Erkan Kavas's Blog - Posts Tagged "timur-soykan"
İnceleme : Baronlar Savaşı: Zindaşti Olayı’nın Perde Arkası
Baronlar Savaşı: Zindaşti Olayı’nın Perde Arkası" kitabını okurken bazı bölümlerde kendimi kaybolmuş gibi hissetsem de, genel olarak Türkiye'nin bir dönem en tartışmalı isimlerinden biri olan Naci Şerifi Zindaşti’nin etrafında dönen güç savaşlarını irdelemek ve konu hakkında derinlemesine bir bilgi birikimiyle karşılaşmak beni etkiledi. Kitap, yalnızca bir suç hikayesi değil, aynı zamanda yeraltı dünyası ile siyaset arasındaki karanlık ilişkilerin bir panoraması niteliğinde.
Kitapta kullanılan tüm materyalin mahkeme belgelerine ve resmi evraklara dayanması, anlatılanları güvenilir kılıyor. Çünkü bu tarz konularda yazarın kişisel durumu, politik bakış açısı ya da sübjektif yorumları okuyucuyu bambaşka noktalara sürükleyebilir. Bu da konunun bağlamından koparak bir propaganda aracına dönüşmesine neden olabilir. Ancak, bu kitapta böyle bir sorunla karşılaşmadım; aksine, yazarın konuyu objektif bir çerçevede ele alması, anlatıyı daha sağlam ve güvenilir hale getirmiş.
Yeraltı dünyası, tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de özellikle son 10 yılda politik atmosferden güç alarak daha da karmaşık ve tehlikeli iş birliklerine girmiş durumda. Ne yazık ki, bu süreç, onlarca masum insanın haklarının gasp edilmesine, adaletin yerle bir edilmesine ve devlet mekanizmasında derin çatlaklar oluşmasına sebep olabiliyor. Bazen bir uyuşturucu baronu, bazen bir hukuk adamı, bazen de siyasi gücün temsilcileri bu karanlık ağın içinde yer alarak olayları daha da büyük boyutlara taşıyor. Ardından gelen rüşvet skandalları, cinayetler ve yolsuzluklar, toplumun güven duygusunu sarsıyor ve inandığımız birçok değeri kaybetmemize neden oluyor.
Siyaset ve paranın birleştiği yerde ortaya çıkan güç patlaması, hangi alanda olursa olsun, eninde sonunda aynı çürümüşlüğün derinliklerine sürükleniyor ve geride yalnızca kirli bir düzen bırakıyor. Bizler ise çoğu zaman sadece bize sunulan, anlatılan ve gösterilenle yetinmek zorunda kalıyoruz. İşte tam da bu noktada, bu kitabın sunduğu detaylar ve belgeler, olaylara daha geniş bir perspektiften bakmamızı sağlıyor.
Bu tür konulara ilgi duyan ve yeraltı dünyasının perde arkasını daha yakından anlamak isteyen herkese şiddetle tavsiye ediyorum.
Baronlar Savaşı Zindaşti Olayı’nın Perde Arkası
Kitapta kullanılan tüm materyalin mahkeme belgelerine ve resmi evraklara dayanması, anlatılanları güvenilir kılıyor. Çünkü bu tarz konularda yazarın kişisel durumu, politik bakış açısı ya da sübjektif yorumları okuyucuyu bambaşka noktalara sürükleyebilir. Bu da konunun bağlamından koparak bir propaganda aracına dönüşmesine neden olabilir. Ancak, bu kitapta böyle bir sorunla karşılaşmadım; aksine, yazarın konuyu objektif bir çerçevede ele alması, anlatıyı daha sağlam ve güvenilir hale getirmiş.
Yeraltı dünyası, tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de özellikle son 10 yılda politik atmosferden güç alarak daha da karmaşık ve tehlikeli iş birliklerine girmiş durumda. Ne yazık ki, bu süreç, onlarca masum insanın haklarının gasp edilmesine, adaletin yerle bir edilmesine ve devlet mekanizmasında derin çatlaklar oluşmasına sebep olabiliyor. Bazen bir uyuşturucu baronu, bazen bir hukuk adamı, bazen de siyasi gücün temsilcileri bu karanlık ağın içinde yer alarak olayları daha da büyük boyutlara taşıyor. Ardından gelen rüşvet skandalları, cinayetler ve yolsuzluklar, toplumun güven duygusunu sarsıyor ve inandığımız birçok değeri kaybetmemize neden oluyor.
Siyaset ve paranın birleştiği yerde ortaya çıkan güç patlaması, hangi alanda olursa olsun, eninde sonunda aynı çürümüşlüğün derinliklerine sürükleniyor ve geride yalnızca kirli bir düzen bırakıyor. Bizler ise çoğu zaman sadece bize sunulan, anlatılan ve gösterilenle yetinmek zorunda kalıyoruz. İşte tam da bu noktada, bu kitabın sunduğu detaylar ve belgeler, olaylara daha geniş bir perspektiften bakmamızı sağlıyor.
Bu tür konulara ilgi duyan ve yeraltı dünyasının perde arkasını daha yakından anlamak isteyen herkese şiddetle tavsiye ediyorum.
Baronlar Savaşı Zindaşti Olayı’nın Perde Arkası
Published on February 16, 2025 20:18
•
Tags:
mahkeme, politika, suç, timur-soykan
İnceleme : Sapan / Hrant Dink Cinayeti
2007 yılına döndüğümüzde, hepimizin unutmak isteyeceği bir olayla karşılaşıyoruz. Hrant Dink’in, çocuk yaşta birinin tetikçiliğiyle ve arkasındaki karanlık güçlerin yönlendirmesiyle katledilmesi, hem Türkiye’de hem de Ermeni toplumunda derin bir travma yarattı.
Cinayeti işleyen kişinin 17 yaşında olduğunu hemen öğrendik, ancak azmettiriciler ve olayın perde arkası ancak yıllar sonra gün yüzüne çıkabildi. Dönemin sistemi, yapılan şikayetleri görmezden gelerek bir gazetecinin ölümüne giden yolu adeta parça parça örmüştü.
Bugüne baktığımızda olayları daha net görebiliyoruz, ancak hâlâ cinayetin arkasındaki gerçek failleri tam olarak ortaya çıkaramadık. Bu durum, hem yargının hem de toplum olarak bizlerin yüzleşmekten kaçındığı gerçekleri gözler önüne seriyor.
Timur Soykan ve Demet Bilge Ergün’ün kaleme aldığı Sapan / Hrant Dink Cinayeti kitabını okuma fırsatı buldum. Kitap, dönemin ifadelerine ve belgelere dayandırılmış olsa da yer yer roman tadında ve subjektif bir anlatımla ele alınmış. Dink’in söylediği iddia edilen sözler fazlaca yorumlanmış ama bazı bölümler flu bırakılmış. Ancak cinayetin, çocuk yaşta birine işletilerek nasıl bir gövde gösterisine dönüştüğünü iliklerimize kadar hissedebiliyoruz.
Öte yandan, cinayetin ardından yaşanan politik gelişmelere kitapta fazla yer verilmemiş. Bunun, yazarların bilinçli bir tercihi olup olmadığını bilemiyoruz. Hrant Dink’in ölümüne sebep olan herkesin ortaya çıkmasını isterken, bazı gerçekleri es geçmek ya da flu bırakmak doğru olmaz. Bu açıdan kitap eleştiriyi hak ediyor, ancak yine de derli toplu bir eser olarak önümüzde yerini alıyor.
Keşke Hrant Dink bugünleri görebilseydi. İki toplumun biraz daha yakınlaşabileceğini hissetseydi. Ama karanlık odaklar, o dönemin Türkiye’sinde her şeyi planlı bir şekilde yürüttü. Fail bugün serbest. Yaşı nedeniyle aldığı ceza tamamlandı ve özgürlüğüne kavuştu.
Peki ya sonrası? Bilemiyoruz.
Türkiye’de o günden bugüne bir şeyler değişti mi, değişmedi mi? Buna kesin bir yanıt vermek zor. Ama ne yazık ki, değişmediğini düşünenler çok fazla çevremde...
Kitabı yazanlara ve yayınevine tekrardan teşekkürlerimi sunuyorum.
Vesselam...
Sapan / Hrant Dink Cinayeti
Cinayeti işleyen kişinin 17 yaşında olduğunu hemen öğrendik, ancak azmettiriciler ve olayın perde arkası ancak yıllar sonra gün yüzüne çıkabildi. Dönemin sistemi, yapılan şikayetleri görmezden gelerek bir gazetecinin ölümüne giden yolu adeta parça parça örmüştü.
Bugüne baktığımızda olayları daha net görebiliyoruz, ancak hâlâ cinayetin arkasındaki gerçek failleri tam olarak ortaya çıkaramadık. Bu durum, hem yargının hem de toplum olarak bizlerin yüzleşmekten kaçındığı gerçekleri gözler önüne seriyor.
Timur Soykan ve Demet Bilge Ergün’ün kaleme aldığı Sapan / Hrant Dink Cinayeti kitabını okuma fırsatı buldum. Kitap, dönemin ifadelerine ve belgelere dayandırılmış olsa da yer yer roman tadında ve subjektif bir anlatımla ele alınmış. Dink’in söylediği iddia edilen sözler fazlaca yorumlanmış ama bazı bölümler flu bırakılmış. Ancak cinayetin, çocuk yaşta birine işletilerek nasıl bir gövde gösterisine dönüştüğünü iliklerimize kadar hissedebiliyoruz.
Öte yandan, cinayetin ardından yaşanan politik gelişmelere kitapta fazla yer verilmemiş. Bunun, yazarların bilinçli bir tercihi olup olmadığını bilemiyoruz. Hrant Dink’in ölümüne sebep olan herkesin ortaya çıkmasını isterken, bazı gerçekleri es geçmek ya da flu bırakmak doğru olmaz. Bu açıdan kitap eleştiriyi hak ediyor, ancak yine de derli toplu bir eser olarak önümüzde yerini alıyor.
Keşke Hrant Dink bugünleri görebilseydi. İki toplumun biraz daha yakınlaşabileceğini hissetseydi. Ama karanlık odaklar, o dönemin Türkiye’sinde her şeyi planlı bir şekilde yürüttü. Fail bugün serbest. Yaşı nedeniyle aldığı ceza tamamlandı ve özgürlüğüne kavuştu.
Peki ya sonrası? Bilemiyoruz.
Türkiye’de o günden bugüne bir şeyler değişti mi, değişmedi mi? Buna kesin bir yanıt vermek zor. Ama ne yazık ki, değişmediğini düşünenler çok fazla çevremde...
Kitabı yazanlara ve yayınevine tekrardan teşekkürlerimi sunuyorum.
Vesselam...
Sapan / Hrant Dink Cinayeti
Published on February 24, 2025 18:00
•
Tags:
cinayet, hrant-dink, sapan, timur-soykan