ZİNDAN GÜNLÜKLERİ

Başlangıç Notu: Bu hikayemi de Frpworld sitesinde yazmaya başlamıştım. Akıl hastanesinde bir adamın kendi zihninde yaşadığı bir macerayı anlatıyordu, çoğu fantastik eserde standart olarak yer alan bir grubun hikayesiydi bu: Grubun liderliğini bir elf prensesi yürütüyordu, çekingen bir büyücü, kütüphanecilik yapan eski bir rahip, çok yer görmüş gezgin bir buçukluk ve arena şampiyonu bir cüce ile takım tamamlanıyordu. Gruba sonradan katılacak olanlar ise bir şaman ve prensesin bir yerlerde tutsak şövalyesiydi. Hastayı tedavi eden doktorlar onun zihninde yaşamaya başladığı macerayı takip ederlerken bir yandan da ipuçlarını yorumlayarak hastanın geçmişte yaşadığı travmaları ortaya çıkartmak çalışmaktadırlar.

GİRİŞ            O anlatırken notlarını almaya devam ediyordu doktor da. Kalem bitiyor, yenisi geliyor ama hastasının anlatacakları bilmiyordu. Söze hep aynı şekilde başlar, ama geri kalanında geçen sefer nerede kaldıysa tam o noktadan anlatmaya devam ediyordu. Hiç bitmeyecek olan bir romanın sayfalarını çeviriyor gibi hissediyordu doktor. Artık ilk söze  başladığında dediklerini doktor ezbere biliyordu.           “Uyumadan evvel babam bana bir macera grubunun öykülerini anlatırdı, büyücüler, cüceler, prensesler hep zihnimi uyuşturur ve beni huzurlu bir uykuyla buluştururdu. Ben de büyüdüğümde babam gibi çocuğuma uyumadan evvel kendi uydurduğum bir grubun maceralarını anlatmak istiyordum, ama bu hayalimin gerçekleşmesi artık pek mümkün görünmüyor. Babamı kaybetmenin acısıyla biraz daha büyüdüğümde yalnız kalmamak için eve aldığım kedime sanki beni dinleyecekmiş gibi çocuğuma anlatmayı dilediğim öykülerden anlatmaya başladım. Kedim çok nazlıydı, söz dinlemezdi ama sesimin ona karşı bir etkisi vardı. Ben konuşurken susup beni dinlerdi, bu da benim hoşuma giderdi.
           Babam bana her öykünün mutlu bir sonu hak ettiğini söylemişti bir keresinde, ben de bu kurala çok uymak istemiştim. Ama benim öykümün sonunda mutluluk vaat edilmiyor, aşık çiftler bir araya gelemiyor, dostlar birbirini affedemiyor, barış yerine savaşı arzu edenler amacına ulaşıyor. Bu öyle bir öykü ki sadece hayal kurmaktan hiç vazgeçemeyenlere hitap ediyor…”
 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on April 03, 2014 08:08
No comments have been added yet.