Cengiz Çandar's Blog, page 229

March 3, 2025

Dikkat! YKS başvuruları için bugün son gün

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy, 2025-Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) başvuru işlemlerinin bugün sona ereceğini bildirdi.

Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:

“Kıymetli kardeşlerim, YKS başvuru işlemleri bugün sona eriyor. Başvurusunu daha gerçekleştirmemiş adaylarımıza başvurularını son dakikalara bırakmamalarını hatırlatır, tüm adaylarımıza emeklerinin karşılığını alacakları bir sınav süreci dilerim.” (AA)

Dikkat! YKS başvuruları için bugün son gün yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on March 03, 2025 01:41

Sanatçı Özcan Deniz hakkında soruşturma başlatıldı

Sanatçı Özcan Deniz hakkında “imar kirliliğine neden olmak” suçundan soruşturma başlatıldı.

Sanatçı Özcan Deniz hakkında, Sarıyer’de sit alanı içerisinde bulunan arazideki 3 villaya eklemeler yaptığı gerekçesiyle “imar kirliliğine neden olma” ve “Kültür Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet” suçlarından soruşturma başlatıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Sarıyer Uskumruköy’de sit alanı olan arazideki Deniz’e ait üç villaya ruhsatsız ve izinsiz havuz ile ilave kapalı alan yapıldığı, garaj kısmının yaşam alanına çevrildiği belirlendi.

Hakkında “imar kirliliğine neden olma” ve “Kültür Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet” suçlarından soruşturma başlatılan Deniz, ifadesi alınmak üzere 5 Mart’ta savcılığa çağrıldı. ​​​​​​​(AA)

Sanatçı Özcan Deniz hakkında soruşturma başlatıldı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on March 03, 2025 01:33

ODTÜ, THE’nın itibar sıralamasına giren tek Türk üniversitesi oldu

İngiltere merkezli THE’nın (Times Higher Education) açıkladığı “Dünya İtibar Sıralaması 2025″te ODTÜ, dünyanın en prestijli 300 üniversitesi arasında yer alarak Türkiye’yi temsil eden tek üniversite oldu. Harvard Üniversitesi 14. kez birinci olurken, ODTÜ 201-300 bandında listeye girdi. İşte Türkiye’nin gururu ODTÜ’nün başarı hikayesi ve uluslararası eğitimdeki yükselişi! Detaylar sizi şaşırtacak!

İngiltere merkezli THE’nın dünyadaki en prestijli 300 üniversiteyi belirlemeyi amaçladığı “Dünya İtibar Sıralaması 2025” açıklandı.

Anket yoluyla yapılan ve tüm dünyadan alanında seçkin akademisyenlerin oylarıyla en prestijli üniversitelerin belirlendiği sıralama, “oy sayıları”, “çiftler arası karşılaştırma” ve “seçmen çeşitliliği” olmak üzere 3 temel gösterge doğrultusunda yapıldı.

Bu kapsamda, 2011’den beri yapılan sıralamaya daha önce Türkiye’den tek başına 3 kez giren ODTÜ, bu başarıyı tekrar yakalayarak dünyadaki prestijli üniversiteler listesinde 201-300 aralığında kendine yer buldu. Böylelikle üniversite, Türkiye’yi 4’üncü kez temsil eden tek üniversite oldu.

Listeye göre, dünyanın en prestijli üniversitesi ise üst üste 14 kez birinciliğini koruyan Harvard Üniversitesi oldu. Bu üniversiteyi, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT), Oxford Üniversitesi, Stanford Üniversitesi, Kaliforniya Üniversitesi, Princeton Üniversitesi, Tsinghua Üniversitesi, Yale Üniversitesi ve Tokyo Üniversitesi izledi.

THE’nın bu yıl açıkladığı bir diğer sıralama olan “Alan Bazlı Dünya Üniversiteler Sıralaması”nda da ODTÜ, dünya genelinde “eğitim bilimleri” alanında 89’uncu, “sosyal bilimler” alanında 176-200, “sanat ve beşeri bilimler” alanında 201-250, “mühendislik”, “bilgisayar bilimleri”, “işletme ve ekonomi” ve “psikoloji” alanlarında ise 251-300 aralığında yer almıştı.

“ULUSLARARASI ALANDA ÜNİVERSİTELERİMİZİN DESTEKLENMESİYLE ULUSLARARASI GÖRÜNÜRLÜĞÜMÜZ ARTTI”

THE’nın sıralamalarına ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulunan ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil, “Dünya İtibar Sıralaması 2025″te binlerce üniversitenin değerlendirildiğine ve bunun sonucunda en iyi 300 üniversitenin listelendiğine dikkati çekti.

ODTÜ’nün ilk 300 içerisinde yer almasının gurur verici olduğunu vurgulayan Yozgatlıgil, sıralamanın önemine ilişkin, “3 önemli gösterge var. Bir tanesi alanındaki seçkin araştırmacılara dünyadaki en iyi 15 üniversite soruluyor ve bunların verdikleri oylar bir parametre. İkinci parametre ise çeşitli alanlardaki en iyi araştırmacılara kendi alanlarındaki en iyi 5 üniversite soruluyor ve burada da alınan oylara göre bir değerlendirme yapılıyor. Bir de üniversitenin dünyanın coğrafi dağılımına göre aldığı oylar değerlendiriliyor. Bu 3 önemli göstergeye göre bir sıralama yapılıyor.” bilgisini paylaştı.

Yozgatlıgil, ODTÜ’nün daha önce 2012, 2013 ve 2014 yıllarında da bu listede yer alan tek Türk üniversite olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Aslında bu başarı Türkiye’nin genel anlamda üniversitelerinin ve yükseköğreniminin büyük başarısı. Birçok başarılı üniversitemiz, uluslararası alanda gerek araştırma işbirlikleriyle, gerekse uluslararası öğrenci sayılarıyla önemli faaliyetler gerçekleştiriyor. Yükseköğretim Kurulumuzun bu konudaki vizyonu, bütün araştırma üniversitelerinin özel olarak desteklenmesi, TÜBİTAK ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın farklı araştırma destekleriyle, ulusal ve uluslararası alanda üniversitelerimizin yoğun bir şekilde desteklenmesiyle uluslararası görünürlüğümüz arttı. Bunun sonucunda da ODTÜ, yüksek uluslararası işbirliklerinin ve görünürlüğünün sonucu olarak itibar sıralamasında da ilk 300’e giren Türkiye’deki tek üniversite oldu. İleriki yıllarda bu işbirliklerinin, uluslararası görünürlüğün, başarılarımızın artmasıyla beraber Türkiye’den daha çok üniversite ve itibar sıralamasında da diğer farklı sıralamalarda da önemli başarılar elde edecektir.”

“ARAŞTIRMAYI VE EĞİTİMDE KALİTEYİ ÖNCELİKLENDİRDİK”

Prof. Dr. Yozgatlıgil, üniversitenin bu ve diğer sıralamalara girmesinin, konumunu yükseltmesindeki en önemli etkenler arasında olduğunu, diğer unsurlar arasında ise artan uluslararası yayın kalitesi, bu yayınlara yapılan atıflar, gerçekleştirilen uluslararası projeler ve uluslararası işbirliklerinin yer aldığını anlattı.

Yayın ve uygulamaya dönük araştırma çıktılarının katma değerinin yükseltilmesinin yanı sıra, uluslararası fonlarca desteklenen projelerin ve işbirliklerin hacminin artırılmasıyla üniversitenin görünürlüğünün daha da ileriye taşınacağını vurgulayan Yozgatlıgil, “Uluslararası öğretim üyesi ile öğrenci sayılarını artırdıkça, daha çok görünür ve bu alanlarda başarılı oldukça, nitelikli akademisyenleri üniversitemize katmaya devam ettikçe ODTÜ olarak buralarda yükselmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.

ODTÜ Eğitim Fakültesinin, dünyada yıllardır ilk 100’lük dilimde yer aldığına işaret eden Yozgatlıgil, bunun gurur kaynağı olduğunu vurguladı.

Türkiye’de araştırma üniversitelerinin YÖK tarafından özel olarak desteklenmesiyle, araştırma odağına vurgunun fazlalaştığını aktaran Yozgatlıgil, şöyle devam etti:

“Bu noktada biz araştırmayı ve eğitimde kaliteyi önceliklendirdik. Öğretim üyelerimize, özel olarak gerçekleştirdiği yayınlarda, projelerinde hem teşvik ve ödüller hem de bu projeleri gerçekleştirirken destekler ve kolaylıklar sağlıyoruz. Onların işlerini kolaylaştırıyoruz, araştırmaya odaklanmalarını sağlıyoruz ve elimizden geldiği kadar onların altyapılarını ve araştırma olanaklarını iyileştiriyoruz.”

“SIRALAMALARDA ODTÜ’YÜ İLK 100’E SOKMAK İÇİN ELİMİZDEN GELENİN EN İYİSİNİ YAPACAĞIZ”

ODTÜ’nün şu an bulunduğu noktanın önemli ancak kendileri için yeterli olmadığını belirten Yozgatlıgil, bu sıralamada ilk 100’e girmeyi hedeflediklerini ifade etti.

Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil, “Özellikle ülkemizin milli teknoloji hamlesine yönelik ve yerlileşme, sanayileşme, ileri teknolojiye yönelik çabalarımız, gayretlerimiz ve işbirliklerimiz artıkça doğal olarak bu sıralamalarda da yerimizin yükseleceği çok aşikar.” değerlendirmesinde bulundu.

ODTÜ’nün, QS Dünya Üniversiteleri Sıralamasında 285’inci olduğunu aktaran Yozgatlıgil, şunları kaydetti:

“Bizden önde sıralanan üniversitelere baktığımızda, bu kurumların araştırmacı sayılarının ve araştırma bütçelerinin mevcut koşullarımızla kıyaslanamayacak kadar ileride olduğu açık ama umutsuzluğa kapılmıyoruz. Biz çalışmaya ve sıralamalarda yükselmeye devam edeceğiz. Bu ülke için milli teknoloji hamlemiz için doğruları yapmaya devam edeceğiz ve bu doğruları yapıp çok çalıştıkça sıralamalardaki yükselme doğal olarak gelecektir. Tüm sıralamalarda ODTÜ’yü ilk 100’e sokmak için elimizden gelenin en iyisini yapacağız.” (AA)

ODTÜ, THE’nın itibar sıralamasına giren tek Türk üniversitesi oldu yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on March 03, 2025 00:44

Aspendos’ta heyecanlandıran keşif! Hermes, Aphrodite, Eros, Artemis ortaya çıktı

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Aspendos Antik Kenti’nde mermer bir Hermes heykelinin gün yüzüne çıkarıldığını bildirdi.

Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Zamanın sessiz tanığı Aspendos’ta, yüzyıllardır gömülü kalan figürler gün ışığına kavuştu. Aspendos Antik Kenti’nde Geleceğe Miras projemiz kapsamında süren kazılarda, Roma İmparatorluk Dönemi’ne ait Hermes heykeli gün yüzüne çıktı. Aynı alanda Aphrodite ve Eros’un başları ile Artemis ve Nemesis’e ait heykel parçaları da keşfedildi.” ifadelerini kullandı.

Projede emeği geçen Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü çalışanlarına teşekkür eden Ersoy, ayağa kaldırılacak bu eserlerin ülkeye, kültür ve turizm hayatına hayırlı olması dileğinde bulundu.

ZEUS’UN HABERCİSİ HERMES’İ TASVİR EDEN HEYKEL

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, 2024 sezonunda kazılarına başlanan Aspendos Antik Kenti’nin Tiyatro Caddesi’nin doğusunda yer alan, giriş kapısının güney kanadına konumlandırılmış anıtsal çeşmenin (nymphaion) yıkıntıları arasında mermer bir Hermes heykeli bulundu.

Ortaya çıkarılan heykel, Olympos’un baş tanrısı Zeus’un habercisi ve tanrıların en hızlısı olarak bilinen Hermes’i tasvir ediyor.

Hellen mitolojisinde yolların, ticaretin, konukseverliğin, diplomasinin, yarışmaların ve astronominin tanrısı olarak bilinen Hermes, aynı zamanda hırsızlar ile tüccarların, sürülerin ve çobanların koruyucusu olarak da tanımlanıyor.

Heykel, sağ elinde bir para kesesi, sol elinde ise omzundan aşağı doğru sarkan peleriniyle tuttuğu kerykeionu (asası) ile betimleniyor. Sol ayağının yanında ise başı Hermes’e dönük bir koç figürü yer alıyor.

Yazıtlı bir kaide üzerinde ayakta duran heykelin ağırlığının sol ayağına verildiği, sağ ayağının ise dizden hafifçe kırılarak öne atıldığı görülüyor.

Kazı çalışmalarında parçalı olarak bulunan ve tamamına yakın bölümü gün yüzüne çıkarılan heykel, kazı evi deposunda birleştirilerek bütüncül haliyle değerlendirildi.

Kaidesiyle birlikte toplam 1,65 metre yüksekliğe ulaşan eser, stilistik özellikleri açısından Roma İmparatorluk Dönemi’ne (MS 2. yüzyıl sonu – 3. yüzyıl başları) tarihlendiriliyor.

AYNI ALANDA APHRODİTE VE EROS’A AİT BAŞLAR DA BULUNDU

Hermes heykelinin bulunduğu alanda, aşk ve güzellik tanrıçası Aphrodite ile aşk tanrısı Eros’a ait olduğu değerlendirilen başlar da ortaya çıkarıldı.

Heykellerin bölgeye özgü sanatsal üslupla işlendiği ve dönemin estetik anlayışını yansıttığı gözlemlendi.

Geleceğe Miras projesi kapsamında yürütülen 2024 yılı kazı çalışmalarında aynı bölgede av, vahşi doğa, hayvanlar ve doğa tanrıçası Artemis ile adalet, denge, kader ve intikamın sembolü Nemesis’e ait olduğu düşünülen gövde parçaları da gün yüzüne çıkarıldı.

Aspendos Antik Kenti’nde sürdürülen kazı çalışmaları bölgenin kültürel mirasına ışık tutmaya devam ediyor. (AA)

Aspendos’ta heyecanlandıran keşif! Hermes, Aphrodite, Eros, Artemis ortaya çıktı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on March 03, 2025 00:33

Şubatta fiyatı en çok artan ve azalan ürünler hangileri? İşte TÜİK verileri…

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, dondurmadaki fiyat artışını, yüzde 16,79 ile okul öncesi eğitim ve ilköğretim, yüzde 15,76 ile orta öğretim izledi.

Şubatta fiyatı en çok artış gösteren diğer ürünler arasında yüzde 13,72 ile tereyağı, yüzde 11,44 ile demiryolu ile şehir içi yolcu taşımacılığı, yüzde 10,7 ile elektrik yer aldı.

En çok ayakta tedavi hizmetleri ucuzladı

Geçen ay en fazla fiyat düşüşü yüzde 23,29 ile ayakta tedavi hizmetleri gerçekleşti. Bunu yüzde 18,35 ile evcil hayvanlar ile ilgili ürünler, yüzde 9,49 ile havayolu ile yolcu taşımacılığı, yüzde 8,82 ile çocuk giyim, yüzde 7,84 ile kadın giyim, yüzde 7,69 ile taze sebzeler izledi.

TÜİK’in tüketici fiyatları endeksine göre, şubatta aylık bazda fiyatları en fazla artan ürünlerle bunların bir önceki aya göre değişim oranları şöyle:

Dondurma  17,28

Okul öncesi eğitim ve ilköğretim  16,79

Orta öğretim 15,76

Tereyağı   13,72

Demir yolu ile şehir içi yolcu taşımacılığı   11,44

Elektrik  10,70

Otobüs ile şehir içi yolcu taşımacılığı  10,49

Diğer süt ürünleri (yoğurt, hazır sütlü tatlı vb.) 10,33

Taksi ile şehir içi yolcu taşımacılığı   9,58

Süt 9,13

Şubatta fiyatı en fazla düşen seçilmiş maddeler ile bir önceki aya göre değişim oranları ise şöyle:

Ayakta tedavi hizmetleri (muayene ücreti, muayene katkı payı vb.)         -23,29

Evcil hayvanlar ile ilgili ürünler          -18,35

Hava yolu ile yolcu taşımacılığı        -9,49

Çocuk giyim   -8,82

Kadın giyim     -7,84

Taze sebzeler (patates hariç)              -7,69

Sağlık sigortası             -7,66

Erkek giyim     -4,93

Bebek giyim    -3,75

Kahve  -3,03 (AA)

Şubatta fiyatı en çok artan ve azalan ürünler hangileri? İşte TÜİK verileri… yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on March 03, 2025 00:10

Bakan Şimşek: Enflasyondaki istikrarlı düşüşün devam etmesini bekliyoruz

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Dezenflasyon sürecini destekleyen maliye ve gelirler politikalarıyla beklentilerdeki iyileşme sayesinde enflasyondaki istikrarlı düşüşün devam etmesini bekliyoruz.” ifadesini kullandı.

Bakan Şimşek, sosyal medya hesabından, şubat ayı enflasyon verilerine ilişkin paylaşım yaptı.

Dokuz aydır gerileyen yıllık enflasyonun, şubatta yüzde 39,1 olarak gerçekleştiğine işaret eden Şimşek, şunları kaydetti:

“Temel mallarda yıllık enflasyon geçen yılın aynı ayına göre 32 puan düşüşle yüzde 21,7, hizmet enflasyonu ise 35 puan düşüşle yüzde 59,8 oldu. Dezenflasyon sürecini destekleyen maliye ve gelirler politikaları ile beklentilerdeki iyileşme sayesinde, enflasyondaki istikrarlı düşüşün devam etmesini bekliyoruz. Vatandaşlarımızın alım gücünü ve gelir dağılımını kalıcı olarak iyileştirecek olan fiyat istikrarına ulaşmak için politikalarımızı kararlılıkla uygulayacağız.” (AA)

Bakan Şimşek: Enflasyondaki istikrarlı düşüşün devam etmesini bekliyoruz yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on March 03, 2025 00:03

March 2, 2025

Dilan Polat’tan dikkat çeken Instagram hamlesi

Dilan Polat’ın sosyal medya hesabından yayınladığı video tepkilere neden olmuştu. Gece saatlerinde gözaltına alınan Dilan ve Engin Polat çiftinin serbest bırakıldı. Dilan Polat serbest bırakıldıktan sonra yaptığı hamle dikkatleri çekti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, sosyal medyada paylaşılan bir video içeriğiyle ilgili yapılan ihbarlar sonucunda videoda yer alan Engin Polat, Alper Kürşat Polat, Hazal Erdoğan ve videoyu çeken Dilan Polat hakkında re’sen soruşturma başlatıldı.

GECE GÖZALTINA ALINDILAR

Kişiler hakkında savcılıkça ‘kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak’ suçlarından gözaltı kararı verildi. Soruşturma kapsamında Dilan ve Engin Polat gece saatlerinde gözaltına alındı.

SERBEST BIRAKILDILAR

Dilan Polat ve eşi Engin Polat, çiftinin avukatı Sevinç Horoz sosyal medya hesabından serbest bırakıldıklarını açıkladı. Horoz paylaşımında, “Müvekkillerin ev araması sonucu bir suç unsuru tespit edilememiştir. Engin Polat ve Dilan Polat ifadeleri tamamlandıktan sonra serbest bırakılmıştır” ifadelerine yer verdi.

GÖZALTI ÖNCESİ AÇIKLAMA

Gözaltı öncesi açıklama yapan Dilan Polat şu ifadeleri kullandı:

Bakın ben artık gerçekten yaşayamıyorum. Yaşayabilecek gücüm de kalmadı benim, artık bittim. Bir video paylaşıyorum bu videoyu da her yerde paylaşıyorlar. Bilmem ne içmişler diye, şu an öğreniyorum hakkımızda gözaltı kararı çıkmış. Muhtemelen gelirler. Alın götürün beni, saçımı alın, idrarımı alın, her şeyimi alın, artık canımı da alın ama bırakın beni. Gerçekten bu iftiralardan yaşayacak gücüm kalmadı. Rezilliklerden de bıktım.

HESABINI KAPATTI

Instagram’da 7 milyon takipçisi olan Dilan Polat, peş peşe sosyal medyadan paylaşım yapıyordu. Yine gözaltına alınma nedeni ise paylaştığı bu videoydu. Serbest bırakıldıktan sonra Dilan Polat, Instagram hesabını kapattı.

Dilan Polat’tan dikkat çeken Instagram hamlesi yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on March 02, 2025 03:09

Müslüm Gürses: Arabeskin efsanevi babası ve unutulmaz hikayesi

Kenar mahallelerin sesi, acıların tercümanı… Müslüm Gürses’in müzikle dolu hayatı, trajik kazası ve Türk müziğine bıraktığı silinmez izler. İşte “Müslüm Baba”nın hüzünlü ve ilham dolu yolculuğu!

Arabesk ve halk müziği sanatçısı Müslüm Gürses’in vefatının üzerinden 12 yıl geçti.

“Arabeskin Babası” veya “Müslüm Baba” olarak tanınan, gerçek adı Müslüm Akbaş olan sanatçı, 7 Mayıs 1953’te Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesinin Fıstıközü köyünde, Mehmet ve Emine Akbaş çiftinin ilk çocuğu olarak dünyaya geldi.

Ailesi, ekonomik sıkıntılar nedeniyle kendisi 3 yaşındayken Adana’ya göç eden Gürses, ilkokuldan sonra eğitime devam etmedi ve bir süre ayakkabı tamircisi ile terzi dükkanında çalıştı.

Müslüm Gürses, babasının engellemesine rağmen, annesinin desteğiyle 1967’de henüz 14 yaşındayken Adana’da bir çay bahçesinde düzenlenen ses yarışmasına katılarak birinci oldu.

Yarışmadan sonra “Gürses” soyadını kullanmaya başlayan şarkıcı, yapılan teklifle kısa bir süre çay bahçesinde türkü söyledi ancak işlerin iyi gitmemesi sebebiyle terziliğe geri döndü.

Adana’daki bir gazinoda assolist olarak sahneye çıkan Sadık Altınmeşe’nin hastalanmasının ardından onun yerine sahneye çıkan Gürses, büyük ilgi gördü ve mikrofonu bir daha elinden bırakmadı.

ADANA’DA ÇEŞİTLİ MEKANLARDA KONSERLER VERDİ

Bir yandan Adana’da çeşitli mekanlarda konserler verirken, 1967’den itibaren her cumartesi TRT Çukurova Radyosu’nda canlı yayında türküler söyleyen sanatçının “Emmioğlu/Ovada Taşa Basma” adlı ilk 45’liği 1968’de müzikseverlerle buluştu.

Müslüm Gürses, annesinin vefatının ardından geldiği İstanbul’da, “Giyin Kuşan Selvi Boylum/Hayatımı Sen Mahvettin” ve “Gitme Gel Gel/Haram Aşk” adlı iki 45’lik plak doldurdu.

Daha sonra “Sevda Yüklü Kervanlar” adlı şarkısıyla geniş kitlelere ulaşmayı başarırken, “Sevda Yüklü Kervanlar/Vurma Güzel Vurma” isimli 45’liği 300 bin basılarak rekor kırdı.

Burhan Bayar’ın bestelerine yer verdiği çok sayıda plağı hayranlarıyla buluşturan Gürses, 1978’de Anadolu turnesi dolayısıyla Tarsus’tan Adana’ya dönerken trafik kazası geçirdi. Sürücünün hayatını kaybettiği kazada, öldü sanılarak morga kaldırılan Gürses’in yaşadığı son anda fark edildi.

Kazada, alnı ciddi biçimde zedelenen sanatçının başına, beynini koruyacak plaka takıldı. Gürses, kazadan dolayı koku alma duyusunu yitirdi, işitme duyusu da ciddi biçimde zarar gördü ve yavaş konuşmaya başladı.

İKİNCİ ÇIKIŞINI 1990’LI YILLARDAKİ ALBÜMLERİYLE YAKALADI

“Özür Diliyorum Senden”, “İsyankar” ve “Ben İnsan Değil miyim?” albümleriyle 1990’lı yıllarda müzik dünyasında ikinci büyük çıkışını yakalayan Gürses, şarkılarıyla kendisini umutsuz, çaresiz hissedenlerin hislerine tercüman oldu.

Gürses, “Gönül Teknem” adlı albümünün yanı sıra yazar Murathan Mungan’la ortak projesi “Aşk Tesadüfleri Sever” adlı albümü 2006’da çıkararak müzikseverlerin beğenisine sundu.

David Bowie, Bjork, Bob Dylan ve Leonard Cohen’in de aralarında olduğu birçok yabancı müzisyenin bestelerine Mungan’ın yazdığı sözleri yorumlayan sanatçı, hayatının son yıllarında bazı pop ve rock tarzındaki şarkıları da repertuvarına kattı.

Bülent Ortaçgil’in “Sensiz Olmaz”, Nilüfer’in “Olmadı Yar”, Teoman’ın “Paramparça”, Tarkan’ın “İkimizin Yerine”, Şebnem Ferah’ın “Sigara” ve Kenan Doğulu’nun “Tutamıyorum Zamanı” adlı çalışmalarını da seslendirerek, 2009’da “Sandık”, 2010’da ise “Yalan Dünya” albümlerini çıkardı.

Gürses’in 1975-1978 yıllarında dört farklı “Müslüm Gürses” adlı albümü yayımlanırken, 1976’da “Öldürdüğün Yetmedi mi”, 1979’da “Gazla Şoför”, “Bağrıyanık”, 1980’de “Umutsuz Hayat”, “Esrarlı Gözler”, 1981’de “Mutlu Ol Yeter”, 1982’de “Müzik Ziyafeti”, “Tanrı İstemezse”, 1983’te “Anlatamadım”, “Dertliler Meyhanesi”, 1984’te “Yaranamadım”, 1985’te “Güldür Yüzümü”, “Gitme”, 1986’da “Sevda Yolu”, “Yıkıla Yıkıla”, “Küskünüm”, “İlk Aşkım Son Sevgilim”, “Hayatımı Sen Mahvettin”, 1987’de “Farketmez”, “Talihsizler”, 1988’de “Aldatılanlar”, “Dertler İnsanı”, “Vefasız Alem”, “Maziden Bir Demet”, 1989’da “Arabeskin Devleri”, “Bir Fırtına Kopacak”, “Bir Kadeh Daha Ver”, “Mahsun Kul”, “Müslüm Gürses Konser albümü”, 1990’da “Meyhaneci / Kırık Sazım”, “Hüzünlü Günler”, “Arkadaş Kurbanıyım”, “Güle Güle Git”, 1991’de “Bir Bilebilsen / Zalim”, “Sen Nerdesin Ben Nerdeyim”, “Yüreğimden Vurdun Beni”, “Bir de Benden Dinleyin”, “Her Şey Yalan”, “Yaşamalısın”, 1992’de “Müslümce 92”, 1993’te “Ah Gülüm”, “Dağlarda Kar Olsaydım”, “Kralların Müzik Şöleni”, 1994’te “Senden Vazgeçmem”, “İnsaf – Kahire Resitali”, 1995’te “Benim Meselem”, “Bir Avuç Gözyaşı”, 1996’da “Topraktan Bedene”, “Şiirlerim Şarkılarım”, 1997’de “Sultanım”, “Usta – Ne Yazar”, “Nerelerdesin”, 1998’de “Müslüm Gürses Klasikleri” albümleri çıktı.

“Arkadaşım”, “Garipler” ve “Vay Canım” albümlerini 1999’da müzikseverlerle buluşan sanatçının ayrıca 2000’de “Biz Babadan Böyle Gördük”, “Zavallım”, 2001’de “Müslümce Türküler”, “Sadece”, “Yanlış Yaptım”, “Dünya Yalan”, 2002’de Açık Hava Konser albümleri- 1, 2, 3, “Müslüm Baba ile Yolculuk”, “Paramparça”, 2003’te “Yanarım”, “İkimizin Yerine”, 2004’te “Uyanma Zamanı”, 2005’te “Ayrılık Acı Bir Şey”, “Bakma”, 2006’da “Gönül Teknem”, “Aşk Tesadüfleri Sever”, 2009’da “Sandık”, 2010’da “Yalan Dünya”, 2013’te “Veda – Ervah-ı Ezelde”, 2013 ve 2014’te “Baba Şarkılar 1-2” albümleri yayımlandı.

İLK KEZ 1979’DA KAMERA KARŞISINA GEÇTİ, 38 FİLMDE OYUNCULUK YAPTI

Arabesk furyasının yükseldiği dönemde Yeşilçam’a da adım atan Gürses, çoğu şarkılı, türkülü olmak üzere 38 filmde rol aldı. İlk kez 1979’da çekilen “İsyankar” filmiyle kamera karşısına geçen sanatçı, genellikle suça sürüklenen, alkolizmin batağına saplanmış gençlerin, acı dolu hayat hikayelerinin işlendiği filmlerde rol aldı.

Sanatçı, 1980’de “Bağrı Yanık”, “İtirazım Var”, “Hasret”, “Kul Sevdası”, “Zeytin Gözlüm”, 1981’de “Mutlu Ol Yeter”, 1983’te “Anlatamadım”, 1984’te “Ağlattı Kader”, “Bir Yıldız Doğuyor”, “Çare Sende Allah’ım”, “Garibanlar”, “Sev Yeter”, 1985’te “Güldür Yüzümü”, “İkizler”, “Kul Kuldan Beter”, “Yaranamadım”, 1986’da “Beleşçiler”, “Çığlık”, “Seher Vakti”, “Töre”, “Yıkıla Yıkıla”, “Kader Rüzgarı”, “Kısmetin En Güzeli”, “Küskünüm”, 1987’de “Oğlum”, “Talihsizler”, 1988’de “Yalnızlık Korkusu”, 1990’da “Dertler İnsanı”, “Dünya Boştur”, 2000’de “Sevmemeli”, 2002’de “Bir Akıllı Bir Deli”, “Muhabbet Kuşları”, “Ömerçip”, 2005’te “Balans ve Manevra”, 2006’da “Amerikalılar Karadeniz’de 2”, 2008’de “Esrarlı Gözler”, 2011’de “Şov Bizinıs” filmlerinde oynadı.

Sinema oyuncusu Muhterem Nur ile 1982’de Malatya turnesinde ilk kez karşılaşan ve “Sahneye ilk kim çıkacak” kavgası eden sanatçı, bu olaydan sonra Nur’dan ayrılmadı.

Çocukluğunda hiçbir filmini kaçırmadığı ve büyük bir hayranlık duyduğu Muhterem Nur ile 1986’da hayatını birleştiren Gürses’in, “Esrarlı gözler” isimli şarkısını Muhterem Nur için bestelediği söylendi. O dönem Türk sinemasında oldukça popüler bir konumda olan Nur, eşinin isteğiyle sanat yaşamını sonlandırırken, Gürses’in yaşamındaki en büyük destekçisi oldu.

Yaklaşık 44 yıllık kariyerinin büyük bölümünde, hemen her yıl birkaç albüme imza atan ve 78 albüm çıkaran Gürses, hayatı boyunca “kenar mahalle” ya da “varoş” müziği yaptığı yönünde eleştirilere maruz kalsa da her türden müzisyenin ve müzikseverin saygısını kazandı.

Gürses, 15 Kasım 2012’de geçirdiği baypas ameliyatından sonra akciğer ve kalp yetmezliği nedeniyle yoğun bakıma kaldırıldı ve dört ay yoğun bakımda kaldı.

Tedavi gördüğü hastanede 3 Mart 2013’te vefat eden Gürses’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi. (AA)

Müslüm Gürses: Arabeskin efsanevi babası ve unutulmaz hikayesi yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on March 02, 2025 03:03

Bakan Işıkhan: Çok tehlikeli iş yerlerine 5 milyar liradan fazla teşvik sağlandı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, çok tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerine, iş sağlığı ve güvenliği teşviki kapsamında 5 milyar liralık destek sağladıklarını bildirdi.

Bakan Işıkhan, sosyal medya hesabındaki paylaşımda, iş sağlığı ve güvenliğini bir seçenek değil, zorunluluk olarak gördüklerini belirtti.

Sağlıklı ve güvenceli istihdamı her zaman en güçlü şekilde destekleyeceklerini vurgulayan Işıkhan, “Sosyal Güvenlik Kurumunca çok tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerine 3 yıl süreyle prim teşviki sağlıyoruz. 2019 yılı ile 2024 Kasım ayı arasında 5 milyar liradan fazla teşvik sağladık.” ifadelerini kullandı.

Işıkhan, geçen yıl ocak-kasım döneminde ise 2 bin 704 iş yerinin söz konusu teşvikten yararlandığını ve toplam 108 milyon 852 bin 618 liralık destek sağlandığını bildirdi. (AA)

Bakan Işıkhan: Çok tehlikeli iş yerlerine 5 milyar liradan fazla teşvik sağlandı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on March 02, 2025 02:56

DMM, PKK’nın silah bırakma çağrısı ile ilgili iddiaları yalanladı

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın PKK’ya silah bırakma çağrısının ardından ortaya atılan, “Bir yıla aşkın süredir müzakere yürütülüyor” iddiasını yalanladı.

DMM’nin sosyal medya hesabındaki paylaşımda, “Terörsüz Türkiye” hedefi çerçevesinde çalışmaların kararlılıkla sürdürüldüğü vurgulandı.

Öcalan’ın terör örgütü PKK’ya yönelik silah bırakma çağrısında bulunduğu anımsatılarak, şu ifadeler kullanıldı:

“‘Bir yıla aşkın süredir müzakere yürütülüyor. Anayasa Mahkemesi’nin bir üyesi, Yargıtay üyeleri, yüksek hakimlerin bulunduğu 20’nin üzerinde hukukçudan oluşan bir masa çalışmalar yapıyor.’ iddiaları kesinlikle doğru değildir. Öcalan’ın ‘silah bırakma ve örgütün kendisini feshetme çağrısı’ karşılığında devletle herhangi bir anayasal/yasal değişiklik pazarlığı söz konusu değildir. ‘Terörsüz Türkiye’ye doğru olumlu adımlar atılmasını engellemek isteyenler tarafından yürütülen/yürütülecek olan dezenformasyon faaliyetlerine itibar edilmemelidir.” (AA)

DMM, PKK’nın silah bırakma çağrısı ile ilgili iddiaları yalanladı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on March 02, 2025 02:39

Cengiz Çandar's Blog

Cengiz Çandar
Cengiz Çandar isn't a Goodreads Author (yet), but they do have a blog, so here are some recent posts imported from their feed.
Follow Cengiz Çandar's blog with rss.