Yeni Şiirler (1951-1959) Quotes

Rate this book
Clear rating
Yeni Şiirler (1951-1959): Şiirler 6 Yeni Şiirler (1951-1959): Şiirler 6 by Nâzım Hikmet
272 ratings, 4.36 average rating, 9 reviews
Yeni Şiirler (1951-1959) Quotes Showing 1-9 of 9
“KARLI KAYIN ORMANINDA

...

En acayip gücümüzdür,
kahramanlıktır yaşamak:
Öleceğimizi bilip
öleceğimizi mutlak.

Memleket mi, daha uzak,
gençliğim mi, yıldızlar mı?
Bayramoğlu, Bayramoğlu,
ölümden öte köy var mı ?

...”
Nâzım Hikmet, Yeni Şiirler (1951-1959): Şiirler 6
“BÜYÜK İNSANLIK

Büyük insanlık gemide güverte yolcusu
trende üçüncü mevki
şosede yayan
büyük insanlık.

Büyük insanlık sekizinde işe gider
yirmisinde evlenir
kırkında ölür
büyük insanlık.

Ekmek büyük insanlıktan başka herkese yeter
pirinç de öyle
şeker de öyle
kumaş da öyle
kitap da öyle
büyük insanlıktan başka herkese yeter.

Büyük insanlığın toprağında gölge yok
sokağında fener
penceresinde cam
ama umudu var büyük insanlığın
umutsuz yaşanmıyor.”
Nâzım Hikmet, Yeni Şiirler (1951-1959): Şiirler 6
tags: hope
“Buyurun," deniyor size,
"buyurun, oturun", deniyor size,
"konuşup anlaşalım."
"Yoktur sözle çözülmeyecek düğüm,
davaları halletmez ölüm,
hayatı paylaşalım !..

- DAVET”
Nâzım Hikmet, Yeni Şiirler (1951-1959): Şiirler 6
“İYİMSER ADAM

Çocukken sineklerin kanadını koparmadı
teneke bağlamadı kedilerin kuyruğuna
kibrit kutularına hapsetmedi hamamböceklerini
karınca yuvalarını bozmadı
büyüdü
bütün bu işleri ona ettiler
ölürken başucundaydım
bir şiir oku dedi
güneş üstüne deniz üstüne
atom kazanlarıyla yapma aylar üstüne
yüceliği üstüne insanlığın”
Nâzım Hikmet, Yeni Şiirler (1951-1959): Şiirler 6
“O, yalnız ağaran tanyerini görüyor,
ben, geceyi de.
Sen yalnız geceyi görüyorsun,
ben ağaran tanyerini de...

- BEN SEN O”
Nâzım Hikmet, Yeni Şiirler (1951-1959): Şiirler 6
“ÖLÜ NEZVAL'LE SOHBET

...

Dünya bu...Doğrusu zaten
hayatı seven, akıllı,
iyi yürekli ölüler,
ne kırk bir günlük yas ister,
ne "Benden sonra tufan!" der.
Faydalı bir şeyler, bir söz,
bir ağaç, bir gülümseme
bırakarak çekip gider
ve dirilerle bölüşmez
kabrinin karanlığını
ve kendi başına taşır
ağırlığını taşının.
Ve dirilerden hiçbir şey
istemedikleri için
ölmemiş gibi olurlar...

...”
Nâzım Hikmet, Yeni Şiirler (1951-1959): Şiirler 6
“Benim için bu şehir, sade düşlerin şehri.
Bir umut-şehir değil.
Yazın, seher vakitleri,
açık denizlerde tanyerinde seyredilen
erişilmez bir bulut-şehir değil.
Ben eski Moskovalıyım
eski İstanbullu olduğum kadar.
Krasnaya Presya'da bir fabrika var,
orda çıktım ilk defa huzuruna.
Şiir okudum.
Ağır elleri dizlerinde
gözlerinde şefkatli sabırları
Türkçe bilirlermiş gibi dinlediler beni
bir kırk beş dakka aşağı yukarı
ve alkışladılar.
O gün bu gündür
ne zaman bir parça burnum büyüse
çeker kulağımı bu alkış sesi
beni kendime getirir.

- BAZI ANILAR”
Nâzım Hikmet, Yeni Şiirler (1951-1959): Şiirler 6
“MEMED'E SON MEKTUBUMDUR

...

Ölmekten, oğlum korkmuyorum,
ama ne de olsa
iş arasında bazan,
irkilip ansızın,
yahut yalnızlığında uyku öncesinin
günleri saymak biraz zor.
Dünyaya doymak olmuyor, Memet
doymak olmuyor...

Dünyada kiracı gibi değil,
yazlığına gelmiş gibi de değil,
yaşa dünyada babanın eviymiş gibi...
Tohuma, toprağa, denize inan,
insana hepsinden önce.
Bulutu, makinayı, kitabı sev,
insanı hepsinden önce.
Kuruyan dalın
sönen yıldızın
sakat hayvanın
duy kederini,
ama hepsinden önce de insanın.
Sevindirsin seni cümlesi nimetlerin
sevindirsin seni karanlık ve aydınlık,
sevindirsin seni dört mevsim,
ama hepsinden önce insan sevindirsin seni.

...”
Nâzım Hikmet, Yeni Şiirler (1951-1959): Şiirler 6
“Saçları saman sarısı kirpikleri mavi”
Nazım Hikmet, Yeni Şiirler (1951-1959): Şiirler 6