Mutlu Binark's Blog, page 5
December 23, 2022
Gizlilik Sorunları Olan 10 Holiday Tech Hediyesi[1][2]
Farkında olmadan teknoloji şirketlerinin stoklarını kişisel bilgilerle dolduruyor olabilirsiniz.
Teknoloji şirketleri tatil hediyeleriyle ilgili listeler yapıyor. Ancak bunu iki kez kontrol etmez ve tatil hediyesi verirken dikkatli olmazsanız arkadaşlarınızın ve ailenizin mahremiyeti tehlikede olabilir.
Yeni aygıtı prize taktığınızda ve onu WiFi’nize bağladığınızda doğrudan şirket sunucularına veri gönderme işlemi başlamış olabilir. Ancak Firefox’u yapan Mozilla, tatil alışverişi yapanların gizlilik konusunda savaşma şansına sahip olmasını istiyor. Bu hafta kuruluş, Gizlilik Dahil Değil projesinin bir parçası olarak bir gizlilik hediye kılavuzu yayınladı.
Bu çok büyük bir girişim. Mozilla araştırmacıları, 75’in üzerinde popüler teknoloji ürününün gizlilik politikaları üzerinde çalıştılar ve tüketicilerin kurumsal veri uygulamalarını anlamalarına yardımcı olmak için yasal yollar üzerine yüzlerce saat harcadılar.
İlgili ürünler adını duyduğunuz ürünleri içerir. Hatta bazıları sepetinizde de olabilir. Burada tatil alışverişi yapanları utandırmıyoruz. Gizlilik sorunları veya başka öncelikleriniz varsa bir şey satın almamanız gerektiği anlamına gelmez. Ancak, verileriniz söz konusu olduğunda neye bulaştığınızı bilmek önemlidir. Bilerek bir seçim yapın.
İşte bilmeniz gereken gizlilik sorunları olan hediye edilebilecek 10 cihaz.
Meta Quest Pro
Quest Pro, sosyal medya ve VR devi Meta’nın en yeni VR kulaklığıdır. Bu, hepimizin sanal toplantılara falan katılabileceğimiz “metaverse” adı verilen gerçekliğimize dijital bir alternatif oluşturma çabasındaki şirketin en iddialı girişi. Mark Zuckerberg bunun iyi bir şey olacağına yemin ediyor.
Zuckerberg’in hayalleri bir yana, Meta Quest Pro oldukça havalı bir cihaz. 1.500 $’lık gelişmiş fiyat etiketiyle piyasadaki en gelişmiş AR/VR kulaklığıdır. Ayrıca, 14 farklı sayfaya ve 37.700 kelimeye yayılmış, inanılmaz derecede karmaşık bir gizlilik politikasına sahiptir. Dışında ve içinde tam yüzünüze dönük kameralar var. Kurulum sırasında, hedeflenmiş reklamlar için gözbebeklerinizin izlenmesine izin verebilirsiniz. Mutlu tatiller!
Kameralar: Evet
Mikrofonlar: Evet
Konum takibi: Evet
Hangi verileri toplar: Ad, e-posta adresi, telefon numarası, biyometrik veriler, kişiler, satın alma bilgileri, tarama geçmişi, konum verileri, video ve ses kayıtları
Verileri silebilir misiniz: Mozilla, verileri tüm konumlardan silip silemeyeceğinizin net olmadığını söylüyor.
Şirket verileri nasıl kullanır: Reklam, üçüncü taraflarla çalışma, ses, yüz ve metin bilgilerini işleme
Mozilla şöyle diyor:
“Bu pahalı alet aynı zamanda başınızın üzerine oturan, yüzünüze bakan, göz hareketlerinizi, yüz ifadelerinizi, vücut hareketlerinizi ve etrafınızdaki dünyayı izleyen bir sürü kamera sunuyor. Quest Pro’nun toplam 16 kamerayla geldiği bildiriliyor. 5’i yüzünüze bakıyor, 5’i yüzünüzden dışarı bakıyor. Kulağa oldukça ürkütücü geldiği kesin.”
Steam Deck
Steam Deck, sadece birkaç uyarıyla çoğunlukla yıldız incelemeler alan, uzun zamandır beklenen bir oyun konsoludur. Gizmodo buna “muhteşem ama bitmemiş bir rüya konsolu” adını verdi. Şirket yeterli siparişi karşılayabilirse, bu yıl kesinlikle popüler bir hediye olacak.
Mozilla, iyi haberler ve kötü haberler olduğunu söylüyor. Kuruluş, gizlilik politikasının biraz belirsiz olsa da oldukça iyi olduğunu, ancak şifrelemeyle ilgili sorular da dahil olmak üzere bazı ciddi güvenlik endişeleri olduğunu söylüyor.
Kameralar: Hayır
Mikrofonlar: Evet
Konum takibi: Hayır
Hangi verileri toplar: Ad, yaş, e-posta adresi, ikamet edilen ülke, ödeme bilgileri, oyun verileri
Verileri silebilir misiniz: Evet
Şirket verileri nasıl kullanır: Steam’in gizlilik politikası ortalamanın üzerindedir. Veri kullanımı sınırlıdır, pazarlama için kullanılmaz ve şirket bilgileri yalnızca yasal yükümlülüklere uyarken ifşa edeceğini söyler.
Mozilla şöyle diyor:
“Asgari Güvenlik Standartlarımızı karşıladığını doğrulayamıyoruz çünkü şifreleme kullandığını veya Valve’ın güvenlik açıklarını yönetmek için bir yöntemi olup olmadığını doğrulayamıyoruz. Gizlilik ve güvenlik sorularımızı Valve’a üç kez e-posta ile gönderdik ve onlardan bir yanıt alamadık. İnternette, Linux tabanlı SteamOS’ta şifrelemeyi nasıl kuracağınıza dair yazılmış çok şey var. Ancak, kullanıcıların verilerini korumak için bunu yapması gerektiğini düşünmüyoruz.
Tüm bu oyunları çevrimiçi oynarken yepyeni Steam Deck’inizle olabilecek en kötü şey nedir? Steam bir çevrimiçi oyun topluluğudur. Bunların özellikle kadınlar, LGBTQ+ topluluğu ve azınlıktaki oyuncular için oldukça sakıncalı olabileceği biliniyor.”
Google Pixel Watch
Google’ın yeni saati şirketin en yeni akıllı cihazıdır. Ürün inceleme ekibimiz, bunun basit ama zarif bir cihaz olduğunu söylüyor.
Ancak, Google’ın tam olarak mükemmel bir gizlilik itibarı yoktur. Pixel Watch, şirketin reklam ve diğer amaçlarla kullandığı çok çeşitli bilgiler toplar. Cihaz, kalp atış hızı ve adet döngüleri gibi çeşitli sağlık bilgilerini topladığında, durup cihazı kullanmak isteyip istemediğinizi düşünmeniz yeterlidir.
Kameralar: Hayır
Mikrofonlar: Evet
Konum takibi: Evet
Hangi verileri toplar: Ad, e-posta, telefon numarası, adres, doğum günü, cinsiyet, ses ve ses kayıtları, biyometrik veriler, kişiler, kalp atış hızı, hareket, uyku verileri, adet döngüsü, sağlık verileri, yakındaki cihazlar, satın alma bilgileri, gelen verilere bağlı Spotify hesapları, arama geçmişi, akıllı ev ürünlerini nasıl kullandığınızla ilgili ayrıntılar
Verileri silebilir misiniz: Evet
Şirket verileri nasıl kullanır: Reklam yapmak, üçüncü kişilerle veri paylaşmak, bilgileri üçüncü kişilerden gelen verilerle birleştirmek, algoritmalar geliştirmek
Mozilla şöyle diyor:
“[Pixel Watch’ı çalıştıran] Fitbit’in ve topladığı tüm kişisel ve sağlıkla ilgili verilerin başına gelebilecek en kötü şey nedir? 2021’de, hem Fitbit hem de Apple’ın taraf olduğu 61 milyondan fazla fitness kullanıcısının sağlık verileri uygulamaların sağlıklı çalışmaması sebebiyle açığa çıktı. Fitbit ve diğer fitness uygulaması kullanıcılarının adları, doğum tarihleri, ağırlıkları, boyları, cinsiyetleri ve coğrafi konumları gibi kişisel bilgiler, şirket veritabanlarını parolayla korumadığı veya şifrelemediği için ifşa edildi. Fitbit kendi güvenliğinde iyi bir iş çıkarsa da, bu durum verileri üçüncü taraf uygulamalar, işvereniniz veya bir sigorta şirketi dahil olmak üzere herhangi biriyle senkronize ettiğinizde veya paylaştığınızda savunmasız olabileceğinin harika bir hatırlatıcısıdır. Seni biliyorum ama dünyanın kilomu, ne kadar iyi uyuduğumu ve nerede yaşadığımı bilmesine ihtiyacım yok. Bu gerçekten ürkütücü.”
Amazon Fire HD Tablets
Fiyat/performans ürünü bir tablet istiyorsanız, Amazon en iyi seçenektir. Tekliflerinden bazılarını 100 doların çok altında alabilirsiniz ve bir iPad’in çok yönlülüğü ile rekabet etmeyecek olsalar da, web’de gezinmek ve e-Kitap okumak gibi basit görevler için mükemmeldirler.
Mozilla’ya göre, bu verilerinizi Amazon’a vermenin de uygun bir yolu. Kuruluş, şirketin tabletlerindeki gizlilik uygulamalarından memnun değil.
Kameralar: Evet
Mikrofonlar: Evet
Konum takibi: Evet
Hangi verileri toplar: Ad, adres, telefon numaraları, IP adresi, yaş, cinsiyet, konum, ses ve video kayıtları, kişiler, satın alma geçmişi, Alexa arama istekleri, izlediğiniz TV şovları, dinlediğiniz müzik ve podcast’ler hakkında ayrıntılar, akıllı ev cihazı kullanımı
Verileri silebilir misiniz: Mozilla, verileri tüm konumlardan silip silemeyeceğinizin net olmadığını söylüyor.
Şirket verileri nasıl kullanır: Reklam, üçüncü şahıslarla veri paylaşımı, bilgileri üçüncü şahıslardan alınan verilerle birleştirme, Alexa’yı geliştirme
Mozilla şöyle diyor:
“Amazon’un çılgın gizlilik politikaları ağını, gizlilikle ilgili SSS’leri, gizlilik bildirimlerini ve şirket için gizlilik belgelerini okumaya çalışmak bir kabus. Diğer belgelere bağlanan ve daha da fazla belgeye bağlanan o kadar çok belge var ki, Amazon’un gerçek gizlilik uygulamalarını anlamak ve anlamlandırmak neredeyse imkânsız oluyor. Bunun, hepimizin kafasını karıştırmak ve öylece pes etmek için tasarlanmış bir tasarım olup olmadığını merak ediyoruz. Belki Amazon’un kendi çalışanları bile geniş gizlilik politikaları ve belgeleri ağını bilmiyor ve anlamıyor olabilir.”
Ray-Ban Stories
Hepimiz güneş gözlüklerini severiz, peki ya tüm verilerinizi Facebook’un ana şirketi Meta ile paylaşsalardı? Geçmişte, bu sadece güzel bir rüyaydı. Ray-Ban Stories güneş gözlükleri, onu kâbus gibi bir gerçeğe dönüştürüyor.
Geçen yıl piyasaya sürülen Ray-Ban Stories, AR ürünleri geliştirmek için Meta ile yapılan ortaklığın bir parçası. Güneş gözlüklerinde Meta uygulamalarına bağlanan yerleşik iki kamera ve üç mikrofonun yanı sıra gördüklerinizi ve duyduklarınızı kaydedip sosyal medyada yayınlamak için kullanabileceğiniz sesli komutlar bulunur. Gözlerini de güneşten koruyorlar sanırım.
Kameralar: Evet
Mikrofonlar: Evet
Konum takibi: Evet
Hangi verileri toplar: Ad, e-posta adresi, şifre, fotoğraf, video ve video kayıtları, kişiler, sosyal medya kullanımı, satın alma bilgileri, sesli arama geçmişi, tarama verileri
Verileri silebilir misiniz: Mozilla, verileri tüm konumlardan silip silemeyeceğinizin net olmadığını söylüyor.
Şirket verileri nasıl kullanır: Reklam, üçüncü taraflarla çalışma, ses verilerini ve metinleri işleme, algoritmaları iyileştirme
Mozilla şöyle diyor:
“Tüm bu çok ciddi mahremiyet endişelerinin ötesinde, dikkate alınması gereken başka, belki de daha büyük bir mahremiyet endişesi var. Meta/Facebook ve Mark Zuckerberg, geleceğin artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik metaverse’si için yüzümüzdeki gayrimenkule sahip olmaya oldukça takıntılı görünüyorlar. Ama bir kişinin yüzüne kamera ve mikrofon koyup dünyaya bakması anlama geliyor? Bu gözlükler tarafından kaydedildiğinizi nasıl anlarsınız? Mea, kayıt yaptıklarını gösteren küçük bir LED ışık olduğunu söylüyor, ancak bazı gizlilik düzenleyicileri bunun insanları bilinmeyen kayıtlardan korumaya yetmediğinden endişe ediyor.”
Amazon Ring Security Cameras
Amazon’un Ring güvenlik kamerası ve akıllı ev ürünleri tartışmalı çünkü şirket ülke çapında büyük bir gözetim ağı üzerinde çalışıyor gibi görünüyor. Amazon ayrıca, ürünlerinin kullanıcılarının bilgilendirilmiş onayı olmadan polisle ortaklık yapma ve veri paylaşma konusunda kötü bir sicile sahiptir.
Kameralar: Evet
Mikrofonlar: Evet
Konum takibi: Evet
Hangi verileri toplar: Ad, telefon numarası, e-posta, posta adresi, yaş, cinsiyet, konum, video ve ses kayıtları, biyometrik veriler
Verileri silebilir misiniz: Mozilla, verileri tüm konumlardan silip silemeyeceğinizin net olmadığını söylüyor.
Şirket verileri nasıl kullanır: Üçüncü kişilerle paylaşmak, reklam yapmak, kolluk kuvvetleriyle çalışmak
Mozilla şöyle diyor:
“Ring’in, kullanıcıların gizliliğini korumama geçmişi var. Bir noktada, video kayıtları da dahil olmak üzere müşteri verilerini şifrelenmemiş olarak bir Amazon bulut sunucusunda depoladıkları ve çalışanların bu verilerin herhangi birine erişebildiği bildirildi. Ayrıca, Ring Doorbell uygulamasının, Amazon Ring’in ifşa etmediği önemli miktarda kişisel bilgiyi izleyen üçüncü taraf izleyicilerle dolu olduğuna dair veri sızıntıları ve endişeler de bildirildi.”
Amazon Echo Show Kids Edition
Sürpriz! Bu başka bir Amazon ürünü. Çocuklarınıza bakıp “Amazon’da neden onlar hakkında daha fazla veri yok” diye düşündüyseniz, korkmayın. Eve bir Amazon Echo Show getirin ve çocuklarınızın sevmeleri ve eğlenmeleri için doğrultulmuş bir kameranız olsun.
Echo Show, görüntülü aramalar yapmak, YouTube izlemek, web’de gezinmek ve akıllı ev ürünlerini kontrol etmek için kullanabileceğiniz bir ekrana sahip olan esasen akıllı bir hoparlördür. Cihazın çocuk sürümü, tonlarca ücretsiz içerik, ebeveyn denetimleri ve Alexa için bonus beceriler içeren ücretsiz bir yıllık Amazon Kids+ gibi aileler için bir dizi avantajla birlikte gelir. Ancak Mozilla’ya göre, mahremiyetden ödün vermeye değmeyebilir.
Kameralar: Evet
Mikrofonlar: Evet
Konum takibi: Evet
Hangi verileri toplar: Çocuğunuzun adı, doğum tarihi, cinsiyeti, e-postası, telefon numarası, ses ve video kayıtları, IP adresi, konumu, tarama geçmişi, Alexa arama istekleri, müzik akışı verileri, video akışı verileri, podcast akış verileri, akıllı ev cihazı kullanımı, satın alma geçmişi
Verileri silebilir misiniz: Mozilla, verileri tüm konumlardan silip silemeyeceğinizin net olmadığını söylüyor.
Şirket verileri nasıl kullanır: Reklam, üçüncü şahıslarla veri paylaşımı, bilgileri üçüncü şahıslardan alınan verilerle birleştirme, Alexa’yı geliştirme
Mozilla şöyle diyor:
“Amazon for Kids ürünleriyle Amazon, ebeveyn izninizle çocuğunuz hakkında veri toplamayı umuyor… Çocuğunuzla ilgili bu bilgileri, diğer şeylerin yanı sıra, kişiselleştirilmiş teklifler ve öneriler sunmak için kullanıyorlar. Evet, çocuğunuzun satın almanızı isteyecekleri daha fazla şeyle çocuğunuzu hedef almasını öğreniyorlar. Çocuklarınız bir Amazon çocuk profili kullanırken üçüncü taraf ilgi alanına dayalı reklamlar sunmayacaklarını söylüyorlar. Yani bu da bir şey.”
Verizon GizmoWatch
Çocuklarınızı seviyor ama mahremiyetlerinden nefret mi ediyorsunuz? Mükemmel bir fikrimiz var. Bu hediye, bir saat, bir cep telefonu şirketinden geliyor ve kendi cep telefonu hizmet planıyla tamamlanıyor. Verizon GizmoWatch, kendi telefonlarına sahip olacak yaşta olmayan çocuklara yöneliktir. Ancak, görünüşe göre kurumsal sunuculara veri göndermek için asla çok genç değilsiniz.
GizmoWatch, GPS bilgilerini izleyerek kendi çocuğunuzu gözetlemenizi sağlar (Nihayet!). Ayrıca, adım izleyici, hatırlatıcılar ve ebeveynlerin saate uzaktan gönderebileceği anlık bildirimler gibi diğer özelliklerin yanı sıra çocuğunuzun mesaj atıp arayabileceği 10 kişilik bir kişi listesi oluşturmanıza da olanak tanır.
Tüm bunlar özellikle endişe vericidir çünkü Mozilla’nın da belirttiği gibi Verizon verilerinizle ne yapıp ne yapmayacağına dair açık vaatleri yerine getirmemeyi içeren kötü bir gizlilik geçmişine sahiptir.
Kameralar: Evet
Mikrofonlar: Evet
Konum takibi: Evet
Hangi verileri toplar: Çocuğun adı, yaşı, cinsiyeti, telefon numarası, e-postası, ses ve video kayıtları, konum verileri, telefon görüşmesi meta verileri, adım izleme bilgileri, kişiler
Verileri silebilir misiniz: Mozilla, çocukların verilerinin silinip silinemeyeceğinin net olmadığını söylüyor.
Şirket verileri nasıl kullanır: Veri satmak, verileri üçüncü taraflarla paylaşmak, üçüncü kişilerden gelen verilerle birleştirmek
Mozilla şöyle diyor:
“Bu kişisel bilgileri hizmet sağlayıcılarla paylaşabileceklerini söylüyorlar. Ancak bu kişisel bilgilerin hiçbirinin “davranışsal reklamcılık, profil derleme veya başka bir amaçla” kullanılmasına izin vermeyeceklerini taahhüt ediyorlar. Kulağa hoş geliyor. Bunun dışında, Verizon geçmişte kişisel bilgileri yapmayacağını söyledikleri şekillerde toplarken veya kullanırken yakalandı. Bu nedenle sizin ve çocuğunuzun kişisel bilgilerinin korunması ve saygı duyulması için Verizon’a ve onların hizmet sağlayıcılarına ve iş ortaklarına güvenmeniz gerekir. Hangisi uygun olabilir. Ayrıca olmayabilir, bu yüzden lütfen bunun farkında olun.”
Eufy Security Cameras
Sadece hayal et. Hediyeler dağıtan canlıların etrafında oturuyorsunuz. Bir aile üyesi bir kutu alıyor, ambalaj kağıdını iştahla yırtıyor ve gülümseyerek size bakıyor. “Bu bir güvenlik kamerası. Tam da her zaman istediğim şey!”
Bu tatil hayalini gerçekleştirmek için Eufy’ye gitmeden önce, şirketin bilmesi gereken bazı gizlilik sorunları olduğunu bilmelisiniz. Adında güvenlik olan bir ürün için ironik bir şekilde bazı dijital güvenlik sorunları da var.
Kameralar: Evet, tabii ki
Mikrofonlar: Evet
Konum takibi: Evet
Hangi verileri toplar: Ad, e-posta, cinsiyet, yüz tanıma verileri dahil biyometrik bilgiler, konum verileri, ses ve video kayıtları
Verileri silebilir misiniz: Mozilla, verileri tüm konumlardan silip silemeyeceğinizin net olmadığını söylüyor.
Şirket verileri nasıl kullanır: Reklam yapmak, verileri üçüncü taraflarla paylaşmak, üçüncü kişilerden alınan verilerle birleştirmek
Mozilla şöyle diyor:
“Eufy’nin ayrıca bazı önemli güvenlik açıkları da var. Haziran 2022’de güvenlik uzmanları, Eufy’nin Homebase 2 video depolama ve yönetim cihazında bilgisayar korsanlarının cihazın kontrolünü ele geçirmesine, merkezi kontrol etmesine veya video görüntülerini çalmasına izin verebilecek üç güvenlik açığı buldu. Eufy/Anker, bu güvenlik açıkları için düzeltmeler geliştirdi ve bunları zamanında kullanıcılara sundu. Ve Mayıs 2021’de Eufy, 712 kullanıcının kamera kayıtlarını yabancılara ifşa eden bir hata için özür dilemek zorunda kaldı. Eufy, aksaklığın bir yazılım güncellemesi sırasında meydana geldiğini ve “kullanıcıların diğer kullanıcıların kameralarından video yayınlarına erişebildiğini” söyledi. Eufy yaptığı açıklamada, aksaklığın keşfedilmesinden bir saat sonra giderildiğini belirtti.”
Nintendo Switch
Switch’in popülaritesi, oyun konsolunun piyasaya sürülmesinden yıllar sonra artmaya devam ediyor. Oyunlar harika, cihazın kullanımı bunca zamandan sonra hala eğlenceli ve büyük bir şirketin piyasadaki en ucuz oyun sistemlerinden biri.
Ne yazık ki Mozilla, cihazın gizlilik politikasındaki son değişikliklerden endişe duyduğunu söylüyor. Nintendo, gizlilik uygulamaları söz konusu olduğunda tarihsel olarak ortalamanın üzerinde olan bir şirket olduğu için bu utanç verici.
Kameralar: Evet (Teknik olarak. Kumandada bir kızılötesi kamera vardır.)
Mikrofonlar: Hayır
Konum takibi: Evet
Hangi verileri toplar: Ad, yaş, cinsiyet, doğum günü, e-posta, telefon numarası, konum verileri, sağlık bilgileri, reklam kimlik numaraları, oyununuzla ilgili veriler
Verileri silebilir misiniz: Mozilla, verileri tüm konumlardan silip silemeyeceğinizin net olmadığını söylüyor.
Şirket verileri nasıl kullanır: Reklam yapmak, verileri üçüncü taraflarla paylaşmak, üçüncü kişilerden alınan verilerle birleştirmek
Mozilla şöyle diyor:
“Nintendo ayrıca “hizmetlerinin diğer kullanıcıları ve üçüncü taraf hizmet ve kuruluşlar dahil olmak üzere diğer kaynaklardan sizin hakkınızda bilgi alabileceklerini” söylüyor. Bu bizi biraz endişelendiriyor çünkü aldıkları bu bilgileri hakkınızda sahip oldukları bilgilerle birleştirip, hakkınızda daha da büyük bir profil oluşturmak için üçüncü taraflarla paylaşabilecekleri anlamına geliyor. Ve bu bilgileri size özel içerik, reklamlar sunmak ve kendilerinden veya bağlı kuruluşlarından ve iş ortaklarından (oldukça iyi sayıda şirket olabilir) promosyon malzemeleri göndermek gibi şeyler yapmak için kullanabileceklerini söylüyorlar. Bu nedenle, Nintendo çok sayıda kişisel bilgi toplar ve bunları hedefli, ilgi alanına dayalı reklamcılık için kullanabileceklerini ve üçüncü taraflarla paylaşabileceklerini söyler. Bunların hiçbiri harika değil.
Nintendo ayrıca, hakkınızda topladıkları kişisel bilgileri bir araya getirebileceklerini veya kimlik bilgilerini anonimleştirebileceğini ve ardından bu yeni tanımlanmamış verilerin artık kendi gizlilik politikalarına tabi olmadığını ve onunla hemen hemen istedikleri her şeyi yapabileceklerini söylüyor.”
[1] Thomas Germain tarafından yazıldı.
[2] https://translate.google.com/?sl=en&tl=tr&text=You%20might%20be%20inadvertently%20filling%20up%20the%20stockings%20of%20tech%20companies%20with%20personal%20information.&op=translate
November 21, 2022
Türkiyeâde Müzik Endüstrisinde DijitalleÅme: Kültürel Ãreticiler ve PlatformlaÅma Kitabı Yayınlandı
Gündelik hayatta müzik dinleme pratiklerimizin dönüÅümünde müzik akıÅım platformlarının yeri yadsınamaz. Ãzellikle son 10 yılda kullanıcı sayılarını hiç olmadıÄı kadar arttıran müzik akıÅım platformları dünya genelindeki müzik endüstrisini oldukça derin bir düzlemde dönüÅtürdü. Spotify, Apple Music, Deezer ve pek çokları müzik endüstrisinin bu dönüÅümünde baÅat bir rol oynadı. Bu platformlar kullanıcı tarafında neredeyse sınırsız bir müzik arÅivinin daha önce hiç olmadıÄı kadar kolay ve oldukça düÅük bir maliyetle eriÅimini saÄladı. Sanatçıların milyonlara -hatta milyarlara- varan dinlenme sayıları gündeme geldikçe bu dönüÅümden sanatçıların gelirlerinin de dinlenme sayıları kadar arttıÄı varsayıldı. Bunun yalnızca bir varsayım olduÄu Covid-19 pandemisiyle birlikte ortaya çıktı.
Kültür ve Turizm BakanlıÄı, Telif Hakları Genel MüdürlüÄüânün Yaratıcı Kültür Endüstrilerine Destek Programı kapsamında desteklenen Hacettepe Ãniversitesi İletiÅim Fakültesiânin yürüttüÄü ve BaÅkent Ãniversitesi ve Ankara Bilim Ãniversitenin araÅtırmacı olduÄu bu çalıÅma, Türkiyeâde müzik akıÅım platformlarının Türkiyeâdeki müzik endüstrisini nasıl dönüÅtürdüÄüne odaklanıyor. AraÅtırma platformlaÅma olgusunun Türkiyeâdeki endüstriye taÅıdıÄı fırsatlar ve tehditler, endüstrinin platformlaÅma karÅısındaki güçlü ve zayıf yanlarını ortaya koyuyor. Eser sahibi, yapımcı, platform yetkilisi, kamu yayıncısı temsilcilerinden oluÅan 60âtan fazla kiÅinin katılımıyla oluÅan oldukça geniÅ bir sahadan elde edilen verilere dayanan bu çalıÅma, Türkiyeâdeki müzik endüstrisinin platformlaÅma ile geçirdiÄi dönüÅüme ıÅık tutuyor.
Proje Bulguları PaylaÅım ÃalıÅtayı YouTube Linki: https://youtu.be/LsWhWCSIF0U
E Kitap künyesi:
Binark, M., Demir, E. M., Sezgin, S., Ãzsu, G. (2022). Türkiyeâdeki Müzik Endüstrisinde Dijital DönüÅüm: Kültürel Ãreticiler ve PlatformlaÅma AraÅtırma Raporu. Alternatif BiliÅim DerneÄi Yayınları. ISBN: 978-605-74852-4-3
E Kitap Linki: https://ekitap.alternatifbilisim.org/turkiye-muzik-endustrisinde-dijital-donusum-kulturel-ureticiler-platformlasma-raporu/
Türkiye’de Müzik Endüstrisinde Dijitalleşme: Kültürel Üreticiler ve Platformlaşma Kitabı Yayınlandı
Gündelik hayatta müzik dinleme pratiklerimizin dönüşümünde müzik akışım platformlarının yeri yadsınamaz. Özellikle son 10 yılda kullanıcı sayılarını hiç olmadığı kadar arttıran müzik akışım platformları dünya genelindeki müzik endüstrisini oldukça derin bir düzlemde dönüştürdü. Spotify, Apple Music, Deezer ve pek çokları müzik endüstrisinin bu dönüşümünde başat bir rol oynadı. Bu platformlar kullanıcı tarafında neredeyse sınırsız bir müzik arşivinin daha önce hiç olmadığı kadar kolay ve oldukça düşük bir maliyetle erişimini sağladı. Sanatçıların milyonlara -hatta milyarlara- varan dinlenme sayıları gündeme geldikçe bu dönüşümden sanatçıların gelirlerinin de dinlenme sayıları kadar arttığı varsayıldı. Bunun yalnızca bir varsayım olduğu Covid-19 pandemisiyle birlikte ortaya çıktı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nün Yaratıcı Kültür Endüstrilerine Destek Programı kapsamında desteklenen Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin yürüttüğü ve Başkent Üniversitesi ve Ankara Bilim Üniversitenin araştırmacı olduğu bu çalışma, Türkiye’de müzik akışım platformlarının Türkiye’deki müzik endüstrisini nasıl dönüştürdüğüne odaklanıyor. Araştırma platformlaşma olgusunun Türkiye’deki endüstriye taşıdığı fırsatlar ve tehditler, endüstrinin platformlaşma karşısındaki güçlü ve zayıf yanlarını ortaya koyuyor. Eser sahibi, yapımcı, platform yetkilisi, kamu yayıncısı temsilcilerinden oluşan 60’tan fazla kişinin katılımıyla oluşan oldukça geniş bir sahadan elde edilen verilere dayanan bu çalışma, Türkiye’deki müzik endüstrisinin platformlaşma ile geçirdiği dönüşüme ışık tutuyor.
Proje Bulguları Paylaşım Çalıştayı YouTube Linki: https://youtu.be/LsWhWCSIF0U
E Kitap künyesi:
Binark, M., Demir, E. M., Sezgin, S., Özsu, G. (2022). Türkiye’deki Müzik Endüstrisinde Dijital Dönüşüm: Kültürel Üreticiler ve Platformlaşma Araştırma Raporu. Alternatif Bilişim Derneği Yayınları. ISBN: 978-605-74852-4-3
E Kitap Linki: https://ekitap.alternatifbilisim.org/turkiye-muzik-endustrisinde-dijital-donusum-kulturel-ureticiler-platformlasma-raporu/
November 19, 2022
Apple’ın Pekin ile Ãin’in Fabrikalarına ve Tüketicilerine EriÅim PazarlıÄı[1]
Patrick McGee ve Ryan McMorrow (2)
IPhoneâun üreticisi artık yerel teknoloji devlerinden daha karlı ancak arz Åoklarına karÅı daha savunmasız
Ãin’de faaliyet gösteren en karlı teknoloji Åirketi Alibaba veya Tencent gibi yerli bir internet devi deÄil. Kaliforniya merkezli Apple.
Financial Times tarafından yapılan bir analize göre Apple Ãin kaynaklı pandemi sırasında o kadar hızlı büyüdü ki, Åu anda ülkenin en büyük iki teknoloji Åirketinin toplam gelirinden daha fazla kâr elde ediyor.
Pazara yönelik istihbarat giriÅimi olan Counterpoint’e göre Apple’ın IPhone üretiminin yüzde 95’inden sorumlu olan bu ülkeye bel baÄlaması iÅletmeyi tedarik zinciri Åoklarına karÅı savunmasız bırakıyor.
6 Kasım 2022 tarihinde en yeni iPhone’ların küresel sevkiyatından sorumlu ve ana montajcı Foxconn tarafından yönetilen Ãin fabrikalarında son zamanlarda meydana gelen Covid-19 salgınları nedeniyle erteleme açıklamaları yapılmıÅtır. Bu geliÅme güçlü ABD doları ve arz kısıtlamalarının etkisi nedeniyle gelir büyümesine yönelik “önemli” olumsuzluklar konusunda uyarıda bulunulmasından bir hafta sonra gerçekleÅmiÅtir.
Tüm bunlara raÄmen iÅ cihazları Ãinli tüketicilere satmaya gelince tam tersi bir manzara ile karÅılaÅılmıÅtır. Hong Kong, Makao, Tayvan ve anakara Ãin’i içeren iÅletme karı Eylül ayına kadar olan mali yılda 24 ayda yüzde 104 artarak 31.2 milyar dolara yükseldi. S&P Global Market Intelligence’a göre son 12 aylık dönemde bu oran Tencent’in kazandıÄı 15.2 milyar doları ve Alibaba’nın 13.5 milyar dolarını gölgede bıraktı.
Apple’ın Ãin’deki karı, emsallerinden daha düÅük gelirlere raÄmen arttı
Rekor kârlar, Apple’ın Pekin’le yaptıÄı pazarlıÄa iÅaret ediyor. Bu pazarlık sayesinde iPhone üreticisi, ülkedeki tek gerçek rakibi olan ulusal Åampiyon Huawei karÅısında öne geçiyor. Ãstelik ABD yaptırımları Huaweiâye zarar verirken söz konusu pazarlık BaÅkan Xi Jinping’in yerel teknoloji gruplarına yönelik baskısını aÅmasına olanak tanıyor.
Bu istisnai kazanım durumu, Xi ve Ãinli teknoloji yöneticileriyle toplantılar da dahil olmak üzere salgın öncesi zamanlarda Pekin’e düzenli ziyaretler gerçekleÅtiren CEO Tim Cook sayesinde gerçekleÅmiÅtir. DiÄer batılı teknoloji Åirketlerinin kaderinden kaçınmaya yardımcı olan CEO Tim Cook liderliÄindeki kurumsal diplomasinin sonucu Alphabet, Meta ve Netflix gibileri platformlar ülke dıÅında tutunmaya devam etmiÅtir.
EleÅtirmenler, Apple’ın Ãinâdeki iÅlerinin yolunda gitmesini otoriter taleplere çok çabuk boyun eÄmesinden kaynaklandıÄını söylüyor. Pazarlık, grubu dünyanın en büyük tüketici pazarında lider bir lüks marka haline getirirken, ülkenin uygun maliyetli iÅgücüne ve fabrikalarına sınırsız eriÅimini sürdürmesine de yardımcı oldu.
“Pekin için bunun iki yönlü bir durumu olduÄu açık. Daha fazla istihdam ve prestij olmak üzere çok fazla iyi geri dönüŠalıyorlarâ diyor The One Device: The Secret History of the iPhone kitabının yazarı Brian Merchant. âApple ile sözleÅme yapan Åirketlerin ücretleri ve standartları daha iyi. Bu durum orta sınıfa yönelik ücretlerin artmasına yardımcı oldu.â
Huawei’nin boÅluÄunu doldurmak
Counterpoint’e göre 2019’da Huawei, küresel akıllı telefon satıÅlarında Apple’ı geride bırakarak Samsung’un ardından ikinci sıraya yerleÅti.  Bu hızlı büyümeye Huawei ve alt markası Honor’un Mart 2020’ye kadar yüzde 42’lik birleÅik pazar payına ulaÅtıÄı Ãin pazarı öncülük etti.
Counterpoint analisti Archie Zhang, Huaweiâye yönelik ilgiyi “‘ulusal bir fabrika gibiydi- Ãin vatandaÅları ülkeyi ne kadar sevdiklerini göstermek istediler ve Huawei akıllı telefonlar satın almak için dıÅarı çıktılar” Åeklinde özetliyor.
Bir analiz grubu olan M Science’a göre Huawei, AÄustos 2019’da 5G özellikli akıllı telefonlarla liderliÄi ele geçirdi ve Haziran 2020’ye kadar yeni nesil cihazların Ãin satıÅlarını ayda 7 milyonun üzerine çıkardı.
Apple’ın ilk 5G donanımlı telefonu olan iPhone 12 serisi ise Ekim 2020’de piyasaya çıktı. O zamana kadar Trump yönetimi, Åirketin bir güvenlik tehdidi olduÄunu iddia ederek Huawei’ye karÅı sert yaptırımlar uygulamıÅtı.
Yaptırımlar, Huawei açısından yokluÄu felç edici olduÄu kanıtlanan 5G yonga setleri de dahil olmak üzere önemli teknolojilere eriÅimi engelledi. Huawei’nin Ãin’deki pazar payı 2020’nin ikinci yarısında çöktü ve yaptırımlardan kurtulmak için Honor’u devre dıÅı bırakmak zorunda kaldı. S&P GMI’ye göre 2021’de Huawei’nin tüketici iÅletme gelirleri yarıya inerek 38,3 milyar dolara indi.
Counterpoint’e göre Huawei’nin Ãin pazarındaki payı 2020 ortalarında yüzde 29’dan iki yıl sonra sadece yüzde 7’ye düÅerken, Apple’ın payı yüzde 9’dan yüzde 17’ye sıçradı. ABD’li grubun satıÅlarının neredeyse tamamı, hakimiyetinin üç yıl içinde yüzde 51’den yüzde 72’ye çıktıÄı premium sınıfta gerçekleÅti.
Zhang, “Bugün Apple, 600$ ve üzeri pazarın çoÄuna sahip” derken â1000 dolarlık bir akıllı telefon alacaksanız, baÅka bir Åey yokâ diye eklemektedir.
Apple’ın Ãin stratejisi
Apple, Ãinli müÅterilerin zevklerini tatmin etmek için çok çalıÅtı. Ãin operasyonlarına yakın bir kiÅinin söylediÄine göre, yerel rakipler daha büyük ekranlar, düÅük ıÅıkta fotoÄraf çekme özelliÄine sahip daha geliÅmiÅ kameralar ve çift SIM kart yuvasına sahip akıllı telefonlar piyasaya sürdüÄünde, Cupertino merkezli Åirketi aynı Åeyi yapmaya itenin Apple’ın Ãinli çalıÅanları olmuÅtur.
Cook, Ãinli müÅterilerden gece modu ve QR kod okuyucu da dahil olmak üzere “bir ton özellik” için geri bildirim alındıÄını belirtmiÅtir. Cook, 22 yaÅındaki Ãinli bir öÄrenciyle yaptıÄı sosyal medyaya yönelik ender bir röportajında, “5G bile birçok yönden Ãin’de hareket geçirildi, çünkü Ãin 5G kapsama modelinde çok ileride,” dedi. “Bu yüzden oradaki müÅterilerimizi çok dikkatli dinliyoruz.”
Yılın en kazançlı döneminde ABD’li grup Foxconn’un ana Apple iPhone tesisinin “önemli ölçüde azaltılmıŠkapasitede çalıÅtıÄı” uyarısıyla birlikte, üretiminin tek bir bölgede fazla yoÄunlaÅtıÄı yönündeki endiÅeler arttı.
Ancak yıllardır, örneÄin büyük yatırımlar taahhüt etmek ve hassas konularda sessiz kalmak gibi, Pekin’in yanında kalma çabaları sonuç verdi.
Apple Ãinli kullanıcı verilerinin Guizhou eyalet hükümetine ait bir veri merkezine taÅınmasına razı oldu ve Pekinâli yetkililerin talebi üzerine binlerce uygulamayı yerel App Store’dan kaldırdı.
Düzinelerce haber kaynaÄının uygulamaları kaldırılırken, WhatsApp, Signal ve Telegram gibi Åifreli mesajlaÅma platformları yasaklandı. Yorum yapmayı reddeden Apple, faaliyet gösterdiÄi ülkelerin yasalarına saygı duyması gerektiÄini savundu.
Guardian Project’te mobil gizlilik aracı geliÅtiricisi direktörü Nathan Freitas, “Apple’ın müÅteri deneyimi için kontrollü, kilitli bir ekosistem vizyonu, Komünist Partinin Ãin’de sahip olmak istediÄi aynı vizyonla, aynı kontrolle eÅleÅiyor” dedi.
âUyumlu bir toplum için ihtiyaç olan Åey konusunda hemfikirler. Bu sadece bir telefon ekosistemi, diÄeri ise bir ulus.â
[1] Yazının özgün biçimi için bkz. https://www.ft.com/content/31ab6e36-e683-490a-bf94-b83e031f3169
(2) Pekin’den Nian Liu çalıÅmaya katkıda bulunmuÅtur.
Apple’ın Pekin ile Çin’in Fabrikalarına ve Tüketicilerine Erişim Pazarlığı[1]
Patrick McGee ve Ryan McMorrow (2)
IPhone’un üreticisi artık yerel teknoloji devlerinden daha karlı ancak arz şoklarına karşı daha savunmasız
Çin’de faaliyet gösteren en karlı teknoloji şirketi Alibaba veya Tencent gibi yerli bir internet devi değil. Kaliforniya merkezli Apple.
Financial Times tarafından yapılan bir analize göre Apple Çin kaynaklı pandemi sırasında o kadar hızlı büyüdü ki, şu anda ülkenin en büyük iki teknoloji şirketinin toplam gelirinden daha fazla kâr elde ediyor.
Pazara yönelik istihbarat girişimi olan Counterpoint’e göre Apple’ın IPhone üretiminin yüzde 95’inden sorumlu olan bu ülkeye bel bağlaması işletmeyi tedarik zinciri şoklarına karşı savunmasız bırakıyor.
6 Kasım 2022 tarihinde en yeni iPhone’ların küresel sevkiyatından sorumlu ve ana montajcı Foxconn tarafından yönetilen Çin fabrikalarında son zamanlarda meydana gelen Covid-19 salgınları nedeniyle erteleme açıklamaları yapılmıştır. Bu gelişme güçlü ABD doları ve arz kısıtlamalarının etkisi nedeniyle gelir büyümesine yönelik “önemli” olumsuzluklar konusunda uyarıda bulunulmasından bir hafta sonra gerçekleşmiştir.
Tüm bunlara rağmen iş cihazları Çinli tüketicilere satmaya gelince tam tersi bir manzara ile karşılaşılmıştır. Hong Kong, Makao, Tayvan ve anakara Çin’i içeren işletme karı Eylül ayına kadar olan mali yılda 24 ayda yüzde 104 artarak 31.2 milyar dolara yükseldi. S&P Global Market Intelligence’a göre son 12 aylık dönemde bu oran Tencent’in kazandığı 15.2 milyar doları ve Alibaba’nın 13.5 milyar dolarını gölgede bıraktı.
Apple’ın Çin’deki karı, emsallerinden daha düşük gelirlere rağmen arttı
Rekor kârlar, Apple’ın Pekin’le yaptığı pazarlığa işaret ediyor. Bu pazarlık sayesinde iPhone üreticisi, ülkedeki tek gerçek rakibi olan ulusal şampiyon Huawei karşısında öne geçiyor. Üstelik ABD yaptırımları Huawei’ye zarar verirken söz konusu pazarlık Başkan Xi Jinping’in yerel teknoloji gruplarına yönelik baskısını aşmasına olanak tanıyor.
Bu istisnai kazanım durumu, Xi ve Çinli teknoloji yöneticileriyle toplantılar da dahil olmak üzere salgın öncesi zamanlarda Pekin’e düzenli ziyaretler gerçekleştiren CEO Tim Cook sayesinde gerçekleşmiştir. Diğer batılı teknoloji şirketlerinin kaderinden kaçınmaya yardımcı olan CEO Tim Cook liderliğindeki kurumsal diplomasinin sonucu Alphabet, Meta ve Netflix gibileri platformlar ülke dışında tutunmaya devam etmiştir.
Eleştirmenler, Apple’ın Çin’deki işlerinin yolunda gitmesini otoriter taleplere çok çabuk boyun eğmesinden kaynaklandığını söylüyor. Pazarlık, grubu dünyanın en büyük tüketici pazarında lider bir lüks marka haline getirirken, ülkenin uygun maliyetli işgücüne ve fabrikalarına sınırsız erişimini sürdürmesine de yardımcı oldu.
“Pekin için bunun iki yönlü bir durumu olduğu açık. Daha fazla istihdam ve prestij olmak üzere çok fazla iyi geri dönüş alıyorlar” diyor The One Device: The Secret History of the iPhone kitabının yazarı Brian Merchant. “Apple ile sözleşme yapan şirketlerin ücretleri ve standartları daha iyi. Bu durum orta sınıfa yönelik ücretlerin artmasına yardımcı oldu.”
Huawei’nin boşluğunu doldurmak
Counterpoint’e göre 2019’da Huawei, küresel akıllı telefon satışlarında Apple’ı geride bırakarak Samsung’un ardından ikinci sıraya yerleşti. Bu hızlı büyümeye Huawei ve alt markası Honor’un Mart 2020’ye kadar yüzde 42’lik birleşik pazar payına ulaştığı Çin pazarı öncülük etti.
Counterpoint analisti Archie Zhang, Huawei’ye yönelik ilgiyi “‘ulusal bir fabrika gibiydi- Çin vatandaşları ülkeyi ne kadar sevdiklerini göstermek istediler ve Huawei akıllı telefonlar satın almak için dışarı çıktılar” şeklinde özetliyor.
Bir analiz grubu olan M Science’a göre Huawei, Ağustos 2019’da 5G özellikli akıllı telefonlarla liderliği ele geçirdi ve Haziran 2020’ye kadar yeni nesil cihazların Çin satışlarını ayda 7 milyonun üzerine çıkardı.
Apple’ın ilk 5G donanımlı telefonu olan iPhone 12 serisi ise Ekim 2020’de piyasaya çıktı. O zamana kadar Trump yönetimi, şirketin bir güvenlik tehdidi olduğunu iddia ederek Huawei’ye karşı sert yaptırımlar uygulamıştı.
Yaptırımlar, Huawei açısından yokluğu felç edici olduğu kanıtlanan 5G yonga setleri de dahil olmak üzere önemli teknolojilere erişimi engelledi. Huawei’nin Çin’deki pazar payı 2020’nin ikinci yarısında çöktü ve yaptırımlardan kurtulmak için Honor’u devre dışı bırakmak zorunda kaldı. S&P GMI’ye göre 2021’de Huawei’nin tüketici işletme gelirleri yarıya inerek 38,3 milyar dolara indi.
Counterpoint’e göre Huawei’nin Çin pazarındaki payı 2020 ortalarında yüzde 29’dan iki yıl sonra sadece yüzde 7’ye düşerken, Apple’ın payı yüzde 9’dan yüzde 17’ye sıçradı. ABD’li grubun satışlarının neredeyse tamamı, hakimiyetinin üç yıl içinde yüzde 51’den yüzde 72’ye çıktığı premium sınıfta gerçekleşti.
Zhang, “Bugün Apple, 600$ ve üzeri pazarın çoğuna sahip” derken “1000 dolarlık bir akıllı telefon alacaksanız, başka bir şey yok” diye eklemektedir.
Apple’ın Çin stratejisi
Apple, Çinli müşterilerin zevklerini tatmin etmek için çok çalıştı. Çin operasyonlarına yakın bir kişinin söylediğine göre, yerel rakipler daha büyük ekranlar, düşük ışıkta fotoğraf çekme özelliğine sahip daha gelişmiş kameralar ve çift SIM kart yuvasına sahip akıllı telefonlar piyasaya sürdüğünde, Cupertino merkezli şirketi aynı şeyi yapmaya itenin Apple’ın Çinli çalışanları olmuştur.
Cook, Çinli müşterilerden gece modu ve QR kod okuyucu da dahil olmak üzere “bir ton özellik” için geri bildirim alındığını belirtmiştir. Cook, 22 yaşındaki Çinli bir öğrenciyle yaptığı sosyal medyaya yönelik ender bir röportajında, “5G bile birçok yönden Çin’de hareket geçirildi, çünkü Çin 5G kapsama modelinde çok ileride,” dedi. “Bu yüzden oradaki müşterilerimizi çok dikkatli dinliyoruz.”
Yılın en kazançlı döneminde ABD’li grup Foxconn’un ana Apple iPhone tesisinin “önemli ölçüde azaltılmış kapasitede çalıştığı” uyarısıyla birlikte, üretiminin tek bir bölgede fazla yoğunlaştığı yönündeki endişeler arttı.
Ancak yıllardır, örneğin büyük yatırımlar taahhüt etmek ve hassas konularda sessiz kalmak gibi, Pekin’in yanında kalma çabaları sonuç verdi.
Apple Çinli kullanıcı verilerinin Guizhou eyalet hükümetine ait bir veri merkezine taşınmasına razı oldu ve Pekin’li yetkililerin talebi üzerine binlerce uygulamayı yerel App Store’dan kaldırdı.
Düzinelerce haber kaynağının uygulamaları kaldırılırken, WhatsApp, Signal ve Telegram gibi şifreli mesajlaşma platformları yasaklandı. Yorum yapmayı reddeden Apple, faaliyet gösterdiği ülkelerin yasalarına saygı duyması gerektiğini savundu.
Guardian Project’te mobil gizlilik aracı geliştiricisi direktörü Nathan Freitas, “Apple’ın müşteri deneyimi için kontrollü, kilitli bir ekosistem vizyonu, Komünist Partinin Çin’de sahip olmak istediği aynı vizyonla, aynı kontrolle eşleşiyor” dedi.
“Uyumlu bir toplum için ihtiyaç olan şey konusunda hemfikirler. Bu sadece bir telefon ekosistemi, diğeri ise bir ulus.”
[1] Yazının özgün biçimi için bkz. https://www.ft.com/content/31ab6e36-e683-490a-bf94-b83e031f3169
(2) Pekin’den Nian Liu çalışmaya katkıda bulunmuştur.
October 28, 2022
Altınokta Körler Derneği’nde Yeni Medya Teknolojileri Semineri
Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi, Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Bilişim ve Enformasyon Teknolojieri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mutlu Binark tarafından 22.10.2022 tarihinde Altınokta Körler Derneği Genel Merkezi’nde, yeni medya teknolojileri üzerine bir seminer gerçekleştirildi. Düzenlenen seminerde Prof. Dr. Binark tarafından sosyal medyada iletişim, akıllı telefon işletim sistemlerinin güncellenmesi, şifre üretme, ses temelli ücretsiz uygulamalar, kişisel verilerin korunması, bilgi doğrulama ve güvenli kullanım konuları ele alındı.
Seminerde ayrıca katılımcılar tarafından deneyim paylaşımları da yapıldı. Katılımcılar tarafından yapılan paylaşımlarda, e-devlet, e-nabız ve bankacılık uygulamalarının görme engelli dostu olmaması hususları dile getirildi.
October 23, 2022
Türkiye’de Müzik Endüstrisinde Dijitalleşme: Kültürel Üreticiler ve Platformlaşma
Gündelik hayatta müzik dinleme pratiklerimizin dönüşümünde müzik akışım platformlarının yeri yadsınamaz. Özellikle son 10 yılda kullanıcı sayılarını hiç olmadığı kadar arttıran müzik akışım platformları dünya genelindeki müzik endüstrisini oldukça derin bir düzlemde dönüştürdü. Spotify, Apple Music, Deezer ve pek çokları müzik endüstrisinin bu dönüşümünde başat bir rol oynadı. Bu platformlar kullanıcı tarafında neredeyse sınırsız bir müzik arşivinin daha önce hiç olmadığı kadar kolay ve oldukça düşük bir maliyetle erişimini sağladı. Sanatçıların milyonlara -hatta milyarlara- varan dinlenme sayıları gündeme geldikçe bu dönüşümden sanatçıların gelirlerinin de dinlenme sayıları kadar arttığı varsayıldı. Bunun yalnızca bir varsayım olduğu Covid-19 pandemisiyle birlikte ortaya çıktı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nün Yaratıcı Kültür Endüstrilerine Destek Programı kapsamında desteklenen Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin yürüttüğü ve iki üniversitenin araştırmacı olduğu bu çalışma, Türkiye’de müzik akışım platformlarının Türkiye’deki müzik endüstrisini nasıl dönüştürdüğüne odaklanıyor. Araştırma platformlaşma olgusunun Türkiye’deki endüstriye taşıdığı fırsatlar ve tehditler, endüstrinin platformlaşma karşısındaki güçlü ve zayıf yanlarını ortaya koyuyor. Eser sahibi, yapımcı, platform yetkilisi, kamu yayıncısı temsilcilerinden oluşan 60’tan fazla kişinin katılımıyla oluşan oldukça geniş bir sahadan elde edilen verilere dayanan bu çalışma, Türkiye’deki müzik endüstrisinin platformlaşma ile geçirdiği dönüşüme ışık tutuyor.
Proje Bulguları Paylaşım Çalıştayı YouTube Linki: https://youtu.be/LsWhWCSIF0U
Rapor künyesi:
Binark, M., Demir, E. M., Sezgin, S., Özsu, G. (2022). Türkiye’deki Müzik Endüstrisinde Dijital Dönüşüm: Kültürel Üreticiler ve Platformlaşma Araştırma Raporu. Alternatif Bilişim Derneği Yayınları. ISBN: 978-605-74852-4-3
October 2, 2022
1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü Dijital Eşitsizlikler ve Yaşlanma Olgusu
1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü için Anadolu Ajansı tarafından hazırlanan, yaşlıların maruz kaldığı ayrımcılık ve hak ihlalleri konulu röportajda 120K613 projesi yürütücüsü, Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mutlu Binark ile proje araştırmacısı ve Senex Yaşlanma Çalışmaları Derneği kurucu üyesi Akdeniz Üniversitesi’nden Doç. Dr. Özgür Arun da açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Seçil Büker’in de katılımıyla gerçekleştirilen röportajda Prof. Dr. Mutlu Binark; Türkiye’de yaş ayrımcılığının, yaşlıların mizah öğesi haline getirilmesi ya da kamusal alanda özne pozisyonlarının ellerinden alınması biçimindeki tezahürlerine dikkat çekerek COVID-19 salgını sırasındaki 65 yaş üzeri için getirilen sokağa çıkma kısıtlamalarındaki ayrımcı tutum örneklerine değindi.
Doç. Dr. Özgür Arun ise Türkiye’yi bekleyen en önemli sorunun yoksullaşarak yaşlanmak olduğunu belirterek, yaşlı kadınlar ve yaşlı erkeklerin servet üretemez konuma düştüklerinde daha fazla yaş ayrımcılığı ve daha fazla şiddete maruz kaldıklarını vurguladı.
Röportajın tamamına aşağıdaki linkten erişebilirsiniz: https://www.aa.com.tr/tr/ayrimcilikhatti/ayrimcilik/yaslilara-yonelik-ayrimcilik-kovid-19la-baslamadi-salgin-hak-ihlallerini-gorunur-kildi/1815103
1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü için Anadolu Ajansı tarafından...
1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü için Anadolu Ajansı tarafından hazırlanan, yaşlıların maruz kaldığı ayrımcılık ve hak ihlalleri konulu röportajda 120K613 projesi yürütücüsü, Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mutlu Binark ile proje araştırmacısı ve Senex Yaşlanma Çalışmaları Derneği kurucu üyesi Akdeniz Üniversitesi’nden Doç. Dr. Özgür Arun da açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Seçil Büker’in de katılımıyla gerçekleştirilen röportajda Prof. Dr. Mutlu Binark; Türkiye’de yaş ayrımcılığının, yaşlıların mizah öğesi haline getirilmesi ya da kamusal alanda özne pozisyonlarının ellerinden alınması biçimindeki tezahürlerine dikkat çekerek COVID-19 salgını sırasındaki 65 yaş üzeri için getirilen sokağa çıkma kısıtlamalarındaki ayrımcı tutum örneklerine değindi.
Doç. Dr. Özgür Arun ise Türkiye’yi bekleyen en önemli sorunun yoksullaşarak yaşlanmak olduğunu belirterek, yaşlı kadınlar ve yaşlı erkeklerin servet üretemez konuma düştüklerinde daha fazla yaş ayrımcılığı ve daha fazla şiddete maruz kaldıklarını vurguladı.
Röportajın tamamına aşağıdaki linkten erişebilirsiniz: https://www.aa.com.tr/tr/ayrimcilikhatti/ayrimcilik/yaslilara-yonelik-ayrimcilik-kovid-19la-baslamadi-salgin-hak-ihlallerini-gorunur-kildi/1815103
September 5, 2022
Türkiye Tabipler Birliği Çevrimiçi Paneli: Pandemi, İnfodemi: Kararsızlıklar Karşıtlıklar ve Zarar Gören Kaybedilen Yaşamlar
Aybüke Doğan, Hacettepe Üniversitesi SBE Radyo Tv. ve Sinema Anabilim Dalı Yüksek Lisans öğrencisi
Türkiye’de ilk Covid – 19 vakasının açıklandığı 11 Mart 2020 tarihinden itibaren salgının bulaşma hızı ve bağışıklık sistemi üzerinde bıraktığı etkileri, alınması gereken önlemleri düşünmeye, sormaya başladık. Salgının ortaya çıktığı ilk dönemde “Tahliye Operasyonu” ismiyle Vuhan’dan Türkiye’ye getirilen yurttaşların kişisel koruyucu ekipman tulumları içinde yüz maskeleriyle ve eldivenleriyle uçaktan inmesini dakikalarca televizyonlardan izlediğimizde Covid – 19 virüsünün bulaşma riski hakkında aradığımız cevabı bulmuş gibiydik. Covid – 19 virüsünü keşfedip, hastalığın bulaş riskine henüz cevap almışken, zaten sorularla dolu zihnimizi salgının bağışıklık sistemimiz üzerinde nasıl bir etki bırakabileceğine yönelik kafa karışıklıkları takip etti. Prof. Dr. Mutlu Binark’ın “Küresel Pandemi Krizi Anında Enformasyon Yüklenmesi ve Enformasyon Sisi” (2020) adlı yazısında ifade ettiği üzere salgın Türkiye’de görülmeden önce Covid-19 “Türk geni bizi korur”, “kelle paça çorbası içmek”, “sarımsak yemek”, “dut pekmezi tüketmek” vb. söylemlerle medyada konuşuldu. Söylemler vakaların görülmeye başladığı dönemde de devam etmekle birlikte geleneksel basında kamusal yayıncılığın temeli kabul edilen kamuyu bilgilendirme ilkesinin yeterince dikkate alınmaması “Aslında suni bir virüs, iki kutuplu dünyada bir dünyalar savaşı.”, “Hastalık belirtilerinde nefes darlığı varmış, önceki kış çok ağır grip geçirdim. Bence biz o yıl atlattık. Etkilenmeyeceğiz.”, “Türkiye temiz bir ülkedir. Bize bulaşmaz.[1]” , “Maske takıyoruz ama hastalık gözden de geçiyormuş.” türünde verilen cevapları “65 yaş üstü yurttaşlar risk grubunda mı?”, “O zaman neden evden çıkıyorlar?”, “Yaşlılardan uzak durmak mı gerekiyor?” gibi yaşlılık ve yaşlı yurttaşlara karşı olumsuz tutumlar yaratan sorular nihayetinde açıklığa kavuşturulana dek yurttaşların gündeminde kaldı. Geleneksel medya tarafından yaşlı yurttaşların bağışıklık sistemleri nedeniyle riskli grupta yer almaları sıkça tekrar edilene dek salgının yaşlı bireyleri yok etmeyi, genç ve dinamik yeni bir dünya düzeni oluşturmayı amaçladığı bilgisi Whatsapp ve Telegram gruplarında, Twitter’da anlatıldı. Salgının yaygınlığı, ölümlerin artması, devletin aldığı önlemlerde süregelen değişimler nihayetinde salgına karşı geliştirilen aşı beraberinde yığın halinde bilgiyi, söylentiyi, yanlış veriyi getirdi. Covid – 19 bağışıklaması adına Türkiye’de hayatımıza girdiği 13 Ocak 2021 tarihinden itibaren verilerin, söylentilerin, komplo teorilerinin yoğunlaştığı en önemli konulardan biri de aşı kabul edilebilir. Coronavac, Sinovac, Sputnik, Pzifer Biontech, Moderna, AstraZeneca, Turkovac hangi aşıyı olmalıydık? İçerikleri neydi? Kaçıncı fazı uygulanmıştı? Yan etkileri ne olabilirdi? Herkese yetecek kadar aşımız var mıydı? sorularına eşlik eden olağan kabul edilebilecek endişeleri MRN-A ve DNA aşılarının arasındaki farklar hakkında ortaya atılan özellikle Biontech aşısının genlerimizle oynadığı, kalbe zarar verdiği, doğurganlığı engellediği, hafızada gerileme yarattığı söylentileri, aşının bireylerin çiplenmesi için yapıldığı yönündeki komplo teorileri izledi. Hatta DNA ve MRN-A aşılarını aynı anda tercih edebiliyor olmamız bizi neredeyse Sinovac’cılar ve Biontech’ciler olarak yarışa sürükledi.
Nihayetinde salgının başlangıcından itibaren gündelik hayat pratikleri içinde yurttaşların birbirine aktardığı veya geleneksel, sosyal medyadan üzerimize yağan bulaşma riski, bağışıklık sistemi ve bağışıklama yöntemleri hakkında bilimsel temellendirmeden yoksun veriler doğru bilgiye ulaşmamız konusunda yarattığı güçlük nedeniyle salgınla mücadele etmemize engel olurken, gerçekte tartışmaya ihtiyaç duyduğumuz konuları görünmez kıldı. Bu nedenle Kasım 2019 tarihinde ortaya çıkan virüs salgınının üzerinden neredeyse iki yıl geçmesine karşın salgının beraberinde getirdiği soru(n)ları tamamen çözüme ulaştıramadığımızı itiraf etmemiz gerekiyor. Salgın hastalıkları üzerine yeni sorularımızın olması, farklı problemlerle karşılaşmamız yeni varyantların ortaya çıkmasıyla devam eden epidemi sürecinde oldukça doğal kabul edilebilir. Ancak bulaşma hızı oldukça yüksek olan bir salgında pandeminin başlangıcından bugüne salgının aşamalarına ve ortaya çıkardığı konulara göre değişkenlik gösteren sorularımıza cevap ararken alınabilecek önlemleri, kolektif çözümleri tartışmak yerine yukarıda yalnızca bir kaçından bahsedebildiğim söylentiler, doğrulanmamış veya doğrulanamayacak veriler dolaşıma sokuldukça salgın hakkında bilgiye erişmenin giderek güçleştiğini belirmek gerekir.
Türkiye Tabipler Birliğinin 30 Ağustos 2022 tarihinde gerçekleştirdiği “Pandemi, İnfodemi: Kararsızlıklar, Karşıtlıklar ve Zarar Gören, Kaybedilen Yaşamlar” isimli çevrim içi paneli yukarıda kısaca özetlenen sorunları, salgınla mücadelede güçlük oluşturan infodemi kavramını ele aldı. Prof. Dr. Dilek Aslan, Yrd. Doç. Dr. Levent Akyıldız, Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak ve medya ombudsmanı Faruk Bildirici’nin konuşmacı olarak yer aldığı panel, Doç. Dr. Ali İhsan Ökten başkanlığında gerçekleşti. Panelde sırasıyla infodemi üzerine kavramsal bir çerçeve sunulduktan sonra pandemi döneminde infodemi, aşı uygulamaları ve infodemi, medyanın infodemiyle ilişkisi tartışıldı. Yanlış, çarpıtılmış, güncellenmemiş, söylenti ve komplo teorisi niteliği taşıyan verileri infodemi olarak adlandırabileceğimizi belirten Dilek Aslan, söz konusu olgunun küresel bir sorun olduğunu belirttikten sonra verileri yorumlamadıkça ve bilgiye dönüştürmedikçe infodeminin bizi beklediğini ekledi. Aslan, infodeminin yönetilmediği takdirde ortaya çıkarabileceği sorunları aşağıdaki başlıklarda topladı:
Yurttaşlarda Salgın Hakkında Kafa KarışıklığıSağlık Bilgilerini Yanlış YorumlamakSalgın konusunda Risk Almak (Aşı olmama vb.)Ruhsal SorunlarEşitsizlikSosyal KaosGüvensizlikDamgalamaNefret SöylemiÖtekileştirmeToplumda Kolektivite YoksunluğuTTB Pandemi Çalışma ve İzleme Grubu’ndan Yrd. Doç. Dr. Levent Akyıldız, infodemi kavramıyla ilk olarak Mayıs 2003’de Washington Post’ta bir makalede karşılaştığımızı belirttikten sonra, küresel boyutta bu sorunla karşılaşmamızdaki en temel sebebi moderniteden, postmoderniteye uzanan bilimsel paradigmadaki ve dünya tarihindeki dönüşümle açıkladı. Modernizmin akılla hakikati kavrayabileceğini kabul ettiğini, bilimsel bilginin bu yönüyle ilerlemeci olduğuna dikkat çeken Akyıldız, hakikat sonrası çağda nesnellik, evrensellik gibi olguların geçerliliğini kaybettiğini bu durumun bir aşamadan sonra yerini nihilizm ve sonsuz göreceliğe bırakabileceğini, bilginin kanaatle eşleştirildiği, büyük bir kuşkuyla yaklaşıldığı toplumsal bağlamda infodeminin eskisinden daha yoğun biçimde karşımıza çıktığını belirtti. Ayrıca medya ekosisteminin ekonomi politiğini, bilim karşıtı popülizm ve kutuplaşmış siyasal ortamı infodeminin nedenleri olarak yorumlayabileceğimizi ekledi. Yurttaşların herhangi bir konuda ortak kabulde bulunamadığı siyasal ortamlarda herkesin kendi bilgi evrenine aktarılanları tüketmesi sebebiyle gerçek bilgiye ulaşmada yaşanan güçlüğü vurguladı. Sosyal medya kullanıcılarının aynı anda içerikleri tüketen ve üreten prosumerlar olmasının da infodemiye katkı sağlayan önemli noktalardan biri olduğunu hatırlattı. Akyıldız, infodeminin sadece tek bir alana dönük değil, tüm boyutlarıyla incelenmesi gerektiğini, dağılımlarının ve belirleyicilerinin analizini yorumlamak adına bir infodemiyolojiye ihtiyaç duyduğumuzu belirtti.
Olgunun bağışıklama yöntemleri üzerine etkisini ele alan TBB Aşı Komisyonu Başkanı Muzaffer Eskiocak, aşı kararsızlığının belirleyicilerinin temel nedenleri arasında güven, kayıtsızlık ve önemsemenin yer aldığını söyledi. Uzun erimde kazanılan güvenin en önemli belirleyicilerden olduğunu belirten Eskiocak, vaka sayısının yanlış açıklanmasının, virüsü tanımlama biçimindeki değişimlerin, alınan önlemlerdeki tutarsızlıkların, Covid – 19 salgınını onunla yaşanabilir kabul etmenin güven zedeleyici olduğunu vurguladı. Örneğin MRN-A aşılarının “Bildiğimiz aşı.” olarak tanımlanmasını doğru bulmadığını, aşı tartışmasının enfeksiyon üzerinden yapılmasının güven kırdığını ekledi. Önceki salgın hastalıkları için aşı çalışmalarında kat edilen yolun paylaşılmamasının aşıların hemen üretildiği gibi yanlış bir kanıyla sonuçlandığını, aşının yüksek koruyucu oranlara sahip olduğu bilinirken Dünya Sağlık Örgütü tarafından sınırlı korumaya sahip olduğu yönündeki açıklamanın da doğrudan güvensizlik yarattığını ifade etti. “Virüs hasta etmiyor.”, “Öldürücülüğü az.”, “Aşılara ulaşmak zor.” , “Yan etkileri ağır.” vb. söylemlerin yurttaşlar üzerinde hem kayıtsızlık hem de güven problemi yarattığını belirtti.
Medya ombudsmanı Faruk Bildirici, “Medyada İnfodemi ve Pandemide Medya Deneyimleri” isimli konuşmasında yanlış bilgiyi ortaya çıkaran asıl noktanın doğru bilgiye ulaşamama sorunu ve doğru bilgi yoksunluğu olduğunu belirtti. Yurttaşların doğru bilgiyi resmi kurumlardan ve medyadan alabileceğini ancak pandemi süresince medyanın rating ve tiraj kaygısı nedeniyle bu görevini yerine getiremediğinin altını çizdi. Türkiye’de tiraj ve rating kaygısının ancak salgın kaynaklı ölüm sayısının artışındaki ciddiyetten sonra bırakılabildiğini vurgulayan Bildirici, kapanma koşullarında gazetelerdeki tiraj oranlarının zaten hızla düştüğünü, habere güvensizliğin ise giderek azaldığını ifade etti. “2022 Dijital Gazetecilik Raporuna” göre evrensel boyutta yurttaşların B’sinin haberlere güven duymadığını, Türkiye’de habere güvenin 6 rakamına gerilediğini, bu durumun sosyal medyadan bilgi takibiyle sonuçlanarak, infodemiye katkı sağladığını açıkladı. Habere duyulan güvenin artması için küresel düzeyde gazetelerin “Haber Doğrulama Masaları” oluşturduğunu ekledi.
“İnfodemiyle nasıl mücadele edeceğiz?” sorusuyla açılan ikinci oturumda konuşmacıların tümü temel mücadelenin bireysel değil kolektif olması gerektiğini, aksi halde infodeminin önüne geçmenin mümkün olmayacağını vurguladı. Dilek Aslan, internet ve popüler yapılar, bilim, politika, haber ve sosyal medya olmak üzere infodemiyle dört alanda mücadele verilmesinin önemine işaret etti. Bireysel bilgi paylaşımında bulunurken “Bu bilginin kaynağı nedir? , “Bilgi güncel mi? , “Neden paylaşıyorum?” sorularını cevaplamamız gerektiğini belirtti. Akyıldız, şeffaflığın yönetim ilkesinde oldukça kritik olduğunu, kurumsal ve kurallı işleyiş ağlarının infodeminin önüne geçebileceğini söyledi. Buna ek, dijital okuryazarlığa sahip olmanın ve karşılaşılan haberlerde eleştirel ve analitik düşünme öneminin yadsınamayacağının altını çizdi. Doğru bilginin kamusallaşması adına bilgilerin sadeleştirilerek kamuya aktarılmasının, disiplinlerarası çalıştayların da bu konuda faydalı olabileceğini ekledi. Eskiocak, aşı karşıtlığıyla mücadele konusunda aslında en önemli aktörlerin kurumlar değil, somut ve sürekli olmaları nedeniyle yurttaşların her gün karşılaştığı kişiler olduğunu, bu aktörlere daha çok güvenildiğini belirtti. Bu yönüyle eczacıların ve uzman hekimlerin önemli bir role sahip olduğunu ekledi. Yalnızca politik figürlerden oluşmayan toplum liderlerinin mevcut salgın gerçekliğini sürekli biçimde aktarmasının infodemi konusunda önemli olduğunun, yerel sağlık hizmetlerinin aşı ulaşımında sınırlarını zorlamasına ihtiyaç duyduğumuzun altını çizdi. Ayrıca TBB olarak “Bağışıklama İçin Güç Birliği Platformu” kurduklarını ve bu doğrultuda çalışmalarının giderek artacağının bilgisini verdi. Bildirici, infodeminin önüne geçebilmek için medyanın yeniden yapılanması, güvenilirlik kazanması gerektiğini ancak Türkiye’de “Sosyal Medyada Dezenformasyonu Engelleme Yasası” türünde yasa önerilerinin bilgiye ulaşmada daha da güçlük yaratacağını, infodemiyi artıracağını belirtti. Bunların yanı sıra Twitter, Facebook vb. sosyal medya platformlarının infodemi konusunda hayli pasif kaldığını, herhangi bir önlem almadığını, algoritmaların doğru bilgi aktarımını destekleyecek biçimde düzenlenmesinin önemini vurguladı.
Bir son söz eklemek gerekirse salgının, vaka ve vefat sayısının devam etmesi, bağışıklama tedavilerinin beklenen orana ulaşmaması, salgın üzerine mücadelenin sürmesi nedeniyle Türkiye Tabipler Birliği tarafından gerçekleştirilen çevrimiçi panelin infodemi üzerine kavramsal bir çerçeve sunması, bileşenleri ve alınacak önlemleri aktarmasının anlamlı olduğunu inanıyorum. Yürütülen bilimsel tartışmaların içinde yer alan örneklendirmelerin mevcut yanlış bilgilere, söylentilere ve komplo teorilerine işaret etmesi nedeniyle panelin ayrıca değerli bilgiler sunduğunu söyleyebilirim.
[1] Türklere hastalığın bulaşmayacağı yönündeki söylem ve pandemi döneminde hayatımıza giren terimler, deneyimler için Uğur Mumcu Vakfı tarafından çıkarılan “Temaslı Sözlük” incelenebilir.
Mutlu Binark's Blog
- Mutlu Binark's profile
- 6 followers

