Cengiz Çandar's Blog, page 56
August 22, 2025
Sivas’ta devrilen otomobildeki 5 kişi yaralandı
Sivas’ın Suşehri ilçesinde otomobilin devrilmesi sonucu 5 kişi yaralandı.
F.T. (30) yönetimindeki 34 LP 0584 plakalı otomobil, D-100 kara yolu Akçaağıl köyü rampasında devrildi.
İhbar üzerine olay yerine jandarma, sağlık, AFAD ve itfaiye ekipleri sevk edildi.
Kazada sürücü ile M.T. (59), S.D. (28), Z.D. (47) ve F.D. (15) yaralandı.
Yaralılar, ambulanslarla Suşehri Devlet Hastanesine kaldırıldı. (AA)
Sivas’ta devrilen otomobildeki 5 kişi yaralandı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Dünyaya Gazze çağrısı!
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK), Gazze Şeridi’ne kayıtsız ve şartsız insani yardımların girişi ve kapıların açılması için İsrail’e baskı yapılması hedefiyle uluslararası toplumun derhal harekete geçmesi için çağrı yaptı.
KİK Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, İsrail ablukası sonucu Gazze Şeridi’ndeki kıtlığın en şiddetli olan 5. seviyede olduğunun BM tarafından teyit edilmesi sonrasında yazılı açıklama yaptı.
Budeyvi, “uluslararası toplumun, İsrail işgal güçlerine sınır kapılarını açmaları ve Gazze Şeridi’ne kayıtsız şartsız insani yardımların ulaştırılması için baskı yapması hedefiyle acilen harekete geçmesi gerektiğini” vurguladı.
BM destekli gözlem kuruluşu Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması’nın (IPC) Gazze’de kıtlık ilan etmesine işaret eden Budeyvi, bu durumun “İsrail ordusunun Filistin halkına yönelik tehlikeli, insanlık dışı ve hukuka aykırı açlık politikalarının açık bir göstergesi” olduğunu belirtti.
Budeyvi, KİK ülkelerinin Filistin halkına destek konusunda kararlı duruşunu teyit ederek, “onlara uluslararası koruma sağlanması, hedef almaktan kaçınılması ve uluslararası hukuka, uluslararası insancıl hukuka ve ilgili Güvenlik Konseyi kararlarına istisnasız tam olarak uyulması” çağrısı yaptı.
Gazze Sağlık Bakanlığı ve Hükümet Medya Ofisi’nden verilerine göre, bir milyondan fazla çocuk gıdadan mahrum kalırken, 0-1 yaş arası 40 bin bebek ciddi yetersiz beslenme sorunu yaşıyor ve bu durumun hayatlarını tehdit ediyor ve ölenlerin sayısı gittikçe artıyor.
Dünyaya Gazze çağrısı! yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Edirne’de jandarmanın “dur” ihtarına uymayan otomobilde 6 düzensiz göçmen yakalandı
Edirne’de jandarmanın “dur” ihtarına uymayan otomobilde 6 düzensiz göçmen yakalandı.
Edirne Jandarma Komutanlığı ekipleri, kent girişindeki otoban gişelerinde düzensiz göçmenleri taşıdığı ihbarı yapılan 34 NOH 466 plakalı otomobile “dur” ihtarında bulundu.
Sürücü ihtara uymadı.
İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince takibe alınan şüpheli araç kovalamaca sonrası Atatürk Bulvarı’nda durduruldu.
Otomobilde yurda yasa dışı yollarla girdiği tespit edilen 6 düzensiz göçmen yakalandı, sürücü gözaltına alındı.
Düzensiz göçmenler, işlemlerin ardından İl Göç İdaresi Müdürlüğüne gönderildi. (AA)
Edirne’de jandarmanın “dur” ihtarına uymayan otomobilde 6 düzensiz göçmen yakalandı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Hatay’da silahlı saldırıya uğrayan kişi yaralandı
Hatay’ın İskenderun ilçesinde silahlı saldırıya uğrayan kişi yaralandı.
Meydan Mahallesi’nde, plakası öğrenilemeyen otomobilde bulunan 2 kişi, H.B. yönetimindeki motosikletin önünü keserek tabancayla ateş açtı.
İhbar üzerine olay yerine 112 Acil Sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.
Olayda yaralanan H.B, ambulansla İskenderun Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
Polis ekipleri, olay yerinden kaçan otomobili kısa sürede yakalayarak, araçtaki 2 şüpheliyi gözaltına aldı. (AA)
Hatay’da silahlı saldırıya uğrayan kişi yaralandı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Gazze’deki Filistin Hükümeti: IPC raporu, İsrail’in Gazze Şeridi’nde “kıtlık yok” iddialarını çürüttü
Gazze’deki Filistin Hükümeti, İsrail’in 22 aydır Gazze Şeridi’nde sürdürdüğü savaşın yol açtığı ağır insani krize rağmen “kıtlık yok” iddialarını yalanladı.
Hükümet Medya Ofisi’nden yapılan yazılı açıklamada, Birleşmiş Milletler’in (BM) desteklediği Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması’nın (IPC) “Gazze kentindeki kıtlık” raporuna dikkat çekildi.
Açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Turk ve ABD Başkanı Donald Trump’ın açıklamalarıyla aynı döneme denk gelen bu raporun, “Gazze’nin insan eliyle yaratılmış bir felaket ve sistematik açlıkla karşı karşıya olduğunu” ortaya koyduğu belirtildi.
İsrail’in, Gazze Şeridi’ne dayattığı açlığın “sistematik” olduğunu ve uluslararası insancıl hukuk uyarınca bir savaş suçu teşkil edebileceğine vurgu yapılan açıklamada, 1,2 milyonu çocuk olmak üzere 2,4 milyon Filistinlinin, İsrail’in sınır kapılarını kapatması ve insani yardım girişini engellemesi nedeniyle açlığın en ağır aşaması olan “beşinci evreye” fiilen girdiği kaydedildi.
Açıklamada, Gazze’ye ulaşan yardım kamyonlarının büyük kısmının ise “İsrail ordusunun koruması altında hareket eden yerel çeteler” tarafından yağmalandığı belirtilerek, bu yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmadığı ve karaborsada yüksek fiyatlarla satıldığı bildirildi.
“İsrail söyleminin çelişkileri gerçeği ortaya koyuyor.” ifadesi kullanılan açıklamada, Tel Aviv yönetiminin önce kıtlığı reddettiği, ardından ordunun Topraklardaki Hükümet Faaliyetleri Koordinatörü (COGAT) aracılığıyla bunu kabul ettiği ve yardım kamyonları ile hava yoluyla gönderilen yardımların fiilen “krizin itirafı” anlamına geldiği kaydedildi,
Açıklamada, hava yoluyla yardımların yalnızca hayat kurtarıcı acil durumlarda devreye sokulduğu hatırlatılarak, bunun “Gazze’de felaket boyutunda bir gıda krizinin varlığının açık göstergesi” olduğu vurgulandı.
BM İnsani İşler Koordinasyon Merkezinin (OCHA), mayıs ayından bu yana günde ortalama 90 olmak üzere toplam 10 bin kamyon yardım girişi sağlandığını bildirdiği vurgulanan açıklamada, bu rakamın ihtiyaç duyulan günlük en az 600 kamyonun yalnızca yüzde 15’ine denk geldiği aktarıldı.
Açıklamada, uluslararası topluma “İsrail’in Gazze ablukasını kaldırması, BM standartlarına göre günde en az 550-600 yardım kamyonunun engelsiz biçimde girişine izin verilmesi, yardım konvoylarının ve çalışanlarının korunması, yağma ve müdahalelerin önlenmesi” çağrısında bulunuldu.
IPC raporuBM’nin desteklediği gözlem kuruluşu IPC tarafından yayımlanan son raporda, 15 Ağustos 2025 itibarıyla Gazze şehrindeki kıtlık (felaket seviyesi olarak bilinen IPC’nin 5. seviyesi) makul kanıtlarla doğrulanmıştı.
IPC’nin raporunda “22 ay süren acımasız çatışmaların ardından Gazze Şeridi’nde yarım milyondan fazla insan açlık, yoksulluk ve ölümle karakterize felaket koşullarıyla karşı karşıya.” tespitine yer verilmişti.
Gazze “açlıktan” ölüyorİsrail’in saldırıları ve insani yardım girişini kısıtlayan sıkı ablukası altındaki Gazze Şeridi, açlığın yayıldığı, su, ilaç, tıbbi gereçler ve hijyen malzemesinin bulunamadığı insani felaketi yaşıyor.
Gazze Şeridi’nde başta çocuklar olmak üzere açlık nedeniyle ölümler artıyor. Yerel ve uluslararası çevreler, İsrail’in “açlığı ve susuzluğu silah olarak” kullandığını belirtiyor.
Sivil altyapıyı da tahrip ederek Gazze’nin yüzde 88’ini yıkan İsrail ordusu, sürgün emirleriyle yerinden ettiği Filistinlileri sık sık barındıkları bölgelerde hedef alıyor.
Nüfusu yaklaşık 2,3 milyon olan Gazze’de İsrail saldırıları ve sürgün emirleriyle yerinden edilenlerin sayısının 2 milyona ulaştığı, çok sayıda kişinin defalarca yerinden edildiği belirtiliyor.
Temel malzemelerden yoksun şekilde yerinden edilen Filistinliler, derme çatma çadırlarda veya aşırı kalabalıklar içinde hijyen malzemelerinin eksikliğinde lavaboların bile yetersiz olduğu, bulaşıcı hastalıkların yayıldığı okullarda hayatta kalmaya çalışıyor.
İsrail ordusu ise günlük düzenlediği saldırılarla yerinden edilenlerin çadırlarını ve barındığı sivil noktaları bombalıyor. (AA)
Gazze’deki Filistin Hükümeti: IPC raporu, İsrail’in Gazze Şeridi’nde “kıtlık yok” iddialarını çürüttü yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
İran ile Rusya’dan ‘BM uzlaşısı’
İran ve Rusya, 2015’teki nükleer anlaşmanın Avrupalı tarafları İngiltere, Fransa ve Almanya’nın, Tahran’a Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarını geri getirme imkanına sahip mekanizmayı işletme hakkının olmadığını ifade etti.
İran resmi haber ajansı IRNA’ya göre, Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile telefonda görüştü.
Görüşmede, İran’ın nükleer programı ve Avrupa ülkelerinin İran’a BM yaptırımlarını geri getirme imkanına sahip “snapback” olarak adlandırılan tetik mekanizmasını işletme tehditleri ele alındı.
Nükleer anlaşmanın tarafı Avrupa ülkelerinin, nükleer anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmediğine dikkati çeken iki bakan, bunun yanı sıra bu ülkelerin ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine saldırıya destek vermesi nedeniyle 2015’teki nükleer anlaşmayı destekleyen 2231 sayılı kararı ihlal ettikleri için “snapback” mekanizmasını işletmek için hukuki ve ahlaki dayanağa sahip olmadıkları görüşünü paylaştı.
İngiltere, Fransa ve Almanya’nın, “snapback” mekanizmasını içeren 2231 sayılı kararın yürürlükten kalkacağı tarihin uzatılması yönündeki teklifine değinen İran Dışişleri Bakanı Erakçi, sürenin uzatılması kararının, BMGK’nın sorumluluğunda olduğunu düşündüğünü belirtti.
İki bakan, İran ve Rusya arasında çeşitli düzeylerde etkileşim ve istişarelerin sürdürülmesinin önemini vurguladı.
2015’teki nükleer anlaşma ve ” mekanizması”İran ile BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi ve Almanya arasında 14 Temmuz 2015’te yaptırımların kaldırılması karşılığında İran’ın nükleer faaliyetlerinin sınırlandırıldığı anlaşma imzalanmıştı.
ABD, 2018’de anlaşmadan tek taraflı çekilmiş ve İran’a yaptırımları geri getirmişti. İran, Avrupa ülkelerinden ABD’nin yaptırımlarını telafi edecek önlemler almasını istemiş ancak Avrupalılar ABD’nin eylemine karşı çıksa da bu konuda adım atamamıştı.
İran, bunun üzerine 1 yıl sonra anlaşmadaki taahhütlerini kademeli olarak durdurmaya başlamış ve yüksek düzeyli uranyum zenginleştirme faaliyetlerine yönelmişti.
E3 olarak adlandırılan nükleer anlaşmanın Avrupalı tarafları İngiltere, Fransa ve Almanya ise ABD’nin tek taraflı çekilmesinden sonra uygulanmayan nükleer anlaşmada yer verilen ve “snapback” olarak adlandırılan, İran’a anlaşmayı ihlal ettiği gerekçesiyle BM yaptırımlarını yeniden getirme imkanına sahip maddeyi işletme tehdidinde bulunuyor. Mekanizmanın hayata geçirilme süresi 18 Ekim’de sona eriyor.
Diğer yandan, İran ile İngiltere, Fransa ve Almanya, 25 Temmuz’da İstanbul’da dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde bir araya gelmişti. Taraflar, görüşmelerin sürdürülmesi konusunda mutabık kalmıştı. Taraflar 26 Ağustos’ta yeniden bir araya gelecek.
İranlı yetkililer, BM yaptırımlarının geri getirilmesi halinde 1970’ten beri üye oldukları Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşmasını (NPT) gözden geçireceklerini duyurmuştu. (AA)
İran ile Rusya’dan ‘BM uzlaşısı’ yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Gazze’de kıtlık, en şiddetli düzey olan 5. seviyede tespit edildi
BM destekli gözlem kuruluşu IPC, Gazze’de kıtlığın en şiddetli seviyesi olarak bilinen 5. seviyede tespit edildiğini bildirdi.
Birleşmiş Milletler’in (BM) desteklediği gözlem kuruluşu Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırmasının (IPC) raporunda 15 Ağustos itibarıyla Gazze kentindeki kıtlığın makul kanıtlarla doğrulandığı bildirildi.
IPC, İsrail’in kıtlığa sürüklediği Gazze Şeridi’ndeki duruma ilişkin son raporunu yayımladı.
Raporda, “15 Ağustos 2025 itibarıyla, Gazze şehrindeki kıtlık (felaket seviyesi olarak bilinen IPC’nin 5. seviyesi) makul kanıtlarla doğrulandı. 22 ay süren acımasız çatışmaların ardından, Gazze Şeridi’nde yarım milyondan fazla insan açlık, yoksulluk ve ölümle karakterize felaket koşullarıyla karşı karşıya.” tespitine yer verildi.
Ayrıca, raporda bu kıtlığın, Gazze Şeridi’nde de yaygınlaşmasının beklendiği belirtildi.
“Akut yetersiz beslenmenin hızla kötüleşmeye devam etmesi öngörülüyor”
Gazze Şeridi’nde nüfusun yüzde 54’üne tekabül eden 1 milyon civarında kişinin IPC ölçeğine göre acil durum olarak adlandırılan 4. seviye ve 396 bin kişinin ise kriz olarak bilinen 3. seviyede açlık yaşadığı bildirildi.
Raporda, şu ifadelere yer verildi:
“Ağustos ortası ile eylül sonu arasında koşulların daha da kötüleşmesi ve kıtlığın Deyr Belah ve Han Yunus’a yayılması bekleniyor.
Nüfusun yaklaşık 3’te 1’i olan 641 bin kişinin IPC’nin 5. seviyesindeki açlıkla karşı karşıya kalması beklenirken, 4. seviyede açlık çeken kişi sayısının 1,14 milyona yükselmesi muhtemel. Akut yetersiz beslenmenin hızla kötüleşmeye devam etmesi öngörülüyor.”
Raporda, Gazze Şeridi’nde Haziran 2026’ya kadar 5 yaş altı en az 132 bin çocuğun akut yetersiz beslenmeden muzdarip olmasının beklendiği belirtildi.
IPC raporunda “Bu rakamlar, Mayıs 2025’teki IPC tahminlerinin iki katı. Bu sayıya, yüksek ölüm riski taşıyan 41 binden fazla ağır vaka dahil. Yetersiz beslenen yaklaşık 55 bin 500 hamile ve emziren kadına da acil beslenme müdahalesi gerekecek.” bilgeleri yer aldı.
Sınırlı verilere rağmen Gazze kentinin kuzeyindeki koşulların, merkezindeki kadar şiddetli veya daha kötü olduğunun tahmin edildiği de bildirildi.
“İlan edilen kıtlık, İsrail hükümetinin aldığı önlemlerin doğrudan sonucudur”
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, yaptığı yazılı açıklamada, “Bugün IPC tarafından ilan edilen kıtlık, İsrail hükümetinin aldığı önlemlerin doğrudan sonucudur. Hükümet, Gazze Şeridi’ndeki sivil halkın hayatta kalması için gerekli olan insani yardım ve diğer malların girişini ve dağıtımını hukuka aykırı bir şekilde kısıtladı.” ifadelerini kullandı.
Gazze Şeridi’nin her yerinde açlık ve yetersiz beslenmeden kaynaklanan ölümlere tanık olduklarını kaydeden Türk, “İsrail ordusu, kritik sivil altyapıyı ve neredeyse tüm tarım arazilerini tahrip etti, balıkçılığı yasakladı ve halkı zorla yerinden etti. Tüm bunlar kıtlığın nedenleridir. Açlığı bir savaş yöntemi olarak kullanmak bir savaş suçudur ve bunun sonucunda ortaya çıkan ölümler aynı zamanda kasten öldürme savaş suçu da olabilir.” değerlendirmesinde bulundu.

Türk, İsrail yetkililerine, Gazze kentindeki kıtlığı sona erdirmek ve Gazze Şeridi genelinde daha fazla can kaybını önlemek için derhal adımlar atma çağrısında bulundu.
Gazze’deki Filistin Hükümeti: IPC raporu, İsrail’in Gazze Şeridi’nde “kıtlık yok” iddialarını çürüttü
Hükümet Medya Ofisi’nden yapılan yazılı açıklamada, Birleşmiş Milletler’in (BM) desteklediği Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması’nın (IPC) “Gazze kentindeki kıtlık” raporuna dikkat çekildi.
Açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Turk ve ABD Başkanı Donald Trump’ın açıklamalarıyla aynı döneme denk gelen bu raporun, “Gazze’nin insan eliyle yaratılmış bir felaket ve sistematik açlıkla karşı karşıya olduğunu” ortaya koyduğu belirtildi.
İsrail’in, Gazze Şeridi’ne dayattığı açlığın “sistematik” olduğunu ve uluslararası insancıl hukuk uyarınca bir savaş suçu teşkil edebileceğine vurgu yapılan açıklamada, 1,2 milyonu çocuk olmak üzere 2,4 milyon Filistinlinin, İsrail’in sınır kapılarını kapatması ve insani yardım girişini engellemesi nedeniyle açlığın en ağır aşaması olan “beşinci evreye” fiilen girdiği kaydedildi.
Açıklamada, Gazze’ye ulaşan yardım kamyonlarının büyük kısmının ise “İsrail ordusunun koruması altında hareket eden yerel çeteler” tarafından yağmalandığı belirtilerek, bu yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmadığı ve karaborsada yüksek fiyatlarla satıldığı bildirildi.
“İsrail söyleminin çelişkileri gerçeği ortaya koyuyor.” ifadesi kullanılan açıklamada, Tel Aviv yönetiminin önce kıtlığı reddettiği, ardından ordunun Topraklardaki Hükümet Faaliyetleri Koordinatörü (COGAT) aracılığıyla bunu kabul ettiği ve yardım kamyonları ile hava yoluyla gönderilen yardımların fiilen “krizin itirafı” anlamına geldiği kaydedildi,
Açıklamada, hava yoluyla yardımların yalnızca hayat kurtarıcı acil durumlarda devreye sokulduğu hatırlatılarak, bunun “Gazze’de felaket boyutunda bir gıda krizinin varlığının açık göstergesi” olduğu vurgulandı.
BM İnsani İşler Koordinasyon Merkezinin (OCHA), mayıs ayından bu yana günde ortalama 90 olmak üzere toplam 10 bin kamyon yardım girişi sağlandığını bildirdiği vurgulanan açıklamada, bu rakamın ihtiyaç duyulan günlük en az 600 kamyonun yalnızca yüzde 15’ine denk geldiği aktarıldı.
Açıklamada, uluslararası topluma “İsrail’in Gazze ablukasını kaldırması, BM standartlarına göre günde en az 550-600 yardım kamyonunun engelsiz biçimde girişine izin verilmesi, yardım konvoylarının ve çalışanlarının korunması, yağma ve müdahalelerin önlenmesi” çağrısında bulunuldu.
İsrail, Gazze’deki kıtlığı ortaya koyan IPC raporunu inkar etti
İsrail Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı açıklamada, BM’nin desteklediği gözlem kuruluşu Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırmasının (IPC) İsrail’in işgale hazırlandığı Gazze kentini kıtlığa sürüklediğini resmi olarak ortaya koyan raporunu inkar etti.
Gazze kentinde neden oldukları kıtlığı inkar eden İsrail Dışişleri Bakanlığı, “Gazze’de kıtlık yok.” ifadelerini kullanarak IPC’yi Tel Aviv’e karşı “asılsız suçlamalar yöneltmekle” suçladı.
İsrail’in saldırıları ve uyguladığı insani abluka nedeniyle Gazze kentinde yaşanan kıtlık, 2004 yılında kuruluşundan bu yana IPC tarafından Orta Doğu’da yaşanan ilk resmi kıtlık olarak kayıtlara geçirildi.
BM uzmanları, Gazze’de kıtlığın daha da artabileceğine yönelik uyarı ve detayları paylaştı
BM uzmanları, New York’taki BM Genel Merkezinde düzenlenen günlük basın toplantısında, IPC’nin kuruluşunun Gazze’de kıtlık yaşandığına dair raporunu değerlendirdi.
BM Gıda ve Tarım Örgütü Acil Durum ve Dayanıklılık Ofisi Direktörü Rain Paulson, IPC raporuna atıfta bulunarak, eylül sonuna kadar kıtlığın Deyr el-Belah ve Han Yunus bölgelerinde “daha da yayılmasının beklendiğini” belirtti.
Paulson, “Bu dönemde, Gazze Şeridi nüfusunun üçte biri olan yaklaşık 641 bin kişinin, IPC kriterinin 5. aşamasına göre felaket koşullarıyla karşı karşıya kalması beklenirken, acil durum aşaması 4. aşamadaki sayının yaklaşık 1,14 milyon kişiye yükselmesi muhtemel.” ifadelerini kullandı.
Aynı dönemde, yaklaşık 120 bin kişinin yaşadığı Gazze’nin kuzeyindeki durumun daha da kötü olabileceğini söyleyen Paulson, Bu durumun, “Filistinlilerin geçim kaynaklarının çöktüğüne işaret ettiği” değerlendirmesinde bulundu.
Paulson, “(Gazze’de) İnsanların hayatları ve gelecekleri kaybedildi. Sosyal güvenlik ağları ciddi şekilde bozuldu, yaygın yetersiz beslenme ve tedavi edilemeyen hastalıklar nedeniyle çöküş yaşandı.” diye konuştu.
Gazze’deki kıtlığın daha önce görülmemiş ölçekte ve aciliyette olduğu vurgulandı
Basın toplantısına Dünya Gıda Programı (WFP) adına katılan Jean Martin Bauer, Gazze’deki kıtlığın, “daha önce görülmemiş bir ölçekte ve aciliyette” olduğunun altını çizerek, bu konuda acil eyleme geçilmesi çağrısında bulundu.
WFP Gıda Güvenliği ve Beslenme Analizi Direktörü Bauer, kıtlığın, “aşırı gıda yoksunluğu, yaygın akut yetersiz beslenme ve açlık kaynaklı ölümler” anlamına geldiğini vurguladı.
Bauer, insani müdahaleye rehberlik edecek veri sistemlerinin korunmasının önemine değindiği konuşmasında ayrıca, Orta Doğu’da ilk kez bir kıtlığın teyit edildiğini, bunun “tarihi bir an” olduğunu kaydetti.
Öte yandan, UNICEF Acil Durum Programları Başkan Yardımcısı Samir El Hawari, Gazze’de, ocak ayından bu yana çocuklarda akut yetersiz beslenmenin 6 kat arttığını ve bunun temmuz ayında 13 bin çocukta tespit edildiğini aktardı.
Hawari, “daha fazla can kaybını önlemek için” ateşkesin ve insani yardım erişiminin önemine işaret etti.
BM Genel Sekreteri Guterres, Gazze’de yaşanan kıtlığın “insan yapımı bir felaket” olduğunu belirtti
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze Şeridi’ndeki kıtlığı “insan yapımı bir felaket” olarak nitelendirdi.
BM Sözcülük Ofisi, Guterres’in, Gazze’de Filistinlilerin yaşadığı açlık ve burada insani yardım konusundaki sorunlara ilişkin yazılı açıklamasını paylaştı.
Açıklamada Guterres, “Gazze’deki cehennemi tarif edecek kelime kalmadığı anda, yeni bir kelime eklendi: Kıtlık.” ifadelerini kullandı.
BM Genel Sekreteri, Gazze’de yaşananların “bir gizem” değil, “insan eliyle yaratılmış bir felaket, ahlaki bir suçlama ve insanlığın kendi başarısızlığı” olduğunu vurguladı.
“Kıtlık sadece yiyecekle ilgili değil, insanın hayatta kalması için gerekli sistemlerin kasıtlı olarak çökmesidir” değerlendirmesinde bulunan Guterres, Gazze’de çocuklar da dahil insanlar açlıktan ölmeye devam ederken, “harekete geçmesi gerekenlerin başarısız olduğunu” vurguladı.
Guterres, Gazze’de işgal ve ablukaya devam eden İsrail’in uluslararası hukuk uyarınca gıda ve tıbbi malzeme temin etme yükümlülüğünü hatırlatarak, “Bu durumun cezasız kalmasına izin veremeyiz.” ifadesine yer verdi.
BM Genel Sekreteri, bir kez daha, Gazze’de derhal ateşkes sağlanması, esirlerin serbest bırakılması ve bölgeye tam insani yardım erişimi sağlanması taleplerini yineledi.
BM, Gazze’de ilan edilen kıtlığın İsrail’in ablukasının sonucu olduğunu doğruladı
BM Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundaki hesabından paylaştığı mesajda, Gazze’de kıtlık ilan edilmesine ilişkin açıklamada bulundu.
Gazze’deki duruma ilişkin yapılan uyarıları hatırlatan Lazzarini, “Aylarca yapılan uyarılara kulak tıkandı. Şimdi Gazze şehrindeki kıtlık doğrulandı.” ifadelerini kullandı.
Lazzarini, “Bu, İsrail hükümeti tarafından tasarlanan ve insan eliyle uygulanan bir aç bırakmadır.” değerlendirmesinde bulunurken, Gazze’de ilan edilen kıtlığın, İsrail’in gıda ve temel ihtiyaç maddelerine uyguladığı ablukanın doğrudan bir sonucu olduğunu teyid etti.
İsrail’in UNRWA dahil yardım kuruluşlarının Gazze’ye insani yardım ulaştırmasını engellediğine dikkati çeken Lazzarini, kıtlığın kontrol altına alınabilmesi için “ateşkes, insani kuruluşların görevlerini yapmasına izin verilmesi ve açlıktan ölen insanlara yardımların ulaştırılması” gerektiğini vurguladı.
Lazzarini, Gazze’deki kıtlığın engellenmesi için çağrıda bulunarak, “Siyasi irade zamanı!” ifadelerini kullandı.
AB Komisyonu üyesi Lahbib’den Gazze’deki açlığın “kıtlık” boyutuna ulaştığı uyarısı
Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun Eşitlik, Hazırlıklılık ve Kriz Yönetiminden sorumlu üyesi Hadja Lahbib de Gazze’deki durumun açlık seviyesine ulaştığına değinerek, İsrail’e kesintisiz ve sürekli insani erişime izin verme çağrısı yaptı.
Lahbib, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundaki hesabından Gazze’deki durumla ilgili açıklama yaptı.
Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) tarafından yayımlanan son rapora dikkati çeken Lahbib, bölgede insanların açlıktan hayatını kaybettiğini vurguladı.
Lahbib, durumun artık “kıtlık” düzeyine ulaştığına işaret ederek, “İnsanlar açlıktan ölüyor. Eylül sonuna dek her üç kişiden biri kıtlıkla karşılaşabilir. Bu, zamana karşı bir yarış.” ifadelerine yer verdi.
Lahbib ayrıca, “İsrail’i kesintisiz ve sürekli insani erişime izin verme çağrısı yapıyorum.” ifadesini kullandı.
İngiltere
İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, Birleşmiş Milletlerin (BM) desteklediği gözlem kuruluşu Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırmasının (IPC) 15 Ağustos itibarıyla Gazze kentindeki kıtlığı doğrulayan raporuna ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Bakan Lammy, “Gazze kenti ve çevresindeki bölgede yaşanan kıtlığın teyidi son derece dehşet verici ve tamamen önlenebilir nitelikte. İsrail hükümetinin Gazze’ye yeterli yardımın girmesine izin vermemesi, bu insan yapımı felakete neden olmuştur. Bu ahlaki bir rezalettir.” ifadelerini kullandı.
IPC’nin raporunun, özellikle çocuklar için “mide bulandırıcı” sonuçları açıkça ortaya koyduğunu vurgulayan Lammy, İsrail hükümetinin durumun daha da kötüleşmesini engellemek için derhal harekete geçebileceğinin ve geçmesi gerektiğinin altını çizdi.
“İsrail hükümetini rotasını değiştirmeye ve planlarını durdurmaya çağırıyoruz”
Lammy, gıda, tıbbi malzeme, yakıt ve her türlü yardımın çaresizce ihtiyacı olanlara ulaşmasına derhal ve sürdürülebilir şekilde izin verilmesi gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
“İsrail hükümeti, BM ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarının hayat kurtaran çalışmalarını herhangi bir engelleme olmaksızın yürütmelerine izin vermeli. Yardımlar ihtiyaç sahiplerine acilen ve gecikmeksizin ulaşmalı. Yardımların azami hızda ve gereken ölçekte ulaştırılabilmesi için acilen ateşkese ihtiyacımız var. Bu, kıtlığın merkez üssü olan Gazze kentindeki askeri operasyonun durdurulmasını da içermektedir. İngiltere, zaten felaket boyuttaki insani durumu daha da kötüleştirecek ve Hamas’ın elindeki esirlerin hayatlarını tehlikeye atacak bu askeri eylemi kınadığını yineliyor. İsrail hükümetini rotasını değiştirmeye ve planlarını durdurmaya çağırıyoruz.”
Lammy, Gazze’de yaşanan acıların son bulmasının, İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını sağlamanın, yardımların artmasını temin etmenin ve kalıcı barış için çerçeve oluşturmanın tek yolunun “acil ve kalıcı ateşkes” olduğunu aktardı.
İrlanda
İrlanda Başbakanı Micheal Martin, Birleşmiş Milletler’in (BM) desteklediği gözlem kuruluşu Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırmasının (IPC) 15 Ağustos itibarıyla Gazze kentindeki kıtlığı doğrulayan raporuna ilişkin yazılı açıklama yaptı.
IPC’nin Gazze’deki kıtlığı teyidinin ardından İsrail’in insani yardım, tıbbi ve gıda malzemelerine engelsiz ve acil erişim sağlamada mutlak yükümlülüğü olduğunu vurgulayan Martin, “Gazze’deki kıtlık hem tamamen öngörülebilir hem de önlenebilir bir durumdu.” değerlendirmesinde bulundu.
Raporda, bu durumun “tamamen insan yapımı” ve “felaket niteliğinde” olduğuna işaret edildiğini belirten Martin, “İsrail, Gazze kentine yönelik saldırılarını ve bombardımanını durdurmalı. Sivil halktan yiyecek ve suyun esirgenmesi, Gazze halkının topluca cezalandırılması ve savaş suçudur.” ifadelerini kullandı.
İsviçre
İsviçre Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler’in (BM) desteklediği gözlem kuruluşu Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırmasının (IPC) raporunda 15 Ağustos itibarıyla Gazze kentindeki kıtlığın makul kanıtlarla doğrulanmasının ardından Amerikan X şirketinin sosyal medya platformundan paylaşımda bulundu.
İsviçre’nin, Gazze kentinde kıtlığın doğrulanmasından endişeli olduğu belirtilen paylaşımda, “Kıtlığın daha da derinleşmesini ve yayılmasını önlemek için acil ve geniş çaplı insani müdahale gerekiyor.” denildi.
Paylaşımda, İsrail’in, Gazze Şeridi’ne engelsiz insani yardım erişimine acilen izin vermesi gerektiği çağrısı yapıldı.
Slovenya
Slovenya Cumhurbaşkanı Natasa Pirc Musar, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, 21. yüzyılda hiç kimsenin açlık nedeniyle acı çekmemesi gerektiğini belirtti.
Gazze’de kıtlığın resmen ilan edilmesini insani bir felaket olarak gördüklerini aktaran Musar, “İnsani yardımların derhal ve engelsiz bir şekilde ulaştırılmasından ve uluslararası toplumun bu acıyı sonlandırmak için ortak çaba göstermesinden yanayım. Öncelik insanlık olmalıdır.” ifadesini kullandı.
“Açlıktan ölmek, Gazze’deki insanların acı bir gerçeği”
Slovenya Dışişleri Bakanı Tanja Fajon da ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundaki hesabından, “Açlıktan ölmek, Gazze’deki insanların acı bir gerçeği.” açıklamasını yaptı.
Fajon, Gazze’deki duruma son verilmesi gerektiğini kaydederek, “Kıtlık, insan eliyle yaratılmış bu felaketin içinde Gazze’nin yaşadığı cehennemin yeni aşaması oldu. Acil ateşkes, tüm rehinelerin serbest bırakılması, tam, engelsiz insani yardım erişimine ihtiyacımız var.” değerlendirmesinde bulundu.
Hamas, IPC’nin Gazze’de kıtlık raporunun İsrail ve destekçilerinin alnında kara bir leke olduğunu belirtti
Hamas, yaptığı yazılı açıklamada, IPC’nin Gazze’de kıtlığı ilan eden raporunun, “İsrail’in iki milyondan fazla kişiyi abluka altında açlığa mahkum ettiğinin kanıtı olduğunu” belirtti.
Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Bu rapor, İsrail’in sivillere karşı açlığı bir savaş ve soykırım aracı olarak kullandığını, uluslararası hukuk ve tüm insani normları ihlal ettiğini gözler önüne sermektedir. BM’nin raporunun, aylarca süren uyarılar ve acılardan sonra gelmesi gecikmiş bir adımdır. Bugün, Filistin halkının yaşadığı insani felaket dünya çapında belgelenmiş oldu.”
Hamas açıklamasında, uluslararası topluma çağrıda bulunarak BM Güvenlik Konseyinin derhal harekete geçip savaşı durdurması, Gazze’ye gıda, ilaç, su ve yakıt girişinin kesintisiz sağlanması gerektiğini vurguladı.
İsrail’in “aç bırakmayı silah olarak kullanması” nedeniyle yargılanması istenen açıklamada ayrıca İsrail’e baskı yapılarak insani yardım girişinin garanti altına alınması talep edildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
“İşgalin kıtlığı reddeden yalan söylemleri, kadın ve çocuklara karşı açlık yoluyla işlenen cinayetleri gizleme girişimidir. Bu, uluslararası hukuka meydan okumaktır. Gazze’de ilan edilen kıtlık, işgalin ve destekçilerinin alnında kara bir lekedir.”
Filistin’den İsrail ile ilişkilerin “uluslararası hukuka bağlılığına” göre şekillendirilmesi çağrısı
Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “İşgal ordusu (İsrail) ile örgütlü ve silahlı yerleşimci milislerin (Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler) Batı Şeria’da gerçekleştirdiği bir dizi saldırı ve işgali büyük bir endişeyle karşılıyoruz.” ifadesi kullanıldı.
İsrail’in, Filistinlilere, topraklarına ve mülklerine yönelik kışkırtıcı ifadelerinin kınandığı açıklamada, “İsrail’in yerleşimleri ve Batı Şeria’nın ilhakını reddeden uluslararası uzlaşıyı hiçe sayması, hükümetin uluslararası taleplere ve çağrılara kayıtsız kaldığını ve bunun ırkçı, sömürgeci planları üzerinde hiçbir etkisi olmadığını gösteriyor.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Açıklamada, bu tutumun, “işgalciyi (İsrail) uluslararası hukuka ve BM kararlarına uymaya zorlayacak ciddi ve kolektif bir uluslararası duruşun” gerekliliğini ortaya koyduğu vurgulandı.
Ülkelere, İsrail ile ilişkilerinin düzeyini “işgalci devletin uluslararası hukuka ve BM kararlarına bağlılığına” göre şekillendirme çağrısı yapılan açıklamada, Filistin Devleti’ni henüz tanımamış ülkelere de “geç olmadan iki devletli çözümü korumak için tanıma adımlarını hızlandırmaları” tavsiyesinde bulunuldu.
İngiltere, Fransa ve Avustralya’nın da aralarında bulunduğu birçok ülke, eylül ayında yapılacak BM Genel Kurulu toplantılarında Filistin Devleti’ni tanıma niyetlerini açıklamıştı.
BM’nin 193 üye ülkesinden en az 149’u, eski Filistin Devlet Başkanı ve Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) lideri Yasir Arafat’ın 1988’de sürgünde ilan ettiği Filistin Devleti’ni tanıyor.
İsrail, Batı Şeria’da Filistinlilere ait yaklaşık 300 dönümlük arazideki ağaçları sökme kararı aldı
Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyinden yapılan açıklamada, “İşgal makamları (İsrail), El-Muğayyir’deki 297 dönümlük arazideki ağaçların, güvenlik gerekçesi ileri sürülerek ve yerleşim projelerine hizmet amacıyla kesilmesi için askeri emir yayınladı.” denildi.
Açıklamada, 2025 yılı başından bu yana Batı Şeria’da toplam 681 dönümlük arazide ağaçların kesilmesini öngören yaklaşık 18 askeri emrin uygulandığı bildirildi.
Konsey Başkanı Müeyyid Şaban ise “25/25 sayılı askeri emir, El-Muğayyir’de Filistinlilere ait geniş arazileri hedef alıyor. Emir, 7 gün içinde itiraz hakkı tanısa da karar ağaçların kesilmeye başlanmasından sonra devreye sokuldu.” ifadelerini kullandı.
Şaban, “İşgal devleti, son dönemde güvenlik bahanesiyle ağaç kesme emirlerini artırarak Filistin topraklarını yok etme çabasını sürdürüyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan, İsrail ordusunun El-Muğayyir’e yönelik saldırılarının ikinci gününde de devam ettiği, çok sayıda gencin gözaltına alındığı, araçlara el konulup imha edildiği ve köyün batı girişinin kapatıldığı belirtildi.
Yerel kaynaklar da İsrail askerlerinin kasabanın merkezinde konuşlandığını, evlere baskın düzenlediğini ve buldozerlerle El-Hicar, Merec ez- Zeheb ve Kalsun köylerinde de ağaçları kesmeye devam ettiğini aktardı.
Kaynaklara göre İsrail ordusu, doğum yapan bir kadını taşıyan Filistin Kızılay’ına ait ambulansı engelledi.
Filistin Kızılay’ından yapılan açıklamada, “İşgal güçleri (İsrail askerleri) El-Muğayyir girişinde bir ambulans ve ekibini alıkoydu, ambulansın anahtarına el koydu.” ifadelerine yer verildi.
Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, İsrail askerlerinin Filistinlilere ait araçları taşlarla tahrip ettiği, Filistinlileri gözaltına aldığı ve baskınlar düzenlediği, buldozerlerle yıkım ve ağaç sökme işlemlerini sürdürdüğü görüldü.
Gazze Şeridi ile eşzamanlı olarak Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki İsrail saldırıları da artıyor.
Filistinli kaynaklara göre, İsrail ordusu ve Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, şimdiye kadar en az bin 15 Filistinliyi öldürdü, yaklaşık 7 bin kişiyi yaraladı ve 18 bin 500’den fazla kişiyi gözaltına aldı.
Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı verilerine göre, İsrail’in saldırıları sonucunda çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 62 bin 263 Filistinli hayatını kaybetti, 157 bin 365 kişi yaralandı, 9 binden fazla kişi kayboldu.
Ayrıca, kıtlık nedeniyle 113’ü çocuk olmak üzere 274 kişi yaşamını yitirdi. (AA)
Gazze’de kıtlık, en şiddetli düzey olan 5. seviyede tespit edildi yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Google’a bir darbe daha! Rekabet Kurulu harekete geçti
Rekabet Kurulu, Google’ın Play Store’da geliştiricilere uyguladığı ödeme sistemi kısıtlamaları nedeniyle dev teknoloji şirketine soruşturma açtı.
Rekabet Kurumunun internet sitesinden yapılan açıklamada, soruşturmaya ilişkin bilgi verildi.
Buna göre, “Mobil Ekosistemler Sektör İncelemesi” kapsamında yapılan incelemelerde, Google’ın uygulama geliştiricilere ödeme hizmetleri konusunda kısıtlamalar getirdiğine yönelik bazı şüpheler gündeme geldiğinden bir ön araştırma yapıldı.
Araştırma sonucu, Google’ın uygulama içi satın alma işlemlerinde, kendi ödeme sistemi olan “Google Play Faturalandırma” kullanımını zorunlu tuttuğu ve uygulama geliştiricilerin, kullanıcıları alternatif ödeme yöntemleri hakkında bilgilendirmesine izin vermediği belirlendi.
Bu nedenle, Play Store’daki ödeme hizmetlerine ilişkin, Alphabet Inc., Google Ireland Ltd., Google LLC, Google International LLC ve Google Reklamcılık ve Pazarlama Ltd. Şti.’den oluşan Google’a yönelik soruşturma açılmasına karar verildi.
Kurulca alınan soruşturma kararları, hakkında soruşturma açılan teşebbüslerin ilgili kanunu ihlal ettikleri ve yaptırımla karşı karşıya kaldıkları veya kalacakları anlamına gelmiyor. (AA)
Google’a bir darbe daha! Rekabet Kurulu harekete geçti yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından Adem Soytekin ve Alican Abacı açıklaması!
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, iş insanı Adem Soytekin ve Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı Alican Abacı hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerinin devam ettiğini açıkladı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu zanlılar hakkında “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” suçlarından yürütülen soruşturma ile Aziz İhsan Aktaş’ın elebaşılığını yaptığı öne sürülen suç örgütüne yönelik başlatılan soruşturma sürüyor.
Başsavcılıktan yapılan açıklamada, soruşturma kapsamında, iş insanı Adem Soytekin ile Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı Alican Abacı hakkında uygulanan “konutu terk etmeme” şeklindeki adli kontrol tedbirinin devam ettiğini belirtildi. (AA)
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından Adem Soytekin ve Alican Abacı açıklaması! yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
İspanya ve Portekiz alev alev! 8 milyar avroluk yangın felaketi
Tarihinin en büyük orman yangınları ile ağustos başından bu yana mücadele eden İspanya ve Portekiz’de hava şartlarının iyileşmesine rağmen 20 noktada alevler yükselmeye devam ediyor.
Mevcut durumda İspanya’da 18, Portekiz’de 2 bölgede büyük yangınlarla mücadele sürüyor.
Yangınlar ağustos ayı içinde İspanya’da 4 kişinin ölümüne neden oldu.
İspanya’nın kuzeyindeki Galiçya (Ourense, Pontevedra) ile Kastilya ve Leon (Zamora, Leon) en büyük yangınların çıktığı bölgeler olarak öne çıkıyor.
Sivil Koruma ve yerel yönetimlerden yapılan açıklamalarda, geçen haftaya nazaran yangınların yoğunluğunun azaldığına dikkati çekilerek, hava şartlarındaki iyileşme sayesinde alevlerin kontrol altına alınmaya başlandığı bildirildi.
Leon’da 1523 olmak üzere ülke genelinde evlerinden tahliye edilen 2 bin 500’den fazla kişi, halen geceyi spor salonlarında, barınma yerlerinde ya da dost ve akrabalarının evinde geçiriyor.
Güneydeki Extremadura bölgesindeki Jarilla ilçesinde son 10 günde 17 bin hektara yakın ormanlık ve kırsal alanı kül eden yangınların ise kontrol altına alındığı açıklandı.
Yıl başından bu yana 350 bin hektardan (330 bine yakını ağustos ayında) fazla alanın yandığı İspanya’da kapalı yol sayısı 9 olarak duyuruldu.
Öte yandan, yangınların Galiçya ile Kastilya ve Leon bölgesinde çiftçilere ve hayvancılık sektörüne büyük zarar verdiği belirtiliyor.
La Razon gazetesi, yangın söndürme çalışmalarının maliyetinin 8 milyar avro olduğunu, yanan alanlarda oluşan ekonomik zararın ise 2 milyar avroyu geçtiğini yazdı.
PORTEKİZ BAŞBAKANI MONTENEGRO: “ÜLKE ŞOKTA”
Portekiz’de ağustosta 3 kişinin hayatına mal olan büyük yangınlar halihazırda ülkenin kuzey ve orta bölgelerinde (Arganil, Cinco Vilas) iki noktada devam ederken, 2 bin kadar itfaiyeci söndürme çalışmalarına katılıyor.
Portekiz’deki yangınların 275 bin hektarlık alanı, yani ülke topraklarının yaklaşık yüzde 3’ünü kül ettiği bildirildi.
Azınlık sağ hükümeti, yangınlardan zarar gören bölgelere yardım için 45 maddelik bir paketi kabul etti.
Muhalefetin taleplerine rağmen olağanüstü hal ilan edilmesini kabul etmeyen hükümet, yangından etkilenen bölgelerdeki tıbbi bakımın artırılması ve yeniden inşayı kolaylaştırmak ve hızlandırmak için ailelere ve işletmelere yardım sağlanması kararı aldı.
Hükümet ayrıca değeri 250 bin avroya kadar olan konutların maliyetlerinin tamamını karşılama sözü verdi.
Başbakan Luis Montenegro, “Ülke şokta.” diyerek, “hükümetinin alevlerin tahribatına bizzat maruz kalanların acılarını en aza indirmek için mümkün olan her şeyi yapacağını” vadetti. (AA)
İspanya ve Portekiz alev alev! 8 milyar avroluk yangın felaketi yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Cengiz Çandar's Blog
- Cengiz Çandar's profile
- 6 followers

