Cengiz Çandar's Blog, page 20
September 30, 2025
Hayatını kaybeden Güllü’nün oğlunun ifadesi ortaya çıktı
Yalova’daki evinin terasından düşerek hayatını kaybeden “Güllü” adıyla tanınan şarkıcı Gül Tut’un ölümüyle ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor.
Yalova Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma doğrultusunda, olayla ilgili her türlü iddia derinlemesine araştırılıyor.
Tut’un evinde kurulu yapay zeka özellikli güvenlik kamerası görüntülerini inceleyen ekipler, sistemin ses ve hareket odaklı kayıt yapabildiğini, videodaki bazı kesintilerin de bundan kaynaklandığını belirledi. Görüntülerin detaylı analiz için Bursa Bölge Kriminal Laboratuvarı’nda incelemeye alındığı aktarıldı.
Soruşturma kapsamında çevredeki kamera kayıt incelemeleriyle şarkıcının komşularıyla yapılan görüşmelerde de olay günü herhangi bir olumsuz durumun yaşanmadığı belirlendi.
Tut’un daha önce de evin zemin döşemesinin kaygan olmasından dolayı düştüğü, bu nedeniyle başvurduğu hastanedeki tedavisi sırasında polise, bu şekilde ifade verdiği öğrenildi.
Olay günü evde kızı, arkadaşı ve Güllü’nün dışında bir kişinin varlığı yönündeki iddialara yönelik de henüz herhangi bilgi ve delile ulaşılamadığı, şarkıcının yapılan otopsisinde de darp izi gibi bulgulara rastlanılmadığı bildirildi.
Şarkıcı Güllü’nün olay anında alkol veya uyuşturucu etkisinde olup olmadığının tespiti için otopsi sırasında alınan kan örnekleri ve numunelerin ise Bursa Adli Tıp Kurumu’nda incelenmesi sürüyor.
“CAMI AÇMAK İSTEDİĞİ SIRADA AYAĞININ KAYIP DÜŞMÜŞ OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”
Şarkıcının oğlu Tuğberk Yağız Gülter ifadesinde, İstanbul’daki evinde uyuduğu sırada ablası Tuğyan Ülkem Gülter’in aradığını söyledi.
Ablasının telefonda çığlık attığını anlatan Gülter, “(Annem düştü ambulanslar burada. Annem, annem çabuk gel buraya.) diye yakarış içindeydi. Hemen bir yakınımla Çınarcık Devlet Hastanesi’ne kız kardeşimin yanına geldim.” ifadesini kullandı.
Yoldayken annesi Tut’un evindeki güvenlik kamera görüntülerini çevrim içi bağlantı sayesinde izlediğini, annesinin tuvaletten çıktıktan sonra yüksek sesle roman havası çaldığını duyduğunu belirten Gülter, şunları kaydetti:
“Annem ‘hazır mıyız hadi kalkın oynayalım.’ diyor. Sonra annem görüntüden çıkıyor. Bir dakika sonra ben evin camının sesini bildiğim için bir camın oynama sesi geliyor. O sırada ablam ‘Hay Allah’ diyor. Sonra ablam arkadaşı Sultan ile çığlık atarak çıplak ayak daireden çıkıyorlar. Bizim dairenin yerleri laminanttır. Ancak çok fazla kaygandır. Daha öncesinde ben de annem de yere çok düştük. Bizim evin camları bel hizasındadır ve tamamen açılabilen sürgülü camdır. Ben bundan dolayı annemin alkolün de etkisiyle camı açmak istediği sırada ayağının kayıp düşmüş olabileceğini düşünüyorum. Bir de annem alkol içtiğinde dengesi kaybolur yere düşer. Ben annemin intihar veya başka bir şekilde düşmüş olacağını düşünmüyorum. Annem sevgi dolu bir insandır. Kimseyle kötü değildir.”
KIZI DA İFADESİNDE GÜLLÜ’NÜN CAMDAN DÜŞTÜĞÜNÜ SÖYLEMİŞTİ
Şarkıcı Gül Tut. (52), Yalova’nın Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi’nde bulunan 5. kattaki evinin üzeri kapalı terasındaki pencereden 26 Eylül’de henüz belirlenemeyen nedenle düşerek hayatını kaybetmişti. Tut’un cenazesi, İstanbul’da toprağa verilmişti.
Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter de ifadesinde annesinin Roman havası oynarken ayağını kaydığını ve açık olan camdan düştüğünü aktarmıştı. (AA)
Hayatını kaybeden Güllü’nün oğlunun ifadesi ortaya çıktı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
September 29, 2025
Bakanlıktan sinema sektörüne dev destek
Kültür ve Turizm Bakanlığı, 24 projeye toplam 142 milyon 400 bin lira destek sağladı. Bu yıl projelerine aktarılan toplam destek miktarı 359 milyon lirayı aşarak rekor seviyeye ulaştı.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, sinema sektör temsilcilerinden oluşan Sinema Destekleme Kurulunca belirlenen ve Türk sinemasının gelişiminde önemli rol oynayan bu desteklerden 9’unu “ilk uzun metrajlı kurgu film yapım” ve “uzun metrajlı sinema film yapım”, 4’ünü “ortak yapım” ve 2’sini ise “çekim sonrası” türlerindeki projeler oluşturdu.
Desteklenen projeler arasında, “Altın Ayı” ödüllü ünlü yönetmen Semih Kaplanoğlu’nun “Bağlılık Ayda” ve bir önceki filmi “Son Hasat” ile Toronto Film Festivali’nde dünya prömiyerini gerçekleştiren yönetmen Cemil Ağacıkoğlu’nun “Sessiz Dağ” isimli projesi de yer aldı.
Görsel-işitsel endüstri içerisinde önemli bir sektör haline gelen animasyon sektörü, teknolojik gelişmeler ve Bakanlık destekleri ile son dönemde büyük gelişim gösterdi.
Sinema Destekleme Kurulunca son dönemin en beğenilen animasyonları arasında yer alan Rafadan Tayfa serisinin yeni filmi “Gordion” ile Kral Şakir serisinin son filmi “Dünyalar Karıştı” filmleri desteklenen projeler arasında yer aldı.
Kurulda ayrıca ilk filmini gerçekleştirecek yönetmenlerce tasarlanan “Babamın Gölgesi 1915 Küçük Kahramanlar Geçidi” ile “Umay Ana: Taşların Gizemi” isimli animasyon filmlerine de destek sağlandı. Uzun metraj, ortak yapım ve çekim sonrası türlerindeki 24 projeye, toplam 142 milyon 400 bin lira destek verildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığınca, Türk sinemasına sağlanan destek tutarı geçen yıl 284 milyon 141 bin liraya, bu yıl ise yaklaşık yüzde 27’lik artışla 359 milyon 424 bin liraya ulaştı.
Bakanlığın açıkladığı yeni desteklere “https://sinema.ktb.gov.tr/TR-406347/2...” adresinden ulaşılabiliyor. (AA)
Bakanlıktan sinema sektörüne dev destek yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Lufthansa 2030’a kadar 4 bin kişiyi işten çıkaracak
Alman hava yolu firması Lufthansa Grubu, 2030’a kadar idari işlerde 4 bin kişiyi işten çıkarmayı planladığını açıkladı.
Lufthansa Grubu, Münih’te düzenlenen şirketin Sermaye Piyasaları Günü’nde yeni stratejik planıyla yeni orta vadeli finansal hedeflerini açıkladı.
Buna göre, Alman şirket dijitalleşme, otomasyon ve daha verimli süreçler neticesinde, 2030’a kadar idari işlerde 4 bin kişiyi işten çıkarmayı planlıyor.
Orta vadeli finansal hedeflerini de yükselten şirket 2028’den itibaren yüzde 8 ila yüzde 10 Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kar (FAVÖK) elde etmeyi hedefliyor. Şirket daha önce de yüzde 8’i hedeflemişti.
Şirketin bu yıl düzeltilmiş FAVÖK’ünün, planlandığı gibi geçen yılın 1,6 milyar avroluk rakamını önemli ölçüde aşması bekleniyor.
Düzeltilmiş serbest nakit akışının yıllık 2,5 milyar avroyu aşması öngörülüyor. Lufthansa Grubu, olası krizlere karşı korunmak için 8 ila 10 milyar avroluk asgari likidite seviyesini korumayı planlıyor. Grup karının yüzde 20 ila yüzde 40’ının dağıtılmasını öngören mevcut temettü politikası da korunacak.
Lufthansa Grubu, Avrupalı ve ABD’li uçak üreticileri Airbus ve Boeing’deki teslimat gecikmeleri nedeniyle uçuş bulunabilirliğinin kısıtlı olmasına rağmen yolcu talebinin yüksek kalması nedeniyle gelecek yıllarda ortalama getirilerin artacağını öngörüyor.
Lufthansa özel yolcu programı Miles& More’dan daha fazla yararlanmayı ve 2030’a kadar aktif üye sayısını yüzde 50 artırmayı hedefliyor.
LUFTHANSA GRUBU, 2030’A KADAR 230’DAN FAZLA YENİ UÇAK TESLİMATI BEKLİYOR
Yaklaşık 103 bin çalışanı ile Avrupa’nın en büyük hava yolu şirketi Lufthansa’nın yönetimi bugünkü kararı, “2025 ve sonraki yıllar, Lufthansa Grubu için önemli yatırımlar ve kapsamlı düzenlemelerle dolu olacak.” şeklinde açıkladı.
Kapsamlı filo yenileme ve Lufthansa Havayolları’ndaki dönüşüm gibi geleceğe yönelik programlar, Lufthansa Grubu’nu uzun vadede güçlendirmeyi ve daha karlı hale getirmeyi amaçlıyor.
Lufthansa Grubu, yeni hedeflerine ulaşmak için çeşitli hava yolları arasındaki işbirliğini daha sıkı bir şekilde entegre etmeyi ve sinerjilerden yararlanmayı da hedefliyor.
Lufthansa, Swiss, Austrian Airlines, Brussels Airlines ve yakın zamanda satın alınan ITA Airways gibi hava yolu ağlarının planlaması daha merkezi bir şekilde yönetilecek.
Savunma sektöründe büyümeyi hedefleyen lojistik ve bakım birimi de güçlendirilecek.
Lufthansa Grubu, 2030’a kadar 230’dan fazla yeni uçak teslimatı bekliyor. Bunların 100’ü uzun mesafeli uçuşlar için olacak. Yeni uçaklar, daha az yakıt tükettikleri için daha düşük işletme maliyetleri sağlıyor.
Şirketin maliyet düşürme planının, yaklaşık 15 bin idari çalışanın yüzde 20’sini etkilemesi bekleniyor.
Lufthansa Grubu, yaklaşık 103 bin kişiye istihdam sağlıyor.
SENDİKANIN GREV KARARI OYLANACAK
Öte yandan, Bağımsız Kabin Personeli Organizasyonu (UFO) sendikası ve Alman pilot sendikası Vereinigung Cockpit (VC) ve Birleşik Hizmet Sektörü Sendikası (Ver.di) ile toplu iş sözleşmelerindeki maliyet azaltımları konusunda yapılan görüşmeler sonuçsuz kaldı.
VC, emeklilik ödemelerini artırmak için Lufthansa’nın ana şirketi ve kargo iştiraki Lufthansa Cargo’daki üyelerini grev kararı almaya çağırdı. Oylama yarın yapılacak. (AA)
Lufthansa 2030’a kadar 4 bin kişiyi işten çıkaracak yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
ÖSYM duyurdu: Sağlık personeli tercihleri başladı
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığınca, Sağlık Bakanlığının sözleşmeli sağlık personeli pozisyonuna yerleştirme yapmak için adayların tercihleri alınmaya başlandı.
ÖSYM’nin internet sitesinde yer alan duyuruya göre, KPSS-2025/5 Sağlık Bakanlığının sözleşmeli pozisyonlarına 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/B ile 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 45/A maddesine göre istihdam edilmek üzere yerleştirme yapılacak.
Sağlık Bakanlığı KPSS-2025/5 Tercih Kılavuzu yayımlandı. Adaylar tercihlerini, bugünden itibaren 6 Ekim saat 23.59’a kadar yapabilecek.
Tercih işlemleri, ÖSYM’nin “https://ais.osym.gov.tr” internet adresinden yapılacak. Adayların tercih işlemleri için kılavuzu dikkatlice incelemeleri gerekiyor. (AA)
ÖSYM duyurdu: Sağlık personeli tercihleri başladı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Vietnam’da Bualoi Tayfunu nedeniyle 12 kişi hayatını kaybetti
Vietnam’ı etkisi altına alan Bualoi Tayfunu’nun beraberinde getirdiği şiddetli yağış ve rüzgarlar nedeniyle 12 kişi hayatını kaybetti, 30 bine yakın kişi ise tahliye edildi.
Filipinler’de birçok kişinin ölümüne yol açan Bualoi Tayfunu, Vietnam’da etkisini gösteriyor.
Vietnam basınındaki haberlere göre, tayfunun yol açtığı ani sel ve şiddetli rüzgarlar sebebiyle devrilen ağaçlar, Hue ve Thanh Hoa bölgelerinde 12 kişinin ölümüne neden oldu.
Afet Önleme ve Kontrol Dairesinden yapılan açıklamada, şiddetli yağışlar nedeniyle 17 balıkçının kaybolduğu bildirildi.
Yaklaşık 30 bin kişinin güvenli bölgelere tahliye edildiği belirtilen açıklamada, fırtınanın Laos’un merkez bölgelerine doğru ilerleyebileceği bilgisi paylaşıldı.
Sivil Havacılık İdaresi, dün kıyı şeridine yakın 4 havalimanında uçuşların askıya alındığını, birçok uçuşun ertelendiğini açıklamıştı.
Filipinler’de şiddetli yağış ve rüzgarlarla etkisini gösteren Bualoi Tayfunu nedeniyle 19 kişi hayatını kaybetmişti. (AA)
Vietnam’da Bualoi Tayfunu nedeniyle 12 kişi hayatını kaybetti yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Can Holding’e yönelik soruşturmasında yeni gelişme
İstanbul’da Can Holding’e yönelik soruşturma kapsamında Ciner Grup’a bağlı şirketlerde yönetici olduğu tespit edilen 12 kişi düzenlenen operasyonla gözaltına alındı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Can Holding yetkilileri hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “yönetme” ve “kurulan örgüte üye olma”, “suçtan elde edilen mal varlığı değerlerini aklama” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlarından yürütülen soruşturma sürüyor.
Soruşturma kapsamında Ciner Grup’a bağlı şirketlerde yönetici olduğu belirlenen ve haklarında dün akşam gözaltı kararı verilen 12 zanlı düzenlenen operasyonla yakalandı.
SORUŞTURMA
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında Can Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketler üzerinden suç işlemek amacıyla örgüt kurulduğu, bu örgüt aracılığıyla “nitelikli dolandırıcılık”, “vergi kaçakçılığı”, “kaynağı belirsiz gelirlerin şirket hesaplarına sokulması”, “suçtan elde edilen gelirlerin aklanması”na yönelik çok yönlü eylemlerin gerçekleştirildiği öne sürülmüştü.
Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporları ile mali denetim birimlerinin düzenlediği inceleme raporlarıyla soruşturma başlatılmıştı.
Soruşturma kapsamında Can Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketler üzerinden kaynağı belirsiz yüklü tutarda para girişlerinin yapıldığı, bu paraların çeşitli şirketler arasında aktarılarak izlerinin gizlenmeye çalışıldığı, faturasız işlemler ve sahte belge düzenlemeleriyle vergi yükümlülüğünün azaltıldığı iddia edilmişti.
Holding yapısı altında kurulan çıkar amaçlı suç örgütünün Kemal Can ve Mehmet Şakir Can liderliğinde hareket ederek aynı faaliyet alanlarında çok sayıda şirket kurmak suretiyle denetim ve takip mekanizmalarını zorlaştırdığı, yönetim kurullarında değişiklikler yapıp sorumluluğu örgüt üyeleri arasında dağıttığı ve bu yolla hukuki yaptırımlardan kaçmayı hedeflediği öne sürülmüştü.
Ayrıca ticari faaliyeti bulunmayan şirketlerde nakit sermaye artırımı yapıldığı, sermaye artırımlarının kaynağı olarak ortaklara borçlar hesabının gösterildiği, bu borçların gerçeği yansıtmadığı, ortaklara borçlar hesabında görülen tutarların 7256 sayılı “Varlık Barışı Kanunu” kapsamında şirkete yeniden yatırıldığı, gerçekleştirilen bu işlemlerin, kanunun amacına aykırı şekilde suçtan sağlanan gelirin sisteme dahil edilmesi ve aklanması niteliğinde olduğu iddiasında bulunulmuştu.
MASAK raporlarıyla elde edilen bulgular doğrultusunda suç örgütünün “nitelikli dolandırıcılık”, “kaçakçılık” ve “Vergi Usul Kanunu’na muhalefet” gibi öncül suçlardan elde ettiği yasa dışı gelirler aracılığıyla ticari hacmini genişlettiği, eğitim, medya, finans ve enerji gibi stratejik sektörlerde şirket alımları, hisse devirleri ve yatırım faaliyetlerinin doğrudan suç gelirleriyle finanse edildiği, bu yolla örgütün hem ekonomik gücünü artırmayı hem de kamuoyu nezdinde meşruiyet kazanmayı hedeflediği kaydedilmişti.
Soruşturma kapsamında 121 şirketin mal varlığına el konularak ve TMSF kayyum olarak atanarak 10 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmişti.
İstanbul Jandarma Komutanlığı ekipleri, düzenledikleri operasyonda aralarında Can Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Tekdağ’ın da bulunduğu 6 şüpheliyi gözaltına almıştı.
Kayyum atanan şirketlerin bazıları şöyle aktarılmıştı:
“Habertürk Gazetecilik, Ciner Medya TV Hizmetleri, Show Televizyon Yayıncılık, Boğaziçi Radyo Televizyon Yayıncılığı ve Reklamcılık, Enerji Petrol Ürünleri Pazarlama, Doğa Okulları İşletmeciliği, Bilgi Doğa Eğitim İşletmeciliği, Turktobacco Sigara İç ve Dış Ticaret Pazarlama, HT Spor Televizyon Yayıncılık ile Bosphorus Medya Grubu Radyo ve Televizyon Yayıncılığı Anonim Şirketi.”
Adliyeye gönderilen ve savcılıkta ifadeleri alınan şüphelilerden D.Ç, D.C, M.K. ve K.Ç. “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” ve “kara para aklama” suçlarından, C.C. ise “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” suçundan tutuklanmaları talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edilmişti.
Şüpheli Tekdağ ise aynı suçlardan “ev hapsi” ve “yurt dışı çıkış yasağı” şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanması talebiyle hakimliğe gönderilmişti.
Hakimlik, D.Ç, D.C, M.K, K.Ç. ve C.C’nin üzerine atılı suçlardan tutuklanmasına, şüpheli Kenan Tekdağ hakkında ise “ev hapsi” ve “yurt dışı çıkış yasağı” şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar vermişti.
Öte yandan Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma dosyasını yetkisizlik nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına göndermişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında ise Can Holding’e ait 10 şirkete daha kayyum atanmasına karar verilmişti. Kayyum atanan 10 şirketin isimleri ise şöyle aktarılmıştı:
“Türktab Marketing Sigara ve Tütüncülük AŞ, ZA Lojistik ve Araç Kiralama Hizmetleri Ticaret AŞ, Canpet Benzin İstasyon İşletmeciliği AŞ, Tares Tek. Ürünleri İç ve Dış Tic. Ltd Şti, Furkon Teknik Hırdavat Sanayi ve Dış Ticaret Ltd Şti, Temiz Petrol ve Gayrimenkul Ticaret AŞ, MCN Petrol AŞ, Yön Özel Eğitim Basım Yayın San. Tic. AŞ, Mer Yatırım ve Özel Eğitim Hiz. AŞ, Arı Bilim İnovasyon Eğitim Hizmetleri AŞ.”
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Can Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Can da “suç işlemek amacıyla örgüt kurma, “yönetme” ve “malvarlığı değerlerinin gayrimeşru kaynağını gizlemek” suçlarından sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.
CİNER HAKKINDA TUTUKLAMAYA YÖNELİK YAKALAMA KARARI
Soruşturma kapsamında, Can Holding AŞ’nin 22 Aralık 2024’te pay alım satım sözleşmesi ile Turgay Ciner’in sahibi olduğu ve Ciner Grubu çatısı altında faaliyet gösteren Ciner Medya TV Hizmetleri AŞ, Show Televizyon Yayıncılık AŞ, Habertürk Gazetecilik AŞ, HT Spor Televizyon Yayıncılık AŞ, C Görsel Yayınları AŞ, Kanal 1 Görsel Televizyon Prodüksiyon AŞ, CİNER Dijital Yayın Hizmetleri AŞ, Boğaziçi Radyo ve Televizyon Yayıncılığı AŞ ve C Yapım Filmcilik Prodüksiyon AŞ isimli medya kuruluşlarını satın aldığı belirlenmişti.
Söz konusu satın alma ve devir işlemlerinde, örgüt faaliyeti kapsamında “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama” suçuna yönelik şüphe ve tespitlerin bulunduğu anlaşılan soruşturma kapsamında, yurt dışında bulunduğu belirlenen şüpheli Turgay Ciner hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmıştı.
Soruşturmada, şüpheli Ciner’in sahibi ve yetkilisi olduğu Ciner Grup’a ait Park Holding AŞ ile bu holdinge bağlı AFC İthalat İhracat Turizm AŞ, Zeyfa İthalat İhracat AŞ ve Silopi Elektrik Üretim AŞ isimli şirketlere İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliğince TMSF’nin kayyum olarak atanmasına karar verilmişti.
Şüpheli Ciner’in sahibi ve yetkilisi olduğu şirket tüzel kişiliklerinde de soruşturma kapsamındaki suçların işlendiğinin tespit edilmesi üzerine maddi gerçeğin ortaya çıkarılması amacıyla 12 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmişti.
Bu kapsamda, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince Ciner Grup’a ait Park Holding AŞ ve bağlı şirketlere operasyon düzenlenmişti. (AA)
Can Holding’e yönelik soruşturmasında yeni gelişme yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
TÜİK açıklandı! Ekonomik güven endeksi eylülde yükseldi
TÜİK verilerine göre ekonomik güven endeksi Eylül’de yüzde 0,1 artarak 98’e yükseldi. Tüketici güveni gerilerken, en dikkat çekici artış yüzde 3,6 ile inşaat sektöründe görüldü. İşte sektör sektör güven tablosu…
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), eylül ayına ilişkin ekonomik güven endeksi verilerini açıkladı.
Buna göre, endeks ağustosta 97,9 iken eylülde yüzde 0,1 artarak 98 oldu. Tüketici güven endeksi, eylülde aylık bazda yüzde 0,4 azalarak 83,9’a geriledi.
Aynı dönemde reel kesim güven endeksi, yüzde 0,2 artışla 100,8 olarak kayıtlara geçti.
Hizmet sektörü güven endeksi, yüzde 0,1 azalarak 111 oldu.
Perakende ticaret sektörü güven endeksi, yüzde 0,4 yükselişle 109,2 olurken inşaat sektörü güven endeksi de yüzde 3,6 artışla 88,3 değerini aldı.
Ekonomik güven endeksinde son 5 yılın aylık verileri şöyle:

(AA)
TÜİK açıklandı! Ekonomik güven endeksi eylülde yükseldi yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
İsrail basın: Ordu, Sumud Filosu’na müdahaleye hazırlanıyor
İsrail devlet televizyonu KAN, İsrail ordusunun, Gazze’ye insani yardım götürmek için yola çıkan ve Akdeniz’deki seyrini sürdüren Küresel Sumud Filosu’na müdahale için hazırlandığını öne sürdü.
Filonun Gazze Şeridi’ne 4 gün içinde ulaşacağını aktaran KAN, İsrail güçlerinin filoyu kontrol altına alma girişiminde bulunacağını belirtti.
Haberde, İsrail ordusunun donanma komandoları birimi Şayetet’in, son günlerde açık denizde gemilere müdahale tatbikatları gerçekleştirdiği, tatbikatın katılımcılara verilebilecek zararı en aza indirmek için yapıldığı iddia edildi.
KAN, İsrail’in son günlerde filo organizatörlerine insani yardımların Aşkelon Limanı, Kıbrıs ya da Vatikan üzerinden ulaştırılmasını teklif ettiğini ancak bu teklifin organizatörler tarafından reddedildiğini öne sürdü. Kanala göre Tel Aviv, bu durumu organize bir provokasyon olarak değerlendiriyor.
Onlarca gemiden oluşan Küresel Sumud Filosu günlerdir Gazze’ye doğru yol alıyor. Filoda özellikle tıbbi yardım malzemeleri olmak üzere çok sayıda insani yardım bulunuyor. Bu, bugüne kadar Gazze’ye doğru toplu şekilde çıkan en büyük filo olma özelliğini taşıyor.
Arapça “kararlılık” veya “sarsılmaz azim” anlamlarına gelen Sumud, 1967’deki Altı Gün Savaşı’nın ardından Filistin halkı arasında baskı ve direnişi anlatan bir kavrama dönüştü. Sumud kavramı, Filistinlilerin topraklarında kalması, Filistin kimliğinin ve kültürünün canlı tutulması ile şiddet içermeyen sivil itaatsizlik gibi yollarla işgale direnip alternatif kurumlar inşa etmenin yollarının aranmasını ifade ediyor. Filistin’de zeytin ağacı ve köylü hamile kadın bu kavramı tasvir etmek için kullanılıyor. (AA)
İsrail basın: Ordu, Sumud Filosu’na müdahaleye hazırlanıyor yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Trump: Orta Doğu’da barış için gerçekten iyi bir şans var
ABD Başkanı Trump, İsrail’in yoğun saldırılarının devam ettiği Gazze Şeridi’ni işaret ederek, “Orta Doğu’da barış için gerçekten iyi bir şans olduğunu” söyledi.
Donald Trump, NBC News’e verdiği mülakatta, yönetiminin iç ve dış politikalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da yapacağı görüşme öncesi barış planlarına atıfta bulunan Trump, “Orta Doğu’da barış için gerçekten iyi bir şans var. Herkes buna hazır görünüyor.” dedi.
Donald Trump, İsrail’in Batı Şeria’yı ilhak etmesine izin vermeyeceğine yönelik ifadelerini yineledi.
Başkan Trump, Portland kentine Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesinin (ICE) tesislerinin korunması için asker gönderme talimatını “Orada saldırılar var, her yerde yangın çıkıyor. Bunu bir Amerikan kentinde kabul edemeyiz.” sözleriyle savundu.
Chicago’nun da “tam bir suç yuvası” olduğunu ileri süren Trump, burada da bir federal operasyon başlatmak istediklerini dile getirdi.
Trump ayrıca eski Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Direktörü Christopher Wray’i görevde bulunduğu dönemde “uygunsuz” davranmakla suçlayarak, Adalet Bakanlığının kendisini soruşturduğunu “düşündüğünü” ifade etti.
TRUMP’IN GAZZE PLANI
Trump’ın planı hakkında basına sızan bilgilere göre, Hamas ve İsrail kabul ettikten sonra saldırılar duracak ve 48 saat sonra Gazze’deki sağ ve ölü tüm İsrailli esirler teslim edilecek.
Gazze, teknokratlardan oluşan bir geçici yönetim tarafından yönetilecek, bir barış gücü ile güvenlik sağlanacak ve güvenliğin sağlandığı alanlardan İsrail ordusu kademeli olarak tamamen çekilecek.
Geçici yönetim, Gazze’yi, Ramallah yönetimi gerekli reformları yaptıktan sonra buraya devredecek. Hamas silah bırakacak ve İsrail bölgede kalmak isteyen Hamas yöneticilerine dokunamayacak, başka ülkelere gitmek isteyen yöneticilere izin verilecek.
Gazze’deki Filistinlilerin bölgede kalması teşvik edilecek, göçe zorlanmayacak. Yine de gitmek isteyenler gitse bile geri dönebilecek. (AA)
Trump: Orta Doğu’da barış için gerçekten iyi bir şans var yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
September 28, 2025
İsrail, Gazze’deki el-Hılu Hastanesi’ni vurdu
İsrail ordusunun Gazze’nin batısındaki Nasr Mahallesi’nde bulunan el-Hılu Hastanesi’ni topçu ateşiyle iki kez vurduğu, 100’e yakın sağlık personeli ve hastanın hastanede mahsur kaldığı bildirildi.
Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi Müdürü İsmail es-Sevabite, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun topçu ateşiyle vurduğu el-Hılu Hastanesi’nin internet bağlantısının kesildiğini, hastanede mahsur kalan 100’e yakın sağlık personeli ve hastanın büyük korku yaşadığını ifade etti.
Sağlık merkezlerine yönelik saldırıların “insanlığa karşı suç ve savaş suçu” olduğunu vurgulayan Sevabite, İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırılarını başlattığı 7 Ekim 2023’ten bu yana 38 hastanenin hizmet dışı kaldığını, 96 sağlık merkezinin hedef alındığını ve 197 ambulansın tahrip edildiğini kaydetti.
Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi Müdürü, ayrıca İsrail saldırılarında şu ana kadar 1670 sağlık çalışanının öldürüldüğünü açıkladı.
Sevabite, uluslararası topluma ve insan hakları kuruluşlarına, “İsrail’in işlediği suçları durdurma ve siviller ile sağlık sistemini koruma” sorumluluğunu üstlenme çağrısında bulundu.
Görgü tanıkları da İsrail güçlerinin hastane çevresinde konuşlandığını ve kent genelinde kara saldırılarını yoğunlaştırırken binaları bombaladığını belirtti.
Gazze’deki Sağlık Bakanlığı da İsrail tanklarının kuşattığı ve topçu saldırısı düzenlediği hastanede sağlık çalışanları, hastalar ve çocuk bakım ünitesindeki 91 kişinin mahsur kaldığını aktardı.
İsrail ordusu son haftalarda Gazze halkına kenti terk ederek güneydeki Mevasi bölgesine gitmeleri yönünde uyarılar yapıyor.
GAZZE’DE GÜVENLİ YER BULUNMUYOR
İsrail ordusu, Gazze kentini işgal etmek için orada yaşayan Filistinlileri güneye ve orta kesime sürmeye çalışıyor. Bunu da silah ve bombardıman zoruyla yapıyor.
Bombardımandan kaçan Filistinlilerden bir kısmı güneye göç ediyor ancak orada da saldırıların hedefi olmaktan kurtulamıyor.
Gazze’deki hükümetin medya ofisinden dün yapılan açıklamada, İsrail’in 11 Ağustos’tan bu yana Gazze’nin orta kesimi ve güneyindeki kentlere 133 saldırı düzenlediği ve 1903 Filistinliyi öldürdüğü, bunun da Gazze’de güvenli yer olmadığını gösterdiği belirtilmişti.
İsrail Güvenlik Kabinesi, 8 Ağustos’ta bölgenin kuzeyindeki Gazze kentinin işgal edilmesine yönelik plana onay vermiş, ordu da 11 Ağustos’ta şehri işgal etmek amacıyla büyük çaplı bir saldırı başlatmıştı.
İSRAİL ORDUSU BATI ŞERİA’DA BİRİ ÇOCUK 17 KİŞİYİ GÖZALTINA ALDI, BM BÜNYESİNDEKİ SAĞLIK MERKEZİNİ KAPATTI
İsrail ordusu işgal altındaki Batı Şeria’da biri çocuk 17 Filistinliyi gözaltına aldı ve Ramallah’ta Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na (UNRWA) ait bir sağlık merkezini kapattı.
Filistin haber ajansı WAFA’ya göre, İsrail ordusu Ramallah’ın kuzeyindeki Celzun Mülteci Kampı’na baskın düzenledi.
İsrail askerleri Celzun’da evlerine zorla girerek arama yaptığı 5 Filistinliyi gözaltına aldı.
Celzun kampında UNRWA’ya ait bir sağlık merkezini kapatan İsrail ordusu sonrasında kamptan çekildi.
Ramallah kentinin Ayn Misbah Mahallesinde İsrail askerleri evlerine baskın düzenlediği 14 yaşındaki İsmail es-Sarsur ile 18 yaşındaki kuzeni Mahmud es-Sarsur’u da gözaltına aldı.
İsrail ordusu, El Halil kentine bağlı Beyt Ummar ve Zahiriyye beldelerinde 6, Beytüllahim’in Beyt Fuccar beldesinde 2 Filistinliyi gözaltına aldı.
El Halil’de İsrail askerlerinin kent ve çevresindeki beldelerin girişine çok sayıda askeri kontrol noktası kurup ana yolları trafiğe kapatarak Filistinlilerin hareket özgürlüğünü kısıtladı.
Batı Şeria’nın kuzeyindeki Tubas kentine bağlı Akaba beldesinde de İsrail askerleri, evine baskın düzenlediği bir Filistinliyi gözaltına aldı.
İsrail ordusunun Nablus’taki hedefinde Asker el-Kadim Mülteci Kampı vardı. Kampa baskın düzenleyen İsrail askerleri bir Filistinliyi gözaltına aldı.
Kudüs’ün kuzeyindeki Ram beldesinde İsrail ordusu, buldozerlerle bir lokantanın avlusunu yıktı.
Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, Ramallah’a bağlı Burka beldesinde Filistinlilerin evlerine ateş açtı.
Burka Köy Meclisi Başkanı Sayil Kenan, gaspçı İsraillilerin Burka’nın merkezine baskın düzenlediğini ve Filistinlilerin evlerine ateş açtığını söyledi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023’ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor. (AA)
İsrail, Gazze’deki el-Hılu Hastanesi’ni vurdu yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Cengiz Çandar's Blog
- Cengiz Çandar's profile
- 6 followers

