Üç İstanbul Quotes
Üç İstanbul
by
Mithat Cemal Kuntay945 ratings, 4.35 average rating, 129 reviews
Üç İstanbul Quotes
Showing 1-12 of 12
“Ölümden daha korkunç şey vardı, ölümün ayak sesi! Gelen ölümün kendisi görünmeden duvara vuran gölgesi! İhtiyarlık bu gölge idi, bu sesti!”
― Üç İstanbul
― Üç İstanbul
“Sanat”, “hayat” dediğimiz yalanı gerçek sanmak için uydurduğumuz ikinci bir yalandı.”
― Üç İstanbul
― Üç İstanbul
“Kadınları kocaları değil, aşıkları severler. Niçin? Çünkü kadınlar kocalarıyla susarlar, aşıklarıyla konuşurlar da onun için.”
― Üç İstanbul
― Üç İstanbul
“Medeniyet dediğin nedir ki?.. İnsanın kafasını vahşet tombrukta keserdi; medeniyet giyotinde biçiyor. Zulüm eskiden el işiydi; şimdi makine işi!.. Şu yirminci yüzyılın maskaralığına bak bir kere!.. Dünya üç mideli hayvana döndü: Yer tankla, gök tayyareyle, deniz zırhlıyla adam öldürüyor.”
― Üç İstanbul
― Üç İstanbul
“Nasihat, insanın hep başka insana verdiği şeydir; bu kıymetli şeyi kimse kendisine alıkoymaz.”
― Üç İstanbul
― Üç İstanbul
“Zengin insan günleri birbirine benzemeyen insandı.”
― Üç İstanbul
― Üç İstanbul
“Yığın karnıyla düşünür, gözüyle öğrenir, kalbiyle kızar.”
― Üç İstanbul
― Üç İstanbul
“Müslümanlık geç kalan bir saattir derler. Hayır. “Ali-Muaviye” vak’asından beri bu saat hiç işlemiyor, durmuştur.”
― Üç İstanbul
― Üç İstanbul
“Bu memleket bilmiyordu; Servetin zaman ölçüsü Avrupa’da dakikaydı; Şarkta bütün bir ömür! Avrupa’da avukat bir mektupla, bir telgrafla, bir lakırdıyla beş dakikada zengin olan adam demekti. Bizde ihtiyarlamadan zengin olanı dağdan şehire inmiş kurt gibi taşlıyorlardı.”
― Üç İstanbul
― Üç İstanbul
“İnkılap bir insanın uykusunu aldıktan sonra uyanmasıdır. İhtilal, birini gece yarısı dürterek uyandırmaktır; insan birdenbire uyanır, çok uyanır, fazla uyanır.”
― Üç İstanbul
― Üç İstanbul
“İkinci Hamid, makineli bebekler yapan Vaucanson’du. Vaucanson, düdük çalan bebekler yaptığı gibi İkinci Hamid de başka şey çalan kukla yaratıyordu.”
― Üç İstanbul
― Üç İstanbul
“...Perikles asrında Atinalı, Marcus Aurelius ahdinde Romalı, On Dördüncü Louis devrinde Fransız olmak isterdim; Sultan Süleyman zamanında da Osmanlı."
Adnan da ayağa kalktı: "Ben taş devrinde Türk, tunç devrinde Türk, altın devrinde Türk olmak isterdim. Bütün hilkat devirlerinde Türk, devirsiz hayatlarda Türk, hayatsız devirlerde Türk!... Türk doğmak, Türk ölmek! Türk, Türk, Türk”
― Üç İstanbul
Adnan da ayağa kalktı: "Ben taş devrinde Türk, tunç devrinde Türk, altın devrinde Türk olmak isterdim. Bütün hilkat devirlerinde Türk, devirsiz hayatlarda Türk, hayatsız devirlerde Türk!... Türk doğmak, Türk ölmek! Türk, Türk, Türk”
― Üç İstanbul
