Serenad Quotes

Rate this book
Clear rating
Serenad Serenad by Zülfü Livaneli
19,270 ratings, 4.37 average rating, 1,112 reviews
Serenad Quotes Showing 1-30 of 101
“Bu dünyada sana kötülük yapmak isteyen insanlar çıkacak karşına, ama unutma ki iyilik yapmak isteyenler de çıkacak. Kimi insanın yüreği karanlık, kimininki aydınlıktır. Geceyle gündüz gibi! Dünyanın kötülerle dolu olduğunu düşünüp küsme, herkesin iyi olduğunu düşünüp hayal kırıklığına uğrama! Kendini koru ..., insanlara karşı kendini koru!”
Zülfü Livaneli, Serenad
“Coğrafya kaderdir.”
Zülfü Livaneli, Serenad
“Kötünün Zaferi
Adil olanın peşinden gidilmesi doğrudur, en güçlünün peşinden gidilmesi ise kaçınılmazdır. Gücü olmayan adalet acizdir; adaleti olmayan ise zalim. Gücü olmayan adalete mutlaka bir karşı çıkan olur; çünkü kötü insanlar her zaman vardır. Adaleti olmayan güç ise töhmet altında kalır. Demek ki adalet ile gücü bir araya getirmek gerek; bunu yapabilmek için adil olanın güçlü, güçlü olanın ise adil olması gerekir.

Adalet tartışmaya açıktır. Güç ise ilk bakışta tartışılmaz biçimde anlaşılır. Bu nedenle gücü adalete veremedik, çünkü güç adalete karşı çıkıp kendisinin adil olduğunu söylemişti. Haklı olanı, güçlü kılamadığımız için de güçlü olanı haklı kıldık.”
Zülfü Livaneli, Serenad
“Doktor,kalp-damar hastaliginin genetik olup olmadigini anlamak icin babaanneme basit bir soru sordu."Annenizle,babaniz hangi hastaliktan öldü?".Oda da bır sure sessızlık oldu sadece babaannemın sessız cıglıkları duyuluyordu."Hıcbır hastalıktan ölmediler!" sesınde sıtem vardı,acılıydı."Annemle babam öldürüldüler doktor bey.Hastalıktan ölecek kadar yaslanamadılar. ille de bır hastalık arıyorsanız, onları öldüren insanoğlunun zalimliğiydi!".”
Zülfü Livaneli, Serenad
“Bütün devletler kötüdür! Aslında devlet denen örgüt, kötülüğün sürdürülmesi için vardır.”
Zülfü Livaneli, Serenad
“Kötümser, 'işler daha kötü olamaz' diye feryat ederken, iyimser 'olabilir daha kötü de olabilir' dermiş. Şimdi söyle bakalım, sen iyimser misin, kötümser misin?”
Zülfü Livaneli, Serenad
“Bilgi ne garip bir şeydi. Şişede hapsedilmiş bir cin gibi yıllarca duruyor, senin gelip kapağını açacağın günü bekliyordu.”
Zülfü Livaneli, Serenad
“Her insan kendi hayatının başrolünde oynuyor.”
Zülfü Livaneli, Serenad
“Haklı olanı güçlü kılamadığımız için de güçlü olanı haklı kıldık. ”
Zülfü Livaneli, Serenad
“Uçakların icadı Zweig'in neslini çok heyecanlandırmış, dünyada savaşların sonunun geldiğine inandırmıştı, Uçaklar havadan uçtuğuna göre sınır falan tanımazdı ki. Dolayısıyla sınırlar yok olacak, barış gelecekti. Ama o nesil bir kaç yıl sonra uçakların gökten bomba yağdırarak Avrupa'yı yıktığını görmenin şokunu yaşamıştı. Entellektüel iyimserliğe karşı, politik gerçek.”
Zülfü Livaneli, Serenad
“Senden çalınan bilgi, senin bilgin değildir.”
Zülfü Livaneli, Serenad
“Hayatta her şey bir ruh durumudur.”
Zülfü Livaneli, Serenad
“Düşüncelerimi hayatın gerçekliği mi belirliyordu, benim ruh halim mi?”
Zülfü Livaneli, Serenad
“One can only reach maturity through suffering.”
Zülfü Livaneli, Serenad
“Hiçbir ana, çocuğunu doğurduğunda onun bir gün öldürülebileceğini düşünmüyordu.”
Zülfü Livaneli, Serenad
“Mektuplarında başkalarının tuzlu ekmeğinden söz eder. Bu, üzerine kitap yazdığı Dante'nin İlahi Komedya'sındaki Cennet 17. Kanto'dan alıntıdır:
"Başkalarının ekmeğinin ne kadar tuzlu, başkalarının merdivenlerinden çıkmanın ne kadar zor olduğunu göreceksin.”
Zülfü Livaneli, Serenad
“Fyodor Dostoyevski, insanın ancak acı çekerek olgunlaşacağını söyler. Bu açıdan bakınca İstanbul'un benim hayatımda çok önemli bir yeri var. Çünkü ben bu şehirde olgunlaştım.”
Zülfü Livaneli, Serenad
“Janus kitabında insan evriminin bir yerde takıldığını öne süren Arthur Koestler haklıydı galiba. Hiçbir ana, çocuğunu doğurduğunda onun bir gün öldürülebileceğini düşünmüyordu. Her insan, yaşlanacağını ve hayatını doğal bir ölümle sonlandıracağını sanıyordu ama yüz milyonlarcası başka insanlar tarafından öldürülüyordu. Sadece ikinci savaş elli milyon insanın canına mal olmuştu. Hem de dünyanın en uygar yerinde. Goethe'lerin, Schiller'in, Beethoven'lerin, Dante'lerin, Cervantes'lerin uygarlığında.”
Zülfü Livaneli, Serenad
“İnsanların kendi milletini veya kendi inancını diğerlerinden daha üstün görmesi, ne korkunç olaylara, ne büyük acılara neden oluyordu bu dünyada!”
Zülfü Livaneli, Serenad
“Amaç nedir derseniz, bence tam olarak şudur: insanın değerinin sadece insan oluşundan geldiği; din milliyet siyaset,ırk renk cinsel tercih,siyaset gibi bir takım ön sıfatlarla ayrımcılığa uğratılmadığı bir hümanizm anlayışı.
...
Güzel sözlerin insanlar üzerindeki etkisi büyük oluyordu ama bu düşünceleri salonun dışına taşımıyorlardı. Her türlü ayrımcılığı yapan insanlar, konferansta bu güzel sözleri alkışlamakta sakınca görmüyorlardı.”
Zülfü Livaneli, Serenad
“-"aramızdaki temel fark ne, biliyor musun? sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun!"
-"peki, sen ne görüyorsun bakalım?"
-"insan, sadece insan. seven, acı ceken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan.”
Zülfü Livaneli, Serenad
“Erich Auerbach, bir başka meslektaşı olan Leo Spitzer’le birlikte ‘Weltliteratur’ yani dünya edebiyatı kavramını sistemleştirmeye çalıştı. Aslında bu kavram daha önce Goethe tarafından ortaya atılmıştı. Aynı zamanda bir filozof olan Goethe, ayrı medeniyetlerin yarattığı edebiyattan çok, dünyanın yarattığı edebiyatı anlamaya çalışıyordu. Bu nedenle ileri yaşlarında Farsça öğrendi. İranlı büyük şairleri, Hafız’ı, Sadi’yi, bu arada sizin ortak değeriniz Mevlana Rumi’yi okudu. Meşhur West-Östlicher Diwan’ını yazdı.”
“Yani Batı-Doğu Divanı mı oluyor?”
“Evet, tam çevirisi bu.”
“Max, Mevlana’ya neden ortak değer dediniz?”
“Çünkü Konya’da oturmuş ama Farsça yazmış. Eğer Türkçe yazsaydı, üzgünüm ama, dünyanın ondan pek az haberi olurdu. Baksanıza sizin büyük şairleriniz Yunus Emre, Şeyh Galip daha az değerli olmamalarına rağmen dünyada tanınmaz ama Ömer Hayyam, Sadi, Hafız, Rumi çok okunur. Bunda Farsça’nın ve elbette Goethe’nin büyük payı vardır.”
Zülfü Livaneli, Serenad
“Çünkü ancak hikayesi anlatılan insanlar var oluyordu.”
Zülfü Livaneli, Serenad
“Sana hep ihanet eder ama sen yine de onu sevmeye devam edersin.”
Zülfü Livaneli, Serenad
“İnsan iyi tanıdığı birinde daha önce hiç rastlamadığı bir yüz ifadesi görünce, demek ki oluşan yabancılık duygusu çok etkili oluyordu.”
Zülfü Livaneli, Serenad
“Bir kez daha, tanıdığımı sandığım insanları hiç tanımamış olduğumu anladım.”
Zülfü Livaneli, Serenad
“Who knows what memories were sheltered in this old building. What dramas, what pleasures, what passions were remembered.”
Zülfü Livaneli, Serenad
“Ne garip! Küllerinin Almanya'ya, annesinin babasının mezarına, Ren Nehri'ne, ya da Münih'te şimdi kim bilir kimin elinde olan eski evlerine serpilmesini istememişti. Hayatı zaten o küçük Karadeniz kıyısında bitmişti, şimdi gecikmiş olan töreni yapılacaktı.”
Zülfü Livaneli, Serenad
“Zaten bin yıldır herkes, döne döne Yunan trajedilerindeki temel konuları anlatıp durmuyor mu? Aşk, nefret, intikam, hırs, kıskançlık, kader...”
Zülfü Livaneli, Serenad
“Bir kız çocuğunun büyümesi ne zaman biter acaba?İlk adet gördüğünde mi, 18 yaşını doldurduğunda mı, evlenince mi, saçına ilk ak düşünce mi?

Bence hiçbiri değil. Bir kız çocuğu büyümez, kaç yaşına gelirse gelsin asla büyümüş gibi hissetmez kendini. Son nefesini içi arzularla, heyecanlarla dolu bir kız olarak verir.

Ama değişim yaşar. Hayat o kızı sürekli değiştirir, ve bu değişimlerin hiç şaşmayan bir aktörü vardır: Bir erkek.”
Zülfü Livaneli, Serenad

« previous 1 3 4