Büyük Saat - Bütün Şiirleri Quotes
Büyük Saat - Bütün Şiirleri
by
Turgut Uyar1,867 ratings, 4.60 average rating, 44 reviews
Büyük Saat - Bütün Şiirleri Quotes
Showing 1-30 of 42
“Mutsuzluktan söz etmek istiyorum
Dikey ve yatay mutsuzluktan
Mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun
sevgim acıyor.”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
Dikey ve yatay mutsuzluktan
Mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun
sevgim acıyor.”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“
Bir biz varız güzel öbürleri hep çirkin
Birde bu terli karanlık
Sonra bir şey daha var muhakkak ama adını bilmiyorum
Nereden başlasam sonunda o ışıkla karşılaşıyorum
Yarı çıplak utanmaz bir kadın resmini aydınlatıyor
Akşam oluyor ya bir türlü inanamıyorum
Oturmuş iri yapılı adamlar esrar çekiyorlar
Daha bir aydınlık olsun diye içtikleri su
Sarı toprakdan testileri güneşte pişiriyorlar
Bir korkuyorum yanlız kalmaktan bir korkuyorum
Gündüzleri delice çalışıyorum geceleri kadınlarla yatıyorum
Sonra birden büyümüş görüyorum ağaçları
Kısrakları birden yavrulamış
Havaları birden güneşli
Kadınlarla yattığım yetse ya
Birde kadınlarla yattığıma inanmam gerekiyor
Hoşlanmıyorum”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
Bir biz varız güzel öbürleri hep çirkin
Birde bu terli karanlık
Sonra bir şey daha var muhakkak ama adını bilmiyorum
Nereden başlasam sonunda o ışıkla karşılaşıyorum
Yarı çıplak utanmaz bir kadın resmini aydınlatıyor
Akşam oluyor ya bir türlü inanamıyorum
Oturmuş iri yapılı adamlar esrar çekiyorlar
Daha bir aydınlık olsun diye içtikleri su
Sarı toprakdan testileri güneşte pişiriyorlar
Bir korkuyorum yanlız kalmaktan bir korkuyorum
Gündüzleri delice çalışıyorum geceleri kadınlarla yatıyorum
Sonra birden büyümüş görüyorum ağaçları
Kısrakları birden yavrulamış
Havaları birden güneşli
Kadınlarla yattığım yetse ya
Birde kadınlarla yattığıma inanmam gerekiyor
Hoşlanmıyorum”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“evet kimsesizdik ama umudumuz vardı
üç ev görsek bir şehir sanıyorduk
üç güvercin görsek meksika geliyordu aklımıza
caddelerde gezmekten hoşlanıyorduk akşamları
kadınların kocalarını aramasını seviyorduk
sonra şarap içiyorduk kırmızı yahut beyaz
bilir bilmez geyikli gece yüzünden”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
üç ev görsek bir şehir sanıyorduk
üç güvercin görsek meksika geliyordu aklımıza
caddelerde gezmekten hoşlanıyorduk akşamları
kadınların kocalarını aramasını seviyorduk
sonra şarap içiyorduk kırmızı yahut beyaz
bilir bilmez geyikli gece yüzünden”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“Bir kırgınlık yok değil içimde. Buluyorum nedenini. En çok sevilen olmamak.”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“Elbet hep böyle geçmeyecek ömrüm, biliyorum
Bu çeşit yaşamak, zor.
Kimbilir Tanrım, kimbilir
Hangi güzel yerde beni,
Hangi ölesiye sevda bekliyor?..”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
Bu çeşit yaşamak, zor.
Kimbilir Tanrım, kimbilir
Hangi güzel yerde beni,
Hangi ölesiye sevda bekliyor?..”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“Nereye gitsem, nereye baksam
Sevdalı sevdalıdır gözlerim.
Anlarlar diye herkeslerden,
Bakışlarımı gizlerim.”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
Sevdalı sevdalıdır gözlerim.
Anlarlar diye herkeslerden,
Bakışlarımı gizlerim.”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“Mutsuzluktan söz etmek istiyorum
dikey ve yatay mutsuzluktan
mükemmel mutsuzluğundan insan soyunun
sevgim acıyor”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
dikey ve yatay mutsuzluktan
mükemmel mutsuzluğundan insan soyunun
sevgim acıyor”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“günler geçer ve çalışır şafağın değirmeni
kim bilebilir ki kim neyi eskittiğini
ben ne kadar önemserdim kendimi hay allah
sen ne kadar kumraldın aynalarda hay allah
temmuz bu işe göredir bana kalırsa
gel bağışlayalım birbirimizi”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
kim bilebilir ki kim neyi eskittiğini
ben ne kadar önemserdim kendimi hay allah
sen ne kadar kumraldın aynalarda hay allah
temmuz bu işe göredir bana kalırsa
gel bağışlayalım birbirimizi”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“bir düşün kaç kişiyiz bildirilerde
şimdilik kaç paralığız hele akşam olunca
bunca sütsüzün kahrını çektik düşün ki
gene de soluğumuz
bir orman yangını sanılır oralarda buralarda
ezildik gerçi ama horlanmadık bunu hatırlarsın
mutlaka hatırlarsın bunu
tut ki enver bırakır tehdidini
ethem başlar”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
şimdilik kaç paralığız hele akşam olunca
bunca sütsüzün kahrını çektik düşün ki
gene de soluğumuz
bir orman yangını sanılır oralarda buralarda
ezildik gerçi ama horlanmadık bunu hatırlarsın
mutlaka hatırlarsın bunu
tut ki enver bırakır tehdidini
ethem başlar”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“güllerin bedeninden dikenlerini teker teker koparırsan
dikenleri kopardığın yerler teker teker kanar”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
dikenleri kopardığın yerler teker teker kanar”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“Güldü ve bülbüldü
yolları ve dağları yassılaştıran,
Bense bir şehirden bir oğlan
sonunun nereye varacağı belli olmayan,
adı ya büyük bir aşka karışan
ya da hiç hatırlanmayan.”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
yolları ve dağları yassılaştıran,
Bense bir şehirden bir oğlan
sonunun nereye varacağı belli olmayan,
adı ya büyük bir aşka karışan
ya da hiç hatırlanmayan.”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“MALATYALI ABDO İÇİN BİR KONUŞMA
- Her şey akıp gider, bir katı hüzün kalır
Her zaman geceleyin kalır o , bazan gündüzün kalır”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
- Her şey akıp gider, bir katı hüzün kalır
Her zaman geceleyin kalır o , bazan gündüzün kalır”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“VAİZ SOKAĞI NUMARA 70
-Ama Hamdi beylerin..
-Hamdi beylere bakma sen,
Tencere maltızda, fasulye tencerede
Çocuklar kapının önünde oynuyor mu?
Ona bak sen..
-Perdemiz kadife olmalıydı..
-Basma da güzel olur, sevince.
Biliyorsun ancak boğazımıza,
Olmuyor ha deyince.”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
-Ama Hamdi beylerin..
-Hamdi beylere bakma sen,
Tencere maltızda, fasulye tencerede
Çocuklar kapının önünde oynuyor mu?
Ona bak sen..
-Perdemiz kadife olmalıydı..
-Basma da güzel olur, sevince.
Biliyorsun ancak boğazımıza,
Olmuyor ha deyince.”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“tut ki sen bir şiiri çok iyi yazsan
ya da çok iyi bir şiir yazsan
bir saatin aralıksız işleyişi
bir çocuğun bir sokak kedisini sevişi
bilmem ki sanki güzel bir akşam gibi”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
ya da çok iyi bir şiir yazsan
bir saatin aralıksız işleyişi
bir çocuğun bir sokak kedisini sevişi
bilmem ki sanki güzel bir akşam gibi”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“Biraz daha kan, kan ve suyun akışı
Ey suyun güvenli akışı
Sana bir yamaç gerekmez mi
Ki sonun özlemine hızla varsın
Ki sen varsın, akıtılmış kanlarla varsın
Ve kan ve akışın o soylu tabakta
Ormansız bir halka sunulacaktır
Bir orman olarak
Ona sığınılacaktır.”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
Ey suyun güvenli akışı
Sana bir yamaç gerekmez mi
Ki sonun özlemine hızla varsın
Ki sen varsın, akıtılmış kanlarla varsın
Ve kan ve akışın o soylu tabakta
Ormansız bir halka sunulacaktır
Bir orman olarak
Ona sığınılacaktır.”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“Deniz kenarında akşama kadar
Oturdum şeytan minâresi topladım.
Denizin ucu bucağı yok
Gökyüzü dersen daha geniş.
Ardımda dağlar, üstümde bulutlar
Tekmil yıldızlar bir köşeye sinmiş
Cebimde kendi ellerim
Kumlarda kendi ayaklarım
Kırıldığım Mehmet'ten
Sevindiğim Hasan'dan
Ne buldum ne yitirdiysem insandan
Bulutlar bulut, yıldızlar yıldız
Nasıl olur, bu koca yuvarlak ortasında
Ben kendi kendime, tek başıma, yapayalnız
......
Bir sokak olsa, insanlar olsa
Sesler olsa, ışıklar olsa.
Otursam bir kahvede kâğıt oynasam
Yattım sırtüstü kumlara uyudum.”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
Oturdum şeytan minâresi topladım.
Denizin ucu bucağı yok
Gökyüzü dersen daha geniş.
Ardımda dağlar, üstümde bulutlar
Tekmil yıldızlar bir köşeye sinmiş
Cebimde kendi ellerim
Kumlarda kendi ayaklarım
Kırıldığım Mehmet'ten
Sevindiğim Hasan'dan
Ne buldum ne yitirdiysem insandan
Bulutlar bulut, yıldızlar yıldız
Nasıl olur, bu koca yuvarlak ortasında
Ben kendi kendime, tek başıma, yapayalnız
......
Bir sokak olsa, insanlar olsa
Sesler olsa, ışıklar olsa.
Otursam bir kahvede kâğıt oynasam
Yattım sırtüstü kumlara uyudum.”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“ve bir gün şunu buldum
aşka benzer neşesi
yalnızdım çok yalnızdım
aşk başka mavi başka”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
aşka benzer neşesi
yalnızdım çok yalnızdım
aşk başka mavi başka”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“şimdi burada kar yağıyorsa her yerde yağıyordur ve vakit
dardır
su geçirmez çizmeleri de vardır aman vermez
yıldırımçekenleri de
ve polisleri, polisten kaçanları ve düzgün cümle yapanları
anayasaya giriş, felsefeye başlangıç ve statik okuyanları
ağaç okşayanları, ekmek dilimlemeyi ve yemeyi sevenleri
-arada bir ateş gibi yakıp geçmeden tarihin kundurası-
mevsim sonu ucuz satışları, indirimli fiyatları ve hiç
düşlemeden
bir incir ağacının bütün bir yaz süren denizli rüyasını
doğduğu yerin yitik anısını bulduğunu sanarak
sevenler vardır
dördüncü boyuta göre bile
vakit dardır
denizlere en tutkun adamın bile çok zaman uykusu vardır
bir çırpıntı gibi gelip gider düşlerinin kumlarda yattığı
o adsız şehir, halkının boylu boyunca kumlarda yattığı
başkalarının o uğultulu şehre biraz kuzeyden baktığı
ne kadar suya girseler ıslanmayan
çımacıları, dalyan toplayanları, vapur yürütenleri
suya bakıp rüzgâr söyleyenleri, yağmuru yanılmadan bilenleri
yağmura şemsiyesiz çıkanları
bakkal çıraklarını, meyhane komilerini, deniz adamlarını
izinli yürüyüşleri, sağlıksız grevleri ve aynen lokavtları
doğduğu yerin yitik anısını bulduğunu sanarak
sevenler vardır
vakit dardır
her şeyin acısı birden gelişir ve hız verir kanına
çiçeğin susuzluktan kuruması, kedinin açlığı ve eylül ortası
bir yanlışlık, bir kırgınlık, bir izin akşamının ilk karası
sıkılgan ölümün kuluçkadaki kuşunun çatlamayan ilk
yumurtası
işte akreple yelkonvanın, örümcekle sineğin saat onikideki arası
ancak coşkunluğa vakit vardır
ey onun adsız bir ot olarak yüzyıllardır sürgün veren sabrı
durumunun dağlara bir akşam olarak vuran gölgesi
ey usta berberlerin bileyli usturası, lâğımcılar kazması
ey bileycilerin en hüzünlüsü, kıvılcımlar ustası
ey en tıraşlı mücellit kalfası
bir fakülte rozetinde gülümseyen kırmızı, uslu kırmızı
gülüşünüz bir mağaranın karanlık tarihini aşıyor artık
bir şehrin güneyi ve batısı vardır
vakit dardır
bizim tasalarımızın eskidir tarihçesi
sonunda umutlanmak, başında gül bahçesi
bir bayrama su veriyor bir gümüş çeşme
çünkü dünyada artık
vakit dardır”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
dardır
su geçirmez çizmeleri de vardır aman vermez
yıldırımçekenleri de
ve polisleri, polisten kaçanları ve düzgün cümle yapanları
anayasaya giriş, felsefeye başlangıç ve statik okuyanları
ağaç okşayanları, ekmek dilimlemeyi ve yemeyi sevenleri
-arada bir ateş gibi yakıp geçmeden tarihin kundurası-
mevsim sonu ucuz satışları, indirimli fiyatları ve hiç
düşlemeden
bir incir ağacının bütün bir yaz süren denizli rüyasını
doğduğu yerin yitik anısını bulduğunu sanarak
sevenler vardır
dördüncü boyuta göre bile
vakit dardır
denizlere en tutkun adamın bile çok zaman uykusu vardır
bir çırpıntı gibi gelip gider düşlerinin kumlarda yattığı
o adsız şehir, halkının boylu boyunca kumlarda yattığı
başkalarının o uğultulu şehre biraz kuzeyden baktığı
ne kadar suya girseler ıslanmayan
çımacıları, dalyan toplayanları, vapur yürütenleri
suya bakıp rüzgâr söyleyenleri, yağmuru yanılmadan bilenleri
yağmura şemsiyesiz çıkanları
bakkal çıraklarını, meyhane komilerini, deniz adamlarını
izinli yürüyüşleri, sağlıksız grevleri ve aynen lokavtları
doğduğu yerin yitik anısını bulduğunu sanarak
sevenler vardır
vakit dardır
her şeyin acısı birden gelişir ve hız verir kanına
çiçeğin susuzluktan kuruması, kedinin açlığı ve eylül ortası
bir yanlışlık, bir kırgınlık, bir izin akşamının ilk karası
sıkılgan ölümün kuluçkadaki kuşunun çatlamayan ilk
yumurtası
işte akreple yelkonvanın, örümcekle sineğin saat onikideki arası
ancak coşkunluğa vakit vardır
ey onun adsız bir ot olarak yüzyıllardır sürgün veren sabrı
durumunun dağlara bir akşam olarak vuran gölgesi
ey usta berberlerin bileyli usturası, lâğımcılar kazması
ey bileycilerin en hüzünlüsü, kıvılcımlar ustası
ey en tıraşlı mücellit kalfası
bir fakülte rozetinde gülümseyen kırmızı, uslu kırmızı
gülüşünüz bir mağaranın karanlık tarihini aşıyor artık
bir şehrin güneyi ve batısı vardır
vakit dardır
bizim tasalarımızın eskidir tarihçesi
sonunda umutlanmak, başında gül bahçesi
bir bayrama su veriyor bir gümüş çeşme
çünkü dünyada artık
vakit dardır”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“Şimdi bir köşede bir bakkalda biliyorum
O, bir kadına bir savaşı anlatıyordur
Hüznün bir cephe olarak kullanıldığı
Ve yoksulluğun bir silah olarak.”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
O, bir kadına bir savaşı anlatıyordur
Hüznün bir cephe olarak kullanıldığı
Ve yoksulluğun bir silah olarak.”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“Ne kadar sürer bir kurdun özgürlük rüyası, pençeleri
yabancı güvertede aşınırsa şimdi
Hele gemi zâbitleri ve tayfalar, kokulu büyük sigaralarını
gülüşerek birbirlerinden yakıyorlarsa
Ne kadar sürebilir ölümün en son düşünülmesi gereken
bir kurtuluş olduğu
Bazıları susmayı aldılar, kimileri "evet" demeyi, avunup
yansılamayı, herkes bir türlü silâh
O da bir silâh edindi:”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
yabancı güvertede aşınırsa şimdi
Hele gemi zâbitleri ve tayfalar, kokulu büyük sigaralarını
gülüşerek birbirlerinden yakıyorlarsa
Ne kadar sürebilir ölümün en son düşünülmesi gereken
bir kurtuluş olduğu
Bazıları susmayı aldılar, kimileri "evet" demeyi, avunup
yansılamayı, herkes bir türlü silâh
O da bir silâh edindi:”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“bu sayfaya her şeyi yazdım her şeyi söyledim
kırmızı kiremitleri evcil domuzları bir bir elledim
bitmez bir uzunhava sanrısı verdiler bana
o eski havayı aldım kendimce tazeledim
atılmış bir ok oldu bendeki bu dağ tutkusu
durdum en olumsuz şeyleri en güzel ezberledim”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
kırmızı kiremitleri evcil domuzları bir bir elledim
bitmez bir uzunhava sanrısı verdiler bana
o eski havayı aldım kendimce tazeledim
atılmış bir ok oldu bendeki bu dağ tutkusu
durdum en olumsuz şeyleri en güzel ezberledim”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“saçlarımı hep kestim tutacak kadar kalmasın dedim
çünkü bir başkaldırma ancak saçlarından tutulur”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
çünkü bir başkaldırma ancak saçlarından tutulur”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“soyluluğumu anımsıyorum. Bir gece farkettim
sinemada mıydı bir şehirde mi bilmiyorum
önce her şeyi ben hazırlıyorum sonra geliyorlar
saat ikide mi, içkide mi, on birde mi bilmiyorum
karışıklık! Keçileri seviyorum tuz gibi
susuzlukta mı, şöyle akşamlarda mı bilmiyorum
her şey bozuktur bir öğle yürüyüşünde
günlerin akıttığı ırmaklardan mı bilmiyorum
ben tutunurum saatsiz bir yelkovana
saat ikide mi, kırılmada mı, on birde mi bilmiyorum
adın bir güzelliğe yakışır elbet yakışır
bir intiharda mı, bir şiirde mi bilmiyorum”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
sinemada mıydı bir şehirde mi bilmiyorum
önce her şeyi ben hazırlıyorum sonra geliyorlar
saat ikide mi, içkide mi, on birde mi bilmiyorum
karışıklık! Keçileri seviyorum tuz gibi
susuzlukta mı, şöyle akşamlarda mı bilmiyorum
her şey bozuktur bir öğle yürüyüşünde
günlerin akıttığı ırmaklardan mı bilmiyorum
ben tutunurum saatsiz bir yelkovana
saat ikide mi, kırılmada mı, on birde mi bilmiyorum
adın bir güzelliğe yakışır elbet yakışır
bir intiharda mı, bir şiirde mi bilmiyorum”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“acım sessiz bir güneş batmasıdır ölsün
eksik ve kötü bir güneş batmasıdır ölsün
her yerlerim bir yaşlılık gibidir denizden
bulantım yanlışlıktan bir deniz tutmasıdır ölsün
sulfata karnımı avuçla güneşimi ver sulfata
ham zerdaliler ve kavunlar ve bataklar ölsün
ay çıkar dağlara vurur ey Mustafa
bu gece Mustafa'nın sanki son yatmasıdır ölsün
sulfata acımı dinidir acını kat bana
eksik ve kötü gemilerin gitmesidir ölsün
ben ki çarşılara giderim armut kokarım
kavuniçi duygular ve yataklar ölsün
toysun adın deliye çıkar bir gün bilsene
saat beşleri düşün yalnız öbürleri ölsün
sulfata hatırla acımı sen bir haziransın
sulfata öbürleri bir bayram haftasıdır ölsün
ben dağlara çıkarım dağlarda bağırırım
bütün çalgılar bir şeyin uzatmasıdır ölsün”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
eksik ve kötü bir güneş batmasıdır ölsün
her yerlerim bir yaşlılık gibidir denizden
bulantım yanlışlıktan bir deniz tutmasıdır ölsün
sulfata karnımı avuçla güneşimi ver sulfata
ham zerdaliler ve kavunlar ve bataklar ölsün
ay çıkar dağlara vurur ey Mustafa
bu gece Mustafa'nın sanki son yatmasıdır ölsün
sulfata acımı dinidir acını kat bana
eksik ve kötü gemilerin gitmesidir ölsün
ben ki çarşılara giderim armut kokarım
kavuniçi duygular ve yataklar ölsün
toysun adın deliye çıkar bir gün bilsene
saat beşleri düşün yalnız öbürleri ölsün
sulfata hatırla acımı sen bir haziransın
sulfata öbürleri bir bayram haftasıdır ölsün
ben dağlara çıkarım dağlarda bağırırım
bütün çalgılar bir şeyin uzatmasıdır ölsün”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“Ben güzel bir ülkenin habercisi olurum
Ya güzel bir akşamın içki dağıtıcısı
Sular eser rüzgâra karışır bütün analar
Bir kalır onların ve bir karaciğerin ağrısı.”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
Ya güzel bir akşamın içki dağıtıcısı
Sular eser rüzgâra karışır bütün analar
Bir kalır onların ve bir karaciğerin ağrısı.”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“bu temmuz nasıl olsa birkaç yıl sürer”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“Bir Kalır uzun resimlerde anısı sakallarımızın
Urban içinde Üşüyüp Üşüyüp kaldığımızın
Bir Kalır yanık yağlar kokusu şehirlerde
Uzun nehirlere binip uzaklaşmadıkça
Bir Kalır yabancı yataklarda o oteller
Meydanlar heykeller sizin olmadığınız o her yer
O çok yalınç gerçekli gelip gitmeler
Bir Kalır uzun duvarlar ve onların dipleri
Bir Kalır Yılgın Adamların hep "Evet" dedikleri
Çok üşürdük hep üşürdük üşümekti bütün yaşadığımız
Üşürdü ellerimiz aşkımız sonsuz uzun sakallarımız
Tükenir dağınık diriliği kaşıntımızın bir gün
Bir Kalır uzun kitaplarda anısı çok Üşüdüğümüzün”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
Urban içinde Üşüyüp Üşüyüp kaldığımızın
Bir Kalır yanık yağlar kokusu şehirlerde
Uzun nehirlere binip uzaklaşmadıkça
Bir Kalır yabancı yataklarda o oteller
Meydanlar heykeller sizin olmadığınız o her yer
O çok yalınç gerçekli gelip gitmeler
Bir Kalır uzun duvarlar ve onların dipleri
Bir Kalır Yılgın Adamların hep "Evet" dedikleri
Çok üşürdük hep üşürdük üşümekti bütün yaşadığımız
Üşürdü ellerimiz aşkımız sonsuz uzun sakallarımız
Tükenir dağınık diriliği kaşıntımızın bir gün
Bir Kalır uzun kitaplarda anısı çok Üşüdüğümüzün”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“Bana köfteler hazırlayın salatalar hazırlayın bir de pencere
Oturup umutla bir şeyler unutayım
...
Dört adam Meymenet Sokağı'nda durup bir eve baktılar
Durdum ben de baktım ahşap bir evdi
İstesek bakmazdık düşünün ama istedik baktık
Kararmış tahtalarda yerleşmiş mutluluklar gördük
O bildiğimiz eskimiş güneşten dipdiri ışıklar
Bir de kız gördük onaltısında sevilmeyi özler
Meymenet sokağı eğri büğrüydü ama loştu
Görseniz loştu
Meymenet sokağı'nın tadını hep bilirim ama gidemem
Oturur dosya düzenlerim akşama kadar
Daracık boş zamanlarımda durup sokakları düşünürüm
Deniz kıyısına inen ufak tefek sokakları
Doksaniki dosya düzenlerim başlarım yeryüzünü
sevmeye”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
Oturup umutla bir şeyler unutayım
...
Dört adam Meymenet Sokağı'nda durup bir eve baktılar
Durdum ben de baktım ahşap bir evdi
İstesek bakmazdık düşünün ama istedik baktık
Kararmış tahtalarda yerleşmiş mutluluklar gördük
O bildiğimiz eskimiş güneşten dipdiri ışıklar
Bir de kız gördük onaltısında sevilmeyi özler
Meymenet sokağı eğri büğrüydü ama loştu
Görseniz loştu
Meymenet sokağı'nın tadını hep bilirim ama gidemem
Oturur dosya düzenlerim akşama kadar
Daracık boş zamanlarımda durup sokakları düşünürüm
Deniz kıyısına inen ufak tefek sokakları
Doksaniki dosya düzenlerim başlarım yeryüzünü
sevmeye”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
“Göğsünden, saçlarından bir güzel kadın kokusu.
Bir şişe yıllanmış şarabın başında,
Bana ömrünce sürecek bir sevdayı
Mahmur bir gülüşünle vermişsin.”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
Bir şişe yıllanmış şarabın başında,
Bana ömrünce sürecek bir sevdayı
Mahmur bir gülüşünle vermişsin.”
― Büyük Saat - Bütün Şiirleri
