Cengiz Çandar's Blog, page 18
October 2, 2025
Beşiktaş’ı Rafa Silva sırtlıyor
Beşiktaş’ın, Süper Lig’de oynadığı 6 maçın tamamında forma giyen ve 5 golle takımının en skorer oyuncusu olan Rafa Silva, Galatasaray derbisinde de Teknik Direktör Sergen Yalçın’ın en büyük kozu olacak.
Trendyol Süper Lig’in 8. haftasında Beşiktaş, 4 Ekim Cumartesi günü saat 20.00’de Galatasaray ile Rams Park’ta karşı karşıya gelecek. Son haftalarda toparlanma sürecine giren siyah-beyazlılar, bu gidişatını ezeli rakibi karşısında da sürdürmek istiyor.
Kadrosunu büyük ölçüde yenileyen siyah-beyazlılar, hem savunmada hem de hücumda bir arayış içinde. Teknik Direktör Sergen Yalçın, her bölgede en iyi tandemi bulmak için farklı denemeler yapıyor.
Bu süreçte ligde takımını sırtlayan ve gol yollarında en etkili isim ise Rafa Silva oldu.
6 maçta 5 gol attı
Kara Kartal’ın Süper Lig’de oynadığı 6 müsabakanın tamamında forma giyen ve 493 dakika sahada kalan Rafa Silva, takımının bulduğu 11 golün 5’ine imzasını attı. 2. haftadaki Eyüpspor mücadelesiyle bu sezon gol perdesini açan Portekizli, daha sonra 3 maçlık bir sessizliğe büründü.
32 yaşındaki futbolcu, Süper Lig 1. hafta erteleme karşılaşması olan Kayserispor müsabakasında 3 gol kaydederek hem eski formuna kavuştu hem de kariyerinin ilk hat-trick’ini yaptı.
Rafa Silva, bu maçın ardından geçtiğimiz hafta Kocaelispor’a karşı alınan 3-1’lik galibiyette de ilk golü kaydeden isimdi.
Galatasaray’a karşı 2 golü var
Rafa, 1’i Benfica formasıyla olmak üzere Galatasaray’a karşı 4 kez mücadele etti. Süper Lig’de siyah-beyazlı formayla 2 maçta 1 kez sarı-kırmızılı ağları sarsan Portekizli futbolcu, geçtiğimiz sezon başında Süper Kupa mücadelesinde de 1 gol, 1 asistle kupanın kazanılmasına katkı sağladı.
Beşiktaş’ı Rafa Silva sırtlıyor yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
October 1, 2025
Trump’ın Filistin protestocularını sınır dışı planına mahkeme engeli
ABD’de mahkeme, Başkan Trump yönetiminin Filistin destekçisi uluslararası öğrencileri sınır dışı etme girişiminin yasa dışı olduğuna hükmetti.
The New York Times gazetesinin haberine göre, Massachusetts eyaletinde mahkeme, yönetimin Filistin destekçisi uluslararası öğrencileri sınır dışı etme girişimlerine karşı açılan davada kararı açıkladı.
Federal mahkemede verilen kararda, İç Güvenlik Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığının, Filistin’e destek protestolarına katılan yabancı öğrencileri hedef aldığı ve bunun “ifade özgürlüğünün anayasaya aykırı biçimde bastırılması” olduğu belirtildi.
Mahkeme Başkanı Yargıç William Young, kararda, “Biz, insanları söyleyeceklerinden korktuğumuz için hapse atan ya da sınır dışı eden bir ulus değiliz, olmamalıyız.” ifadesini kullandı.
Kararında, eski ABD Başkanı Ronald Reagan’ın “özgürlüğün her nesil tarafından sürekli savunulması gerektiği” sözlerini hatırlatan Young, davanın, bu mahkemenin önüne gelen en önemli dava olduğunu belirtti.
Young, Trump yönetiminin tutumunun yoğun eleştirilere rağmen değişmesinin beklenmediğine işaret ederek, “Başkan, aklına estiğinde her şeyi görmezden geliyor.” değerlendirmesini yaptı.
Beyaz Saray Sözcü Yardımcısı Liz Huston ise yazılı açıklamasında kararı “ülkenin güvenliğini zayıflatan skandal bir hüküm” olarak nitelendirdi ve yönetimin karara derhal itiraz edeceğini belirtti.
Huston, ayrıca Yargıç Young’un geçmişteki kararlarına ilişkin eleştirilerde de bulundu. (AA)
Trump’ın Filistin protestocularını sınır dışı planına mahkeme engeli yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Filipinler’de 6,9 büyüklüğündeki depremde ölü sayısı 61’e yükseldi
Filipinler’in Palompon bölgesinin batı açıklarında meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki depremde hayatını kaybedenlerin sayısı 61’e çıktı.
ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi’ne (USGS) göre, dün yerel saatle 21.59’da ülkenin Palompon’un bölgesinin batısında ve Cebu eyaleti kıyısında deprem meydana geldi.
The Philippine Daily Inquirer yerel yetkililere dayandırdığı haberine göre, depremde ülke genelinde hayatını kaybedenlerin sayısı 61’e yükseldi.
Filipinler Devlet Başkanı Ferdinand Marcos Jr. açıklamasında, halka “tetikte olunması ve yerel yetkililerle işbirliği yapılması” çağrısı yaptı.
Marcos, “Sevdiklerini kaybeden ailelere başsağlığı diliyorum ve dualarım yaralılar ve depremden etkilenen herkesle birlikte” ifadesini kullandı.
TAAL YANARDAĞINDA PATLAMA
Filipinler Kızılhaçı Başkanı Richard Gordon ise açıklamasında depremde bazı kiliselerin kısmen çöktüğünü ve bazı okullar boşaltıldığını bildirdi.
Filipinler Volkanoloji ve Sismoloji Enstitüsü (Phivolcs) açıklamasına göre, başkent Manila’nın yaklaşık 70 km güneyindeki Taal yanardağında patlama meydana geldi.
Patlama sonrası yanardağdan yükselen duman bulutlarının, dağın kuzeybatıya yönüne doğru 2 bin 500 metre yüksekliğe eriştiği kaydedildi.
Dünyada sismik hareketlerin en fazla görüldüğü ülkelerden Filipinler, “ateş çemberi” olarak da bilinen Pasifik Deprem Kuşağı’nda yer alıyor. (AA)
Filipinler’de 6,9 büyüklüğündeki depremde ölü sayısı 61’e yükseldi yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Eşref Rüya’da kartlar yeniden dağıtılıyor! Sekiz yıl sonra döndü
Kanal D’nin fenomen dizisi Eşref Rüya’nın ikinci sezon sürprizleri devam ediyor. Sekiz yıl sonra ekranlara dönen Ebru Destan, dizide Hıdır’ın sırdaşı Necla karakteriyle merak uyandırdı.
Kadrosunu önemli isimlerle güçlendiren diziye oyuncu Ebru Destan, Necla karakteriyle katıldı. Hıdır’ın mali ve hukuki işlerinden sorumlu, ona büyük bir sadakat ve minnetle bağlı güçlü bir kadın olarak hikayedeki yerini alan Necla, çizdiği portre ile merak uyandırdı.
NECLA ASLINDA KİM?
Sekiz yıl aradan sonra bir proje ile izleyiciyle buluşan Ebru Destan’ın canlandırdığı Necla, Hıdır’ın tüm sırlarını bilen tek kişi olarak ilk sahnesinden itibaren hikayede önemli bir rol üstleneceğinin sinyalini verdi.
Eşref Rüya fanları, güzelliği ve gizemli tavrıyla dikkat çeken Necla’nın aslında kim olduğunu tartışmaya başladı. Necla’nın Eşref Tek’in yolculuğunda nasıl bir rol üstleneceği ilerleyen bölümlerde ortaya çıkacak.
Çağatay Ulusoy ve Demet Özdemir’i bir araya getiren Tims&B imzalı Eşref Rüya, yeni bölümleriyle her çarşamba Kanal D’de.
Eşref Rüya’da kartlar yeniden dağıtılıyor! Sekiz yıl sonra döndü yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Dünya sanatı sahnede: Bu hafta hangi şehirde ne var?
Dünyanın farklı şehirlerinde bu hafta, tiyatrodan konsere, film festivallerinden sanat fuarlarına geniş yelpazede birçok etkinlik düzenlenecek. İşte o etkinlikler…
Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da Branilaca Bosna Kültür Merkezi’nde 2 Ekim’de “Gran Gala Flamenko” gösterisi gerçekleştirilecek. Dans performansları, tutkulu şarkılar ve enerjik müziklerin sahneleneceği gösteriye Barselona’dan ünlü sanatçılar katılacak.
Azerbaycan’da Şuşa Devlet Müzikal Drama Tiyatrosu’nda 5 Ekim’de “Cırtdan” adlı tiyatro gösterisi sahnelenecek. Cüce masalının motiflerinden esinlenen performans, çocuklara yiğitlik, çalışkanlık ve cesaret gibi değerleri aşılamayı amaçlıyor.
Enerjik dansların sergileneceği “Chofu Yosakoi 2025” festivali, Japonya’nın Chofu şehrinde 4 Ekim’de izlenebilecek.
“Tama Nehri Havai Fişek Festivali” Japonya’nın Kawasaki şehrinde 4 Ekim’de düzenlenecek.
İngiltere’nin başkenti Londra’nın merkezindeki Westminster şehrinde bulunan Adelphi Tiyatrosu, yarın “Geleceğe Dönüş” müzikaline ev sahipliği yapacak.
FİLM FESTİVALLERİ
Almanya’da düzenlenen “30. Schlingel Uluslararası Film Festivali” 4 Ekim’e kadar sinemaseverlerle buluşacak.
Direktörlüğünü Albert Wiederspiel’in üstlendiği “Filmfest Hamburg” 4 Ekim’e kadar özel bir seçkiyi izleyicilerin beğenisine sunacak.
İzlanda’nın Reykjavik kentinde düzenlenen ve genç yeteneklere odaklanan “Reykjavik International Film Festival” (RIFF) ile İsviçre’nin Zürih kentinde düzenlenen, dünyanın dört bir yanından genç yönetmenleri desteklemeyi hedefleyen “Zurich Film Festival” (ZFF) 5 Ekim’e kadar devam edecek.
Deneysel sinema ve yeni restorasyonlar için ek bölümlere de yer verilen, Lincoln Center Film’in hazırladığı, ABD’nin en uzun süreli ve en prestijli film festivallerinden biri olan “New York Film Festival” (NYFF) 13 Ekim’e kadar sinemaseverleri ağırlayacak.
KONSERLER
Çekya’nın başkenti Prag’daki Lobkowicz Sarayı’nda “Prag Kalesi’nde Matine” başlıklı klasik müzik konseri yarın müzikseverlerle buluşacak.
Simply Red müzik grubu İngiltere’nin Birmingham şehrindeki Utilita Arena’da, OneRepublic ise Polonya’nın Lodz şehrindeki Atlas Arena’da 4 Ekim’de konser verecek.
Müzik grubu The Offspring ise 5 Ekim’de Letonya’nın başkenti Riga’da sahneye çıkacak.
ABD’DE VİZYONA GİRECEK FİLMLER
ABD sinemalarında bu hafta 9 film vizyona girecek.
Benny Safdie’nin yönetmenliğini yaptığı “The Smashing Machine”, karma dövüş sanatları ve UFC şampiyonu Mark Kerr’in hikayesini beyaz perdeye taşıyor.
Yönetmen Colin Minihan’ın imza attığı “Coyotes” filmi, Hollywood Hills’deki evlerinde mahsur kalan bir ailenin şiddetli bir orman yangını ve vahşi bir çakal sürüsü arasında hayatta kalma mücadelesini konu alıyor.
Komedi filmi “One Big Happy Family”, DNA testiyle hayatı altüst olan bir kadının, kim olduğunu bulmak için annesiyle çıktığı yolculuğu işliyor.
ABD’de ayrıca “Bone Lake”, “Good Boy”, “The Ice Tower”, “Scared Shitless”, “The Legend of Johnny Jones” ve “Peas and Carrots” filmleri sinemaseverlerin beğenisine sunulacak. (AA)
Dünya sanatı sahnede: Bu hafta hangi şehirde ne var? yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Harvard Trump’la anlaştı! 500 milyon dolar ödeyecek
ABD Başkanı Donald Trump, Filistin’e destek gösterileri ve çeşitlilik programları nedeniyle federal hükümetin hedefinde olan Harvard Üniversitesi ile anlaşmaya çok yaklaştıklarını, üniversitenin yaklaşık 500 milyon dolar ödeyeceğini açıkladı.
ABD Başkanı Trump, Filistin’e destek gösterileri ile çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık programları nedeniyle uzun süredir federal hükümetin hedefindeki Harvard Üniversitesi ile anlaşmaya “çok yaklaştıklarını” belirterek üniversitenin yaklaşık 500 milyon dolar ödeyeceğini söyledi.
Trump, Oval Ofis’te gazetecilere yaptığı açıklamada, Eğitim Bakanı Linda McMahon’un anlaşmanın son detayları üzerinde çalıştığını ifade etti.
“Yaklaşık 500 milyon dolar ödeyecekler ve meslek okulları işletecekler.” diyen Trump, Harvard’ın yapay zeka ve motorlar gibi birçok konuda eğitim vereceğini dile getirdi.
Trump, anlaşmanın tamamlanmasına “çok yakın” olduklarını, bunun, Harvard yönetimiyle yaşanan sorunların sonu olacağına işaret etti.
HARVARD’DAN TRUMP YÖNETİMİNE “ANTİSEMİTİZM” RAPORU TEPKİSİ
Harvard Üniversitesi, Trump yönetiminin kampüste antisemitizm nedeniyle federal yasanın ihlal edildiği yönündeki bulgularını reddederek raporda çok sayıda hata bulunduğunu ve hukukun yanlış uygulandığını belirtti.
Washington Post gazetesinin elde ettiği belgelere göre Harvard, aylar süren bilgi taleplerine verdiği kapsamlı yanıtların dikkate alınmadığını, Yahudi öğrenciler için alınan güvenlik önlemlerinin ve yapılan değişikliklerin göz ardı edildiğini kaydetti.
ABD Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı, dün, kampüste antisemitizmle ilgili şikayetlerin yeterince ele alınmadığı gerekçesiyle üniversitenin gelecekteki araştırma hibelerine ve federal fonlara erişimini engellemek üzere resmi süreç başlatmıştı.
TRUMP İLE HARVARD ARASINDAKİ ANLAŞMAZLIK
Federal hükümet, aralarında Harvard’ın da olduğu birçok üniversiteyi, başta Filistin’e destek için düzenlenen kampüs protestoları ile çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık programlarını gerekçe göstererek federal fonlarını dondurmakla tehdit etmişti.
Bu süreçte Adalet Bakanlığı, Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı, Eğitim Bakanlığı ve Genel Hizmetler İdaresi (GSA) ortaklığıyla “Antisemitizmle Mücadele Görev Gücü” kurulmuştu.
Başkan Donald Trump yönetimi, Harvard’a sağlanan 2,2 milyar dolarlık fonun ve 60 milyon dolarlık sözleşme bedelinin dondurulmasına karar vermiş, üniversite de federal hükümetin fonları dondurmasının hukuka aykırı olduğunu savunarak bu kararı engellemek için dava açmıştı.
Ağustos ayında ABD basınında çıkan haberlerde, Harvard Üniversitesi ile ABD yönetiminin, milyarlarca dolarlık federal araştırma fonunun yeniden sağlanması karşılığında üniversitenin 500 milyon dolar harcama yapmasını öngören bir hukuki uzlaşmaya yaklaştığı ileri sürülmüştü.
Boston Bölge Mahkemesi Yargıcı Allison Burroughs da eylül başında, Trump’ın, Harvard Üniversitesinin fonlarını dondurmasını anayasaya aykırı bularak, fonların üniversiteye aktarılmasının önünü açmıştı. (AA)
Harvard Trump’la anlaştı! 500 milyon dolar ödeyecek yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Can Holding’e yönelik soruşturma! 10 şüpheli adliyede
Can Holding’e yönelik soruşturmasında gözaltına alınan 11 şüpheliden 10’u adliyeye sevk edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Can Holding yetkilileriyle ilgili “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “yönetme”, “kurulan örgüte üye olma”, “suçtan elde edilen malvarlığı değerlerini aklama” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlarına yönelik başlatılan soruşturma sürüyor.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 11 şüphelinin emniyetteki işlemleri tamamlandı.
Şüphelilerden 1’i emniyetten serbest bırakılırken, 10 şüpheli Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi.
Zanlıların, ifade işlemlerine birazdan başlanacak.
Soruşturma
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında Can Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketler üzerinden suç işlemek amacıyla örgüt kurulduğu, bu örgüt aracılığıyla “nitelikli dolandırıcılık”, “vergi kaçakçılığı”, “kaynağı belirsiz gelirlerin şirket hesaplarına sokulması”, “suçtan elde edilen gelirlerin aklanması”na yönelik çok yönlü eylemlerin gerçekleştirildiği öne sürülmüştü.
Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporları ile mali denetim birimlerinin düzenlediği inceleme raporlarıyla soruşturma başlatılmıştı.
Soruşturma kapsamında Can Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketler üzerinden kaynağı belirsiz yüklü tutarda para girişlerinin yapıldığı, bu paraların çeşitli şirketler arasında aktarılarak izlerinin gizlenmeye çalışıldığı, faturasız işlemler ve sahte belge düzenlemeleriyle vergi yükümlülüğünün azaltıldığı iddia edilmişti.
Holding yapısı altında kurulan çıkar amaçlı suç örgütünün Kemal Can ve Mehmet Şakir Can liderliğinde hareket ederek aynı faaliyet alanlarında çok sayıda şirket kurmak suretiyle denetim ve takip mekanizmalarını zorlaştırdığı, yönetim kurullarında değişiklikler yapıp sorumluluğu örgüt üyeleri arasında dağıttığı ve bu yolla hukuki yaptırımlardan kaçmayı hedeflediği öne sürülmüştü.
Ayrıca ticari faaliyeti bulunmayan şirketlerde nakit sermaye artırımı yapıldığı, sermaye artırımlarının kaynağı olarak ortaklara borçlar hesabının gösterildiği, bu borçların gerçeği yansıtmadığı, ortaklara borçlar hesabında görülen tutarların 7256 sayılı “Varlık Barışı Kanunu” kapsamında şirkete yeniden yatırıldığı, gerçekleştirilen bu işlemlerin, kanunun amacına aykırı şekilde suçtan sağlanan gelirin sisteme dahil edilmesi ve aklanması niteliğinde olduğu iddiasında bulunulmuştu.
MASAK raporlarıyla elde edilen bulgular doğrultusunda suç örgütünün “nitelikli dolandırıcılık”, “kaçakçılık” ve “Vergi Usul Kanunu’na muhalefet” gibi öncül suçlardan elde ettiği yasa dışı gelirler aracılığıyla ticari hacmini genişlettiği, eğitim, medya, finans ve enerji gibi stratejik sektörlerde şirket alımları, hisse devirleri ve yatırım faaliyetlerinin doğrudan suç gelirleriyle finanse edildiği, bu yolla örgütün hem ekonomik gücünü artırmayı hem de kamuoyu nezdinde meşruiyet kazanmayı hedeflediği kaydedilmişti.
Soruşturma kapsamında 121 şirketin mal varlığına el konulmuş ve TMSF kayyum olarak atanarak 10 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmişti.
İstanbul Jandarma Komutanlığı ekipleri, düzenledikleri operasyonda aralarında Can Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Tekdağ’ın da bulunduğu 6 şüpheliyi gözaltına almıştı.
Kayyum atanan şirketlerin bazıları şöyle aktarılmıştı:
“Habertürk Gazetecilik, Ciner Medya TV Hizmetleri, Show Televizyon Yayıncılık, Boğaziçi Radyo Televizyon Yayıncılığı ve Reklamcılık, Enerji Petrol Ürünleri Pazarlama, Doğa Okulları İşletmeciliği, Bilgi Doğa Eğitim İşletmeciliği, Turktobacco Sigara İç ve Dış Ticaret Pazarlama, HT Spor Televizyon Yayıncılık ile Bosphorus Medya Grubu Radyo ve Televizyon Yayıncılığı Anonim Şirketi.”
Adliyeye gönderilen ve savcılıkta ifadeleri alınan şüphelilerden D.Ç, D.C, M.K. ve K.Ç. “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” ve “kara para aklama” suçlarından, C.C. ise “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” suçundan tutuklanmış.
Şüpheli Tekdağ ise aynı suçlardan “ev hapsi” ve “yurt dışı çıkış yasağı” şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanması talebiyle hakimliğe gönderilmişti.
Hakimlik, D.Ç, D.C, M.K, K.Ç. ve C.C’nin üzerine atılı suçlardan tutuklanmasına, şüpheli Kenan Tekdağ hakkında ise “ev hapsi” ve “yurt dışı çıkış yasağı” şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar vermişti.
Öte yandan Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma dosyasını yetkisizlik nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına göndermişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında ise Can Holding’e ait 10 şirkete daha kayyum atanmasına karar verilmişti. Kayyum atanan 10 şirketin isimleri ise şöyle aktarılmıştı:
“Türktab Marketing Sigara ve Tütüncülük AŞ, ZA Lojistik ve Araç Kiralama Hizmetleri Ticaret AŞ, Canpet Benzin İstasyon İşletmeciliği AŞ, Tares Tek. Ürünleri İç ve Dış Tic. Ltd Şti, Furkon Teknik Hırdavat Sanayi ve Dış Ticaret Ltd Şti, Temiz Petrol ve Gayrimenkul Ticaret AŞ, MCN Petrol AŞ, Yön Özel Eğitim Basım Yayın San. Tic. AŞ, Mer Yatırım ve Özel Eğitim Hiz. AŞ, Arı Bilim İnovasyon Eğitim Hizmetleri AŞ.”
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Can Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Can da “suç işlemek amacıyla örgüt kurma, “yönetme” ve “malvarlığı değerlerinin gayrimeşru kaynağını gizlemek” suçlarından sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.
CİNER HAKKINDA TUTUKLAMAYA YÖNELİK YAKALAMA KARARI
Soruşturma kapsamında, Can Holding AŞ’nin 22 Aralık 2024’te pay alım satım sözleşmesi ile Turgay Ciner’in sahibi olduğu ve Ciner Grubu çatısı altında faaliyet gösteren Ciner Medya TV Hizmetleri AŞ, Show Televizyon Yayıncılık AŞ, Habertürk Gazetecilik AŞ, HT Spor Televizyon Yayıncılık AŞ, C Görsel Yayınları AŞ, Kanal 1 Görsel Televizyon Prodüksiyon AŞ, CİNER Dijital Yayın Hizmetleri AŞ, Boğaziçi Radyo ve Televizyon Yayıncılığı AŞ ve C Yapım Filmcilik Prodüksiyon AŞ isimli medya kuruluşlarını satın aldığı belirlenmişti.
Söz konusu satın alma ve devir işlemlerinde, örgüt faaliyeti kapsamında “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama” suçuna yönelik şüphe ve tespitlerin bulunduğu anlaşılan soruşturma kapsamında, yurt dışında bulunduğu belirlenen şüpheli Turgay Ciner hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmıştı.
Soruşturmada, şüpheli Ciner’in sahibi ve yetkilisi olduğu Ciner Grup’a ait Park Holding AŞ ile bu holdinge bağlı AFC İthalat İhracat Turizm AŞ, Zeyfa İthalat İhracat AŞ ve Silopi Elektrik Üretim AŞ isimli şirketlere İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliğince TMSF’nin kayyum olarak atanmasına karar verilmişti.
Şüpheli Ciner’in sahibi ve yetkilisi olduğu şirket tüzel kişiliklerinde de soruşturma kapsamındaki suçların işlendiğinin tespit edilmesi üzerine maddi gerçeğin ortaya çıkarılması amacıyla 12 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmişti.
Gözaltı kararı verilen şüphelilerin isimleri şöyle:
Turgay Ciner’in oğlu Atilla Ciner, Ciner Glass UK İcra Kurulu Başkanı Gökhan Şen, Park Holding Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Usta, Park Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Orhan Yüksel, Park Holding Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Yeşiltaş, Park Holding Yönetim Kurulu Üyesi Çiğdem Yılmaz, Park Holding Mali İşler çalışanı Yalçın Tahiroğlu, Park Elektrik Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Karakuzu, Park Elektrik Konya Ilgın Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Çatal, Park Elektrik Yönetim Kurulu Üyesi Haci Mustafa Kıraç, Park Elektrik Satın Alma ve İthalat Müdürü Kemal Gürsel Özyar ve Timur Haşhaş.”
18 ŞİRKETE DAHA KAYYUM ATANDI
Başsavcılıktan yapılan açıklamada, yapılan incelemelerde Can Holding AŞ ile Ciner Grubu bünyesinde faaliyet gösteren Park Holding AŞ arasında mali ve ticari bağların bulunduğu, bu bağ üzerinden gerçekleştirilen işlem ve faaliyetlerle suçtan elde edilen gelirlerin aklanmasına hizmet edildiği yönünde kuvvetli şüphe olduğuna ilişkin tespitler yapıldığı aktarılmıştı.
Açıklamada kayyum atanan şirketler şöyle sıralanmıştı:
“Transworld Uluslararası Nakliyat ve Aracılık Hizmetleri Tic. Ltd. Şti, Turktab Karon Tütün Mamulleri Gıda Paz. Tic. AŞ, Turktab Tobacco Gıda Lojistik ve Paz. AŞ, Turktab Toptan Tütün Mamulleri Paz. Dağ. AŞ, Turktab Tütüncülük Gıda ve İçecek San. Tic. Paz. AŞ, Turktab Gıda Tütün ve Tütün Mamulleri Paz. İth. İhr. Tic. AŞ, Turktab Global Tobacco Sigara ve Tütün Paz. AŞ, Kuranlar Petrol Otomotiv İnşaat Gıda San. Tic. Ltd. Şti, European International Tobacco Sigara ve Tütüncülük San. Tic. AŞ. ve Nargıll Tütün Mam. San. Tic. AŞ, Park Holding AŞ’ye bağlı Park Teknik Elektrik Madencilik Turizm San. ve Tic. AŞ, Park Elektrik Üretim Madencilik San. ve Tic. AŞ, Konya Ilgın Elektrik Üretim San. ve Tic. AŞ, Park Sigorta Aracılık Hizmetleri AŞ, Ciner Turizm Ticaret İnşaat Servis Hizmetleri AŞ, Etz Maden Enerji Petrol San. ve Tic. AŞ, Söğütözü İthalat İhracat ve Ticaret AŞ ve Kasımpaşa Sportif Faaliyetler AŞ.” (AA)
Can Holding’e yönelik soruşturma! 10 şüpheli adliyede yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Doğal gaz ithalatı patladı! Türkiye rekor seviyeye ulaştı
Türkiye’nin doğal gaz ithalatı Temmuz’da %8,5 artarak 3,9 milyar metreküpe ulaştı. En fazla gaz Rusya’dan alındı.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun temmuz ayına ilişkin “Doğal Gaz Piyasası Sektör Raporu”na göre, ithalatın 3 milyar 633 milyon 760 bin metreküpü boru hatlarıyla, 279 milyon 130 bin metreküpü de sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) tesisleri aracılığıyla yapıldı.
Böylece toplam doğal gaz ithalatı bu dönemde yüzde 8,5 artarak 3 milyar 912 milyon 890 bin metreküp oldu.
Temmuzda en fazla doğal gaz ithalatı 1 milyar 775 milyon 240 bin metreküple Rusya’dan yapılırken bu ülkeyi 1 milyar 4 milyon 230 bin metreküp ile Azerbaycan, 854 milyon 280 bin metreküp ile İran takip etti.
Bu dönemde Cezayir’den 279 milyon 130 bin metreküp LNG ithal edildi.
KONUTLARDA GAZ TÜKETİMİ YÜZDE 1 AZALDI
Ülkede toplam doğal gaz tüketimi temmuzda yıllık bazda yüzde 7,5 artarak yaklaşık 3 milyar 533 milyon 290 bin metreküpe ulaştı.
Sanayi sektörünün doğal gaz tüketimi yüzde 1,4 artışla 1 milyar 65 milyon 190 bin metreküp olarak kayıtlara geçti. Elektrik santrallerinde doğal gaz tüketimi yüzde 16 artarak 1 milyar 548 milyon 300 bin metreküpe yükseldi.
Konutlardaki doğal gaz tüketimi ise bu dönemde yüzde 1,64 azalarak 333 milyon 490 bin metreküp oldu.
DOĞAL GAZ STOK MİKTARI ARTTI
Türkiye’de doğal gaz stok miktarı temmuzda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13,3 artışla 4 milyar 318 milyon 810 bin metreküpe çıktı.
Doğal gaz stokunun 4 milyar 54 milyon 710 bin metreküpü yer altı depolama tesislerinde, 264 milyon 100 bin metreküpü ise LNG terminallerinde bulunuyor. (AA)
Doğal gaz ithalatı patladı! Türkiye rekor seviyeye ulaştı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
TOBB Nefes Kredisi yeni dönem başvuruları başlıyor
KOBİ’lere destek olmak için oluşturulan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Nefes Kredisi’nde yeni dönem başvuruları yarından itibaren başlayacak.
Birlikten yapılan yazılı açıklamaya göre, TOBB, Kredi Garanti Fonu (KGF) ve bankalar tarafından KOBİ’lere destek olmak için oluşturulan Nefes Kredisi’nde yeni dönem 2 Ekim itibarıyla başlayacak.
KOBİ’lere uygun koşullarda finansman desteği sağlamayı amaçlayan krediye, TOBB’a bağlı tüm oda-borsa üyesi işletmeler başvurabilecek.
İşletmeler, TOBB Nefes Kredisi başvurularını Halkbank, Vakıfbank, Ziraat Bankası, Denizbank, Garanti Bankası, Akbank ve Ziraat Katılım şubelerine yapabilecek.
Bir firma azami 1,5 milyon lira kredi kullanabilecek. Krediler, 6 ay anapara ödemesiz, azami 36 ay vadeli olacak. Kredi, 24 aya kadar yüzde 33, 24 ay üzerinde ise yüzde 32 faizle kullandırılacak. Kredi hacminin büyüklüğü de 25 milyar lira olarak belirlendi.
Bu yılın temmuz ayında verilen TOBB Nefes Kredisi’yle 23 bin 515 firmaya 30 milyar lira destek sağlanmıştı.
“KOBİ’LERİMİZİN NAKİT AKIŞINI KORUMAK İÇİN ‘NEFES’ OLACAK KAYNAK OLUŞTURDUK”
Açıklamada görüşlerine yer verilen TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, KOBİ’lerin yaşadığı en büyük sıkıntının finansmana erişim olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
“Özellikle KOBİ kredilerine uygulanan büyüme sınırı, krediye erişimi zorlaştırıyor. Böyle bir dönemde KOBİ’lerimizin nakit akışını korumak için gerçekten ‘nefes’ olacak kaynak oluşturduk. Amacımız, zor günlerde KOBİ’lerimizin yanında durup çarkların dönmesini sağlamak. Bu kapsamda, TOBB, KGF ve bankalar güç birliği yaptık. KGF Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Özegen’e ve katılan tüm bankaların yöneticilerine verdikleri destek ve katkılardan dolayı teşekkür ediyorum.” (AA)
TOBB Nefes Kredisi yeni dönem başvuruları başlıyor yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
September 30, 2025
Küresel Sumud Filosu: Gazze’ye devam, 120 deniz mili sınırına yaklaşıyoruz
İsrail’in ablukasını kırmak için Gazze’ye doğru hareket eden Küresel Sumud Filosu’nun “120 deniz mili sınırına yaklaştığı” ifadesi kullanıldı.
Küresel Sumud Filosu’nun, sosyal medya hesabından, yolculuğa ilişkin paylaşım yapıldı.
Gazze’ye doğru yola devam edildiği kaydedilen açıklamada “daha önceki filoların durdurulduğu ve saldırıya uğradığı bölgenin yakınında, 120 deniz mili sınırına yaklaşıyoruz.” denildi.
“Kimliği belirsiz” gemilerin filodaki bazı teknelere yaklaştığı ve “bazılarının ışıklarını kapattığı” belirtilen açıklamada, “Katılımcılar, bir müdahaleye hazırlık olarak güvenlik protokollerini uyguladılar. Gemiler artık filodan ayrıldı.” ifadesi kullanıldı.
İSRAİL GEMİSİ, KÜRESEL SUMUD FİLOSU’NDAKİ “ALMA” GEMİSİNİN ÇOK YAKININA YANAŞTI
Küresel Sumud Filosu’na liderlik eden “Alma” gemisinin çok yakınına, İsrail’e ait bir geminin yaklaştığı bildirildi.
Küresel Sumud Filosu’nda bulunan ve ismi paylaşılmayan Al Jazeera muhabirinin açıklamasına göre, İsrail’e ait bir gemi, filoya liderlik eden Alma gemisinin çok yakınına kadar yanaştı.
İsrail gemisi, Alma gemisinin iletişim sistemlerini ve motorunu bozarak gemiyi çalışamaz hale getirirken, Alma gemisindeki katılımcılar, önceden belirlenen güvenlik protokolleri doğrultusunda telefonlarını denize attı.
İsrail gemisi daha sonra bölgeden ayrılırken Küresel Sumud Filosu, Gazze Şeridi kıyılarına doğru rotasına devam ediyor.
“Alma” gemisindeki katılımcılarla bir süre kaybedilen iletişim yeniden sağlandı.
“ARTIK YÜKSEK RİSKLİ BÖLGE”
Filonun yolculuğuna dair daha önceki yapılan paylaşımda “Yüksek alarmdayız. Filo üzerindeki İHA hareketliliği artıyor. Birkaç rapor, önümüzdeki saatlerde farklı senaryoların ortaya çıkacağına işaret ediyor.” denilmişti.
“Artık yüksek riskli bölgeye” girildiği kaydedilen paylaşımda “Daha önceki filoların saldırıya uğradığı ve/veya durdurulduğu bölge. Tetikte olun.” ifadesi kullanılmıştı.
“YAYINLAR NORMALDEN DAHA FAZLA ENGELLENİYOR”
Filo sözcülerinden Wael Naouar, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, filonun yolculuğuna ilişkin son durumu bildirdi.
Yüksek riskli bölgeye 6 mil önce girdiklerini kaydeden Nouar, Gazze’ye 144 deniz mili kaldığını belirterek, “Gemilerimizin üzerindeki drone sayısı iki katına çıktı ve internet ve radyo yayınları normalden daha fazla engelleniyor. İster bu gece ister yarın olsun, hepimiz müdahale anına hazırız” ifadesini kullandı.
CAN YELEKLERİYLE HAZIR BEKLEYİŞ
Filodaki Adagio gemisinde bulunan Türk aktivist Muhammed Salih, sosyal medya hesabından paylaştığı videoda, filoya 80 kilometre (50 mil) uzaklıkta bir İsrail Donanması gemisinin saptandığını bildirdi.
Salih, “Bu akşam veya yarın gece bir İsrail müdahalesi veya saldırısı bekliyorduk. Büyük olasılıkla bu gece gerçekleşecek. Yüksek alarmdayız. Herkes can yeleklerini giydi ve güvertede hazır bekliyor.” açıklamasında bulundu.
KÜRESEL SUMUD FİLOSU
Onlarca gemiden oluşan Küresel Sumud Filosu, günlerdir Gazze’ye doğru yol alıyor. Filoda özellikle tıbbi yardım malzemeleri olmak üzere çok miktarda insani yardım bulunuyor. Söz konusu filo, bugüne kadar Gazze’ye doğru toplu şekilde çıkan en büyük filo olma özelliğini taşıyor.
Arapça “kararlılık” veya “sarsılmaz azim” anlamlarına gelen Sumud, 1967’deki Altı Gün Savaşı’nın ardından Filistin halkı arasında baskı ve direnişi anlatan bir kavrama dönüştü.
Sumud kavramı, Filistinlilerin topraklarında kalması, Filistin kimliğinin ve kültürünün canlı tutulması ile şiddet içermeyen sivil itaatsizlik gibi yollarla işgale direnip alternatif kurumlar inşa etmenin yollarının aranmasını ifade ediyor. Filistin’de zeytin ağacı ve köylü hamile kadın bu kavramı tasvir etmek için kullanılıyor.
İSPANYA HÜKÜMETİ, KÜRESEL SUMUD FİLOSU’NA “YÜKSEK RİSKLİ BÖLGEYE GİRMEYİN” ÇAĞRISI YAPTI
İspanya’da azınlık sol koalisyon hükümeti, insani yardım koridoru açmak ve İsrail’in ablukasını kırmak için deniz yoluyla Gazze’ye yaklaşan Küresel Sumud Filosu’na “yüksek riskli bölgeye girmeyin” çağrısında bulundu.
İspanya resmi haber ajansı EFE’nin Başbakanlık kaynaklarına dayandırarak verdiği habere göre, hükümet, Küresel Sumud Filosu’na İsrail askerlerinin olası müdahalesine karşı “yüksek riskli bölge” olarak adlandırılan deniz sınırına girmemesi tavsiyesinde bulundu.
İspanya Başbakanlık kaynakları, “Hükümet, mevcut koşullar altında filonun yasak bölgeye girmemesini şiddetle tavsiye ediyor çünkü bunu yapmak kendi güvenliğini ciddi şekilde riske atacaktır. Filonun misyonu takdire şayan ve meşrudur ancak üyelerinin hayatları her şeyden önce gelmelidir.” ifadelerini kullandı.
Aynı kaynaklar ayrıca, İspanya’nın bölgeye gönderdiği askeri geminin, “gerektiğinde kurtarma operasyonları yürütmek üzere operasyonel menzil içinde olduğunu ancak mürettebatının ve filonun fiziksel güvenliğini riske atacağı için İsrail ordusu tarafından belirlenen yasak bölgeye giremeyeceğini” belirtti. (AA)
Küresel Sumud Filosu: Gazze’ye devam, 120 deniz mili sınırına yaklaşıyoruz yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Cengiz Çandar's Blog
- Cengiz Çandar's profile
- 6 followers

