Cengiz Çandar's Blog, page 99

July 11, 2025

Erdoğan: Srebrenitsa’da sessiz kalan uluslararası toplum, Filistin’deki zulümleri de sadece seyrediyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Srebrenitsa’da sessiz kalan uluslararası toplum, Filistin’de son yıllarda yaşanan zulümleri de sadece seyrediyor.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İsrail yönetimi, 57 bine yakın çocuk, kadın, yaşlı ve genç Filistinliye yönelik soykırımının hesabını er ya da geç hukuk ve tarih önünde verecektir. Uluslararası mahkeme kararlarına rağmen Srebrenitsa Soykırımı’nı inkar eden, savaş suçlularını yücelten her türlü ifade ve beyanı reddediyoruz.” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bosna Hersek’in toprak bütünlüğü, egemenliği ve anayasal düzenine yönelik koşulsuz desteğimizin süreceğinden kimsenin şüphesi olmasın.” dedi. (AA)

Erdoğan: Srebrenitsa’da sessiz kalan uluslararası toplum, Filistin’deki zulümleri de sadece seyrediyor yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on July 11, 2025 02:15

Hande Erçel’den olay yaratacak açıklamalar! ‘Ben çok aşık biriyim’

Aşkı, şöhreti, annesini ve çocukluk anılarını ilk kez bu kadar açık anlatan Hande Erçel, “Ben derin bir aşığım, ama artık sessiz kalmayı tercih ediyorum” dedi.

Hakan Sabancı ile uzun süredir aşk yaşayan oyuncu Hande Erçel, sosyal medya paylaşımlarıyla adından söz ettirmeye devam ediyor. Erçel bu kez ABtalks adlı Youtube programına katılarak samimi itiraflarda bulundu. Bunu ilk defa yaptığını söyleyen ünlü güzel, aşk hayatını, annesini, çocukluğunu ve bugün yaratılan Hande’yi anlattı.

“BENİ BEN YAPAN BİRÇOK ŞEYİ KAYBETTİM”

Ünlü oyuncuya ilk olarak “Sen kimsin?” sorusu soruldu.

Erçel “Ben kendimi tanımlayamıyorum. İnsanlar beni sana anlatsın isterim. Tam olarak ben de kendimi bilmiyorum, hangi Hande ya da. Çok fazla Hande var ama bunu ben dillendirmeyi tercih etmem insanlar dillendirsin insanlar anlatsın isterim.” dedi.

Erçel konuşmasına, ” Ben kimim bilmiyorum… Bir zamanlar kim olduğumu çok iyi biliyordum. Ama sonra beni ben yapan birçok şeyi kaybettim. Şimdi yeniden kendimi bulmaya çalışıyorum.” diye devam etti.

ÇOCUKLUĞUNU ÜÇ KELİMEYLE ANLAT

Erçel çocukluğunu üç kelimeyle anlat sorusuna “Neşeli, mutlu ve heyecanlı” cevabını verdi.

“ANNEM CAMDAN SESLENİRDİ”

Genç yaşta annesini kaybeden oyuncu, en güzel çocukluk anısını sorulduğunda annesinin sesinden bahsetti.

“Biz sitede yaşıyorduk. Site yuvarlak şekildeydi. Ortasında bir park vardı. Biz ablamla hep o parktaydık ve akşama kadar o parkta istediğimiz her şeyi yapıyorduk. Ve akşam saatinde annem camdan seslenirdi Hande Gamze hadi eve diye, ben hep annemin o sesini beklerdim eve girmek için. Ne zaman aklıma çocukluğum gelse en güzel anım bu olur. Bilirim ki annem orda ve bize sesleniyor.”

HİÇ KİMSEYE DEĞERSİZ HİSSETTİRMEMEYE ÇALIŞIRIM”

Hayatında “değer vermek” kavramının çok özel bir yere sahip olduğunu vurgulayan Erçel, geçmişte kimseye kendini değersiz hissettirmemek için özel bir çaba gösterdiğini belirtti:

“Ben çocukken böyle bir duygu yaşamadım. Bu duyguyu bilmiyordum. Çok el üstünde büyütüldüm.  Bu duyguyu sonradan yaşadım. Hayat bana değersiz hissettirdi. O yüzden artık çevremdeki kimseye bu duyguyu yaşatmak istemem.”

“GÜZELLİK ÖNEMLİDİR”

Güzelliğiyle sık sık gündem olan oyuncu “Güzellik önemli midir?” sorusuna samimi cevaplar verdi.

Erçel, “Güzellik önemlidir. Ama sen istediğin kadar çabala istediğin kadar kendini kanıtlamaya çalış sana bakış açısı değişmiyor. Güzelsin ama senin için güzellik ne? İstediğin kadar güzel ol kalbinde kötülük varsa o güzellik görünmez. Güzelsin ama bu başarıyı getirmez. Başarı, senin hayallerine ne kadar yaklaştığınla ilgilidir. İnsanların sadece dış görünüşe bakması yıpratıcı.” dedi.

“ÇOCUK İSTİYORUM”

Erçel çocuk sahibi olmak istediğini de söyledi.

“Bu biraz korkutucu bir şey benim için ama istiyorum da. Benim o kadar kuvvetli bir bağım vardı ki annemle ben de benim canımdan kanımdan biriyle daha bu bağı kurmak isterim.

“ONUNLA YENİDEN KAVUŞACAĞIM GÜNE KADAR YÜZÜYORUM”

Erçel annesinin kaybını anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı.

Erçel, “Başa çıkabildim mi bilmiyorum. Bu, yüzmeyi öğrendiğiniz bir deniz. Ve ben hâlâ o denizdeyim… Onunla yeniden kavuşacağım güne kadar yüzüyorum.” dedi.

Annesiyle geçirdiği son anıları anlatan Erçel, hastanede yaşadıklarını ve en unutamadığı anı anlattı.

“Sezen Aksu’nun bir şarkısını açtım. O sırada başını çevirip bana baktı. Sessizce birlikte dinledik. Bu anıyı hep saklıyorum.” dedi.

“SESSİZ KALMAYI SEÇİYORUM”

Röportaj boyunca konuşmaktan çok hissetmeyi tercih ettiğini hissettiren Erçel, artık hayallerini gerçekleştirmeden paylaşmamaya karar verdiğini söyledi:

“Konuştuğumda, bir şeyin olmayacağına inanmaya başladım. Enerjisini tükettiğimi hissediyorum. O yüzden artık sessiz kalmayı seçiyorum.” dedi.

RÜYASINI ANLATTI

Erçel en son gördüğü rüyayı anlattı: “Ablamla bir okyanustayım böyle iskele gibi bir şey var ordan denize atladık. çizgi film yunusları gibi düşün ama yavru ikimize de birer tane yunus geldi sarılıyorum, o kadar güzel bir rüyaydı ki.” dedi.

BEN ÇOK AŞIK BİRİYİM

Erçel aşkın hayatındaki yerini “en yüce duygu” olarak tanımladı, kendisini en çok besleyen duygu olduğunu belirtti.

“Ben derin aşık biriyim. Mavi’ye de, köpeklerime de, partnerime de aşığım. Aşk kalbimi dolduran bir şey. Diğer tüm duygulardan daha büyük.” dedi.

İlk görüşte aşka inanıp inanmadığı sorusuna ise, “Çekim başka bir şeydir. Aşk için saygı, güven gerekir. Süpermarkette birini görüp ‘Sana güveniyorum’ diyemezsin. Ama ilk görüşte aşık olabilirsin. Bu bir yolculuk.” cevabını verdi.

“ŞÖHRET SENİ KENDİNLE YÜZLEŞTİRİYOR”

Şöhretin hayatına etkileri üzerine de konuşan Hande Erçel, kendini yeniden tanıma sürecinden bahsetti:

“BEN ARTIK TESADÜFLERE İNANMIYORUM”

Erçel, enerjilerin hayatındaki yönlendirici etkisini anlattı.

“Bugün burada olmamız bile bir seçim. Enerjimin daha huzurlu olduğunu hissediyorum. Bu, annemin ardından kendimle geçirdiğim zamanın etkisi.” dedi.

“HAYAT BANA BORÇLU GİBİ HİSSEDİYORUM”

Erçel’e yaşı da soruldu. Samimi bir cevap veren Erçel, “Kendimi 24 gibi hissetmek istesem de 30’lu yaşlarımı seviyorum. Hayat bana borçlu gibi geliyor ama minnettarım” dedi.

“BALIK OLMAYI TERCİH EDERDİM”

En sevdiği rengin “mavi” olduğunu söyleyen Erçel, bu tercihin derin anlamını şu sözlerle anlattı:

“Mavi bana huzur veriyor. Annemi hatırlatıyor. Özgürlüğü çağrıştırıyor. Balık olmayı tercih ederdim sanırım. Deniz, sınırsız ve hâlâ keşfedilmemiş bir dünya gibi.” dedi.

“ÇİÇEK AÇMAYA HAZIRIM”

Röportajın sonunda Hande Erçel’e “Kalbin dışarıda olsa, sana ne derdi?” sorusu soruldu.

“Yorgunum ama hâlâ yeni odalar açmaya, yeni çiçeklerle açmaya hazırım. Yeter demezdi Hande” dedi.

Hande’yi tek kelimeyle özetle sorusu ile program sona erdi. Erçel’in bu soruya cevabı “neşe” oldu.

Hande Erçel’den olay yaratacak açıklamalar! ‘Ben çok aşık biriyim’ yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on July 11, 2025 02:03

50 yılın en kötü ilk yarısı! Küresel sistemde dolarsızlaşma hız kazanıyor

Dolar, yılın ilk yarısında yüzde 11’in üzerinde değer kaybederken, BRICS ülkeleri, Çin ve Avrupa’dan dolarsızlaşma hamleleri artıyor. Uzmanlar, çok kutuplu bir döviz sisteminin sinyallerini verirken, Lagarde ve Pan Gongsheng’den dikkat çeken açıklamalar geldi.

Doların başlıca para birimleri karşısındaki değerini ölçen dolar endeksi, bu yılın ilk yarısında yüzde 11’in üzerinde gerileyerek 97 seviyesine düştü. Bu, 1973’ten bu yana yılın en kötü ilk yarısı olarak kayda geçti. Endeks, ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük vergilerini açıkladığı 2 Nisan’dan bu yana ise yüzde 7 değer kaybetti.

Uluslararası yatırımcıların dolara güveni zayıflarken, bu durum küresel finans sisteminde belirsizliği artırıyor. Trump yönetiminin politikalarının küresel ticarette yarattığı parçalanma ve jeopolitik çalkantılar, merkez bankaları ve yatırımcıları dolardan uzaklaştırarak altın, avro ve Çin yuanı gibi alternatif varlıklara yönelmeye itiyor.

Trump yönetimi, ABD ihracatını desteklemek amacıyla doları zayıflatma yönünde adımlar atarken, dolar yıl başından bu yana avro karşısında yüzde 12’den fazla geriledi. Bu durum, ABD’nin dış ticaret açığını daraltmasına katkı sağladı ancak yüksek bütçe açıkları nedeniyle borçlanma maliyetlerini artırma riskini de beraberinde getiriyor.

Çin ise para birimi yuanın değerini dolara sıkı şekilde bağlı tutuyor. Bu bağ, Çin’in ihracat fiyatlarının başta Avrupa olmak üzere önemli pazarlarda daha rekabetçi olmasını sağlıyor.

BRICS VE MERKEZ BANKALARI DOLARDAN UZAKLAŞIYOR

Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dan oluşan BRICS ülkeleri, ticari işlemlerinde dolardan uzaklaşma çabalarını hızlandırdı. ABD Başkanı Trump, 8 Temmuz’da BRICS’in “doları yok etmeye çalıştığını” savunarak, buna izin vermeyeceğini belirtti.

Resmi Parasal ve Finansal Kurumlar Forumu (OMFIF) raporuna göre, merkez bankalarının yüzde 70’i ABD’deki siyasi gelişmelerden endişe duyuyor. Katılımcıların net yüzde 16’sı gelecek 12–24 ay içinde avro varlıklarını artırmayı planlıyor. Aynı dönemde merkez bankalarının yüzde 32’si altın rezervlerini artırmayı hedefliyor.

Trump’ın mali politikalarına yönelik belirsizlik, kamu harcamalarını kısma vaatlerinin boşa çıkması ve dış politikasının yabancı ülkelere yük bindirmeye dayanması, yabancı yatırımcıların ABD piyasasından uzaklaşmasına neden olabilecek başlıca faktörler olarak sıralanıyor.

LAGARDE, AVRONUN ULUSLARARASI SİSTEMDE DAHA BÜYÜK ROL ÜSTLENEBİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYOR

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, doların zayıflamasıyla avronun uluslararası sistemde daha büyük bir rol üstlenebileceğine işaret etti.

Lagarde, 26 Mayıs’ta Berlin’de düzenlenen “Parçalanmış Bir Dünyada Avrupa’nın Rolü” başlıklı forumda yaptığı konuşmada, çok taraflı işbirliklerinin yerini ikili ilişkilerin aldığına dikkat çekerek, mevcut küresel düzenin temellerinin sarsıldığını belirtti.

Lagarde, “Küresel düzende temel bir değişime tanık oluyoruz. Açık piyasalar ve çok taraflı kurallar yıkılıyor, sistemin temeli olan doların baskın rolü bile artık güvende değil.” dedi.

Lagarde, avronun uluslararası rolünün güçlenmesinin, Avro Bölgesi’ne daha düşük finansman maliyetleri, döviz kuru dalgalanmalarının azalması ve yaptırımlara karşı daha güçlü koruma sağlayacağına işaret etti.

ÇİN’DEN “ÇOK KUTUPLU PARA SİSTEMİ” VURGUSU

Çin Merkez Bankası Başkanı Pan Gongsheng da, 18 Haziran’da yaptığı açıklamada, küresel döviz sisteminde reform beklentilerini dile getirdi.

Gongsheng, tek bir ülkenin para birimine dayalı sistemin risklerine dikkat çekerek, birkaç büyük para birimine dayanan çok kutuplu bir sistemin gerekliliğini vurguladı.

ABD’deki mali ve düzenleyici sorunların küresel finansal kriz riskini artırabileceğini belirten Gongsheng, bu sorunların tüm dünyaya finansal risk olarak yansıyabileceğini söyledi.

Avro başta olmak üzere alternatif para birimlerinin güçlenme potansiyeli artarken, ABD dolar hakimiyetinden vazgeçme niyetinde değil.

ABD Kongresi’nde “haksız yabancı vergiler” uygulayan ülkelere yaptırım öngören yasa tasarısı tartışılırken, analistler olası bir “sermaye savaşına” ilişkin endişelerini dile getiriyor. Tasarı kabul edilirse, ABD yönetimi belirli ülkelere karşı hedefli mali yaptırımlar uygulayabilecek.

ABD’nin toplam borcu halihazırda 37 trilyon dolar seviyesinde ve bu rakamın 2030’a kadar 47 trilyon doları aşması bekleniyor. Faiz ödemeleri şu anda federal vergi gelirlerinin yaklaşık yüzde 20’sini oluşturuyor. Bu durum, ABD tahvil piyasasının ve doların uzun vadeli küresel konumunun sorgulanmasına yol açıyor.

Elon Musk da Trump’ın son bütçe yasasını sert dille eleştirerek, aşırı borçlanmaya dayalı mali politikaları hedef aldı.

Öte yandan, ABD dolar destekli stabilcoin’lere ilişkin yeni düzenlemelerle, doların dünya genelinde “milyonlarca yeni kullanıcıya” ulaşması hedefleniyor. Bu dijital varlıkların, ABD’nin borç yönetiminde daha hızlı ve pragmatik bir araç olarak değerlendirilebileceği belirtiliyor.

Trump’ın ticaret politikalarıyla ithalat fazlalarını azaltmayı hedeflemesi, bir yandan güçlü doları savunurken diğer yandan zayıf dolardan yararlanmak isteyen çelişkili bir yaklaşımı da yansıtıyor.

ALTERNATİFSİZLİK SORUNU

Washington merkezli Brookings Enstitüsü’nden Robin Brooks, ABD’nin borç seviyesine dair endişeleri paylaşırken, doların yerini alabilecek bir alternatifin henüz ortaya çıkmadığını belirterek, “Bunun basit bir nedeni var, Alternatif yok.” ifadesini kullandı.

Çin yuanının devlet kontrolünde olması ve yeterince uluslararası hale gelememesi, avronun ise Avro Bölgesi içindeki borç sorunları nedeniyle sınırları olması, doların alternatifsizliğini sürdüren başlıca faktörler arasında yer alıyor.

Oxford Economics’in AA muhabiriyle paylaştığı son analizine göre, doların para birimi olarak zayıflaması ise bilanço kırgınlıkları yüksek olan gelişmekle olan ülkeler için önemli bir rahatlama kaynağı sağlıyor.

Macaristan, Türkiye, Mısır, Şili, Malezya ve Kolombiya gibi ülkeler, doların zayıflamasından en fazla fayda sağlayan ekonomiler arasında yer alıyor.

Özellikle Türkiye, Şili ve Mısır gibi ülkelerde yerel para cinsinden tahvil ve döviz piyasalarında hala “yeterince fiyatlanmamış” fırsatlar olduğu, dolardaki zayıflamanın devam etmesi halinde bu varlıklara olan talebin artabileceği belirtiliyor.

Analize göre, doların zayıfladığı ortamda Çin yuanındaki hafif yükseliş ve devlet kontrolünün devam etmesi, yuanın hala sınırlı bir alternatif olduğunu ortaya koyuyor.

Dolardaki değer kaybının yalnızca gelişen ülke para birimlerini değil, aynı zamanda yerel tahvil piyasalarını da destekleyebileceği öngörülüyor. Bu da altının yanı sıra gelişen ülke varlıklarının da “güvenli liman” işlevi görebileceği anlamına geliyor. (AA)

50 yılın en kötü ilk yarısı! Küresel sistemde dolarsızlaşma hız kazanıyor yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on July 11, 2025 01:48

İsrailli hukukçulardan refah planına şok uyarı! Savaş ve insanlığa karşı suç

İsrailli hukukçular, Tel Aviv yönetiminin Gazze Şeridi’ndeki Filistinlileri güneydeki Refah bölgesine sürerek, burada kurulması planlanan sözde “insani yardım kentinde” toplamasının, savaş ve insanlığa karşı suç teşkil edeceği konusunda uyarısında bulundu.

Haaretz gazetesinde yer alan habere göre, uluslararası ve savaş hukuku alanında uzman 16 hukukçu Refah’ta kurulması planlanan sözde “insani yardım kenti” hakkında ortak mektup yayımlandı.

İsrailli hukukçular, mektupla söz konusu kentin kurulmasına yönelik plan hakkında Savunma Bakanı Yisrael Katz ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir’i uyardı.

Hukuk uzmanları, sözde “insani yardım kentinin” kurulmasına yönelik kararının yasa dışı olduğunu belirtti.

Bu plana karşı olduklarını vurgulayan uzmanlar, böyle bir kentin kurularak Filistinlilerin burada toplanmasının savaş ve insanlığa karşı suç teşkil edeceği uyarısında bulundu.

Mektupta, bu planın ayrıca soykırım suçu olarak da değerlendirilebileceğine işaret edilerek, “İlgili tüm tarafları plandan alenen çekilmeye, vazgeçmeye ve uygulamaktan kaçınmaya çağırıyoruz.” ifadesine yer verildi.

SÖZDE “İNSANİ YARDIM KENTİ” PLANI

İsrail Savunma Bakanı Katz, ateşkes sağlansa bile Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentini kontrol altında tutmak istediklerini belirterek, Filistinlilerin başka ülkelere sürgün edilmesi amacıyla bölgede sözde bir “insani yardım kenti” kurulması için orduya plan hazırlama talimatı verdiğini söylemişti.

Katz, söz konusu bölgeye girenlerin tekrar çıkamayacağını da belirtmişti.

Bölgeye Filistinlilerin bir taramadan geçerek girebileceğini ve ilk etapta 600 bin Filistinliyi buraya göndermeyi hedeflediklerini aktaran Katz, tüm Filistinlileri “uluslararası kuruluşların yönettiği ve İsrail ordusunun güvenliğini sağladığı” bu alana getirmeyi amaçladıklarını kaydetmişti.

İsrail basını, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun 5 Temmuz’daki kabine toplantısında, Refah’ta sözde “insani yardım kenti” kurulması talimatı verdiğini aktarmıştı.

İsrail’in Hamas ile bir ateşkese varılsa bile Morag ve Philadelphi koridorlarıyla onların arasında kalan Refah kentinden çekilmeyeceği öne sürülmüştü.

İlk olarak ABD Başkanı Donald Trump tarafından ortaya atılan Gazze’deki Filistinlileri başka ülkelere sürgün etme fikri İsrail tarafından benimsenmiş, Netanyahu bu fikri hayata geçirmek için çalıştıklarını sık sık dile getirmişti. (AA)

İsrailli hukukçulardan refah planına şok uyarı! Savaş ve insanlığa karşı suç yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on July 11, 2025 01:01

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut hayatını kaybetti

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi gazeteci yazar Yiğit Bulut, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

Maslak’taki özel bir hastanede kanser tedavisi gören 53 yaşındaki Bulut, sabah saatlerinde vefat etti.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN YİĞİT BULUT İÇİN TAZİYE MESAJI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hayatını kaybeden Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi, gazeteci-yazar Yiğit Bulut için taziye mesajı paylaştı.

Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadeleri kullandı:

“Cumhurbaşkanı Başdanışmanlarımızdan, Ekonomi Politikaları Kurulu üyemiz, değerli mesai arkadaşım Yiğit Bulut’un vefat ettiğini derin bir teessürle öğrendim. Yiğit Bey’e Allah’tan rahmet; ailesine, yakınlarına ve tüm çalışma arkadaşlarına başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun.”

AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu da Bulut’un vefat haberini sosyal medya hesabından, şu ifadelerle duyurdu:

“Cumhurbaşkanı Başdanışmanımız, Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi, gazeteci-yazar ve ekonomist kıymetli dostum Yiğit Bulut, geçirdiği elim bir hastalığın ardından bu sabah Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Kederli ailesine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.”(AA)

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut hayatını kaybetti yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on July 11, 2025 00:42

MEB duyurdu! LGS merkezi sınav sonuçları açıklandı

Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında 15 Haziran’da yapılan merkezi sınavın sonuçları, “meb.gov.tr” adresinden öğrenilebilecek.

Milli Eğitim Bakanlığının açıklamasına göre, 15 Haziran’da iki oturum halinde gerçekleştirilen sınav, yurt içinde 973 sınav merkezinde, 3 bin 938 okulda, 62 bin 693 salonda, yurt dışında ise 13 sınav merkezinde, 13 okulda, 37 salonda yapıldı.

Sınavın birinci oturumunda öğrencilere sözel alanda Türkçe, T.C. İnkılap tarihi ve Atatürkçülük, din kültürü ve ahlak bilgisiyle yabancı dil derslerinden toplam 50 soru soruldu. Sınavın ikinci oturumunda ise öğrencilere matematik ve fen bilimlerinden toplam 40 soru yöneltildi.

Bu yıl LGS merkezi sınavına başvuran 1 milyon 10 bin 916 öğrencinin 963 bin 142’si sınava katıldı, sınava katılım oranı yüzde 95,27 olarak gerçekleşti.

719 ÖĞRENCİ TAM PUAN ALDI

LGS kapsamındaki merkezi sınav sonuçlarına göre, 719 öğrenci, tüm soruları doğru yanıtlayarak 500 tam puan aldı.

Bununla birlikte, LGS kapsamında yapılacak lise tercih süreci 14 Temmuz Pazartesi başlayacak ve 24 Temmuz Perşembe saat 17.00’ye kadar devam edecek.

LGS yerleştirme sonuçları ise 4 Ağustos’ta açıklanacak.

MİLLİ EĞİTİM BAKANI TEKİN’DEN PAYLAŞIM

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, sosyal medya hesabından Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınavın sonuçlarının bugün açıklanmasının ardından yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:

“Büyük bir heyecanla beklediğiniz LGS sonuçları bugün açıklandı. Bir yıl boyunca gösterdiğiniz özverili çalışmaların ve harcadığınız emeğin karşılığını nihayet aldınız. Unutmayın, bizim için her biriniz çok kıymetlisiniz. Şimdi, hak ettiğiniz dinlenmenin tadını çıkarma zamanı. Yaz tatilinin keyfini çıkarın, sevdiklerinizle güzel anılar biriktirin. Emeğinizin karşılığını en iyi şekilde almanızı dileğiyle.”

LGS TERCİH VE YERLEŞTİRME KILAVUZU YAYIMLANDI

Milli Eğitim Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Bakanlığın internet sitesinde yayımlanan “2025 Ortaöğretime Geçiş Tercih ve Yerleştirme Kılavuzu”na göre, lise tercihleri 14-24 Temmuz tarihlerinde yapılacak.

Merkezi yerleştirme, merkezi sınavla öğrenci alan fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, Anadolu liseleri, Anadolu imam hatip liseleri, proje okulları ile mesleki ve teknik Anadolu liselerinin Anadolu teknik programlarına merkezi sınav puanı üstünlüğüne göre tercihler doğrultusunda yapılacak. Öğrenciler, sınavla öğrenci alan okullar listesinden 10 okula kadar tercih yapabilecek.

Merkezi sınavla öğrenci alan okulların belirlenen kontenjanlarına puan üstünlüğüne göre, tercihler doğrultusunda yerleştirme yapılacak.

Sınavla öğrenci alan okullarda merkezi sınav puanının eşitliği halinde sırasıyla “Okul Başarı Puanı (OBP)” üstünlüğüne, sırasıyla 8, 7 ve 6’ncı sınıflardaki “Yıl Sonu Başarı Puanı (YBP)” üstünlüğüne, 8’inci sınıfta özürsüz devamsızlık yapılan gün sayısının azlığına, tercih önceliğine ve öğrencinin doğum tarihine göre yaşı küçük olana bakılarak yerleştirme yapılacak.

YEREL YERLEŞTİRME SÜRECİ

Yerel yerleştirme işlemleri, okulların türü, kontenjanı ve konumuna göre il, ilçe milli eğitim müdürlüklerince oluşturulan ortaöğretim kayıt alanlarındaki okullara sırasıyla öğrencilerin ikamet adresleri, okul başarı puanı üstünlüğü ve okula özürsüz devamsızlık yapılan gün sayısının azlığı kriterlerine göre yapılacak.

Değerlendirmede eşitlik olması durumunda sırasıyla 8, 7 ve 6’ncı sınıflardaki yıl sonu başarı puanı üstünlüğüne bakılarak yerleştirme yapılacak.

TÜM ÖĞRENCİLER YEREL YERLEŞTİRME TERCİHİ YAPACAK

Merkezi sınava giren ve merkezi sınav puanına sahip olan öğrenciler dahil tüm öğrencilerin, yerel yerleştirme ile öğrenci alan okul tercihinde bulunmaları gerekiyor. Yerel yerleştirme ile öğrenci alan okullar ekranından tercih yapılmaması durumunda öğrencilere merkezi sınavla öğrenci alan okullar ile pansiyonlu okullar tercih ekranı açılmayacak.

Özel ortaöğretim kurumlarına ve yetenek sınavı ile öğrenci alan okullara kesin kayıt işlemini tamamlamış öğrenciler tercihte bulunamayacak.

Öğrenciler, merkezi sınav puanı ile öğrenci alan okullar, yerel yerleştirme ile öğrenci alan okullar ve pansiyonlu okullar olmak üzere üç grupta tercih yapabilecek.

Merkezi sınava girmeyen öğrenciler ise yerel yerleştirme ile öğrenci alan okullar ve pansiyonlu okullar olmak üzere iki grupta tercih yapabilecek.

İLK EKRAN YEREL YERLEŞTİRME İÇİN AÇILACAK

Öğrenciler, ilk olarak yerel yerleştirme ile öğrenci alan okullar ekranından tercih yapabilecek ve yerel yerleştirme tercihlerinde ilk 3 okulu kayıt alanından seçmek suretiyle en fazla 5 okul tercih edebilecek.

Tercihlerde aynı okul türünden (Anadolu Lisesi, Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Anadolu İmam Hatip Lisesi) en fazla 3 okul seçilebilecek.

Yerel yerleştirmeyle öğrenci alan okullar için tercihlerini gerçekleştiren öğrenciler, istemeleri halinde merkezi sınavla öğrenci alan okullar ekranından en fazla 10, pansiyonlu okullar tercih ekranından da en fazla 5 okul olmak üzere toplamda 20 okul tercihinde bulunabilecek.

Yerel yerleştirme tercih ekranındaki yeşil renk, “Kayıt Alanında” öğrenci için ikamet adresinin bulunduğu kayıt alanında yer alan okulları, mavi renk, “Komşu Kayıt Alanında” öğrenci için ikamet adresine göre komşu kayıt alanında yer alan okulları, kırmızı renk, “Diğer” ise öğrenci için ikamet adresine göre bulunduğu Kayıt Alanında ve komşu kayıt alanında olmayan il içindeki diğer kayıt alanları ile il dışındaki kayıt alanlarında bulunan okulları belirtecek.

NAKİLLER İKİ DÖNEM SÜRECEK

Yerleştirmelere esas nakiller, iki dönemde yapılacak. Her iki dönemde de merkezi sınav puanı ile öğrenci alan okullar için en fazla 3, yerel yerleştirmeyle öğrenci alan okullar için en fazla 3, pansiyonlu okullar için en fazla 3 okul tercihi yapılabilecek.

Yerel yerleştirmeyle öğrenci alan okullar için tercihte bulunan ve ilk yerleştirmede tercihine yerleşen öğrencilerin yerleştirmeye esas nakil tercih dönemlerinde kayıt alanından okul ve farklı tür tercih etme zorunluluğu bulunmayacak, ancak tercihlerine yerleşemeyen öğrenciler, yerleştirmeye esas nakil tercihlerinde ilk 2 okulu kayıt alanından seçmek suretiyle en fazla 3 okul tercihinde bulunabilecek. Yapılan tercihlerde aynı okul türünden en fazla 2 okul seçilebilecek.

LGS TERCİHİ YAPACAK DEPREMZEDE ÖĞRENCİLERE “POZİTİF AYRIMCILIK”

6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş depremleri nedeniyle olağanüstü hal kapsamındaki Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya, Osmaniye illeri ile Gaziantep’in Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde 2024-2025 eğitim öğretim yılını tamamlayan öğrenciler için ayrıcalık tanındı.

Tercih döneminde merkezi sınavla öğrenci alan okullara yerleştirme tercihi yapmış öğrenciler için her 30 kontenjana 1 ek kontenjan verilecek. Ek kontenjanlara yerleştirme işlemleri merkezi yerleştirme esasları çerçevesinde puan üstünlüğü ve tercih önceliğine göre yapılacak. Yerleştirmeye esas nakillerde (1 ve 2. nakil) ve sonraki tüm nakil işlemlerinde ek kontenjan kullanılmayacak.

Buna göre, yerel yerleştirme ile öğrenci alan okulları tercihleri sırasında 2024-2025 eğitim öğretim yılını tamamlamış oldukları illerde mevcut ortaöğretim kayıt alanlarına göre tercihte bulunabilecek. Ayrıca bu illerin dışındaki diğer illerde bulunan yerel yerleştirme ile öğrenci alan okulların tamamını ise “kayıt alanında” olarak tercih edebilecek.

Tercih dönemlerinde yerel yerleştirme ile öğrenci alan okullara yerleştirme tercihi yapmış ancak herhangi bir okula yerleşemeyen öğrenciler, bulundukları il ve ilçe öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonlarına başvurmaları halinde yerel yerleştirme ile öğrenci alan okullarda kontenjan olup olmama durumuna bakılmaksızın okul ve şube dengesi gözetilerek yerleştirme işlemleri tamamlanacak.

ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARI TERCİHLERİ VE YETENEK SINAVIYLA ÖĞRENCİ ALAN OKULLARIN İŞLEMLERİ

Ortaöğretim Kurumlarına Tercih ve Yerleştirme Takvimi’ne göre özel ortaöğretim kurumlarının kayıt işlemleri ile yetenek sınavıyla öğrenci alan okulların işlemleri ve kayıtları 14-24 Temmuz tarihlerinde gerçekleşecek.

Özel öğretim kurumlarına kayıt işlemini tamamlayan öğrencilere tercih ekranı açılmayacak. Öğrenciler, tercih süresi içinde kayıtlarını iptal ettirmeleri durumunda tercihte bulunabilecek.

LGS yerleştirme sonuçları ve boş kalan kontenjanlar, 4 Ağustos’ta “meb.gov.tr” adresinde ilan edilecek.(AA)

MEB duyurdu! LGS merkezi sınav sonuçları açıklandı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on July 11, 2025 00:29

July 10, 2025

İtalya alev alev! 600 turist tahliye edildi, havalimanı kapatıldı

İtalya’nın Toskana ve Sardinya bölgelerinde çıkan büyük orman yangınları hayatı felç etti. Olbia Havalimanı kapatıldı, 600 turist kamplardan tahliye edildi. Yangınların kundaklama sonucu çıkmış olabileceği iddiası ülkede alarma neden oldu.

İtalyan basınında yer alan haberlere göre, ülkenin batısındaki Sardinya Adası’nda Olbia ile Sassari kentleri arasındaki Trambuccone mevkisinde geniş çaplı orman yangını çıktı.

Olbia Havalimanı çevresindeki hava sahası bir süreliğine kapatılırken, bu durum gecikme ve aksaklıklara yol açtı. Olbia varışlı bazı uçuşlar da Cagliari, Alghero ve Roma gibi havalimanlarına yönlendirildi.

Söz konusu yangına 1 söndürme uçağı ve helikopterlerle müdahale edildi. Karadan da itfaiye ekipleri ve gönüllülerin müdahalesi sürüyor.

600 TURİST TAHLİYE EDİLDİ

Ülkenin rağbet gören tatil ve kamp beldelerinden Toskana Bölgesi’ndeki Castiglione della Pescaia’da bir tuz arıtma tesisinde çıkan yangın da kısa sürede rüzgarın etkisiyle ormanlık alana sıçradı.

Hızla büyüyen yangına itfaiye ekipleri karadan ve havadan müdahale etti. Grosseto Valiliğinin talimatıyla bölgede tatil yapan yerli yabancı 600 turist, kamp alanından tahliye edildi.

İtalyan İtfaiyesi, X platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, havadan 4 helikopterle yangına müdahale edildiğini, akşam saatlerinde yangının söndürüldüğünü bildirdi.

Diğer taraftan, ülkenin güneydoğusundaki Otranto’da dün akşam saatlerinde başlayan ve rüzgarın etkisiyle yayılan yangında 150 hektarlık makilik yandı.

Haberlerde, yetkililerin, kundaklama sebebiyle yangın çıkmış olabileceği şüphesi üzerinde durduğu ifade edildi.

Matera’ya bağlı Metaponto di Bernalda beldesi yakınlarında geçen günlerde çıkan yangınların kasıtlı çıkarılmış olabileceği belirtilen haberlerde, Matera Cumhuriyet Savcılığının soruşturma başlattığı kaydedildi.

İtalyan İtfaiyesinin sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlara göre, itfaiye erleri son günlerde Sicilya ve Sardinya Adaları, Toskana, Lazio, Puglia, Campania gibi pek çok bölgede irili ufaklı çok sayıda yangına havadan ve karadan müdahalede bulundu. (AA)

İtalya alev alev! 600 turist tahliye edildi, havalimanı kapatıldı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on July 10, 2025 23:40

Brezilya’dan Trump’a şok cevap! ‘Karşılık vereceğiz’

Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, Donald Trump’ın Brezilya’dan ithal edilen ürünlere yüzde 50 gümrük tarifesi getirme kararına karşılık vereceklerini açıkladı.

Lula da Silva, sosyal medya platformu X’ten yaptığı paylaşımda, ABD’nin gümrük tarifelerini tek taraflı olarak arttırmaya yönelik adımlarına Brezilya’nın Ekonomik Mütekabiliyet Yasası kapsamında karşılık verecekleri uyarısında bulundu.

Brezilya’nın egemen bir ülke ve hiçbir ülkenin çıkarlarına alet olmayacak bağımsız kurumlara sahip olduğunu vurgulayan Lula da Silva, ABD’nin son 15 yılda Brezilya ile ticaretinde ise yaklaşık 410 milyar dolarlık bir fazla verdiğini hatırlattı.

Lula da Silva, yerli veya yabancı tüm şirketlerin ülkesinde faaliyet gösterebilmek için Brezilya yasalarına uymak zorunda olduğunu kaydederek, “Bu nedenle, tek taraflı tarife artışları Brezilya Ekonomik Mütekabiliyet Yasası’na göre ele alınacaktır. Egemenlik, saygı ve Brezilya halkının çıkarlarının sarsılmaz bir şekilde savunulması, dünyayla ilişkilerimizi yönlendiren değerlerdir.” ifadelerini kullandı.

TRUMP, BREZİLYA ÜRÜNLERİNE UYGULANACAK YENİ VERGİ TARİFELERİ AÇIKLADI

Trump, Brezilya ürünlerine tüm sektörel tarifelerden ayrı olarak yüzde 50 gümrük vergisi uygulanacağını duyurmuştu.

Yeni tarifenin 1 Ağustos’tan itibaren geçerli olacağını belirten Trump, bu yüzde 50’lik vergiden kaçmak için dolaylı yönden ülkeye sokulmaya çalışılan ürünlerin ise daha yüksek bir tarifeye tabi tutulacağı uyarısında bulunmuştu. (AA)

Brezilya’dan Trump’a şok cevap! ‘Karşılık vereceğiz’ yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on July 10, 2025 03:16

Rüçhan Çamay 94 yaşında hayatını kaybetti

Ünlü ses sanatçısı ve oyuncu Rüçhan Çamay 94 yaşında hayatını kaybetti.

Bir döneme damgasını vuran ve ‘Para Para Para!’, ‘Gönlüm Çok Zengin’, ‘Ne Haber’ gibi eserlerle tanınan ünlü şarkıcı ve sinema oyuncusu Rüçhan Çamay’dan gelen son dakika haberi sevenlerini üzdü.

Rüçhan Çamay’ın 94 yaşında hayatını kaybettiği öğrenildi.

KIZI MELİKE DEMİRAĞ ACI HABERİ DUYURDU

Hayatını kaybeden ünlü sanatçı Rüçhan Çamay’ın kızı Melike Demirağ sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla üzücü haberi şu sözlerle aktardı:

“Annem annem, hayat arkadaşım, yoldaşım. Sensiz zor gelecek”

RÜÇHAN ÇAMAY KİMDİR?

Rüçhan Çamay, 30 Mayıs 1931 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Annesi Mebrure Hanım (Hasekin), babası Asım Bey’dir (Çamay). Annesi ve babası o henüz bir yaşındayken ayrıldı.

Çocukluğunda bir süre İstanbul’da yaşadıktan sonra, Ankara Radyosu’nda Türkiye’nin ilk kadın spikerlerinden biri olarak çalışan annesi tarafından Ankara’da büyütüldü. Müzik yeteneğini, müzik öğretmeni Celal İnce fark etti.

Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın Piyano ve Şan Bölümlerinde eğitim aldı. 12 yaşında konservatuvar öğrencisi iken Ankara Radyosu Çocuk Kulübü’nde Nedim Otyam’ın yönetimindeki koroda yer aldı. Caz müziğe ilgisi öğrencilik yıllarında başladı ve Ankara Radyosu’nda caz söyledi.

SİNEMA FİLMLERİ

Yuvamı Yıkamazsın (1947)

İstanbul Geceleri (1950)

Zorla Evlendik (1962)

Aşk ve Kin (1964)

RÜÇHAN ÇAMAY ÖZEL HAYATI

Rüçhan Çamay, 3 Aralık 1953’te yapımcı Turgut Demirağ ile evlenmiş, bu birliktelikten Muhteşem (1954) ve Melike Demirağ (1956) adında iki çocuğu olmuştur.

Rüçhan Çamay 94 yaşında hayatını kaybetti yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on July 10, 2025 03:09

Nükleer çılgınlık! 2024’te dakikada 190 bin dolar harcandı

Nükleer silaha sahip 9 ülke, 2024 yılında cephaneliklerini geliştirmek için toplamda 100 milyar dolardan fazla harcama yaptı. Bu rakam, her dakika nükleer silahlara ortalama 190 bin dolara denk geliyor.

Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’nın (NPT) imzalanmasının 57’nci yıl dönümünde AA muhabiri, dünya genelindeki nükleer silah harcamaları ile ülkelere ait güncel verileri derledi.

Soğuk Savaş’ın ardından nükleer silahların sayısında yıllar süren düşüş, yerini yeniden silahlanmaya bıraktı.

Uluslararası Nükleer Silahların Kaldırılması Kampanyası’nın (ICAN) yayımladığı “Hidden Costs” raporuna göre, 9 nükleer silahlı ülke 2024’te kitle imha silahlarına 100 milyar dolardan fazla harcadı. Bu rakam, dakikada yaklaşık 190 bin 151 dolara tekabül ediyor.

Rapora göre bu, bir önceki yıla kıyasla yüzde 11’lik (9,9 milyar dolar) bir artış anlamına geliyor.

NÜKLEER SİLAHLANMAYA EN ÇOK YATIRIM YAPAN ÜLKE ABD

Son beş yılda (2020–2024) nükleer silaha sahip ülkeler bu alandaki harcamalarına toplam 415,9 milyar dolar ayırdı.

2024’te nükleer silaha en fazla harcamayı 56,8 milyar dolarla ABD yaparken bu rakam, diğer 8 ülkenin toplamından daha fazla.

Bununla birlikte Çin 12,5 milyar dolarla ikinci sırada yer alırken, İngiltere 10,4 milyar dolarla üçüncü sıraya yerleşti.

Ülkelerin nükleer silahlara yaptığı harcamalarda İngiltere’yi sırasıyla Rusya (8,1 milyar dolar), Fransa (6,9 milyar dolar), Hindistan (2,6 milyar dolar), İsrail (1,1 milyar dolar), Pakistan (1,1 milyar dolar) ve Kuzey Kore (630 milyon dolar) izliyor.

Nükleer harcamalar sadece kamu bütçesini tüketmekle kalmıyor, aynı zamanda kamu denetiminden de büyük ölçüde kaçırılıyor.

Başka ülkelerin nükleer silahlarını topraklarında barındıran ülkelerde bu bilgilere hem halkın hem de parlamenterlerin erişimiyse neredeyse imkansız.

ICAN yetkilileri, nükleer silahların kamu kaynaklarını gerçek insani ihtiyaçlardan uzaklaştırarak yalnızca birkaç özel şirketin çıkarına hizmet ettiğini vurguladı.

Öte yandan, 98 ülke, 2021’de yürürlüğe giren Nükleer Silahların Yasaklanması Anlaşması’nı (TPNW) imzalayıp, onaylayıp veya kabul ederken, anlaşmayı imzalayan ülkeler nükleer silah faaliyetlerini yasakladı ve bunların imhası için çalışma sözü verdi.

2024’TE NÜKLEER SİLAH ŞİRKETLERİNE 43,5 MİLYAR DOLARLIK KAZANÇ

2024 yılında nükleer silahların geliştirilmesi ve bakımı üzerine çalışan en az 26 şirket, bu alandaki çalışmalarından 43,5 milyar dolar kazanç sağladı.

Bu şirketlerin elinde toplam değeri 463 milyar doları aşan aktif sözleşmeler bulunurken, yalnızca 2024 yılı içinde yaklaşık 20 milyar dolarlık yeni sözleşme imzalandı.

Aralarında Boeing, Lockheed Martin ve General Dynamics’in de yer aldığı bu firmalar, hükümetlerin politikalarını ve halkın nükleer silahlara yönelik tutumlarını etkilemek için düşünce kuruluşlarına milyonlarca dolar fon verirken sadece Fransa ve ABD’deki lobilerin çıkarlarını temsil etmeleri için 128 milyon dolardan fazla ödeme yaptı.

Ayrıca firmalar, 2024’te başbakanlık ofisiyle 18 toplantı da dahil olmak üzere üst düzey İngiltere yetkilileriyle 196 toplantı gerçekleştirildi.

NÜKLEER SİLAH SAYISI ARTIYOR

Bununla birlikte Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsünün (SIPRI) 2025 Yıllık Raporu, dünya genelinde nükleer cephaneliklerin modernize edildiğini, yeni savaş başlıklarının geliştirildiğini ve nükleer risklerin arttığını ortaya koydu.

2025 yılı başı itibarıyla dünyada yaklaşık 12 bin 241 nükleer savaş başlığı bulunuyor.

Bunların 9 bin 614’ü potansiyel askeri kullanım için stoklarda tutulurken, yaklaşık 3 bin 912’si ise konuşlandırılmış durumda. Yaklaşık 2 bin 100 başlık ise yüksek operasyonel alarm durumunda bekletiliyor.

Bu yüksek alarm durumu savaş başlıklarının çoğu ABD ve Rusya’ya ait olsa da Çin’in de barış zamanında bazı başlıkları hazır konumda tuttuğu değerlendiriliyor.

SIPRI’ye göre ABD ve Rusya, dünya nükleer silahlarının yaklaşık yüzde 90’ına sahip. Kullanıma hazır nükleer savaş başlıkları açısından ABD 1770 ile ilk sırada, Rusya 1718 ile ikinci sırada.

Şubat 2026’da sona erecek olan Yeni START anlaşmasının yenilenmemesi halinde, her iki ülkenin konuşlandırdığı savaş başlığı sayısında artış bekleniyor. ABD’nin yeni stratejik olmayan nükleer silahları da envantere eklemesi gündemde.

İSRAİL, ÇİN VE KUZEY KORE

Çin’in 2025 itibarıyla 600 savaş başlığına ulaştığı tahmin edilirken, Kuzey Kore’nin de yaklaşık 50 savaş başlığına ve 40’tan fazla başlık üretebilecek fisil materyale sahip olduğu tahmin ediliyor.

SIPRI tahminlerine göre, nükleer cephaneliğini modernize ettiği düşünülen İsrail’in elinde 90 adet savaş başlığı bulunurken, Dimona’daki plütonyum üretim tesisinde iyileştirmeler yapıyor ve Jericho füze ailesine yönelik testler yürütüyor.

İsrail’in nükleer başlıkları F-15, F-16 ve F-35 tipi savaş uçaklarının yanı sıra yaklaşık 50 adet karadan fırlatılabilen Jericho II ve III balistik füzesi ile Almanya üretimi Dolphin sınıfı denizaltılardan ateşlenebilen yaklaşık 20 Popeye Turbo seyir füzesiyle kullanılabiliyor.

Bu silah sistemlerinin, 4 bin 500 kilometreye kadar menzile ulaşabildiği değerlendirilirken, SIPRI verilerine göre İsrail’in, 2022’de nükleer kapasitesini inşa etmek ve sürdürmek amacıyla yaklaşık 1,2 milyar dolarlık harcama yaptığı tahmin ediliyor. (AA)

Nükleer çılgınlık! 2024’te dakikada 190 bin dolar harcandı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on July 10, 2025 03:01

Cengiz Çandar's Blog

Cengiz Çandar
Cengiz Çandar isn't a Goodreads Author (yet), but they do have a blog, so here are some recent posts imported from their feed.
Follow Cengiz Çandar's blog with rss.