Martin Bjergegaard's Blog, page 20

Paleo Diyeti ve Ketojenik Diyet Arasındaki Farklar Nelerdir?

Son yılların iki önemli diyet programı: Paleo diyeti ve keto diyet. Bu ikisinin de kendine has özellikleri mevcut. Peki bu ikisi arasındaki farklar nelerdir? Hep birlikte bakalım.

Paleo diyeti nedir?

Paleo diyeti ismini paleolitik dönemden alıyor. Paleolitik dönemde bundan 10.000 yıl öncesini ifade ediyor. O dönemde insanlar sahip olduğu imkanlar dolayısıyla hemen hemen tüm yiyecekleri herhangi bir işlem yapmadan tüketiyordu.

Yani 10.000 yıl önce, paleolitik dönemde yalnızca işlenmemiş yiyecekler tüketiliyordu. İşte Paleo diyeti de yalnızca işlenmemiş yiyeceklerin tüketildiği bir diyet programı olarak tanımlanabilir.

Taş devri diyeti olarak da adlandırılan paleo diyetinde et ve et ürünleri tüketilebiliyorken, süt ve süt ürünleri ise tüketilmiyor. Ayrıca sebze ve meyve tüketimi konusunda herhangi bir engel yok. Fakat tahıl ürünlerinin tüketilmesi konusunda sınırlamalar var.

Ketojenik diyet nedir?

Ketojenik diyet düşük karbonhidrat alımı ve yüksek oranda yağ tüketimi üzerine kurulmuş olan bir diyet programı. Ketojenik diyette vücudun karbonhidrat alımı azaltılarak ketozis moduna girmesi sağlanıyor ve böylelikle vücudun keton üretmesi sağlanıyor.

Keton üretimi ile birlikte yağ yakımı hızlanıyor ve vücutta birikmiş olan yağ yakılmaya başlanıyor. Vücutta birikmiş olan yağın yakılması ile birlikte kilo verme süreci de hızlanıyor.

Paleo diyeti ve ketojenik diyet arasındaki farklar nelerdir?

Paleo diyeti ve keto diyeti kendine has özellikleri bulunan iki farklı diyet programı. Bu programların arasında belli başlı farklar bulunuyor. Bu farkları şu şekilde listelemek mümkün:

Ketojenik diyet yağ bakımından zengin iken, paleo diyeti ise protein bakımından zengin olan bir diyet.Paleo diyeti vegan ve vejetaryen beslenenler için uygun değil, oysa ketojenik diyet vegan ve vejetaryenler için uygun.Paleo diyet içerisinde baklagil, şeker ilavesi, süt ürünleri ya da tahıllar bulunmuyor.Keto diyette tüm şeker türleri yasaklanmış durumda ama Paleo diyetinde böyle bir durum söz konusu değil.Ketojenik diyetinde hedef ketozis iken, Paleo diyetinde ise sağlıklı beslenme.

Eğer bu diyet programlarını uygulamak istemezseniz, kilo vermek için ketojenik diyet hapları kullanabilirsiniz.

Çekirdek Testosteron Seviyesini Düşürür Mü?

Bazı yiyeceklerden alınan bazı mineraller, testosteron seviyesine etki edebilir. Bu etki olumlu ya da olumsuz olabilir.

Testosteron seviyesine etki eden yiyeceklerden biri de çekirdektir. Peki çekirdek testosteron seviyesini yükseltiyor mu, düşürüyor mu? Hep birlikte inceleyelim.

Çekirdek testosteron seviyesini etkiliyor mu?

Bugüne kadar yapılmış olan çalışmalarda, magnezyumun erkeklerde testosteron seviyesini olumlu şekilde etkilediğine dair bulgulara rastlanmıştır.

Yine yapılan araştırmalara göre insan vücudunda beslenme alışkanlıklarına bağlı olarak magnezyum seviyesinin düşük olduğu tespit edilmiştir. Magnezyum seviyesinin düşük olmasının nedenlerinden biri de yaşlanmadır.

Magnezyum aynı zamanda kanda bulunan ve kullanılabilir olan testosteron seviyesini de yükseltiyor. Seks hormonlarını bağlayan bir protein olan globulin, aynı şekilde testosteronu da bağlıyor ve böylelikle dolaşımdaki testosteron miktarı düşüyor.

Kandaki magnezyum oranı artırıldığı zaman globulin testosteron yerine magnezyuma tutunmayı tercih ediyor. Böylece kanda dolaşan testosteron miktarı da artırılmış oluyor.

Yapılan araştırmada erkeklere düzenli olarak magnezyum takviyesi yapılmış. Çalışma sonucunda vücuttaki toplam testosteron miktarında ve kanda serbestçe dolaşan testosteron miktarında artış gözlenmiştir.

İşte çekirdek de önemli bir magnezyum kaynağı olduğu için testosteronu yükselttiği rahatlıkla söylenebilir. Yine içerdiği yüksek magnezyum ile testosteron artırıcı ilaçları da kullanabilirsiniz.

Magnezyum başka hangi yiyeceklerden alınabilir?

Çekirdek gibi magnezyum kaynağı olan ve tüketildiği zaman testosteron seviyesini yükseltecek olan başka yiyecekler de mevcut. Bu yiyeceklerin listesini şu şekilde yapmak mümkün:

Ispanak, brokoli ve kıvırcık lahana gibi koyu yeşil sebzeler,Kalkan, uskumru, somon, ton ve morine gibi balıklar,Kaju, fıstık, kuru üzüm ve badem gibi kuruyemişler,Keten tohumu, ayçiçeği çekirdeği ve kabak çekirdeği gibi çekirdekler,Kuru fasulye ve barbunya gibi bakliyatlar,Avokado ve muz gibi meyveler.

Bu yiyecekleri tüketmek, vücudunuzdaki magnezyum seviyesini yükseltecek, buna bağlı olarak testosteron seviyesini yükseltmeye de yardımcı olacaktır.

Testosteron seviyenizin artması, günlük hayatınızda pek çok konuda size katkı sağlar. Kas gelişimini hızlandırır, daha enerjik ve zinde hissetmenize yardımcı olur. Ayrıca daha yüksek bir cinsel isteğe sahip olursunuz.

Pilav Yemek Testosteron Seviyesinin Düşürür Mü?

Spor yapanların kas gelişimi için pilav ya da bulgur pilavı tükettiği muhakkak kulağınıza gelmiştir. Peki bunun nedenini olabilir?

Pilav testosteron seviyesini arttırır mı ya da ne şekilde etki eder? Testosteron seviyesi yükseltmek için pilav yemek gerekli mi? Hep birlikte bakalım.

Pilav testosteronu arttırır mı?

Her ne kadar sporcular testosteron seviyesini arttırmak ve böylelikle kas gelişimine katkı sağlamak amacıyla yağsız pilav tüketiyor olsalar da, pilavın testosteron seviyesine etkisi konusunda kesin bir veri bulunuyor.

Yine de pilav bir karbonhidrat olması sebebiyle, böyle bir etkiye sahip olabilir. Yani “pilav testosteron seviyesini düşürür” gibi bir söylem doğru olmayacaktır.

Testosteron, özellikle vücudunu geliştirmek isteyen insanlar için en önemli hormonlardan biridir. Bu yüzden söz konusu kişilerin beslenme programlarına özen göstermesi gerekir. Bunun için de testosteron seviyesini yükselten yiyecekler tüketmek gerekiyor.

Özellikle son yıllarda yaygınlaşmış bir yöntem olarak, testosteron artırıcı ilaçlar ya da bunun için özel olarak üretilmiş kremler kullanılabilir.

Testosteron seviyesini artırmak için ideal beslenme programı nasıl olmalı?

Testosteron seviyesini yükseltmek adına yapılmış olan beslenme programları bulunuyor. Bu programlar arasında en çok tercih edilen yiyecekler ise öğünlere göre şu şekilde:

SABAH: Ilık su, haşlanmış yumurta, domates, salatalık, tuzsuz zeytin, şekersiz çay, şekersiz ılık süt, tam buğday ekmeği peynir.ÖĞLEN: Ton balığı, maydanoz, portakal suyu, mercimek çorbası, bulgur pilavı, köfte.AKŞAM: Yayla çorbası, mercimek çorbası, salçasız bulgur pilavı, pirinç pilavı, haşlanmış tavuk göğsü, kefir, ayran, salata.ARA ÖĞÜNLER: Ayran, kefir, haşlanmış tavuk, yulaf ezmesi, bal, ılık süt, yoğurt, süzme peynir, ceviz, muz, kepek ekmeği, portakal suyu, kuru kayısı, kuru incir.

Söz konusu yiyecekler arasından kendinize en uygun beslenme planını yapabilirsiniz. Ayrıca öğünlerden sonra yaklaşık 1 saatte ya da 2 saatte bir, 1 bardak su içmeniz öneriliyor.

Eğer beslenme programlarına sadık kalır ve bununla birlikte egzersiz yapmaya devam ederseniz, kas gelişimini üst seviyeye çıkarmak mümkün olacaktır.

Ketojenik Diyet Yaparken Kolesterol Nasıl Düşürülür?

Ketojenik diyet, dünyanın pek çok yerinde Epilepsi hastaları ve yüksek kolesterolü olanlar tarafından uygulanıyor. Ayrıca kilo vermeye ve kandaki insülin seviyesini düşürmeye de yardımcı oluyor.

Peki ketojenik diyet yüksek kolesterolü düşürmede etkili oluyor mu ve seviyeleri nasıl düzenliyor? Sizler için ketojenik diyet hakkında merak edilenleri yanıtladık.

Ketojenik diyetin temel aşamaları

Ketojenik diyet bol yağ, orta protein ve çok az karbonhidrat tüketimine dayanır. Ancak bu planda tercih edilen besin öğelerinin sağlıklı gruplardan gelmesi gerekir.

Örneğin; hayvansal ve sağlıksız yağlar yerine bitkisel kaynaklı sağlıklı yağların tüketilmesi, balık gibi karbonhidrat bakımından düşük proteinlerin tercih edilmesi daha doğru olur.

Bu aşamalar doğru şekilde planlanırsa, ketojenik diyetin faydalı sonuçları kısa sürede ortaya çıkar. Bunların başında düşük karbonhidrat alımı ile sağlanan dengeli insülin seviyesi gelir.

İnsülin vücutta yağ depolama da dahil olmak üzere pek çok işlevi yerine getirir. Ketojenik diyette tüketilen karbonhidrat miktarı oldukça düşük olduğu için, karaciğerdeki yağ birikimi önlenir. Sonuç olarak karaciğerde yağlanma riski düşer.

Seçilen yağ kaynakları ise vücutta genel bir temizlik yapılmasını sağlar. Vücuda enerji vermek adına keton kaynakların kullanılması ile yüksek yağ tüketimi ve hücre temizliği arasında yakın bir ilişki vardır.

Ketojenik diyet ve kolesterol ilişkisi

Doğru besin kaynaklarının tüketilmesi, ketojenik diyetin potansiyelini artırır. Doymuş yağlar yerine bitkisel yağların kullanılması, kandaki kolesterol seviyesini düşürmede ve dengelemede etkilidir.

Bu süreçte ketoz evresinin faydalarını artırmak için ketojenik ilaç kullanımı ile düzenli egzersiz yapılması önerilir. Bu sayede hem vücuda gerekli besinlerin takviye yoluyla alımı sağlanır, hem de metabolizma hızlandırılır.

Düşük karbonhidrat tüketiminin faydalarından bir diğeri de şeker alımını azaltmasıdır. Bu sayede diyabet ve şeker hastalığı görülme riski azalır, şeker seviyeleri düzenlenir.

Karbonhidrat tüketimini oldukça düşük tutmak glikojen yıkımını da artırır. Glukoz depolayan glikojenlerin yıkımı ketonlar sayesinde gerçekleşir. Böylece vücuda daha iyi bir kaynak olan yağlardan enerji sağlanır.

Yağlardan karşılanan enerji uzun süre enerjik olmaya katkı sağlar. Bu sayede fiziksel aktivite oranında artış ve fiziksel formda iyileşme gözlenir.

Geciktirici Krem Nedir?

Geciktirici krem, erkeklerin cinsel yaşamlarını düzene sokmak adına tercih ettikleri en önemli ürünlerden bir tanesidir. Özellikle de erken boşalma sorunuyla karşı karşıya kalan kimselerin öncelikli tercihi olan kremle daha uzun ve sağlıklı cinsel ilişki mümkün!

Cinsellik, iki kişi arasındaki ilişkinin daha sağlıklı bir şekilde ilerlemesi adına gerekli bir durumdur. Özellikle de cinselliğin ilişkinin temeli olduğu düşünüldüğünde cinsellikle alakalı her sorunun ayrılıklara dahi yol açabileceği ifade edilmektedir. Bu noktada en önemli konulardan bir tanesi olarak kullanılacak yardımcı ürünlerin kalitesi gündeme gelir.

Geciktirici dendiğinde akla genellikle hap gelse de aslında geciktirici olarak tercih edilecek kremler de vardır. Cinsel organa sürülerek uyarıcı bir etki yaratılmaktadır. Böylelikle kan dolaşımı neticesinde meni boşalmasının gerçekleşmesi geciktirilmektedir.

Geciktirici krem neden kullanılır?

Geciktirici krem kullanmanın en önemli motivasyonlarından bir tanesi de kremin ortaya çıkaracağı etkilerden maksimum derecede fayda sağlamaktır. Çünkü erken boşalma problemi olan pek çok insan için cinsel yaşamda karşı karşıya kalınan sorunlar hayat standartlarını düşürür.

Siz de yaşam standartlarınızın cinsel hayatınızdaki olumsuzluklar nedeniyle düşmesini istemiyorsanız yapmanız gereken sadece geciktirici krem kullanmaktır. Bu krem sayesinde yaşam standartlarınızdaki iyileşmenin keyfini fazlasıyla hissetme şansı elde edebileceksiniz.

Geciktirici krem kullanan neredeyse her erkek cinsel yaşamında olumlu değişimler meydana geldiğini ifade eder. Bu da sadece erkekler için değil aynı zamanda kadınlar için de çok özel bir değişimi beraberinde getirmektedir.

Geciktirici krem kullanmak isteyen erkeklerin zaman zaman kadınlar tarafından gelen talepler neticesinde bu üründen yararlandığı görülür. Zira kısa süren bir cinsel ilişkinin kadında yarattığı tatminsizlik sonraki ilişkiler için heyecanı da ortadan kaldırmaktadır.

Kadınlar için genel bir sorun olarak kabul edilebilecek olan kısa süren cinsel ilişkileri uzatmanın en etkili yollarından bir tanesi olarak geciktirici kremlerden fayda sağlamanız mümkün olacaktır.

Geciktirici krem ne zaman kullanılır?

Geciktirici krem tıpkı geciktirici hap gibi vücudunuzda olumlu değişimlere kapı aralayan seçeneklerden bir tanesidir. Sağlıklı olmanın yanı sıra mutlu bir ilişki için de gerekli olan geciktirici krem kullanımının doğru zamanda olması oldukça değerlidir.

Geciktirici kullanmak istiyorsanız ve bu konuda tercihiniz kremden yanaysa en iyi dönem ilişki öncesindeki 1 saattir. Kremi doğru bir şekilde uygulayarak hem daha kaliteli bir sonuç alabilecek hem de beklentilerinize cevap verecek sonuçlarla karşı karşıya kalacaksınız.

Kremi cinsel organınıza sürdükten kısa bir süre sonra ereksiyon konusunda güçlenme hissedeceksiniz. Asıl etkiyi ise cinsel ilişki yaşandığı sırada gözlemleme şansı yakalayacaksınız. Cinsel ilişki sırasında ortaya çıkacak güçlü durum sayesinde partneriniz de siz de oldukça mutlu olacaksınız.

Yağ Yakıcı Yiyecek ve İçecekler Nelerdir?

Ayna karşısına geçtiniz ve fazla kilolarınız olduğunu fark ettiniz. Artık kıyafetlerinize sığmakta zorluklar çıkıyorsa veya plaja gitme konusunda endişeleniriz başlamışsa ve bu durum sağlığınıza etki ediyorsa zayıflamanın zamanı gelmiş olabilir.

Yağlarınızı yakmaya karar verdiniz. Ancak bu işlemi ameliyatlarla ve diğer kimyasal ilaçlarla yapmak istemiyorsunuz. O halde doğal yöntemleri denemenin zamanı gelmedi mi?

Sağlıklı bir zayıflama için yağ yakıcı yiyecek ve içeceklerin doğal etkilerinden faydalanabilirsiniz. İşte yağ yakma sürecinde vücudunuzun en yakın dostu olacak yiyecek ve içecekler.

Yağları nasıl yakabiliriz?

Yağ yakımını hızlandıran içecekler ve yiyecekler, temel olarak metabolizma faaliyetlerinin hızlandırılmasına yardımcı olur. Hızlı bir metabolizma, tüketilen yiyeceklerin vücut içerisindeki yaşam döngülerini de hızlandırır ve en nihayetinde vücutta yer alan yağların tamamen yok edilmesini sağlar.

Yağ yakımını tetikleyen ve vücut sağlığını dirençli bir noktaya taşıyan yiyecek ve içeceklerin bir diğer faydası da genel bağışıklık sistemi üzerinedir. Bağışıklık sistemini güçlendiren bu besinler, yağ yakmanızı sağlarken aynı anda vücudunuz dirençli ve güçlü olmasına da yardımcı olur.

Vücudun yağlardan ve yağ tabakalarından besinler yardımıyla kurtulmasının bir diğer yöntemi de takviye edici gıdalardır. Yağ yakımını destekleyen besinlerle birlikte kesin çözüm üreterek, yağ yakmanızı  sağlayacak en etkili 8 yağ yakıcı hapı yazımızı inceleyebilirsiniz.

Yağ yakıcı yiyecekler nelerdir?

İdeal kiloyu yakalamak ve fit bir görünüm elde etmek hemen herkesin hayalidir. Yetişkin insanların günlük olarak alması gereken kalori miktarı, bireysel anlamda ideal kilonun belirlenmesi konusunda en önemli faktördür.

Dolayısıyla hemen herkes tarafından merak edilen nasıl daha hızlı yağ yakarız? Sorusunun cevabı gündelik olarak vücudun aldığı kalori miktarı ile doğru orantılıdır. Dengeli ve faydalı besin tüketimi, aldığınız günlük kalori miktarını dengeleyecektir.

Her bireyin günlük olarak alması gereken ideal kalori miktarı farklıdır. Gündelik yaşamın nasıl sürdürüldüğü, gün içerisinde hareketlilik oranının ne olduğu gibi durumlar ideal kalori miktarının ne olması gerektiği sorusunun cevabı niteliğindedir.

Eğer kilonuzu belli bir standartta tutmak ve vücudunuzun için en uygun günlük kalori alım miktarını belirlemek istiyorsanız, gündelik yaşamınızı gözden geçirmelisiniz.

Hareketsiz ve durağan bir yaşamınız varsa yağ yakan yiyecekler tam da sizin talepleriniz karşılayacak besin gruplarıdır.

Gündelik yaşamı hareketsiz sürdürmek kas gruplarının çalışmasını engeller ve dolayısıyla vücut daha az kaloriye ihtiyaç duyar. Bu durumda kilo almak ve hiç istemediğiniz halde yağ tabaklarının ortaya çıkması olasıdır.

Yağ yakan yiyecekler, gündelik yaşamı durağan biçimde sürdürenlerin günlük olarak ihtiyaç duydukları kalorileri sağlarken sadece bunu yapmakla yetinmez ve aynı zamanda yağ dokularına savaş açar.

Yoğurt

Sağladığı yüksek düzeyde tokluk hissi ile yoğurt adeta doğal bir kilo verme aracıdır. Besleyici değeri de oldukça önemli düzeylerde olan yoğurdun potasyum ve kalsiyum oranı vücudun ihtiyaç duyduğu kalori miktarını sağlarken, yağ yakımını da önemli ölçüde destekler.

Yumurta

Gerçek bir protein deposu olan yumurta, yoğun miktarlarda mineraller ve vitaminlere de ev sahipliği yapar. Metabolizma faaliyetlerini süratlendiren yumurta, hızla vücudun yağ yakmasına katkı sunar.

Avokado

Yağ yakıcı besinler arasında avokadonun önemi, vücudun ihtiyaç duyduğu yağlara da ev sahipliği yapmasıdır. Yağ tabakası oluşumunu engelleyen bu yağlar, sağlıklı biçimde kilo vermenizi sağlar.

Kuruyemişler

Sağlıklı yağlara ev sahipliği yapan bir diğer besin grubu da kuruyemişlerdir. Vücudun yağ biriktirme faaliyetlerinin bir numaralı düşmanı olan kuruyemişler, yağ yakımını destekleyerek sağlıklı kilo kaybı için zemin hazırlar.

Yağ yakıcı içecekler nelerdir?

Yağ yaktıran içecekler, tıpkı yiyeceklerde olduğu gibi vücudunuz ihtiyaçlarını karşılarken zararlı yağları atmaya yönelik etkiye sahiptir. Nasıl hızlıca kilo veririz? Merak ediyorsanız yağ yakıcı içeceklerin güçlü ve besleyici içeriklerinden faydalanabilirsiniz.

Günlük hayat içerisinde rutin olarak tüketilen içeceklerin sağlıklı kilo verme sürecine etkileri, tahmin edildiğinden çok daha büyüktür. Metabolizma faaliyetlerini düzenleyen bazı içecekler, vücudun ihtiyaç duyduğu besin kaynaklarını da sunar.

Ayrıca içecekler, gündelik yaşamda farklı talepleri karşılamak için de kullanılabilir. Yüksek uyarıcı etkisiyle kahve, metabolizmanızı hızlandırırken aynı zamanda gündelik yaşama dinç ve verimli biçimde katılmanızı da sağlar.

Kahve

Kahve, tüm dünyada en çok tüketilen içeceklerden biridir. Kahvenin bu üne sahip olmasının en temel sebebi ise şüphesiz ki metabolizmayı hızlandırmasıdır. Özellikle sporcuların rutin içeceği olan kahve; mental anlamda rahatlama, yağ tabaklarını engelleme ve metabolizmayı çalıştırma etkisine sahiptir.

Yeşil Çay

Gerçek bir antioksidan kaynağı olan yeşil çay, göbek bölgesinde olduğu gibi gözle görülen yağların yakılmasında önemli bir role sahiptir. Hayati önem içeren bazı hastalıkların oluşumunu da engelleyen yeşil çay, yağ yakma konusunda da ustadır.

Elma Sirkesi

Metabolizma hızını destekleyen ve yağ yaktıran içecekler arasında en çok tercih edilen içeceklerden olan elma sirkesi, lezzet açısından da vazgeçilmezdir. Göbek yağ depolarına yönelik etkileri kanıtlanan sirke, içeriğinde bulunan asetik asit ile göbek yağlarının düşmanıdır.

Yediklerimizle nasıl yağ yakarız?

Kilo verirken özgürce besin tüketmek herkes için vazgeçilmez bir taleptir. Özellikle karın bölgesindeki yağlardan nasıl kurtuluruz? Sorusuyla boğuşanların doğru ve sağlıklı bir kilo verme sürecine adapte olması bazı durumlarda zorlayıcı olabilir.

Sağlıklı kilo vermenin birincil şartı doğru besinlerin tüketilmesi ve günlük hayatta ihtiyaç duyulan hareketin gerçekleşiyor olmasıdır. Gündelik yaşamda minimal düzeyde hareket şansına sahip olanların ise tükettiği besinlere ekstra özen göstermeleri gerekir.

Vücudun ihtiyaçlarını karşılayarak sağlıklı zayıflamayı destekleyen kilo verdiren besinler, diyet yapmadan da kilo verebilmenize imkan tanır. Bu besinlerin en temel işlevi, vücuttaki metabolizma faaliyetlerinin hızlandırılması üzerinedir.

Bilineceği üzere vücut, tüketilen besinleri belli bir sistem aracılığıyla dışarıya atar ve bu sisteme metabolizma adı verilir. Metabolizmanın sağlıklı biçimde çalışmaması halinde ise yağ tabakası ve benzeri istenmeyen oluşumlar vücudun farklı noktalarında ortaya çıkabilir.

Bu yağ tabakalarının engellenmesi ve sağlıklı bir vücut yapısına sahip olmak ise doğru besinlerin tüketilmesiyle mümkündür. Vücudun ihtiyaç duyduğu; mineral, vitamin, protein ve benzeri etkenleri sağlayan besinler yağların bir numaralı düşmanıdır.

Aynı anda vücut ihtiyaçlarını karşılarken zararlı yağlara savaş açan yağ yakımını hızlandıran içecekler ve yiyecekler, sağlıklı bir yaşam için de vazgeçilmez olmalıdır. Vücutta yağ yakılmasını destekleyen besinlerle sağlıklı ve orantılı bir vücut yapısına sahip olmak son derece kolaydır.

En etkili yağ yakıcılarFat Burn Extreme

Güçlü ve uyarıcı bir diyet takviyesi mi arıyorsunuz? Cevabınız evetse, Fat Burn Extreme sizin için en ideal markalardan biridir. Bu takviye, genel kilo verme programınızı gerçekten destekleyebilecek makul bir formüle sahiptir.

Enerji artışı, metabolizma artışı sağlayarak yağ ve iştah azalması sağlar. Böylece daha hızlı yağ yakabilirsiniz.

Fiyatı incelePiperinox

Piperinox, güçlü bir kilo kaybı takviyesi yapan yedi doğal bileşen içeren vegan bir kilo verme gıda takviyesidir. Sindirim sürecini iyileştirir, metabolizmayı artırır, normal kan şekeri seviyelerini korur ve vücudun toksinleri temizlemesini sağlar.

Bu özellikler yağ yakma konusunda şüphesiz Piperinox’u ön plana çıkarır.

Fiyatı inceleKeto Actives

Keto Actives, kilo verme hedeflerinize ulaşmanıza ve vücudunuzun kaybedilmesi zor bölgelerinden kilo vermenize yardımcı olan devrim niteliğinde bir kilo kaybı besin takviyesidir.

Güveninizi artıran ve kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayan ince ve formda bir vücut elde etmenize yardımcı olur. Metabolizmanızı artırır ve iştahınızı azaltarak kilo vermenize yardımcı olur.

Fiyatı incele

Ereksiyon Hapları Güvenli Midir?

Ereksiyon hapları yatak problemlerinin yeni kurtarıcısı olduğu için birçok erkek, erkekliğini bu haplarla artırmayı tercih ediyor. Peki, bu ereksiyon hapları gerçekten güvenli mi?

Birçoğunun sıcak karşıladığı erkeklik artırma ürünleri, 21.yüzyılın yeni takviye trendleri arasında.

Ancak, bu büyüyen popülerlik beraberinde, ereksiyon haplarıyla ilgili birçok şüphe ve tartışma getirdi.

Erkek takviye marketinin çok büyük bir kısmını ereksiyon artırıcılar kaplıyor, bu alanda çalışan bütün firmaların en azından bir tane ereksiyon artırıcı ürünü bulunmakta.

Bu yazımız, sana ereksiyon hapları ve güvenlik durumu ile ilgili ince elenip sık dokunmuş bilgi verecek.

Daha fazla uzatmadan, makalemizin derinliklerine inelim.

Sonrakini oku: Daha Güçlü ve Sağlam Bir Ereksiyon İçin En İyi 5 Hap

Ereksiyon hapı nedir?

Ereksiyon hapları organik formülasyonlar ile hazırlanan otlar, bitki özleri, hayvan ürünleri ve süt ürünlerinden oluşmaktadır.

Genelde taş gibi sağlam bir ereksiyona ulaşmak ve ereksiyonu daha uzun süreler korumak için kullanılıyor.

Her yaştan erkek bu hapları var olan ereksiyon bozukluğunun seviyesini düşürmek veya ereksiyonunu güçlendirip cinsel zindeliğini artırmak için kullanıyor.

Genelde  30’lu, 60’lı, 90’lı veya 120’li paketler halinde iken bu hapların ayrıca çok da popüler olmayan 10-15li paketleri de bulunmakta.

Günlük kullanıma baktığımızda, her gün kullanılması gereken bu hapların sonuçlanması birkaç haftayı bulabiliyor. Cinsel ilişkiden 1 saat önce alınabilen hızlı kullanımlı haplar da bulunmakta.

Nasıl çalışıyor bu haplar?

Ereksiyon haplarının birçoğu penise giden arterleri genişletip buraya gelen kan akışını artırmaktan geçiyor. Bu sürece biyolojik olarak vazolidasyon deniyor.

Bunun gerçekleşebilmesi için, kan hücrelerinin çeperlerinde yüksek miktarda Nitrik Oksit (NO) bulunmalıdır. NO miktarı yükselince bu hücrelerin de çeperleri genişliyor.

Genişleyen çeperler, testislere giden kan akışını artırıyor ve size sağlam bir ereksiyon sağlıyor.

Bununla birlikte, penisten dışarı kan akışı sağlayan damarlar da daralıyor ve dolaşıma giden kanı azaltıyor, sonucunda ereksiyonun daha uzun süre korunmuş oluyor.

Modern ereksiyon haplarının diğer faydalarından bazıları ise libidoyu yükseltmek, cinsel dinçliği artırmak ve orgazmı daha güçlü bir hale getirmek olarak sıralanabilir.

Ereksiyon hapları güvenli midir?

Kısaca cevaplamak gerekirse, evet. Dikkat edilmesi gereken nokta, yüksek kalite ve puana sahip, güçlü satıcılardan organik ereksiyon hapları almak.

Erkeklik artırıcı ürünlerini, güvenlik ve sağlık anlamında etkileyen yüzlerce etken bulunmakta.

Örnek olarak, kalitesiz bir ereksiyon artırıcı hap, içerisinde bulundurduğu düşük kaliteli malzemeler sayesinde daha ucuz gözükebilir, ayrıca bazı biyolojik testlerden geçmemiş de olabilir.

Ama konu kaliteli ürünlere geldiğinde, her şey gayet sağlıklı ve pozitiftir. Bu takviye ürünleri insanlar için sağlıklı yapan bazı etkenleri listeledik.

Organik İçerik

Günümüzde piyasada bulunan birçok erkeklik artırıcı takviye ürün, nutrasötik kategoriye düşmekte. Bu, diğer bir anlamıyla bir hastalığın tedavisinde kullanılabilecek sağlıklı takviye demek. Bu haplar organik ürünlerden yapılmış, ilaç etkisi olan ve insanlar için güvenli ürünler olarak görülmektedir.

Bitkisel ürünlerin kullanıldığı ve bazen de hayvan bazlı ürünlerin eklendiği bu haplar, aynı zamanda omega-3 yağ asidi ve amino asit takviyesi olarak da kullanılmaktadır.

İçeriğinde zararlı kimyasal bileşenler bulundurmadıkları için, ilaç kategorisine girmemekle beraber, ilaçlara uygulanan sıkı denetim koşullarında incelenmiyorlar.

Zorlu laboratuvar çalışmaları

Yüksek kalite markaların tamamı, ürettikleri ürünü gelişmiş laboratuvarlarda tasarlıyor ve test ediyorlar.

Üretime geçmeden önce, araştırma görevlileri detaylı bir literatür araştırması yapıyor ve haplarda kullanılacak ürünleri seçiyorlar.

Bundan sonraki aşama ise, kalite kontrol çalışmaları ve laboratuvarda denenen güvenlik ve içeriğinin etki durumu.

Son aşamada ise, ürünler üzerine klinik çalışmalar ve insan üzerinde yapılan güvenli deneyler.

Tamamen doğal

Formülasyonların içerisinde tamamen ham ürünler bulunmakta. Bu da ürünlerin neden bu kadar doğal olduğunu gösteriyor zaten.

Vücut bu ürünleri sanki bir besinmiş gibi görüp, günlük yediklerinizle beraber sindiriyor.

Bu yüzden herhangi bir kimyasal ürünün ortaya çıkardığı yan etkileri içerisinde barındırmıyor. Hapın içerisindeki besinler vücuda emildikten sonra ise geri kalanlar normal boşaltım sistemi ile vücuttan atılıyor.

En güvenli ereksiyon haplarından bazıları nelerdir?

Doğal ereksiyon hapları, organik ürünlerden ve tamamen bilimsel formülasyonlarla üretildiği için gayet güvenli ve yan etkisizdir.

Piyasada yığınla bulunan ereksiyon hapları arasından bazı en iyilerini senin için seçtik. Bunların tamamı detaylı araştırmalardan geçmiş ve güvenli ürünler.

1. Max Performer

Bu hap mükemmel bir PDE5 durdurucudur ve kimyasal muadilleri sildenafil ve tadalafil’e göre çok daha güvenli ve yan etkisidir. Aynı zamanda cinsel zindeliğinizi ve libidonuzu da artıracak ve size mükemmel bir seks deneyimi yaşatacak.

Fiyatı incele

2. Male Extra

Adından da anlaşılacağı üzere, bu hapların içeriğinde ekstra olarak L-Arginin de bulunmakta. İçerisine bulunan 600 mg L-Arginin ile birlikte zengin nitrik oksit içeriği sayesinde, birçok ereksiyon problemine çözüm getirecektir.

Fiyatı incele

3. VigRX Plus

2 milyon kullanıcı ile, piyasada bulunan en popüler seçenekler arasında bulunmakta. İçerisinde bulunan 10 farklı ve tesir etkisi yüksek bitkisel ürün sayesinde sana güvenilir ve çok güçlü bir ereksiyon sağlayacak.

Fiyatı incele

4. Eron Plus

Eron Plus, iki farklı hap olarak kullanılmakta. Birisi libido artırıcı özellik gösterirken, diğeri ise yüksek tesirli vazodilator takviyesi olup, penise giden kanı artırır ve performansınızı katlar.

Fiyatı incele

5. Viasil

Erkek kuvvet formülü Viasil’in patlayıcı gücü ile cinsel yaşamınızı optimize etmenin zamanı geldi. Bu ek, bitkisel faydalar mümkün kılınan şaşırtıcı, tutkulu ve uzun süreli bir cinsel yaşam için şarttır.

Fiyatı incele

6. Member XXL

Dikkate değer ereksiyonlar ve cinsel anlamda uzun ömür yaşamak için penisinizi birkaç cm büyütmek ister misiniz? Evet, Member XXL ile vahşi cinsel fantezilerinizi gerçekleştirmeniz ve penis büyüklüğünü 9 cm’ye kadar büyütmeniz mümkün.

Fiyatı incele

Sonuç

Kaliteli, titiz iş yapan, içerik olarak zengin ve popüler markalardan alındığı sürece ereksiyon hapları gerçekten çok güvenli.

Doğal takviyeleri düşündüğümüzde sadece fiyata göre hareket etmek pek mantıklı olmayacaktır, önerdiğimiz fiyat/performans ürünleri hem kaliteli hem de paranızın karşılığını verecek takviyeler.

Ayrıca bir diğer önemli nokta da, bunları kullanırken ihtiyacınız doğrultusunda kullanmak. Örnek olarak, eğer tek ihtiyacınız olan ereksiyonunuzu artırmak ise, yüksek L-Arginin içerikli bir ürün tercih etmek mantıklı olacaktır.

Veya libido artırıcı ve sperm sağlığını geliştirici diğer ürünleri de kullanabilirsiniz.

Ayrıca, alım yapmadan önce detaylı bir araştırma yapmak da mantıklı olacaktır. Bu sayede daha iyi fiyata aynı ürünü bulabilir veya ürün hakkında daha detaylı bilgi edinebilirsiniz.

Sonrakini oku: Daha Sert Ve Güçlü Ereksiyon İçin Ne Yemelisiniz?

Dar Şort ve Pantolonların Testosteron Üretimini Azalttığı Doğru Mu?

Erkeklerde hiç aklınıza gelmeyecek olan şeyler bile bazen testosteron seviyesini etkileyebilir. Bu etkiler olumlu olabileceği gibi olumsuz da olabilir.

Peki erkeklerde dar şort ve pantolonlar giymek testosteron üretimini azaltır mı? Bu konu hakkında tüm merak edilenleri sizleri için araştırdık.

Dart şort ve pantolonlar testosteron üretimini düşürür mü?

Testosteron erkeklerde testis bölgesinde üretiliyor. Bu bölgenin vücudun dışında olmasının sebebi, spermlerin vücut sıcaklığında yaşayamaması. Aynı zamanda testis sıcaklığının yüksek olduğu durumlarda testosteron seviyesi de olumsuz olarak etkileniyor.

Normalde erkeklerde vücut sıcaklığı ortalama 37 derece iken, testislerin sıcaklığı ise 33 ila 35 derece seviyesinde. Yani herhangi bir sebeple testislerimiz ısındığı zaman aslında testosteron seviyesini de olumsuz olarak etkilemiş oluyoruz.

Dar pantolonlar ya da şortlar, tıpkı dar iç çamaşırlarında olduğu gibi testisleri vücuda yaklaştırıyor ve böylelikle testislerin sıcaklığı vücut sıcaklığına yaklaşmaya başlıyor. Bu da testosteron seviyesi için oldukça zararlı bir durum.

Bu yüzden dar pantolon ve şortlar giymenin testosteron seviyesini düşürdüğünü söylenebilir. Eğer bu tür bir alışkanlığınız varsa, bu durumda testosteron artırıcı ilaçlar kullanmanızı tavsiye edebiliriz.

Testislerin ısınmasına ve testosteron seviyesinin düşmesine neden olan diğer durumlar nelerdir?

Testislerin aşırı ısınmasının sperm sağlığını ve testosteron seviyesini olumsuz olarak etkilediği artık bilinen bir gerçek. Peki testislerin ısınması genellikle hangi durumlara bağlı olarak gerçekleşiyor? Bu durumlar şu şekilde listeleyebiliriz:

Uzun süre araç kullanmak ve arabalarda koltukların alttan ısıtmalı olması,Sürekli oturarak çalışmak ve hareketsiz bir yaşam tarzına sahip olmak,Sürekli sıcak bir ortama maruz kalmak zorunda olmak, fırın işçiliği ve benzeri işler gibi,Hava almayan ve sentetik malzemelerden üretilmiş olan iç çamaşırları kullanmak.

Bu gibi durumlar, testis sıcaklığını artırır ve yukarıda bahsettiğimiz sorunları ortaya çıkarır. Tüm bunların dışında jakuzi ve sıcak küvetlerden, ısıtmalı su yataklarından ve elektrikli battaniye kullanımından da kaçınmak gerekir.

Aşırı sıcaklıklara maruz kalan insanlarda testosteron seviyesini dengelemek için soğuk duş almak da önerilmektedir.

Damiana Testosteronu Arttırır Mı?

Gerek Türkiye’de, gerekse de dünyada afrodizyak etkili bitkiler bazen doğrudan, bazen de belirli kürler haline tüketiliyor. Afrodizyak etkisi olan bitkilerin aynı zamanda testosteron seviyesini yükselttiğine dair çeşitli söylentiler de var.

Söz konusu bitkilerden biri de damiana yaprağı. Peki damiana yaprağı nedir ve ne işe yarıyor? Damiana yaprağı testosteron seviyesini yükseltmek konusunda yardımcı mı? Gelin hep birlikte bu soruların cevaplarına bakalım.

Damiana nedir?

Afrodizyak, cinsel gücü arttırmak konusunda çok eski tarihlerden bu yana kullanılan bir madde. İçerisinde bu maddeyi barındıran bitkiler bu amaçla binlerce yıllar kullanılıyor.

Bu amaçla kullanılan damiana, asıl turnera diffusa olan bir bitkinin yaprağı. Bu bitkinin eski zamanlarda, cinsel gücü arttırması amacıyla Meksika kızılderililerinde, azteklerde ve mayalarda kullanıldığına dair kayıtlar mevcut.

Söz konusu kayıtlar çoğunlukla bitkisel verilere değil, daha çok anlatılan hikayelere dayanıyor. Fakat bu hikayelerden hareketle yapılmış olan bilimsel çalışmalar, anlatılan bu hikayeleri doğrulamış durumda.

Damiana testosteron seviyesini arttırır mı?

Hayvanlar üzerinde yapılmış olan çalışmalarda, cinsel gücü düşük olan erkeklerde damiana bitkisinin cinsel isteği artırdığı gözlenmiştir. Aynı zamanda performans konusunda bir artış da meydana gelmiştir.

Laboratuvar ortamında yapılan çalışmalarda ise damiana yaprağının erkeklerde testosteron seviyesini artırdığına dair veriler elde edilmiştir. Bu yüzden de testosteron artırıcı ilaçlar içerisinde damiana yaprakları da bulunmaktadır.

Ayrıca damiana yapraklarını kullanarak kendinize içecekler hazırlayabiliriz, bu içecekleri beslenme programlarınız içerisine entegre edebilirsiniz. Zaman içerisinde testosteron seviyesinin yükselmesinin faydaları kendisini göstermeye başlayacaktır.

Damiana bitkisinin yan etkileri var mı?

Damiana bitkisinin bilinen bir yan etkisi bulunmaktadır. Fakat nasıl ki çok fazla adaçayı tükettiğinizde mide bulantısı ve baş ağrısı gibi sorunlar ortaya çıkıyorsa, damiana bitkisinin aşırı tüketiminin de ortaya bazı sorunlar çıkabilir. Bu yüzden kontrollü şekilde kullanılmalıdır.

Damiana bitkisine ulaşmak adaçayı ya da ıhlamur gibi bitkilere ulaşmaktan çok daha zordur. Bu yüzden bu bitkinin içerisinde yer aldığı testosteron artırıcı ilaçlar kullanabilir ve testosteron artırıcı ilaçların etkilerini görmeyi bekleyebilirsiniz.

Zayıflamak İçin Koşu Bandı Nasıl Kullanılır?

Zayıflamak için koşmak yapabileceğiniz en kolay egzersizlerden biri. Bunun için isterseniz bir parkura gidebilir, isterseniz koşu bandı kullanmayı tercih edebilirsiniz.

Peki zayıflamak için koşu bandını ne şekilde kullanmak gerekiyor? İşte bu konu hakkındaki tüm merak edilenler.

Koşu bandında zayıflamak için izlemeniz gereken adımlar

“Altı üstü koşmak, ne kadar kompleks olabilir ki?” diyebilirsiniz. Fakat ne kadar ve nasıl bir tempoda koşmanız gerektiği gibi detayları bilirseniz, kendiniz için kilo verme sürecini de o kadar hızlandırmış olursunuz. Bunun için izlemeniz gereken adımlar ise şu şekilde:

Kolay bir egzersiz programı ile, haftada 2 ya da 3 gün, günde 30 dakika koşu bandında koşmaya başlayabilirsiniz. Eğer 30 dakika çok gelirse, bu süreyi 20 dakikaya düşürebilirsiniz.Her hafta bir yokuş, bir de egzersiz antrenmanı uygulayabilirsiniz. Tempoyu değiştirmeyin ve aynı tempoda 20 ila 30 dakika boyunca koşun.Haftada 1 gün uyguladığınız koşu süresini iki katına çıkarın.Bir hafta içerisinde koştuğunuz gün sayısını artırın ve 20-30 dakikalık koşu periyotlarının içine 10 dakikalık sprintler ekleyin.Her gün ne kadar ve ne tempoyla koştuğunuzu not edin ve kalori/kilo hesabı yapın. Bu şekilde ne kadar ilerleme kat ettiğinizi takip etmiş olursunuz.

Elbette bu adımlara harfiyen uymanız gerekmiyor. Vaktinize, enerjinize ve motivasyon seviyenize göre farklı koşu programları da yaratabilirsiniz. Bu arada unutmadan söylemekte fayda var; yağ yakımını hızlandırmak için kilo verme hapları da kullanabilirsiniz.

Koşu bandında koşmanın faydaları

Koşu bandında koşmak elbette kilo vermeye yardımcı. Fakat olumlu etkileri yalnızca bununla sınırlı değil. Koşu bandında düzenli olarak şu etkileri de görmeniz mümkün:

Kalp ve damar sağlığı, kolesterol ya da yüksek tansiyon gibi hastalıkları kontrol altında tutar.Sağlıklı bir beslenme düzeni ile kas gelişimine yardımcı olur.Daha sıkı bir vücuda sahip olmanızı sağlar.Dinçlik sağlar, enerji verir ve metabolizmayı hızlandırır.

Özellikle sabah saatlerinde koşmak, sizi güne hazır hale getirecek ve gün içinde yapmanız gereken işlere dair motive edecektir.