Cengiz Çandar's Blog, page 43
September 5, 2025
Çavuştepe Kalesi’nde savaşlarda kullanılan sapan taşları bulundu
Van’da Urartu Kralı 2. Sarduri tarafından inşa edilen Çavuştepe Kalesi’nde yürütülen arkeolojik kazılarda, savaşlarda kullanılan sapan taşları bulundu.
Gürpınar ilçesinde Urartu Krallığı’nın en parlak döneminde yaptırılan Çavuştepe Kalesi’nde yürütülen kazı ve restorasyon çalışmaları devam ediyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Dekanı ve Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu başkanlığında antropolog, arkeolog, şehir plancısı, sanat tarihçisi ve restoratörlerden oluşan ekip tarafından yürütülen kazılarda yeni bulgular ortaya çıkarıldı.
Kalede depo yapılarının olduğu bölümde yoğunlaştırılan çalışmalarda yumurta büyüklüğünde sapan taşları tespit edildi.
Yığıntı halinde bulunan sapan taşlarının Urartu Krallığı döneminde savaşların yanı sıra kale savunmasında ve avcılıkta da kullanıldığı değerlendiriliyor.
Urartu arkeolojisinde bir ilk”
Prof. Dr. Çavuşoğlu, AA muhabirine, bu yıl 1 Temmuz itibarıyla başladıkları kazı çalışmalarını 30 kişilik uzman ekiple sürdürdüklerini söyledi.
Bu yıl kaledeki kazıları depo binaları ile uç kale arasındaki mekanlarda yoğunlaştırdıklarını belirten Çavuşoğlu, “Bulunmuş olduğumuz yerde orta çıkardığımız mekanların duvarlarını koruma altına alıyoruz. Hedefimiz, mekanların ayakta kalabilmesini sağlamak. Bunun için Urartuların yaptığı ölçülerde kerpiç döküyoruz. Urartular nasıl inşa etmişse aynı şekilde bir koruma tedbiri alıyoruz. Amacımız, mekanların daha anlaşılabilir olmasını sağlamak.” diye konuştu.
Kazılarda çok sayıda çanak çömlek, bronz ok uçları, aletler ve hayvan kemikleriyle karşılaştıklarını anlatan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“Bu yıl bizi şaşırtan en önemli bulgu, diğer Urartu merkezlerinde bazen tek tek bulunan sapan taşlarının yığıntı halinde bulunması. Dört numaralı oda diye adlandırdığımız en yüksek noktadaki yapıda sapan taşı yığınıyla karşılaştık. Sura yakın bir bölümde yer alıyor. Bu taşların Urartularda ilk kez bulunması bizim için çok değerli çünkü şimdiye kadar tek tek bulunan taşlar sapan taşı olarak değerlendirilmemişti.
Şimdi bulduğumuz yığıntı ise hem dere yataklarından toplanmış çakıl taşları hem de kilden yumurta büyüklüğüne yakın sapan taşlarından oluşuyor. Sapan taşlarının sura yakın olması, savaş esnasında kullanıldığını gösteriyor. Bizim için önemli olan sapan taşlarının adeta cephanelik şeklinde bir köşede yer alması. Filistin Sapanı olarak da geçiyor. İki eşit ipin ortasına bir hazne bağlanır. İpin bir ucu bileğe dolanır, diğer ucu serbest bırakılır. Ortaya da sapan taşı bırakılarak daire şeklinde çevrildikten sonra hedef alınarak düşmana atılır.”
Çavuşoğlu, sapan taşlarının savaşlarda etkili silah olarak kullanıldığını ifade ederek, “Bununla 200 metreye kadar isabetli atışlar yapılabiliyor ama menzili 400 metreye kadar gidebiliyor. Zırh delici olarak da biliniyor. Sapan taşlarının Neolitik Çağ’dan beri kullanıldığını biliyoruz. Burada yığıntı olarak karşımıza çıkıyor. Çavuştepe Kalesi’nde sapan taşlarının yığıntı olarak bulunması, Urartu arkeolojisinde bir ilk.” dedi. (AA)
Çavuştepe Kalesi’nde savaşlarda kullanılan sapan taşları bulundu yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Sıcaklıklar kademeli olarak düşecek
Hafta sonu itibarıyla sıcaklıkların kademeli olarak düşeceği belirtildi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü Hava Tahmin Uzmanı Cengiz Çelik, AA muhabirine, hafta sonundaki hava durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Çelik, hafta sonu yağışlı havayla birlikte yurt genelinde sıcaklıkların mevsim normalleri civarına kademeli olarak düşeceğini bildirdi.
Hafta sonunda özellikle kuzey ve iç bölgelerde gök gürültülü sağanak beklendiğini söyleyen Çelik, “Bölgesel olarak baktığımızda Marmara doğusu, İç Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu ve Karadeniz Bölgesi genelinde hem cumartesi hem pazar günü aralıklarla gök gürültülü sağanak geçişleri göreceğiz.” dedi.
Çelik, yağışların özellikle yarın Marmara’nın doğusunda, Kütahya ile Eskişehir ve Düzce çevrelerinde zaman zaman kuvvetli olacağını belirtti.
Hafta sonu Ankara ve İstanbul’da yağmur bekleniyor
Çelik, Ankara’da önümüzdeki 3 gün boyunca gök gürültülü sağanak beklendiğini ifade ederek, Ankara’daki en yüksek sıcaklıkların yarın 30, pazar günü 26 ve pazartesi günü ise 23 dereceye kadar düşeceğini bildirdi.
İstanbul’da yarın ve pazartesi günleri kısa süreli de olsa yerel yağışların beklendiğini söyleyen Çelik, İstanbul’daki en yüksek sıcaklığın ise 27 ila 28 derece civarında seyredeceğini ifade etti.
İzmir’de ise önümüzdeki 3 gün için yağış beklenmediğini aktaran Çelik, en yüksek sıcaklıkların 32 ila 33 derecelerde olacağını kaydetti. (AA)
Sıcaklıklar kademeli olarak düşecek yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Netanyahu’nun “Filistinlileri göç ettirme” açıklamalarına tepki
Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Filistinlilerin Gazze Şeridi’nden sürgün edilmesi açıklamalarına tepki gösterdi.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Netanyahu’nun Filistinlilerin Gazze’den göç ederek Mısır’a gitmesi hakkındaki açıklamalarına karşılık, “İsrail Başbakanı’nın, Filistinlilerin Refah Sınır Kapısı da dahil olmak üzere topraklarından zorla çıkarılmasına ilişkin tekrarladığı açıklamalarını ve Filistinlileri zorla yerinden etme amacıyla abluka ve açlığı kullanmaya devam etmesini kınıyoruz.” ifadesi kullanıldı.
Bunun “uluslararası hukukun, ilkelerin ve en temel insani standartların ağır bir ihlali” olduğu vurgulanan açıklamada, Mısır’a bu konuda tam destek verildiği kaydedildi.
KatarKatar Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Netanyahu’nun açıklamaları, “İsrail’in kardeş Filistin halkının haklarını ihlal eden yaklaşımının bir uzantısı, uluslararası hukuk ve anlaşmaların hiçe sayılması ve iki devletli çözüm başta olmak üzere barış fırsatlarını engelleme girişimi” olarak nitelendirildi.
Açıklamada, “İşgal güçleri, Gazze’de uyguladığı soykırım, Batı Şeria’da işlediği suçlar, kutsal mekanlara yönelik ihlalleri, yerleşim birimlerini genişletmesi, Kudüs’ü Yahudileştirmesi ve yardımları engellemesi gibi toplu cezalandırma politikalarıyla, Filistin halkını topraklarından ayıramayacak ve meşru haklarından vazgeçiremeyecek.” ifadesine yer verildi.
KuveytKuveyt Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail Başbakanı’nın açıklamaları “hem uluslararası hukuka hem de kardeş Filistin halkının pazarlık konusu olamayacak haklarına yönelik bir ihlal” olarak nitelendirildi.
Filistinlileri yerinden etme yönündeki her türlü girişimin reddedildiği belirtilen açıklamada, uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler (BM), İsrail’in Gazze’deki soykırımı ve toplu cezalandırmasını engellemek ve açlık politikası ile yerleşim birimlerini genişletme planlarını durdurmak için acilen harekete geçmeye çağrıldı.
Körfez İşbirliği KonseyiKörfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi de yayımladığı açıklamada, “Netanyahu’nun, Filistinlilerin topraklarından göç ettirilmesiyle ilgili “tehlikeli ve sorumsuzca” yaptığı açıklamaları kınadı.
Bu açıklamaların, etnik temizlik suçunun tam anlamıyla işlenmesi için yapılmış aleni bir çağrı ve tüm uluslararası sözleşmelerin, normların ve yasaların açık bir ihlali olduğunu ifade eden Budeyvi, şöyle devam etti:
“Uluslararası toplum, hukuki ve insani sorumluluklarını acilen üstlenmeli, bu tehlikeli uygulama ve açıklamaları durdurmak ve durumun bölge ve dünya istikrarını tehdit edecek bir noktaya tırmanmasını önlemek için kararlı ve acil adımlar atmalıdır.”
İsrail Başbakanı Netanyahu, dün Telegram’daki “Abu Ali Express” kanalına verdiği röportajda “Gazze’den ayrılmak her Filistinlinin temel hakkıdır. Refah (Sınır) Kapısı’nı onların çıkışı için açabilirim ancak Mısır tarafından derhal kapatılacaktır.” ifadelerini kullanmıştı.
Filistinlilerin Gazze Şeridi’nden zorla göç ettirilmesine karşı Mısır’ın güçlü muhalefetine işaret eden Netanyahu,”Gazze’nin yeniden inşası için farklı planlar var ancak nüfusun yarısı Gazze’den çıkmak istiyor. Bu toplu bir sürgün değil.” iddiasında bulunmuştu.
Netanyahu, dün Kahire’nin Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin herhangi bir şekilde yerinden edilmesini reddettiği yönündeki açıklamalarına, Mısır’ın “Gazze sakinlerini kendi topraklarında hapsetmeyi tercih ettiğini” iddia etmişti.
Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada da Kahire yönetiminin Filistin halkının ister zorla ister gönüllü olsun herhangi bir bahaneyle topraklarından çıkarılmasını, siviller ve sivil altyapı hedef alınarak Filistinlilerin göçe zorlanmasını kınadığı ve reddettiği belirtilmişti.
Açıklamada, Mısır’ın, Filistin davasının tasfiyesine asla ortak olmayacağı, yerinden edilmelerin kapısı haline gelmeyeceği ve bunun “değişmez kırmızı çizgi” olarak kalacağı yinelenmişti. (AA)
Netanyahu’nun “Filistinlileri göç ettirme” açıklamalarına tepki yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Trump: Artık saldıracağız, kazanmak için savaşıyoruz, Amerika geri döndü
ABD Başkanı Donald Trump, ABD Savunma Bakanlığının adının Savaş Bakanlığı olarak değiştirilmesini öngören kararnameyi imzaladı.
ABD Başkanı Donald Trump, Savunma Bakanlığı’nın adını yeniden “Savaş Bakanlığı” olarak değiştirdiklerini açıkladı. Beyaz Saray’da düzenlenen toplantıda konuşan Trump, ABD’nin askeri gücüne vurgu yaparak, “İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ismimiz Savunma Bakanlığı olmuştu. Ancak biz artık yalnızca savunmayacağız, aynı zamanda saldıracağız. Amerika geri döndü” dedi.
Trump, “Birinci ve İkinci Dünya Savaşları’nı kazandık. Şimdi yeniden kazanmak için savaşıyoruz. Dünyanın en güçlü ordusuyuz” ifadelerini kullandı.
Trump: Artık saldıracağız, kazanmak için savaşıyoruz, Amerika geri döndü yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
“Yeni sosyal konutta gençlere ve 3 çocuklu ailelere kontenjan”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum:”Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi için çalışıyoruz. İnşallah çok yakın zamanda Sayın Cumhurbaşkanımız tüm detaylarıyla projeyi açıklayacak ve yeni sosyal konutumuzu da ilave ettiğimizde emin olun Türkiye’de konu sorunu kalmayacak. Kira fiyatları da düşecek. Konu sorunu da kalmayacak. Gençlerimize özel yüzde 20 kontenjan sağlayacağız. Aile yılı olması nedeniyle 3 çocuk ve üzeri ailelere de ayrı kontenjan ayıracağız.”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum katıldığı canlı yayın programında açıklamalarda bulundu.
Bakan Kurum’un açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:
TOKİ’NİN YÜZDE 25 İNDİRİM KAMPANYASI BAŞLIYOR
168 bin konut ve 1 milyon vatandaşı ilgilendiren müjdemizi de açıklayayım. TOKİ Başkanlığımız detaylarını açıklayacak. Borcunun tamamını kapatacak vatandaşlara Yüzde 25 indirim yapıyoruz.
SIĞINAK YÖNETMELİĞİ GÜNCELLENİYOR
Vatandaşımızın tedirgin olmasını gerektiren bir durum değil. Sığınak yönetmeliğimiz var ama eskimiş bir yönetmelik. Biz bu yönetmeliğimizi güncelliyoruz. Yeni bazı bölümlere sığınak yapma zorunluluğu gelecek. Tüm dünya örneklerini inceledik. Sığınak yönetmelikleri nasıl, kişi başı kaç metrekare var? Olası risklerde nasıl tedbir alıyorlar hepsini inceledik. Sığınak yönetmeliğimizi bu çerçevede güncelleyeceğiz. Yönetmeliğimizi yakın zamanda yayınlayacağız. Bunun dışında TOKİ ile 81 ilde uygun gördüğümüz alanlarda sığınaklarımızı da yapıyor olacağız. Dünya standartlarına uygun olarak yapacağız.
DEPREM KONUTLARI
Hak sahibi açısından önemli konutların 2 yıllık bir süreçte yüzde 70’ini tamamlamış olduk. Bu ne demek her 3 afetzededen 2’si evine yuvasına kavuştu. Sadece sayı itibariyle yeni yapılan 500 konut bugün Litvanya kadar büyüklükten bahsediyoruz hatta 5 Lüksemburg, Bulgaristan kadar yüzölçümü kadar.
ŞU ANDA KONTEYNERDE KALANLARIN 41 BİNİ HAK SAHİBİ, BUNLARIN 29 BİNİNİN DE EVİ ÇIKMIŞ DURUMDA
Yaklaşık 224 bin konteyner kurduk. Bu koyteynerlere yerleştirdik. Konutlarımızın bitmesiyle birlikte 124 bin konteyner kaldırdık. Şuan hali hazırda konteynerde yaşayan ki vatandaşlarımızın 41 bini hak sahibi 29 bini de evi çıkmış teslim edilmiş ancak ailevi ya da farklı sebeplerden oturmaya devam ediyorlar.
MUHALEFETE TEPKİ: AYNAYA BAKSINLAR
Bizi eleştiren muhalefet aynaya Bakmalı. Ulu Camii’nin restorasyonunu bitiremediler. Biz 300 bin konutu teslim edeceğiz ama onlar bir Ulu Camii’nin restorasyonunu dahi yapamadılar. Şapkayı önlerine koyup aynaya baksınlar.
YEREL YÖNETİMLER KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK HAZIRLIĞI
Arkadaşlarımız çalışmaları yürütülüyor. 20 yıl olmuş güncellenmeyen kanundan bahsediyoruz. Belediyelerimizden gelen talepleri dikkate alacağız.
“Yeni sosyal konutta gençlere ve 3 çocuklu ailelere kontenjan” yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Türkiye Varlık Fonunun eurobond ihracına rekor talep
Türkiye Varlık Fonunun (TVF) geçen yıl başarıyla gerçekleştirdiği ilk ihracı takiben 10 yıl vadeli dilimin de eklendiği yeni ihraca yatırımcılardan 10 milyar dolara yakın talep geldi.
TVF’den yapılan açıklamaya göre, Fonun 1 milyar dolar tutarlı yeni eurobond ihracı rekor seviyede taleple tamamlandı. ABD dışındaki yatırımcılara satılmak üzere Reg S formatında gerçekleştirilen işlem, 5,5 yıl ve 10 yıl vade içeren iki dilimle yatırımcılara sunuldu.
Fonun geçen yıl başarıyla gerçekleştirdiği ilk ihracı takiben 10 yıl vadeli dilimin de eklendiği yeni ihraca, yatırımcılardan 10 milyar dolara yakın talep geldi.
Açılışta, ilk fiyatın 5,5 yıl vadeli dilim için yüzde 7,625 ve 10 yıl vadeli dilim için yüzde 8,375 seviyelerinde açıklandığı işlemde, gelen güçlü talep sonrasında başlangıçta açıklanan fiyat aralığı her iki dilimde de 62,5 baz puan daraltıldı.
İşlem kapanışında, nihai getiri 5,5 yıl vadeli dilim için yüzde 7 ve 10 yıl vadeli dilim için yüzde 7,75 seviyesinde fiyatlandı. Nihai fiyatlama, Hazine tahvilleri üzerine rekor düzeyde dar spreadlerle, 5,5 yıl vadede artı 50 baz puan ve 10 yıl vadede artı 62,5 baz puan seviyelerinde gerçekleşti.
TVF, SON 8 YILDA 10 YIL VADELİ EUROBOND İHRACI YAPAN İKİNCİ KURUM OLDU
Bu ihraçla birlikte TVF, Türkiye’de Hazine’den sonra son 8 yıl içinde 10 yıl vadeli eurobond ihracı yapan ilk kurum olarak bir ilke imza attı. Fon, iki dilimli yapıda 10 yıl vadeli eurobond ihraç eden ilk Türk kurumu olarak da önemli bir başarı kaydetti.
Böylece işlem, yalnızca fonlama açısından değil, Türkiye’nin uluslararası piyasalardaki kurumsal ihraç kapasitesinin çeşitlendirilmesi açısından da tarihi bir adım niteliği taşıdı.
250’DEN FAZLA YATIRIMCI İŞLEME İLGİ GÖSTERDİ
Aralarında dünyanın önde gelen yatırımcılarının da yer aldığı 250’den fazla yatırımcı işleme ilgi gösterirken, talep defteri, farklı coğrafyalardan gelen yüksek kaliteli yatırımcılarla dengeli bir dağılım sergiledi. Özellikle uzun vadeli fonlar, sigorta şirketleri ve küresel ölçekte önde gelen varlık yönetim şirketleri defterde güçlü şekilde temsil edildi. Böylelikle ihraç, hem hacmi hem de yatırımcı tabanının kalitesiyle TVF’nin başarıları arasında yerini aldı.
PLANLANAN TAKVİME UYGUN ŞEKİLDE GERÇEKLEŞTİ
Bu başarılı sonuç, Türkiye’deki siyasi istikrarın ve ekonomik güven ortamının uluslararası yatırımcılar nezdinde yarattığı olumlu algının da bir yansıması oldu. Türkiye’nin güçlü makroekonomik dengeleri ve reform iradesi, yatırımcıların uzun vadeli pozisyon almalarını teşvik ederken, TVF’nin ihraçları bu güvenin somut bir göstergesi haline geldi. İhraç, planlanan takvime uygun şekilde gerçekleşti.
TÜRKİYE’NİN GETİRİ EĞRİSİNİN DERİNLEŞMESİNE DE ÖNEMLİ KATKI SAĞLADI
2024’te uluslararası sermaye piyasalarında yaptığı ilk eurobond ve sukuk ihraçlarının ardından bu yeni işlemle birlikte Fonun uluslararası piyasalarda tanınan ve güven duyulan ihraççı konumu daha da pekişti.
TVF, yatırımcılara verdiği tahvil getiri eğrisi oluşturma sözünü yerine getirme yolunda attığı bu adımla, 10 yıl vadeli enstrümanları yeniden Türkiye piyasasına sunarak öncü rolünü ortaya koymaya devam etti. Böylelikle TVF, yalnızca kendi fonlama tabanını genişletmekle kalmadı, aynı zamanda Türkiye’nin kurumsal ihraççıları için de önemli bir referans noktası oluşturdu. Söz konusu işlem, uluslararası sermaye piyasalarında Türkiye’nin getiri eğrisinin derinleşmesine de önemli katkı sağladı.
Söz konusu ihraç, Euronext Dublin’in GEM pazarında kote edilecek. İşlemde BBVA, Citi, Emirates NBD ve ING, ortak global koordinatörler ve ortak talep toplayıcılar olarak görev alacak. Bank ABC, BofA, FAB, ICBC, Intesa Sanpaolo, JP Morgan, SMBC, Société Générale ve Standard Chartered bankaları da ortak talep toplayıcılar arasında yer aldı.
Başarıyla yapılan işlem ikincil piyasada da iyi performans gösterirken, Türkiye’deki ihraççıların temkinli ve çekimser kaldığı bu dönemde uluslararası sermaye piyasalarındaki stratejik ve güçlü temsiliyetiyle TVF, bir kez daha öncü rolünü üstlendi ve ihracı başarıyla tamamlandı.
Türkiye Varlık Fonunun eurobond ihracına rekor talep yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Türkiye Varlık Fonu’ndan tarihi başarı! 10 milyar dolarlık talep yağdı
Türkiye Varlık Fonunun (TVF) geçen yıl başarıyla gerçekleştirdiği ilk ihracı takiben 10 yıl vadeli dilimin de eklendiği yeni ihraca yatırımcılardan 10 milyar dolara yakın talep geldi.
TVF’den yapılan açıklamaya göre, Fonun 1 milyar dolar tutarlı yeni eurobond ihracı rekor seviyede taleple tamamlandı. ABD dışındaki yatırımcılara satılmak üzere Reg S formatında gerçekleştirilen işlem, 5,5 yıl ve 10 yıl vade içeren iki dilimle yatırımcılara sunuldu.
Fonun geçen yıl başarıyla gerçekleştirdiği ilk ihracı takiben 10 yıl vadeli dilimin de eklendiği yeni ihraca, yatırımcılardan 10 milyar dolara yakın talep geldi.
İşlem kapanışında nihai getiri 10 yıl vadeli dilim için yüzde 7,75 seviyesinde fiyatlandı
Açılışta, ilk fiyatın 5,5 yıl vadeli dilim için yüzde 7,625 ve 10 yıl vadeli dilim için yüzde 8,375 seviyelerinde açıklandığı işlemde, gelen güçlü talep sonrasında başlangıçta açıklanan fiyat aralığı her iki dilimde de 62,5 baz puan daraltıldı.
İşlem kapanışında, nihai getiri 5,5 yıl vadeli dilim için yüzde 7 ve 10 yıl vadeli dilim için yüzde 7,75 seviyesinde fiyatlandı. Nihai fiyatlama, Hazine tahvilleri üzerine rekor düzeyde dar spreadlerle, 5,5 yıl vadede artı 50 baz puan ve 10 yıl vadede artı 62,5 baz puan seviyelerinde gerçekleşti.
TVF, SON 8 YILDA 10 YIL VADELİ EUROBOND İHRACI YAPAN İKİNCİ KURUM OLDU
Bu ihraçla birlikte TVF, Türkiye’de Hazine’den sonra son 8 yıl içinde 10 yıl vadeli eurobond ihracı yapan ilk kurum olarak bir ilke imza attı. Fon, iki dilimli yapıda 10 yıl vadeli eurobond ihraç eden ilk Türk kurumu olarak da önemli bir başarı kaydetti.
Böylece işlem, yalnızca fonlama açısından değil, Türkiye’nin uluslararası piyasalardaki kurumsal ihraç kapasitesinin çeşitlendirilmesi açısından da tarihi bir adım niteliği taşıdı.
250’DEN FAZLA YATIRIMCI İŞLEME İLGİ GÖSTERDİ
Aralarında dünyanın önde gelen yatırımcılarının da yer aldığı 250’den fazla yatırımcı işleme ilgi gösterirken, talep defteri, farklı coğrafyalardan gelen yüksek kaliteli yatırımcılarla dengeli bir dağılım sergiledi. Özellikle uzun vadeli fonlar, sigorta şirketleri ve küresel ölçekte önde gelen varlık yönetim şirketleri defterde güçlü şekilde temsil edildi. Böylelikle ihraç, hem hacmi hem de yatırımcı tabanının kalitesiyle TVF’nin başarıları arasında yerini aldı.
PLANLANAN TAKVİME UYGUN ŞEKİLDE GERÇEKLEŞTİ
Bu başarılı sonuç, Türkiye’deki siyasi istikrarın ve ekonomik güven ortamının uluslararası yatırımcılar nezdinde yarattığı olumlu algının da bir yansıması oldu. Türkiye’nin güçlü makroekonomik dengeleri ve reform iradesi, yatırımcıların uzun vadeli pozisyon almalarını teşvik ederken, TVF’nin ihraçları bu güvenin somut bir göstergesi haline geldi. İhraç, planlanan takvime uygun şekilde gerçekleşti.
TÜRKİYE’NİN GETİRİ EĞRİSİNİN DERİNLEŞMESİNE DE ÖNEMLİ KATKI SAĞLADI
2024’te uluslararası sermaye piyasalarında yaptığı ilk eurobond ve sukuk ihraçlarının ardından bu yeni işlemle birlikte Fonun uluslararası piyasalarda tanınan ve güven duyulan ihraççı konumu daha da pekişti.
TVF, yatırımcılara verdiği tahvil getiri eğrisi oluşturma sözünü yerine getirme yolunda attığı bu adımla, 10 yıl vadeli enstrümanları yeniden Türkiye piyasasına sunarak öncü rolünü ortaya koymaya devam etti. Böylelikle TVF, yalnızca kendi fonlama tabanını genişletmekle kalmadı, aynı zamanda Türkiye’nin kurumsal ihraççıları için de önemli bir referans noktası oluşturdu. Söz konusu işlem, uluslararası sermaye piyasalarında Türkiye’nin getiri eğrisinin derinleşmesine de önemli katkı sağladı.
Söz konusu ihraç, Euronext Dublin’in GEM pazarında kote edilecek. İşlemde BBVA, Citi, Emirates NBD ve ING, ortak global koordinatörler ve ortak talep toplayıcılar olarak görev alacak. Bank ABC, BofA, FAB, ICBC, Intesa Sanpaolo, JP Morgan, SMBC, Société Générale ve Standard Chartered bankaları da ortak talep toplayıcılar arasında yer aldı.
Başarıyla yapılan işlem ikincil piyasada da iyi performans gösterirken, Türkiye’deki ihraççıların temkinli ve çekimser kaldığı bu dönemde uluslararası sermaye piyasalarındaki stratejik ve güçlü temsiliyetiyle TVF, bir kez daha öncü rolünü üstlendi ve ihracı başarıyla tamamladı. (AA)
Türkiye Varlık Fonu’ndan tarihi başarı! 10 milyar dolarlık talep yağdı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Liste değişti! Türkiye’nin en çok satan 10 otomobil markası açıklandı
Türkiye’de ocak-ağustos döneminde 654 bin 413 sıfır otomobil satışı gerçekleşirken, Renault bu dönemde toplamda 74 bin 139 satışla en fazla otomobil satan marka oldu.
AA muhabirinin Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerinden derlediği bilgilere göre, yılın 8 ayında Türkiye otomobil ve hafif ticari araç satışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,24 artarak 817 bin 345 adet oldu.
Otomobil satışları, söz konusu dönemde yüzde 8,05 artarak 654 bin 413’e çıkarken, hafif ticari araç satışları yüzde 4,1 yükselerek 162 bin 932’ye ulaştı.
TÜRKİYE’DE 8 AYDA EN ÇOK SATILAN OTOMOBİL MARKASI RENAULT OLDU
Yılın 8 ayında Türkiye’de marka bazında en çok satılan otomobiller listesinin ilk sırası değişmedi. Renault, bu dönemde toplamda 74 bin 139 satış gerçekleştirdi ve söz konusu dönemde pazar payı yüzde 11,3 olarak hesaplandı.
Aynı dönemde marka bazında satışlarda ikinci sırada 47 bin 645 ile Volkswagen bulunurken, 47 bin 264 ile Toyota listede üçüncü sırada yer aldı. Bu dönemde Fiat 46 bin 424 satış yaparken, Hyundai 40 bin 907, Peugeot 37 bin 475 otomobil sattı.
MODEL BAZINDA CLİO ÖNDE
Yılın 8 ayında model bazında en çok satılan otomobiller listesinin ilk sırasında da Renault Clio yer aldı. Aynı dönemde model bazında satışlarda Renault Clio 30 bin 444 ile Türkiye’de en çok satılan otomobil oldu.
İkinci sırada 25 bin 756 ile Tesla Model Y bulunurken, 23 bin 46 ile Renault Megane sedan listede üçüncü sırada yer aldı.
Bahsedilen dönemde en çok satılan dördüncü otomobil 21 bin 70 ile Togg T10X olurken, BYD Seal U 18 bin 493 ile beşinci sırada konumlandı.
SUV EN ÇOK TERCİH EDİLEN GÖVDE TİPİ OLMAYA DEVAM ETTİ
Toplam satılan otomobiller gövde tiplerine göre değerlendirildiğinde ise en çok tercih edilen gövde tipi yüzde 62,8 pay ve 410 bin 891 satışla SUV otomobiller oldu.
SUV otomobilleri, yüzde 22,1 pay ve 144 bin 878 satışla sedan, yüzde 14,2 pay ve 92 bin 716 adetle H/B otomobiller takip etti.
Benzinli otomobil satışları 304 bin 618 ile yüzde 46,5 pay, hibrit otomobil satışları 172 bin 366 ile yüzde 26,3 pay, elektrikli otomobil satışları 120 bin 857 ile yüzde 18,5 pay, dizel otomobil satışları 52 bin 253 ile yüzde 8 pay ve otogazlı otomobil satışları 4 bin 319 ile yüzde 0,7 pay aldı.
ODMD verilerine göre, 2025’in ocak-ağustos döneminde en çok satılan ilk 10 otomobil markası şöyle:

Liste değişti! Türkiye’nin en çok satan 10 otomobil markası açıklandı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
ASSAN Group soruşturmasında 3 gözaltı daha
ASSAN Group adı altında faaliyet gösteren şirketlere yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 3 şüpheli daha gözaltına alındı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile irtibatlı oldukları ve askeri casusluk yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklanan “ASSAN Group”un sahibi Emin Öner ve şirketin genel müdürü Gürcan Okumuş hakkında başlatılan soruşturma sürüyor.
Soruşturma kapsamında halen ASSAN Group içerisinde çalışma kaydı olan eski Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) çalışanı ve eski albay ile eski ASSAN Group çalışanı hakkında gözaltı kararı verildi.
Savcılığın talimatıyla harekete geçen emniyet güçleri, düzenledikleri operasyonda 3 şüpheliyi yakaladı.
Zanlıların emniyetteki işlemleri sürüyor.
SORUŞTURMA
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca son dönemlerde kamuoyunda “askeri casusluk” olarak bilinen soruşturmalara ilişkin yürütülen çalışmalarda, “ASSAN Group” ismi altında faaliyet gösteren şirket sahibi şüpheli Emin Öner ve şirketin genel müdürü Gürcan Okumuş’un FETÖ’yle irtibatlı oldukları ve askeri casusluk faaliyeti gerçekleştirdikleri belirlenmişti.
Öner ile Okumuş, “silahlı terör örgütüne üye olmak” ve “askeri casusluk” suçlarından 27 Ağustos’ta gözaltına alınmış, “ASSAN Group” altında faaliyet gösteren 10 şirkete Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyum olarak atanmıştı.
Sulh ceza hakimliğince, şüpheli Öner’in FETÖ kapsamında “silahlı terör örgütüne üye olmak” ve “devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme, amacı dışında kullanma, hileyle alma, çalma” suçlarından, Okumuş’un ise “devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme, amacı dışında kullanma, hileyle alma, çalma” suçundan 31 Ağustos’ta tutuklanmalarına karar verilmişti. (AA)
ASSAN Group soruşturmasında 3 gözaltı daha yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
ABD’de kritik karar! Ulusal Muhafızların görev süresi uzatıldı
ABD’nin başkenti Washington’da “kamu güvenliği acil durumu” kapsamında konuşlandırılan yaklaşık 950 Ulusal Muhafızın görev süresi uzatıldı. Karar, şehirde artan suç oranları ve kamu düzenine yönelik endişeler üzerine alındı.
Washington Ulusal Muhafızlarının geçici komutanı Tuğgeneral Leland Blanchard, ABD merkezli X şirketindeki sosyal medya hesabından konuya ilişkin açıklama yaptı.
Blanchard, Washington bölgesi Ulusal Muhafızlarının konuşlanma emrinin uzatıldığını ve muhafızların 30 Kasım’a kadar başkentte kalacağını söyledi.
ABC News’un haberine göre, uzatma emri kapsamında yaklaşık 950 Ulusal Muhafızın, başkentte görevlerine devam etmesi planlanırken, bu uzatma diğer eyaletler tarafından başkente gönderilen 1300 görevliyi kapsamayacak.
WASHİNGTON’DA “KAMU GÜVENLİĞİ ACİL DURUMU” İLAN EDİLDİ
Başkent Washington’da “güvenliği sağlamak ve suç oranlarını düşürmek” amacıyla 11 Ağustos’ta “kamu güvenliği acil durumu” ilan eden ABD Başkanı Donald Trump, Washington polisini federal kontrol altına alacaklarını ve Ulusal Muhafızları kente getireceklerini açıklamıştı.
ABD Adalet Bakanlığı, Uyuşturucuyla Mücadele Dairesinin (DEA) başındaki Terry Cole’u, Metropolitan Polis Departmanının “Acil Durum Polis Komiseri” ilan etmişti.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), 14 Ağustos’ta 800 Ulusal Muhafızın başkentteki görev yerlerine yerleştirildiğini açıklamıştı.
West Virginia, South Carolina ve Ohio gibi birçok eyalet acil durum kapsamında yüzlerce Ulusal Muhafız’ı bölgeye göndermeye karar vermişti.(AA)
ABD’de kritik karar! Ulusal Muhafızların görev süresi uzatıldı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Cengiz Çandar's Blog
- Cengiz Çandar's profile
- 6 followers

