Cengiz Çandar's Blog, page 256

Kanada’ya 30 günlük ‘tehir’

ABD Başkanı Donald Trump, hafta sonu Kanada’ya yönelik açıkladığı gümrük vergilerinin 30 günlük bir süre için durdurulduğunu duyurdu.

ABD Başkanı Trump, Kanada Başbakanı Justin Trudeau ile konuşmasının ardından gümrük vergilerine ilişkin Truth Social sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.

Trump, Kanada’nın ABD’nin güvenli bir kuzey sınırına sahip olmasını sağlamayı ve ülkeye fentanil gibi ölümcül uyuşturucuların akışını sona erdirmeyi kabul ettiğini belirtti.

Kanada’nın, 1,3 milyar dolarlık sınır planını uygulamaya koyacağını kaydeden Trump, ülkenin yeni helikopterler, teknoloji ve personelle sınırı güçlendireceğini, Amerikalı partnerleriyle koordinasyonu güçlendireceğini ve fentanil akışını durdurmak için kaynakları artıracağını bildirdi.

Trump, yaklaşık 10 bin personelin sınırın korunması için çalıştığına ve çalışacağına işaret ederek, Kanada Başbakanı Trudeau’nun bir “Fentanil Çarı” atamak için yeni taahhütlerde bulunduğunu, kartelleri terörist olarak listeleyeceğini, sınırda 7/24 gözetim sağlayacağını, organize suç, fentanil ve kara para aklama ile mücadele etmek için “Kanada-ABD Ortak Hareket Gücü” başlatacağını aktardı.

Trudeau’nun organize suç ve fentanil konusunda yeni bir istihbarat yönergesi de imzaladığını ve bunu 200 milyon dolarla destekleyeceğini belirten Trump, şunları kaydetti:

“Başkan olarak tüm Amerikalıların güvenliğini sağlamak benim sorumluluğum ve ben de bunu yapıyorum. Bu ilk sonuçtan çok memnunum ve cumartesi günü açıklanan tarifeler, Kanada ile nihai bir ekonomik anlaşmanın yapılıp yapılmayacağını görmek için 30 günlük bir süre için durdurulacak.”

ABD Başkanı Trump, 1 Şubat’ta imzaladığı kararnameyle Kanada ve Meksika’dan yapılan ithalata yüzde 25, Çin’den yapılan ithalata ise yüzde 10 ek gümrük vergisi getirmişti.

Trump, Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum ile bugün yaptığı telefon görüşmesi sonrasında, Meksika’nın sınır güvenliğini artırması karşılığında bu ülkeye getirilen gümrük vergisini 1 ay durdurduğunu açıklamıştı. (AA)

Kanada’ya 30 günlük ‘tehir’ yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

BM: Bir haftada 545 binden fazla kişi Gazze’nin kuzeyine geçti

Birleşmiş Milletler (BM) Sözcüsü Stephane Dujarric, son bir haftada 545 binden fazla kişinin Gazze’nin güneyinden kuzeyine geçtiğinin tahmin edildiğini belirtti.

Dujarric, günlük basın toplantısında, Gazze’ye yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Gazze’nin kuzeyinde insanların evlerine döndüğünü söyleyen Dujarric, “Bugün itibarıyla BM ve insani yardım ortakları, geçtiğimiz hafta 545 binden fazla kişinin Gazze’nin güneyinden kuzeyine geçtiğini tahmin ediyor.” diye konuştu.

Dujarric, 36 binden fazla kişinin kuzeyden güneye geçtiğinin belirlendiğini söyledi.

İnsani yardım operasyonları

Gazze’de insani yardım operasyonlarının “genişletildiğini” vurgulayan Dujarric, Gazzeli çocukların kaybolmasının önlenmesi için 4 yaş altındaki 30 binden fazla çocuğa kimliklerinin belirlenmesini sağlayan bileklikler dağıtıldığını kaydetti.

250’den fazla çocuğun bu yolculuklarda ailelerinden ayrı düştüğünü söyleyen Dujarric, söz konusu bilekliklerin “kritik öneme” sahip olduğunun altını çizdi.

İsrail’in saldırıları hatırlatıldı

İsrail’in, Batı Şeria’nın kuzeyinde yer alan Cenin kentine yönelik saldırılarına da değinen Dujarric, İsrail’in dün 50’den fazla ailenin yaşadığı 20 konutu yıktığını belirtti.

Dujarric, “(BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi) OCHA, savaş benzeri taktiklerin uygulandığı konusunda uyarıda bulunarak, standartları aşan güç kullanımına ilişkin endişelerini yineledi.” ifadesini kullandı.

İsrail’in Batı Şeria’nın kuzeyine yönelik saldırıları

Gazze’de varılan ateşkesin 19 Ocak Pazar günü yürürlüğe girmesinin ardından İsrail ordusu, 21 Ocak Salı günü işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyinde yer alan Cenin kentine “Demir Duvar” adını verdiği saldırı başlatmıştı.

İsrail, Cenin’de sürdürdüğü şiddetli saldırılarını 27 Ocak Pazartesi günü Tulkerim’e taşımıştı.

İsrail ordusu, Batı Şeria’nın kuzeyinde yürüttüğü saldırılarda ulaşım, su, elektrik ve iletişim altyapısına zarar veriyor, bölgedeki evleri de yıkıyor.

Gazze’de ateşkes ve esir takası anlaşmasının 19 Ocak’ta yürürlüğe girmesinin ardından İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria’da saldırıların şiddetini artırdı.

İsrail ordusu, baskınlar, hava saldırıları, sivil yerleşim yerlerini havaya uçurma ve altyapıyı askeri iş makineleriyle tahrip etme ve Filistinlileri göçe zorlamanın yanında farklı eylemlerle Filistinlilerin canına ve malına zarar veriyor. (AA)

BM: Bir haftada 545 binden fazla kişi Gazze’nin kuzeyine geçti yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Güney Amerika’da Trump etkisi: Yeni vergiler

Ekvador Devlet Başkanı Daniel Noboa, iki ülke arasındaki ticaret dengesizliğini gerekçe göstererek Meksika’dan ithal edilen ürünlere yüzde 27 ek gümrük vergisi uygulanacağını duyurdu.

Noboa, X sosyal medya platformundaki açıklamasında, Meksika’dan ithal edilen tüm ürünlere bu oranda vergi getireceklerini belirtti.

Meksika ile serbest ticaret anlaşması (STA) imzalanması için bu adımı attıklarını dile getiren Noboa, 2024 yılında Meksika ile petrol dışı ticaret açığının 218 milyon dolar olduğunu ve bunun Ekvador’un aleyhine olduğunu kaydetti.

Noboa, “Meksika ile bir serbest ticaret anlaşması imzalanması yönündeki tutumumuzu teyit ediyoruz. Ancak bu gerçekleşene kadar sanayimizi teşvik etmek ve üreticilerimize adil muamele yapılmasını sağlamak amacıyla ithal ettiğimiz ürünlere yüzde 27 oranında gümrük vergisi uygulayacağız.” dedi.

Ekvador hükümeti tarafından yayımlanan son dış ticaret bültenine göre, 2024 yılının Ocak-Kasım ayları arasında Ekvador, Meksika’dan en az 551 milyon dolar değerinde petrol dışı ithalat yaparken, aynı dönemde Meksika pazarına ihracatı 333 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ekvador polisi, 6 Nisan 2024’te Meksika’nın Quito Büyükelçiliğine baskın düzenlemiş, bu olay iki ülke arasındaki diplomatik krizi derinleştirmiş ve serbest ticaret anlaşması müzakereleri askıya alınmıştı.

Ne olmuştu?

Ekvador polisi, eski Ekvador Devlet Başkan Yardımcısı Jorge Glas’ı gözaltına almak için Aralık 2022’den bu yana kaldığı Meksika’nın Quito Büyükelçiliğine baskın yapmıştı.

Büyükelçiliğin Siyasi İşler Sorumlusu Roberto Canseco, gazetecilere açıklamasında, Ekvador polisinin içeriye zorla girdiğini ve personele saldırdığını belirtmişti.

Eski Meksika Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador, yasal yollara başvurulması için Dışişleri Bakanı’na talimat verdiğini kaydederek, “Bu, uluslararası hukukun ve Meksika’nın egemenliğinin açık bir ihlalidir. Ekvador hükümetiyle diplomatik ilişkilerin derhal askıya alınması için talimatımı verdim.” ifadelerini kullanmıştı. (AA)

Güney Amerika’da Trump etkisi: Yeni vergiler yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde ateşkesi ihlal ettiğini itiraf etti

 İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin bazı bölgelerinde “güçlerine yaklaştıkları” iddiasıyla Filistinlilere ateş açarak Hamas’la varılan ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini kabul etti.

İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, Gazze Şeridi’nin farklı bölgelerinde son 24 saatte “ordu güçlerine yaklaşan ve tehdit oluşturan şüphelileri uzaklaştırmak” iddiasıyla ateş açıldığı belirtildi.

Gazze’deki İsrailli esirlerin dönmesi için “ateşkes anlaşmasına bağlı kalınacağı” öne sürülen açıklamada, Gazze’de her türlü senaryoya hazır olunduğuna işaret edildi.

İsrail’in 7 Ekim 2023’te, Gazze Şeridi’nde başladığı saldırılarda 17 bin 841’i çocuk, 12 bin 298’i kadın olmak üzere 47 bin 498 Filistinli öldü, 111 bin 592 kişi yaralandı.

Hamas ile İsrail arasında varılan Gazze’de ateşkes ve esir takası anlaşması 19 Ocak Pazar günü TSİ 12.15’te yürürlüğe girmişti.

İsrail ordusu, defalarca yaptığı ihlallere rağmen ateşkes anlaşmasına tam uyduğunu iddia ediyor. (AA)

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde ateşkesi ihlal ettiğini itiraf etti yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Ege Denizi’nde depremler!

Ege Denizi’nde 4,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 05.46’da merkez üssü Ege Denizi olan 4,6 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi.

Depremin 7 kilometre derinlikte meydana geldiği belirlendi. (AA)

Ege Denizi’nde depremler! yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

İzmir’de silahlı kavgada 1 kişi öldü

İzmir’in Ödemiş ilçesinde çıkan silahlı kavgada 1 kişi hayatını kaybetti.

İlçeye bağlı Yeniköy Mahallesi Alabaş mevkisindeki kıraathanede Erdem Akbay (50) ile A.Y. (41) arasında bilinmeyen nedenle tartışma çıktı.

Tartışmanın büyümesi üzerine A.Y, silahla Akbay’ı ağır yaraladı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi.

Ödemiş Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Akbay, müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Cenaze otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

A.Y’nin jandarma ekiplerine teslim olduğu öğrenildi. (AA)

İzmir’de silahlı kavgada 1 kişi öldü yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Bugünün ağrıları dünün sızılarında gizli

Tarık Tufan’ın yeni romanı ‘Gece Açan Çiçekler’, 1900’lü yılların başından bugüne uzanan bir aile hikâyesi. Sürprizlerle dolu hikaye, Derviş Ali ve Halide’nin anlatımıyla iki ayrı koldan ilerliyor ve merkezinde Vefa’daki bir ahşap konak var. Okurunu hemen içine alan vurucu bir roman.

Eray AK-KitapSanat

Geçmişten bugüne bağlanan hikâyelerin iki ayaklı kurulan yapısında, genelde birayak diğerinin destekleyicisi rolündekonumlandırılır kurguda ve okurlar olarak biz, hangisinin ne görevle orada bulunduğunu bilir, reflekslerimizi buna göre bileriz. Bunun belirsiz olduğu zamanlarda ise gardımız düşer.

Yani yazar ele aldığı zamanların ikisini de çok güçlü kaleme alarak bir anlamda okurunu tuzağa çeker. Yazarın hangi şaşırtıcı ve ani hamleyle bizi yere sereceğini bu dakikadan sonra ancak kendisi ve metin biliyordur artık. Dolayısıyla onların insafına kalmışızdır.

Bu çaresizliğin ise okur nezdinde ne demek olduğu aşikâr; her sayfası merakla çevrilen bir kitabın içindeyizdir. Hikâyenin sürprizlerine açık, yazarın hamlelerine dirençsiz, yazının büyüsünün içinde bir yolculuktur yaşadığımız. En güzeli ise bu okurluk deneyimi hissettirmeden karışmıştır kanınıza. Tarık Tufan’ın okur karşısına henüz çıkan romanı ‘Gece Açan Çiçekler’ de işte tam olarak böyle hissettiriyor okuruna. Kitabın sayfaları arasında dolaşanlar her sayfasında kendini ele vermemek için direnen, öte yandan ise bu dirençle birlikte meydana gelen merak unsuruyla okurunu kendine bağlayan bir romanla karşılaşacak.

‘Uğursuz’ ahşap konak

Konağın son sahibi vefat ettikten sonra açmaya başlıyor ‘Gece Açan Çiçekler’in hikâyesi kendini okura. Konağın hanımı vefat etmiş, geride kalan evlatları da son gece konakta toplanıp nasıl hareket edileceğine, evden nelerin alınıp nelerin satılacağına karar vermek için bir araya gelmişlerdir. Fakat pek de iç açıcı bir durumda değildir konağın ahalisi: “Cihangir’in borç batağına saplanıp hapishaneye düşmesi, Zeliha’nın aşkından vazgeçip şehri terk etmesi, eski kocasıyla sorunlarının Nihal’i tükenişe sürüklemesi hiç hesapta yoktu. Konağın üzerindeki ipotekler, öden- memiş borçlar, kardeşlerimin ihtiyaç duydukları paralar her şeyin önüne geçti.”

‘Gece Açan Çiçekler’ için en geniş çerçevede Osmanlı’nın son yüzyılından, 1900’lü yılların başından kollarını bugüne uzatan bir aile hikâyesi diyebiliriz. Hikâyenin tam ortasında ise İstanbul’un son ahşap konaklarınan biri var; kadim semtlerden Vefa’da bulunan Canfeda Konağı. Fakat bu konak çevresince ‘uğursuz konak’ olarak anılıyor. Bunun nedenlerini romanın sayfaları ilerledikçe okura hazırlanan sürprizlerle birer birer öğreniyoruz. Bu, hem romanın kalabalık kadrosunun konakla kurduğu bağı hem de konak çevresinde dönen olayları aktarıyor okura. Öte yandan konak, geçmiş ile geleceğe birleştiren bir durak olarak tasarlanmış yazarı tarafından ve romanın kahramanlarından biri de Canfeda Konağı diyebiliriz bu bağlamda.

Yıllardır girilmeyen oda açılınca

Bu durum tespitinde bulunan ise romanın kahramanlarından, konağın ahalisinden ve hikâyenin anlatıcılarından bir olan Halide. Romanın güne bakan kısmının tümünü Halide’nin gözlerinden izliyoruz. Halide anlattıkça da karanlık bir aile hikâyesinin kollarında buluyor okur kendini. Konağın bu son gecesinde çok uzun zamandır hiç açılmamış bir kapısı açılıp aileye dair pek çok bilinmeyen ortaya çıkacaktır. Ailenin sırları, günahları, vicdan azapları, geçmişte yaşananlar ortaya çıkmaya başlayacak ve bir anlamda bu son buluşma,

bir hesaplaşmaya dönüşecektir. Bu yönüyle bakıldığında Tarık Tufan’ın bu romanda yaptığına bir aile tablosunun içine, sadece gerçekleri gösteren ‘kara bir ayna’ tutmak olduğunu söyleyebiliriz. Bu aynadan okura yansıyanlar ise karşılarına çıkan manzaradan dürüstçe kendilerine pay almak olacak.

Hikâyenin geçmiş penceresini bize açan bir diğer anlatıcısını ise sabahına idam edileceği bir zindanda kurtarıcısı olacağını umut ettiği ünlü saray başressamı Fausto Zonaro’yu beklerken buluyoruz; Derviş Ali’yi.

Abdülhamid devri sona ererken at izinin it izine karıştığı kaotik bir tablo yaratmış Tufan romanın bu kısmında. Aynı kaos, romanın bugüne bakan kısmında da var. Tarık Tufan, 15 Kasım 1979’da gerçekleşen Independenta tanker kazasını bugüne taşıyarak, konağın son gününde toplanan kahramanların iç kaosunun dışarıdaki yansıması gibi vermiş. Hiç görülmemiş bir olayın yaşandığı bir günde aile de kendisini bugüne kadar hiç bulmadıkları bir durumda bulacaktır.

Derviş Ali ile saray başressamı Zonaro

Hikâyenin geçmiş dönemine geri döndüğümüzde hemen yukarıda da bahsedildiği gibi Derviş Ali’yi ve Fa- usto Zonaro’yu başrolde görüyoruz.

Onlar da hiç görülmemiş bir ortamdan selam veriyor okurlarına. Bir ressamı ve bir dervişi aynı sahnede, hatta aynı hayat akışının içinde buluşturan dünyanın renkliliğinden ve çekiciliğinden bilmem ayrıca bahsetmeye gerek var mı? Fakat kısaca bahsedecek olursak; İstanbul âşığı Zonaro’nun hayatının resmi olarak addettiği bir çalışmasını tamamlayabilmesi için Derviş Ali’ye sonuz bir ihtiyaç duyuyordur. Ancak bu ihtiyaç zamanla dostluğa evrilecek ve Derviş Ali ve Zonaro, birbirlerinin dertleriyle ilgilenen dostlara dönüşeceklerdir. Hikâyenin bu kısmında Tarık Tufan’ın kurduğu dünyanın nahifliğine de dikkat etmek gerekiyor. 1900’lerin başındaki İstanbul’un çekici manzarası bu noktada okurlara eşlik ediyor.

Geçmiş ve bugün, Derviş Ali ve Halide…

Romanın dünyasında geçmiş ve bugünü bağlayan bu iki anlatıcının gözünden izlediğimiz çok zengin ve bir o kadar da kırılgan bir dünya var ‘Gece Açan Çiçekler’in sayfaları arasında. Fakat bu iki dünyanın nasıl birleştiğini görmek, gerçek bir yazar marifetini de seriyor gözler önüne. Tarık Tufan, kırık aşkların ve âşıkların gölgesine kurduğu bu romanında insanın kendisiyle imtihanına da önemli bir alan açıyor. Sonuç olarak da ortaya akışına okurun kendisini kaptırdığı ve bu akışın her ânında kendi içinden derin bir duyguyla tanışacağı vurucu bir roman çıkıyor. Bu kısa yazının sınırlarına sığmayacak detaylar romanın her sayfasından okurun belleğine doluyor. ‘Gece Açan Çiçekler’, Tarık Tufan’ın roman dünyasında ayrıcalıklı bir yere sahip olacak.

Bugünün ağrıları dünün sızılarında gizli yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Enflasyon rakamları açıklandı

Ocak ayında enflasyon aylık yüzde 5,03, yıllık yüzde 42,12 oldu.

Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), ocakta aylık bazda yüzde 5,03, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 3,06 artış gösterdi. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 42,12, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 27,2 olarak kayıtlara geçti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ocakta 12 aylık ortalamalar dikkate alındığında tüketici fiyatları yüzde 56,35, yurt içi üretici fiyatları yüzde 39,5 arttı.

Aylık bazda TÜFE yüzde 5,03, Yİ-ÜFE yüzde 3,06 artış gösterdi.

Yıllık enflasyon, tüketici fiyatlarında yüzde 42,12, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 27,2 oldu.

Yıllık enflasyon TÜFE’de Temmuz 2023’ten bu yana en düşük oran olarak kayıtlara geçti. Yıllık enflasyon TÜFE’de, Temmuz 2023’te 47,83 olarak tespit edilmişti.

Beklentiler

AA Finans Enflasyon Beklenti Anketi’ne katılan 20 ekonomist, ocakta TÜFE’nin yüzde 4,29 artacağını öngörmüştü. Bu ortalamaya göre yıllık enflasyonun yüzde 41,11’e gerileyeceği hesaplanmıştı.

TÜFE ve Yİ-ÜFE oranları şöyle:

Aylık değişim TÜFE

Yİ-ÜFE

Ay/Yıl 2016 2017 2018 2019 2020 2021 2022 2023 2024 2025
2016 2017 2018 2019 2020 2021 2022 2023 2024 2025
Ocak 1,82 2,46 1,02 1,06 1,35 1,68 11,10 6,65 6,7 5,03
0,55 3,98 0,99 0,45 1,84 2,66 10,45 4,15 4,14 3,06
Şubat -0,02 0,81 0,73 0,16 0,35 0,91 4,81 3,15 4,53

-0,20 1,26 2,68 0,09 0,48 1,22 7,22 1,56 3,74
Mart -0,04 1,02 0,99 1,03 0,57 1,08 5,46 2,29 3,16

0,40 1,04 1,54 1,58 0,87 4,13 9,19 0,44 3,29
Nisan 0,78 1,31 1,87 1,69 0,85 1,68 7,25 2,39 3,18

0,52 0,76 2,60 2,98 1,28 4,34 7,67 0,81 3,60
Mayıs 0,58 0,45 1,62 0,95 1,36 0,89 2,98 0,04 3,37

1,48 0,52 3,79 2,67 1,54 3,92 8,76 0,65 1,96
Haziran 0,47 -0,27 2,61 0,03 1,13 1,94 4,95 3,92 1,64

0,41 0,07 3,03 0,09 0,69 4,01 6,77 6,50 1,38
Temmuz 1,16 0,15 0,55 1,36 0,58 1,80 2,37 9,49 3,23

0,21 0,72 1,77 -0,99 1,02 2,46 5,17 8,23 1,94
Ağustos -0,29 0,52 2,30 0,86 0,86 1,12 1,46 9,09 2,47

0,08 0,85 6,60 -0,59 2,35 2,77 2,41 5,89 1,68
Eylül 0,18 0,65 6,30 0,99 0,97 1,25 3,08 4,75 2,97

0,29 0,24 10,88 0,13 2,65 1,55 4,78 3,4 1,37
Ekim 1,44 2,08 2,67 2,00 2,13 2,39 3,54 3,43 2,88

0,84 1,71 0,91 0,17 3,55 5,24 7,83 1,94 1,29
Kasım 0,52 1,49 -1,44 0,38 2,30 3,51 2,88 3,28 2,24

2,00 2,02 -2,53 -0,08 4,08 9,99 0,74 2,81 0,66
Aralık 1,64 0,69 -0,40 0,74 1,25 13,58 1,18 2,93 1,03

2,98 1,37 -2,22 0,69 2,36 19,08 -0,24 1,14 0,4

Yıllık değişim

Ay/Yıl 2016 2017 2018 2019 2020 2021 2022 2023 2024 2025
2016 2017 2018 2019 2020 2021 2022 2023 2024 2025
Ocak 9,58 9,22 10,35 20,35 12,15 14,97 48,69 57,68 64,86 42,12
5,94 13,69 12,14 32,93 8,84 26,16 93,53 86,46 44,2 27,2
Şubat 8,78 10,13 10,26 19,67 12,37 15,61 54,44 55,18 67,07

4,47 15,36 13,71 29,59 9,26 27,09 105,01 76,61 47,29
Mart 7,46 11,29 10,23 19,71 11,86 16,19 61,14 50,51 68,50

3,80 16,09 14,28 29,64 8,50 31,20 114,97 62,45 51,47
Nisan 6,57 11,87 10,85 19,50 10,94 17,14 69,97 43,68 69,80

2,87 16,37 16,37 30,12 6,71 35,17 121,82 52,11 55,66
Mayıs 6,58 11,72 12,15 18,71 11,39 16,59 73,50 39,59 75,45

3,25 15,26 20,16 28,71 5,53 38,33 132,16 40,76 57,68
Haziran 7,64 10,90 15,39 15,72 12,62 17,53 78,62 38,21 71,6

3,41 14,87 23,71 25,04 6,17 42,89 138,31 40,42 50,09
Temmuz 8,79 9,79 15,85 16,65 11,76 18,95 79,60 47,83 61,78

3,96 15,45 25,00 21,66 8,33 44,92 144,61 44,50 41,37
Ağustos 8,05 10,68 17,90 15,01 11,77 19,25 80,21 58,94 51,97

3,03 16,34 32,13 13,45 11,53 45,52 143,75 49,41 35,75
Eylül 7,28 11,20 24,52 9,26 11,75 19,58 83,45 61,53 49,38

1,78 16,28 46,15 2,45 14,33 43,96 151,50 47,44 33,09
Ekim 7,16 11,90 25,24 8,55 11,89 19,89 85,51 61,36 48,58

2,84 17,28 45,01 1,70 18,20 46,31 157,69 39,39 32,24
Kasım 7,00 12,98 21,62 10,56 14,03 21,31 84,39 61,98 47,09

6,41 17,30 38,54 4,26 23,11 54,62 136,02 42,25 29,47
Aralık 8,53 11,92 20,30 11,84 14,60 36,08 64,27 64,77 44,38

Enflasyon rakamları açıklandı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

‘Tanyeli İçin Kalpler 1 Olsun’

Kanserle mücadele eden Tanyeli’ye destek için sanatçı dostları harekete geçti. Ünlü oryantal için 12 Şubat’ta Bostancı Gösteri Merkezi’nde “Tanyeli İçin Kalplerimiz 1 Olsun!” mottosuyla anlamlı bir etkinlik gerçekleşecek. Çağla Şıkel ve Saba Tümer’in sunuculuğunu üstleneceği gecede Yıldız Tilbe, Hakan Altun ve Zara, Behzat Gerçeker & ENBE Orkestrası eşliğinde sahneye çıkacak. Tanyeli bu özel geceye destek olanlara teşekkür etti.

‘Tanyeli İçin Kalpler 1 Olsun’ yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

“O yapımcıya sakın oyuncu vermeyin”

ID Danışmanlık şirketinin sahibi menajer Ayşe Barım’ın da arasında olduğu 21 ayrı şirket ve kişi hakkında hazırlanan Rekabet Kurulu’nun ön raporundan yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Raporda, menajerlerin birbirlerine attıkları maillerle minimum yüzde 20 komisyon oranını kabul etmeyen özel bir yapım şirketini boykot kararı aldıkları saptandı. Yazışmalarda, “O yapım şirketine artık oyuncu vermeyelim. Oyuncular sete çıkmıyoruz diyerek ödemeyi düzene soktular. Ne yapılması gerekiyorsa biz altına imzamızı atarız” ifadelerine rastlandı. Rekabet Kurulu, bu yazışmaları açık bir rekabet ihlali olarak nitelendirdi.

Sabah’ın haberine göre; ID Danışmanlık şirketinin sahibi menajer Ayşe Barım’ın da arasında olduğu 21 ayrı şirket ve kişi hakkında hazırlanan Rekabet Kurulu’nun ön raporundan yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Raporda, menajerlerin birbirlerine attıkları maillerle minimum yüzde 20 komisyon oranını kabul etmeyen özel bir yapım şirketini boykot kararı aldıkları saptandı. Yazışmalarda, “O yapım şirketine artık oyuncu vermeyelim. Oyuncular sete çıkmıyoruz diyerek ödemeyi düzene soktular. Ne yapılması gerekiyorsa biz altına imzamızı atarız” ifadelerine rastlandı. Rekabet Kurulu, bu yazışmaları açık bir rekabet ihlali olarak nitelendirdi.

Dizi ve sinema sektöründe tekelleşme ve şantaj iddiaları nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan ID Danışmanlık şirketinin sahibi menajer Ayşe Barım’la ilgili yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Ayşe Barım’ın ajansının başını çektiği menajerlik şirketlerinin, minimum yüzde 20 ve üstünde yüksek komisyon oranları almak için eylem planları yaptıkları ortaya çıkmıştı.

Barım’ın da arasında olduğu menajerlerin kurdukları whatsapp ve e-posta gruplarında yapımcılara gözdağı veren ifadelere rastlanmıştı. Rekabet Kurulu’nun 21 menajerlik şirketiyle ilgili hazırladığı raporda, bu şirketlerin sektörde faaliyet gösteren bir yapım şirketini boykot ettiğine ilişkin tespitlere yer verildi.

BOYKOT ETTİLER
Rapora göre, KASTDER ile sektörde faaliyet gösteren kast ajansları ve menajerler uygulayacakları komisyon oranlarını ve satış koşullarını birlikte belirlemek için sektörde faaliyet gösteren yapım şirketini boykot ettiklerini tespit etti.

ARTIK OYUNCU VERMEYELİM
Menajerlerin birbirlerine attıkları maillerde söz konusu yapım şirketiyle çalışmamak konusunda ortak bir tavır alınması gerektiğine ilişkin ifadelere rastlandı. Birbirleri arasında yaptıkları anlaşmada söz konusu yapım şirketine artık oyuncu vermeyeceklerini bildiren bir yazıya imza attıkları ve bu yazıyı da hem yapımcıya hem de kanallara gönderdikleri belirlendi.

OYUNCULAR SETE ÇIKMIYORUZLA ÖDEMEYİ DÜZENE SOKTULAR
Menajer Yaprak Bayraktar tarafından atılan bir başka mailde ise, ” Merhaba arkadaşlar. … Yapımla ilgili herkesin dediğine katılıyorum. Oyuncuların sete çıkmıyoruz söylemiyle bir süre ödemeyi düzene soktular. Ama şimdi yine aynı problem devam ediyor. Ne yapılması gerekiyorsa biz altına imzamızı atarız” dediği görüldü.

Rekabet Kurulu’nun hazırladığı raporda bu eylemin, 4054 sayılı Rekabetin korunması hakkında kanunun 4’üncü maddesine göre hukuka aykırı ve yasak olarak nitelendirildiği anlatıldı. Uzmanlar tarafından bu husus açık bir şekilde “rekabet ihlali” durumlarına örnek olarak görüldü.

“O yapımcıya sakın oyuncu vermeyin” yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.