Cengiz Çandar's Blog, page 23

September 26, 2025

ABB konser harcamalarına ilişkin soruşturmada gözaltına alınan 14 şüpheli adliyeye sevk edildi

Ankara Büyükşehir Belediyesinin (ABB) 2021-2024 dönemindeki konser harcamalarının “kamu zararına sebebiyet verdiği” iddiası üzerine başlatılan soruşturmada gözaltına alınan 14 şüpheli, adliyeye sevk edildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmada gözaltına alınan 14 şüphelinin emniyetteki işlemleri tamamlandı.

Sağlık kontrollerinin ardından Ankara Adliyesine sevk edilen şüpheliler, soruşturmayı yürüten savcıya ifade veriyor.

Zanlıların, ifade işlemlerinin ardından nöbetçi sulh ceza mahkemesine sevk edilmeleri bekleniyor.

– Soruşturma geçmişi

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturması kapsamında İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği tarafından düzenlenen tevdii raporu, MASAK incelemesi, Sayıştay incelemesi ve bilirkişi raporlarına göre, ABB’de 32 konser hizmet alımında idarenin, 154 milyon 453 bin 221,60 lira zarara uğratıldığı tespit edilmişti.

Soruşturma kapsamında 23 Eylül’de aralarında eski belediye bürokratlarının ve şirket yetkililerinin de bulunduğu 14 şüpheli, “görevi kötüye kullanma” ve “ihaleye fesat karıştırma” suçlarından gözaltına alınmıştı. (AA)

ABB konser harcamalarına ilişkin soruşturmada gözaltına alınan 14 şüpheli adliyeye sevk edildi yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on September 26, 2025 03:06

Hamas: İsrail, Gazze’deki gazetecilere yönelik işlediği barbarca suçlarla gerçekleri örtbas edemez

Hamas, İsrail’in Gazze’deki gazetecilere yönelik işlediği barbarca suçlarla gerçekleri örtbas edemeyeceğini belirtti.

Hamas, 26 Eylül Uluslararası Filistinli Gazetecilerle Dayanışma Günü münasebetiyle yazılı bir açıklama yayımladı.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne karşı savaşı başlattığı 7 Ekim 2023’ten bu yana 251 gazeteciyi öldürdüğü hatırlatılan açıklamada, Tel Aviv yönetiminin Gazze’deki gazetecilere yönelik işlediği barbarca suçlarla gerçekleri örtbas edemeyeceği vurgulandı.

Filistinli gazetecilerle olan uluslararası dayanışmanın takdir edildiği açıklamada, Arap ve uluslararası tüm basın organlarından İsrail’in Filistin halkına karşı sürdürdüğü suçları dünyaya duyurmaları istendi.

Uluslararası toplumun ve uluslararası insan hakları örgütlerinin Filistinli gazetecilere yönelik suçları kınamalarının talep edildiği açıklamada, Gazze Şeridi’nde savaş suçları işleyen İsrailli yöneticilerin uluslararası mahkemelerde yargılanmaları çağrısı yapıldı.

İsrail ordusu, sabah saatlerinde işgal altındaki Batı Şeria’nın yalnızca Nablus kenti ve çevresine düzenlediği baskında 2’si gazeteci 22 Filistinliyi gözaltına almıştı.

Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi, İsrail saldırıları sonucu 7 Ekim 2023’ten beri 251 basın mensubunun yaşamını yitirdiğini açıklamıştı. (AA)

Hamas: İsrail, Gazze’deki gazetecilere yönelik işlediği barbarca suçlarla gerçekleri örtbas edemez yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on September 26, 2025 03:05

Küresel piyasalar negatif seyrediyor

Küresel piyasalar, ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni tarife açıklamaları ile ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz indirim sürecine ilişkin belirsizliklerin etkisiyle negatif seyrediyor.
ABD Başkanı Donald Trump, 1 Ekim’den itibaren ithal ilaç, mutfak ve banyo dolabı, döşemeli mobilya ve ağır kamyonlar için uygulanacak gümrük vergisi oranlarını duyurdu.

Buna göre, tarife oranları, ABD’de üretim tesisi inşa etmeyen şirketlerin markalı veya patentli ilaç ürünleri için yüzde 100, mutfak ve banyo dolapları ve ilgili ürünler için yüzde 50, döşemeli mobilyalar için yüzde 30 ve ağır kamyonlar için yüzde 25 olarak belirlendi.

ABD’nin korumacı ticaret tutumu kapsamında attığı adımların ülkedeki enflasyon üzerindeki etkilere yönelik belirsizlikler varlığını korurken, söz konusu fiyat artışlarının kalıcı bir enflasyona dönüşebileceğine ilişkin riskler Fed’in işini zorlaştırıyor.

Dün açıklanan verilere göre, ABD ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde, güçlü tüketici harcamaları ve yatırımların etkisiyle yüzde 3,8 ile tahminlerin üzerinde büyüme kaydetti. Böylelikle ülke ekonomisi, 2023’ün üçüncü çeyreğinden bu yana en güçlü büyüme performansını gösterdi.

Ülkede ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı 20 Eylül ile biten haftada 218 bine düşerek beklentilerin altında kaldı.

Fed kararlarını alırken temel gösterge olarak enflasyon ve istihdam verilerini dikkate alıyor. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda istihdamdaki düşüşü işaret eden verilerin etkisiyle bir süredir güç kazanan Fed’in faiz indirim beklentileri dün gelen güçlü büyüme verilerinin ardından zayıfladı.

Bankanın ekim ayında 25 baz puan faiz indirimine gitmesi yüzde 87 ihtimalle fiyatlanırken, aralık toplantısında bankanın faiz indirim ihtimalleri dün açıklanan büyüme verilerinin ardından yüzde 58’e geriledi.

Bunların yanı sıra, bugün, Fed’in enflasyon göstergesi olarak dikkate aldığı ağustos ayına ilişkin kişisel tüketim harcamaları verisi yatırımcıların odağında bulunuyor.

Fed yetkilileri para politikası konusunda ayrışıyor
Ekonomik verilerin yanı sıra Fed yetkililerinin açıklamaları da takip ediliyor. Bazı üyeler iş gücü piyasasını korumak için daha agresif faiz indirimleri gerektiğini savunurken, bazıları ise temkinli olunması gerektiğini dile getiriyor.

Başkan Trump’ın yeni atadığı Fed Yönetim Kurulu Üyesi Stephen Miran, merkez bankasının faiz oranlarını hızla düşürmemesi durumunda ekonomiye zarar verme riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Fed’in Denetimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Michelle Bowman da iş gücü piyasası verilerinin beklenenden “daha kırılgan” bir tablo ortaya koyduğunu, enflasyonun ise hedefle uyumlu aralıkta olduğunu bildirdi.

San Francisco Fed Başkanı Mary Daly ise faiz oranlarının daha da düşürülmesi gerektiğini ancak tam istihdam ve fiyat istikrarı hedeflerine yönelik riskleri dengelemek için yavaş hareket edilmesinin uygun olacağını belirtti.

Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, tarife kaynaklı enflasyon konusundaki endişelerinin de sürdürdüğünü ifade etti. Kansas City Fed Başkanı Jeff Schmid, Fed’in yakın zamanda tekrar faiz indirmesine gerek olmayabileceğinin sinyalini verdi.

ABD’de endeks vadeli kontratlar yeni güne satıcılı başladı
New York Borsası’nda dün S&P 500 endeksi yüzde 0,50, Nasdaq endeksi yüzde 0,50 ve Dow Jones endeksi de yüzde 0,38 değer kaybetti. ABD’de endeks vadeli kontratlar da yeni güne de satıcılı başladı.

Dün açıklanan büyüme verileri sonrasında ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi gün içinde 5 baz puan yükselişle 4,20 seviyesini test etmesinin ardından yüzde 4,18 seviyesinden kapandı. Tahvil faizi yeni güne ise yatay seyirle başladı.

Dolar endeksi dün yüzde 0,7 yükselişle 98,5 seviyesinden günü tamamlarken, güne yüzde 0,2 düşüşle 98,4 seviyesinden başladı. Altının onsu yeni işlem gününde yüzde 0,1 düşüşle 3 bin 745 dolardan işlem görüyor.

Avrupa’da gözler ECB Başkanı Lagarde’a çevrildi
Avrupa borsalarında dün negatif bir seyir öne çıkarken, bugün gözler Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde’ın Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da yapacağı açıklamalara çevrildi.

Analistler, Lagarde’ın açıklamalarından alınacak sinyallerin piyasaların yönü üzerinde etkili olabileceğini belirterek, makroekonomik veri gündeminin sakin olduğunu söyledi.

Dün İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,39, İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,43, Almanya’da DAX 40 yüzde 0,56 ve Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,41 düştü. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar yeni güne hafif alıcılı başladı.

Asya borsaları negatif seyrediyor
Asya tarafında Fed’in faiz indirim sürecine yönelik belirsizliklerin küresel risk iştahını törpülemesiyle negatif bir seyir öne çıkıyor.

Japonya’da ülkedeki enflasyon görünüme ilişkin çerçeve çizen Tokyo TÜFE, eylülde yıllık bazda yüzde 2,5 yükselişle beklentilerin altında arttı. Öte yandan, bir süredir bölgenin odağında olan Süper Tayfun Ragasa Hong Kong’da etkisini yitirdi.

Süper Tayfun Ragasa, dün sabah saatlerinden itibaren Çin’in güney kıyılarını etkilemeye başlarken Hong Kong Özel İdari Bölgesi ve Guangdong eyaletinde en üst düzey alarm durumuna geçilmişti.

Tayfun sebebiyle bölgede 1000’den fazla uçak seferi iptal edilmiş ve bazı tren seferleri durdurulmuştu. 11 saat süren alarmın ardından tayfunun batıya yönelerek şehirden uzaklaşmasıyla hayat normale döndü.

Bu gelişmelerle, kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,6, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,2 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 0,5 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 2,6 geriledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump görüşmesi gerçekleşti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beyaz Saray’daki Oval Ofis’te ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya geldi. Görüşme 2 saat 20 dakika sürdü.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’deki temaslarına ilişkin yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Trump ile Beyaz Saray’da tarihi nitelikteki görüşmenin oldukça samimi bir ortamda geçtiğini belirterek, “Görüşmede, savunma sanayisinden ticarete, enerjiden bölgesel ve küresel sorunlara kadar çok sayıda konu ele alındı ve belirli konularda önemli mesafeler katedildi.” dedi.

Dün alış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi günü yüzde 0,09 değer kazanarak 11.377,55 puandan tamamladı. Borsa İstanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) BIST 30 endeksine dayalı ekim vadeli kontrat ise dün akşam seansında normal seans kapanışına göre yüzde 0,3 değer kaybetti.

Dolar/TL dün yüzde 0,1 artışla 41,4850’den kapanırken, bugün bankalararası piyasanın açılışında önceki kapanışın yüzde 0,2 üzerinde 41,5670’ten işlem görüyor.

Analistler, bugün yurt içinde veri gündeminin sakin olduğunu, yurt dışında ise ECB Başkanı Lagarde’ın konuşmasının yanı sıra ABD’de kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi ve Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 11.400 ve 11.500 puanın direnç, 11.300 ve 11.200 seviyelerinin destek konumunda olduğunu kaydetti.

Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:

12.30 Avro Bölgesi, ECB Başkanı Lagarde’ın konuşması

15.30 ABD, ağustos ayı kişisel gelirler ve harcamalar

15.30 ABD, ağustos ayı kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi

17.00 ABD, eylül ayı Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi (AA)

Küresel piyasalar negatif seyrediyor yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on September 26, 2025 03:04

Muğla açıklarındaki teknede 210 kilogram skunk ele geçirildi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Muğla açıklarındaki tekneye düzenlenen operasyonda 210 kilogram skunk ele geçirildiğini, iki şüphelinin yakalandığını bildirdi.

Bakan Yerlikaya, NSosyal hesabından “Mavi Vatanımızda Zehir Tacirlerine Geçit Yok” başlığıyla paylaşım yaptı.

Yerlikaya, paylaşımında Muğla İl Jandarma Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Güney Ege Grup Komutanlığınca, Muğla açıklarındaki uluslararası uyuşturucu ticaretine yönelik koordineli çalışmalar sonucu uluslararası uyuşturucu tacirlerine ait tekneyi JİHA’lar ile saniye saniye izleyerek denizden operasyon için düğmeye bastıklarını belirtti.

JİHA destekli takip sonucu teknede yapılan aramada 210 kilogram skunk ele geçirdikleri ve zehir taciri iki şüpheliyi yakaladıkları bilgisini paylaşan Yerlikaya, şunları kaydetti:

“Muğla Vali’mizi, Muğla Cumhuriyet Başsavcılığımızı, Jandarma Asayiş ve İstihbarat Başkanlıklarımızı, Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığımızı, Jandarma İHA Komutanlığımızı, Muğla İl Jandarma Komutanlığımızı ve Sahil Güvenlik Güney Ege Grup Komutanlığı bağlısı yüzer unsurlarımızı, kahraman jandarmamız ve sahil güvenliğimizi tebrik ediyorum. Karada jandarmamız ve polisimiz, Mavi Vatan’ımızda sahil güvenliğimiz ile evlatlarımızın ve toplumumuzun güvenli yarınlarını sağlamak için mücadelemize kararlılıkla devam ediyoruz.” (AA)

Muğla açıklarındaki teknede 210 kilogram skunk ele geçirildi yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on September 26, 2025 03:03

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York kentindeki Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu temasları ve Washington’da ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesinin ardından yurda dönüşünde, uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

Birleşmiş Milletler 80. Genel Kurulu ve hemen akabinde ABD Başkanı Trump’ın davetine icabetle Washington’a yaptığı ziyareti tamamladığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM üyesi ülkelerden çok sayıda devlet ve hükûmet başkanının iştirak ettiği Genel Kurul görüşmelerine, Türkiye olarak, güçlü bir katılım sağladıklarını söyledi.

Bu yılki Genel Kurul’a özel olarak Gazze’deki soykırım, genel olarak Filistin davasının damgasını vurduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “BM Güvenlik Konseyi üyesi Birleşik Krallık ve Fransa başta olmak üzere, 10 Batılı ülke daha Filistin’i tanıdıklarını açıkladı. Özellikle Güvenlik Konseyi üyesi bu iki ülkenin tanıma kararları tarihî niteliktedir. Bu noktaya gelinmesinde şüphesiz biz ve bizim gibi tarihin doğru tarafında duran ülkelerin diplomatik gayretlerinin büyük etkisi oldu.” ifadelerini kullandı.

Filistin’i tanıyan ülke sayısının 150’nin üzerine çıktığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“İki devletli çözüme verilen desteğin hem nitelik hem de nicelik olarak artması fevkalade önemlidir. Ancak bu desteğin sahaya yansıması için uluslararası toplumun kararlı bir şekilde hareket etmesine ve tedbir almasına ihtiyaç var. İsrail, attığı pervasız adımlar ve işgal politikalarıyla bu çabaları boğmayı amaçlamaktadır. Takip ettiğiniz üzere ben de hem Genel Kurul’a hitabımda hem ABD Başkanı Sayın Trump’la Gazze konulu toplantımızda hem de Fransa ve Suudi Arabistan eş başkanlığında düzenlenen konferansta münhasıran, bu hususa dikkat çektim. Biz bu yöndeki gayretlerimizi sürdüreceğiz.

Genel Kurul’a hitabımda ülkemiz için öncelik taşıyan, diğer uluslararası meseleleri etraflıca anlatma imkânı buldum. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin meşru haklarının savunulması başta olmak üzere Suriye, Ukrayna-Rusya Savaşı ve bölgemize barış, bunun yanında istikrar getirmek için sarf ettiğimiz gayretlere değindik. BM’deki temaslarım öncesinde Türk-Amerikan Toplumu temsilcileriyle bir araya geldim. Keza ekonomi alanındaki temaslarımız çerçevesinde Türk ve Amerikan iş dünyasının önde gelen temsilcileriyle görüş alışverişinde bulundum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaret vesilesiyle Suriye, Libya, Kuveyt, Endonezya, Fransa, Kanada ve Vietnam’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda ülkeden muhataplarıyla görüşmeleri olduğunu, heyetteki bakan ve milletvekillerinin de Genel Kurul marjında tertiplenen veya Amerikalı kuruluşlarla düzenlenen toplantılara iştirak ettiğini, ikili temaslarda bulunduğunu kaydetti.

Ziyaretin ikinci ayağında, ABD Başkanı Trump’la çok kapsamlı bir görüşme yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendisiyle gündemimizdeki birçok meseleyi değerlendirdik. Evvelemirde ticaret ve yatırım ilişkilerimizi müşterek menfaatler temelinde geliştirmek için atılabilecek adımları görüştük.” dedi.

İki ülke arasındaki 100 milyar dolar ticaret hacmi hedefine ulaşmak için gümrük vergilerinin gözden geçirilmesi dâhil, ticareti kolaylaştırıcı adımlar hakkında görüş alışverişinde bulunduklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma alanında iş birliğinin önünü açacak adımları, yapıcı bir bakış açısıyla irdeledik. Görüşmemizin temel konularından birini de Gazze’deki mezalimin sonlandırılmasına yönelik atılabilecek adımlar teşkil etti. Suriye’deki istikrarın muhafazası ve Orta Doğu’da barış ortamının hâkim kılınabilmesi konusunda da çok ayrıntılı fikir teatimiz oldu. BM’deki temas ve çalışmalarımızın, değerli dostum Sayın Trump’la görüşmemizde aldığımız kararların ülkemiz, milletimiz ve bölgemiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.” şeklinde konuştu.

“Atılan çamurlarla kirletilemeyecek kadar güzel bir ziyaretti”

Bir gazetecinin, ABD Başkan Trump’la görüşmesinde Türk-Amerikan ilişkilerinin bundan sonraki seyrinde nasıl bir karşılığı olacağını düşündüğü, dışarıda ilk görüldüğünde atmosferin çok sıcak, pozitif ve yapıcı olduğunu belirterek, baş başa görüşmelerde detay ve teknik konulara girildiğinde genel havanın nasıl seyrettiğini sorması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu yanıtı verdi:

“Beyaz Saray’da Sayın Trump ve heyeti tarafından gayet iyi ağırlandık. Washington’dan memnun ayrılıyoruz. Atılan çamurlarla kirletilemeyecek kadar güzel bir ziyaretti. Sayın Başkan’la samimi, yapıcı ve verimli bir atmosferde görüşmelerimizi gerçekleştirdik. Zaten Sayın Trump ile ilişkimiz, malum geçmişten bu yana çok iyi. İlk döneminde farklı bir diyaloğumuz vardı, o devam ediyor. Bu durum inanıyorum ki Türk-Amerikan ilişkilerine de olumlu yansıyacak. Bugüne kadar, dostlarımızla konuşurken açık, net ve ilkeli bir dil kullandık ve kullanıyoruz. Sayın Trump da açık konuşmayı seven, düşüncelerini perdesiz dillendiren bir siyasetçi.

Amerika ile ilişkilerimizi, karşılıklı saygı temelinde ilerletiyoruz. Tek görüşmeyle her meseleyi halletmek tabii ki mümkün değil. Fakat bu temas, birçok konuda anlamlı ilerleme sağlamamıza yol açtı. İki ülkenin ticaret hacmi de potansiyeli de ortada. 100 milyar dolarlık ikili ticaret hedefimiz var. Liderler olarak bunu harekete geçirecek politik iradeye sahibiz. Görüşmemizde ticaret ve yatırımların yanı sıra Gazze’deki insani felaketi ve Suriye konusunu da ele aldık. Sayın Trump’ın küresel barış vizyonunu ben de destekliyorum. Akan kanın durması noktasında iki tarafta da bir mutabakat söz konusu. İnşallah bu konuda da kısa sürede bir açılım sağlarız. Yemekte de bütün bu konuları her yönüyle ele alma fırsatını bulduk. Gerek şahsım, gerek bakan arkadaşlarımla birlikte bunları değerlendirdik.”

“Sayın Trump Gazze’deki çatışmaların son bulmasını, kalıcı barışa ulaşmanın gerekliliğini ifade etti”

Bir gazetecinin, BM Genel Kurulu’nda Gazze konusunda çok önemli bir konuşma yaptığı hatırlatılarak, “Bugün de Trump’la görüştünüz. Trump görüşmeden önce, sadece rehinelerden bahsetti. Daha önceki konuşmalarında da hep rehinelerden bahsediyor. Baş başa yaptığınız görüşmede, Gazze’de akan kanı, ölen çocukları, açlığı kendisine anlattınız mı? Hatırlattınız mı? ‘Durdurulması lazım’ dediniz mi? Gazze bağlamında nasıl bir görüşme oldu?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Sayın Trump ve bölgemizdeki bazı ülkelerin liderleriyle yaptığımız toplantılar hep verimli geçti. Bugün Trump’la yaptığımız toplantıda da bu yapıcı yaklaşımı gördük. Gazze’deki katliamları sonlandırma iradesinin ortaya konulması açısından buluşmamız çok çok önemliydi. Sayın Trump toplantıda Gazze’deki çatışmaların son bulmasını, kalıcı barışa ulaşmanın gerekliliğini ifade etti. Biz de Gazze’de ve Filistin’in tamamında önce ateşkese, sonra da kalıcı barışa nasıl ulaşılabileceğini anlattık. Orada bir anlayış birliği oluştu.

Beyaz Saray’daki görüşmemiz, New York’taki toplantımızın devamı niteliğindeydi. İki devletli çözümün bölgede kalıcı barışı sağlayacak formül olduğunu, mevcut durumun sürdürülemeyeceğini ifade ettik. Sayın Trump da mevcut durumun böyle devam edemeyeceğinin farkında. Türkiye olarak temel hedefimiz, Gazze’deki katliamların bir an önce sona ermesidir. Çocukların, kadınların ve masum sivillerin hayatını kaybettiği bir tabloyu güvenlik gerekçesiyle açıklamak mümkün değildir. Kimsenin şüphesi olmasın, Gazze’ye kalıcı ve adil barış gelene kadar bu meseleyi gündemde tutmaya devam edeceğiz. Bunun için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz ve yapacağız.”

“Birleşmiş Milletlerde gözlemledik ki İsrail giderek yalnızlaşıyor. Sizin Genel Kurul’daki konuşmanızda gösterdiğiniz fotoğraflar da yaşananları bütün çıplaklığıyla gözler önüne serdi. İki soru soracağım. Bir, siz o fotoğrafları görünce ne hissettiniz? İki, bu zulmün, İsrail’in iyice yalnızlaşması ve Amerika’nın bu durumdan zarar gördüğünü fark etmesiyle durmasının mümkün olabileceği görüşüne katılıyor musunuz?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu cevabı verdi:

“Genel Kurul’da bir kez daha gördük ki İsrail zulmüyle, işlediği insanlık suçlarıyla artık yalnızlaşmaya başladı. Sözün bittiği yerde fotoğraflar bizim hislerimize tercüman oluyor. Bir deri bir kemik kalmış çocuğun ayakları her şeyi dile getiriyor. O yavrunun içler acısı hâli bir yandan zalimleri işaret etti, bir yandan zulme seyirci kalanlara esaslı bir hakikat tokadı indirdi. Yıkıntılar arasındaki insanlar, ellerinde kovalarla, tencerelerle bir kap yemek alabilmek için bakan çaresiz gözler, bize Gazze’yi anlattı. İşte o kareler bize, ‘duramazsın, dinlenemezsin, yorulamazsın’ dedi. Biz de anlatıyoruz, çare arıyoruz, onlara yardım için çabalıyoruz. Çok şükür, adaleti ve vicdanı savunanlar olarak bugün dünden daha güçlüyüz. Filistin davası, bugün dünden çok daha biliniyor. Vicdanlı insanların tüm çığlıkları, İsrail’i bugün dünden çok daha rahatsız ediyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık bir avuç ülkenin dışında, İsrail’in yanında duran kimsenin olmadığını vurgulayarak, “Artık kimin haklı, kimin haksız, kimin mazlum, kimin zalim olduğunu gördükleri için bu tablo ortaya çıktı. Biz, ‘iki devletli çözüm’ dediğimizde duymazdan gelenler, artık bizimle aynı safta yer alıyor. Gazze’nin çocukları için Kudüs’ün onuru için Mescid-i Aksa’nın haysiyeti için konuşuyoruz. Bunca katliama, soykırıma, insan hakları ihlallerine imza atanlar hem hukuk, hem tarih önünde hesap verecek. O gün geldiğinde tıpkı bugün olduğu gibi Gazze, Filistin toprağı olacak ve bu yaralar sarılacak. Doğrusu ben buna inanıyorum.” diye konuştu.

“Netanyahu ve katliam şebekesi ne derse desin, umut hep var”

Bir gazetecinin, “İngiltere ve Fransa, Filistin’i tanıma adımı attılar ama bundan sonra, buna paralel bir politik yaklaşım gösterecekler mi? Yoksa Hamas’ı silahsızlandırıp, bertaraf etme hedefinde ısrarcı olacaklar mı?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, tanıma kararlarının bir anlam taşıdığına dikkati çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, zulmün karşısında tarafsız kalmanın zalimi cesaretlendirdiğini belirterek, “Bu kararların tam anlamıyla amacına ulaşmasının yolu, İsrail’e yönelik uluslararası baskıyı artırmaktan geçiyor. İsrail’i iki devletli çözüme yaklaştıracak formül, uluslararası toplumun, hukukun, sivil toplum kuruluşlarının, kanaat önderlerinin bir ve beraber tutum takınmalarıdır. Netanyahu ve katliam şebekesi ne derse desin, umut hep vardır. İşte Filistin’i tanıyan bütün ülkelerde zalimlerin boğuk sesi, mazlumların çığlığını bastırmakta yetersiz kalıyor.” ifadelerini kullandı.

Yıkıntılar arasında “özgür Filistin” hayali kuran çocukların yalnız olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Ülkeler, liderler ve en önemlisi halklar, onları görüyor, duyuyor, biliyor. Nitekim bu yıl Filistin’le ilgili ana salonda yapılan toplantı önemlidir. Benim 13 yıldır geldiğim Birleşmiş Milletler toplantılarında böyle bir zirve olmamıştı. Macron’un yönettiği, Suudi Arabistan temsilcisinin bulunduğu o toplantı, o salondaki katılım, ilk defa bu denli yüksek, bu denli heyecan doluydu. Filistin’i tanıma iradesi gösteren devletler, ‘adalet hâlâ var, vicdan hâlâ susmadı’ mesajını çok güçlü bir şekilde ortaya koydu. Artık, diplomatik olarak tanımanın da gerekleri yapılmalı ve bu devletin mazlum, mağdur halkının yanında yer almalılar. Birlikte Filistin’i bu zulüm ve soykırım karanlığından inşallah kurtaracağız. Çünkü Filistinli çocuklar, kadınlar, erkekler dünyanın diğer bölgelerindeki insanlar kadar yaşama hakkına sahipler.”

“Bizim dış politikamız barış temellidir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin, Suriye ve Ukrayna gibi kriz bölgelerinde Türkiye’nin atacağı yeni adımların sorulması üzerine, şu cevabı verdi:

“Öncelikle bizim dış politikamız barış temellidir. Barış odaklı yol haritaları inşa ediyoruz, adımlarımızı da ona göre atıyoruz. Çünkü adil bir barışın kaybedeninin olmayacağına inanıyoruz. Savaşlar, çatışmalar, gerginlikler dünyaya insan, zaman, aynı zamanda da kaynak kaybettiriyor. Ukrayna-Rusya savaşını ele alalım. Sizce orada sadece bu iki ülke mi kaybediyor? Herkese kaybettiren bir süreç var orada. Savaş böyle. Biz bu gerçeği bildiğimiz için savaşların yerini sulh, çatışmaların yerini huzur ve istikrar alsın, istiyoruz. Tabii savaşları başlatmak kolay, ama bitirmek zor. Bu nedenle öncelikle çevremizdeki çatışma alanları olmak üzere tüm bölgelerde barış için gayret gösteriyoruz. Çabalarımızın beyhude olmadığını aldığımız neticelere bakılırsa görmek mümkün. Karadeniz Tahıl Koridoru, esir takasları, İstanbul müzakereleri bu sonuçlardan bazıları. Akan kan durana kadar, biz Türkiye olarak mücadelemize devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Türkevi bu yıl da adeta alternatif bir Birleşmiş Milletler noktasına dönüşmüş durumda. Bu kapsamda Türk Devlet Teşkilatları çerçevesinde çok sayıda devlet ve hükûmet başkanı, Türkevi’ne gelerek orada görüşmeler gerçekleştiriyor, siz de orada kabul ediyorsunuz. Türkevi’nin orada bulunması Türkiye’nin küresel arabuluculuktaki rolünü nasıl güçlendiriyor? Bir de bu diplomasi trafiğinin Filistin meselesi gibi küresel sorunlara etkisi hakkında ne düşünüyorsunuz?” soruları yöneltildi.

Her gelişlerinde Türkevi’nin göğsünü kabarttığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, dostları en iyi şekilde ağırlayarak, büyük devlet olmanın gereğini New York’ta yerine getirdiklerini söyledi.

Türkevi’ni bu şekilde inşa ederek tarihe bir damga vurduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık bizim Amerika’da böyle bütün dostları ağırlayabileceğimiz bir yerimiz var” diyebildiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkevi’nin bir diplomasi merkezi olduğunu ve dünyanın gündemindeki en önemli konuları, burada ele alabildiklerini dile getirerek, “Çözümün, adaletin ve kalıcı barışın nasıl tesis edilebileceğini burada dile getiriyoruz. Bu diplomasi trafiği sadece sözde değil, sahada ve masada çözüm üreten bir Türkiye portresi ortaya koyuyor. Buradaki diplomasi trafiği, Türkiye’nin sürekli artan etkinliğinin bir göstergesi. Sözümüzün gücü arttıkça, meselelerin çözümündeki rolümüz de genişliyor. Bütün bunlar yerinde durarak olmuyor. Çalışacak, temas kuracak, etkinliğinizi artırmak için hamleler yapacaksınız. Tabii bütün bu adımları atmak, bu hamleleri yapmak, sizi muhataplarınız karşısında da çok daha güçlü hâle getiriyor. Hamdolsun burada gerek devlet ve hükûmet başkanlarıyla yaptığımız görüşmeler, gerek iş adamlarıyla yaptığımız müzakereler, Türkiye’yi onlar karşısında çok daha farklı bir konuma getiriyor ve birçok şeyleri biz onlardan da dinleme imkânını buluyoruz.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Akdeniz’deki kaynaklar konusunda yaklaşımımız nettir. Biz bu kaynaklardan payımıza düşeni alır, kazan kazan ilkesiyle de komşularımızla birlikte iş yaparız.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in, Gazze saldırılarının yanı sıra bölge barışını tehdit eden adımlar attığı, Suriye’ye yönelik saldırılarının terör gruplarını cesaretlendirdiği ve 58 yıl aradan sonra Suriye’nin BM’de yer alarak Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın oturumda konuşma yaptığı anımsatılarak, “Türkevi’nde Sayın Şara ile görüştünüz. Suriye’nin toprak bütünlüğü ve yarınına dair neler söylemek istersiniz?” şeklinde yönlendirilen soruyu yanıtladı.

Şara’nın konuşmasını dinleme fırsatı bulamadığını ancak konuşmayla ilgili bilgi aldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail saldırganlığının, Filistin ile sınırlı kalmayacağını, bölgemizde de yansımaları olacağını daha önce söylemiştim. İsrail’in İran, Lübnan, Yemen ve Suriye’de pervasız saldırılarına şahit olduk.” ifadelerini kullandı.

İsrail’in, Suriye’deki, fiili saldırıları ile barış ve istikrar gayretlerini baltalama girişimlerini gördüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şara ile New York’ta son durumu, Türkevi’nde ele aldıklarını bildirdi.

“Bu yıl Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna katılmaları Suriye hükûmetinin uluslararası meşruiyeti için çok çok önemliydi.” değerlendirmesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye ekonomisi ve altyapısının yeniden ayağa kalkmasının da çok önemli olduğu vurgusunu yaptı.

Suriye’ye yönelik yaptırımların kalkmasını önemsediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Suriye ile her alanda iş birliği projeleri geliştiriyoruz, her zaman Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne önem veriyoruz. Araplar, Türkmenler, Kürtler, Sünniler ve Nusayriler, Dürziler, Hristiyanlar… Yani tüm kimlikleriyle Suriyelilerin yan yana barış içinde yaşadığı bir ülke istiyoruz. Suriye yönetimi de bizimle aynı duyguları paylaşıyor. Bunu dinamitleyecek hiçbir girişime göz yummayız. Terör örgütlerinin Suriye’nin geleceğinde yeri yoktur, olamaz. Uluslararası toplum da Suriye’de barış ve istikrar için adımlar atmalı. Bölgedeki terör örgütlerini cesaretlendirici faaliyetlerden uzak durmalı. Özellikle Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılmasını da çok ama çok önemsiyoruz.”

“Türkiye artık masada söz sahibi, karar alıcı ve yön verici bir güçtedir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile Mısır arasında iyi ilişki kurulduğu, 13 yıl aradan sonra iki ülkenin Deniz Kuvvetlerinin Akdeniz’de ortak tatbikat yaptığı anımsatılarak, “Acaba Türkiye ile Libya arasındaki deniz yetki anlaşmasının bir benzerinin Mısır’la da olabileceğinin bir işaret mi?” ve “Türkiye-Libya-Mısır yakınlaşması acaba İsrail ve Yunanistan cephesinde nasıl yankı bulur bu bağlamda? Buna ek olarak KIZILELMA insansız savaş uçağının inip kalkacağı, inşasına yeni başlanan ikinci uçak gemimizin ne zaman donanmaya katılacağı belli mi?” sorularına yanıt verdi.

Libya’da çatışan iki taraf arasında Türkiye’nin arabuluculuğuyla sağlanan barışın, sadece Libya halkı için değil, tüm bölge için bir umut kaynağı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mısır ile kurduğumuz iyi ilişkiler ve 13 yıl aradan sonra Deniz Kuvvetlerimizin Akdeniz’de birlikte tatbikat yapması Türkiye’nin bölgesel barışta ve güvenlikte oynadığı rolün somut göstergesidir.” dedi.

Türkiye ve Mısır’ın bölgenin iki önemli ülkesi olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Son yıllarda ilişkilerimizdeki ilerleme tarihî seviyelerde. Bu iş birliği alanlarını artırmak için çalışıyoruz. Türkiye’nin kimsenin hakkında, egemenliğinde gözü yoktur ancak kendi hak ve menfaatlerini de korumakta kararlıdır. Akdeniz’deki kaynaklar konusunda yaklaşımımız nettir. Biz bu kaynaklardan payımıza düşeni alır, kazan kazan ilkesiyle de komşularımızla birlikte iş yaparız. Türkiye’nin bu kararlı duruşu bölgede hesapların yeniden yapılmasına neden oluyor, Türkiye artık masada söz sahibi, karar alıcı ve yön verici bir güçtedir.

Uçak gemimizin yapımıyla ilgili çalışmaya gelince, bu konunun sorumluluğu, mesuliyeti birinci derecede Deniz Kuvvetleri Komutanımıza aittir ve özellikle de Millî Savunma Bakanımız Yaşar Güler de işin takibini yapıyor. Zaman olarak ‘şu zaman bitecek’ diye bir ifade kullanırsak bu biraz abartılı olur ama herhâlde 1-2 yıl içerisinde inşallah gemimizi bitireceğiz.”

“Kıbrıs konusunda zihnimiz de politikamız da net”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 19 Ekim’de seçim yapılacağı belirtilerek, “19 Ekim’deki seçim sonuçlarına göre Türkiye’nin Kıbrıs politikası değişebilir mi?” sorusuna, “Kıbrıs konusunda zihnimiz de politikamız da net.” yanıtını verdi.

Kıbrıs Türklerini asla yalnız bırakmayacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Federasyon defteri bizim için artık kapanmıştır. Kimse kelime oyunlarıyla bizi yeniden federasyon tartışmalarına çekemez. Kıbrıs Türkü Ada’da azınlık olmayı asla kabul etmeyecektir. Tek gerçekçi çözüm Ada’da iki ayrı devletin varlığının kabulüdür. Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna hitabımızda bunu zaten açık açık dile getirdik. Tavrımızı orada bir kez daha ortaya koyduk, tüm dünyaya ilan ettik. Bu duruşumuzun değişmesini beklemek yanlış olur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti seçimleri hayırlara vesile olsun istiyoruz. İnanıyoruz ki Kıbrıs Türk halkı en doğru, en isabetli tercihi yapacaktır. Anavatan ve garantör olarak, Kıbrıs Türkü kardeşlerimizi asla yalnız bırakmayız.”

“İç cephemiz güçlü olursa dışarıda kimse bize diz çöktüremez”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 Ağustos 2024’te yaptığı “iç cephe” çağrısı hatırlatılarak, “Geçtiğimiz bir yılda dünyada savaşlar ve gerilim noktaları daha da arttı. Siz bu noktada muhalefete iç cephe konusunda nasıl bir mesaj vermek istersiniz?” sorusuna, “Benim o ifadem çok çok kararlı bir duruşun yansıması, tespitiydi.” değerlendirmesini yaptı.

“İç cephe” vurgusuyla Türkiye’nin her alanda güçlenmesi, birlik ve beraberliğin kuvvetlendirmesi ihtiyacını ifade ettiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nitekim sonrasında başlatılan ‘Terörsüz Türkiye’ girişimiyle bu süreç devam etti. İnşallah ülkemiz ‘Terörsüz Türkiye’ hedefine ulaşacak ve geleceğe daha güçlü bir şekilde yürüyeceğiz.” diye konuştu.

Milleti bölen, ayrıştıran, kardeşliği zedeleyen her girişimin, Türkiye’yi içerden yıkmaya çalışan güçlere hizmet ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz buna asla izin vermeyeceğiz. Bizim iç cephemiz güçlü olursa dışarıda kimse bize diz çöktüremez, bize dayatmalar yapamaz. Ülkemizi sadece iç cephe konusunda değil, şu anda her alanda güçlendiriyoruz. Savunma sanayi, teknoloji hamleleri, ekonomi ve daha birçok alanda atılımlarımızı, artırarak devam ettireceğiz. Bizden sonraki nesillere tam bağımsız ve müreffeh bir Türkiye bırakmakta kararlıyız.” açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on September 26, 2025 03:01

Filenin Efeleri, 2025 Dünya Şampiyonası’nı 6. sırada tamamladı

Türkiye Voleybol Federasyonundan yapılan açıklamada, FIVB Dünya Şampiyonası tarihinde ilk kez çeyrek finalde mücadele eden milli takımın başarısına yönelik, “A Milli Erkek Voleybol Takımımız, Filipinler’de düzenlenen Dünya Voleybol Şampiyonası’nda tarihi bir başarıya imza attı. Turnuva boyunca sergiledikleri üstün performansla dikkatleri üzerine çeken millilerimiz, Dünya Şampiyonası tarihinde ilk kez çeyrek finale yükselerek Türk voleybolu adına büyük bir gurur yaşattı. Çeyrek final karşılaşmalarının ardından açıklanan sıralamaya göre, ‘Filenin Efeleri’ şampiyonayı dünya 6’ncısı olarak tamamladı. Bu derece, A Milli Erkek Voleybol Takımımızın Dünya Şampiyonası tarihindeki en iyi derecesi olma özelliğini taşıyor.” ifadelerine yer verildi.

Filenin Efeleri, 2025 Dünya Şampiyonası’nı 6. sırada tamamladı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on September 26, 2025 00:57

Hacıosmanoğlu’ndan FIFA, UEFA ve tüm ulusal federasyonlara İsrail mektubu

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, İsrail’in tüm sportif müsabakalardan men edilmesi için, FIFA, UEFA ve dünyadaki tüm futbol federasyonu başkanlarına mektup yollayarak çağrıda bulundu.

Yolladığı mektupta, futbolun her zaman bir spordan daha fazlası olduğuna dikkati çeken İbrahim Hacıosmanoğlu, “Futbol, farklı kültürleri bir araya getiren, dostluğu pekiştiren ve insanlar arasındaki dayanışma bağlarını güçlendiren evrensel bir dildir. Bu değerlerden hareketle, İsrail tarafından Gazze ve çevresinde yürütülen yasa dışı (ve daha da önemlisi, tamamen insanlık dışı ve kabul edilemez) durum karşısında derin endişemizi dile getirmek zorunluluğu hissediyoruz.” ifadelerini kullandı.

İsrail tarafından Gazze ve çevresinde yürütülen yasa dışı, insanlık dışı ve kabul edilemez durum hakkında çağrıda bulunduğunu belirten Hacıosmanoğlu’nun mektubunda şu ifadeler yer aldı:

“Durum uzun süredir çaresizdi ancak son günlerde çeşitli kurumların müdahaleleriyle aciliyet seviyesi yeni bir boyuta ulaşmıştır:

Salı günü, iki yıllık bir soruşturmanın ardından Birleşmiş Milletlerin bağımsız komisyonu, İsrail’in Gazze Şeridi’nde Filistinlilere karşı soykırım gerçekleştirdiğini teyit etmiş ve İsrail ile tüm devletlere, soykırımı sonlandırma ve sorumluları yargılama yönündeki uluslararası hukuk yükümlülüklerini yerine getirme çağrısında bulunmuştur.Çarşamba günü, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, İsrail ile ticari ayrıcalıkların askıya alınmasını ve yaptırımlar uygulanmasını talep etmiştir.Bu hafta başında, binlerce aktör, yönetmen, müzisyen ve diğer eğlence sektörü profesyoneli, Filistin halkına karşı soykırım ve ‘apartheid’ uygulamakla suçlanan İsrail film kurumlarıyla çalışmamayı taahhüt eden yeni bir bildiri imzalamıştır.Haftalardır dünya çapındaki hükümetler, soykırımı kınamakta ve İsrail’e yaptırımlar uygulanmasını talep etmektedir.Yıllardır insani yardım kuruluşları, İsrail’in eylemlerinin yol açtığı ölümleri ve acıları gündeme getirmektedir.Bu süreçte, her gün giderek daha fazla masum insan (çocuklar, sağlık çalışanları, çatışmayı haberleştiren gazeteciler, profesyonel futbolcular ve taraftarlar) hayatını kaybetmektedir.”

“İsrail, tüm sportif müsabakalardan derhal men edilmelidir”
FIFA ve UEFA’nın; Rusya’nın, Ukrayna’ya açtığı savaştan yalnızca dört gün sonra uluslararası spor organizasyonlarından sonra men ettiğini ancak Filistin söz konusu olduğunda aynı tutum ve önlemlerin uygulanmadığını vurgulayan Hacıosmanoğlu, “Kendilerini medeni değerlerin ve barışın savunucusu olarak konumlandırmalarına rağmen, spor dünyası ve futbol kurumları çok uzun süredir sessiz kalmıştır. Artık FIFA ve UEFA’nın harekete geçme zamanı gelmiştir. İsrail, tüm sportif müsabakalardan derhal men edilmelidir.” değerlendirmesinde bulundu.

Gazze’deki Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten beri düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 65 bin 502’ye, yaralıların sayısı ise 167 bin 376’a yükseldi.

Hacıosmanoğlu’ndan FIFA, UEFA ve tüm ulusal federasyonlara İsrail mektubu yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on September 26, 2025 00:55

MHK, AVAR 2 uygulamasının yeniden başlatılmasına karar verdi

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Kurulu (MHK), İkinci Video Yardımcı Hakem Asistanı (AVAR 2) uygulamasının Trendyol Süper Lig müsabakalarında yeniden başlatılmasına karar verildiğini duyurdu.
Konuyla ilgili Merkez Hakem Kurulu’nun sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “Merkez Hakem Kurulu, hakemlerimizin eğitim ve tecrübe kazanımını desteklemek amacıyla İkinci Video Yardımcı Hakem Asistanı (AVAR 2) uygulamasının 24 Eylül 2025 tarihinden itibaren Trendyol Süper Lig müsabakalarında yeniden başlatılmasına karar vermiştir.
Geçtiğimiz sezon Trendyol 1. Lig’de başarıyla uygulanan bu program kapsamında, AVAR 2 olarak belirlenen maç görevlisi, Video Yardımcı Hakem (VAR) sisteminin işleyiş sürecini gözlemleyecektir. AVAR 2 görevlisinin, müsabakalarda karar alma süreçlerine müdahale yetkisi veya sorumluluğu bulunmamaktadır.
Bu uygulama doğrultusunda hakemlerimizin VAR sistemine yönelik bilgi ve becerilerinin geliştirilmesi hedeflenmektedir” denildi.

MHK, AVAR 2 uygulamasının yeniden başlatılmasına karar verdi yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on September 26, 2025 00:53

September 25, 2025

Erzurum 4.4 ile sallandı

Erzurum’un Aşkale ilçesinde saat 11.29’da 4,4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, merkez üssü Aşkale olan 4,4 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi.

Depremin, 7 kilometre derinlikte meydana geldiği belirlendi. (AA)

Erzurum 4.4 ile sallandı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on September 25, 2025 02:43

MERCOSUR anlaşmasına tarımsal direniş! Fransız çiftçiler eylemde

Fransa’da, Güney Ortak Pazarı (MERCOSUR) ile Avrupa Birliği (AB) arasında onaylanma sürecinde olan serbest ticaret anlaşmasına karşı çıkan çiftçilerin iki gün boyunca eylem yapacağı duyuruldu.

Ulusal basında yer alan haberlere göre, ülkenin önde gelen çiftçi sendikalarından FNSEA’nın Başkanı Arnaud Rousseau, MERCOSUR ile serbest ticaret anlaşmasına, Avrupa standartlarına uymayan ürünlerin ithalatına ve ABD Başkanı Donald Trump’ın AB ülkelerine uyguladığı yeni gümrük tarifelerine karşı bugün ve yarın protesto düzenleyeceklerini açıkladı.

FNSEA ve Genç Çiftçilerin çağrısı ile sokağa inecek çiftçilerin, traktörleri ile yol kapatma eylemleri düzenlemesi ve farklı noktalarda miting yapması bekleniyor.

ÇİFTÇİLER MERCOSUR İLE SERBEST TİCARET ANLAŞMASINA KARŞI

Başta Fransızlar olmak üzere Avrupalı çiftçiler, AB ile MERCOSUR arasındaki mal ve ürün ticaretinde uygulanan gümrük vergilerinin büyük kısmının kaldırılmasını, Birlik ülkelerinin otomotiv, makine, kimya ve tıbbi ürünlerine MERCOSUR tarafından uygulanan gümrük vergi oranlarının da düşürülmesini içeren serbest ticaret anlaşmasına karşı çıkıyor.

Anlaşma kapsamında Güney Amerika’dan ithalatı kolaylaşacak tarım ürünlerinin Avrupa standartlarına uygun olmadığını savunan çiftçiler, anlaşmanın AB’nin tarım sektöründe oldukça hassas olduğu genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) içeren ürünler, pestisitler ve büyüme hormonlarının da Birlik bünyesinde serbest dolaşıma girerek, halk sağlığına yönelik tehdit oluşturmasından kaygı duyuyor.

Ayrıca çiftçiler, MERCOSUR ülkelerinde sağlık ve çevre düzenlemelerinin daha esnek, tarım sektöründe iş gücü maliyetlerinin daha düşük olması nedeniyle anlaşmanın Güney Amerikalı çiftçiler açısından avantajlı olduğunu belirtiyor.

Çiftçiler AB gibi, tarım alanında kullanılan kimyasal maddelerden karbon salınımına kadar bir dizi koruma tedbirlerinin uygulandığı bir pazara girecek olan Güney Amerika ürünlerinin, yerli mahsuller karşısında haksız rekabete yol açacağını savunuyor.

AB ile MERCOSUR, 2000 yılında serbest ticaret anlaşması müzakerelerine başlamış ve taraflar, 20 yılı yakın müzakere sürecinin ardından 2019’da uzlaşı sağladıklarını duyurmuştu.

Buna rağmen anlaşma, imza ve onay süreci tamamlanmadığından yürürlüğe giremedi. (AA)

MERCOSUR anlaşmasına tarımsal direniş! Fransız çiftçiler eylemde yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on September 25, 2025 01:58

Cengiz Çandar's Blog

Cengiz Çandar
Cengiz Çandar isn't a Goodreads Author (yet), but they do have a blog, so here are some recent posts imported from their feed.
Follow Cengiz Çandar's blog with rss.