Cengiz Çandar's Blog, page 179
April 22, 2025
Bakan Şimşek, New York’ta yatırımcılarla buluştu
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, New York’ta gerçekleştirilen yatırımcı toplantısında toplam varlık büyüklüğü 4 trilyon doları aşan 25’ten fazla farklı kuruluşun temsilcisiyle bir araya geldi.
Şimşek, G20, IMF ve Dünya Bankası Bahar toplantıları kapsamında geldiği ABD’de, New York temaslarını tamamladı.
Türkiye-ABD İş Konseyi ve Citi Group tarafından düzenlenen geniş katılımlı yatırımcı toplantısına katılan Şimşek, ağırlıklı olarak portföy yatırımcılarından oluşan bir grupla buluştu.
Yatırımcıların büyük ilgi gösterdiği toplantıya, toplam varlık büyüklüğü 4 trilyon doları aşan 25’ten fazla farklı kuruluştan üst düzey temsilciler katıldı.
Şimşek, dünyanın önde gelen üç büyük kredi derecelendirme kuruluşunun üst düzey yöneticileriyle de ayrı ayrı değerlendirme toplantıları gerçekleştirdi.
Citi Group Yönetim Kurulu Başkanı John Dugan ile de görüşen Şimşek’in New York temaslarına Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan da eşlik etti.
Şimşek, New York’un ardından ABD temaslarına bugün Washington’da devam edecek. (AA)
Bakan Şimşek, New York’ta yatırımcılarla buluştu yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Harvard Üniversitesi’nden Trump yönetimine tarihi dava
Harvard Üniversitesi, hükümet tarafından üniversiteye sağlanan fonların dondurulmasını engellemek için Donald Trump yönetimine dava açıldığını duyurdu.
Rektör Alan Garber, üniversitenin internet sitesinden yaptığı açıklamada, Trump yönetiminin üniversitenin fonlarını dondurmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Harvard’ın federal hükümetin, “yasa dışı taleplerini” yerine getirmeyi reddetmesinin ardından çeşitli adımlar attığını kaydeden Garber, Trump yönetiminin 2,2 milyar dolarlık fonun dondurulması kararına ek olarak 1 milyar dolarlık fonu daha dondurmayı düşündüğünü aktardı.
Garber, üniversitenin vergi muafiyetinin de kaldırılmasının göz önünde bulunduğunu vurgulayarak, bu ve benzeri faaliyetlerin eğitim, araştırma ve sağlık alanlarında “ciddi sonuçları” olacağının altını çizdi.
Hükümetin fonları dondurmasının hukuka aykırı olduğunu ve hükümetin yetkisini aştığını kaydeden Garber, bu sebeple üniversitenin fonların dondurulmasını durdurmak üzere Trump yönetimine dava açtığını duyurdu.
Garber, hükümetin üniversitede “kimin işe alınacağı ve ne öğretileceğini” kontrol etmeye çalıştığını aktararak, “Bugün, Amerikan yükseköğretimini dünya için bir yol gösterici haline getiren değerleri savunuyoruz.” dedi.
Dava dilekçesinde, “Hükümet, Harvard’ı hükümetin tercih ettiği bakış açıları ve ideolojiler karışımına uymaya zorlamak amacıyla federal fonların kesilmesi tehdidini kullanmıştır.” ifadesi kullanıldı.
TRUMP İLE HARVARD ARASINDAKİ ANLAŞMAZLIK
Trump yönetimi, aralarında Harvard’ın da olduğu birçok üniversiteye yönelik, başta Filistin destekçisi kampüs protestoları ile çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık programlarını gerekçe göstererek, federal fonları dondurma tehdidinde bulunmuştu.
Yönetim, Harvard Üniversitesine çeşitli kuruluşlar tarafından verilen 8,7 milyar doları aşkın hibenin “sivil haklar yasalarına uygun şekilde kullanıldığından emin olmak amacıyla” soruşturma açıldığını duyurmuştu.
Federal yönetimin bu tehdidine karşılık Harvard Üniversitesi, Trump’ın “üniversitede reform” yönündeki taleplerini kabul etmeyeceğini açıklamıştı. Harvard Üniversitesi profesörleri, Trump yönetiminin okula sağlanan 8,7 milyar dolarlık federal fonları soruşturma kararına karşı dava açmıştı.
Trump yönetimi de Harvard’a sağlanan 2,2 milyar dolarlık fonun ve 60 milyon dolarlık sözleşme bedelinin dondurulmasına karar vermişti.
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Harvard’a sağlanan fonların dondurulmasını “antisemitizmle ilgili yasaların” uygulanmasıyla savunmuştu.
ABD Gelir İdaresi (IRS) ise Harvard Üniversitesinin vergi muafiyetini kaldırmayı değerlendirdiğini duyurmuştu. (AA)
Harvard Üniversitesi’nden Trump yönetimine tarihi dava yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Uluslararası dolandırıcılık çetesine büyük operasyon! 7 tutuklama
Almanya’da 46 ayrı dolandırıcılık olayına karıştıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 10 şüpheliden 7’si tutuklandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma kapsamında, Almanya adli makamları ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin koordinasyonuyla uluslararası dolandırıcılık şebekesine yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan 10 şüphelinin, sevk edildikleri İstanbul Adliyesi’ndeki işlemleri tamamlandı.
Savcılıkça ifadeleri alınan şüphelilerden 9’u tutuklama, 1’i ise adli kontrol talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
Hakimlik, 7 şüphelinin tutuklanmasına karar verdi.
Diğer şüpheliler hakkında ise “konutu terk etmemek” şeklindeki adli kontrol tedbiri uygulandı.
OLAY
Kendilerini polis, savcı ve hakim olarak tanıtarak Alman vatandaşlarını organize şekilde dolandıran şüphelilerin, 46 ayrı suç olayında haksız kazanç sağladıkları, toplam 2 milyon 850 bin avronun bir kısmını Türkiye’deki şüphelilere aktardıkları belirlenmişti.
İstanbul, İzmir ve Sakarya’da 19 Nisan’da düzenlenen eş zamanlı operasyonda Y.A, E.P, D.B.T, M.Ç, D.A, C.G, B.K, S.G, Z.B. ve A.E.A. gözaltına alınmıştı.
Haklarında “suç örgütü kurmak, yönetmek” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlarından işlem yapılan bazı şüphelilerin “Hells Angels” adlı silahlı suç örgütüyle bağlantılı oldukları da tespit edilmişti. (AA)
Uluslararası dolandırıcılık çetesine büyük operasyon! 7 tutuklama yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
İzmir’de DEAŞ’a operasyonu! 13 şüpheli yakalandı
İzmir’de silahlı terör örgütü DEAŞ’a yönelik operasyonda 13 şüpheli gözaltına alındı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından, örgüt üyeleriyle irtibatlı kişilerin eylem ve faaliyetlerinin tespiti ve deşifresine yönelik sürdürülen çalışmalar kapsamında çatışma bölgeleriyle irtibatlı, sosyal medya üzerinden örgüt propagandası yapan ve terör örgütüne fon topladığı belirlenen 12’si Suriyeli 15 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi.
Polis ekiplerince belirlenen adreslere düzenlenen operasyonda 13 şüpheli yakalandı. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramada 1 milyon 361 bin lira, bir miktar altın ve dijital materyal ele geçirildi.
Diğer şüphelilerin yakalanması için çalışmaların sürdüğü belirtildi. (AA)
İzmir’de DEAŞ’a operasyonu! 13 şüpheli yakalandı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
April 21, 2025
Vatikan’da tarihi an! Papa’nın odaları mühürlendi, makam boş ilan edildi
Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus’un dün sabah hayatını kaybetmesinin ardından Papa’nın şahsi kullanımındaki odaları mühürlendi ve makamın boş olduğu ilan edildi.
Papa Franciscus’un 88 yaşında dün sabah yaşamını yitirmesinin ardından Vatikan’da papalar öldüğünde kilise hukukunda öngörülen süreç de başlatıldı.
Vatikan’ın resmi yayın organı Vatican News’un haberine göre, dün akşam 20.00 sularında ölüm ilanının yüksek sesle okunması ve cenazenin tabuta konulması safhaları gerçekleştirildi.
Bu işlemin ardından Vatikan’da papa öldüğünde ya da istifa ettiğinde bir sonraki papa seçilene dek geçiş sürecini yöneten “Kamerlengo” (Papalık Makam Vekili) Kardinal unvanına sahip Kardinal Kevin Farrell, Vatikan Devlet Sekreteri (Başbakan) Kardinal Pietro Parolin ve Başpiskopos Edgar Pena Parra ile beraber, Papa Franciscus’un konutu ve Papalık Sarayı’nda şahsi kullanımındaki odaları kapatıp, mühürledi.
Kamerlengo Kardinal Farrell’in gözetiminde, ayrıca papalık mührü olan “balıkçı yüzüğü” imha edildi ve kilise hukuku uyarınca “Sede Vacante” yani Latince “makamın boş olduğu” ilan edildi.
Vatikan resmi internet sitesi de durumunu “Sede Vacante” olarak güncelledi.
Bu arada, Kardinaller Kongregasyonunun (Bakanlık), Papa Franciscus’un ölümünün ardından ilk toplantısını bu sabah yapacağı, bu toplantıda Papa Franciscus’un cenaze töreni için tarih belirlenebileceği belirtildi.
PAPA FRANCİSCUS, BİR SÜREDİR SAĞLIK SORUNLARIYLA MÜCADELE EDİYORDU
Şubat ayında geçirdiği şiddetli bronşit nedeniyle 14 Şubat’ta Roma’daki Gemelli Hastanesine kaldırılan, burada çift taraflı zatürre teşhisiyle 38 gün boyunca tedavi gören Papa Franciscus, 23 Mart’ta taburcu edilmişti.
Papa’nın taburcu edildikten sonra 2 aylık nekahet döneminde kalması gerektiği belirtilmişti.
Papa Franciscus’un doktorlarından Prof. Sergio Alfieri, 25 Mart’ta Corriere della Sera gazetesine verdiği demeçte, Papa’nın hastanede yattığı dönemde 2 kez ölümden döndüğünü açıklamıştı.
Kardinal Joseph Farrell, 21 Nisan sabahı yaptığı açıklamada, Papa Franciscus’un yerel saatle 07.35’te yaşamını yitirdiğini duyurmuştu.
Vatikan, dün akşam Papa Franciscus’un ölüm nedeninin inme geçirme, komaya girme ve geri döndürülemez kalp yetmezliği olduğunu bildirmişti. (AA)
Vatikan’da tarihi an! Papa’nın odaları mühürlendi, makam boş ilan edildi yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Bakan Bolat Japonya’ya gidiyor!
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye ile Japonya arasındaki ekonomik ve ticari işbirliğinin güçlendirilmesi amacıyla Japonya’ya resmi ziyaret gerçekleştirecek.
AA muhabirinin Bakanlıktan edindiği bilgiye göre Bolat, yarın ve perşembe günü resmi ve özel sektör karma heyetle Japonya’da temaslarda bulunacak.
Ziyaret, Türkiye ile Japonya arasındaki köklü dostluğu ekonomik ve ticari alanda daha ileri boyuta taşımayı hedefliyor.
Bakan Bolat, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin 101’inci yıl dönümüne denk gelen ziyaret kapsamında yarın EXPO 2025 Osaka için oluşturulan Türkiye pavilyonunun resmi açılış törenine katılacak ve uluslararası kamuoyuna Türkiye’nin kültürel ve teknolojik vizyonunu tanıtacak.
Aynı gün, EXPO yönetimi ile temasta bulunacak Bolat, diğer ülke pavilyonlarını da ziyaret edecek.
Türkiye, EXPO 2025 Osaka’ya “Medeniyetlerin Altın Çağı” temasıyla katılırken, 900 metrekarelik ulusal pavilyon Anadolu’nun kültürel mirasını ve ülkenin geleceğe dönük vizyonunu bir araya getiriyor.
Bolat, ziyaretin ikinci gününde Tokyo’da, ekonomik işbirliğini güçlendirecek temaslar kapsamında, Japonya Ticaret, Ulaştırma ve Altyapı, Tarım bakanlarıyla ayrı ayrı ikili görüşmeler gerçekleştirecek.
Türk ve Japon iş dünyasının önde gelen isimlerini bir araya getiren Türkiye-Japonya CEO Yuvarlak Masa Toplantısı’na katılacak Bolat, ayrıca Jetro (Japonya Ticareti Geliştirme Kurumu) Başkanı ile de görüşme gerçekleştirecek.
STRATEJİK YATIRIMLAR İÇİN ÇAĞRI
İki ülke arasındaki ticaret hacmi geçen yıl itibarıyla 5,4 milyar dolara ulaşırken Japonya, Türkiye’nin Asya’daki 4’üncü büyük ticaret ortağı konumunda yer alıyor.
Türkiye’nin ihracatı 718 milyon dolar, ithalatı ise 4,7 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu durum taraflar arasında yapısal dengesizliğe işaret ediyor.
Bu dengesizliğin giderilmesi ve daha adil ekonomik yapı inşa edilmesi amacıyla 2014 yılında başlatılan Ekonomik Ortaklık Anlaşması (EPA) müzakerelerine ivme kazandırılması ortak gündemde öncelik taşıyor.
Türkiye’de faaliyet gösteren 275’ten fazla Japon firmasının toplam yatırımı 3,1 milyar doları aşıyor. Türkiye, kıtalararası stratejik konumu, genç ve dinamik iş gücü, gelişmiş altyapısı ve yatırımcı dostu reformlarıyla Japon sermayesi için önemli fırsatlar sunuyor.
Bakan Bolat da ziyaret kapsamında, Japon iş çevrelerine, imalat sanayisi, yeşil enerji, elektrikli araçlar, dijital ekonomi, akıllı şehirler, finansal teknolojiler ile sağlık ve tarım teknolojileri gibi öncelikli sektörlerde stratejik yatırımlar için çağrıda bulunacak.
ZİYARET İŞBİRLİĞİNİ GÜÇLENDİRECEK
Ayrıca, Japonya ile üçüncü ülkelerde ortak müteahhitlik projeleri alanında kurulu işbirliğinin, özellikle Ukrayna’nın yeniden inşası, Afrika ve Orta Doğu bölgelerinde daha da genişletilmesi hedefleniyor.
Bolat’ın Japonya ziyaretinin, Türkiye-Japonya ilişkilerinin ikinci yüzyılına girerken iki ülke arasında karşılıklı güven, anlayış ve ortak çıkar temelinde yükselen işbirliğine önemli katkı sunması bekleniyor. (AA)
Bakan Bolat Japonya’ya gidiyor! yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Defne Joy Foster’ın oğlunun son hali ortaya çıktı
‘Sihirli Annem’ dizisinde oynayan Defne Joy Foster 2011 yılında vefat etmişti. 15 yaşındaki oğlu Can Kılıç Solmaz’ın son hali ortaya çıktı. Can’ın annesine benzerliği ise dikkat çekti.
Bir döneme damgasını vuran ‘Sihirli Annem’ dizisindeki Eda rolüyle tanınan ve 2011 yılında astım krizine bağlı kalp krizi nedeniyle hayatını kaybeden oyunu Defne Joy Foster, geride minik bir erkek çocuğu bırakmıştı.
SON HALİ GÜNDEM OLDU
35 yaşında hayatını kaybeden Defne Joy Foster, İlker Yasin Solmaz ile evliydi. Çiftin bu evliliklerinden ‘Can’ adını verdikleri bir oğulları dünyaya geldi.

15 YAŞINA GİRDİ
Defne Joy Foster vefat ettiğinde henüz 2 yaşında olan Can Kılıç Solmaz şu an 15 yaşında bir delikanlı oldu. Can’ın son halini görenler annesine benzetti.
Defne Joy Foster’ın eşi İlker Yasin Solmaz ve yeni eşi Beyaz Solmaz, YouTube kanallarında oğulları Can’ı konuk ettiler.
”AMERİKA’DA ÇOK MUTLUYUM”
3 yıldır Amerika’da okuyan Can Kılıç Solmaz, babasının YouTube kanalını severek izlediğini belirtti.
ABD’deki yaşamını anlatan Can, şu ifadeleri kullandı:
”10. sınıfa gidiyorum. 3 senedir Amerika’da okuyorum, bayağı mutluyum. Sabah okul için 6.30’da kalkıyorum. Dersim 7.50’de başlıyor. 12’de yemeğim oluyor, bazen oradan bazen evden yiyorum. Hafta sonu arkadaşlarımla basketbol oynarım.”
Beyza Solmaz’ın ‘Baban nasıl birisi’ sorusuna ‘Sakin, evde sakin olmayan kişi annem’ yanıtını verdi.
Can, evde en iyi anlaştığı kişinin ablasının olduğunu söyledi.
Beyza Solmaz’ın sana kızıldığı zaman nasıl cezalar verilir sorusuna Can, ”Küpelerim alınır. En büyük ceza küpelerim değil ama şu an küpelerim, telefonum ve sevdiğim ayakkabım” diye konuştu.
Defne Joy Foster’ın oğlunun son hali ortaya çıktı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Fransa alarmda! Hapishanelere art arda saldırılar düzenlendi
Fransa Adalet Bakanı Gerald Darmanin, hapishanelere yeni saldırıların gerçekleştirildiğini duyurdu. Devleti “aşağılama” niteliğinde olduğunu vurgulayan Darmanin, faillerin bir an önce yakalanmasını istedi.
Darmanin, X hesabından yaptığı paylaşımda, “hapishane personelinin saldırılarla yeniden hedef alındığını” belirtti.
Saldırılarda yaralanan olmadığını ancak “hapishanelerde düzen ve otoritenin yeniden tesis edildiği dönemde” yapılan bu saldırıların devleti “aşağılama” niteliğinde olduğunu vurgulayan Darmanin, faillerin bir an önce yakalanmasını istedi.
Darmanin, “İçişleri Bakanlığının failleri en kısa sürede yakalayıp bu karışıklığa son verme kararlılığına güvenebileceğimi biliyorum.” ifadelerini kullandı.
Fransa’da 14-16 Nisan’da gece saatlerinde Toulon, Marsilya, Luynes gibi farklı kentlerdeki hapishanelere saldırılar yapılmış ve ardından konuya ilişkin soruşturma başlatılmıştı.
Darmanin, hapishanelere yönelik araç kundaklamadan otomatik silahla ateş açmaya kadar uzanan farklı “korkutma girişimlerine” karşı geri adım atmayacaklarını kaydederek, saldırıları “terör eylemi” olarak nitelemişti. (AA)
Fransa alarmda! Hapishanelere art arda saldırılar düzenlendi yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Trump’tan Afrika hamlesi! Sağlık projeleri durdu, diplomatik temsilcilikler kapanıyor
ABD, Afrika kıtasındaki kalkınma ve diplomatik faaliyetlerini önemli ölçüde azaltmayı planlıyor.
Donald Trump yönetiminde Afrika’daki diplomatik temsilciliklerin kapatılması ve kalkınma yardımlarının askıya alınması, kıtada sağlık, eğitim ve ekonomik kalkınma alanlarında ciddi endişelere yol açıyor.
Bu politikalar, ABD’nin Afrika’daki etkisini azaltırken milyonlarca insanın yaşamını doğrudan tehdit ediyor.
Sızdırılan başkanlık kararnamesine göre Trump yönetimi, Dışişleri Bakanlığının Afrika’daki yapılanmasını büyük ölçüde küçültmeyi ve dış yardımları yönetmekle sorumlu kuruluşu USAID programlarını neredeyse tamamen sonlandırmayı hedefliyor.
Bu adımlar, ABD’nin Afrika’daki en büyük dış politika dönüşümlerinden biri olarak değerlendiriliyor.
USAID KESİNTİLERİ, AFRİKA’DA SAĞLIK VE KALKINMA ALANLARINI VURDU
USAID aracılığıyla Afrika’ya her yıl milyarlarca dolarlık yardım aktarılıyor. Sağlık, eğitim, tarım ve yönetişim gibi alanlara odaklanan bu yardımlar, 2023 itibarıyla 7,6 milyar dolara ulaşmıştı.
Trump yönetimi, ocak ayında USAID aracılığıyla sağlanan dış yardımları 90 gün süreyle dondurdu. Bu kapsamda yapılan fon kesintileri, Sahra Altı Afrika ülkelerinde sağlık, eğitim ve kalkınma projelerini ciddi şekilde sekteye uğrattı.
Bu karar, HIV/AIDS tedavisi, sıtma önleme, anne-çocuk sağlığı ve tarımsal kalkınma programlarında belirgin düşüşlere neden oldu.
Trump yönetiminin yeniden şekillendirdiği dış yardım politikaları kapsamında alınan kararlar, kıtadaki birçok ülkeyi derinden etkiliyor.
USAID’in özellikle Sahra Altı Afrika’da bulunan bazı ülkelerdeki projelerinin daraltılması ve kaynakların daha sınırlı sayıda stratejik ülkeye yönlendirilmesi planlanıyor.
Kenya, Uganda ve Nijerya gibi birçok ülke, yüz binlerce insanın hayatını etkileyen projelerin askıya alınması ya da tamamen durdurulmasıyla karşı karşıya kaldı.
Öte yandan ABD Dış Yardım Veri Portalı’na göre bu yıl Afrika ülkelerinden Ekvator Ginesi, Eritre, Gabon, Gine-Bissau, Morityus, Sao Tome ve Principe ve Seyşeller gibi ülkelere hiçbir yardım gönderilmezken Yeşil Burun Adaları’na 3 bin 844 dolar, Komorlar’a 113 bin 788 dolar ve Gambiya’ya 409 bin 280 dolar yardım ulaştırıldı.
ABD’NİN AFRİKA’DAKİ DİPLOMATİK VARLIĞI AZALIYOR
ABD, Çin’den sonra Afrika’da en fazla büyükelçilik ve konsolosluk sahibi ülke olarak biliniyor, bu kıtada 50’den fazla ülkede diplomatik temsilciliği bulunuyor, bunların arasında 29 büyükelçilik ve 11 konsolosluk öne çıkıyor.
Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’daki büyükelçilik, aynı zamanda Afrika Birliği nezdinde ABD’nin diplomatik faaliyetlerini yürütüyor.
Trump yönetimi, Dışişleri Bakanlığında büyük bir yeniden yapılanma planı çerçevesinde Eritre, Gambiya, Güney Sudan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC), Lesotho ve Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki büyükelçiliklerin yanı sıra Kamerun ve Güney Afrika’daki konsoloslukları kapatmayı hedefliyor.
Sızdırılan taslak yürütme emrine göre, Afrika İşleri Bürosu ile Demokrasi, İnsan Hakları ve Çalışma Bürosu gibi birimlerin lağvedilmesi planlanıyor. Ayrıca iklim, mülteciler, insan hakları ve cinsiyet eşitliği gibi alanlarda faaliyet gösteren birimlerin de kaldırılması hedefleniyor.
Bu adımlar, ABD’nin Afrika’daki diplomatik varlığını önemli ölçüde azaltacak ve kıtadaki etkisini zayıflatacak.
AFRİKA’DA ALTERNATİF STRATEJİLER ARAYIŞI
Afrika ülkeleri, ABD’nin bu politikalarına karşı kendi kaynaklarını kullanarak alternatif çözümler arıyor.
Nijerya hükümeti, ABD’nin sağlık yardımlarındaki kesintileri telafi etmek amacıyla 200 milyon dolarlık bütçe ayırdı ancak birçok Afrika ülkesi, yolsuzluk ve kötü yönetim gibi iç sorunlar nedeniyle bu tür alternatifleri sürdürülebilir kılmakta zorlanıyor.
ABD’nin Afrika’daki kalkınma ve diplomatik faaliyetlerindeki bu daralma, kıtadaki milyonlarca insanın yaşamını doğrudan etkiliyor.
Uzmanlar, Afrika ülkelerinin bu zorluklarla başa çıkmak için kendi kaynaklarını etkin şekilde kullanmaları ve uluslararası işbirliklerini çeşitlendirmeleri gerektiğini vurguluyor.
Aksi takdirde sağlık, eğitim ve ekonomik kalkınma alanlarında elde edilen kazanımların kaybedilme riskiyle karşı karşıya kalınabileceği uyarısı yapılıyor. (AA)
Trump’tan Afrika hamlesi! Sağlık projeleri durdu, diplomatik temsilcilikler kapanıyor yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Vatikan duyurdu! Papa Franciscus hayatını kaybetti
Vatikan, Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus’un yerel saatle 07.35’te (TSİ 08.35) 88 yaşında hayatını kaybettiğini duyurdu.
Kardinal Joseph Farrell, yaptığı açıklamada, “Sevgili kardeşlerim, Kutsal Babamız Franciscus’un vefatını derin bir üzüntüyle duyurmak zorundayım. Bu sabah saat 07.35’te Papa Franciscus, Tanrı’nın evine döndü. Tüm hayatını Rab’be ve kiliseye hizmete adadı. Bize İncil’in değerlerini sadakatle, cesaretle ve evrensel sevgiyle, özellikle de en yoksul ve en dışlanmış kesimlerin lehine yaşamayı öğretti.” ifadelerini kullandı.
Şubat ve mart aylarında geçirdiği çift taraflı zatürre sebebiyle 38 gün boyunca Roma’daki Gemelli Hastanesi’nde tedavi gördükten sonra 23 Mart’ta taburcu edilen Papa Franciscus, bir süredir nekahet dönemindeydi.
Papa Franciscus, dün Vatikan’da önce ABD Başkan Yardımcısı JD Vance ile görüşmüş, daha sonra da Aziz Petrus Meydanı’nda düzenlenen Paskalya Ayininin son bölümüne katılmış ve burada aracıyla gezerek halkı selamlamıştı.
Katolik aleminin 266’ncı Papası olarak Mart 2013’te selefi Papa 16. Benediktus’un tarihi istifası sonrasında seçilen Papa Franciscus, 12 yıldan fazla görev yaptı.
Papa Franciscus, Aralık 2023’te Meksikalı bir yayın kuruluşuna verdiği demeçte, Vatikan’da şatafatlı bir törenin aksine sade bir törenle son yolculuğuna uğurlanmak istediğini belirtmişti.
Papa, mezarının da geleneklerin dışında diğer papaların aksine Vatikan’daki Aziz Petrus Bazilikası’na değil, her dış gezisinden önce ve sonra Roma’da gidip özel olarak dua ettiği Azize Büyük Meryem (Santa Maria Maggiore) Bazilikası’nda hazırlandığını kaydetmişti.
PAPA, ŞUBAT VE MART AYLARINDA TOPLAMDA 38 GÜN BOYUNCA HASTANEDE TEDAVİ GÖRMÜŞTÜ
Papa Franciscus, 9 ve 12 Şubat’taki halka açık iki etkinlikte, bronşit geçirdiğini ve nefes almakta güçlük çektiğini ifade ederek konuşma yapamamış ve yardımcılarından konuşma metinlerini okumalarını istemişti.
14 Şubat’ta Gemelli Hastanesi’ne kaldırılan Papa’nın solunum yollarında polimikrobiyal enfeksiyon olduğu bildirilmiş, 18 Şubat’ta ise Papa’da çift taraflı zatürre geliştiğini ve klinik durumunun karmaşık tablo çizdiği açıklanmıştı.
Papa’nın doktorları, 21 Şubat’taki açıklamalarında, tamamen tehlikeyi atlatmasa da Papa Franciscus’un hayati tehlikesinin bulunmadığını belirtmişti.
22 Şubat’ta ise astım krizi geçiren Papa’nın durumunun “kritik olduğu” ifade edilmişti.
Vatikan’ın 23 Şubat’taki açıklamasında, “Papa’nın solunumla ilgili başka bir kriz yaşamadığı, hafif bir böbrek yetmezliği başlangıcının gözlendiği, burundan yüksek akımlı oksijen takviyesi aldığı” bildirilmişti.
4 Mart’tan itibaren hafif iyileşme belirtileri göstermeye başlayan Papa’nın 12 Mart’ta çekilen son göğüs röntgeninin önceki günlerde kaydedilen iyileşmeleri radyolojik olarak doğruladığı bildirilmişti. Papa Franciscus, 23 Mart’ta hastane balkonundan halkı selamladıktan sonra taburcu edilmişti.
Prof. Sergio Alfieri, 25 Mart’ta Corriere della Sera gazetesine verdiği demeçte, Papa’nın hastanede yattığı dönemde 2 kez ölümden döndüğünü belirtmişti.
SON YILLARDA SAĞLIK SORUNLARI ARTMIŞTI
2013’ten bu yana Katoliklerin ruhani lideri olan Papa Franciscus, ilk kez 2021’de Gemelli Hastanesi’ne yatmış ve kalın bağırsak ameliyatı geçirmişti.
Dizindeki ağrılar sebebiyle son yıllarda tekerlekli sandalye kullanan Papa, son olarak 2023’te biri nefes darlığı şikayeti, biri de karın duvarına protez yerleştirilmesi operasyonu olmak üzere, iki kez Gemelli Hastanesi’nde tedavi görmüştü.
SELEFİ GÖREVİNDEN AYRILINCA PAPALIĞA SEÇİLMİŞTİ
Aslen Arjantinli ve asıl adı Jorge Mario Bergoglio olan Papa Franciscus, Buenos Aires’te göçmen bir işçi ailenin çocuğu olarak 17 Aralık 1936’da dünyaya geldi.
1958’de Kilise’ye giren ve din adamı olarak görev yapmaya başlayan Bergoglio, 2001 yılında Kardinal yapıldı.
2013 yılında Katolik Kilisesi tarihinde ender görülen bir durum yaşandı ve Papa 16. Benediktus sağlık koşullarını gerekçe göstererek, tarihte 598 yıl aradan sonra görevinden ayrılan ilk Papa oldu.
Papa 16. Benediktus, 28 Şubat 2013’te görevinden resmen ayrılırken, kendisine “Emerit” sıfatını alarak inzivaya çekildi.
Bergoglio, selefi Papa 16. Benediktus’un ayrılmasının ardından 13 Mart 2013’te yapılan Konklav’da (Kardinaller Meclisi’nin papalık seçimi) Katolik Kilisesi’nin 266’ncı ruhani lideri olarak seçildi. Kendisine ünlü Hristiyan azizlerinden Francis’in ismini yani Franciscus ismini seçen Bergogolio, 19 Mart 2013’te resmen görevine başladı.
Bergoglio, Papa seçilmesiyle Katolik Kilisesi tarihinde birçok ilke imza atarak; Latin Amerika’dan seçilen ilk Papa olmasının yanı sıra, Cizvit tarikatından gelen ve tarihte “Franciscus” adını da alan ilk Papa olmuştu. (AA)
Vatikan duyurdu! Papa Franciscus hayatını kaybetti yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Cengiz Çandar's Blog
- Cengiz Çandar's profile
- 6 followers

