Cengiz Çandar's Blog, page 80

Pezeşkiyan’ın Zengezur Koridoru açıklamasına ilişkin uzmanlardan açıklama

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın Zengezur Koridoru gibi konular hakkında “endişe edilmesine gerek yok” mesajını değerlendiren uzmanlar, açıklamanın yapıcı bir yaklaşım taşıdığını belirtti.

​​​​​​​Pezeşkiyan, dün yaptığı açıklamasında, komşu ve bölge ülkeleriyle geliştirilen ilişkilere dikkati çekerek, Zengezur Koridoru gibi konular hakkında endişe edilmesine gerek olmayacağını ve bu konularda İran’daki hassasiyetlerin azaltılması gerektiğini söylemişti.

İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, “Komşularımız ve bölge ülkeleriyle ilişkilerimizi ve işbirliğimizi geniş bir perspektiften değerlendirdiğimizde ülkenin kuzeybatısındaki sınır geçişleri gibi detaylı konular hakkında endişelenmemize gerek yok.” İfadelerini kullanmıştı.

Bu açıklama sonrasında Pezeşkiyan, İran’da bazı muhafazakarlar tarafından Zengezur Koridoru konusunu hafife almak ve yabancı güçlerin İran’ı çevreleme çabalarını görmezden gelmekle suçlandı.

AA muhabirine konuşan İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) Başkanı Doç. Dr. Serhan Afacan, İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’ın Zengezur Koridoru ile ilgili açıklamalarını, “Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın halihazırda konuya daha olumlu yaklaşması” ve “13 Haziran’da İsrail’in İran’a saldırısı sonrasında Tahran yönetiminin yeniden konumlanma çabası” olarak yorumladı.

Afacan, “Uzun görüşmelerin ardından Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın halihazırda konuya daha olumlu yaklaştığı biliniyor.” dedi.

Bu noktada Paşinyan’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek üzere 20 Haziran’da gerçekleştirdiği İstanbul ziyareti kapsamında Türkiye’deki Ermeni topluluk ile bir araya geldiğinde yaptığı açıklamaları hatırlatan Afacan, “Paşinyan, ‘Barış Kavşağı’ olarak adlandırdığı projenin bir şekilde gerçekleşeceğini belirterek, Türkiye’nin bunu Büyük Turan hedefinin parçası olarak gördüğü iddialarıyla ilgili ‘Gelsinler, geçsinler. Bunda ne kötülük var?’ demişti.” şeklinde konuştu.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Paşinyan arasında 10 Temmuz’da Abu Dabi’de yapılan 5 saatlik kritik görüşmenin de yapıcı bir atmosferde geçtiğini ve güven artırıcı önlemler ile ikili görüşmelerin devam ettirilmesi yönünde anlaşmaya varıldığını hatırlatan Afacan, “ABD ve hatta Rusya’nın da projeye olumsuz yaklaşmadığı hesaba katılırsa İran artık itirazlarının gidişatı değiştirmeyeceğini biliyor. Tahran’ın birkaç yıldır dile getirdiği ‘sınırların değiştirilmesine karşıyız’ tutumunda ısrar etmesi Erivan’da bile karşılık bulmuyor. Dolayısıyla Pezeşkiyan’ın açıklaması İran’ın daha gerçekçi ve sürecin dışında kalmamaya dönük bir manevradır.” dedi.

İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’ın açıklamasına ilişkin hesaba katılması gereken bir diğer faktörün de 12 günlük İran-İsrail çatışması sonrası Tahran’ın dış politikasında yeniden konumlanma çabası olduğunu belirten Afacan, İsrail’le çatışma sonrasında İran’da dış politika gündeminin nükleer diplomasi ve ABD ile müzakerelere dönülüp dönülmeyeceğinin yanı sıra bölgesel konuların da önemli bir yer tuttuğunun altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’ın Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Arif’in “Komşu ve bölge ülkeleriyle ilişkilerin geliştirilmesi, İran İslam Cumhuriyeti için artık bir taktik değil, bir strateji haline gelmiştir. İş birliklerinin gelişimi önündeki engellerin değerlendirilip ortadan kaldırılması için uygulayıcı bir çalışma grubu oluşturulmalıdır.” açıklamasını hatırlatan Afacan şunları söyledi:

“Tahran’ın Irak’ın Kalkınma Yolu Projesi’ne ve Zengezur Koridoru’na karşı çıkarak bu stratejisini hayata geçirmesi mümkün değildir. Bu noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Azerbaycan’da düzenlenen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 17. Zirvesi dönüşünde konuya ilişkin yaptığı önemli açıklamayı hatırlamakta yarar var. Erdoğan, ‘Ermenistan, başlangıçta Zengezur Koridoru’na karşı çıksa da ekonomik entegrasyona katılmak için daha esnek bir yaklaşım sergiliyor. Bu bölgenin kalkınması sadece Azerbaycan için değil, Ermenistan için de, bizim için de, İran ve diğer ülkeler için de bir fırsattır.’ ifadelerini kullanmıştı.”

Pezeşkiyan’ın da bu minvalde konuya yaklaştığını dile getiren Afacan şunları kaydetti:

“Özetle söylemek gerekirse İran’da ülkenin geleceğine ilişkin ‘küçük olsun bizim olsun’ mantığından hareket edenlerle ‘iş birliğine dayalı ve pozitif angajmanı’ önceleyen yaklaşım arasında uzun süredir görülen ama halihazırda daha da belirginleşen ve gelecekte de kaçınılmaz olarak keskinleşecek bir ayrışma olduğu düşüncesindeyim. Bu nedenle Pezeşkiyan’ın Zengezur Koridoru açıklamasının ikinci yaklaşımı yansıttığını ve İran’ın önümüzdeki süreçte peyderpey bu yönde bir dış politika inşa etme yoluna gideceğini gözlemliyorum. Bu nedenle kısa süre içinde İran’ın Kalkınma Yolu’na yaklaşımı da daha pozitif bir mahiyet kazanacaktır.”

Milli İstihbarat Akademisi Başkan Yardımcısı Dr. Hakkı Uygur, Pezeşkiyan’ın Zengezur koridoruna ilişkin ifadelerini, İran’ın kendi jeopolitik konumunu güçlendirecek adımlar atmak isteğiyle açıkladı.

Uygur, “İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın Zengezur koridorunu ima eden ve ‘bu tür projelerden çekinmemize gerek yok’ minvalindeki açıklaması önemli. Zira bazı İranlı yetkililerin 2020’deki Karabağ Savaşından beri iddia ettiklerinin aksine mezkûr koridor, İran’ın ulusal çıkarlarına hiçbir zarar vermiyor.” şeklinde konuştu.

Küresel bağlantısallık ve lojistik projelerinin birbiri ile rekabet ettiği bir ortamda İran’ın da bölgenin önemli bir ülkesi olarak kendi jeopolitik konumunu güçlendirecek adımlar atmak istediğini dile getiren Uygur, “İran bölgesel projelerden dışlandığını düşündüğünde sert tepkiler verebiliyor. Yine de bu durum son tahlilde Zengezur koridorunun Azerbaycan ve Ermenistan arasında ikili bir anlaşmaya bağlı olduğu gerçeğini değiştirmiyor.” dedi.

Pezeşkiyan’ın “yapıcı” açıklamasında 13 Haziran’da İsrail’in İran’a saldırısı sonrasında ortaya çıkan bölgesel denklemin bulunma ihtimalinin olduğuna işaret eden Uygur şöyle devam etti:

“İran basınındaki kimi asılsız suçlamaların aksine Türkiye, Azerbaycan ve Pakistan gibi İran’ın yakın geçmişte gerginlikler yaşadığı bölge ülkelerinin 12 gün savaşı esnasında İran’ın güvenliğini ve istikrarını önceleyen pozisyonlar alması Tahran’daki bazı çevrelerin ulusal güvenlik algılarını gözden geçirmiş olmalarına neden olabilir.

Dolayısıyla kimi muhalif isimlerin aksine Pezeşkiyan’ın son açıklamalarının kendisinin etnik kökeniyle bir ilişkisi bulunduğu kanısında değilim. Aksine İran’ın güvenlik önceliklerini göz önüne alan rasyonel bir açıklama olarak değerlendiriyorum.”

Azerbaycan ve Ermenistan’ın uzlaşması halinde İran’ın propaganda kampanyalarının bir sonuç vermeyeceğini vurgulayan Uygur, “Tahran’ın bölgesel gelişmeler konusundaki maksimalist tutumu kendisi için çok önemli komşularını kaybetmesine yol açabilir. ABD, Avrupa Birliği ve İsrail tarafından hem ekonomik hem de askeri kuşatma altındaki bir ülke için bunun sonuçları ağır olabilir.” şeklinde kaydetti. (AA)

Pezeşkiyan’ın Zengezur Koridoru açıklamasına ilişkin uzmanlardan açıklama yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

TÜİK işsizlik rakamlarını açıkladı

TÜİK verilerine göre haziran ayında işsizlik oranı yüzde 8,6’ya yükseldi, işsiz sayısı 52 bin kişi artarak 3 milyon 47 bine ulaştı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), haziran ayına ilişkin iş gücü istatistiklerini açıkladı.

Buna göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaş grubundaki işsiz sayısı, haziranda bir önceki aya kıyasla 52 bin artarak 3 milyon 47 bin kişi olarak belirlendi. İşsizlik oranı da 0,2 puan artışla yüzde 8,6 seviyesinde gerçekleşti.

İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,1, kadınlarda yüzde 11,4 olarak tahmin edildi.

Söz konusu ayda 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfustaki işsizlik oranı, bir önceki aya göre 0,6 puan artışla yüzde 16,2 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı erkeklerde yüzde 12,3, kadınlarda yüzde 23,7 olarak hesaplandı.

TÜİK, bazı aylara ilişkin verilerde revizyona gitti.

Buna göre, 2023-2025 dönemi mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranları şöyle:

İSTİHDAM EDİLENLERİN SAYISI 32 MİLYON 452 BİNE GERİLEDİ

Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam edilenlerin sayısı, haziranda bir önceki aya göre 18 bin kişi azalarak 32 milyon 452 bin kişiye düştü. İstihdam oranı da 0,1 puan azalışla yüzde 48,9 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 66,2 iken, kadınlarda yüzde 31,9 olarak kayıtlara geçti.

Mevsim etkisinden arındırılmış iş gücü haziranda bir önceki aya göre 33 bin kişi artarak 35 milyon 498 bin kişi oldu. İş gücüne katılma oranı da aynı seviyede kalarak yüzde 53,5 olarak belirlendi. İş gücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 71,3 iken, kadınlarda yüzde 36 olarak hesaplandı.

İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi, haziranda bir önceki aya göre 1,1 saat azalışla 41,5 saat oldu.

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel iş gücü ve işsizlerden oluşan atıl iş gücü oranı, haziranda aylık bazda 1,8 puan artarak yüzde 32,9 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 23 iken, işsiz ve potansiyel iş gücünün bütünleşik oranı yüzde 20,3 olarak tahmin edildi.

Haziran ayına ilişkin mevsim etkilerinden arındırılmış temel iş gücü göstergeleri şöyle:

(AA)

TÜİK işsizlik rakamlarını açıkladı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Aile Bakanlığı’ndan önemli adım: Madde bağımlısı ve suça sürüklenen çocuklara yeni model

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca suça sürüklenen ve madde bağımlılığı tedavisi devam eden veya tamamlanan çocuklara yönelik geliştirilen Güçlendirici Bakım Modeli, 12 ildeki İhtisaslaştırılmış Çocuk Evleri Sitelerinde uygulanacak.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, suça sürüklenen ve madde bağımlılığı tedavisi devam eden veya tamamlanan çocuklar için geliştirilen Güçlendirici Bakım Modeli, Adalet, İçişleri, Milli Eğitim, Sağlık, Gençlik ve Spor bakanlıkları ile Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Yeşilay Cemiyeti ile imzalanan işbirliği protokolüyle hayata geçirildi.

Çalışmalar kapsamında, Güçlendirici Bakım Merkezlerinin (GBM) hedef grubunda yer alan çocukların, psikiyatrik tedavi, psikoterapi ve psikososyal destek süreçlerini tek bir merkezde toplanıp, çocuğun farklı kurumlara götürülmesine gerek kalmadan çok disiplinli bir müdahale gerçekleştirilmesi hedefleniyor.

Güçlendirici Bakım Modeli ile ebeveyn sorumluluğunu yerine getiremeyen ailelerin veya olumsuz yaşam koşulları sebebiyle ailelerine teslim edilemeyen korunma altına alınmış çocukların yoğun bir programla güçlendirilmesi amaçlanıyor.

Yeni bir müdahale programı olarak hayata geçirilen Güçlendirici Bakım Modeli, 12 ildeki 15 İhtisaslaştırılmış Çocuk Evleri Sitelerinde uygulanacak.

Adana, Antalya, Bursa, İstanbul, Mersin, Şanlıurfa, İzmir, Manisa, Diyarbakır, Elazığ, Kayseri ve Kocaeli’de uygulanmasına başlanan modelle, ihtisaslaştırılmış çocuk kuruluşlarında korunma ve bakım altında bulunan çocuklara travmaya duyarlı, iyileştirici bir ortam sağlanarak destek sunulacak. (AA)

Aile Bakanlığı’ndan önemli adım: Madde bağımlısı ve suça sürüklenen çocuklara yeni model yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

ABD’li senatörden Gazze açıklaması

ABD’de Vermont Senatörü Peter Welch, ABD’nin İsrail’e sağladığı silahlar nedeniyle Gazze’deki açlıktan sorumlu olduğunu belirterek, kongrenin harekete geçmesi çağrısında bulundu.

Welch, Senatoda, İsrail’in ablukası altında olan ve kıtlığa sürüklenen Gazze’deki duruma ilişkin konuşma yaptı.

“İsrail’den kaynaklanan Gazze’deki Filistinlilerin açlığı sona ermeli. Sona ermeli.” diyen Welch, ABD’nin, İsrail’e silah yardımları nedeniyle bu durumdan sorumlu olduğu konusunda uyardı.

Welch, “Gazze’de on binlerce masum insanın ölümü tarihimizin bir parçası olacak çünkü ABD bu felaketin sorumluluğunu paylaşıyor. Biz ve gelecek nesil Amerikalılar, sonsuza kadar bununla yaşamak zorunda kalacağız.” diye konuştu.

Gazze’deki kasıtlı kıtlığın, ABD’nin sağladığı silahlardan kaynaklandığını söyleyen Welch, “Bugün gördüğümüz açlık, savaşın ön görülmemiş ve istenmeyen sonuçlarındandır. Açık konuşayım. Bugün şahit olduğumuz açlık, Filistin nüfusunun daha da küçük bir toprak parçasına yoğunlaştırılması amacındaki askeri politikanın bir sonucudur.” ifadelerini kullandı.

“ARTIK YETER”

Welch, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, Vietnam Savaşı’ndan sonra en ölümcül ve yok edici hava bombardımanı harekatını başlattığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Felaketin dönüm noktasındayız ve ABD Kongresinin, uluslararası insancıl hukuk uyarınca harekete geçme ve şu an ben konuşurken açlıktan ölen Filistinlileri kurtarmaya yardım etme yükümlülüğü vardır.”

Welch, Gazze’de olanların “savaş suçu” olduğunu, “savaş alanında avantaj sahibi olmak için çocukların aç bırakılmasının yasa dışı olduğunu” vurgulayarak “Artık yeter.” şeklinde konuştu.

ABD’nin Gazze’de açlık silah olarak kullanılırken sessiz kalmayacağını söyleyen Welch, “Gazze’deki mevcut açlığı Netanyahu’nun Filistinlileri zorla topraklarından etme stratejisinden ayrı tutamayız.” dedi. (AA)

ABD’li senatörden Gazze açıklaması yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Starbucks alarm veriyor: Küresel satışlar düştü, kâr yarı yarıya eridi

ABD merkezli kahve devi Starbucks, nisan-haziran döneminde küresel satışlarının yüzde 2 düştüğünü açıkladı.

Mali takviminde 29 Haziran’da sona eren üç aylık dönemi 2025 mali yılının üçüncü çeyreği olarak kabul eden kahve zinciri Starbucks, bilançosunu yayımladı.

Buna göre, Starbucks’ın küresel karşılaştırılabilir mağaza satışları söz konusu dönemde yüzde 2 düştü.

Şirketin karşılaştırılabilir mağaza satışları, Kuzey Amerika ve ABD’de de yüzde 2’şer azalış kaydetti.

Starbucks’ın uluslararası karşılaştırılabilir mağaza satışları ise yatay seyrederken, Çin’deki satışları yüzde 2 arttı.

Kahve zincirinin geliri, 29 Haziran’da sona eren üç aylık dönemde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,8 artışla 9,5 milyar dolara yükseldi.

Şirketin karı ise aynı dönemde yüzde 47,1 azalışla 558,3 milyon dolara geriledi.

Kahve zincirinin hisse başına karı da geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 47,3 azalarak 49 sente indi.

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları nedeniyle protesto ve boykot kampanyalarıyla karşı karşıya kalan şirketlerden biri olan Starbucks, küresel satışlarında art arda altıncı çeyrekte düşüş bildirdi. (AA)

Starbucks alarm veriyor: Küresel satışlar düştü, kâr yarı yarıya eridi yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

AFAD duyurdu! Konya’da 4,3 büyüklüğünde deprem

AFAD, Konya’da saat 06.40’da 4,3 büyüklüğünde deprem bir meydana geldiğini duyurdu.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, merkez üssü Konya’nın Ilgın ilçesi olan 4,3 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi.

YERLİKAYA’DAN BİLGİLENDİRME

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Konya’daki depreme ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:

“Konya Ilgın’da 4,3 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Çevre illerden de hissedilen depremle ilgili olarak AFAD ve ilgili kurumlarımızın tüm ekipleri derhal saha taramalarına başlamıştır. An itibarıyla herhangi olumsuz bir durum bulunmamaktadır. Depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Allah ülkemizi ve milletimizi afetlerden korusun.”

KONYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI ATALAY’DAN AÇIKLAMA

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Ilgın’da meydana gelen depremden etkilenen tüm vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileterek, “Ekiplerimizle iletişim halindeyiz, herhangi olumsuz bir durum bulunmamaktadır. Allah, ülkemizi ve milletimizi her türlü doğal afetten korusun.” ifadesini kullandı. (AA)

AFAD duyurdu! Konya’da 4,3 büyüklüğünde deprem yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

600 bin kamu işçisini ilgilendiriyor! Zam görüşmelerinde sona doğru

Kamu işçisinin sözleşme görüşmelerinde TÜHİS, ilk altı ay için yüzde 24, ikinci altı ay için yüzde 11, üçüncü altı ay için yüzde 10, dördüncü altı ay için yüzde 6 zam teklif etti. İşte 600 bin kamu işçisini ilgilendiren teklifin detayları…

Kamuda yaklaşık 600 bin işçinin 2025 ve 2026 yıllarındaki ücret artışının belirleneceği sözleşme görüşmeleri kapsamında Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) ile işçi kesimi arasında sürpriz bir görüşmede gerçekleşti. Görüşmede, ilk altı ay için yüzde 24, ikinci altı ay için yüzde 11, üçüncü altı ay için yüzde 10, dördüncü altı ay için yüzde 6 zam teklif edildi.

Kara yolları, demir yolları, elektrik üretim santralleri, bakanlıklar, üniversiteler ve hastanelerin de aralarında bulunduğu kamu kurum ve kuruluşlarındaki 600 bine yakın işçiyi kapsayan 2025 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmelerinde süreç devam ediyor.

Bu kapsamda, görüşmelerde hükümeti temsil eden TÜHİS ile işçi kesimi arasında sürpriz bir görüşmede gerçekleşti.

Görüşmede, işçi tarafına ilk altı ay için yüzde 24, ikinci altı ay için yüzde 11, üçüncü altı ay için yüzde 10, dördüncü altı ay için yüzde 6 olarak zam oranları teklif edildi.

Altı aylık dönemlerde enflasyonun bu oranların üzerinde çıkması halinde aşan kısmın takip eden ücret zammı oranına ilave edilmesi önerildi.

Böylece yüzde 17’lik birinci altı ay zam teklifi 7 puan artış ile yüzde 24’e, yüzde 10’luk ikinci altı ay teklifi de 1 puanlık artış ile yüzde 11’e, yüzde 7’lik üçüncü altı ay teklifi 3 puanlık artışla yüzde 10’a, dördüncü altı ay teklifi olan yüzde 5 ise 1 puanlık artışla yüzde 6’ya yükseltildi. (AA)

600 bin kamu işçisini ilgilendiriyor! Zam görüşmelerinde sona doğru yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Dilan Çıtak ortalığı birbirine katmıştı! Babası İbrahim Tatlıses’ten açıklama geldi

Dilan Çıtak, Bodrum’da ‘dur’ ihtarına uymayıp, aracını polisin üzerine sürmüştü. Çıtak, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Çıtak’ın babası İbrahim Tatlıses olayla ilgili ilk kez konuştu.

Muğla’nın Bodrum ilçesinde ‘dur’ ihtarına uymayıp, aracını polisin üzerine sürünce gözaltına alınan ve ‘Görevli memura tehdit ve görevini yaptırmama’ suçlarından adliyeye sevk edilen İbrahim Tatlıses’in kızı şarkıcı Dilan Çıtak için karar belli oldu.

Olay, 27 Temmuz’da saat 15.30 sıralarında Konacık Mahallesi Atatürk Bulvarı’nda meydana geldi. Türkücü İbrahim Tatlıses’in kızı Dilan Çıtak, 34 COU 280 plakalı kamyonetiyle emniyet şeridinde giderken polis tarafından durduruldu.

Polis, Çıtak’a ehliyet ve ruhsat sordu. Bu sırada Çıtak, aracını hareket ettirdi. Polis ekipleri, Çıtak’a ‘Dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan Dilan Çıtak, aracını polisin üzerine sürdü.

GÖZALTINA ALINDI

Polis, silahını Çıtak’ın aracına doğrultarak inmesi için uyardı. Bir süre sonra kapıyı açan Çıtak, polis tarafından gözaltına alındı.

KARAR BELLİ OLDU

Dilan Çıtak, ‘Görevli memura tehdit ve görevini yaptırmama’ suçlarından adliyeye sevk edildi. Çıtak’ın savcılıktaki ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmeyip, “Panikledim, stres yaşadım” dediği öğrenildi.

Çıtak, çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

İBRAHİM TATLISES’TEN AÇIKLAMA

Çıtak’ın babası ünlü türkücü İbrahim Tatlıses, basın mensuplarınca görüntülendi. Sanatçı, kızının Bodrum’da karıştığı olay sorulunca ilk defa konuştu.

”HANİ KABUL ETMİYORDU”

Muhabirler, usta sanatçıya Dilan Çıtak’ın ”Polis kontrolünde ben İbrahim Tatlıses’in kızıyım” sözlerini kullandığını hatırlatması üzerine 73 yaşındaki türkücü; Muhabir Online mikrofonuna ”Hani kabul etmiyordu. Ne oldu şimdi. Çok şey var söylenecek de fermuar” diyerek eliyle konuşmuyorum hareketi yaptı.

BABA VE KIZI ARASINDA NELER YAŞANDI?

İbrahim Tatlıses ile 23 yıl sonra kabul ettiği kızı Dilan Çıtak arasındaki gerilim uzun süre magazin gündemini meşgul etmişti.

İbrahim Tatlıses’in Dilan Çıtak ve Ahmet Tatlıses ile yaşadığı sorun biliniyor. Geçtiğimiz günlerde açıklama yapan İbrahim Tatlıses, kızı Dilan Çıtak’a gönderme yapmıştı.

”İYİ BİR BABAYIM”

Tatlıses, “Bütün evlatlarıma karşı iyi bir babayım. Bir kişi hariç. Halkın adamıyım. Türküm, Türk olduğum için de iftihar ediyorum. Melek de benim kızım Urfa’da da iki kızım 3 tane kızım var. Dördünü saymıyorum. Elif Ada zaten bebek. Ben 72 yaşındayım hala çalışıyorum. Bana ne yaptılarsa çocukları aynen onlara yapsın.” açıklamasında bulunmuştu.

Dilan Çıtak ortalığı birbirine katmıştı! Babası İbrahim Tatlıses’ten açıklama geldi yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Bakan Bayraktar: Türkiye-Irak petrol hattı tam kapasite kullanılmalı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Irak-Türkiye Petrol Boru Hattı’nda 1,5 milyon varil kapasite var. Yeni anlaşma taslağında bu hattın tam kapasite kullanılmasını sağlayacak bir mekanizmanın olması lazım” şeklinde konuştu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye-Irak Ham Petrol Boru Hattı’nın günlük 1,5 milyon kapasitesi olduğunu ancak hiçbir zaman tam kapasiteye ulaşmadığını belirterek, “Biz bu hattı çalışır vaziyette tutmak için geçtiğimiz yıllarda çok yatırım yaptık. Yeni anlaşma taslağında bu hattın ‘full’ (tam kapasite) kullanılmasını sağlayacak bir mekanizmanın olması lazım dedik.” ifadelerini kullandı.

Bayraktar, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan Kabine Toplantısı’nın ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, geçmişte söz konusu hattın çalışır vaziyette tutulması için çok yatırım yapıldığını kaydetti.

Irak Petrol Bakanı Hayyan Abdulgani ile Viyana’da OPEC toplantısı sonrasındaki buluşmada söz konusu hatta ilişkin görüştüklerini anımsatan Bakan Bayraktar, şöyle devam etti:

“Türkiye-Irak Ham Petrol Boru Hattı’nda 1,5 milyon varil kapasite var. Şu anda malum bir akış yok. Aktığı zamanda da zaten hiçbir zaman tam kapasite olmadı. Biz bu hattı çalışır vaziyette tutmak için geçtiğimiz yıllarda çok yatırım yaptık. Yeni anlaşma taslağında bu hattın ‘full’ (tam kapasite) kullanılmasını sağlayacak bir mekanizmanın olması lazım dedik. Gönderdiğimiz metin de o minvalde bir metin.”

Bayraktar, metinde hattın güneye uzatılmasına yönelik bir seçenek bulunduğunu belirterek, “Hattın tamamının Irak’tan gelen petrolle dolması gerekmiyor. O rakamlara gelebilmek için zaten hattın güneye ulaşması lazım. Irak’ta mevcutta orta noktaya kadar getirdikleri bir hat var. O hattın akıbeti ne oldu, ne olacak, nereye gidecek bilmiyoruz. En son Hürmüz konusu çıktı biliyorsunuz. Bu şunu gösteriyor, aslında ihracat rotasını çeşitlendirmek onlar için de iyi. Hattın tamamlanması için son tarih olarak 2026 Temmuz’u verdik. Ondan önce de bitmesinde fayda olur.” değerlendirmesinde bulundu.

“ABD İLE YENİ BİR LNG ANLAŞMASI OLABİLİR”

Bayraktar, Türkiye’de hava sıcaklıklarının artmasıyla elektrik talebinin arttığını ancak elektrik üretim hatlarında bir sorun yaşanmadığını aktardı.

Elektrikte tüketim rekorları kırıldığını vurgulayan Bayraktar, “Yangınlardan etkilenmesinden korktuğumuz santralleri kapatmak durumunda kaldık. Ondan dolayı birkaç saatlik bir sıkıntımız oldu ama sorun olmadı. Bandırma’da santrale yaklaşan bir yangın söz konusu oldu. Onun dışında bir şey yok. “değerlendirmesinde bulundu.

Bayraktar, ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile görüşmesine ilişkin de ABD ve Türkiye arasında petrol ve doğal gaz ortak arama faaliyetleri ile küçük modüler reaktörler (SMR) konularının gündemde olduğuna işaret ederek, “Özellikle, halen de devam ettiği için uzun dönemli LNG kontratları önemli. Bunlar çok hızlı somuta dönebilecek şeyler. Yeni bir LNG anlaşması olabilir.” ifadelerini kullandı. (AA)

Bakan Bayraktar: Türkiye-Irak petrol hattı tam kapasite kullanılmalı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Bazı araçlarda etiket değişti: ÖTV matrah güncellemesiyle fiyatlar düştü

ÖTV matrahlarının güncellenmesiyle Citroen, Honda, Toyota, Fiat ve Volkswagen gibi markaların bazı modellerinde yüzde 2,5 ila 11 arasında fiyat düşüşleri yaşandı.

Yerli üretimi korumak ve cari açığı azaltmak amacıyla binek otomobillere uygulanan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) matrahları ve oranlarının yeniden belirlenmesinin ardından bazı marka ve modellerde fiyat düşüşleri yaşandı.

Otomotiv sektöründe ÖTV oranlarının düzenlenmesine yönelik hükümler içeren “Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 635 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile konuya ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararı, Resmi Gazete’de yayımlanarak geçen hafta yürürlüğe girmişti.

Kanunla binek otomobillerin ÖTV’sine ilişkin olarak Cumhurbaşkanına, motor silindir hacmi, menzil ve batarya kapasitesi itibarıyla farklı oranlar belirleme hususunda ilave yetkiler verildi. Ayrıca binek otomobillerin vergilendirilmesinde kullanılan ÖTV matrahları güncellendi.

Cumhurbaşkanı kararıyla da yerli üretimi korumak ve cari açığı azaltmak amacıyla binek otomobillerin ÖTV oranlarına esas ÖTV matrahları ile oranları yeniden belirlendi ve buna göre, yerli binek otomobillerin ÖTV oranları 5 ve 10 puan azaltıldı.

Yerli binek otomobillerin ÖTV oranlarının 5 ve 10 puan azaltılmasıyla beraber Citroen’in C3 Aircross SUV, C4 ve C4X modellerinin fiyatlarında yaklaşık yüzde 3 düşüş gerçekleşti. Benzer şekilde, Honda’nın Jazz e:HEV modelinde yaklaşık yüzde 3 ve Opel’in Corsa ve Frontera modellerinde yüzde 2,8 ve Fiat’ın Egea sedan modelinde yüzde 5,5’lik düşüş gözlemlendi.

Volkswagen grubunda Polo, T-Cross ve Taigo modellerinin fiyatlarında ortalama yüzde 2,73’lük düşüş gerçekleşirken, BYD’nin SEAL U EV modelinde yüzde 10,7’lik düşüş kaydedildi.

Toyota’nın C-HR Hybrid modelinde yüzde 7,4 fiyat düşüşü yaşanırken; Corolla Hybrid, yeni Corolla Cross Hybrid ve Corolla Hatchback Hybrid modellerinde yüzde 5,5’e varan indirimler oldu

Öte yandan, ÖTV düzenlemesinin ardından özellikle elektrikli araç modelleri ile içten yanmalı motorlu araçların bazılarında fiyat artışları gözlemlendi. (AA)

Bazı araçlarda etiket değişti: ÖTV matrah güncellemesiyle fiyatlar düştü yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.