Cengiz Çandar's Blog, page 228

March 4, 2025

Bomba iddia! Danla Bilic gönlünü Beşiktaşlı futbolcuya kaptırdı

Sosyal medyanın en çok tanınan isimlerinden biri olan Danla Bilic’in Beşiktaşlı futbolcuyla aşk yaşadığı iddia edildi. İkilinin iki günlüğüne Batum’a gittiği öğrenildi.

Sosyal medya fenomeni Danla Bilic, Youtube hesabından yeni formata başladı. Ünlüleri konuk eden Danla Bilic’in geçtiğimiz günlerde yaptığı aşk açıklaması sosyal medyayı sallamıştı.

ŞARKI İTİRAFI

Kendisine şarkı yazıldığını söyleyen Danla Bilic, “Benimki çok aleni yazıyor, damla damla damlarsın şeklinde. Benim saklama gibi bir şansım yok. Bu arada ilk defa itiraf edeceğim. Emirhan muhtemelen bunu reddecektir ama damla damla damlarsın değerimi kaybedince anlarsın. O benim Emirhan’a kurduğum cümleydi. Sen benim değerimi kaybedince anlayacaksın. Ve ona şarkı yazdı. Ve her yerde çıkıp ona yazmadım ki şeklinde laf attı” ifadelerini kullanmıştı.

BOMBA AŞK İDDİASI

Aşk hayatıyla gündemde olmayı başaran Danla Bilic’in gönlünü Beşiktaşlı futbolcuya kaptırdığı iddia edildi. Gel Konuşalım programında gazeteci Mehmet Üstündağ, Danla Bilic ile ilgili yeni aşk iddialarını paylaştı.

BATUM’A GİTTİLER

Mehmet Üstündağ, “Danla’nın hafta sonu iki günlüğüne Beşiktaş’tan yeni transfer olan Emirhan Topçu ile birlikte Batum’a gitti. Havalimanında ayrı ayrı gidiyorlar. Gören arkadaşlar var Batum’da.” ifadelerini kullandı.

TAKİPLEŞİYORLAR MI?

Aşk dedikodularının konuşulduğu Danla Bilic ile Emirhan Topçu’nun sosyal medyada birbirini takip etmedikleri görüldü.

Bomba iddia! Danla Bilic gönlünü Beşiktaşlı futbolcuya kaptırdı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on March 04, 2025 02:52

Sanatçı Edip Akbayram için veda töreni

Tedavi gördüğü hastanede 75 yaşında vefat eden Türk müziğinin usta ismi Edip Akbayram için İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda tören düzenlendi.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaklaşık iki aydır tedavi gören ve iki gün önce hayatını kaybeden Akbayram için düzenlenen törene, sanatçının ailesi ve sevenleri katıldı.

Törende konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Akbayram’ın onurlu, vicdanlı ve ülkesini seven çok özel bir insan olduğunu söyledi.

Akbayram’ın eserleriyle milyonların hayatına dokunduğunu belirten İmamoğlu, “Açıkçası sesi gibi yüreği de güzel bir insandı. Onu tanımaktan onur duydum. Her zaman insana sevgiden, eşitlikten yana onurlu duruşundan taviz vermedi. Onun ismini yaşatmak elbette boynumuzun borcu ve bunu mutlaka en güzel şekilde yapacağız.” dedi.

İmamoğlu, aynı zamanda Edip Akbayram’ın zamansız ve cesur bir sanatçı olduğunu aktardı.

“NE SÖYLESEM BU COĞRAFYAYA, BU ÜLKEYE KATTIĞI DEĞERDEN DAHA ANLAMLI OLMAYACAK”

Sanatçının kızı Türkü Akbayram, babasının herkesin “Edip ağabeyi” olduğunu söyleyerek, “Canıma can katan, yoluma inanılmaz bir ışık tutan babam için ne söylesem bu coğrafyaya, bu ülkeye kattığı değerden daha anlamlı olmayacak. Ne söylesem onun yüreğini, zarafetini anlatmaya yetmeyecek. Doğduğu andan itibaren hayatı mücadele ve direnişle geçti.” ifadelerini kullandı.

Sanatçı Zülfü Livaneli, Edip Akbayram’ın adı gibi edip bir insan olduğunun altını çizerek, “Yani edip, edepli, terbiyeli ve güzel söz söyleyen bir insan demekti. Hakikaten adıyla müsemma bir insan olduğunu hepimiz biliyoruz.” dedi.

Tedavi gördüğü hastanede 75 yaşında vefat eden Türk müziğinin usta ismi Edip Akbayram için İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda (CRR) tören düzenlendi. Törende, Akbayram’ın torunu Lavin, dedesinin tabutuna çiçek bıraktı. ( Serhat Çağdaş – Anadolu Ajansı )

Akbayram’ın hayatı boyunca efendiliğinden, insanlara karşı sevgi ve saygılı yaklaşımından hiç vazgeçmediğine işaret eden Livaneli, “Edip Akbayram, namuslu yaşayanların belki de en başındaydı. Hayatında hiçbir lekesi olmadı ve onun hayatına, ismine, ailesine hiçbir leke düşmedi. Hepimiz biliyoruz ki hayatı boyunca dik durdu.” diye konuştu.

Edip Akbayram’ın hayatından kesitlerin yer aldığı mini bir videonun da gösterildiği törene katılanlar arasında Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) Başkanı Recep Ergül, Ahmet Selçuk İlkan, Kubat, Ferhat Göçer, Fırat Tanış, Suavi ve Serkan Çağrı da yer aldı.

Sanatçının naaşı, öğle namazını müteakip Teşvikiye Camisi’nde kılınacak cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığına defnedilecek.

EDİP AKBAYRAM’IN ÖZ GEÇMİŞİ

“Güzel Günler Göreceğiz”, “Hasretinle Yandı Gönlüm” ve “Aldırma Gönül” gibi şarkılarıyla sevenlerinin gönlünde taht kuran Edip Akbayram, 29 Aralık 1950’de Gaziantep’te doğdu.

Dokuz aylıkken çocuk felcine yakalanan ve çocukluğu hastalıkla geçen Akbayram’ın müzikle ilişkisi küçük yaşlarda bir orkestra kurmasıyla başladı.

Amatör olarak evlerinin yakınındaki bir düğün salonunda çalışan Akbayram, lise döneminde ise arkadaşlarıyla beraber kurdukları orkestrada, Karacaoğlan ve Pir Sultan’ın deyişleri üzerine besteler yaparak müzikle bağlarını sağlamlaştırdı.

İlk plağında yer alan “Kendim Ettim Kendim Buldum” şarkısını lise yıllarında hayata geçiren Akbayram’ın grubunun adı “Siyah Örümcekler”di.

Müzik kariyerine Gaziantep’te başlayan ve bir süre orada devam eden Akbayram’ın ikinci durağı ve sahneye çıktığı şehir ise Adana oldu.

Akbayram, 1968 yılında liseyi bitirmesinin ardından İstanbul’a giderek, doktor olma hayali için sınavlara girdi ve diş hekimliği bölümünü kazandı.

Diş hekimliği bölümü ile müzik arasında seçim yapmak zorunda kalan Akbayram, müziği seçerek 1971 yılında Altın Mikrofon Yarışması’na katıldı. Usta sanatçı, yarışmada, Aşık Veysel’in şiirinden esinlenerek hayata geçirdiği ilk bestesi olan “Kükredi Çimenler” ile birinci oldu.

Dostlar Orkestrası’nı 1974 yılında kuran Akbayram, Anadolu pop müziğinin önde gelen isimlerinden biri oldu.

“Kara Kuzu”, “Deniz Üstü Köpürür” ve “Garip” adlı eserleri hafızalara kazınan, “Aldırma Gönül” ve “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” adlı parçalarıyla satış rekorları kıran Akbayram, geniş bir hayran kitlesi kazandı.

Aldığı ödüllerin arasına Altın Plak’ı da yazdıran sanatçının 250’ye yakın ödülü bulunuyor. (AA)

Sanatçı Edip Akbayram için veda töreni yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on March 04, 2025 02:33

Ukrayna için üç yol! ABD, Avrupa ve Türkiye…

Ukrayna’nın önünde zorlu bir karar var. Kazanamayacağı bir savaşa devam etmek istiyorsa Avrupa; ekonomik mandacılığı kabul ederek savaşı durdurmak istiyorsa ABD; Rusya ile doğrudan müzakerelerle süreci ateşkese götürmek istiyorsa Türkiye’yi seçmeli. Türkiye Araştırmaları Vakfından Gürkan Demir, üç senaryoyu anlattı.

Türkiye Araştırmaları Vakfından Gürkan Demir, savaşın geleceği için Ukrayna’nın önündeki üç senaryoyu AA Analiz için kaleme aldı.

***

Etkileri savaşan tarafları aşarak önce bölgesel ardından da hızla küresel bir krize dönüşen Rusya Ukrayna Savaşı, başladığı ilk günden itibaren dünya kamuoyunun tüm dikkatini üzerine çeken bir konu oldu. Ukrayna, savaş boyunca büyük bir yıkım yaşadı ve yüzbinlerce insan hayatını kaybetti. Rusya ise savaşı sürdürebilmek için askeri doktrininden endüstri politikalarına kadar birçok alanda köklü değişiklikler yaptı. 3 yılı aşan bir süredir devam eden bu savaşta bir kazananın olmadığı açık. Kayıplar ise her geçen gün artmaya devam ediyor.

Ukrayna’nın Rusya gibi nükleer bir güçle tek başına savaşa girmesi elbette düşünülemezdi. Bu noktada, savaşın başlangıcını hatırlayalım. Eski Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden, savaşın çıkmasıyla ilgili “kendini gerçekleştiren kehanetlerde” bulunmuştu. Ukrayna’nın NATO ve Avrupa Birliği’ne (AB) gireceğine dair ABD ve İngiltere tarafından verilen vaatler, Rusya’yı harekete geçirdi. Rusya gibi bir devleti ele aldığımızda, Ukrayna’nın Batı kampına dahil olmasına hele ki NATO’nun himayesine girmesine müsaade etmesinin mümkün olmadığını düşünmeliyiz. Nitekim, 24 Şubat 2022’de başlayan veya “başlatılan” savaş bugün sona ermiş değil.

ABD’de Demokratların seçimi kaybetmesi ve Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesiyle birlikte Rusya Ukrayna Savaşı’nın sona ereceği düşünülmüştü. Trump’ın seçim vaatlerinden biri, bu savaşı 24 saatte bitireceğiydi. Trump’ın vaadi gerçekleşmedi ve Biden yönetimine bel bağlayan Kiev bir anda ortada kaldı. Şimdi Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin önünde birden fazla seçenek var ve oldukça kritik bir karar vermesi gerekiyor. Rusya’ya karşı kiminle ve hangi stratejiyle hareket etmeli?

ABD’NİN SÖMÜRGE TEKLİFİ

Akla ilk gelen seçenek elbette ABD olabilir. Lakin ABD’nin Rusya politikası Biden yönetiminden Trump yönetimine 180 derece değişti. Biden’ın “ulusal kahramanı” Zelenskiy, Trump’ın “diktatörüne” dönüştü. Biden’dan yüz milyarlarca dolarlık yardım alan Zelenskiy, Trump ile masaya oturduğunda kendisinden bu yardımların karşılığının istendiğini gördü. Savaşın harap ettiği Ukrayna’nın başındaki Zelenskiy’nin önceliği ticaret yapmak değil, savaşı sonlandırmak. Ancak Trump’ın işleri halletme yöntemi oldukça farklı. Bu sebeple de, ABD’nin Ukrayna’ya hibe olarak gönderdiği yardımlar bir anda krediye dönüştü.

Zelenskiy eğer Trump ile anlaşırsa, Ukrayna’daki değerli ve nadir elementler ABD şirketleri tarafından işlenmeye başlayacak. Bu anlaşma Trump’ın asıl önemsediği kısımdır çünkü Ukrayna’nın nadir elementleri arasında yüksek teknoloji üretimi sağlayabilecek elementler bulunuyor. Örneğin, bu elementler Elon Musk’ın ürettiği elektrikli araçlar için önemli bir yere sahip. Dolayısıyla, Ukrayna için ABD ile anlaşma yapmak demek yüz milyarlarca dolarlık ciddi bir karşılığa tekabül ediyor.

Öte yandan ABD, Ukrayna’ya herhangi bir güvenlik garantisi de sunmuyor. ABD’ye göre, Ukrayna müzakere masasında topraklarından taviz vermeye de hazır olmalı. Bu perspektiften bakıldığında ABD’nin Ukrayna’ya sunduğu şey güncel bir mandacılık örneğidir. Beyaz Saray’da Başkan Trump ve Başkan Yardımcısı JD Vance tarafından Zelenskiy’e yapılan diplomatik skandalda, Ukrayna liderine elinde hiçbir koz bulunmadığı ancak ABD himayesinde kartlara sahip olabileceği açıkça ifade edildi.

AVRUPA’NIN GERÇEK DIŞI TEKLİFİ

Ukrayna’nın ABD ile anlaşmaktan başka seçenekleri var mı? Elbette var. Bu seçeneklerden biri Avrupa ile birlikte hareket etmek olabilir. Ancak Avrupa’nın yaklaşımı, savaşın devam ettirilmesi yönünde. Peki, Avrupa’nın desteğiyle Ukrayna savaşı sürdürebilir ve kazanabilir mi? Bu durum pek mümkün görünmüyor. Avrupa’nın kendi içerisinde birçok sorunu bulunuyor. Siyasi krizler, göçmenler, ekonomik krizler, üretimin düşüşü ve yükselen enerji fiyatları bunlardan sadece birkaçı. Dolayısıyla, mevcut şartlar altında Avrupa’nın Ukrayna’yı destekleyebilecek ve savaşın devamlılığını sağlayarak Rusya’yı yenebilecek bir gücü bulunmuyor.

Zelenskiy, Avrupa’nın desteğiyle savaşı kazanamayacağını biliyor. Bu nedenle, Trump ile her şeye rağmen oturup pazarlık yapmak istiyor. Nitekim, Zelenskiy maden yatakları fikrini Trump’ın önüne ilk getiren kişiydi. Zelenskiy bunu bir pazarlık aracı olarak kullanmak niyetindeydi lakin bu plan gelinen noktada agresif bir politikayla tehditler savuran bir ABD yönetimini daha da kışkırtmaktan öte geçemedi.

TÜRKİYE’NİN ARABULUCULUĞU

Ukrayna’nın seçenekleri arasında Anglosakson gerilimlerin dışında bir alternatif bulunuyor: Türkiye. Türkiye’nin Rusya Ukrayna Savaşı boyunca diplomatik girişimleri, arabuluculuğu ve kolaylaştırıcı rolü tüm dünyadan takdir toplamıştı. Belki de iki ülkeyle de görüşebilen ve diplomatik tavrını savaşın başından beri değiştirmeyen tek ülke Türkiye oldu. Ukrayna, savaşı sonlandırmak için müzakere masasına oturmayı arzuluyorsa; Türkiye bulunmaz bir arabulucu role sahip. Ayrıca Türkiye, ABD ile Rusya arasındaki denge stratejisine dair ciddi tecrübelere sahip bir ülke. Dolayısıyla, Ukrayna’yı en iyi anlayacak ülkelerin başında geliyor.

Savaşın ilk aylarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında Rusya ve Ukrayna heyetleri arasında İstanbul’da bir görüşme yapılmıştı. Bu görüşme sonrasında tarafların anlaştığını ve savaşın son bulabileceği şartların oluştuğunu görmüştük. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin daha sonradan bu görüşmede barışın sağlanmış olduğunu ancak İngiltere’nin Ukrayna’ya baskı uygulayarak savaşı devam ettirdiğini söylemişti.

UKRAYNA’NIN KADERİ ZELENSKİY’NİN ELLERİNDE

Biden yönetimindeki ABD, Ukrayna savaşıyla birlikte silah lobilerine para kazandırdı. Trump yönetimindeki ABD ise enerji ve teknoloji şirketlerinin kazanacağı bir anlaşma yapmak istiyor. Öbür tarafta Avrupa, Ukrayna’nın tamamen yıkıma uğramasını göze alarak savaşın devam etmesini istiyor. Buradan hareketle Ukrayna eğer ABD veya Avrupa ile masaya oturursa savaş devam etse de bitse de kaybetmeye devam edecek. Çünkü bu aktörler Ukrayna’yı müzakere masasındaki sandalyede değil, menüsünde görüyor.

Türkiye’nin ise hem tarihsel jeopolitik tecrübesi hem de savaşın başından beri baskılara rağmen değiştirmediği diplomatik duruşu Ukrayna’ya güven veren tek ülke haline gelmesini sağladı. Türkiye, bu savaşta İstanbul anlaşmasında olduğu gibi, baskısız ve doğrudan müzakereler yoluyla çözüme ulaşabilen tek ülke.

Ukrayna’nın önünde ise zorlu bir karar var. Kazanamayacağı bir savaşa devam etmek istiyorsa Avrupa; ekonomik mandacılığı kabul ederek savaşı durdurmak istiyorsa ABD; Rusya ile doğrudan müzakerelerle süreci ateşkese götürmek istiyorsa Türkiye’yi seçmeli.

[Gürkan Demir, Türkiye Araştırmaları Vakfı Araştırmacısıdır.]

* Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir. (AA)

Ukrayna için üç yol! ABD, Avrupa ve Türkiye… yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on March 04, 2025 01:24

Vatikan’dan Papa’nın sağlık durumuna ilişkin yeni açıklama

Vatikan, dün iki kez akut solunum yetmezliği geçiren Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus’un gece boyunca uyuduğunu ve şu anda dinlendiğini bildirdi.

Vatikan, şubat ayı başında geçirdiği şiddetli bronşit nedeniyle 19 gündür Roma’daki Gemelli Hastanesi’nde yatan ve burada çift taraflı zatürre teşhisi konulan 88 yaşındaki Papa’nın sağlık durumuyla ilgili yeni açıklama yaptı.

Dün iki kez akut solunum yetmezliği geçirdiği için noninvaziv mekanik ventilasyon tedavisine geri dönmek zorunda kalan Papa’nın durumuna ilişkin, “Papa, gece boyunca uyudu. Şimdi de dinlenmeye devam ediyor.” bilgisi paylaşıldı.

Vatikan’ın dünkü açıklamasında, klinik tablonun karmaşıklığı nedeniyle doktorların hastalığın gidişatına dair temkinli yaklaşımlarını korudukları belirtilmişti.

PAPA, 14 ŞUBAT’TAN BU YANA HASTANEDE TEDAVİ GÖRÜYOR

Papa Franciscus, 9 ve 12 Şubat’taki halka açık iki etkinlikte bronşit geçirdiğini ve nefes almakta güçlük çektiğini belirterek, konuşma yapamamış ve yardımcılarından konuşma metinlerini okumalarını istemişti.

14 Şubat’ta Gemelli Hastanesine kaldırılan Papa’nın solunum yollarında polimikrobiyal enfeksiyon olduğu bildirilmişti

Vatikan, 18 Şubat’ta Papa’da çift taraflı zatürre geliştiğini ve klinik durumunun karmaşık tablo çizdiğini açıklamıştı.

22 Şubat’ta ise astım krizi geçiren Papa’nın durumunun kritik olduğu ifade edilmişti.

Vatikan, 26 ve 27 Şubat’ta Papa’nın durumunda iyileşme kaydedildiğini duyurmuştu.

Vatikan, 28 Şubat’ta bronkospazm krizi geçiren Papa’ya bronkoaspirasyon yapıldığını, mekanik ventilasyon başlatıldığını ve tedaviye olumlu yanıt alındığını kaydetmişti. Papa’nın durumu 1-2 Mart’ta ise stabil kalmıştı.

SON YILLARDA SAĞLIK SORUNLARI ARTTI

2013’ten bu yana Katoliklerin ruhani lideri olan Papa Franciscus, ilk kez 2021’de Gemelli Hastanesine yatmış ve kalın bağırsak ameliyatı geçirmişti.

Dizindeki ağrılar sebebiyle son yıllarda tekerlekli sandalye kullanan Papa, en son 2023’te biri nefes darlığı şikayeti, biri de karın duvarına protez yerleştirilmesi operasyonu olmak üzere iki kez Gemelli Hastanesi’nde tedavi görmüştü. (AA)

Vatikan’dan Papa’nın sağlık durumuna ilişkin yeni açıklama yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on March 04, 2025 00:57

Bakan Kacır, OSB tahsislerindeki 5 aylık rakamları açıkladı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, yeni Organize Sanayi
Bölgeleri Yönetmeliği’nin sanayiciler tarafından yoğun ilgi gördüğünü belirterek, uygulamanın ilk 5 ayında 158 organize sanayi bölgesinde 10 milyon 200 bin metrekare büyüklüğünde 938 parsel için 1918 “tahsis”, yine 29 OSB’de 24milyon metrekare yatırım yeri için de 622 “ön tahsis” başvurusu yapıldığını açıkladı.

Bakan Kacır, İstanbul’da sanayicilerle buluşma programında yaptığı konuşmada, 2024 yılının son çeyreğinde başlatılan yeni OSB yönetmeliği hakkında bilgiler verdi. Organize sanayi bölgelerinin etkin şekilde sanayicilerin erişimine açılmasını önemli bulduklarını belirten Kacır, “Sanayicimizin ihtiyaç duyduğu sanayi alanlarına erişimini kolaylaştırmazsak, buraların bizim istediğimiz, hedeflediğimiz maksadın dışında hizmet etmeye başladığını da bugüne kadar gözlemledik ve bu anlayışla Eylül ayında yeni bir adım attık. Her ayın ilk pazartesi günü Türkiye’nin tüm organize sanayi bölgelerinde henüz yatırımcılarla buluşturulmamış yatırım yerlerini online ortamda tahsise açıyoruz. Aynı zamanda yeni kurulmakta olan organize sanayi bölgelerinde ön tahsis uygulamasını da yine online olarak yatırımcılara sunuyoruz. Bu uygulamanın ilk 5 ayında 158 organize sanayi bölgesinde 10 milyon 200 bin metrekare büyüklüğünde 938 parsel için 1918 başvuru aldık ve yine 29 OSB’de 24milyon metrekare yatırım yeri için de 622 başvuru aldık.” dedi.

Şeffaflık odaklı bir OSB uygulamasına adım atıldığı günden bu yana sanayicilerden muazzam bir ilgi gördüklerini vurgulayan Kacır, “Bu uygulamayı önümüzdeki aylarda da hız kesmeksizin sürdüreceğiz. Bir yandan mevcut OSB’lerdeki yatırım yerlerini en erişilebilir şekilde sanayicilerimizle buluşturacağız, bir yandan da hızla yeni organize sanayi bölgeleri ve endüstri bölgelerini Türkiye’nin demiryollarıyla limanlara bağlanmış şekilde planlamaya ve hayata geçirmeye gayret edeceğiz.” diye konuştu.

“UYGULAMAMIZ SANAYİCİLERİMİZDEN YOĞUN İLGİ GÖRÜYOR”
Bakan Kacır, sosyal medya hesabı X üzerinden yaptığı paylaşımda da “Organize Sanayi Bölgelerinde yatırım süreçlerini şeffaf, erişilebilir ve dijital hale getirdik. Tahsis edilebilir tüm yatırım alanlarını çevrimiçi erişime açtığımız uygulamamız, sanayicilerimizden yoğun ilgi görüyor. 5 ayda; 158 OSB’de toplam 10,2 milyon metrekarelik 938 yatırım yeri için 1.918 sanayicimiz tahsis başvurusu yaptı. 29 OSB’de 24 milyon metrekare alan için 622 sanayicimiz ön tahsis talebinde bulundu. Böylelikle 1000’den fazla yeni fabrika için tahsis süreçleri başladı. Bu ay; 103 OSB’de 1.001 yatırım yeri, toplam 15,9 milyon metrekare alan tahsise sunuldu. 27 OSB’de 7,5 milyon metrekare alan ön tahsis başvurularına açıldı. Anadolu şehirlerimizi üretim üssü yapmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Bakan Kacır, OSB tahsislerindeki 5 aylık rakamları açıkladı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on March 04, 2025 00:46

ABD Adalet Bakanı Bondi: Epstein belgeleri için FBI’a son tarih verildi

Kız çocuklarına yönelik cinsel istismar, pedofili ve fuhuş ağı oluşturmaktan gözaltında tutulurken hapishanede ölü bulunan ABD’li milyarder Jeffrey Epstein ile ilgili binlerce sayfalık dokümanın Adalet Bakanlığına sunulduğu belirtildi.

ABD Adalet Bakanı Pam Bondi, katıldığı Fox News’te Epstein dosyalarına ilişkin konuştu.

Epstein ile ilgili belgeleri “paylaşmamakla” suçladığı ABD Federal Soruşturma Bürosuna (FBI) son teslim için tarih verdiğini belirten Bondi, ayrıca bir kaynağın bu dokümanların nerede tutulduğunu kendisine söylediğini aktardı.

Binlerce sayfalık doküman olduğunu söyleyen Bondi, “FBI, bunları inceliyor. (FBI Direktörü Kash) Patel de bize FBI’ın tüm bu belgeleri neden paylaşmadığına dair ayrıntılı bir rapor sunacak.” ifadesini kullandı.

Eski Başkan Joe Biden yönetiminin söz konusu belgelerle ilgili harekete geçmediğine işaret eden Bondi, “Artık yeni bir yönetim var ve her şey halka açıklanacak.” dedi.

Öte yandan Bondi, mağdurların korunabilmesi için sürecin dikkatlice yönetilmesi gerektiğine de dikkati çekti.

Epstein ile ilgili uçuş kayıtları ve diğer kritik kayıtlar da dahil olmak üzere davayla ilgili belgelerin bir kısmı şubat sonunda kamuoyuyla paylaşılmıştı.

Belgelerde, Michael Jackson, Mick Jagger, Chris Evans, ABD Başkanı Donald Trump’ın kızı Ivanka Trump, Naomi Campbell, Alastair Campbell, David Blaine, Tony Blair, Mike Bloomberg, Richard Branson, Ralph Fiennes ve Alec Baldwin gibi davayla ilişkili kişilerin de adı geçmişti.

JEFFREY EPSTEİN OLAYI

En küçüğü 14 olmak üzere 18 yaş altındaki onlarca kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmak ve fuhuş ağı oluşturmak suçlamasıyla yargılanan Jeffrey Epstein, tutuklu bulunduğu New York Manhattan Metropolitan Merkez Hapishanesi’ndeki hücresinde 10 Ağustos 2019’da ölü bulunmuştu.

Yetkililer, Epstein’in ölüm nedenini intihar olarak açıklamış ancak aile üyeleri bunu reddederek şüphelerini dile getirmişti.

Epstein’in kız arkadaşı Ghislaine Maxwell; bazı zenginler, ünlüler ve devlet görevlileri için reşit olmayan kızların fuhuş tuzağına çekilmesi organizasyonunda, Epstein’in yasa dışı faaliyetlerine yardımcı olduğu iddiasıyla yargılandığı davada suçlu bulunmuştu.

Ocak ayının başlarında yayınlanmaya başlanan Epstein davası dosyaları, bu konuyu tekrar gündemin ilk sıralarına taşımış; yargıcın kararıyla 4 bölüm halinde yayınlanan toplam 4 bin 500’den fazla belge, Epstein ile birçok ünlü ismin ilişkisini ortaya koymuştu.

Açıklanan dava dosyalarında, aralarında Prens Andrew, eski ABD başkanları Bill Clinton ve Donald Trump, eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore, aktör Kevin Spacey, şarkıcı Michael Jackson, illüzyonist David Copperfield, avukat Alan Dershowitz ve eski New Mexico Valisi Bill Richardson gibi ünlü isimler yer almıştı.

Dosyalarda, Clinton ve Trump’ın isimleri yer almasına rağmen eski başkanlara yönelik herhangi bir suçlama yöneltilmemişti. (AA)

ABD Adalet Bakanı Bondi: Epstein belgeleri için FBI’a son tarih verildi yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on March 04, 2025 00:18

March 3, 2025

Bakan Bolat açıkladı: Yıllık enflasyon son 3 yılın en düşük seviyesinde

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, aldıkları tedbirlerin ve sıkı denetimlerin etkisiyle gıda ve alkolsüz içeceklerde şubatta yıllık enflasyonun bir önceki aya göre 6,7 puan azalarak son üç yılın en düşük seviyesi olan yüzde 35,11’e gerilediğini bildirdi.

Bolat, yaptığı yazılı açıklamada, şubat ayı enflasyon rakamlarını değerlendirdi.

Enflasyonun düşmeye, yatırım, üretim ve istihdamın ise artmaya devam ettiğini belirten Bolat, şubatta aylık enflasyonun yüzde 2,27 olduğunu hatırlattı.

Bolat, yıllık enflasyonun yüzde 39,05 ile son 20 ayın en düşük seviyesine gerilediğine işaret ederek, “Böylelikle tepe noktası Mayıs 2024’e kıyasla enflasyon, son 9 ayda, 36,4 puan düşmüştür. Bakanlık olarak aldığımız tedbirlerin ve sıkı denetimlerin etkisiyle gıda ve alkolsüz içeceklerde yıllık enflasyon bir önceki aya göre 6,7 puan gerileyerek son üç yılın en düşük seviyesi olan yüzde 35,11 olmuştur.” ifadelerini kullandı.

Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi’nin (Yİ-ÜFE) şubatta bir önceki aya göre yüzde 2,12 olarak gerçekleştiğini aktaran Bolat, böylece yıllık enflasyonun yüzde 25,21 ile son 4 yılın en düşük seviyesine gerilediğine dikkati çekti.

Bolat, işlenmemiş gıdada yıllık enflasyonun şubatta bir önceki aya göre 10,42 puan gerileyerek yüzde 33,75, taze sebze ve meyvede 21,32 puan gerileyerek yüzde 40,82 olduğunu belirtti.

Enerji ve gıda dışı mallarda da yıllık enflasyonun bir önceki aya göre 2 puan gerileyerek yüzde 23,16, temel mallarda 2,2 puan gerileyerek yüzde 21,71 seviyesine geldiğinin altını çizen Bolat, şu ifadeleri kullandı:

“Çekirdek TÜFE endeksinde (enerji, gıda ve içecekler ile tütün ürünleri ve altın hariç, TÜFE) yıllık enflasyon bir önceki aya göre 2,4 puan gerileyerek yüzde 40,21, fiyat katılığının yüksek olduğu hizmetler grubunda yıllık enflasyon bir önceki aya göre 3,2 puan gerileyerek yüzde 59,78 olmuştur. Yıllık enflasyondaki gerilemenin önümüzdeki aylarda da devam etmesini bekliyoruz.”

“TÜRKİYE EKONOMİSİ DENGELİ ŞEKİLDE BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR”

Bolat, iç ticarette hem vatandaşların fahiş fiyat artışları sonucunda mağdur olmalarını engellemek hem de piyasada adil ve şeffaf ticaret düzenini tesis etmek amacıyla çalışmalara kararlılıkla devam ettiklerini vurgulayarak, 21 aydır aralıksız yapılan denetimlerin etkisini gösterdiğini belirtti.

Fahiş fiyata geçit verilmeyeceğine dikkati çeken Bolat, şunları kaydetti:

“Ekonomik temellerle açıklanmayacak bir şekilde fahiş fiyat artışlarına yönelenlerin ve adil rekabet koşullarını tüketicinin aleyhine koordineli bir şekilde hareket ederek bozmaya tevessül edenlerin üzerine gidilmeye devam edilecektir. Alınan tedbirler, ramazan ayında ılımlı fiyat seyrini sağlamıştır. Ticaret Bakanlığı olarak uyguladığımız politikalar ve aldığımız tedbirlerle dış ticaret ve cari işlemler açığını düşürerek makrofinansal istikrarı güçlendiriyor ve enflasyonun düşürülmesine katkı sağlıyoruz. Uygulamakta olduğumuz program meyvelerini veriyor. Bu kapsamda dezenflasyon sürecine ve dünya ekonomisindeki zorlu koşullara rağmen Türkiye ekonomisi dengeli şekilde büyümeye devam ediyor. 2024 yılının son çeyreğinde ülke ekonomisi yüzde 3 büyüyerek 18 çeyrektir kesintisiz büyüme süreci devam etmiştir. Mal ve hizmet ihracatındaki artışlarla ithalattaki düşüş neticesinde cari işlemler açığı geçen yıl 30 milyar dolar düşüşle 10 milyar dolara gerilemiştir. Programın en önemli amacı olan enflasyonla mücadele ise kararlılıkla devam etmekte ve TÜFE’deki düşüş eğilimi sürmektedir.” (AA)

Bakan Bolat açıkladı: Yıllık enflasyon son 3 yılın en düşük seviyesinde yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on March 03, 2025 03:23

Avro Bölgesi’nde enflasyon düşüşte! Şubat ayında yüzde 2,4’e geriledi

Eurostat’ın açıkladığı verilere göre, Avro Bölgesi’nde şubat ayı enflasyonu yıllık bazda yüzde 2,4’e düştü. Ocak ayında yüzde 2,5 olan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), şubatta aylık bazda ise yüzde 0,5 arttı. Hizmet sektörü yüzde 3,7 ile en yüksek fiyat artışını yaşarken, Estonya ve Hırvatistan enflasyonun en yüksek olduğu ülkeler olarak öne çıktı. İşte Avrupa’nın enflasyon tablosu ve dikkat çeken detaylar…

Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) Avro Bölgesi’nin şubat ayına ilişkin öncü enflasyon verilerini yayımladı.

Buna göre, Avro Bölgesi’nde ocakta yüzde 2,5 olan yıllık Tüketici Fiyat Endeksi’ndeki (TÜFE) yükseliş eğilimi şubatta yüzde 2,4’e indi. TÜFE, şubatta aylık bazda ise yüzde 0,5 arttı.

Piyasa beklentisi yıllık enflasyonun şubatta yüzde 2,3 olacağı yönündeydi.

Avro Bölgesi’nde şubatta çekirdek enflasyon ise yıllık bazda yüzde 2,6 seviyesinde gerçekleşti.

Enflasyonun ana bileşenlerine bakıldığında, en yüksek fiyat artışı yüzde 3,7 ile hizmet sektöründe görüldü. Bunu yüzde 2,7 ile gıda, alkol ve tütün ürünleri, yüzde 0,6 ile enerji dışı sanayi ürünleri ve yüzde 0,2 ile enerji ürünleri izledi.

Enflasyon şubatta Estonya’da yüzde 5, Hırvatistan’da yüzde 4,7, Belçika’da yüzde 4,4 ve Slovakya’da yüzde 4 oldu.

Yıllık enflasyon İspanya’da yüzde 2,9, Almanya’da yüzde 2,8, İtalya’da yüzde 1,7 ve Fransa’da yüzde 0,9 seviyesinde gerçekleşti.

Öte yandan, Avrupa Merkez Bankası (ECB) enflasyonun orta vadede yüzde 2 olmasını hedefliyor. (AA)

Avro Bölgesi’nde enflasyon düşüşte! Şubat ayında yüzde 2,4’e geriledi yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on March 03, 2025 03:20

Türk profesör keşfedip soyadını verdi Kansere umut olacak

Selçuk Üniversitesi’nden Prof. Dr. Serdar Karakurt, Şırnak’ta yaptığı arazi çalışmaları sırasında yeni bir akrep türü keşfetti. “Scorpio Karakurdi” adıyla literatüre kazandırılan bu küçük ve zehirli akrep, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne özgü nadir bir tür olarak tanımlandı. Akrebin zehrinin kanser tedavisinde kullanılabileceği belirtilirken, özellikle kolon kanseri hücrelerinin yayılmasını engellediği ortaya çıktı. İşte bilim dünyasını heyecanlandıran bu keşfin detayları…

Prof. Dr. Karakurt, Prof. Dr. Ersen Aydın Yağmur ile Şırnak’ta arazi taramaları sırasında bulduğu ve literatürde olmadığını düşündüğü akreple ilgili akademik çalışma başlattı.

“Scorpio” türü içinde olan küçük ve zehirli akrebi “Scorpio Karakurdi” adıyla literatüre kazandıran Karakurt, AA muhabirine, akrebin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne özgü, nadir bir tür olduğunu söyledi.

Karakurt, akrebi literatüre kazandırmaktan dolayı mutlu olduğunu belirterek, “Yeni tür morfoloji olarak bakıldığında, diğer türlerden daha küçük. Akreplerde morfoloji küçüldükçe zehrin içeriği de artmaktadır. Laboratuvarımızda yaptığımız analitik çalışmalarımızla üretilen zehirde birçok farklı bileşiğin olduğunu ortaya koyduk.” diye konuştu.

“KANSER ÇALIŞMALARININ TEDAVİSİNDE KULLANILMASI AMAÇLANIYOR”

Akrepten elde edilen zehrin tıpta kullanılmasının mümkün olduğunu vurgulayan Karakurt, “Zehir kendi içerisinde insan hücresine girebilecek özel proteinlere sahiptir. Aktif olarak hücreleri etkilemektedir. Akrep zehirleri, hücre içindeki potasyum kanalları gibi protein kanallarında hastalığın yayılmasını önleyerek hücrelerin kontrollü şekilde ölmesini sağlamaktadır. Ancak burada asıl etkiyi gösteren, akrep zehrinin kendisi değil, içinde bulunan aktif proteinlerdir.” ifadelerini kullandı.

Karakurt, TÜBİTAK destekli bir proje yürüttüklerine değinerek, şunları kaydetti:

“Bu projemizde akrep türlerinin yapılarında bulunan proteinlerin, insan kolon kanseri, akciğer kanseri ve karaciğer kanserindeki etkilerini ortaya koymaya çalıştık. Bu türün yapılarında bulunan proteinlerin insan kolon kanseri tedavisinde etkin şekilde görev gördüklerini ortaya koyduk. Metastatik yapıdaki kolon kanseri hücrelerini ciddi şekilde inhibe (hastalığın yayılmasını önlemek) ederek kolon kanserinin dokuda yayılmasını engellediğini gösterdik. Aynı zamanda kolon kanserinin canlılığını da yüzde 95 oranında inhibe ettiğini ortaya koyduk.” (AA)

Türk profesör keşfedip soyadını verdi Kansere umut olacak yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on March 03, 2025 03:18

Bakan Kurum: Depremle mücadele bir milli güvenlik meselesi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Depremle mücadele bir milli güvenlik meselesi. Ve biliyoruz ki bu mücadelede tek çare kentsel dönüşüm.” ifadesini kullandı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 1-7 Mart Deprem Haftası dolayısıyla yayımladığı mesajında, Türkiye’nin bulunduğu coğrafyanın 1500’lü yıllardan itibaren farklı zamanlarda 7 ve üstü büyüklüğünde 20’den fazla depremle sarsıldığını belirtti.

6 Şubat 2023’te meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki Pazarcık merkezli, 7,6 büyüklüğündeki Elbistan merkezli depremler ile 11 şehirde ağır yıkım yaşandığını hatırlatan Kurum, şunları kaydetti:

“Sismik açıdan çok aktif bir ülke olan Türkiye, Avrasya-Arap-Afrika levhası arasında yer alıyor. Türkiye, sınırları içerisinde Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Batı Anadolu Fay Hattı ile deprem kuşağında bulunuyor. Uzmanlar, Türkiye nüfusunun yüzde 60’a yakınının, faal olan ve zarar verebilen deprem alanları üzerinde yerleştiğini ifade ediyor. Bundan dolayı Türkiye’deki binaların kentsel dönüşüm projesi kapsamında depreme dayanıklı yapılması hayati önem içeriyor. Hep söylüyoruz, depremle mücadele bir milli güvenlik meselesi. Ve biliyoruz ki bu mücadelede tek çare kentsel dönüşüm. Vatandaşımızla el ele vererek bugüne kadar yaptığımız sosyal konutlarla beraber 15 milyon insanımızı güvenli yuvalara yerleştirdik. Ama yetmez. Tüm şehirlerimizi tüm afetlere karşı dirençli hale getirene kadar durmayacağız.”

1 MİLYON 114 BİN 129 BİNA DENETLENDİ

Öte yandan, Kurum’un paylaşımında, Bakanlığın kentsel dönüşüm faaliyetlerine ilişkin bilgiler de yer aldı.

Yapı İşleri Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye’de 7,5 milyon bağımsız birim risk altındayken, 2 milyon bağımsız birim de acil dönüştürülmesi gerekiyor.

Türkiye genelinde 2012’den bu yana 2 milyon 317 bin konutun dönüşümü sağlandı. 238 bin bağımsız birimin dönüşümü ise devam ediyor.

“Yapı Denetim Sistemi” kapsamında bugüne kadar 1 milyon 114 bin 129 bina denetlendi, 515 bin binanın denetimi ise devam ediyor.

Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) koordinesiyle bugüne kadar 1 milyon 481 bin sosyal konut inşa edildi, 5 milyon vatandaş güvenli konutlara kavuştu. 81 ilde 312 bin sosyal konutun inşası sürüyor.

İstanbul’da 7,5 milyon yapı bulunuyor. 1,5 milyon yapının risk altında, 600 bin binanın ise her an çökme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu İstanbul’da bugüne kadar Bakanlık desteğiyle 923 bin bağımsız birimin dönüşümü tamamlanırken, 134 bin bağımsız birimin de dönüşümü devam ediyor.

İstanbul’da ev ve iş yerlerini dönüştürmek isteyen vatandaşlara 100 bin lira taşınma yardımı, 700 bin lira hibe ve 2 sene geri ödemesiz 700 bin lira kredi imkanını kapsayan 1,5 milyon liralık destek sağlanıyor. “Yarısı Bizden Kampanyası” kapsamında alan bazlı büyük dönüşümlerde ise 700 bin liralık hibe desteği sağlanıyor. İstanbul’da 15 bin ev ve iş yerinin Yarısı Bizden ile dönüşümü sürüyor.

DEPREM BÖLGESİNDEKİ 11 İLDE 201 BİN 580 EV TESLİM EDİLDİ

Deprem bölgesindeki 11 ilde bugüne kadar 201 bin 580 ev, iş yeri ve köy evi teslim edildi. Yıl sonuna kadar 452 bin 983 ev, iş yeri ve köy evinin teslim edilmesi hedefleniyor.

Kentsel Dönüşüm Başkanlığının desteğiyle deprem bölgesindeki Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi ilan edilen 18 ilde evlerini dönüştürmek isteyenlere 750 bin lira hibe, 2 yıl geri ödemesiz ve faizsiz 750 bin lira kredi imkanını içeren 1,5 milyon liralık destek sağlanıyor.

“Yerinde Dönüşüm” kapsamında bugüne kadar vatandaşa 24 milyar lira kaynak aktarıldı. 59 bin bağımsız birimin yerinde dönüşüm işlemleri başladı. (AA)

Bakan Kurum: Depremle mücadele bir milli güvenlik meselesi yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on March 03, 2025 03:10

Cengiz Çandar's Blog

Cengiz Çandar
Cengiz Çandar isn't a Goodreads Author (yet), but they do have a blog, so here are some recent posts imported from their feed.
Follow Cengiz Çandar's blog with rss.