Cengiz Çandar's Blog, page 130
June 10, 2025
Bakan Kurum Hatay Hassa’daki deprem konutlarını paylaştı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, yapımı tamamlanan Hatay’ın Hassa ilçesindeki deprem konutlarını paylaştı.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Toplu Konut İdaresi Başkanlığının (TOKİ), Aşağıkarafakılı Mahallesi’nde 661 bin metrekare arazi üzerinde 206 bloktan oluşan 3 bin 878 konutun yapımını tamamladığı, konutların etap etap hak sahiplerine teslim edileceği belirtildi.
Bakan Kurum, paylaşımında depremzede Yunus Demir’in “Devlet bize ev değil, yuva içinde yuva yaptı.” sözlerini alıntılayarak, “Hatay Hassa’daki afet konutlarımızı gördünüz mü?” ifadelerini kullandı.
Görüntülerde görüşlerine yer verilen TOKİ Uzmanı ve İnşaat Mühendisi Hüseyin Tuygar, deprem korkusundan uzak, güvenli şehirlerin inşa edildiğini belirterek, “6 Şubat depremlerinde de görüldüğü gibi TOKİ’nin 11 ilde tamamlamış olduğu konutların hiçbiri hasar almadı. Bundan sonra da çok daha sağlam konutlar inşa ediliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Paylaşımda, yeni evlerine kavuşan vatandaşların görüşlerine de yer verildi. (AA)
Bakan Kurum Hatay Hassa’daki deprem konutlarını paylaştı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
İstanbul merkezli 3 ildeki “change” araç operasyonunda 5 şüpheli tutuklandı
İstanbul, Hatay ve Mardin’de düzenlenen operasyonda, tır ve dorselere “change” işlemi yaparak haksız kazanç sağladıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 5 şüpheli tutuklandı.
İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Oto Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, yurt içi ve yurt dışından temin edilen bazı tır ve dorselere, kaza, yangın ve deprem gibi nedenlerle ağır hasar alarak kullanılamaz hale gelen araçların şasi ve motor bilgileri uyarlanarak “change” yapıldığını belirledi.
Ekipler, bu araçların daha sonra kamu kurum ve kuruluşları aracı kılınarak üçüncü kişilere satıldığını ve haksız kazanç sağlandığını tespit etti.
Şüphelilerin, “change” yaparak 2 çekici ve 3 dorsenin motor ve şasi numarasını değiştirdiğini belirleyen ekipler, teknik ve fiziki takibin ardından Hatay ve Mardin ile İstanbul’da Esenyurt, Başakşehir ve Ataşehir ilçelerinde eş zamanlı operasyon düzenledi.
Gözaltına alınan 6 zanlı hakkında “resmi belgede sahtecilik”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet” suçlarından işlem yapıldı.
Asayiş Şube Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 5’i tutuklanırken, 1’i adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. (AA)
İstanbul merkezli 3 ildeki “change” araç operasyonunda 5 şüpheli tutuklandı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Hatay’da firari 7 hükümlü ve 8 şüpheli yakalandı
Hatay’da haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 7 firari hükümlü ve çeşitli suçlardan aranan 8 şüpheli yakalandı.
İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, İskenderun ve Dörtyol ilçelerinde belirlenen adreslere operasyon düzenledi.
Adreslerde, haklarında kesinleşmiş hapis cezası olan 7 hükümlü ile çeşitli suçlardan aranan T.B, S.A, M.G, T.K, O.K, K.A, Z.K. ve B.C. yakalandı.
İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen zanlılardan M.G. çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı, diğerleri serbest bırakıldı.
Hükümlüler, işlemlerinin ardından cezaevine gönderildi. (AA)
Hatay’da firari 7 hükümlü ve 8 şüpheli yakalandı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Sahte kadın profili ile amcasını tuzağa düşürüp öldürmüş
Bursa’da aralarında husumet bulunan amcasını bıçaklayarak öldüren sanığın, maktulü olay yerine kadın ismiyle açtığı sahte sosyal medya hesabından yazışarak çağırdığı tespit edildi.
Merkez Osmangazi ilçesinde 5 Ocak’ta Kadir Z.’nin (20) bir alışveriş merkezinin önünde amcası Efe Z’yi (27) bıçaklayarak öldürmesine ilişkin Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma tamamlandı.
Hazırlanan iddianame, Bursa 18. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, Efe Z.’nin hayatını kaybetmeden önce hastanede polise ifade verdiği belirtildi.
Sosyal medya platformundan bir kadının kendisine arkadaşlık isteği gönderdiğini ve onunla buluşmak üzere olay günü alışveriş merkezinin önüne geldiğini anlatan Efe Z. buluşma adresine geldiğinde yeğeni Kadir Z. ve bir arkadaşını gördüğünü belirtti.
Efe Z, “Kadir bana ‘Seni nasıl oyuna getirdim?’ diye söyleyince hesabın sahte hesap olduğunu anladım. Kadir bana ‘Seni yakaladım’ diyerek küfürler edip kovalamaya başladı. Kent Meydanı’nda bulunan havuzun yanına gittiğimde Kadir beni yakalayarak bıçakla yaraladı ve çok sayıda bıçak darbesi aldım.” ifadelerini kullandı.
Efe Z.’nin yaklaşık 2 yıl önce ağabeyini ve yeğeni Kadir’i uyuşturucu sattıkları iddiasıyla polise ihbar ettiğini, bu nedenle aralarında husumet bulunduğunu anlattığı, “Eylemi gerçekleştiren yeğenim Kadir’in abim tarafından azmettirildiğini ve Kadir’in sahte Instagram hesabı açmak suretiyle planlayarak eylemi gerçekleştirdiğini düşünüyorum.” ifadeleri iddianamede yer aldı.
“KAÇ KEZ BIÇAK SALLADIĞIMI HATIRLAMIYORUM”
Sanık Kadir Z. ise ifadesinde amcası Efe Z.’nin aile içinde sürekli huzursuzluklar çıkardığını, bu nedenle hakkında çeşitli şikayetlerinin bulunduğunu belirtti.
Olay günü arkadaşıyla gezmek için alışveriş merkezine gittiğini, burada amcasını gördüğünü ifade eden sanık, amcasıyla konuşmak istediğini ancak kendisine küfür edildiğini ileri sürdü.
Kadir Z, “Bana zarar vereceğini düşündüğümden yanımda bulunan bıçağı çıkarıp rastgele salladım. Kaç kez bıçak salladığımı hatırlamıyorum. Mobilya işçisi olmam nedeniyle sürekli bıçak taşırım. Meydana gelen olay anlık bir durumdan kaynaklandı. Olaydan dolayı pişmanım.” ifadesini kullandı.
İddianamede, sanıkla maktul arasında yaklaşık 2 yıl önce başlayan husumetin devam ettiğinin alınan beyanlardan anlaşıldığı belirtildi.
Toplanan deliller, Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün sanığın telefonu üzerinde yaptığı tespitler ve maktulün ölmeden önceki ifadesiyle, olayın tasarlayarak gerçekleştirildiği kanaatinin oluştuğu kaydedildi.
Cumhuriyet savcısı, sanığın “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezasına çarptırılmasını talep etti.
Kadir Z.’nin yargılanmasına ilerleyen günlerde başlanacak.
Bursa’nın Osmangazi ilçesinde 5 Ocak’ta gerçekleşen olayda Kadir Z. (20), bir alışveriş merkezinin önünde amcası Efe Z’yi (27) birçok yerinden bıçaklamıştı. Polis ekiplerince gözaltına alınan Kadir Z. daha sonra tutuklanmıştı. 112 Acil Sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırılan Efe Z. ise tedavi gördüğü hastanede 12 Şubat’ta hayatını kaybetmişti. (AA)
Sahte kadın profili ile amcasını tuzağa düşürüp öldürmüş yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Sürekli inşa halindeki kimlik
Vision Art Platform’da açılan ‘Kesişmeler’ sergisi, bireysel hikâyelerden kolektif belleğe uzanan bir düşünsel yolculuğa davet ediyor. Kimliğin sabit değil, sürekli inşa edilen bir süreç olduğunu yeniden düşünme imkânı sunan serginin küratörü Fırat Arapoğlu, “Her sanatçının ayrı bir öyküsü var ama toplum olarak hepimiz bir araya koyduğumuz bu öykülerin kesiştiği noktada buluşuyoruz” diyor.
Gizem ÇETİMEN/KitapSanat
Nisa Savaş’ın kurucu direktörlüğünü üstlendiği Vision Art Platform, kimlik, aidiyet ve hafıza kavramlarına odaklanan ‘Kesişmeler’ sergisine ev sahipliği yapıyor. Küratörlüğünü Fırat Arapoğlu’nun yaptığı sergide, aralarında Rene Mayer, Mert Acar, Aida Mahmudova ve Semih Zeki’nin de olduğu farklı yaşlardan, coğrafyalardan ve disiplinlerden gelen 11 sanatçının işleri yer alıyor. Sergiyi ziyaret eden izleyiciler, bireysel hikâyelerden kolektif belleğe uzanan bir düşünsel yolculuğa çıkarken bir yandan da kimliğin sabit değil, sürekli inşa edilen bir süreç olduğunu yeniden düşünme imkânı buluyor. Sergiyi Fırat Arapoğlu’yla konuştuk.
Sergi fikri ve ‘Kesişmeler’ başlığı nasıl ortaya çıktı?
Sergi fikri, Vision Art Platform’la önceki işbirliğimiz ve galerinin sanatçı ağı üzerine yaptığımız bir sohbetten ortaya çıktı. Sonbaharı karşılamak üzere bir karma sergi yapabileceğimizi düşünürken sanatçıların hem bireysel yaşamlarının hem de sanat kariyerlerinin nasıl iç içe geçtiği sorusu merkezdeydi. Bu düşünceyi genişleterek, her bir sanatçının kendi öyküsüyle diğerlerinin öyküsü arasında nasıl örtüşmeler, temas noktaları olabileceğini tartışmaya başladık. Böylece ortaya sanatçıların farklı deneyimlerinden bir araya gelen ve bireysel hikâyelerden toplumsal belleğe uzanan bir yolculuk sunan bir sergi fikri şekillendi.
‘Kesişmeler adını koymamın nedeni ise serginin temelini sanatçıların kişisel öyküleri, kolektif tarih, kullandıkları malzemeler ve üretim dilleri arasındaki temaslar oluşturuyor. Her sanatçının ayrı bir öyküsü var ama toplum olarak hepimiz de bir araya koyduğumuz bu öykülerin kesiştiği bir noktada buluşuyoruz. Bu nedenle tam olarak birden fazla anlatının aynı anda bir arada bulunduğu, kimlik ve anıların birbirine denk düştüğü bir sergi olduğumuzu vurgulamak için ‘Kesişmeler’ adını kullandık.’
Kimlik, aidiyet ve hafıza gibi kavramlar sergide nasıl iç içe geçiyor?
Sergiyi tasarlarken ana temamız ‘kimlik’ti. Ancak kimliğin sadece bireysel bir etiket olmadığını biliyoruz. Onu üç eksende ele aldık: bireysel kimlik, kültürel miras ve aidiyet, hafıza ve kimlik inşası. Judith Butler’ın kimliğin bir performativite olduğu anlayışı bizim için çıkış noktalarından biri oldu. Butler’a göre kimlik doğuştan var olan değil, tekrarlanan eylemlerle, anlatılarla sürekli yeniden kurulan bir yapı. Bu yüzden sanatçıların deneyimlerinden oluşan yapıtları bir araya getirerek izleyicinin kendi kimlik kurgusunu sorgulamasını amaçladık. Aidiyet kavramını Edward Said’in, onu yalnızca bir bağlılık değil, güç ilişkilerinin üretildiği bir alan olarak tanımlayan görüşüyle ele aldık. Sergide aidiyetin hem güven duygusu hem de direniş biçimi olarak nasıl ortaya çıktığını gösteren işlere yer verdik. Hafıza ise kimlik inşasının ayrılmaz bir parçası. Sergideki birçok yapıtta, kişisel bir anı veya toplumsal bir olay görsel anlatıyadönüşerek izleyiciye kendi geçmişini hatırlatıyor.
Sanatçı ve eser seçkisini nasıl oluşturdunuz?
Seçkiyi oluştururken iki ana kriterimiz vardı: Galerinin zaten ilişki içinde olduğu sanatçılarla birlikte çalışmak ve serginin temasına uygun farklı bakış açıları katacak sanatçıları dahil etmek. Sanatçıların her biri çok farklı coğrafyalardan, nesillerden ve disiplinlerden geliyor. Bu çeşitlilik kişisel öyküler ile daha büyük anlatılar arasındaki bağı görmemizi sağlıyor. Kurgu boyunca her çalışmayı ötekilerle diyalog kuracak şekilde yerleştirdik; bu da oluşturduğumuz anlatıya hem görsel hem kavramsal çeşitlilik kattı. Sonuçta ortaya kişisel ve kolektif hikâyelerin iç içe geçtiği, zengin bir anlatı ağı çıktı.
Sergi mekânı, izleyicinin kimlik, aidiyet ve hafıza ile kurduğu ilişkiyi nasıl etkiliyor?
Mekân tasarımında izleyiciyi serginin tematik yolculuğuna fiziksel olarak sokmak çok önemliydi. Galerinin iki katını da kullanarak bir anlatı kurguladık. Giriş katında, Mert Acar’ın doğayla ilişkilenen duvar yerleştirmesi ziyaretçileri hemen içine alıyor. Aynı katta Semih Zeki’nin çalışması, izleyiciyi bellek katmanlarının iç içe geçtiği bir deneyimle yüzleştiriyor. Birinci katta izleyici adeta geçmişin ve doğanın çok katmanlı atmosferine davet ediliyor. Üst kata çıkıldığında ise bir anda başka bir mekânsal ve duygusal ortamla karşılaşılıyor: E.S. Kibele Yarman’ın tavandan sarkan yarı saydam kumaş yığınlarından oluşan yerleştirmesi, mekâna mistik bir boyut kazandırıyor. Bu enstalasyon, izleyiciyi kimlik arayışına sokarken mekânı adeta bir düşünme alanına dönüştürüyor. Bütün bu mekân elemanları, izleyiciyi seyirci olmaktan çıkarıp bir katılımcıya dönüştürüyor. Farklı tekniklerle inşa edilmiş bu çok katmanlı kurguda, izleyici bir kimlik haritası çıkarıyormuş gibi sunuluyor.
KİMLİĞE DAİR YENİ SORGULAMALAR BAŞLATAN SERGİ
Bu sergi, özellikle Türkiye’deki kimlik tartışmalarına nasıl bir katkı sunuyor?
Türkiye’de kimlik tartışmaları çoğunlukla etnik, dinsel veya ulusal anlatılarla sınırlı kalıyor. Bu sergide kimliği daha akışkan ve çok katmanlı bir yapıyla ele alarak bu çerçeveyi genişletmeyi amaçladık. Sergi, kimliğin sabit olmadığını göstererek Türkiye’deki tartışmaya daha dinamik bir perspektif sağlıyor. Sanatçılar, geleneksel anlatılara alternatif perspektifler sunarak yeni sorgulamalar başlatıyor. Böylece izleyici, kendi kimliğiyle ilgili çok sesli bir diyaloğa davet ediliyor. ‘Kesişmeler’ bir taraftan kendi kökenini sorgulayan bir deneyim alanı açarken diğer taraftan Türkiye’nin çeşitli kesimlerinde süren kimlik arayışlarına sanatsal bir katman ekliyor. ‘Kesişmeler’ başlıklı sergi, 26 Temmuz’a kadar Vision Art Platform’da.
Sürekli inşa halindeki kimlik yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Kennedy’den şok hamle! 17 aşı uzmanını emekliye ayırdı
ABD Sağlık Bakanı Robert F. Kennedy, vatandaşların aşılarının ne zaman ve ne sıklıkla yapılması gerektiğini düzenleyen Bağışıklama Uygulamaları Danışma Komitesinin (ACIP) 17 üyesini emekliye ayırdığını duyurdu.
Kennedy, Wall Street Journal (WSJ) gazetesine yazdığı bir makalede komiteye ilişkin açıklamalarda bulundu.
ABD halkının sağlık kurumlarına ve ilaç şirketlerine olan güveninin azaldığını savunan Kennedy, “Benim yönlendirmemle ABD Sağlık Bakanlığı, aşı yanlısı veya aşı karşıtı gündemlerin üzerinde halkın güvenini yeniden kazanmayı öncelikli hedef olarak belirlemiştir.” değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Kennedy, komitenin “sürekli çıkar çatışmalarıyla boğuşan” bir hale geldiğini, bebeklere ve kadınlara verilen aşıları incelemekte başarısız olduğunu ve şeffaflık ilkesini ihlal ettiğini öne sürdü.
Komiteyi yeniden yapılandırmanın “halkın güvenini geri kazanmak için atılan cesur bir adım” olduğunu vurgulayan Kennedy, “Komitenin mevcut 17 üyesini emekliye ayırıyoruz. Bu üyelerin bazıları (Joe) Biden yönetimi tarafından son dakikada atanmıştı.” ifadelerini kullandı.
Komitenin bir sonraki toplantısının Haziran sonunda yapılacağı ve Bakan Kennedy’nin o zamana kadar yeni üyeleri belirlemesi gerektiği kaydedildi. (AA)
Kennedy’den şok hamle! 17 aşı uzmanını emekliye ayırdı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
June 9, 2025
Ferdi Zeyrek’in sağlık durumuna ilişkin yeni açıklama
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. İsmet Topçu, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in sağlık durumuna ilişkin açıklama yaptı.
Yunusemre ilçesindeki evinde 6 Haziran akşamı elektrik akımına kapılan Zeyrek’in tedavisi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi’nde devam ediyor.
Hastanenin başhekimlik toplantı salonunda gazetecilere açıklama yapan Prof. Dr. Topçu, kazanın üzerinden yaklaşık 60 saat geçtiğini hatırlatarak, “Dün ile bugün arasında bakıldığında iyi yönde bir gelişme yok ama negatif yönde de bir gelişme yok. Mevcut tedavisi, hayatta kalma mücadelesi devam ediyor.” dedi.
Topçu, Zeyrek’in tedavisinin, hasar gören organların kendini yenileyebilmesi çok yönlü sürdüğünü belirterek, “Süreç içerisinde hasar gören organların kendisini yenilemesi, iyileşmesi bekleniyor. Gerekli durumlarda oksijenlenmesi ya da desteklenmesi, kalbin daha iyi atması, beynin fonksiyonlarının düzelmesi anlamında desteklerde bulunuyoruz.” diye konuştu.
Kalbinin uzun bir süre durmuş olması nedeniyle organlarının yeterince beslenemediğini, bu nedenle Zeyrek’in uyutulduğunu şu aşamada uyandırmayı düşünmediklerini vurgulayan Topçu, şunları kaydetti:
“Tedavide şu aşamada uyandırmayı düşünmüyoruz. Onun için erken buluyoruz. Ekibin ortak kararı, şu an için hayati fonksiyonlarını sağlama üzerine odaklanmış durumda. Daha sonrasında tabii ki uyandırma süreci, o aşamada sağlanacak. İlk 72 saatin ardından da uyutulmaya devam edilebilir.”
CHP Manisa İl Başkanı İlksen Özalper ise hastanede süreci takip eden sağlık çalışanlarına teşekkür ederek, bayram tatilinin ardından hastanenin rutin işleyişine döneceğini belirterek, “Günlük 6-7 bin kişi hasta ve refakatçi hareketliliği olan bir hastanedeyiz. Bayram süresince hastane bize ait gibiydi ancak yarından itibaren diğer hastaların da öncelikleri olduğunu unutmamamız gerekiyor.” dedi. (AA)
Ferdi Zeyrek’in sağlık durumuna ilişkin yeni açıklama yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Survivor şampiyonu İstanbul’da belli olacak! İşte tarih…
Survivor heyecanı hız kesmeden devam ediyor. Şampiyonun belli olmasına sadece sayılı günler kaldı. Son dörde kalan finalist isimler, İstanbul’da kupayı kazanmak için ter dökecek. İşte tarih ve yeri…
İlgiyle izlenen yarışma programı Survivor 2025’te şampiyonun belli olması için geri sayım resmen başladı. Dev finale adım adım gidilirken, 2025 Survivor şampiyonu İstanbul’daki dörtlü finalde belli olacak. Survivor’da son dörde kalmayı başaran isimler, İstanbul’daki final koltuğuna oturmaya hak kazanacak.
Yarışmacılar, İstanbul bileti kazanmak için kıyasıya mücadele ediyor. Adem, Ayşe, Volkan ve Sevgi arasındaki kıran kırana geçen oyunlar sonrası yeni biletlerin sahibi de netlik kazanacak.
Survivor 2025’te ilk İstanbul biletini kazanan yarışmacı Batuhan Karacakaya oldu. Batuhan’ın ardından 3 isim daha son dörde kalmak için parkurda mücadele edecek.
Finalist olacak yarışmacılar, İstanbul’daki dörtlü koltukta oturacak.
SURVİVOR İSTANBUL FİNALİ NE ZAMAN?
Survivor 2025 İstanbul finallerinin tarihi belli oldu. Survivor finalleri 11-12 ve 13 Haziran’da İstanbul’da canlı olarak yayınlanacak.
Merakla beklenen Survivor 2025 şampiyonu ise 13 Haziran akşamı kesinleşecek. İstanbul’daki dörtlü final heyecanı Beykoz Boğaziçi Üniversitesi Anadolu Hisarı Yerleşkesi’nde gerçekleştirilecek.
Yarışmayı canlı olarak izlemek isteyenler, sınırlı sayıdaki biletleri alarak izleyebilecek.
Survivor şampiyonu İstanbul’da belli olacak! İşte tarih… yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş’tan, İsrail’in Madleen gemisine saldırısına tepki: İnsanlık onuruna yöneltilmiş alçak bir saldırı
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İsrail’in, Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Madleen adlı gemiye saldırısına ilişkin, “Madleen gemisine İsrail askeri güçlerinin uluslararası sularda düzenlediği terörist operasyon, insanlık onuruna yöneltilmiş alçak bir saldırıdır.” ifadesini kullandı.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Gazze’deki soykırıma dikkati çekmek için yola çıkan, içinde sadece sivillerin bulunduğu Madleen gemisine İsrail askeri güçlerinin uluslararası sularda düzenlediği terörist operasyonun, yalnızca insani yardım misyonuna değil insanlık onuruna da yöneltilmiş alçak bir saldırı olduğunu belirtti.
Filistin halkına karşı uygulanan sistematik cezalandırmanın, soykırım ve kuşatma politikasının hukuki ve insani hiçbir meşruiyet taşımadığına dikkati çeken Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“İnsani yardımların engellenmesi, uluslararası hukuka göre açık bir suçtur. Bugün karşı karşıya olduğumuz bu tablo, küresel düzenin adalet terazisinin kırıldığını, güçlünün zayıfı ezdiğini bir kez daha göstermektedir. Uluslararası toplumu, bu açık hukuksuzluk karşısında sesini yükseltmeye, insani değerleri savunmaya ve Madleen’in yanında olmaya davet ediyoruz. Bir kez daha ilan ediyoruz ki Gazze’nin, Madleen’in, adaletin, barışın ve insan onurunun tarafındayız.”
TBMM Başkanı Kurtulmuş’tan, İsrail’in Madleen gemisine saldırısına tepki: İnsanlık onuruna yöneltilmiş alçak bir saldırı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
THY bugün 1369 uçuşla rekor kıracak
Türk Hava Yolları (THY) Genel Müdürü Bilal Ekşi, planlanan 1369 uçuşla en yüksek günlük sefer rekorunu bugün kıracaklarını bildirdi.
Ekşi, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Maşallah diyelim. Yeni rekor geldi. Bugün planlı 1369 TK seferi ile şimdiye kadarki en yüksek sefer sayısı rekorunu kıracağız. Bir önceki rekor arife günü 1292 sefer idi. Türkiye büyüyor, THY yüksekten uçuyor.” ifadelerini kullandı.
THY, 5 Haziran’da da planlanan 1292 uçuşla en yüksek günlük sefer rekorunu kırmıştı. (AA)
THY bugün 1369 uçuşla rekor kıracak yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Cengiz Çandar's Blog
- Cengiz Çandar's profile
- 6 followers

