Cengiz Çandar's Blog, page 8
October 12, 2025
İran: Avrupa ile müzakere düşünmüyoruz, ABD ile diyaloğa hazırız
İran Dışişleri Bakanı Erakçi, ülkesine BM yaptırımlarının geri getirilmesini sağlayan Avrupa ile nükleer müzakere düşünmediklerini fakat ABD ile “adil ve dengeli” müzakere sürecine yeniden başlamaya hazır olduklarını dile getirdi.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, ülkesine Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının geri getirilmesini sağlayan Avrupa ile nükleer müzakere düşünmediklerini ancak ABD ile “adil ve dengeli” müzakere sürecine yeniden başlamaya hazır olduklarını söyledi.
Erakçi, devlet televizyonunda canlı yayında ülkesinin dış politika gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bakan Erakçi, ülkesi ile Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının (UAEA) 9 Eylül’de Mısır’ın başkenti Kahire’de imzaladığı ve karşılıklı işbirliğinin yeniden başlatılmasını öngören anlaşmanın, BM yaptırımlarının devreye girmesinin ardından geçersiz olduğunu ifade etti.
Bunun işbirliğinin tamamen bittiği anlamına gelmediğini belirten Erakçi, “Kahire Anlaşması şu anda askıya alınmış durumda. Ajans ile artık işbirliği yapmayacağımızı söylemiyoruz çünkü bazı işbirlikleri bizim çıkarımıza. İlişkiler tamamen sona ermeyecek ancak Kahire Anlaşması şimdilik rafa kaldırıldı. Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi, Ajansın yeni talepleri hakkında karar verecek.” diye konuştu.
İran’a BM yaptırımlarının geri getirilmesini sağlayan Avrupa ülkeleri ile nükleer müzakere planları olmadığını vurgulayan Erakçi, “Şu anda Avrupalılarla müzakereler için bir temel görmüyoruz. ABD ile adil ve dengeli bir diyaloğa hazırız.” dedi.
Erakçi, ABD ile aracılar üzerinden mesaj alışverişinin sürdüğünü söyleyerek, “ABD’ye karşı tutumumuz her zaman net olmuştur; eğer onlar eşit bir konumdan, ortak çıkarlar doğrultusunda ve karşılıklı saygıya dayalı olarak müzakere etmeye hazırlarsa, müzakereyi dikte etmekle karıştırmıyorlarsa biz de bu müzakereleri yapmaya hazırız.” ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, İran’ın İsrail ile Arap ülkelerinin ilişkilerinin normalleşmesini öngören “İbrahim Anlaşmaları”na katılabileceği iddiasının sorulması üzerine Erakçi, “İbrahim Planı, kutsal bir isimle anılsa da temeli Filistin halkını meşru haklarından mahrum bırakmayı, sahte ve işgalci bir rejimi tanımayı ve işgalci, suçlu, soykırımcı ve çocuk katili bir rejimle ilişkileri normalleştirmeyi amaçlayan hain bir plan. Bu planın ideallerimizle hiçbir ilgisi yok ve böyle bir şey asla olmayacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Erakçi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile geçen hafta yaptığı telefon görüşmesinin ardından Rus yetkililerin, “Netanyahu’nun İran’la yeni bir çatışmaya niyeti olmadığını söylediğini” kendilerine bildirdiğini aktardı.
İranlı Bakan, şunları söyledi:
“Rusların aktardığına göre, üç veya dört gece önce Netanyahu ile Sayın Putin arasında bir telefon görüşmesi yapılmış. Ertesi sabah, büyükelçimizi cumhurbaşkanlığına davet etmişler ve aynı bilgi bize Ruslar tarafından iletildi. Söylendiğine göre Netanyahu, İran’la tekrar savaş veya çatışma niyetinde olmadığını vurgulamış. Bu bilgi bize Rus dostlarımız tarafından iletildi ve ardından Sayın Putin bunu kamuoyuna duyurdu. Bizim için bu haber, değerlendirmelerimizi değiştirmedi. Silahlı kuvvetlerimiz tam teyakkuz halinde ve her geçen gün yeteneklerini güçlendiriyor. Siyonist rejimde aldatma ve kandırma olasılığı çok yüksek ve bu tür açıklamaların aldatma amacıyla yapılması da mümkündür.” (AA)
İran: Avrupa ile müzakere düşünmüyoruz, ABD ile diyaloğa hazırız yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
October 11, 2025
Edirne ve Kırklareli’nde 35 düzensiz göçmen yakalandı
Edirne ve Kırklareli’nde 35 düzensiz göçmen yakalandı.
Edirne’de güvenlik güçleri, kent genelindeki denetimlerde 21 yabancı uyruklunun yasa dışı yollarla yurda girdiğini tespit etti.
Yabancı uyruklular, işlemlerinin ardından İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne gönderildi.
Kırklareli Jandarma Komutanlığı ekipleri de Kavaklı beldesi yakınlarında 14 düzensiz göçmeni yakaladı.
İşlemleri tamamlanan düzensiz göçmenler, Pehlivanköy Geri Gönderme Merkezi’ne teslim edildi. (AA)
Edirne ve Kırklareli’nde 35 düzensiz göçmen yakalandı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
October 10, 2025
Lüfer boğaza girdi tezgahlar şenleri
Coğrafi işaretli lüfer boğaza akın etti tezgahları süslemeye başladı. Balıkçılar tarafından olta ile tutulan denizlerin kralı lakaplı bu lezzetli balık tanesi 400 TL’den başlayan fiyatla geçtiğimiz yıldan daha ucuza satılıyor.
Balık avı sezonun açılmasının üzerinden 40 gün geçmesine rağmen tezgahlarda yüksek fiyatlardan yakınan vatandaşın yüzü dünyanın en lezzetli balıkları arasında gösterilen lüferin bollaşmasıyla güldü. İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) 6 yıl süren uğraşları sonucunda coğrafi işaret alan lüfer dünyanın en lezzetli balıkları arasında gösteriliyor. Ve boğazda yakalanan lüferin tadı dünyanın hiç bir yerinde aynı olmuyor. Milliyet’ten İsmail Şahin’in haberine göre; haftabaşı Karadeniz’den boğaza giriş yapan Lüfer, balıkçılar tarafından olta ile tutuluyor. Balıkçı tezgahlarında 250-300 gramlık lüfer 400 TL’den 300-350 gramlık 600 TL, 400-450 gramlık lüferler ise tanesi 700 TL’den satılıyor.
Hamsi bollaşıyor
Kadıköy Özmen Balıkçılıktan Yaşar Çay, “Geçen yıl bu zamanlar lüferin 250-300 gramlığını 450 TL’ye satıyorduk. Bu sene daha ucuz, vatandaş çok ilgi gösteriyor. Satışlardan memnunuz. Sezon başlayalı 40 gün oldu, ne palamut ne de diğer balıklar yüzümüzü güldürdü. Ama bu yıl hamsiden umutluyuz havaların biraz daha soğumasını bekliyoruz” dedi.
Gürpınar Balık Hali’nin yönetimini yapan İSYÖN A.Ş.’nin Genel Müdürü Hamdi Arpa da lüferin erken geliş yaptığını, halin çinekop ve sarıkanatın ortalarda görünmediğini belirterek, “Bu yıl palamut çok az oldu, o yüzden fiyatı da hiç düşmedi. Ama palamutun olmaması Karadeniz’de bu sene hamsinin fazla olması anlamına geliyor. Önümüzdeki günlerde hamsinin daha da bollaşarak ucuzlamasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Balıkçılarda tekir 500, barbun 700, istavrit 300, sardalya 300 TL’den satılırken yavaş yavaş bollaşmaya başlayan hamsinin de fiyatı düşmeye başladı. Karadenizden gelen hamsi kilosu 250 TL’den satılıyor. Balıkçıların ağlarına ara ara da torik takılıyor. 3 kiloya kadar çıkan torikler ise 1.500 TL’den satışa sunuluyor.
Palamut el yakıyor
Av sezonundan beri tezgahlarda pek rastlanmayan palamut ise halen çok az miktarda avlandığı için el yakmaya devam ediyor. Palamutun tanesi balıkçılarda 700 TL’den satılıyor. Şile’den tutularak hale gelen palamutun sezonun başından beri fiyatının hiç düşmediğini dile getiren Özmen Balıkçılıktan Selim Erdal, “Palamut yoksa hamsi bol olacak demek. Havalar yavaş yavaş soğuma başladı. Hamsi de bollaşmaya başladı. Bu sezondan umutluyuz vatandaş bol bol hamsi yiyecek. Şu anda hamsiyi kilosu 250 TL’ye satıyoruz. Hamsi bollaştıkça da fiyatı düşecek” ifadelerini kullandı.
Lüfer boğaza girdi tezgahlar şenleri yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Altın nereye koşuyor? İşte öngörüler….
Rekor üzerine rekor kıran, uluslararası kurumların sene sonunda beklediği seviyeleri yılın bitmesine aylar varken gören altın, kâr satışlarıyla duruldu. Önceki gün 4 bin 59 doları aşan ons altın, dün 3 bin 947 dolara kadar geriledi. Altında bir miktar daha gerilemenin yaşanabileceğini söyleyen uzmanlar, sonrasında ise yeniden güçlü yükseliş ihtimaline dikkat çekiyor. Öte yandan altın soluklanırken gümüş öne çıktı. 51.7 doları gören gümüşün onsu, 1980’den bu yana en yüksek seviyesine yükseldi.
ABD’DE hükümetin kapanması, devam eden belirsizlikler ve merkez bankalarının talepleriyle üst üste rekor kıran altının ons fiyatı, rekor serisini sonlandırdı. Önceki gün 4 bin 59,29 dolar ile tarihi rekor seviyesine ulaşan ons altın, dün 3 bin 947 dolara kadar çekildi. Bunda hem İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes sonrası jeopolitik gerilimin azalması hem de kâr satışları etkili oldu. Altın fiyatları soluklanırken, zirve sahnesine bu kez de gümüş çıktı. Gümüşün onsu, önceki akşam 51.7 dolarla tarihi zirvesini gördü. Gümüşün 1980’den bu yana gördüğü en yüksek seviyeye ulaşmasında, özellikle endüstriyel alanda gümüşe yönelik talebin artmasının etkili olduğu belirtiliyor. Ancak sonrasında gelen kâr satışlarıyla günü 48.95 dolardan tamamlayan gümüşün onsu, dün de gerilemeye devam etti ve 49.80 dolardan işlem gördü.
Hürriyet’in haberine göre Gelinen noktada, emtia piyasasını yılın ilk 9 ayında değerli metallerin sırtladığı görülüyor. Yaşadığı hızlı ralli sonrası soluklandığı belirtilen altının, bir miktar daha geri çekilmenin ardından yeniden rekorlar kırması bekleniyor. Ancak bazı uzmanlara göre ise yıl sonuna kadar gümüşün onsunun gideceği alanın, ons altına kıyasla daha fazla.
KAPALIÇARŞI BİR SAAT DURDU
Altın ve gümüşteki sert yükseliş, çarşamba günü Kapalıçarşı’daki işlemleri de altüst etti. Kapalıçarşı’daki bir esnaftan edindiğimiz bilgilere göre, fiyatlardaki ani yükselişin durulmasını bekleyen çarşı esnafı, bir saatliğine altın ve gümüş alım-satımını durdurdu. Fiyatların dengeye oturduğu gözlenince de alım ve satımların normale döndüğünü belirten esnaf, Hürriyet’e yaptığı açıklamada, “Perşembe ve bugün (cuma günü) altın ve gümüş alışverişi her zamanki seyrinde devam ediyor” ifadelerine yer verdi.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk ise “Hisse senedinde nasıl devre kesici uygulaması varsa esnaf da öyle yapmak istedi. ‘Satmıyoruz’ demedi yani esnaf, abartılı bir durum yok. Bir saatliğine fiyatların dengelenmesi beklendi, bu nedenle satışlar durduruldu” diye konuştu.
RALLİ BİTTİ Mİ BİTMEDİ Mİ
Altında yaşanan geri çekilmeye yönelik de konuşan Yıldırımtürk, “Bence altın küçük çaplı düzeltmeler yapıyor, yapacak da. Ama temelde altının önü açık. Dolayısıyla fiyatların geri gelmesi, çok sert bir düzeltmenin olması gibi bir beklentimiz yok” dedi. Yıldırımtürk, bu beklentisinin gerekçelerini ise şöyle özetledi: “Fed’in yılın geri kalanınında 25’er baz puanlık faiz indirimine gideceğine yönelik beklentiler altını yukarı yönlü destekliyor. Hamas ile İsrail’in anlaşması sonrası jeopolitik gerilim azaldı fakat anlaşmanın ons altına yansıması 50 dolar bile değil. ABD’de 9 gündür kapalı olan hükümet açıldığında ons altın belki 50 dolar daha geriler, ancak sonra toparlanır ve yoluna devam eder beklentisi hakim. Bunların yanı sıra bugüne kadar pek de alışık olmadığımız bir durumla karşı karşıyayız: Gelişmiş ülkelerde de bireyler altın almaya başladı. Bu bireysel talepteki artış da altın fiyatlarını destekliyor.”
Ancak bir taraftan Yıldırımtürk ve pek çok uzman altında rallinin bitmediğini ifade ederken; diğer taraftan da son günlerde önemli uluslararası kurumlardan altına yönelik uyarı açıklamaları gelmesi kafaları karıştırdı.
Örneğin Bank of America, altın fiyatlarının yukarı yönlü seyrine ilişkin iyimser olmayan tarafta. Bankanın baş stratejisti Paul Ciana hafta başında yayınladığı notta yatırımcıların dikkatli olması gerektiğine dikkat çekti ve “Teknik sinyaller ve koşullar, yükseliş trendinin sona erdiğini gösteriyor” diye konuştu.
Goldman Sachs Başkan Yardımcısı Robert Kaplan da altının yıl başından bu yana yaklaşık yüzde 40 artarak 4 bin dolara ulaşmasının finans piyasalarındaki derin endişeleri yansıttığını söylemişti. Kaplan, altındaki bu sert yükselişin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirterek, bunun ekonomik sistemde dikkat edilmesi gereken bir ‘kırmızı ışık’ olduğunu vurguladı.
GÜMÜŞTEKİ GETİRİ YÜZDE 75
Öte yandan, gümüş de altın gibi hem jeopolitik gerginlik veya finansal istikrarsızlık dönemlerinde güvenli liman özelliği taşıyor hem de endüstriyel alanda da kullanılıyor. Elektronik, yarı iletken ve yenilenebilir enerji gibi sektörlerin yoğun gümüş talebi ile Fed’in faiz indirimlerine başlaması, gümüş fiyatlarını destekleyen önemli faktörler olarak sıralanıyor. Yıla 28.9 dolardan başlayan gümüşün ons fiyatı söz konusu gelişmelerin etkisiyle yıl genelinde alış ağırlıklı bir seyir izledi. Özellikle mayıs ayından sonra yükselişi ivmelenen ons gümüş, üst üste 5 ay değer kazandı. Ekim ayında da bu yükselişini devam ettiren gümüşün onsu, önceki gün 51.23 dolara yükselerek rekor kırdı. Ons gümüş yılbaşından bu yana ise yatırımcısına yüzde 75.2 getiri sağladı.
AA’ya konuşan Vadeli işlem ve emtia piyasaları uzmanı Zafer Ergezen, merkez bankalarının faiz kararları ve jeopolitik risklerin gümüş fiyatlarında etkili olduğunu aktardı. “ABD’de faiz indirimi ihtimallerinin artıyor olması da gümüşü öne çıkarıyor” diyen Ergezen, “ABD’de federal hükümetin kapanmasıyla birlikte ABD tahvillerinden altın ve gümüş gibi kıymetli metallere geçiş oldu” ifadelerine yer verdi.
Altın nereye koşuyor? İşte öngörüler…. yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Güllü’nün ‘tırnak’ raporu çıktı: Yabancı DNA yok
ARABESK müziğin sevilen isimlerinden şarkıcı ‘Güllü’ olarak bilinen Gül Tut, 26 Eylül saat 01.30 sıralarında Yalova Çınarcık’taki evinin 6’ncı katından pencereden düşerek yaşamını yitirmişti. Güllü’nün cenazesi, 27 Eylül’de İstanbul Tuzla’da toprağa verildi.
Güllü’nün ön otopsi raporunda ‘darp’ ve ‘cebir’ izine rastlanmadığı kaydedildi. Pencereden düşmeden önceki son anları da evindeki güvenlik kamerasına yansıyan Güllü’nün ölümüyle ilgili soruşturma devam etti.
BOĞUŞMA YAŞANMAMIŞ
Hürriyet’in haberine göre; Güllü’nün ölümüyle ilgili soruşturmada kritik bir rapor daha soruşturma dosyasına girdi. Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı DNA incelemesi raporu olaydaki muğlak noktalardan birini daha aydınlatacak nitelikte. Rapora göre Güllü’nün tırnak aralarında yalnızca kendi DNA’sı bulundu, başka herhangi birine ait iz bulunmadı. Bu bulgu, Güllü’nün düşmeden önce herhangi bir boğuşma ya da fiziksel müdahale yaşamadığını ortaya koydu. Olay akşamı evde kaydedilen görüntülere dair ses analizinin raporu ise henüz tamamlanmadı.
Güllü’nün ‘tırnak’ raporu çıktı: Yabancı DNA yok yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Schengen’de yeni sistem
AVRUPA Birliği, Schengen Bölgesi’ne girişte yeni bir uygulamayı devreye sokuyor. Yarından itibaren vizeye ihtiyacı olsun ya da olmasın İrlanda ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi hariç AB ülkeleri ile İsviçre, İzlanda, Liechtenstein ve Norveç’e giriş yapmak isteyen tüm üçüncü ülke vatandaşları “giriş-çıkış sistemi” adı verilen uygulamaya tabi olacaklar. Sistem Schengen Bölgesi’ne girişte kişisel bilgilerin depolanmasına dayanıyor.
Hürriyet’ten Güven Özalp’in haberine göre; EES sistemi devreye girdikten sonra ilk kez bu sistemin devrede olduğu bir ülkeye giriliyorsa pasaport kontrol noktasında kişisel bilgiler sorulacak, yüz fotoğrafı çekilecek ve parmak izi alınacak. Bu veriler dijital bir dosyada depolanacak. Sistem devreye girdikten sonra ilk ziyaret değilse sadece fotoğraf ve parmak izi kontrol edilecek. Biyometrik pasaport sahipleri ilgili giriş noktasında yeterli teknik altyapı mevcutsa self servisi kullanarak daha hızlı giriş yapabilecekler. Parmak izleri vize aşamasında alındığından kısa süreli kalış vizesine sahip olanların sadece fotoğrafları depolanacak. Giriş için vizeye ihtiyacı olmayanların hem yüz fotoğrafı hem de parmak izleri kayıt altına alınacak.12 yaşından küçük çocuklardan parmak izi alınmayacak.
RETLERDE ETKİLİ OLACAK
EES kullanan Avrupa ülkelerinde izin verilen süre aşılırsa sistem kişiyi tanımlayacak ve bu bilgiyi kaydedecek. Aynı durum yetkililerin girişi reddetmeleri halinde de geçerli olacak. Bu kayıt bir sonraki giriş ya da vize başvurusunda belirleyici etki yaratacak. Sistemle zaman içinde pasaport damgalarına da ihtiyaç kalmayacak.
Schengen’de yeni sistem yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Ateşkesin yürürlüğe girdiği Gazze’de yıkıma rağmen umut sürüyor
İsrail ordusunun iki yıldır soykırım yaptığı Gazze Şeridi’nde sahil kesimindeki Reşid Caddesi, yürürlüğe giren ateşkesin ardından on binlerce yerinden edilmiş Filistinlinin güney kesiminden kuzey bölgelerine dönüşüne sahne oldu.
Ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından güney bölgelerindeki zorla yerinden edilen Filistinliler, kuzeydeki evlerine dönmek için harekete geçti.
Reşid Caddesinde gözyaşlarıyla gülümsemelerin iç içe geçtiği, duaların ve tekbirlerin halk ezgileriyle karıştığı insani bir tablo yaşandı. Bazıları çocuklarını omuzlarında taşırken, bazı kadınlar nakliye araçlarının içinden elleriyle selam veriyordu.
Gençler ise yıkıntıya dönmüş evlerin arasında, dönenlere su dağıtıyordu.
Ateşkes, yıkılmış bölgelere kademeli dönüş umudunu yeniden canlandırdı ve yeniden inşa süreci için bir umut penceresi açtı.
– “Yıkıntılar üzerinde yaşayacağız”
Gazze’ye dönen Filistinliler, AA muhabirine yaptıkları açıklamalarda, yeniden inşa çalışmalarının kısa sürede başlamasını umut ettiklerini dile getirdi.
Bazıları, yıkılan evlerinin enkazının üzerinde yaşamayı göze alacaklarını belirterek, geri dönüşün, yıkıntılara rağmen göç ve sıkıntılı yaşamdan daha iyi olduğunu vurguladı.
İsmini vermek istemeyen bir Filistinli, “İşgalin saldırıları ve yıkımlar nedeniyle Gazze’nin kuzeyinden güneye göç ettik, şimdi tekrar kuzeye dönüyoruz. Evlerimiz yıkıldı, çocuklarımız şehit oldu, ama biz dönüp evlerimizi ve hayatımızı yeniden kuracağız.” dedi.
Yerinden edilenler, bu dönüşün Gazze’deki son savaş olmasını umut ettiklerini ifade ederken, Türkiye, Katar ve Mısır’ın arabuluculuğuyla ateşkesin sağlanmasından dolayı teşekkürlerini iletti.
– “Bir oda bile olsa kendi evimizde olmak en iyisi”
Gazze’nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı’ndan bir kadın göçmen de evine dönmenin mutluluğunu dile getirerek, yıkımın büyük olmasına rağmen geri dönüşün, göç ve zor yaşamdan daha iyi olduğunu belirtti.
Gazzeli kadın, “Göç etmek ve yabancı bir yerde yaşamak zordu. Evimiz gibisi yok, bir oda bile olsa kendi evimizde olmak en iyisi.” dedi.
Gazze’deki Hükümetin Medya Ofis Müdürü İsmail es-Sevabite, doğrudan altyapı kayıplarının 70 milyar doları aştığını açıklayarak, şeffaf bir yeniden inşa planının acilen uygulanmasını talep etmişti.
Sevabite, İsrail’in yaklaşık 300 bin konutu tamamen, 200 bin konutu kısmen veya ağır hasarlı hale getirdiğini belirtmiş, bunun sonucu olarak yaklaşık 2 milyon Filistinli zorunlu göçe tabi tutulduğunu, göç edenler yıpranmış çadırlarda ve ağır insani koşullar altında yaşamak zorunda kaldığını açıklamıştı.
Sevabite’ye göre, İsrail ordusu Gazze’ye 200 bin tondan fazla patlayıcı attı, bu da altyapının yüzde 90’ının yıkılmasına ve iki yıldır devam eden zorunlu göç nedeniyle yaklaşık 2 milyon sivilin yerinden edilmesine yol açtı.
Gazze’de yaşanan insani kriz halen devam ediyor. İsrail’in saldırıları, şehrin büyük bir bölümündeki altyapıyı, hastaneleri ve sivil savunma tesislerini yok etti. Kurtarma ekipleri, malzeme ve yakıt eksikliği nedeniyle enkaz altındaki kişilere ulaşmakta büyük zorluk yaşıyor.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne 8 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda 67 bin 211 Filistinli hayatını kaybetti, 169 bin 961 kişi yaralandı.
Mısır’da varılan anlaşma sonrası Gazze Şeridi’nde ateşkes yerel saatle 12.00’de devreye girmişti.
Ordudan yapılan yazılı açıklamada, İsrail askerlerinin “sarı hat” olarak tanımlanan noktalara doğru kısmi çekilmesinin tamamlandığı belirtilmişti. (AA)
Ateşkesin yürürlüğe girdiği Gazze’de yıkıma rağmen umut sürüyor yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Filistinli STK: İsrail, 67’si çocuk 735 Filistinlinin naaşını alıkoyuyor
Filistinli sivil toplum kuruluşu Şehitlerin Naaşını Kurtarma ve Kayıp Kişileri Arama Ulusal Hareketi, İsrail’in 67’si çocuk 735 Filistinlinin cenazesini alıkoyduğunu duyurdu.
Filistin Şehitlerin Naaşını Kurtarma ve Kayıp Kişileri Arama Ulusal Hareketi’nden yapılan açıklamada, İsrail’in alıkoyduğu Filistinlilerin cenazelerine ilişkin bilgi verildi.
İsrail’in 735 Filistinlinin cenazesini alıkoymayı sürdürdüğü ve bunların 256’sının “Sayılar Mezarlığı’nda” tutulduğu belirtildi.
Sayılar Mezarlığı’na gömülenlerin dışındakilere dikkati çekilen açıklamada, “İsrail, 2025 yılı başından bu yana 86’sı tutuklu, 67’si çocuk ve 10’u kadın olmak üzere toplam 479 Filistinlinin cenazesini alıkoymayı sürdürüyor.” ifadesi kullanıldı.
İsrail’in Haaretz gazetesinde 16 Temmuz’da çıkan habere işaret edilen açıklamada, İsrail ordusunun, işkence ve kötü muameleyle ünlü Sde Teiman gözaltı merkezinde Gazze Şeridi’nden yaklaşık 1500 Filistinlinin cesedini tuttuğu hatırlatıldı.
İsrail makamlarının, İsrail askerleri tarafından öldürülen ya da hapishanede ölen Filistinlilerin cenazelerini, “herhangi bir esir takasında pazarlık konusu yapmak için” alıkoyduğu belirtiliyor.
İsrail, ailesine teslim etmediği Filistinlilerin naaşını ise “Sayılar Mezarlığı” adı verilen ve üzerinde isimler yerine yalnızca sayıların bulunduğu mezarlara defnediyor.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne 8 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda 67 bin 211 Filistinli hayatını kaybetti, 169 bin 961 kişi yaralandı.
İsrail ordusu, dün, Mısır’da varılan anlaşma sonrası Gazze Şeridi’nde ateşkesin devreye girdiğini duyurmuştu.
Ordudan yapılan yazılı açıklamada, İsrail askerlerinin “sarı hat” olarak tanımlanan noktalara doğru kısmi çekilmesinin tamamlandığı belirtilmişti. (AA)
Filistinli STK: İsrail, 67’si çocuk 735 Filistinlinin naaşını alıkoyuyor yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Trump: “Ateşkesin devam edeceğini düşünüyorum, herkes savaştan yoruldu”
ABD Başkanı Donald Trump, Gazze’de ateşkes sürecine ilişkin pazartesi Mısır’da düzenlenecek törene birçok ülke liderinin katılacağını belirterek, “Ateşkesin devam edeceğini düşünüyorum, herkes savaştan yoruldu.” dedi.
ABD Başkanı Trump, Beyaz Saray’da ilaç fiyatlarının düşürülmesine ilişkin düzenlediği basın toplantısının ardından Gazze gündemine ilişkin soruları yanıtladı.
Trump, “Sanırım (pazartesi) erken saatlerde Knesset’te konuşma yapacağım, sonra da Mısır’a gideceğim. Ayrıca dünyanın dört bir yanından birçok lider davet edildi.” diye konuştu.
Gazze’de uygulanmaya başlayan ateşkesin sadece İsrail ve Filistin için değil tüm bölge ülkeleri ve dünya için “iyi bir şey” olduğunu vurgulayan Trump, “Bu, Gazze’nin ötesinde bir şey. Gazze çok önemli ama bu Gazze’nin ötesinde bir şey. Bu Orta Doğu’da barış demek, bu çok güzel bir şey.” şeklinde konuştu.
Trump, ateşkesin devam edeceğinden emin olup olmadığı yönündeki soruya yanıt vererek, “Ateşkesin devam edeceğini düşünüyorum. Herkes savaştan yoruldu. Unutmayın, 7 Ekim korkunç bir gündü, 1200 kişi öldü ama Hamas da 58 bin kişi kaybetti. Bu büyük bir intikamdı. İnsanlar bunu anlıyor. Bence herkes savaştan yoruldu.” ifadelerini kullandı.
İran ve Rusya gibi ülkelerin de Hamas-İsrail ateşkes sürecine pozitif katkı verdiklerini görmekten çok mutlu olduğunu dile getiren Trump, bu durumdan dolayı bölge barışı için umutlu olduklarını aktardı.
Trump, Gazze’nin yeniden inşa sürecinde bölgedeki bazı Arap ülkelerini işaret ederek, isim vermeden bu ülkelerin Gazze’nin inşa sürecinde sorumluluk almaya hazır olduklarını ima etti. (AA)
Trump: “Ateşkesin devam edeceğini düşünüyorum, herkes savaştan yoruldu” yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
İsrail ordusu Lübnan’ın güneyine hava saldırıları düzenledi
İsrail ordusu bir kez daha ateşkesi ihlal ederek Lübnan’ın güneyine bir dizi hava saldırısı düzenledi.
Lübnan basınına yansıyan haberlerde, İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyindeki el-Musaylih beldesini hedef aldığı belirtildi.
Haberlerde, İsrail ordusunun 10’dan fazla kez hedef aldığı bölgede şiddetli patlamaların meydana geldiği ve endüstriyel tesislerde büyük yıkımın oluştuğu aktarıldı.
Hedef alınan bölgede buldozerlerin bulunduğuna işaret edilen haberlerde, Musaylih-Neccariye kara yolunun kapandığı kaydedildi.
Öte yandan, İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Lübnan’ın güneyinde Hizbullah’ın altyapısının hedef alındığı iddia edildi.
Açıklamada, “Hizbullah’ın altyapısını yeniden inşa etmek için kullandığı” iddia edilen araçların hedef alındığı öne sürüldü.
Hizbullah’ın bölgedeki varlığı ve faaliyetlerinin İsrail ile Lübnan arasında yapılan ateşkesi ihlal ettiği savunuldu.
İsrail, Lübnan ile 27 Kasım 2024’te yaptığı ateşkes anlaşmasını neredeyse günlük düzenlediği saldırılarla ihlal ediyor.
Resmi verilere göre, İsrail anlaşmayı 4 bin 500’den fazla kez ihlal ederken, bu saldırılarda en az 283 kişi öldü, 630 kişi yaralandı.
Hizbullah ile İsrail arasında Ekim 2023’te başlayan kontrollü çatışmalar 2024’te şiddetlenmişti.
İsrail ordusunun Lübnan’a düzenlediği saldırılarda 4 binden fazla kişi hayatını kaybetmiş, yaklaşık 17 bin kişi de yaralanmıştı.
Ayrıca, Lübnan’a yönelik kara saldırıları sırasında sınır hattındaki beldelere giren İsrail ordusu, ateşkes anlaşmasındaki geri çekilme maddesine rağmen bölgedeki 5 noktada işgalini sürdürüyor. (AA)
İsrail ordusu Lübnan’ın güneyine hava saldırıları düzenledi yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Cengiz Çandar's Blog
- Cengiz Çandar's profile
- 6 followers
