Puslu Kıtalar Atlası Quotes

Rate this book
Clear rating
Puslu Kıtalar Atlası Puslu Kıtalar Atlası by İhsan Oktay Anar
21,574 ratings, 4.50 average rating, 1,038 reviews
Puslu Kıtalar Atlası Quotes Showing 1-30 of 38
“Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti. Acıyı, susuzluğu ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı. Dünyaya olan kayıtsızlıkları bazen o kerteye varıyordu ki, kendilerine altın ve gümüşten, zevk ve sefadan, lezzet ve şehvetten bir alem kurup, keder ve ızdırap fikirlerinin kafalarına girmesine izin vermiyorlardı.”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“Git ve benim göremediklerimi gör, benim dokunamadıklarıma dokun, sevemediklerimi sev ve hatta, bu babanın çekmeye cesaret edemediği acıları çek. Dünyadan ve onun binbir halinden korkma.”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“‎"Yaşanılanlar,görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun,macera insanoğlu için büyük bir nimetti.Çünkü dünyadaki en büyük mutluluk,bu Dünya'nın şahidi olmaktı.”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti. Acıyı, susuzluğu, açlığı ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere , daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardi. Dünyaya olan kayıtsızlıkları bazan o kerteye varıyordu ki, kendilerine altın ve gümüşten, zevk ve safadan, lezzet ve şehvetten bir âlem kurup keder ve ızdırap fikirlerinin kafalarına girmesine izin vermiyorlardı. Oysa Uzun Ihsan Efendi, Dünya' nın şahidi olmanın gerçek bir ibadet olduğunu sık sık söylerdi. Her insan şu ya da bu şekilde dünyayı okumalıydı. Kuran'ın kendisi peygamberin dünyayı nasıl okuduğuna bir örnekti ve onun ardında giden herkes, dünyayı onun gibi okuyup şahadetlerini yazmalı ve bunları başkalarına aktarmalıydı. Dünyaya şahit olmanın yolu ise maceranın kendisinden başka bir şey değildi. Yaşanılanlar görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun macera insanoğlu için büyük bir nimetti. Çünkü dünyadaki en büyük mutluluk bu Dünya'nın şahidi olmaktı.”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“Dünya bir düştür. Evet, dünya... Ah, evet! Dünya bir masaldır.”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“Ama bilmek ve şahit olmak en büyük mutluluktur. Macera ise büyük bir ibadettir; çünkü O'nun eserini tanımanın başka bir yolu olduğunu görebilmiş değilim.”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“Ama düşlere dokunmak mümkün olabilir mi? Sana bu yüzden hem çok yakın, hem de çok uzağım.”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
tags: düş
“Ne var ki ben, kendimle ilgili bazı meseleleri hâlâ çözebilmiş değilim. Rendekâr düşünüyor olmasından varolduğu sonucunu çıkarıyor. Ben de düşünüyorum, dolayısıyla varım, ama kimim? ...Hangimiz düş ve hangimiz gerçek? Düşünüyorum, o halde ben varım. Düşünen bir adamı düşünüyorum ve onun, kendisinin düşündüğünü bildiğini düşlüyorum. Bu adam düşünüyor olmasından varolduğu sonucunu çıkarıyor. Ve ben, onun çıkarımının doğru olduğunu biliyorum. Çünkü o, benim düşüm. Varolduğunu böylece haklı olarak ileri süren bu adamın beni düşlediğini düşünüyorum. Öyleyse, gerçek olan biri beni düşlüyor. O gerçek, ben ise bir düş oluyorum.”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“Ama dünyanın yaratıldığı boşluğun bir parçası olan bu karanlıktan sen, düşler yaratıyorsun.'
.
.
.
'Oysa benim sana, düşlerimden başka verebilecek bir şeyim yoktu.”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“Bir hafta sonra oğul yanında garip bir hayvanla eve çıkageldi. Tüylü, uzun kuyruklu, sakallı, insan misali bir mahluktu bu. Hatta babası, oğlunun yanındaki hayvanı ilk kez görünce onu bir tür insan sanmış, ne olur ne olmaz sakalına hürmeten yerinden şöyle bir doğrulur gibi olmuştu.”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“- "Görüyor musun?" dedi, "Bilme tutkusu insanları nasıl bir sona sürüklüyor. Görmek, duymak, bilmek ve öğrenmek isteyen şu zavallı cerraha gösterilmeyen saygı, sadece karanlığı, soğuğu ve sessizliği algılayan ve hiçliği bilen bir cesede gösteriliyor. Onu katleden bu insanlar evlerine döndüklerinde belki de çocuklarına Kubelik'in acı sonunu ibretle anlatacaklar ve bilginin tehlikelerini birer birer sayacaklar".”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“... gerçek olan biri beni düşlüyor. O gerçek, ben ise bir düş oluyorum.”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“Bilmek ve şahit olmak en büyük mutluluktur.”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti. Acıyı, susuzluğu ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı. Dünyaya olan kayıtsızlıkları bazen o kerteye varıyordu ki, kendilerine altın ve gümüşten, zevk ve sefadan, lezzet ve şehvetten bir alem kurup, keder ve ızdırap fikirlerinin kafalarına girmesine izin vermiyorlardı. Oysa uzun ihsan efendi dünyanın şahidi olmanın gerçek bir ibadet olduğunu sık sık söylerdi. Her insan şu ya da bu şekilde dünyayı okumalıydı. Kuranın kendisi peygamberin dünyayı nasıl okuduğuna bir örnekti ve onun ardında giden herkes dünyayı onun gibi okuyup şehadetlerini yazmalı ve bunları başkalarına aktarmalıydı. Dünyaya şahit olmanın yolu ise maceranın kendisinden başka bir şey değildi. yaşanılanlar,görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun, macera insanoğlu için büyük bir nimetti. Çünkü dünyadaki en büyük mutluluk, bu dünyanın şahidi olmaktı.”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“Kendi payıma ben dünyayı rüyalarımla keşfetmeye çalıştım. Bu yeterince cesur olmadığımın bir göstergesi olabilir. Aynı hatayı senin de yapmana yol açmak istemiyorum. Sana izin veriyorum, git. Git ve benim göremediklerimi gör, benim dokunamadıklarıma dokun, sevemediklerimi sev ve hatta, bu babanın çekmeye cesaret edemediği acıları çek. Dünyadan ve onun bin bir halinden korkma.”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“Düşünüyorum, o halde ben varım. Düşünen bir adamı düşünüyorum ve onun, kendisinin düşündüğünü bildiğini düşlüyorum. Bu adam düşünüyor olmasından varolduğu sonucunu çıkarıyor. Ve ben, onun çıkarımının doğru olduğunu biliyorum. Çünkü o, benim düşüm. Varolduğunu böylece haklı olarak ileri süren bu adamın beni düşlediğini düşünüyorum. Öyleyse, gerçek olan biri beni düşlüyor. O gerçek, ben ise bir düş oluyorum.”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“Gücün kendisinin ölüm olduğunu da senden böylece öğrendim. Çünkü seni seyrettim. Ah! Keşke dünyayı da senin gibi seyredip, senin ona baktığın gibi bakabilseydim! Oysa ben ona bir güç malzemesi olarak bakıp onda kendi karanlığımı gördüm. Hayatım boyunca görebildiğim en iyi, en güzel şey sendin. Sana çok şeyler söylemek isterdim. Ama dakikalarım sayılı.”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“Hata yaptığı anda servetini hatta canını kaybedebilecek olmayan insanların fikirlerine güvenilmez çünkü malı, canı, sevdikleri tehlikede olmayan biri doğru düşünemez.”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“Rendekar yanılıyor: Düşünüyorum ama sadece ben var değilim. Düşündüğüm için asıl sizler varsınız; sizler ve içinde yaşadığınız dünya.”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“Düşlere dokunmak mümkün olabilir mi ?”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“Adına dünya dediğimiz kitabı oku.”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“Zaten görülen ve görülmeyen bütün düşler, bu karanlığın ta kendisi değil miydi?”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti. Acıyı, susuzluğu, açlığı ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı Dünyaya olan kayıtsızlıkları bazen o kerteye varıyordu ki, kednilerine altın ve gümüşten, zevk ve safadan, lezzet ve şehvetten bir alem kurup, keder ve ızdırap fikirlerinin kafalarına girmesine izin vermiyorlardı.”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“Can a man who stays at home all day without seeing the roses and the nightingales ever be seen by the world?”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“Görmek, bilmek, duymak ve öğrenmek isteyen şu zavallı cerraha gösterilmeyen saygı, sadece karanlığı soğuğu ve sessizliği algılayan ve hiçliği bilen bir cesede gösteriliyor.”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“ey kör! aç gözünü de düşlerden uyan. simurg'u göremesen de bari küçük bir serçeyi gör. kaf dağına varamasan bile hiç olmazsa evinden çıkıp kırlara açıl; böcekleri, kuşları, çiçekleri ve tepeleri seyret. bırak dünyanın haritasını yapmayı! daha hayattayken bir taşı bir taşın üstüne koy. gülleri ve bülbülleri görmeyip gün boyu evinde oturan adam dünyanın kendisini hiç görebilir mi?”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“Yaşanılanlar, görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun, macera insanoğlu için büyük bir nimetti. Çünkü dünyadaki en büyük mutluluk, bu Dünya'nın şahidi olmaktı.”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“Ey kör! Aç gözünü de düşlerden uyan. Simurg’u göremesen de bari küçük bir serçeyi gör. Kaf Dağına varamasan bile hiç olmazsa evinden çıkıp kırlara açıl; böcekleri, kuşları, çiçekleri ve tepeleri seyret.”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“oysa biz taşlar kadar güçlü, bir o kadar da cansızdık.”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
“Mutlu yazar, azdır. Belki de yoktur. Ama mutlu okur vardır.”
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası

« previous 1