Umut Çalışan's Blog
August 16, 2025
Edirne’nin Soğukla Mücadelesi: 1657 Kışı'ndan Teraryum'a

Edirne’nin Soğukla Mücadelesi:1657 Kışı'ndan Teraryum'a
Edirne, tarihte defalarca soğuklaimtihan olmuş bir şehir. 1657 yılında yaşananlar ise, kışın sadece bir mevsimdeğil, aynı zamanda doğal bir afet olabileceğinin en acı kanıtıydı. Osmanlı tarihçelerinde"olağanüstü" olarak geçen bu kışta, yollar aylarca kapanmış, halkkıtlık ve soğukla mücadele ederken, ısınmak için evlerinin kapılarını bileyakmak zorunda kalmıştı. Aradan geçen asırlar sonra, bu kez doğanın değil,insanlığın eliyle yaratılan benzer bir soğuk felaketi Teraryum’da yaşıyoruz.Ancak bu sefer durum o kadar kötü ki insanlar ateş bile yakamıyorlar.
Teraryum'un Dünyası: İlkelliğeDönmeyi Amaçlayan TeknolojiTeraryum, yakıngelecekte, bir savaşın ardından Edirne'nin aniden buz çağına dönmesiylebaşlıyor. Hayatta kalan bir avuç insan için hayat, tam anlamıyla bir mücadeleyedönüşür. Soğuktan donarak ölenler, açlık ve hastalıkla boğuşanlar... Tıpkı1657'deki gibi çaresizliğin hüküm sürdüğü bu distopik dünyada, hayattakalabilenler ise küçük bir alana sıkışıp kalıyor. Dışarıdan kimse gelmiyor, kaldıki, dışarıda kalan kimse var mı, ondan bile emin değiller. Şehrin üstünegörünmez bir fanus kapatılmış gibi… Belki de adı buradan: Teraryum.
Yazarken en çok üzerinde durduğumsoru, bir insanın başkalarının yaşaması için neleri feda edebileceği oldu. Evet,sanırım hepinizin aklına “hayatını feda etmek” gelmiştir. Ama ölümün o kadarsıradanlaştığı bir şehir düşünün ki gerçek fedakârlık ölmek değil, tam tersinehayatta kalmak. Hem de yarı insan yarı hayvan olarak… Macera sırasında yolları Ayazile kesişen Bükre harika bir şekilde açıklıyor zaten; “Alışacaksınkomiserim. Aslını istersen hepimiz alışacağız. Hayatta kalmak ya da yenidenhayata benzer bir şeye sahip olmak istiyorsak tüylü, kuyruklu hatta boynuzlubiri ile yatağa girmeyi öğreneceğiz. Kim bilir bizden sonraki nesil bundan gerçektenzevk alıp, kendinden öncekilerin kulaklarından kıllar fışkırmayan biriyle nasılseviştiğine anlam veremeyecek. Ama onlar yetişene kadar bunu biz mecburenyapacağız. Kendimiz için değilse bile gelecekteki benzerlerimizin daha güzelbir hayatı olması için buna katlanacağız.”
Buzdan heykeller arasında ayaktakalan Edirne’liler yalnızca doğaya değil, kendi bedenlerine de meydan okumakzorunda kalıyor. Bilim insanlarının geliştirdiği “Transgen” tedavisi,hayvanların özelliklerini insanlara taşıyor. Kimi kalın bir deriyle, kimi sivridişlerle, kimi de kürklerle yaşamını sürdürüyor. Ama her güç, bir bedellegeliyor. Kısaca insanlığın devamı insanlıktan ödün vermekten geçiyor.
Teraryum sadecebuz tutmuş bir şehrin değil, aynı zamanda yaşam adını verdiğimiz bu amansızyarışmada istemeden, farkında olmadan cam fanusların, kendine ait olmayankararların arasında kalan insanların, yani hepimizin hikâyesi. Korkularımız,sınavlarımız, seçimlerimiz… Belki de en çok da umutlarımız
Geçmiş ve Gelecek Arasında BirKöprüTarih her zaman tekrardan ibaretya hani; yüzyıllar da geçsen insanoğlu evrim geçirse, hatta DNA’larınıdeğiştirse bile derinlerde bir şeyler aynı kalıyor ve en küçük bir çatlak bulduğundagün yüzüne çıkıyor. Tıpkı 1657 kışında tahtaların ve direklerin yüzlerce akçeyesatıldığı gibi, Teraryum'da da en temel ihtiyaçlar bile birer lükshâline gelir. Her iki dönemde de insanlar, hayatta kalmak için beklenmedikyollara başvurmak zorunda kalır. Ancak Teraryum'un Edirne'si, sadecedoğanın değil, insan eliyle kurulan "teraryum" adındakikaranlık bir deneyin de kurbanı olmuştur. Bu durum, kitabın adıyla birleşerekokura, kahramanların sadece soğukla değil, aynı zamanda onları birer kobayolarak kullanan görünmez bir güçle mücadele ettiğini gösterir.
Bir Şehir, İki Kış ve Sonsuz SoruTeraryum, 1657kışının dondurucu ve dönemin şartlarında ölümcül gerçeklerini modern birgerilimle birleştiriyor. Roman, okuyucuyu hem tarihi bir felaketin izlerinisürmeye hem de insanlığın geleceğini sorgulamaya davet ediyor. Ayaz ve küçük Kardelen,soğuğun yarattığı fiziksel mücadelenin ötesine geçerek, ahlaki ve etik birsorgulamaya kapı aralıyor. Bu gizemli kışın perde arkasındaki gerçekleriöğrenmek ve Komiser Ayaz'ın macerasına ortak olmak için Teraryum sizibekliyor.
Tanıtım Videosu
June 11, 2025
Hayaletli Kasaba - Hayalet Dedektifleri Serisi 1. Kitap
“Yeryüzündeki tümçocukların kahkahasında yankılanan hikâyeler yazmak istiyorum. Çünkü bir çocukgüldüğünde dünya güzelleşir.”

Arka Kapak:
Yaztatilinde dedesinin yanına postalanan zavallı Ilgın sıkıntıdan patlayacağınıdüşünüyordu ama fena halde yanıldı. Okula geri döndüğünde arkadaşlarınaanlatacağı çok acayip, bir o kadar da sıra dışı bir yaz tatili onu bekliyordu.
Ilgın,bunu sakın unutma, hayaletlerin de kuralları vardır! Yarım kalmış işleri varsakesinlikle tamamlamak üzere geri gelirler.
Pekiama sen bir hayalete yardım etmeye hazır mısın?
Hayaletlikasabada geçen bu yaz tatilini asla unutamayacaksınız!
Künye:
Yayın Tarihi : 1. Baskı 2021ISBN : 9786056985560Editör : Polat ONATDil: : TÜRKÇESayfa Sayısı : 123Cilt Tipi : Karton KapakBoyut : 13.5 x 19.5 cmTür : Gizem, Macera, ÇocukYayınevi : Kent Kardeş
Konusu:
Ilgın,internet bağımlısı ve biraz da şımarık bir şehir çocuğu. Kötü karne getirincebabası tarafından dedesinin yaşadığı kasabaya gönderilir. Burada tanıştığı Mineisimli cesur ve gizemli bir kız sayesinde “hayalet dedektifliği”ne bulaşır.Mine’nin elinde kimden geldiği belli olmayan bir kara kitap vardır; bu kitap,hayaletlerle ilgili yazılı olmayan yasaları ve tehditleri barındırır. Ilgın hemhayaletleri hem de kendi içindeki korkuları alt etmeye çalışırken gerçekanlamda büyümeye başlar.
Biryaz tatilinin sadece güneş ve dondurmadan ibaret olmadığını öğrenen birçocuğun; hayaletlerle, karanlık sırlarla ve en çok da kendisiyle yüzleştiği birmacera bu.
Veher şey, görünmeyenlerin dünyasında başlıyor.
YazmaSüreci:
İki çocuk babasıbir yazar olarak, bir çocuk kitabı yazmak aklımın ucundan bile geçmiyordu. Zirakendi çocuklarımı bile memnun edemezken yüzlerce çocuğa hitap etmek inanılmazkorkutucu ve imkânsız bir şey gibi geliyordu. Bu süreçte sevgili arkadaşımŞebnem Pişkin beni ortaklaşa bir yazar grubuna davet edince olanlar oldu. Ekipolarak ortaya çocuklar için bir şeyler çıkarmaya çalışırken biricik kızım Ilgın’ı telefondanuzaklaştırıp okumayı sevdirebilmek umuduyla bu kitap ortaya çıktı. İlk baskıda korkunçbir arka kapak felaketi yaşansa da işler yoluna girdi ve ilk kitap mutlu sonlabitti. Bu kitabın ardından 4 devam kitabı daha var. Sıradaki Hayalet ve VişneAğacının Hayaleti yayınlandı. Diğer kitaplarında taslakları hazır ve biraksilik olmazsa 2026 ve 2027 yıllarında onlarda yayınlanacak. Kızım büyüdükçekitaptaki Ilgın da büyüdü, huyu suyu değişti. Ilgın’ın kitap sevgisine çokkatkısı olmasa da okuyan başka çocuklar beğendi. Kitabın editörlüğünü ilk kitabım Yanlış Adam’ın da editörlüğünü yapan Polat Onat yaparken, kapak ve içsayfa çizimlerini Neslihan Zeybek yaptı.
Küçük birhatırlatma:
Bu kitap çocuklariçindir. Ama her çocuk kitabı, bir parça da büyükler için yazılır. Korkutmaz,ama düşündürür. Güldürmez, ama gülümsetir. Her sayfasında biraz hayalet, birazda umut var.
SiparişLinkleri:
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
Umut Çalışan’dan yeni roman
Edirneli yazarUmut Çalışan'ın konusu Edirne'de geçen yeni romanı “Teraryum” yayınlanarakokurlarıyla buluştu…

Pazar günü Edirne Kadınlar Pazarı’nda arkadaşının standında kitaplarını okurları için imzalamaya gelen Umut Çalışan sorularımızı yanıtlayarak son romanı ile ilgili merak edilenleri yanıtladı.
Haberin tamamını okumak için buraya tıklayabilirsiniz.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
Edirne’nin ruhunu yansıtan yeni roman: “Teraryum”
Edirne’nintarihi ve kültürel dokusunu arka planına alan, distopik bir dünyanın kapılarınıaralayan
"Teraryum" adlı roman, kitapseverlerle buluştu. Yazar Umut Çalışan’ın kaleme aldığı bu etkileyici eser hem gerilim dolu atmosferi hem dedüşündüren kurgusuyla dikkat çekiyor.

UmutÇalışan, Edirne’ye olan bağlılığını bu kitapta da hissettirdiğini belirterek,“Doğup büyüdüğüm yerlerde geçen kitaplar yazmayı seviyorum. İlk kitabım Yanlış Adam’da olduğu gibi bu kitabımda da Edirne’nin dokusunu, ruhunu ve geçmişinibir hikâye içinde yaşatmaya çalıştım” dedi.
Haberin tamamını okumak için logoya tıklayabilirsiniz.

(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
April 1, 2025
YanlıŠAdam (HerÅey Nisan'da Oldu)

"Kaç yıl oldu bilmiyorum.GeçmiÅimdeki her güzel anı, eski bir kurÅun yarasıymıŠgibi hatırladıkça canımıyakıyor. Ne kadar çok anı, o kadar çok acı. İstiyorum ki, çürümüŠbir aÄaç dalıgibi suya yaslanan ruhum, nehrin sularına kapılsın, adını bilmediÄim, adımınbilinmediÄi bir yerde kıyıya vurayım; bu ıslak hiçlikte kaybolayım.
Derken birileri çıkıyor ve bumasum hayalimi elimden almak için var güçleriyle saldırıyorlar. Ãyle gariplerki hiçbirine kurÅun iÅlemiyor, yorulmuyor, hastalanmıyor, ölmüyorlar.
Bu dünyanın ötesinde, insanüstübir güçle, durup dinlenmeden beni öldürmek için geliyorlar.
Hiç ÅaÅırmıyorum nedense; bugünekadar verdiÄi her Åeyi çok görüp elimden geri alan ilahi kudret, sefil birgölge gibi silinip gitmeme izin verecek deÄil ya.
Ama bu sefer durum farklı. Ãlüm denen düÅmanı çoktan yendim ben. Kaçıpkurtulmayı deÄil, kalıp beklemeyi seçtim. Büyük ödüllü sorunun, tek ama yanlıÅcevabıyım; ben âYanlıŠAdamâım.
Haydi gel!"
Künye: Yayın Tarihi : 2018ISBN: : 9786052307076Dil: : TÃRKÃESayfa Sayısı : 277Cilt Tipi : Karton KapakBoyut : 12.5 x 19.5 cmTür : Fantastik, Polisiye Yayınevi : Kent Kitap
SakinliÄi ve yaÅanabilir bir Åehirolmasıyla ünlü Edirne'de her yıl Nisan ayında gerçekleÅen ve çözülemeyen cinayetlerinsanların tepkisini çekmektedir. Polislerden umudunu kesen gazeteci Benay, bu sıradakikurban olduÄunu düÅündüÄü Boraâdan yardım ister. Ancak eÅi ve kızının ölümününardından girdiÄi depresyondan bir türlü çıkamayan ve intiharın eÅiÄinde olanBoraânın sıradaki kurban olmaktan bir Åikâyeti yoktur. Bu yüzden Benayâınkatilleri yakalama teklifine pek sıcak bakmaz. Ãte yandan, geçmiÅ yılların cinayetleriincelendiÄinde Bora, önceki kurbanların profiline hiçbir Åekilde uymamaktadır.Bu nedenle Bora neden öldürüleceÄine anlam veremez. Katiller YanlıŠAdamâınpeÅine düÅmüÅlerdir.
Yazma Süreci:
YanlıŠAdam uzun yıllar önce çizgiroman seven arkadaÅlar ile birlikte yayınlamaya çalıÅtıÄımız Altın Madalyonisimli e-dergi için yazılmaya baÅlanmıŠbir arkası yarındı aslında. Hatta maceranınismi de çizgi roman kahramanlarına (Spider Man, Superman, Batman, Iron Man)gönderme olsun diye âWrong Manâ olarak düzenlenmiÅti. Malumunuz her e-dergiprojesi gibi birkaç sayının ardından Altın Madalyon da rafa kalkınca, sevgiliMehmet MollosmanoÄluânun da teÅvik etmesiyle yarım kalan hikâyeyi romanformatına getirdim. Hikâye her ne kadar ilk baÅladıÄı yerden çok baÅka birÅekle evrilse de ismine kıyamadım ve YanlıŠAdam olarak kaldı. Ancak bu isim veâHerÅey Nisanâda Olduâ alt baÅlıÄı pek çok okur tarafından kitabımın bir aÅkhikayesi gibi algılanmasına neden oldu. Yine de seçimimden, bu konudayayınevimi ve editörümü dinlememiÅ olmaktan piÅman deÄilim.
Küçük bir hatırlatma:
Kitabın içeriÄinde cinsellikolmamakla birlikte konunun ve karakterlerin doÄasının gerektirdiÄi yerlerdezaman zaman küfürlü cümlelere yer verdim. Herhangi bir gündüz kuÅaÄındageçenlerden daha ahlaksız kelimeler kullandıÄımı düÅünmüyorum ama çocuÄunuz okumadanönce kontrol etmek isteyebilirsiniz.
Okur Yorumları:
Yazarın Edirneli olması vekitabın Edirne de geçmesi dikkatimi çektiÄi için alıp okudum. Fena bir kitapdeÄil, gerilim sizi sıkmadan takip ediyor ve tatmin edici bir sonbekliyorsunuz. Bazı yerlerde ya bu adamın burnu kırılmadı mı az önce nasıliyileÅti hemen dediÄim de oldu. Toplamda yazarın ilk kitabı olmasına raÄmengayet güzeldi. Yazmaya devam etsin biz Edirneliler de gururla okumaya devamederiz. (elfyln)
Akıcı anlatımı sayesinde kolaycaokunan, çizgi roman tadında bir roman. Ãzellikle komiser Cengiz'in huysuzluÄu,aÄzından dökülen küfürlerle birlikte, kahkahalar attırabiliyor. Eminim,Edirne'yi bilenlerin daha da hoÅuna gitmiÅtir. Tavsiye eder, Umut ÃalıÅan'ayeni kitaplar yazmasını öneririm. Bora ile Benay'ın yeni maceralarınıbekliyoruz. (Okur68)
Türkiyeâde Ab RH (-) kan grubuher bin kiÅiden sadece yedisinde görülür. Yani olası bir ihtiyaç durumunda kan bulma vehayatta kalma ihtimalleri diÄerlerinden daha azdır. Ãlüme istatiksel olarak bukadar yakın olmaları yetmezmiÅ gibi Åimdi onları bekleyen bir tehlike daha var;avlanıyorlar. Her yıl Nisan ayındaortaya çıkan birileri Edirne nüfusundan birkaç kiÅiyi eksiltip ortadankayboluyor.
Ama bu yıl bir hata yaptılar,YanlıŠAdamâın peÅine düÅtüler. (aerolaconic)
Yerel ögeler ve mekânların,evrensel temalarla kaynaÅmasından oluÅan heyecan verici bir serüven. Polisiye,bilimkurgu, korku, gerilim, macera... Hepsi bu kitapta dozunda bir bileÅimlekendine yer bulmuÅ. Merak ögesini sonuna dek diri tutan bir kurguya sahipolduÄunu da ayrıca hatırlatmalı. Okunmasında fayda var. (Kitaplar Denizi)
SipariÅ Linkleri:

February 8, 2025
Sevgilim Güzel Hasine'm Kitap İncelemesi: YüzbaÅı Åerafettin'in Mektupları ve Dönemin İzleri
âGidiyorum Hasine; fakat seniseverek, seni düÅünerek, kalbim senin için çırpınarak gidiyorum. Hayalingözlerimin önünden gitmiyor. Geceleri seni rüyalarımda görüyorum. Seni kalbimde,fikrimde, ruhumda taÅıyarak gidiyorum...â
Sevgilim Güzel Hasineâm, OsmanlıTürk YüzbaÅısı Doktor Åerafettin Beyâin, eÅi Hasineâye yazdıÄı mektuplardanoluÅan, bireysel bir aÅk ve özlem anlatısının ötesinde, dönemin tarihî vesosyal koÅullarına da ıÅık tutması beklenen bir eser. 1911-1922 yıllarıarasında kaleme alınan bu mektuplar, hem bir asker hem de bir eÅ olarakÅerafettin Beyâin duygularını, sorumluluklarını ve ideallerini gözler önüneseriyor. Ancak, kitabın sunduÄu kiÅisel anlatılar, dönemin ruhunu anlatmakonusunda beklentilerimi karÅılamadı. Åerafettin Beyâin mektuplarından postateÅkilatının yetersizliÄi, ülkede bir yerden bir yere gitmenin zorluÄu gibidetaylar yakalanabiliyor ama arka planda devam eden Birinci Dünya SavaÅı vehemen sonrasında devam eden KurtuluÅ SavaÅıâna dair pek ipucu yok. Elbettebunun nedenleri Åerafettin Beyâin eÅi ile sadece aÅkından, kızından veözleminden konuÅmak istemesi, biricik eÅini savaÅın karanlık yüzünü anlataraküzmek istememesi ve asker olması nedeni ile mektuplarının okunması ve baÅına iÅaçabilecek bir bilgi vermekten kaçınmak istemesi olabilir.
Eserin en büyük artılarındanbiri, Åerafettin Beyâin anlatımındaki akıcılık ve edebî nitelikler. OsmanlıTürkçesi kullanımı kimi zaman okumayı zorlaÅtırsa da, metnin doÄal akıÅıbozulmadan kelime anlamlarının parantez içinde verilmesi ve kitabın sonuna birsözlük eklenmesi bu durumu oldukça kolaylaÅtırıyor. Ayrıca, aynı zamanda Ahmet Kutsi Tecerâin aÄabeyi olan Åerafettin Beyâin edebî yetkinliÄi, yazılarında dahissediliyor. Mektupların 90 yıl boyunca saklanmıŠolması ve sonunda gün yüzüneçıkması da bu eserin duygusal deÄerini artırıyor.
Yukarıda da dediÄim gibi döneminruhunu tam olarak yansıt(a)maması benim açımdan hayal kırıklıÄı oldu. BirinciDünya SavaÅı ve KurtuluÅ SavaÅı sırasında Osmanlı İmparatorluÄuânda yaÅananlarıbirbirine aÅık bir karı kocanın gözünden okuyabileceÄimizi düÅünmüÅtüm amaolmadı. SavaÅın ve toplumsal deÄiÅimlerin bireysel hayata nasıl yansıdıÄınadair daha derin anlatımlar beklerken, daha çok kiÅisel duygulara odaklananmektuplar okudum. HoÅ, Åerafettin Bey daha tanıÅmak için yazdıÄı ilk mektubundazaten gözünün Hasineâden baÅka bir Åey görmediÄini, ondan baÅka bir Åeyin hiçönemi olmadıÄını açıkça anlatıyor.
İçimi en çok acıtansa ÅerafettinBey Åehit olduÄunda henüz 18 aylık olan kızı Tomris Hanımâın bile kitabınyayımlandıÄını görememiÅ olması. KeÅke bu projeye hayatının daha erken birdöneminde baÅlanabilseydi; belki o sayede Åerafettin Beyâin mektuplarıarasındaki boÅlukları doldurmak ve hatta Hasine Hanımâın eÅine yazdıÄımektuplara da ulaÅmak mümkün olur, karÅılıklı mektuplar arasında geçen bu aÅkınanlatım bütünlüÄünü tamamlayabilirdik.
Ama yine de Osmanlı TürkçesiyleyazılmıŠmektupların günümüz okuyucusuna sunulması, bireysel bir aÅkhikâyesinin ölümsüzleÅmesi ve Åerafettin Beyâin edebî anlatımı, kitabı deÄerli ve eÅsiz kılıyor. Tarih ve edebiyatmeraklıları için özel bir okuma deneyimi sunabilecek bu eser, özellikle mektuptürüne ilgi duyanlar için harika bir seçim olacaktır.
Derleyenler: TimurKocaoÄlu, Akartürk Karahan
Yayınevi: Cümle Yayınevi
Yayın Yılı: 2017
Tür: Mektup,Tarihî Belgesel

Not: Bu eleÅtiriyi (ve hemen yukarıdaki görseli) öncekilerden farklı olarak yapayzeka (Chat GPT - Write For Me) desteÄi ile hazırladım. Yazı bitince yine yapay zekaya bu yazının nekadarı senin ne kadarı benim diye sordum, aldıÄım cevabı aÅaÄıya bırakıyorum.Yorumlarınızı bekliyorum.
YaptıÄınızdüzenlemeye baktıÄımda, eleÅtirinin büyük ölçüde sizin kiÅisel yorumlarınızı veüslubunuzu taÅıdıÄını görüyorum. Orijinal metinde sunduÄum temel yapı, bazıifadeler ve analizler korunmuÅ olsa da, içeriÄin önemli bir kısmı sizin bakıÅaçınızla yeniden yorumlanmıÅ.
YaklaÅık biroran vermem gerekirse:
Benim katkım: @-45 (Temel yapı, bazı deÄerlendirmeler ve analiz noktaları) Sizin katkınız: U-60 (Kendi yorumlarınız, dönemin ruhu eksikliÄi konusundaki daha detaylı analizler, ek duygusal vurgu ve özgün ifadeler)
August 19, 2024
Woke'ler İktidarı Ele Geçirirse! Veganlar - Mehmet MollaosmanoÄlu

Kesinlikle yazarın en iyi kitabı.Bugünden elli sene sonra çeÅitli sebeplerle etin yasaklandıÄı bir toplumdadünyaya gelen Tarhan, kendi elleri ile inÅa etmeye çalıÅtıÄı geleceÄi ilededesinin vasiyetini yerine getirmek arasında bir seçim yapar ve yasaklanmıÅolan dıŠdünyaya atımını atar.
Kitap, bir yandan gayet olası ve günümüzde pek çok insanın da rüyası olan bir ütopyanın, yozlaÅmıŠve menfaatçi muktedirlerin elinde kolayca bir distopyaya dönüÅebileceÄini de gözler önüne seriyor. Bu açıdan baktıÄımızda yazar salt bir bilim kurgu macerası ile yetinmeyip, aynı anda ideolojik ve siyasi bir eleÅtiri de sunuyor.
MollaosmanoÄlu bu kitabında içindenonlarca spin-off çıkabilecek harika bir evren kurgularken, kullanmayı çok sevdiÄi aÄdalı cümle kurgularından bu seferlik vazgeçerek çok daha yalın,ama bence bir o kadar doÄru bir anlatımda karar kılmıÅ. Zira zaten gerçekte varolmayan bi dünyayı bir de gerçekte var olmayan cümlelerle okumak kitabın içinegirmeyi iki kat zorlaÅtırıyordu.
Yine ana karakterin pek çok yönüile diÄer kitaplarındaki yüksek egolu, libidolu, pantolonunun önü ve cüzdanıkabarık, kibir abidesi karakterlerden ayrılması iyi olmuÅ. Benim gibi daha öncesinde MehmetMollaosmanoÄlu okuyan birçok kiÅi esas oÄlana bakarak en az bir kez "inÅallah kitabınsonunda ölür" demiÅtir eminim. Gerçi bu kez de Tarhan'ın karÅılaÅtıÄıerkekleri betimleyiÅinden yola çıkarak "Åimdi adamın dudaklarına yapıÅacak"diye içimden geçti ama neyse ki korkulan olmadı.
DediÄim gibi yazarın en iyi ama "BoÄayı Ãldür" isimli kitabından sonra en beÄendiÄim kitabı olarak rafayerleÅtirdim. Umarım bir gün "Metropol'den Hikayeler" gibi birderlemeye kalkıÅır ve Veganlar Åehrinde geçen hikayelerden oluÅan bir kitapdaha hazırlar.
DeÄerli büyüÄüm, her zaman takdir ettiÄim yazar aÄabeyim Mehmet MollaosmanoÄlu'na bir kez daha baÅarılar dilerken, son olarak kitabı okuduktan sonra fark ettiÄim bir gerçeÄi sizlerle paylaÅmak istiyorum;
Benden vegan olmaz.Aklıma gelmiÅken Åunu da sormak istiyorum, sizce dünyayı veganlar ya da daha genel ve pek çoÄunun nefret ettiÄi isimle sjw'ler, ne bileyim netflix yapımcıları yönetse, dünya nasıl bir yer olurdu?
Veganlar - Mehmet Mollaosmanoğlu

Kesinlikle yazarın en iyi kitabı.Bugünden elli sene sonra çeşitli sebeplerle etin yasaklandığı bir toplumdadünyaya gelen Tarhan, kendi elleri ile inşa etmeye çalıştığı geleceği ilededesinin vasiyetini yerine getirmek arasında bir seçim yapar ve yasaklanmışolan dış dünyaya atımını atar.
Kitap, bir yandan gayet olası ve günümüzde pek çok insanın da rüyası olan bir ütopyanın, yozlaşmış ve menfaatçi muktedirlerin elinde kolayca bir distopyaya dönüşebileceğini de gözler önüne seriyor. Bu açıdan baktığımızda yazar salt bir bilim kurgu macerası ile yetinmeyip, aynı anda ideolojik ve siyasi bir eleştir de sunuyor.
Mollaosmanoğlu bu kitabında içindenonlarca spin-off çıkabilecek harika bir evren kurgularken, kullanmayı çok sevdiği ağdalı cümle kurgularından bu seferlik vazgeçerek çok daha yalın,ama bence bir o kadar doğru bir anlatımda karar kılmış. Zira zaten gerçekte varolmayan bi dünyayı bir de gerçekte var olmayan cümlelerle okumak kitabın içinegirmeyi iki kat zorlaştırıyordu.
Yine ana karakterin pek çok yönüile diğer kitaplardaki yüksek egolu, libidolu, pantolonunun önü ve cüzdanıkabarık, kibir abidesi karakterlerden ayrılması iyi olmuş. Benim gibi daha öncesinde MehmetMollaosmanoğlu okuyan birçok kişi esas oğlana bakarak en az bir kez "inşallah kitabınsonunda ölür" demiştir eminim. Gerçi bu kez de Tarhan'ın karşılaştığıerkekleri betimleyişinden yola çıkarak "şimdi adamın dudaklarına yapışacak"diye içimden geçti ama neyse ki korkulan olmadı.
Dediğim gibi yazarın en iyi ama "BoğayıÖldür" isimli kitabından sonra en beğendiğim kitabı olarak rafayerleştirdim. Umarım bir gün "Metropol'den Hikayeler" gibi birderlemeye kalkışır ve Veganlar şehrinde geçen hikayelerden oluşan bir kitapdaha hazırlar.
Değerli büyüğüm, her zaman takdr ettiğim yazar ağabeyim Mehmet Mollaosmanoğlu'na bir kez daha başarılar dilerken, son olarak kitabı okuduktan sonra fark ettiğim bir gerçeği sizlerle paylaşmak istiyorum; Benden vegan olmaz.
December 20, 2023
Hayalet Dedektifleri Serisi İkinci Kitap - Sıradaki Hayalet

Hey Ilgın! Nâaber? Geçen yazolanlardan sonra nasılsın bakalım? Eminim bir hayaleti özgürlüÄünekavuÅturduÄun için kendinle gurur duyuyorsundur. Bakalım tam paçayıkurtardıÄını düÅünürken hiç beklemediÄin anda baÅka bir sürprizle karÅılaÅıncane yapacaksın? Zor bir seçim seni bekliyor: Yapmak istediklerine mi yoksayapman gerekenlere mi odaklanacaksın?
Yayın hayatı tam bir yılan hikayesine dönen Hayalet Dedektifleri serisinin ikinci kitabı sonunda çıktı. Geç olsun güç olmasın derler ya hem geç oldu hem de güç. Sanırım biricik kızımın okuma hevesi ile serinin kahramanı olan Ilgın'ın yayınlanma hevesi doÄru orantılı. Yine de olsun... AÄır aksak adımlarla da olsa, Ilgın bir yandan hayaletlerle olan mücadelesine devam ederken bir yandan da büyüyor; hayata dair yepyeni Åeyler öÄreniyor.
İlk kitabı okuyanlar zeki ama haylaz karakterimiz Ilgın'ın, geçen yaz tatilini dedesinin yanında geçirirken baÅına gelenleri biliyordur. EÄer "okumadık ki nereden bilelim" diyorsanız, kitabı satın almak için hemen buraya tıklayabilirsiniz.
BaÅı belaya girdiÄi kadar aklı da baÅına geldiÄinden olsa gerek cancaÄızımın okulla arası öyle bir iyi ki sormayın gitsin. Hatta inanmayacaksınız ama okulun kütüphanesine bile gidiyor. EÄer içinizden "kütüphanede ne iÅi var?" diye soruyorsanız, bu sorunun cevabını öÄrenmek için kitabı okumanız gerekecek.
Bu kitapta ayrıca küçük bir kadro deÄiÅikliÄine gittik. Editörüm ve çizerim deÄiÅti. Ãnceki kitap Hayaletli Kasaba ve yetiÅkinler için yazdıÄım ilk ve tek (henüz) romanım YanlıŠAdam'ın editörü sevgili Polat Onat'tan sonra yeni bir isimle çalıÅmak ne yalan söyleyeyim ürkütücü gelmiÅti. Neyse ki korkulan olmadı ve Begüm Bozkan ile güzel bir çalıÅmaya imza attık. İkinci deÄiÅiklik ise çizerde oldu. İlk kitabın çizimlerini yapan Neslihan, muhteÅem yeteneÄi sayesinde çok daha havalı bir sektöre geçince yolumuza en az onun kadar yetenekli, o da yetmezmiÅ gibi üzerinde çalıÅacaÄı kitabı okumaya hevesli Muhammed Aytekin ile devam ettik. Her iki arkadaÅıma da hem deÄerli katkıları, hem hazırlık aÅamasındaki sorularıma, taleplerime sıkılmadan karÅılık verdikleri için teÅekkürler. Hemen aÅaÄıda iç sayfalardan bir kaç çizim paylaÅmak istiyorum. Resimlerim tam halini görmek için üzerine tıklayabilirsiniz.





Sanırım önümüzdeki yıl üçüncü kitap gelecek. Ama serinin takipçileri (!) üçüncü kitaptan önce yetiÅkinler için çıkaracaÄım ikinci romanımı beklemek zorunda kalacaklar. O kitabımın müjdesini de Åimdiden vermiÅ olayım.
Herkese iyi okumalar, Åimdiden iyi yıllar. SaÄlıcakla ve kitapla kalın...

My rating: 5 of 5 stars
Yayın hayatı tam bir yılan hikayesine dönen Hayalet Dedektifleri serisinin ikinci kitabı sonunda çıktı. Geç olsun güç olmasın derler ya hem geç oldu hem de güç. Sanırım biricik kızımın okuma hevesi ile serinin kahramanı olan Ilgın'ın yayınlanma hevesi doÄru orantılı. Yine de olsun... AÄır aksak adımlarla da olsa, Ilgın bir yandan hayaletlerle olan mücadelesine devam ederken bir yandan da büyüyor; hayata dair yepyeni Åeyler öÄreniyor.
View all my reviews
Hayalet Dedektifleri Serisi İkinci Kitap - Sıradaki Hayalet

Hey Ilgın! N’aber? Geçen yazolanlardan sonra nasılsın bakalım? Eminim bir hayaleti özgürlüğünekavuşturduğun için kendinle gurur duyuyorsundur. Bakalım tam paçayıkurtardığını düşünürken hiç beklemediğin anda başka bir sürprizle karşılaşıncane yapacaksın? Zor bir seçim seni bekliyor: Yapmak istediklerine mi yoksayapman gerekenlere mi odaklanacaksın?
Yayın hayatı tam bir yılan hikayesine dönen Hayalet Dedektifleri serisinin ikinci kitabı sonunda çıktı. Geç olsun güç olmasın derler ya hem geç oldu hem de güç. Sanırım biricik kızımın okuma hevesi ile serinin kahramanı olan Ilgın'ın yayınlanma hevesi doğru orantılı. Yine de olsun... Ağır aksak adımlarla da olsa, Ilgın bir yandan hayaletlerle olan mücadelesine devam ederken bir yandan da büyüyor; hayata dair yepyeni şeyler öğreniyor.
İlk kitabı okuyanlar zeki ama haylaz karakterimiz Ilgın'ın, geçen yaz tatilini dedesinin yanında geçirirken başına gelenleri biliyordur. Eğer "okumadık ki nereden bilelim" diyorsanız, kitabı satın almak için hemen buraya tıklayabilirsiniz.
Başı belaya girdiği kadar aklı da başına geldiğinden olsa gerek cancağızımın okulla arası öyle bir iyi ki sormayın gitsin. Hatta inanmayacaksınız ama okulun kütüphanesine bile gidiyor. Eğer içinizden "kütüphanede ne işi var?" diye soruyorsanız, bu sorunun cevabını öğrenmek için kitabı okumanız gerekecek.
Bu kitapta ayrıca küçük bir kadro değişikliğine gittik. Editörüm ve çizerim değişti. Önceki kitap Hayaletli Kasaba ve yetişkinler için yazdığım ilk ve tek (henüz) romanım Yanlış Adam'ın editörü sevgili Polat Onat'tan sonra yeni bir isimle çalışmak ne yalan söyleyeyim ürkütücü gelmişti. Neyse ki korkulan olmadı ve Begüm Bozkan ile güzel bir çalışmaya imza attık. İkinci değişiklik ise çizerde oldu. İlk kitabın çizimlerini yapan Neslihan, muhteşem yeteneği sayesinde çok daha havalı bir sektöre geçince yolumuza en az onun kadar yetenekli, o da yetmezmiş gibi üzerinde çalışacağı kitabı okumaya hevesli Muhammed Aytekin ile devam ettik. Her iki arkadaşıma da hem değerli katkıları, hem hazırlık aşamasındaki sorularıma, taleplerime sıkılmadan karşılık verdikleri için teşekkürler. Hemen aşağıda iç sayfalardan bir kaç çizim paylaşmak istiyorum. Resimlerim tam halini görmek için üzerine tıklayabilirsiniz.





Sanırım önümüzdeki yıl üçüncü kitap gelecek. Ama serinin takipçileri (!) üçüncü kitaptan önce yetişkinler için çıkaracağım ikinci romanımı beklemek zorunda kalacaklar. O kitabımın müjdesini de şimdiden vermiş olayım.
Herkese iyi okumalar, şimdiden iyi yıllar. Sağlıcakla ve kitapla kalın...

My rating: 5 of 5 stars
Yayın hayatı tam bir yılan hikayesine dönen Hayalet Dedektifleri serisinin ikinci kitabı sonunda çıktı. Geç olsun güç olmasın derler ya hem geç oldu hem de güç. Sanırım biricik kızımın okuma hevesi ile serinin kahramanı olan Ilgın'ın yayınlanma hevesi doğru orantılı. Yine de olsun... Ağır aksak adımlarla da olsa, Ilgın bir yandan hayaletlerle olan mücadelesine devam ederken bir yandan da büyüyor; hayata dair yepyeni şeyler öğreniyor.
View all my reviews