Cengiz Çandar's Blog, page 41
September 8, 2025
İspanya’dan İsrail’e 9 maddelik şok yaptırım! Başbakan Sanchez açıkladı
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, İsrail’in Gazze’deki saldırılarını “soykırım” olarak nitelendirdi ve ülkesinin İsrail’e karşı 9 maddelik sert yaptırım kararı aldığını açıkladı.
Sanchez, Madrid’deki Başbakanlık binasında (Moncloa) soru almadan İsrail’e karşı aldıkları önlemleri duyurdu.
“İsrail’in Gazze’de yaptıkları bir savunma değildir, savunmasız bir halkı yok etmektir.” diyen Sanchez, “İspanya olarak tek başımıza İsrail’in saldırılarını durduramayız. Atom bombamız, uçak gemilerimiz, büyük petrol yataklarımız yok ama bu İsrail’i durdurmayı denemeyi bırakacağımız anlamına gelmiyor.” şeklinde konuştu.
Birleşmiş Milletler (BM) kayıtlarına göre, İsrail’in son iki yıldır Gazze ve Batı Şeria’daki saldırılarında 63 binden fazla kişiyi öldürdüğünü, 15 bin 900’den fazla yaralı olduğunu, 250 bin kişinin açlık sorunu yaşadığını ve yarısı reşit olmayan 2 milyon kadar kişinin yerinden edildiğini hatırlatan Sanchez, “İsrail’in soykırım yaptığını” birden fazla kez dile getirdi.
İsrail’i durdurmanın tek başına İspanya’nın elinde olan bir şey olmadığını ancak son iki yılda gerek insani yardımlarla gerekse siyasi ve hukuki adımlarla kalıcı ateşkes için girişimler yaptıklarını vurgulayan Sanchez, “İspanya, Gazze’deki soykırımı durdurmak ve Filistin halkına destek için hemen yürürlüğe girecek 9 ek eylem kararı aldı.” açıklamasında bulundu.
Sanchez, İsrail’e uygulanacak 9 maddelik yaptırımdan ilkinin silah ambargosu olacağını belirterek, “Ekim 2023’ten beri fiilen yürürlükte olan İsrail’e yönelik silah ambargosunu yasal olarak pekiştiren bir kraliyet kararnamesinin acilen onaylanması olacak. Bu kraliyet kararnamesi, İsrail’e silah, mühimmat ve askeri teçhizat alım satımını yasal ve kalıcı olarak yasaklayacak.” ifadelerini kullandı.
Ayrıca, İsrail silahlı kuvvetlerine yakıt taşıyan gemilerin İspanya limanlarından geçişinin ve İsrail’e yönelik savunma malzemesi taşıyan tüm uçakların İspanya deniz ve hava yolundan geçişinin yasakladığını duyuran Sanchez, “Gazze Şeridi’nde soykırım, insan hakları ihlalleri ve savaş suçlarına doğrudan katılan tüm kişilerin İspanya’ya girişi de yasaklanacak.” dedi.
Bu yaptırımın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve tüm hükümet üyelerini kapsaması öngörülüyor.
İspanya’nın İsrail’e uygulama kararı aldığı diğer yaptırımlar arasında, İsraillilerin gasbettiği Filistin topraklarından ürün ithalatının yasaklanması, bu topraklarda ikamet eden İspanyol vatandaşlarına yönelik konsolosluk hizmetlerinin kısıtlanması, Filistin Devleti ile işbirliğinin artırılması, Refah Sınır Kapısı’ndaki AB yardım misyonunda ve bir dizi projede personel sayısının artırılması, BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) yapılan katkının 10 milyon avro artırılması ve Gazze’ye yönelik insani yardım ve işbirliğinin 150 milyon avroya çıkarılması yer alıyor.
Sanchez’in açıkladığı İsrail’e yaptırım kararlarının yarın yapılacak Bakanlar Kurulu toplantısında onaylanarak hemen yürürlüğe girmesi öngörülüyor.
İSPANYA BAŞBAKAN YARDIMCISI DİAZ: “İSPANYA BÜYÜKELÇİLİĞİ, TEL AVİV’DEN ÇIKARILMALI. FİLİSTİN, BİZİ BEKLİYOR”
Koalisyon hükümetinin küçük ortağı Sumar ittifakından Çalışma ve Sosyal Ekonomi Bakanı Yolanda Diaz, ülkesinin İsrail’e yönelik yaptırımlarını duyurmasının ardından Bluesky sosyal paylaşım platformundan mesaj yayımladı.
Diaz, mesajında “İspanya Büyükelçiliği, Tel Aviv’den çıkarılmalı. Filistin, bizi bekliyor.” ifadelerini kullandı.
Başbakan Pedro Sanchez’in, Gazze’deki soykırımından dolayı İsrail’e 9 maddelik yaptırım kararını açıklamasına ilişkin Diaz, “Bunun için hükümetteyiz. Geçen hafta bunu ortağımıza (koalisyonun büyük ortağı Sosyalist İşçi Partisi) ilettik. Ülkemiz, soykırımı durdurmak için daha fazlasını yapmalıydı.” görüşünü paylaştı.
Diaz, Filistin’e verdikleri destek ve İsrail’e yaptırım uygulamaları için hükümetlere baskı kuran sivil toplum kuruluşlarına da teşekkür etti.
İSPANYA KÜLTÜR BAKANI, İSRAİL’İN ULUSLARARASI ETKİNLİKLERİN DIŞINDA BIRAKILMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİ
Sumar ittifakından Kültür Bakanı Ernest Urtasun da İspanya devlet televizyonu RTVE’ye verdiği demeçte, hükümetin İsrail’e yaptırım kararlarını çok olumlu ve güçlü bulduğunu vurguladı.
Urtasun, İsrail ile tüm ilişkilerin kesilmesi ve İspanya’nın Tel Aviv Büyükelçisi Ana Salomon Perez’in geri çekilmesini de yaptırım paketine dahil etmek istediklerini ancak hükümetin büyük ortağının bunu kabul etmediğini dile getirdi.
İspanya Kültür Bakanı, İsrail’in Eurovision şarkı yarışması gibi uluslararası tüm etkinliklerin dışında bırakılması gerektiğini söyledi.
İspanya Başbakanı Sanchez, sabah yaptığı açıklamada, İsrail’e silah ambargosunu yasal olarak pekiştiren Kraliyet kararnamesinin onaylanması ve Gazze Şeridi’nde soykırım, insan hakları ihlalleri ve savaş suçlarına doğrudan katılan tüm kişilerin İspanya’ya girişlerinin yasaklanması başta olmak üzere İsrail’e karşı 9 maddelik yaptırım kararını duyurmuştu.
Sanchez’in açıklamalarının ardından İsrail hükümeti de İspanya hükümetinden Başbakan Yardımcısı, Çalışma ve Sosyal Ekonomi Bakanı Yolanda Diaz ile Gençlik ve Çocukluk Bakanı Sira Rego’nun (Filistin kökenli) ülkeye girişinin yasaklandığını açıkladı. (AA)
İspanya’dan İsrail’e 9 maddelik şok yaptırım! Başbakan Sanchez açıkladı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Eyüpspor-Galatasaray maçının tarihi değişti
Trendyol Süper Lig’in 5. haftasında ikas Eyüpspor ile Galatasaray arasında oynanacak müsabakanın tarihinde değişikliğe gidildi.
Türkiye Futbol Federasyonunun açıklamasına göre daha önce 14 Eylül Pazar günü oynanacağı açıklanan karşılaşma, 13 Eylül Cumartesi günü yapılacak.
Eyüpspor-Galatasaray maçının tarihi değişti yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Toprak Razgatlıoğlu, Fransa’da “3’te 3” yaptı
Milli motosikletçi Toprak Razgatlıoğlu, Dünya Superbike Şampiyonası’nın (WSBK) Fransa’daki 9. ayağının son yarışında da birinci oldu.
Toprak Razgatlıoğlu ile Bahattin Sofuoğlu, Fransa’da 4,4 kilometre uzunluğa sahip Magny-Cours Pisti’nde WSBK’nin 9. ayağında 21 turluk ikinci ana yarışta piste çıktı.
ROKiT BMW Motorrad takımıyla bugün önce superpole yarışını birinci tamamlayan ve ikinci ana yarışa ilk sırada başlayan Redbull sporcusu Toprak, ilk turlardan itibaren liderliği ele geçirdi ve finiş çizgisine kadar önde götürdüğü yarışta damalı bayrağı birinci sırada geçmeyi başardı.
Milli sporcu böylece şampiyonanın Fransa ayağındaki 3 yarışı da kazanmayı başardı. Üst üste 12. galibiyetini elde eden Toprak, son yarıştaki birinciliğinin ardından Türk bayrağı ile zafer turu attı.
Fransa’da son yarışı Aruba Ducati takımından İtalyan Nicolo Bulega ikinci, Bimota by Kawasaki Racing ekibinden İngiliz motosikletçi Alex Lowes de üçüncü sırada bitirdi.
Türkiye adına WSBK’de yarışan Redbull sporcusu Bahattin Sofuoğlu ise Fransa’daki son yarışı 17. sırada tamamladı. Şampiyonada 9. ayak yarışlarının sonucunda genel klasmanda puanını 469’a çıkartan Toprak, en yakın rakibi Nicolo Bulega ile aradaki puan farkını 39’a çıkardı.
Genel klasmanda Bulega 430 puanla ikinci, Barni Spark Racing takımından İtalyan Danilo Petrucci 260 puanla üçüncü sırada yer aldı. Milli motosikletçi Bahattin Sofuoğlu ise 23 puanla 20. sıradaki yerini korudu. Dünya Superbike Şampiyonası’nda sezonun 10. ayağı, 26-28 Eylül’de İspanya’nın Alcaniz şehrindeki MotorLand Aragon Pisti’nde koşulacak.
Toprak Razgatlıoğlu, Fransa’da “3’te 3” yaptı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Trump: Rusya-Ukrayna savaşıyla ilgili hiçbir şeyden memnun değilim
ABD Başkanı Trump, Rusya-Ukrayna savaşıyla ilgili hiçbir şeyden “memnun olmadığını” belirtti.
The Hill gazetesinin haberine göre, Maryland eyaletindeki Joint Base Andrews Hava Üssü’nde gazetecilere konuşan Donald Trump, Rusya’nın Ukrayna’nın başkenti Kiev’e savaşın başından bu yana düzenlediği en büyük hava saldırısı sonucunda dün ilk kez hükümet binasını vurmasının ardından konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Yaşananlardan hoşnut olmadığını ifade eden Trump, “Bunun çözüleceğine inanıyorum. Bu savaşla ilgili hiçbir şeyden memnun değilim.” dedi.
Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ülkesi Rusya konusunda “kendisinden daha sert” bir lider olmadığını savunarak, savaşı sona erdirme çabalarını sürdüreceğini belirtti.
Rusya-Ukrayna savaşını sonlandırmaya yönelik barış anlaşmalarıyla ilgili “çok ilginç görüşmeler” yapıldığını dile getiren Trump, bu kapsamda Avrupalı liderlerin bu hafta başkent Washington’a geleceğini kaydetti.
Öte yandan, Trump, İsrail’in saldırılarını sürdürdüğü Gazze’deki duruma da değinerek, “Çok yakında bir anlaşmaya varacağımızı düşünüyorum. Bu, Orta Doğu için, İsrail için, herkes için çözmek istediğimiz bir sorun.” diye konuştu. (AA)
Trump: Rusya-Ukrayna savaşıyla ilgili hiçbir şeyden memnun değilim yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
İzmir’de polis merkezine silahlı saldırı! 2 polis şehit oldu
İzmir’in Balçova ilçesinde, polis merkezine yapılan silahlı saldırıda 2 polis şehit oldu, 2’si polis 3 kişi yaralandı.
Alınan bilgiye göre, 16 yaşındaki E.B, Salih İşgören Polis Merkezi Amirliğine tüfekle ateş açtı.
Saldırıda 1. sınıf emniyet müdürü polis başmüfettişi Muhsin Aydemir ve polis memuru Hasan Akın şehit oldu, polis memurları Ömer Amilağ ve Murat Dağlı ile bir vatandaş yaralandı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan da olay yerine gelerek bilgi aldı.
Gazetecilere açıklama yapan Yeldan, “Saldırgan elde. 2 şehidimiz var. Allah rahmet eylesin, başımız sağ olsun.” dedi.
Yaralı polisler, Dokuz Eylül Üniversitesi Araştırma Uygulama Hastanesi’ne kaldırıldı.
İzmir Valisi Süleyman Elban, AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, İl Emniyet Müdürü Celal Sel, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, hastaneye gelerek yaralıların sağlık durumuna ilişkin bilgi aldı.
Yaralı polislerin tedavisinin sürdüğü, yaralı vatandaşın ise Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi’ndeki tedavisinin ardından taburcu edildiği belirtildi.
Yaralı olarak gözaltına alınan saldırganın da tedavisinin sürdüğü öğrenildi. (AA)
İzmir’de polis merkezine silahlı saldırı! 2 polis şehit oldu yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Formula 1 İtalya Grand Prix’sini Verstappen kazandı
Formula 1 Dünya Şampiyonası’nda sezonun 16. yarışı İtalya Grand Prix’sini Red Bull’un Hollandalı pilotu Max Verstappen kazandı.
İtalya’nın Monza kentiyle aynı adı taşıyan 5,7 kilometrelik pistte düzenlenen yarış, 53 tur üzerinden gerçekleştirildi. Pole pozisyonundan başladığı yarışı 1 saat 13 dakika 24.325 saniyelik süresiyle ilk sırada tamamlayan Verstappen, bu sezon üçüncü galibiyetini elde etti.
McLaren pilotu Lando Norris, Verstappen’in 19.207 saniye gerisinde ikinci, takım arkadaşı Oscar Piastri ise 21.351 saniye farkla üçüncü oldu. Ferrari pilotları Charles Leclerc ve Lewis Hamilton ise damalı bayrağı 4 ve 6. sıralarda gördü.
Sezonun 17. yarışı, Azerbaycan Grand Prix’si 21 Eylül Pazar günü koşulacak. İtalya Grand İtalya Grand Prix’sinin ardından pilotlar ve takımlar klasmanının ilk 5 sırası şöyle:
PilotlarOscar Piastri (Avustralya): 324Lando Norris (Büyük Britanya): 293Max Verstappen (Hollanda): 230George Russell (Büyük Britanya): 194Charles Leclerc (Monako): 163TakımlarMcLaren: 617Ferrari: 280Mercedes: 260Red Bull Racing: 239Williams: 86Formula 1 İtalya Grand Prix’sini Verstappen kazandı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, OVP’yi açıkladı
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2026-2028 Orta Vadeli Program’a ilişkin, “Enflasyonun program sonunda tek haneye kalıcı inmesini hedefliyoruz. Türkiye ekonomisi, program dönemi sonunda çok daha güçlü bir tabloya kavuşacaktır” diye konuştu.
Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğü giren 2026-2028 dönemini içeren Orta Vadeli Program’ı (OVP) açıkladı.
Hazırlık sürecinde ortak akıl ve katılımcı bir anlayışın esas alındığı programın, ilgili tüm taraflarla istişare edildiğini aktaran Yılmaz, “Cumhurbaşkanımızın güçlü siyasi iradesiyle ortaya koyduğumuz ve koordineli bir şekilde hayata geçirdiğimiz ekonomi programımız başarıyla uygulanmaktadır. Bunun somut sonuçlarını da hep birlikte görüyoruz.” diye konuştu.
Yılmaz, geçen yıl eylül ayında uygulamaya konulan OVP’den bu yana küresel ve bölgesel düzeyde pek çok olumsuz gelişmenin yaşandığını, ticaret politikalarındaki belirsizliklerin tarihi zirvelerini gördüğünü, artan jeopolitik risklerle dünya genelinde büyüme görünümünün baskılandığını belirterek, “Bu dönemde yaşanan pek çok menfi hadiseye rağmen temel makroekonomik politika yaklaşımımız kararlılıkla sürdürülmüş, fiyat istikrarı, mali disiplin ve sürdürülebilir büyüme hedeflerimizden sapma olmamıştır. Bu dönemde ekonomimiz benzer ülkelere kıyasla olumlu ayrışmaya devam ederek, dış şoklara karşı dayanıklılığını bir kez daha ortaya koymuştur.” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE EKONOMİSİ DAYANIKLI VE DENGELİ GÖRÜNÜMÜNÜ KORUMAKTADIR”
Programın ana odağında yer alan enflasyonla mücadele kapsamında geçiş sürecinin ardından Haziran 2024’ten itibaren kesintisiz bir dezenflasyon sürecine girildiğini vurgulayan Yılmaz, bu dönemde olumsuz dışsal koşullar ve konjonktürel gelişmelere rağmen süreci kararlılıkla sürdürdüklerini ve enflasyon oranının, toplam 42,5 puanlık önemli bir gerileme gösterdiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, enflasyon beklentileri ve ana eğilim göstergelerindeki iyileşmeyle, eylül ayı ve yılın geri kalanında da dezenflasyon sürecinin kesintisiz bir şekilde devam etmesini beklediklerini söyledi.
“Dünya genelinde enflasyonla mücadele politikalarının devamı ve parasal gevşeme döngüsünün ötelenmesiyle görece sıkı seyreden finansal koşullar, zayıf seyreden dış talep ve artan jeopolitik gerilimler gibi pek çok olumsuz gelişmeye rağmen Türkiye ekonomisi dayanıklı ve dengeli görünümünü korumaktadır” diyen Yılmaz, ekonominin, 2024 yılı genelinde dezenflasyon sürecine uyumlu şekilde ılımlı seviyelerde ve dengeli şekilde yüzde 3,3 oranında büyüme kaydettiğini ve 15 yıl boyunca kesintisiz büyümesini sürdürdüğünü ifade etti.
Yılmaz, bu yılın ilk yarısı itibarıyla milli gelir büyümesinin, dezenflasyon politikalarının bir yansıması olarak yüzde 3,6 oranında ılımlı seyrettiği bildirerek, 2024 yılı haziran ayında cari işlemler açığının 20,2 milyar dolara gerilediğini, milli gelirin yüzde 1,7’sine düştüğünü, bu olumlu durumun 2025 yılına da taşındığını ve haziran itibarıyla 18,9 milyar dolara gerileyen cari işlemlerin açığının milli gelire oranının yüzde 1,3’e kadar düştüğünü vurguladı.
“YÜKSEK GELİRLİ ÜLKELER GRUBUNA ADINI YAZDIRAN BİR TÜRKİYE’YE ULAŞMIŞ OLACAĞIZ”
“Ülkemizin dış denge görünümünde önemli bir güçlenmeye işaret eden düşük cari işlemler açığı, ekonomimizin dış finansman ihtiyacının belirgin şekilde azaldığını ortaya koymaktadır. Bu olumlu görünüm, yeni OVP dönemi için de atılacak yapısal adımlarla daha da pekiştirilecek ve kalıcı hale getirilecektir” şeklinde konuşan Yılmaz, son iki yıl içerisinde, KKM hesaplarının toplam mevduat içindeki payının yüzde 26,2’den yüzde 1,7’ye kadar gerilediğini, KKM hesaplarının açma ve vadesinin uzatılması uygulamasının 23 Ağustos itibarıyla sonlandırılmasıyla 2026 içinde bu hesapların tamamen kapanacağını belirtti.
Cevdet Yılmaz, son iki yılda brüt rezervlerin yaklaşık 80 milyar dolar arttığını, böylece rezervlerin ağustos ayı sonu itibarıyla 178,4 milyar dolar seviyesine ulaştığını, ekonomide sağlanan kazanımlar sayesinde risk priminin de 700’lü seviyelerden 5 Eylül itibarıyla 270 seviyesinin de altına gerilediğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Enflasyonda kesintisiz düşüş, büyümede dengelenme, cari açıkta iyileşme, Türk lirasına artan güven, tarihi yüksek rezervler, gerileyen risk primi ve depremin etkisine rağmen iyileşen bütçe görünümüyle, ekonomi politikalarımızın somut ve kalıcı sonuçlar üretmeye başladığı net bir şekilde görülmektedir. Kararlılıkla uyguladığımız politikalar sayesinde, Türkiye Yüzyılı’na yaraşır bir şekilde tarihe geçen bir tabloyla karşı karşıyayız. Bu çerçevede, 2025 yılını tamamlarken, programımızın en temel performans göstergeleri olarak, ilk defa 1,5 trilyon doları aşan bir milli gelir büyüklüğüne sahip olacağız, yine ilk defa kişi başına 17 bin doların üzerine çıkan bir milli gelirimiz söz konusu ve yine ilk defa, Dünya Bankasınca yapılan sınıflandırmaya göre yüksek gelirli ülkeler grubuna adını yazdıran bir Türkiye’ye ulaşmış olacağız. Bu yıl sonu itibarıyla bu rakamlar gerçekleşmiş olacak. Gelecek yıl bu rakamları tabii ki kesinleşmiş bir şekilde görmüş olacağız.
Böylece ülkemiz 2025 yılı sonu itibarıyla dünyanın 16’ncı, Avrupa’nın 6’ncı büyük ekonomisi konumunda olacak. 2002 yılında dünyada 21’inciydik nominal dolar bazında. Bugün 16’ncıyız. İleride daha iyi sıralara da yükseleceğiz. Satın alma gücü paritesiyle bakarsanız bu sıralamalarımız çok daha iyi bir noktada. 2002 yılında 239 milyar dolar hacme ve kişi başı 3616 dolar gelire sahip bir ülkeden bugün ulaştığımız bu rakamlar, sadece ekonomimizin gücünü değil, milletimizin azmini ve kararlılığını da göstermektedir. Bu büyük atılımın temelinde güçlü ve kararlı liderlik, siyasi istikrar ve programlı çalışma anlayışı yatmaktadır.”
“TEMEL EMTİA KALEMLERİNDE YATAY VE ILIMLI BİR SEYİR BEKLENMEKTEDİR”
Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) son tahminlerine göre 2024 yılında yüzde 3,3 olarak kaydedilen küresel büyümenin, 2025’te yüzde 3’e, 2026’da ise yüzde 3,1 seviyesine gerilemesinin beklendiğini aktaran Yılmaz, 2027 ve 2028 yıllarında ise büyümenin yüzde 3,2 civarında dengeleneceğinin öngörüldüğüne işaret etti.
Yılmaz, 2024’te yüzde 3,5 oranında büyüyen dünya ticaret hacminin 2025’te tarife artışları devreye girmeden öne alınan talep nedeniyle yıl genelinde yüzde 2,6 arttıktan sonra 2026’da yüzde 1,9’a kadar gerilemesinin beklendiğini dile getirerek, “Dolayısıyla zayıf büyüme görünümü artan korumacılıkla baskılanmakta, büyüme ile ticaret arasındaki makas ciddi şekilde açılmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.
Cevdet Yılmaz, son yıllarda enerji ve gıda fiyatlarında yaşanan sert dalgalanmaların, hem küresel enflasyon üzerinde baskı oluşturduğuna hem de enerji ithalatçısı konumundaki ülkeleri, dolayısıyla Türkiye’yi doğrudan etkilediğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“IMF projeksiyonlarına göre, 2025-2026 döneminde hem enerji hem de diğer temel emtia kalemlerinde yatay ve ılımlı bir seyir beklenmektedir. Emtia fiyatlarındaki ılımlı seyir, ülkemiz açısından pozitif bir dışsal koşul sunmaktadır. Zira söz konusu istikrarlı görünüm, hem maliyet baskılarını azaltmakta hem de makroekonomik dengelenmeyi kolaylaştırmaktadır. Dolayısıyla enflasyonla mücadelemizi desteklemekte ve cari işlemler dengesini iyileştirmektedir.”
“TÜRKİYE EKONOMİSİ, PROGRAM DÖNEMİ SONUNDA ÇOK DAHA GÜÇLÜ BİR TABLOYA KAVUŞACAK”
Bütçe açığının milli gelire oranı 2025 yılında yüzde 3,6, 2026’da yüzde 3,5, dönem sonunda ise yüzde 3’ün altında öngörüldüğüne işaret eden eden Yılmaz, “2026 yılında büyümenin yüzde 3,8’e, 2027’de yüzde 4,3’e ve 2028’de yüzde 5’e ulaşmasını hedefliyoruz.” diye konuştu.
Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Enflasyonun 2025’te yüzde 28,5’e, 2026’da yüzde 16’ya, 2027’de yüzde 9’a ve 2028’de yüzde 8 seviyesine gerilemesini, program sonunda tek haneye kalıcı inmesini hedefliyoruz. İzlenen politikalar ve sağlanacak kazanımlarla Türkiye ekonomisi, program dönemi sonunda, çok daha güçlü bir tabloya kavuşacaktır. 2028’in sonunda makroekonomik istikrarın kalıcı biçimde sağlandığı, sürdürülebilir büyümenin tesis edildiği bir ekonomik yapı inşa etmiş olacağız. İlk defa milli gelirimiz 1,9 trilyon dolara yaklaşacak, kişi başına düşen gelir 21 bin dolar seviyesine çıkacaktır.
Turizm gelirlerimiz 75 milyar dolara ulaşacak, işsizlik yüzde 8’in altına indirilecek, tek haneli enflasyonla fiyat istikrarı kalıcı olarak sağlanacak. Enflasyon hedeflemesi çerçevesinde para politikasına, maliye ve gelirler politikalarıyla tam bir uyum içinde destek sağlanmaya devam edilecek. Tarımdan gayrimenkule, perakendeden enerjiye kadar her alanda üretim kapasitesini artıracak, arz güvenliğini güçlendirecek adımlar atacağız. Yeni OVP döneminde hayata geçireceğimiz politika ve reformlar, Türkiye ekonomisini sadece bugünün ihtiyaçlarına değil, Türkiye Yüzyılının fırsatlarına da hazırlayacaktır.” (AA)
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, OVP’yi açıkladı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
September 7, 2025
Uçaklarda yeni dönem! Artık ücretsiz olacak
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, uçak yolculuklarında ücretsiz su ikramı yapılması yönünde uygulamanın başlatılması için hava yolu şirketlerine talimat verildiğini açıkladı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, açıklamasında, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü eliyle yolcu taşımacılığı yapan tüm hava yolu işletmelerine gönderdikleri talimat kapsamında, uçuş süresince her yolcuya en az 200 mililitre içme suyunun ücretsiz temin edilmesinin zorunlu olacağını bildirdi.
Gönderdikleri talimata ilişkin bilgi veren Uraloğlu, “Sivil Havacılık Genel Müdürlüğümüz eliyle yolcu taşımacılığı yapan tüm hava yolu işletmelerine gönderdiğimiz talimat kapsamında, uçuş süresince her yolcuya en az 200 mililitre içme suyunun ücretsiz temin edilmesi zorunlu olacak. Bu uygulama kapsamında, uçuş süreleri değerlendirmeye alınmayacak.” ifadesini kullandı.
HEDEF, SAĞLIK RİSKLERİNİ AZALTMAK, UÇUŞ MEMNUNİYETİNİ ARTIRMAK
Uraloğlu, özellikle yaz aylarında, uzun süren beklemelerde ya da kabin içi havalandırmanın yetersiz kaldığı durumlarda yolcuların susuz kalmasının, baş ağrısı, konsantrasyon kaybı, hatta tıbbi acil durumlara kadar varabilen riskler oluşturabildiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
“Bu uygulama ile hem sağlık risklerini azaltmayı hem de uçuş memnuniyetini artırmayı hedefliyoruz. Uluslararası operasyonel iyi uygulama örneklerinde de yolcuların temel ihtiyaçlarının karşılanması işletmelerin sorumlulukları arasında görülüyor. Yolculara ücretsiz içme suyu ikramı, yolcu memnuniyetini ve işletmelerimizin uluslararası saygınlığını artıracak.” (AA)
Uçaklarda yeni dönem! Artık ücretsiz olacak yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Balıkesir’de 4,9 büyüklüğünde deprem
Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde saat 12.35’te 4,9 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, merkez üssü Sındırgı olan 4,9 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi.
Balıkesir’in yanı sıra çevre illerde ve İzmir’de hissedilen depremin, 7,72 kilometre derinlikte meydana geldiği belirlendi. (AA)
Balıkesir’de 4,9 büyüklüğünde deprem yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Epstein skandalında yeni bomba! ABD Adalet Bakanlığı, 2 ismin gizli kalmasını istedi
NBC News’ün iddiasına göre Adalet Bakanlığı, Jeffrey Epstein’ın 2018’de 100 ila 250 bin dolar yolladığı iki kişinin kimliğinin açıklanmasına karşı çıkıyor. Bakanlık, bu kişileri ‘suçlanmamış üçüncü taraflar’ olarak nitelendiriyor.
NBC News’ün mahkeme belgelerine dayandırdığı haberine göre Adalet Bakanlığı, Epstein’ın 2008’deki savcı-sanık uzlaşması kapsamında Florida’daki federal savcılardan yargılanmayacaklarına dair güvence aldığı bu iki kişinin “suçlanmamış üçüncü taraflar” olduğunu savundu.
Bakanlık, Manhattan’daki davaya bakan federal yargıç Richard Berman’a gönderdiği dilekçede Epstein ile bağlantılı bu kişilerin kimliklerinin kamuoyuna açıklanmasına karşı çıktı.
Öte yandan, mahkeme kayıtlarında Epstein’ın 30 Kasım ve 3 Aralık 2018’de 100 bin dolar ile 250 bin dolar havale ettiği belirtilen bu kişilerin iddianamede adı geçen çalışanlardan biri olduğu ileri sürüldü, Epstein’ın ödemelerinin “tanıkları etkileme girişimi” olarak kendisine karşı ifade verebilecek kişileri engellemeyi amaçlamış olabileceği iddia edildi.
NBC News, Epstein’ın hayatını kaybetmesi, davanın sonuçlanmış olması ve savcıların başka kişilere dava açılmayacağını bildirmesini gerekçe göstererek Berman’dan gizli tutulan bu isimlerin açıklanmasını talep etti.
JEFFREY EPSTEİN OLAYI
En küçüğü 14 olmak üzere 18 yaş altındaki onlarca kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmak ve fuhuş ağı oluşturmak suçlamasıyla yargılanan Jeffrey Epstein, tutuklu olduğu New York Manhattan Metropolitan Merkez Hapishanesi’ndeki hücresinde 10 Ağustos 2019’da ölü bulunmuştu.
Açıklanan Epstein dava dosyalarında aralarında Prens Andrew, ABD Başkanı Donald Trump, eski ABD Başkanı Bill Clinton, eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore, aktör Kevin Spacey, şarkıcı Michael Jackson, illüzyonist David Copperfield, avukat Alan Dershowitz ve eski New Mexico Valisi Bill Richardson gibi ünlü isimler yer almıştı.
ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) da ABD Adalet Bakanlığı ile son günlerde kamuoyunda “Epstein dosyaları” olarak bilinen belgelere yönelik yürüttüğü incelemeyle gündeme gelmişti.
İnceleme sonucunda ünlü isimlerden oluşan “müşteri listesi”nin tutulduğuna dair herhangi bir kanıta ulaşılamadığı, aralarında hükümet yetkilileri, ünlüler ve iş insanlarının da bulunduğu kişilerin suçuna ortak olduğu gerekçesiyle örtbas amacıyla öldürüldüğü öne sürülen Epstein’ın ise aslında hücresinde intihar ettiği sonucuna varıldığı açıklanmıştı.
ABD’li gazeteci Tucker Carlson da Epstein’ın, “İsrail için çalıştığını, başkent Washington’da herkesin aynı şekilde düşündüğünü ancak açıkça söylenemediğini” iddia etmişti.
Wall Street Journal (WSJ) gazetesi ise Epstein’ın kız arkadaşı Ghislaine Maxwell’in, Epstein’in 50’nci doğum günü vesilesiyle tanıdıklarından ona yönelik bir mektup yazmasını istediğini, bu mektuplardan birinin de Trump’a ait olduğunu iddia etmişti.
Adalet Bakanlığı, Epstein’ın suçlarında rol alan veya hukuki sorumluluğu bulunan tek kişi olan Maxwell ile üst düzey bir federal savcı arasında yapılan görüşmenin ses kaydını ve tutanaklarını paylaşmıştı.
Adalet Bakanı Yardımcısı Todd Blanche ile yapılan görüşme kayıtlarına göre Maxwell, Epstein’in bir “müşteri listesi olmadığını” ileri sürmüştü. (AA)
Epstein skandalında yeni bomba! ABD Adalet Bakanlığı, 2 ismin gizli kalmasını istedi yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Cengiz Çandar's Blog
- Cengiz Çandar's profile
- 6 followers

