Terapi Quotes

Quotes tagged as "terapi" Showing 1-9 of 9
Kemal Sayar
“Pek çok terapist, kapıyı kapattıklarında 'dışarıdaki dünya'nın dışta bırakıldığına inanır. Pek çoğu, terapist ve hasta arasında olan bitenin günübirlik hayattan soyutlanmış, bilimsel, nesnel ve teknolojik bir iyileştirme uygulamasına dayandığını düşünür. Psikoterapi sürecinde ahlak ve politikadan geri durulması, modern çağın ve onu çevreleyen Aydınlanma'nın sorgulanmamış bir mirasıdır.”
Kemal Sayar, Terapi

Kemal Sayar
“Kişisel gelişim ideolojileri zaten benliğin ululanmasından ekmek yiyor. "Tanrı senin içinde", "Yüce kudretler senin ruhunda gizli" yollu, ,ilahi olanı insanın kendine hasreden, Tanrı'yı kişiselleştiren ve sadece insanın içine hapseden yeni bir tür maneviyatçılık, dünyada ve ülkemizde şehirli üst sınıflar arasında yayılıyor.”
Kemal Sayar, Terapi

Kemal Sayar
“Benlik geleneksel anlam sağlayıcılarından bir kez azat edildiğinde insanlar kendileri dışında ahlaki referans noktası bulamaz hale gelirler.”
Kemal Sayar, Terapi

Kemal Sayar
“Günümüzde başarı hikayeleri denilince ne tuhaftır daha çok kendisine faydası olmuş, kendisi için güç/mal biriktirmiş insanlar aklımıza geliyor.”
Kemal Sayar, Terapi

Kemal Sayar
“Ahlaki gerilim; kişi kendisine ihanet ettiğini, kendisiyle olan sözleşmesine uymadığını düşündüğünde ortaya çıkar, yani bir işten maksimum çıkar sağlayacağı sıra, içinden bir ses onu durdurduğunda. Ancak madem ahlaklılık kişinin kendisiyle vardığı ahlaki uzlaşıdan ibarettir, o halde sözleşme maddeleri değiştirilebilir.”
Kemal Sayar, Terapi

Kemal Sayar
“Seligman'ın "kaliforniya benliği" dediği benlik yapısı ortaya çıkar. Bu benlik için yaşamın temel amacı doğru seçimleri yapmak ve doğru şeyleri tüketmektedir.”
Kemal Sayar

Irvin D. Yalom
“Amacım, kimseyi geçmişin pişmanlık denizinde boğmak değil; nihayetinde kişinin bakışını geleceğe çevirmesini sağlamak ve şu potansiyel olarak hayat değiştirici soruyu sormaktır: Şu anda hayatında ne yapabilirsin ki bir yıl ya da beş yıl sonra geriye dönüp baktığında, biriken yeni pişmanlıklarınla ilgili benzer bir üzüntü hissetmeyesin? Başka bir deyişle, pişmanlık biriktirmeden yaşamayı başarabilir misin?"
Nietzsche’nin düşünce deneyi, yaşamı tam anlamıyla yaşayamamış olma hissinden kaynaklanan ölüm kaygısıyla baş eden insanlar için terapistin elinde güçlü bir araç sunar. Dorothy, bu duruma dair klinik bir örnek sağlar.”
Irvin Yalom (Author)

Irvin D. Yalom
“Yalnızlığın iki türü vardır: gündelik yalnızlık ve varoluşsal yalnızlık. İlki kişiler arasıdır; diğer insanlardan yalıtılmış olmanın yarattığı acıdır. Bu tür yalnızlık—genellikle yakınlıktan korkma, reddedilme, utanç ya da sevilmeye layık olmadığını hissetme gibi duygularla bağlantılıdır—hepimize tanıdık gelir. Aslında psikoterapide yapılan çalışmaların çoğu, danışanların başkalarıyla daha samimi, besleyici ve kalıcı ilişkiler kurmayı öğrenmelerine yardımcı olmayı hedefler."
….
"Yalnızlığın ikinci biçimi olan varoluşsal yalnızlık, daha derindir ve birey ile diğer insanlar arasındaki aşılmaz uçurumdan kaynaklanır. Bu uçurum yalnızca her birimizin hayata tek başına atılmış olması ve yine tek başımıza bu hayattan ayrılacak olmamızdan değil, aynı zamanda her birimizin yalnızca kendimize ait olan ve sadece bizim tarafımızdan tam olarak bilinebilen bir dünyada yaşıyor olmamızdan kaynaklanır.”
Irvin Yalom (Author)

Irvin D. Yalom
“Sıklıkla şu sorunun sorulduğunu duydum: Yakın arkadaşları olan bir insanın terapiste ihtiyacı olur mu? Yakın dostlar iyi bir yaşam için vazgeçilmezdir. Dahası, eğer bir kişi iyi arkadaşlarla çevriliyse ya da (daha da önemlisi) kalıcı ve derin ilişkiler kurma kapasitesine sahipse, terapiye ihtiyaç duyma olasılığı çok daha düşüktür. Peki o zaman iyi bir arkadaşla terapist arasındaki fark nedir? İyi arkadaşlar (ya da kuaförünüz, masözünüz, berberiniz ya da kişisel antrenörünüz) destekleyici ve empatik olabilirler. İyi dostlar sevgi dolu, güvenilir sırdaşlar olabilir ve ihtiyaç anında yanınızda olurlar. Ama yine de önemli bir fark vardır: sadece terapistler sizi 'şu an ve burada'da (here-and-now) yakalama eğilimindedir.
'Şu an ve burada' etkileşimler (yani, birinin anlık davranışına dair yapılan yorumlar), gündelik sosyal yaşamda çok nadiren meydana gelir. Eğer olursa, bu ya çok derin bir yakınlığın ya da yaklaşan bir çatışmanın işaretidir (örneğin, “Bana bakış tarzını beğenmiyorum”) ya da bir ebeveyn-çocuk etkileşiminin (“Ben konuşurken gözlerini devirmeyi kes”) göstergesidir.”
Irvin Yalom (Author) Güneşe Bakmak