Cengiz Çandar's Blog, page 83

Süveyda’da kanlı çatışmalar! 360 sivil, 26 cenaze tahliye edildi

Suriye’nin güneyindeki Süveyda ilinde 13 Temmuz’da başlayan çatışmaların ardından, Dürzi lider Hikmet el-Hecri’nin kontrolündeki bölgelerde mahsur kalan 360 sivil ile hayatını kaybeden 26 kişinin cenazesi tahliye edildi.

Suriye devlet televizyonu El-İhbariyye’nin haberine göre, Hecri’ye bağlı silahlı grupların kontrolündeki kent merkezinde mahsur kalan 360 sivil, Dera ilinin Busra eş-Şam yolu üzerinden geçici barınma merkezlerine ulaştırıldı.

Süveyda’da Dürzi silahlı gruplar ile aşiret güçleri arasında çıkan çatışmalarda hayatını kaybeden 26 aşiret savaşçısının cenazesi, Suriye Kızılayı ve sivil savunma ekipleri tarafından teslim alındı.

Sivil Savunma Müdürlüğü Başkanı Şadi el-Hasan, Şam kırsalında 15, Dera’da 64 olmak üzere 79 geçici barınma merkezinde yaklaşık 31 bin kişinin kaldığını belirtti.

Öte yandan, Süveyda ili güvenlik sorumlusu Ahmed el-Dalati, 24 Temmuz’da yaptığı açıklamada, son tahliye konvoyuyla kentten çıkarılan 200 kişiyle tahliyelerin tamamlandığını bildirmişti.

SÜVEYDA’DAKİ ÇATIŞMALAR

Süveyda’da 13 Temmuz’da Bedevi Araplar ile bazı Dürzi gruplar arasında silahlı çatışmalar başladı. Müdahaleye gelen Suriye güvenlik güçleri, pusuya düşürüldü.

Büyüyen çatışmalar ateşkesle durduruldu ancak Hikmet el-Hecri’ye bağlı Dürzi güçler ateşkesi bozdu.

İsrail ordusu, 16 Temmuz’da Suriye Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi, Genelkurmay Başkanlığı ve Savunma Bakanlığını vurdu.

Suriye ordusu Süveyda’dan çekilirken Hecri grubu, Bedevi aileleri yerinden etmeye ve infazlara başladı. Dışarıdan binlerce aşiret savaşçısı, Bedevi Araplara desteğe geldi.

Suriye yönetimi, 19 Temmuz’da güvenlik güçlerini Süveyda’da yeniden konuşlandırmaya başlayıp Bedevi ve aşiret savaşçılarının kentten çıkmasını sağladı. (AA)

Süveyda’da kanlı çatışmalar! 360 sivil, 26 cenaze tahliye edildi yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Denetimde skandal rakam: 13.520 ürün uygunsuz çıktı

Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen piyasa denetimlerinde 2024 yılında 262 bin 898 ürün partisi kontrol edildi. Bunların 13 bin 520’si uygunsuz bulundu. Uygunsuz ürünlere toplamda 1,8 milyar TL’nin üzerinde ceza kesildi. En çok uygunsuzluk, gıda, asansör ve kozmetik ürünlerinde tespit edildi. 1870 ithal ürün de standart dışı çıkarken, denetimlerde ciddi risk taşıyan 213 parti ürün belirlendi.

Malların serbest dolaşımı ve güvenli ürüne erişim için çağın gereklerine uygun, dinamik ve güçlü ürün güvenliği mevzuatı önem taşıyor. Bu mevzuatın kararlılıkla uygulandığı denetim sistemlerinin varlığı da kritik bir konumda yer alırken, bu doğrultuda kamu kurumları, ürün güvenliğini teminat altına almak amacıyla kapsamlı düzenleme ve denetimler gerçekleştiriyor.

Türkiye’de ürünlerin güvenli olup olmadığına yönelik incelemeler, ithalat aşamasındaki ürün güvenliği denetimleri ve iç piyasada yapılan piyasa gözetimi ve denetimi yoluyla sürdürülüyor.

Piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetleri, Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda 9 kamu kurum ve kuruluşunun katılımıyla yapılıyor. Bu kapsamda Bakanlık, söz konusu kuruluşların 2024 yılı piyasa gözetim ve denetim faaliyetlerini bir raporda bir araya getirdi.

AA muhabirinin söz konusu rapordaki bilgilerden yaptığı derlemeye göre, geçen yıl denetlenen ürün partisi sayısı, bir önceki yıla kıyasla yüzde 26 artışla 262 bin 898 oldu.

Denetlenen ürün partilerinden 13 bin 520’si uygunsuz bulundu, bu ürünler için 1 milyar 825 milyon 622 bin 152 lira para cezası uygulandı.

GIDA DENETİMDE İLK SIRADA

En fazla parti ürünü denetleyen kurum 128 bin 735 ile Tarım ve Orman Bakanlığı olurken, bu kurumu 64 bin 16 ile Sağlık Bakanlığı izledi.

Geçen yıl bir önceki yıla göre denetlenen ürün partisi sayısını en fazla artıran kurum ise yüzde 74 ile Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü oldu. Bu kurumu denetimlerini yüzde 42 artıran Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı takip etti.

Gıda ve gıda ile temas eden madde ve malzemeler, 65 bin 600 ile en fazla denetlenen ürün grubunu oluşturdu. Bunu 55 bin 564 ile kimyevi ve organik gübreler, 52 bin 505 ile biyosidal ürünler (hijyen amacıyla zararlı organizmaları uzaklaştıran ürünler) ve 13 bin 929 ile asansörler takip etti. Hazır beton dışındaki yapı malzemeleri, elektrikli ekipmanlar, yem, hazır ambalajlı ürünler de 2024 yılında en çok denetlenen diğer ürün grupları arasında yer aldı.

Denetimlerde uygunsuz bulunan 13 bin 520 ürün partisinden 4 bin 21’i “risk taşıyan”, 213’ü “ciddi risk taşıyan”, 9 bin 286’sı ise etiket, işaret gibi eksiklikleri bulunan “diğer” uygunsuz ürün grubunda sınıflandırıldı.

“Gıda ve gıda ile temas eden madde ve malzemeler”, “asansör” ve “kozmetik”, en fazla uygunsuzluk tespit edilen ilk üç ürün grubu oldu. Bunları tıbbi cihazlar, elektrikli ekipmanlar ve makineler izledi.

Risk taşıyan ürün gruplarında ilk sırayı gıda ve gıda ile temas eden madde ve malzemeler, ciddi risk taşıyan ürün gruplarında motorlu araç ekipmanları, diğer ürün grupları içinde ise yine gıda ve gıda ile temas eden madde ve malzemeler aldı.

İÇ PİYASADA 45 BİN 862 İTHAL ÜRÜN DENETLENDİ

Yetkili kuruluşlarca iç piyasada denetlenen 262 bin 898 parti ürünün 45 bin 862’sini ithal ürünler oluşturdu. Denetlenen ithal ürünlerin 43 bin 992 partisi “uygun”, 1870’i “uygunsuz” bulundu.

Geçen yıl denetlenen ithal ürünlerde uygunsuzluk sayısının en yüksek olduğu ilk 5 ürün grubu, elektrikli ekipmanlar, tıbbi cihazlar, makineler, kozmetikler, telsiz ekipmanları ve enerji verimliliği ürünleri oldu.

Öte yandan, piyasa gözetimi ve denetimi kuruluşlarının denetim personeli sayısı 2024 yılında bir önceki seneye göre yüzde 22 artarak 16 bin 894 olarak kayıtlara geçti. (AA)

Denetimde skandal rakam: 13.520 ürün uygunsuz çıktı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

2 bin 800 metreye inildi! Kato Dağı’nda petrol heyecanı

Van’ın Çatak ilçesinde, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) tarafından başlatılan petrol arama çalışması devam ediyor.

Van’ın Çatak, Şırnak’ın Beytüşşebap ve Siirt Pervari ilçeleri arasındaki 2 bin 700 rakımlı Kato Dağı’nda, jandarma ile güvenlik korucularının nöbet tuttuğu bölgede petrol sondaj kulesi kuruldu.

Şantiyeyi ziyaret eden AK Parti Van İl Başkanı Abdulahat Arvas, çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Arvas, basın mensuplarına, “Terörsüz Türkiye” süreciyle bölgede yerli ve milli kaynaklarla petrol arayışının devam ettiğini söyledi.

Kato Dağı’nın önemli bir anlamının olduğunu ifade eden Arvas, “Kato Dağı’nda, TPAO petrol arama kulesinin yanındayız. Yaklaşık 2 bin 700 rakıma sahip bu bölge, Van, Şırnak ve Siirt illerinin kesişim noktasında yer alıyor. Kato Dağı, bizler için büyük anlam ifade ediyor. Allah’a hamdolsun ki artık terörsüz bir Türkiye sürecindeyiz. Silahların sustuğu, barut kokusunun hissedilmediği, kardeşlik havasının estiği bu topraklarda, petrol zengini bir ülke olmamamıza rağmen milli ve yerli imkanlarla petrol arama çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” diye konuştu.

Bölgede çalışmaların devam ettiğini belirten Arvas, şunları kaydetti:

“Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın öncülüğünde, TPAO tarafından 2 bin 800 metre derinliğe ulaşıldı. Planlanan sondaj 5 bin metreye kadar devam edecek. Yapılan sismik araştırmalar sonucunda inşallah bu bölgede petrol bulunacak. Petrolün bulunması halinde Van’ın Çatak ilçesi de ihya olacak, bölgeye katma değer kazandırılacak. Bu önemli çalışmada emeği geçen başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımıza ve TPAO çalışanlarına şükranlarımı sunuyorum.” (AA)

2 bin 800 metreye inildi! Kato Dağı’nda petrol heyecanı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Pentagon’da üst düzey kriz! Yalan makinesi testleri durduruldu

Beyaz Saray’ın, medyaya yetkisiz açıklamalara karşı tedbir amaçlı ABD Savunma Bakanlığındaki (Pentagon) “yalan makinesi (poligraf)” testlerinin, üst düzey yetkililerin hedef alındığı itirazı üzerine durdurulması talimatını verdiği iddia edildi.

Washington Post gazetesinin haberine göre, isimleri paylaşılmayan yetkililer, Pentagon’dan medyaya bilgi sızdırılmasına karşı yalan makinesi testi yapılmasına ilişkin değerlendirmede bulundu.

Yetkililer, Savunma Bakanı Pete Hegseth’in kıdemli danışmanlarından Patrick Weaver’ın, “yakında kendisinin de teste tabi tutulmasından endişe duyduğu ve testlerle üst düzey yetkililerin hedef alındığı” gerekçesiyle Beyaz Saray’a şikayette bulunduğunu aktardı.

Şikayet üzerine Beyaz Saray’dan ABD Başkanı Donald Trump yönetimine yakın bir yetkilinin telefon görüşmesiyle duruma müdahale ettiğini belirten yetkililer, Pentagon’daki yalan makinesi testlerinin durdurulması talimatının verildiğini ileri sürdü.

Beyaz Saray bu talimatı vermeden önce Hegseth’in onayıyla “medyaya yetkisiz açıklama yapılmasının önlenmesi” amacıyla Pentagon personeline birçok kez poligraf testinin gerçekleştirildiği belirtiliyor.

Pentagon Sözcüsü Sean Parnell ise devam eden soruşturma gerekçesiyle konuya ilişkin açıklama yapılmayacağını kaydetti.

Halk arasında “yalan makinesi” ya da “yalan dedektörü” olarak bilinen poligraf, nabız ve kan basıncı gibi verileri ölçüyor.

PENTAGON’DAKİ “YALAN MAKİNESİ” UYGULAMASI

Hegseth’in Özel Kalem Müdürü Joe Kasper, 23 Mart’ta, son zamanlarda kurumdan “yetkisiz açıklamalarla ilgili” kapsamlı soruşturma yapılacağını duyurmuş, soruşturmalarda yasalara uygun şekilde “yalan makinesi”nin de kullanılacağını söylemişti.

Kasper, ayrıca yetki sınırını aşarak ifşada bulunduğu tespit edilenlerin cezai kovuşturmaya tabi tutulacağını kaydetmişti.

Daha sonra, o dönem Hegseth’in kıdemli danışmanlarından Dan Caldwell ve Özel Kalem Müdür Yardımcısı Darin Selnick ve Savunma Bakanı Yardımcısı Steve Feinberg’in özel kalemi Colin Carroll, nisanda bilgi sızdırma iddialarıyla ilgili soruşturma kapsamında işten çıkarılmıştı.  (AA)

Pentagon’da üst düzey kriz! Yalan makinesi testleri durduruldu yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Berlin’de Filistin destekçilerine sert müdahale!

Almanya’nın başkenti Berlin’de polis, binlerce kişinin katıldığı Filistin’e destek gösterisine sert müdahalede bulunarak çok sayıda göstericiyi gözaltına aldı. Yaşanan arbede sırasında yaralananlar oldu.

İsrail’in yaptığı soykırımı protesto etmek ve Gazze’de yaşanan açlık krizine dikkati çekmek için binlerce kişi Berlin’in Kreuzberg ilçesindeki Südstern metro istasyonu yakınlarında toplandı.

Daha sonra yürüyüşe geçen göstericiler, Filistin’e destek sloganları attı ve üstünde İsrail aleyhine yazılar bulunan dövizler taşıdı.

Yürüyüş güzergahında bulunan binaların pencerelerine çıkan birçok kişinin, göstericilere destek verdiği görüldü.

Çok sayıda gösterici yanlarında getirdikleri tencere ve tavalara kaşıklarla vurarak İsrail’in insani yardım girişini engellediği Gazze’de yaşanan açlık krizine dikkati çekti.

Yürüyüş sırasında zaman zaman polis ile göstericiler arasında arbede yaşandı.

Göstericiler Kottbusser Tor metro istasyonuna yaklaştığında polis, göstericilere sert müdahalede bulundu. Bu sırada çok sayıda göstericiyi gözaltına alan polisin sert müdahalesi nedeniyle yaralananlar oldu.

Polis yaptığı anonsta, eylemin “kamu güvenliği için tehdit” oluşturduğunu savunarak gösteriyi sonlandırdı ve yürüyüşün devam etmesine izin vermedi. (AA)

Berlin’de Filistin destekçilerine sert müdahale! yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

İsrail’den Gazze’ye 1 günde iki saldırı! Ölü ve yaralılar var

İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 11 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, İsrail ordusu, Gazze’nin güneyindeki Han Yunus kentinin batısında, yerinden zorla edilen ailelerin sığındığı Mevasi bölgesine düzenlediği saldırıda aralarında iki çocuğun da bulunduğu en az 6 Filistinli yaşamını yitirdi.

Saldırı, İsrail’in sözde “güvenli bölge” ilan ettiği alandaki bir çadırı doğrudan hedef aldı.

İsrail’in, Gazze kent merkezinde bir eve düzenlediği bir diğer saldırıda ise 5 Filistinli hayatını kaybetti, bazı kişiler de yaralandı.

Ayrıca İsrail ordusu Gazze’nin güneyindeki Han Yunus kentinde de ev ve binaları patlayıcılarla havaya uçurmayı sürdürdü.

İSRAİL ORDUSU, GAZZE’DE “İNSANİ ARANIN” BU SABAH SAAT 10’DA BAŞLAYACAĞINI DUYURDU

Gazi Şeridi’ne insani yardım girişini engelleyerek sivillerin açlıktan ölmesine neden olan İsrail ordusundan yapılan açıklamada, hükümetin insani yardım girişinin arttırılması amacıyla verdiği “insani ara” kararı doğrultusunda ordunun Gazze Şeridi’ne saldırılarını 10 saat boyunca durduracağı ileri sürüldü.

“İnsani aranın” İsrail kara birliklerinin bulunmadığı Gazze Şeridi’nin güneyindeki El-Mevasi bölgesi, orta kesimde yer alan Deyr el-Belah ve Gazze kentinde bir sonraki duyuruya kadar her gün uygulanacağı iddia edildi.

Ayrıca, Gazze Şeridi genelindeki halka gıda ve ilaç ulaştıran ve dağıtan BM ile insani yardım kuruluşlarının konvoylarının güvenli geçişini sağlamak amacıyla saat 06.00’dan saat 23.00’e kadar kullanılacak “güvenli rotalar” belirlendiği öne sürüldü.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Gazze’deki insanlık felaketinin açlıktan toplu ölümlere neden olması ve artan uluslararası baskının ardından 27 Temmuz’da Gazze’ye saldırılara birkaç saatlik “insani ara” kararı alındığını duyurmuştu. (AA)

İsrail’den Gazze’ye 1 günde iki saldırı! Ölü ve yaralılar var yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

AFAD’dan kritik açıklama: 10 ilde yangın, 8 bin hayvan tahliye edildi

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), yurdun çeşitli yerlerinde meydana gelen orman yangınlarına 5 bin 400 personel, 119 hava aracı ve 1537 kara aracı ile müdahale edildiğini açıkladı.

Başkanlığın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, Karabük, Bursa, Antalya, Mersin, Ankara ve Kahramanmaraş başta olmak üzere yurdun farklı yerleşim yerlerinde meydana gelen orman yangınlarını kontrol altına alma, söndürme ve soğutma çalışmalarının Orman Teşkilatı başta olmak üzere, Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında ilgili tüm kurum ve kuruluşlar tarafından yoğun ve aralıksız bir şekilde havadan ve karadan sürdürüldüğü belirtildi.

Bahse konu orman yangınları ile mücadele kapsamında 5 bin 400 personel, 119 hava aracı ve 1537 kara aracının görev yaptığı ifade edilen açıklamada, AFAD’ın ilgili bütün birimleri ve ekipleriyle süreci yakından takip ettiği, TAMP ve Ulusal Orman Yangınları Müdahale Planı kapsamında Orman Genel Müdürlüğü ile koordinasyon halinde gerekli iş ve işlemleri yerine getirip, ilgili kurum ve kuruluşların koordinasyonunu sağladığı kaydedildi.

Açıklamada, 20-26 Temmuz tarihleri arasında olası risklerin önüne geçmek amacıyla, 10 ilde meydana gelen yangınlarda 53 yerleşim biriminde vatandaşların güvenli bölgelere alındığı belirtilerek, yangınlar söndürüldükten sonra vatandaşların yerleşim yerlerine döndükleri vurgulandı.

Afyonkarahisar, Bilecik, Eskişehir, Antalya, Uşak, Sakarya ve Karabük illerinde toplam 8 bin 269 küçükbaş ve büyükbaş hayvanın güvenli bölgeye alındığı aktarılan açıklamada, Karabük, Sakarya, Bilecik, Antalya, Mersin, Uşak ve Kahramanmaraş’ta, 56 konut, 4 ahır, 9 samanlık ve 10 depo için hasar tespiti yapıldığı ve mağdur vatandaşlara gerekli desteklerin sağlandığı belirtildi.

Ankara’nın Çankaya ilçesi Eymir Gölü mevkiinde dün meydana gelen orman yangınına ilişkin bilgilere yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Müdahale çalışmalarını yerinde takip etmek ve koordinasyona destek sağlamak üzere AFAD Başkanımız Vali Ali Hamza Pehlivan, Ankara Valisi Vasip Şahin ile birlikte, olay bölgesine intikal etmiştir. Görevli ekiplerin havadan ve karadan yürüttüğü yoğun çalışmalar sonucunda yangın kontrol altına alınmıştır. Yeşil vatanımızı korumak için mücadele eden ormanın kahramanlarına ve destek veren tüm kurumlarımıza kolaylıklar diliyor, yangından etkilenen vatandaşlarımıza bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz.” (AA)

AFAD’dan kritik açıklama: 10 ilde yangın, 8 bin hayvan tahliye edildi yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı 124’ye yükseldi

İsrail’in insani yardım girişini engelleyerek aç bıraktığı Gazze’de dünden bu yana açlıktan ölen çocukların sayısı 3’e yükseldi, toplamda ise 124’e çıktı.

İsrail’in insani yardım girişini kısıtlayan sıkı ablukası ve sürdürdüğü aç bırakma uygulaması neticesinde Gazze Şeridi’nde bir bebeğin daha açlıktan yaşamını yitirdiği bildirildi.

Filistin haber ajansı WAFA’ya göre, Gazze’de Hud Arafat isimli bebek, yetersiz beslenme ve mama bulunamaması sebebiyle hayatını kaybetti.

İsrail’in insani yardım girişini engelleyerek aç bıraktığı Gazze’de dünden bu yana açlıktan ölen çocukların sayısı 3’e çıktı, toplamda ise 124’e yükseldi.

Gazze’de açlıktan yaşamını yitirenlerin 84’ünü bebekler ve çocuklar oluşturuyor.

GAZZE “AÇLIKTAN” ÖLÜYOR

İsrail’in saldırıları ve insani yardım girişini kısıtlayan sıkı kuşatması altındaki Gazze Şeridi, açlığın yayıldığı, su, ilaç, tıbbi gereçler ve hijyen malzemesinin bulunamadığı insani felaketi yaşıyor.

Başta çocuklar olmak üzere, Gazze Şeridi’nde açlık nedeniyle ölümler artıyor.

Yerel ve uluslararası çevreler İsrail’in “açlığı ve susuzluğu silah olarak” kullandığını belirtiyor.

Sivil altyapıyı da tahrip ederek Gazze’nin yüzde 88’ini yıkan İsrail ordusu, sürgün emirleriyle yerinden ettiği Filistinlileri sık sık barındıkları bölgelerde hedef alıyor.

Nüfusu yaklaşık 2,3 milyon olan Gazze’de İsrail saldırıları ve sürgün emirleriyle yerinden edilenlerin sayısının 2 milyona ulaştığı, çok sayıda kişinin defalarca yerinden edildiği belirtiliyor.

Temel malzemelerden yoksun bir şekilde yerinden edilen Filistinliler, derme çatma çadırlarda veya aşırı kalabalıklar içinde hijyen malzemelerinin eksikliğinde lavaboların bile yetersiz olduğu, bulaşıcı hastalıkların yayıldığı okullarda hayatta kalmaya çalışıyor.

İsrail ordusu ise günlük düzenlediği saldırılarla yerinden edilenlerin çadırları ve barındığı sivil noktaları bombalıyor.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda en az 59 bin 676 Filistinli hayatını kaybetti, 143 bin 965 kişi de yaralandı.

İsrail ordusunun Gazze’ye sabah saatlerinden bu yana düzenlediği saldırılarda 10 Filistinli hayatını kaybetti

Gazze’ye ablukasını sıkılaştırıp yardım girişini kısıtlayarak insani felakete yol açan İsrail’in hedefinde yerinden edilen Filistinlilerin çadırları, yardım almak isteyen siviller ve yerleşim birimleri vardı.

Sağlık alanındaki kaynaklardan ve görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusunun Gazze kentinin Tel el-Heva Mahallesi’nde Filistinlileri hedef alan saldırısında 3 kişi hayatını kaybetti.

Gazze’nin güneyindeki Han Yunus kentinde Beni Suheyla bölgesinde İsrail ordusunun sivilleri hedef alan saldırısında 1 Filistinli yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.

Gazze’nin orta kesimindeki Bureyc Mülteci Kampı’nda İsrail ordusunun bir evi bombalaması sonucu 1 Filistinli hayatını kaybetti, yaralananlar oldu.

İsrail’in Gazze kentindeki Rimal Mahallesi’nde bir eve düzenlediği saldırıda 4 Filistinli yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.

Gazze’nin kuzeyinde İsrail ordusunun ateş açması sonucu insani yardım bekleyen bir Filistinli hayatını kaybetti.

ENKAZ ALTINDAN 12 KİŞİNİN CANSIZ BEDENİ ÇIKARILDI

Filistin Sivil Savunma Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Gazze’nin güneyindeki Refah kentinde enkaz altında kalan 12 Filistinlinin cenazesinin çıkarıldığı belirtildi.

İsrail ordusunun işgal ettiği bölgede yapılan kurtarma çalışmalarının Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’nin (OCHA) koordinasyonunda yapıldığı aktarıldı.

İsrail savaş uçakları, Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye Mahallesi’nin çeşitli bölgelerini hedef alan şiddetli saldırılar düzenledi.

Ayrıca İsrail ordusu Gazze’nin güneyindeki Han Yunus kentinde de evleri ve binaları havaya uçurmayı sürdürdü.

İSRAİL ORDUSU, SON 24 SAATTE GAZZE ŞERİDİ’NE 100’DEN FAZLA HAVA SALDIRISI DÜZENLEDİ

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıların aralıksız devam ettiği belirtildi.

Gazze Şeridi’ne son 24 saatte 100’den fazla hava saldırısı düzenleyen İsrail ordusu, hedefler arasında “askeri binaların, fırlatma rampalarının, silah depolarının ve mevzilerin yer aldığını” iddia etti.

⁠ İSRAİL’İN GAZZE ŞERİDİ’NE YÖNELİK SALDIRILARI

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda en az 59 bin 676 Filistinli hayatını kaybetti, 143 bin 965 kişi de yaralandı.

İsrail’in ateşkesi bozduğu 18 Mart’tan itibaren Gazze’ye düzenlediği saldırılarında ise 8 bin 527 kişi yaşamını yitirdi, 31 bin 924 kişi yaralandı.

Gazze’de 27 Mayıs’tan bu yana İsrail-ABD güdümlü sözde yardım dağıtım noktalarında Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılarda öldürülenlerin sayısı ise 1092’ye, yaralıların sayısı da 7 bin 320’ye ulaştı. (AA)

Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı 124’ye yükseldi yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Belçika Bakanı açıkladı: Uluslararası alanda herkes Türkiye’yi dinliyor

Belçika Savunma ve Dış Ticaret Bakanı Theo Francken, “Türkiye, barış görüşmeleri için mükemmel bir konumda çünkü güçlü bir ülke ve uluslararası alanda herkes Türkiye’yi dinliyor” şeklinde konuştu.

Francken, Türkiye ziyareti kapsamında Belçika-Türkiye ikili ilişkileri, savunma sanayi alanındaki işbirlikleri ve bölgesel meselelere ilişkin AA muhabirine konuştu.

Türkiye’nin NATO’nun en eski üye devletlerinden olduğunu dile getiren Francken, “Türkiye, eski ve bilge ülke, Batı’nın, NATO’nun dostu ve müttefiki. Bence söylenmesi gereken en önemli şey bu.” diye konuştu.

Francken, ülkesinin rahat bir coğrafyada konumlandığını ancak Türkiye’nin jeopolitik konumunun son derece karmaşık olduğunu belirtti.

Bu nedenle Türkiye’nin son zamanlarda savunma alanına ciddi yatırım yaptığını kaydeden Francken, “Bence Türkiye, bu alanda bir rol model. Gerçekten büyük yatırımlar yapıyor, çok fazla yenilik, teknolojik gelişmeler var, insansız hava araçları, lazer teknolojileri… Gerçekten etkileyici.” dedi.

Francken, NATO için güvenilir ve önemli bir ortak olduğunun altını çizmek amacıyla Türkiye’ye ziyaret düzenlediğini kaydetti.

Türkiye ile Belçika arasındaki savunma sanayisi işbirliğine değinen Francken, NATO içinde ülkesiyle ortaklaşa hareket edildiğini, ortak çalışmaların bulunduğunu ancak yeterli olmadığını vurguladı.

Francken, sanayi alanındaki işbirliğinin az olduğunu söyleyerek, bu durumu “eksik” olarak nitelendirdi.

Daha fazla sanayi işbirliğine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Francken, “Bu, çok önemli. Umuyorum bir çözüm bulur ve gelecekte bu alanda daha güçlü bir işbirliği geliştirebiliriz. Bu, bizim istemememizden veya Türkiye’nin istememesinden kaynaklanmıyor, sadece bu konuda bu zamana kadar adım atılmamış.” dedi.

Francken, yeni mutabakat zaptına ihtiyaç olduğunun altını çizerek, gelecek yıl bunu Türk mevkidaşıyla burada gerçekleştirebilmeyi umduğunu söyledi.

BELÇİKA PRENSESİ ASTRİD, 2026’DA TÜRKİYE’YE GELECEK

Aynı zamanda Belçika Dış Ticaret Bakanı olarak görevini sürdüren Francken, 2026’da Belçika Prensesi Astrid ile Türkiye’ye geleceğini duyurdu.

Bakan Francken, “Ekonomik bir heyetle geleceğiz çünkü ben sadece savunma bakanı değil aynı zamanda dış ticaret bakanıyım. Haziranda yaklaşık bir hafta boyunca, 500 ila 600 Belçikalı girişimciyle burada olacağız. Bu, Belçika’nın şimdiye kadarki en büyük ekonomi heyeti olacak, Türkiye’ye geleceğiz.” diye konuştu.

“Türkiye, Avrupa Birliği (AB) dışındaki ülkeler arasında Belçika’nın Birleşik Krallık, Çin ve Amerika Birleşik Devletleri’nden sonra 4. büyük ticaret ortağı. 2024’te mal ve hizmet ticaretinin toplam hacmi 12,5 milyar avroya ulaştı.” ifadelerini kullanan Francken, iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin sadece savunma alanında değil diğer alanlarda da olması gerektiğini vurguladı.

Francken, Türkiye’nin savunma alanındaki çalışmalarını överek, “Çok ciddi bir şekilde yenilik, araştırma ve geliştirme çalışmaları yürütüyorsunuz. Bana göre Türkiye, gelecek için gerçek bir örnek.” Dedi.

“TÜRKİYE’YE İHTİYACIMIZ VAR”

Türkiye’nin Rusya-Ukrayna Savaşı’nı sonlandırmak üzere arabuluculuk rolüne değinen Bakan Francken, “Türkiye, Ukrayna konusunda da çok önemli bir ülke. İstanbul’da düzenlenen barış müzakereleriyle Türkiye, her zaman Ukrayna’yı destekledi, Belçika da Ukrayna’yı destekliyor. Barışa ihtiyacımız var ve Türkiye bu konuda çok önemli ortak, güçlü bir ülke. Güçlü bir ordusu, güçlü bir hava kuvveti, güçlü bir donanması var, Türkiye’ye ihtiyacımız var, bu yüzden buradayım.” şeklinde konuştu.

Francken, İstanbul Barış Müzakerelerine ilişkin, “Türkiye, barış görüşmeleri için mükemmel bir konumda çünkü güçlü bir ülke ve uluslararası alanda herkes Türkiye’yi dinliyor. Bu yüzden benim için burada olmak harika.” dedi.

Ukraynalı ve Rus diplomatların Türkiye’de barış için bir araya geldiğini ancak henüz hala barışa ulaşılamadığını hatırlatan Francken, Rusya’nın saldırgan olduğunu ve barış istemediğini söyledi.

Francken, Türkiye’nin barışa ulaşmak için çaba sarf ettiğini ancak Rusya’nın tavrı dolayısıyla barışa ulaşılamayacağını belirterek, “Avrupa’da barış istiyoruz. Ukrayna’da barış istiyoruz.” dedi.

Bakan Francken, ülkesinin ne olursa olsun Ukrayna’nın yanında bulunacağını dile getirdi.

“TÜRKİYE’NİN GÜVENLİK PROGRAMINA DAHİL OLMASI GEREKİYOR”

Francken, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ardından beklenen Avrupa güvenlik mimarisinde Türkiye’nin olası rolüne ilişkin, “Türkiye’nin SAFE’de olması gerekiyor. Güvenlik programı, bir Avrupa programı. Üyeler buraya dahil olmasa bile bu programda yer alması gerekiyor. Türkiye gibi Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerin buraya dahil edilmesi gerek.” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’nin SAFE Programı’na dahil edilmesi gerekiyor. Bu, Belçika’nın politikası. Biz bu konuda ilerici bir yaklaşım benimsiyoruz çünkü Türkiye’nin dikkat çekici sanayisi, ekonomisi ve savunması var, bunlar çok önemli.” diyen Francken, şunları kaydetti:

“Türkiye’ye ihtiyacımız var. Bir haberi de burada duyurmak isterim: Bu yıl, Türk savunma sanayisine ve Türk silah sistemlerine ilişkin Brüksel’e bir savunma ataşesi atanacak.”

“SİVİLLER, SAVAŞ YÜZÜNDEN AÇLIKTAN ÖLMEMELİ”

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları konusunda Francken, Hamas’ın rehineleri salıvermesi gerektiğini, serbest bırakılmadığı takdirde savaş çıkacağını savundu.

Francken, Gazze’de yaşanan durumun karmaşık olduğunu söyleyerek, “Belçika olarak Orta Doğu’daki durumu çözemeyiz. Bunu kendi başlarına çözmeleri gerekiyor.” dedi.

“Yapmamız gereken şey, Gazze’ye daha fazla insani yardım ulaştırılması için siyasi ve diplomatik baskı uygulamak. Siviller, savaş yüzünden açlıktan ölmemeli.” diyen Francken, Gazze’de insanların yardıma ihtiyacının olduğunu söyledi.

Francken, “Yardıma ihtiyaçları var. Belçika ordusu, Belçika savunması, Belçika Hava Kuvvetleri insani yardım malzemelerini atmaya hazır.” diyerek, Belçika’nın daha önce yaptığı yardımlara değindi.

“Ürdün’den yardımlara tekrar başlayabiliriz. Bunu yapmaya hazırız.” ifadelerini kullanan Bakan Francken, şunları kaydetti:

“Yeşil ışık verildiğinde Gazze halkına yardım etmemiz gerektiği için insani yardım malzemelerini hemen atmaya başlayacağız. Gazzeli insanlara yardım etmeliyiz.” (AA)

Belçika Bakanı açıkladı: Uluslararası alanda herkes Türkiye’yi dinliyor yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Serdar Ortaç vasiyetini açıkladı!

Şarkıcı Serdar Ortaç, yaşadığı maddi zorluklar ve sağlık sorunlarıyla gündeme gelmeye devam ediyor. Ortaç, mirasıyla ne yapacağını açıkladı.

Birkaç yıldır kronik sinir sistemi hastalığı Multipl Skleroz (MS) ile mücadele eden Serdar Ortaç, magazin gündeminde yer almaya devam ediyor. Tedavi süreci devam eden Serdar Ortaç, hastalığının iyi yönde olduğunu söylemişti. Artık bisiklete binebildiğini belirten ünlü şarkıcı Instagram’dan yaptığı paylaşımda, “Düzeldi ayaklarım ağabey, bugün bir buçuk saat bisiklet sürdüm. Çok iyi tedavi yaptım. Şeker yemedim, kebap yemedim. İçki bitti, sigara bitti” ifadelerini kullanmıştı.

55 yaşındaki ünlü şarkıcının geçtiğimiz günlerde vefat ettiği haberleri çıkmıştı. Öldü haberlerine isyan eden Serdar Ortaç, “Ölüm haberlerim çıkmış, Serdar öldü diye. Ölmedim” demişti.

Magazin gündeminde yer alan isim bu kez Youtube programına konuk oldu. Şanslı olduğunu belirten Serdar Ortaç, “Hayatımın geneline baktığında şanslı olduğumu düşünüyorum çünkü Serdar Ortaç oldum. O yüzden çok şanslıyım iyi ki Serdar olmuşum.” açıklamasında bulundu.

‘Harika bir 40 sene geçirdim’ diyen Ortaç, “Tekrar rüzgar gibi esmek isterdim. Serdar Ortaç’ı istesem de yok edemem, silemem. Hatasıyla, sevabıyla hatırlanacak.” ifadelerini kullandı.

Ortaç açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:

GENÇKEN KISKANIRDIM

Sektörde gençken kıskandığım birileri vardı. Gençken rakiplerimi kıskanırdım.

VASİYETİNİ AÇIKLADI

Teliflerimi bağışlayacağım kurumlara, çalışanlarıma dağıtacağım. Babam kadar yaşayım 69’a kadar. 1 liram olmasın ama sağlığım geri gelsin, paralarımın hepsi gitsin.

KUMARDA BÜTÜN PARAMI KAYBETTİM

Kumarda kaybettiğim parayı bulamam, kumarda neredeyse kazandığım bütün parayı kaybettim.

Serdar Ortaç vasiyetini açıkladı! yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.