The Benefactor Quotes

Rate this book
Clear rating
The Benefactor The Benefactor by Susan Sontag
554 ratings, 3.56 average rating, 61 reviews
Open Preview
The Benefactor Quotes Showing 1-9 of 9
“The truth is always something that is told, not something that is known. If there were no speaking or writing, there would be no truth about anything. There would only be what is.”
Susan Sontag, The Benefactor
“I was not looking for my dreams to interpret my life, but rather for my life to interpret my dreams”
Susan Sontag, The Benefactor
“Erkeklerin kendilerini erkekliklerini kanıtlamak zorunda hissettiklerini, oysa kadınların kadın sayılmak için kadınsılıklarını doğrulamak zorunda olmadığını hiç fark ettin mi? Bunun neden böyle olduğunu biliyor musun? İzin ver de, bir annenin ve bir kadının bilgeliğiyle bunu sana açıklayayım. Kadın olmak, insanların olması gerektiği gibi, sevgi ve huzur dolu olmaktır (...) oysa erkek olmak doğal olmayan, doğanın asla niyetlenmediği bir işe girişmek demektir. Erkek olma çabası, sürekli bozulan makineyi aşırı derecede zorlar (...) şiddet, cüretkarlık, hilekarlık, erkeğin kendini kanıtlamak için giriştiği bütün bu kibir dolu acınası bahaneler 'erkekçe eylemler' sayılıp değer verilir. Bunlar olmazsa o erkek olamaz. Tabii ki olamaz!”
Susan Sontag, Rüyalarının Esiri
“However painful they were, I needed my dreams—the metaphor for my introspection—if I was ever to be at peace.”
Susan Sontag, The Benefactor
tags: dreams
“Rüyaların yasaklanmamasına hayret ediyorum. Rüya ne büyük bir vaat! Ne büyük zevk! Ne kadar özel! Hem insana bir eş de gerekmez; kadın veya erkek, kimsenin işbirliğine gerek yok. Rüyalar, ruhun tamama ermemiş cinsel eylemidir.”
Susan Sontag, Rüyalarının Esiri
“Shouting has never made me understand anything.”
Susan Sontag, The Benefactor
“His own being, and that of the angels and powers who reinforced his being by knowing and acknowledging him, was sufficient. He only was; he knew nothing of himself. Then it happened that this all-sufficient god came to know one thing — that he was known. And then he wanted to know himself; he became dissatisfied with merely being. This constituted his fall.”
Susan Sontag, The Benefactor
“Hastalıkta hayal gücü her şeydir. Ona gerektiği gibi başvurulduğunda iyileştirir, ama hayal gücü insanı öldürür de. Bedenin hayal gücüyde sıkıcıdır, hatta her şeyi oldukları haliyle kavrar. Rüyalar hayal gücünün şiiri, hastalık ve düzyazısıdır. Hiç durmadan konuşan bir tanışım, kulakta başlayan bir rahatsızlıktan öldü; büyük el kol hareketleri yapmayı çok seven bir avukat da felç geçirdi. Hastalıkların da modası var. Bizimkilerden daha basit toplumlarda hastalığın da her şey gibi toplumsal ve ortak bir niteliği vardır: En tipik hastalık türü salgınlardır. Bizim toplumumuzda hastalık kişiye özel bir sorundur; modern hastalıklar bulaşıcı değildir. Hastalık her insana tek başına saldırır. Ya ihmal ettiği yahut da aşırı bir şekilde geliştirdiği bir organ kişiye özel olarak seçilir. Bu artık kirlilik değil, bireysel bir yargıdır. Başkasına geçirilemeyeceği için ona daha büyük bir uysallıkla katlanılır.”
Susan Sontag, The Benefactor
“Hepimiz gecede bir kez, ayda bir kez, yılda bir kez maskelerimizi değiştirsek ne olur?" dedi. "Mesleğinin, sınıfının, yurttaşlığının, görüşlerinin maskelerini. Karı kocanın, anne baba ve çocuğun, efendi ve kölenin maskelerini. Hatta bedenin maskelerini -erkek ve dişi, çirkin ve güzel, yaşlı ve genç. Çoğu erkek hiç karşı çıkmadan maskelerini takıyor ve ömür boyu çıkarmıyor.”
Susan Sontag, Rüyalarının Esiri