumunu ve görevde kalabilme yetkilerini belirginleştiriyor, ancak böyle bir durumda azınlık hükümetinin sınırlı etkisi ve bu durumun siyasi maliyeti genel olarak şansölyenin erken seçimi tercih etmesini olası kılıyor.
Parlamenter geleneğin geçerli olduğu Alman siyasi sisteminde dikkate değer bir husus ise Anayasanın 67. maddesinde belirtilen “yapıcı güvensizlik oyu” (Konstruktives Misstrauensvotum) olarak adlandırılan ve gündemdeki “güvenoyu” ile karıştırılmaması gereken bir yöntem.
Bu yönteme göre görevdeki şansölyeye karşı, örnek olarak hükümetten ayrılan koalisyon partisi tarafından ana muhalefet veya diğer muhalefet partileriyle bir araya gelerek mecliste yeni bir çoğunluk oluşturulabilir ve yeni bir şansölye seçilebilir. Yeni seçilen şansölye erken seçime gitmeksizin federal hükümeti kurabiliyor.
Bunun görevdeki bir şansölyenin kendi isteği dışında görevi bırakmasını sağlayabilecek tek yöntemin olduğu belirtiliyor. Mevcut durumda bu yöntem ihtimal dışı görülüyor.
Almanya’da 5 kez güvenoyu talebinde bulunulduAlmanya, kurulduğu 1949’dan bugüne kadar toplamda beş kez şansölye tarafından Federal Meclis’ten güvenoyu talebinde bulunuldu.
1972’de Willy Brandt, 1982’de Helmut Kohl ve 2005’te Gerhard Schröder meclisten güvenoyu talebinde bulundu. Bu yıllarda yeterli çoğunluklar sağlanamayarak sonrasındaki süreçte Federal Meclis feshedildi.
Diğer yandan 1982’de Helmut Schmidt ve 2001’de Gerhard Schröder’in güvenoyu talepleri Federal Meclis’te gerekli çoğunluk desteğine ulaştı ve hükümetler görevlerine devam etti.
-Azınlık hükümeti muhalefetten desteğini umut ediyor
Almanya’da 6 Kasım’da FDP’nin koalisyondan ayrılmasıyla SPD, Yeşiller ile azınlık hükümeti olarak göreve devam ediyor.
Başbakan Scholz liderliğinde azınlık hükümeti seçimlere kadar süreçte bazı öncelikli yasa tasarılarını Federal Meclisten geçirmeyi hedefliyor ve bilhassa ana muhalefet CDU/CSU’nun desteğini umuyor, ancak muhalefetten arzulanan destek verilip verilmemesi net değil.
Muhalefetin bazı hususlarda azınlık hükümetinin yasa tasarılarına destek verme ihtimal dahilinde bulunuyor. Bu yaklaşım neticesinde seçmen nezdinde de sorumluluk sahibi partiler olarak olumlu bir karşılık bulmaları ihtimal dahilinde görülüyor.
-Seçim kampanyasında gündeme gelecek konular
Seçim kampanyasında, Alman ekonomisindeki olumsuz gidişata dair partilerin çözüm önerilerinin yanı sıra koalisyon hükümetinin başarısızlığına ve hatta üçlü koalisyonun dağılmasından kimin sorumlu olduğuna dair koalisyon ortakları arasındaki tartışmalara şahit olunması bekleniyor.
Bu süreçte ayrıca Ukrayna’da devam eden savaş ve etkileriyle ilgili partilerin ve hatta şansölye adaylarının politika tercihlerinin öne çıkması tahmin ediliyor.
Scholz’un uzun bir süredir direndiği ve hatta koalisyon ortaklarından dahi ayrıştığı Taurus seyir füzelerinin Ukrayna’ya gönderilmemesi kararındaki ısrarı önümüzdeki süreçte de devam edecek.
Bu yaklaşımla birlikte Başbakan Scholz seçim sürecinde daha fazla diplomasi ve hatta barış yanlısı söylemler oluşturmaya çabalayacağı tahmin ediliyor. Scholz bununla CDU’nun başbakan adayı Merz gibi diğer muhalif isimlerin Taurus füzelerinin gönderilmesine ilişkin yaklaşımlarından ayrışmayı hedefliyor.
-Aşırı sağcı ve popülist söylemlerinin benimsenmesi sonucu popülizm
2024’daki Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri ve Eylül 2024 eyalet meclisi seçimlerinde olduğu gibi 23 Şubat’a kadar seçim sürecinde de aşırı sağcı ve popülist Almanya için Alternatif (AfD) partisinin göç ve güvenlik gibi hususlara odaklanması bekleniyor. Benzer şekilde diğer partilerin de seçim sürecinde aşırı sağcı ve popülist söylemleri benimsemesi sonucu popülizmin Alman siyasetinde normalleştirilmesi ve kalıcılaşması hususlarına bir kez daha şahit olunabilir.
ABD-Almanya ilişkileri20 Ocak 2025’te göreve başlayacak olan yeni ABD Başkanı Trump ile ABD-Almanya arasındaki ikili ilişkilerde olası değişikliklerin ne olacağı belirsizliğini koruyor.
Berlin-Washington ilişkilerinin geleceğine dönük endişelerle partilerdeki genel tedirginliğin seçim sürecinde de gündeme gelmesi bekleniyor.
Özellikle ekonomi alanında ABD’nin Almanya’ya yönelik takınacağı tavır yeni dönemde Alman siyasetinin tutumunu etkileyecektir.
Seçimlerde dört başbakan adayı yarışacakAlmanya’daki genel seçimde ilk kez dört şansölye adayı yarışacak.
Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin adayı CDU lideri Friedrich Merz olurken, SPD yönetimi partinin başbakan adayı olarak Başbakan Scholz’u gösterdiğini duyurdu.
Yeşiller Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Robert Habeck’i başbakan adayı olarak belirlerken Eş Başkan Alice Weidel’i bu makam için aday gösteren AfD, ilk kez bir şansölye adayıyla seçimlere katılacak.
Geçmişe kıyasla daha fazla partinin şansölye adayı belirlemesi kitle partilerinin gerilemesinin ve küçük partilerin de eyaletlerden sonra artık federal düzlemde de birinci gelme olasılığının artmasının bir neticesidir.
-´Anketler ve seçim sonrası olası koalisyon olasılıkları
Anketlerde yüzde 32-33 ile ana muhalefetteki CDU/CSU ve yüzde 18-19 ile yükseliş trendi devam eden aşırı sağcı AfD ilk iki sırada yer alıyor.
Şansölyenin partisi SPD yüzde 15 ile CDU’nun ancak yarısı kadar oy oranıyla üçüncü sırada. Scholz, Almanya tarihinde popülaritesi en düşük şansölye olmasına rağmen yeniden ve ısrarla SPD’nin başbakan adayı gösterildi.
Yeşiller 13-14, FDP seçim barajını geçme ümidini koruyarak yüzde 4-5 oranına ulaşıyor. Sahra Wagenknecht İttifakının (BSW) oy oranı da yüzde 5 ile 8 arasında gidip geliyor.
Üçlü koalisyonun yeniden kurulmaması tüm partilerin neredeyse ortak beklentisi olmasıyla birlikte bazı partilerin şimdiden yakınlaşma eğiliminde oldukları söylenebilir.
CDU’lu bazı isimler yeni dönemde CDU/CSU-Yeşiller koalisyonuna dair ılımlı söylemlere başvuruyor.. Ancak bu yaklaşım CDU’nun kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) Partisi’nde yoğun tepkilere neden oluyor.
Kamuoyunda dikkate değer diğer koalisyon olasılığı CDU/CSU’nun SPD ile bir “büyük koalisyon” hükümeti kurma olsa da bu seçeneğin geçmiş yıllardaki olumsuzluklarına da işaret ediliyor.
Üçlü alternatif koalisyon olasılıklarının da 23 Şubat 2025 sonrasında gündeme gelmesi muhtemel olurken AfD ile koalisyon kurmayı tüm partiler reddediyor.
ANALİZ: Almanya ‘istikrarsızlıktan’ çıkabilecek mi? yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
December 11, 2024
Tiktok’tan ABD yasağı için yeni hamle
TikTok’un Çin merkezli sahibi ByteDance, ABD’de temyiz mahkemesine, şirketin 19 Ocak’a kadar popüler sosyal medya platformundan çekilmesini veya ülke çapında yasaklanmasını gerektiren yasanın ertelenmesi için acil bir dilekçe verdi.
Aylık 170 milyon ABD kullanıcısı olan TikTok, yasanın “ülkenin en popüler konuşma platformlarından birini” kapatmakla tehdit ettiğini savunuyor.
NE OLMUŞTU?
ABD yönetimi geçen yıl, Amerikalı kullanıcı bilgilerini Çin yönetiminin erişimine açık hale getirmekle suçladığı TikTok’un ya ABD’li bir firmaya satılmasını ya da yasaklanmasını öngören adım atmış, bu bağlamda martta Kongre’den geçen bir yasa tasarısı, Başkan Biden tarafından imzalanmıştı.
Biden yönetimi TikTok’a, 19 Ocak 2025’e kadar Çinli ByteDance ile olan tüm ilişkisini sona erdirmesi için süre vermiş, aksi takdirde firmanın ABD’de yasaklanarak kullanıcıların erişimine kapatılacağını bildirmişti.
170 milyon kullanıcısı bulunan TikTok firması da bu yasanın Amerikan Anayasası’nın 1. Maddesi’ndeki ifade özgürlüğüne ve ABD’nin “açık internet” politikasına aykırı olduğunu savunarak, iptali için temyiz mahkemesine başvurmuştu.
TikTok başvurusunda ayrıca ABD yönetiminin tanıdığı sürenin çok kısa olduğunu, bu süre zarfında ByteDance ile ilişkisinin sona erdirilmesinin teknik ve pratik anlamda mümkün olmadığını savunmuştu.
Biden’ın, satış sürecine girmesi halinde TikTok’un yasaklanmasını 90 gün daha erteleme yetkisi bulunuyor.
Tiktok’tan ABD yasağı için yeni hamle yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Cengiz Çandar's Blog
- Cengiz Çandar's profile
- 6 followers

