Huzur Quotes
Huzur
by
Ahmet Hamdi Tanpınar5,264 ratings, 4.26 average rating, 373 reviews
Huzur Quotes
Showing 1-30 of 56
“Niçin bugünü yaşamıyorsun Mümtaz? Neden ya mazidesin ya istikbaldesin? Bu saat de var.”
― Huzur
― Huzur
“İnansaydım mesele değişirdi. Bilseydim ki vardır, insanlarla hiçbir davam kalmazdı. Yalnız onunla kavga ederdim. Her an bir yerde yakalar, bana hesap vermeğe mecbur ederdim. Ve zannederdim ki bana hesap vermeğe mecbur olurdu. Gel, derdim gel, yarattığın mahluklardan birisinin derisine bir an gir. Benim her gün yaptığımı yap. Bir tanesinin hayatım yirmi dört saat yaşa! Pek bedbahtına gitmene lüzum yok. Sen ki yaratıcısın, bilmemen, anlamaman kabil olmaz. Onun için herhangi birinin derisine gir. Ve kendi yalanını bir an bizimle beraber yaşa; bizim gibi yaşa. Yirmi dört saat bu bataklıkta küçük susuzlukların kurbağası ol!”
― Huzur
― Huzur
“-Şark, dedi. Canım şark. Dışarıdan miskin, budala, çaresiz, fakir... Fakat içinden hiç aldanmamağa karar vermiş... Bir medeniyet için bundan daha güzel ne olabilir? İnsanları içlerinden tatmin etmeği ne zaman öğreneceğiz? Ne zaman bu 'hoşça bak zatına'nın manasını anlayacaklar?
-Şark anlamış mıydı sanki?
-Anlasın, anlamasın...Söylemişti ya.”
― Huzur
-Şark anlamış mıydı sanki?
-Anlasın, anlamasın...Söylemişti ya.”
― Huzur
“كانت مخلوقة سرية وجودها يغير كل شيء، وتجعل الأشياء صديقة للإنسان، وتمنح ساعات اليوم جواً ممتعاً”
― Huzur
― Huzur
“ابن آدم، سجين الزمان هذا، يائس يحاول القفز خارجه. لهذا، بدلاً من أن يضيع ويتدفق مع كل شيء في النهر الجاري باستمرار، يحاول أن يراقبه من الخارج. لأنه غدا آلة إنتاج العذاب. بدفعة واحدة نصبح على هاوية الموت، وينتهي كل شيء. بما أننا كسرنا تكامل الصفر، قبلنا أن نكون أرقاماً، ويجب أن نقبل بهذا.”
― Huzur
― Huzur
“مهما اضطربتم فلا بد للشمس من أن تجد شقًا في هذا الاضطراب، لتنزلق منه كتنين ذهبي. تخرجكم من المستودع المعتم، وتشرح لكم الإمكانيات الكثيرة كحكاية؛ كأنها تقول:"ثق بي، فأنا مصدر كل المعجزات، وأستطيع أن أفعل كل شيء، وأحول التراب إلى ذهب. أذيب الأفكار كالعسل، وأجعلها تشبه جوهري. أنا سيدة الحياة. لامكان لليأس والحزن حيث أكون. أنا نشوة الخمر وطعم العسل.”
― Huzur
― Huzur
“I walked over roads I’d never traveled before.” İhsan asked, “Okay, but why?” Suad only ever responded to Mümtaz: “For the very same reason I lived my life in the most absurd way, for the same reason I gallivanted, caroused, and finally married. To kill time. To live. To avoid rotting away!” He shrugged. “How should I know? I wanted to feel the extent of myself, that’s why! To fulfill the need to declare ‘I am’ to the void at each instant. Now do you understand why I want you to write this story? So that a shudder of alarm might travel up your spine!”
― A Mind at Peace
― A Mind at Peace
“Güçlük var. Fakat imkansız değil. Biz şimdi bir aksülamel devrinde yaşıyoruz. Kendimizi sevmiyoruz. Kafamız bir yığın mukayeselerle dolu; Dede'yi, Wagner olmadığı için, Yunus'u, Verlaine, Baki'yi, Goethe ve Gide yapamadığımız için beğenmiyoruz. Uçsuz bucaksız Asya'nın o kadar zenginliği içinde, dünyanın en iyi giyinmiş milleti olduğumuz halde çırçıplak yaşıyoruz. Coğrafya, kültür, herşey bizden bir yeni terkip bekliyor; biz misyonlarımızın farkında değiliz. Başka milletlerin tecrübesini yaşamağa çalışıyoruz.”
― Huzur
― Huzur
“كان أقرب إلى زورق خيالي أو وهمي دقيق، وهادئ كأنه وجود عائد إلى الروح، ومع هذا، فقد تابعه بوصفه هو لأنه في عالم نادر الأعطال.كل هذه الخيالات تظهر آنياً،وتغدو موجودة أمام العيون في لحظة مثل الأفكار، ثم ينقطع فيلم الذهن في تلك النقطة، ويدخل حلم جديد كأنه مضاف من مكان آخر. ولكن الأغرب والأكثر إدهاشاً، ظهور الأصوات واختفاؤها”
― Huzur
― Huzur
“كان النهار ينتهي هنا. مع أنه لم يكن يريده أن ينتهي. لعل الشمس هناك، في مكان أبعد لاتزال مستمرة.”
― Huzur
― Huzur
“بالتأكيد إن هنالك دولاً ومواطنين أسعد منا؛ بالتأكيد إننا نتائج هزائم وانهيارات وحزن قرنين، وإننا بقايا إمبراطورية لم تجد شروط وجودها الذاتية التي تجعلنا نشعر بهذا في حياتنا وحتى في لحمنا...ولكن إذا أدى هذا الاضطراب إلى إنكارنا ذاتنا، ألا يعني أننا قبلنا بالهزائم الكبرى؟ يُحب الوطن والأمة لأنهما وطن وأمة،ويناقش الدين بوصفه ديناً، ولا يُقبل أو يُرفض لما سيجلبه إلى حياتنا من تسهيلات”
― Huzur
― Huzur
“Mümtaz, Nuran'ı her eve bıraktığında bu sonuncu zannederek korkardı. Ona göre insan ruhunun en az tahammül edebildiği şey - belki daha ötesi olmadığı, kendimize mühlet vermeden yaşamaya mecbur olduğumuz için olacak- saadettir. Istırabın içinden geçeriz. Tıpkı çalılık, taşlık bir yolda yürür, bir bataktan kurtulmaya çalışır gibi ondan sıyrılmaya çalışırız. Fakat saadeti bir yük gibi taşırız ve bir gün farkında olmadan yolun bir ucunda, bir köşeye bırakıveririz.”
― Huzur
― Huzur
“Vatan ve millet, vatan ve millet oldukları için sevilir; bir din, din olarak münakaşa edilir, ret veya kabul edilir, yoksa hayatımıza getirecekleri kolaylıklar için değil...”
― Huzur
― Huzur
“لاتُرى تلك العينان إلا لدى النساء الشعبيات وكأنهما تتحديان الرجال فتعريهم للحظة، وتكشفان الجسد كله تحت أشعة الشمس.”
― Huzur
― Huzur
“كأنها تقول:" نحن خارج الحياة. خارج الحياة... ماء الحياة الذي يغذي كل شيء سحب منا. حتى الموت ليس عقيمًا بقدرنا". في حديثه عن الصخور”
― Huzur
― Huzur
“كأن الطبيعة تقول لنا من كل طرف:" لماذا انفصلت؟ صرت لعبة الاضطراب البائس. تعال. عد إلي، وانس كل ماهو ضد طبيعتك ونم نوم الاشياء المريح والسعيد".”
― Huzur
― Huzur
