The Seventh Seal Quotes
The Seventh Seal
by
Ingmar Bergman500 ratings, 4.23 average rating, 46 reviews
The Seventh Seal Quotes
Showing 1-24 of 24
“I want to confess as best I can, but my heart is void. The void is a mirror. I see my face and feel loathing and horror. My indifference to man has shut me out. I live now in a world of ghosts, a prisoner in my dreams.”
― The Seventh Seal
― The Seventh Seal
“Faith is a torment, did you know that? It is like loving someone who is out there in the darkness but never appears, no matter how loudly you call.”
― The Seventh Seal
― The Seventh Seal
“I shall remember this moment: the silence, the twilight, the bowl of strawberries, the bowl of milk. Your faces in the evening light.[...] I shall carry this memory carefully in my hands as if it were a bowl brimful of fresh milk. It will be a sign to me, and a great sufficiency.”
― The Seventh Seal
― The Seventh Seal
“We make an idol of our fear and that idol we call God.”
― The Seventh Seal
― The Seventh Seal
“Jöns: But feel, to the very end, the triumph of being alive!”
― The Seventh Seal
― The Seventh Seal
“Death: When next we meet, the hour will strike for you and your friends.
Antonius Block: And will you reveal your secrets?
Death: I have no secrets.
Antonius Block: So do you know nothing?
Death: I am unknowing.”
― The Seventh Seal
Antonius Block: And will you reveal your secrets?
Death: I have no secrets.
Antonius Block: So do you know nothing?
Death: I am unknowing.”
― The Seventh Seal
“Regardless of whether I believe or not, whether I am a Christian or not, I would play my part in the collective building of the cathedral.”
― The Seventh Seal
― The Seventh Seal
“Bu kusurlu dünyada her şey kusurluysa kendi kusursuz kusurluluğu içinde en kusursuz olanıdır aşk.”
― The Seventh Seal
― The Seventh Seal
“Aşk, bütün vebaların en karasıdır; kişi ondan ölebilseydi, aşkta biraz zevk olurdu.”
― The Seventh Seal
― The Seventh Seal
“Şövalye: - Benzerlerime, insanlara ilgisizliğim, onların düzeninden ayırdı beni. Şimdi bir hayaletler dünyasında yaşıyorum. Düşlerim, kuruntularım içre kapatılmışım.
Ölüm: - Yine de ölmek istemiyorsunuz.
Şövalye: - Hayır istiyorum.
Ölüm: - Ne bekliyorsunuz?
Şövalye: - Bilgi istiyorum.
Ölüm: - Dayanak mı istiyorsunuz?
Şövalye: - Adına ne derseniz dein. Tanrıyı duyularla kavramak, öyle amansızcasına anlaşılmaz bir şey mi? Ne diye yarım sözler ve görünmeyen mucizeler sisinde saklıyor kendini? Kendimize inancımız yokken, inananlara nasıl inanabiliriz? İnanmak isteyip de inanamayanların başına neler gelecek? Peki, ne inanmak isteyen ne de inanmaya gücü yetenler ne olacak? Tanrıyı neden öldüremem içimde? Ona kötü sözler söylerim, yüreğimden söküp fırlatmak isterim de, neden böyle ağrılar içinde, böyle aşağılanarak yaşar durur? Neden, her şeye karşın , silkip atamadığım şaşırtıcı bir gerçektir o? İşitiyor musunuz beni?
Ölüm: - Evet, işitiyorum.
Şövalye: - Bilgi istiyorum, inanç değil, varsayımlar değil, bilgi. Tanrı elini bana doğru uzatsın, kendini açığa vurup benimle konuşsun istiyorum.
Ölüm: - Ama sessiz durur o.
Şövalye: - Karanlıkta ona doğru haykırıyorum, ama sanki hiç kimse yok orada.
Ölüm: - Hiç kimse yok belki de.
Şövalye: - Yaşamak iğrenç bir korku öyleyse. Kimse ölümün karşısında her şeyin bir hiç olduğunu bile bile yaşayamaz.
Ölüm: - İnsanların çoğu ölüm ya da yaşamın boşluğu üzerine kafa yormaz ki.
Şövalye: - Ama bir gün yaşantının o son anına varıp, karanlığa doğru bakmak zorunda kalacaklar.
Ölüm: - O gün geldiğinde...
Şövalye: - Korku içindeyken bir görüntü yaratırız, sonra o görüntüye Tanrı deriz.”
― The Seventh Seal
Ölüm: - Yine de ölmek istemiyorsunuz.
Şövalye: - Hayır istiyorum.
Ölüm: - Ne bekliyorsunuz?
Şövalye: - Bilgi istiyorum.
Ölüm: - Dayanak mı istiyorsunuz?
Şövalye: - Adına ne derseniz dein. Tanrıyı duyularla kavramak, öyle amansızcasına anlaşılmaz bir şey mi? Ne diye yarım sözler ve görünmeyen mucizeler sisinde saklıyor kendini? Kendimize inancımız yokken, inananlara nasıl inanabiliriz? İnanmak isteyip de inanamayanların başına neler gelecek? Peki, ne inanmak isteyen ne de inanmaya gücü yetenler ne olacak? Tanrıyı neden öldüremem içimde? Ona kötü sözler söylerim, yüreğimden söküp fırlatmak isterim de, neden böyle ağrılar içinde, böyle aşağılanarak yaşar durur? Neden, her şeye karşın , silkip atamadığım şaşırtıcı bir gerçektir o? İşitiyor musunuz beni?
Ölüm: - Evet, işitiyorum.
Şövalye: - Bilgi istiyorum, inanç değil, varsayımlar değil, bilgi. Tanrı elini bana doğru uzatsın, kendini açığa vurup benimle konuşsun istiyorum.
Ölüm: - Ama sessiz durur o.
Şövalye: - Karanlıkta ona doğru haykırıyorum, ama sanki hiç kimse yok orada.
Ölüm: - Hiç kimse yok belki de.
Şövalye: - Yaşamak iğrenç bir korku öyleyse. Kimse ölümün karşısında her şeyin bir hiç olduğunu bile bile yaşayamaz.
Ölüm: - İnsanların çoğu ölüm ya da yaşamın boşluğu üzerine kafa yormaz ki.
Şövalye: - Ama bir gün yaşantının o son anına varıp, karanlığa doğru bakmak zorunda kalacaklar.
Ölüm: - O gün geldiğinde...
Şövalye: - Korku içindeyken bir görüntü yaratırız, sonra o görüntüye Tanrı deriz.”
― The Seventh Seal
“ŞÖVALYE: Bu sabah Ölüm ziyaret etti beni. Kendisiyle satranç oynuyoruz da. Bu erteleme, çok önemli bir sorun hazırlamama fırsat veriyor.
ÖLÜM: Neymiş bu sorun?
ŞÖVALYE: Yaşamam boş bir kovalayış, bir yolculuk, anlamsız bir sürü lâf oldu bugüne dek. Buna yandığım, kendimi kınadığım yok, çünkü insanların çoğu böyle yaşıyor. Ama bu ertelemeyi, anlamlı bir tek eylem uğruna kullanacağım.
ÖLÜM: Bunun için mi Ölümle satranç oynuyorsunuz?
ŞÖVALYE: Kendisi kurnaz bir hasım, ama tek taşımı yitirmedim şimdiye dek.
ÖLÜM: Bu oyunda Ölümü nasıl altedeceksiniz?
ŞÖVALYE: Onun daha farketmediği bir düzen kurdum, atla fili birlikte oynayacağım. İkinci elde, savunma hatlarından birini darmadağın edeceğim.
ÖLÜM: Bunu unutmam.
Ölüm, günah çıkarma hücresinin kafesinde bir an yüzünü gösterir, ama birden görünmez olur.”
― The Seventh Seal
ÖLÜM: Neymiş bu sorun?
ŞÖVALYE: Yaşamam boş bir kovalayış, bir yolculuk, anlamsız bir sürü lâf oldu bugüne dek. Buna yandığım, kendimi kınadığım yok, çünkü insanların çoğu böyle yaşıyor. Ama bu ertelemeyi, anlamlı bir tek eylem uğruna kullanacağım.
ÖLÜM: Bunun için mi Ölümle satranç oynuyorsunuz?
ŞÖVALYE: Kendisi kurnaz bir hasım, ama tek taşımı yitirmedim şimdiye dek.
ÖLÜM: Bu oyunda Ölümü nasıl altedeceksiniz?
ŞÖVALYE: Onun daha farketmediği bir düzen kurdum, atla fili birlikte oynayacağım. İkinci elde, savunma hatlarından birini darmadağın edeceğim.
ÖLÜM: Bunu unutmam.
Ölüm, günah çıkarma hücresinin kafesinde bir an yüzünü gösterir, ama birden görünmez olur.”
― The Seventh Seal
“MİA: Biraz daha çilek ister misiniz?
ŞÖVALYE (hayır anlamında başını sallar): İnanç işkencedir, bunu bilir miydiniz? Karşınızdaki karanlıkta duran, nice bağırırsanız bağırın bir türlü görünmeyen birini sevmek gibi.
MİA: Ne demek istediğinizi anlayamadım.
ŞÖVALYE: Şurada sizinle, kocanızla otururken söylediğim her şey anlamsız ve gerçekdışı geliyor. Her şey birdenbire nasıl da önemsizleşiyor.
Süt tasını eline alır, birkaç kez kana kana içer. Sonra dikkatle yere koyup bakışlarını yukarı kaldırır.
MİA: Artık o kadar ciddi görünmüyorsunuz.
ŞÖVALYE: Bu ânı unutmayacağım. Sessizliği, alacakaranlığı, çilek ve süt taslarını, akşam aydınlığındaki yüzlerinizi. Uyuyan Mikael'i, çengini çalan Jof'u. Konuştuğumuz şeyleri hatırlamaya çalışacağım. Ağzına kadar sütle dolu bir tas gibi, ellerim arasında dikkatle taşıyacağım bu anıyı. (Yüzünü öteye çevirip, renksiz, kurşuni göğe doğru bakar) Hem uygun bir işaret olacak bu yetecek bana.”
― The Seventh Seal
ŞÖVALYE (hayır anlamında başını sallar): İnanç işkencedir, bunu bilir miydiniz? Karşınızdaki karanlıkta duran, nice bağırırsanız bağırın bir türlü görünmeyen birini sevmek gibi.
MİA: Ne demek istediğinizi anlayamadım.
ŞÖVALYE: Şurada sizinle, kocanızla otururken söylediğim her şey anlamsız ve gerçekdışı geliyor. Her şey birdenbire nasıl da önemsizleşiyor.
Süt tasını eline alır, birkaç kez kana kana içer. Sonra dikkatle yere koyup bakışlarını yukarı kaldırır.
MİA: Artık o kadar ciddi görünmüyorsunuz.
ŞÖVALYE: Bu ânı unutmayacağım. Sessizliği, alacakaranlığı, çilek ve süt taslarını, akşam aydınlığındaki yüzlerinizi. Uyuyan Mikael'i, çengini çalan Jof'u. Konuştuğumuz şeyleri hatırlamaya çalışacağım. Ağzına kadar sütle dolu bir tas gibi, ellerim arasında dikkatle taşıyacağım bu anıyı. (Yüzünü öteye çevirip, renksiz, kurşuni göğe doğru bakar) Hem uygun bir işaret olacak bu yetecek bana.”
― The Seventh Seal
“ŞÖVALYE: Sıkıcı biri var yanımda.
MİA: Silâhtarınızı mı demek istiyorsunuz?
ŞÖVALYE: Hayır, o değil.
MİA: Kimi demek istiyorsunuz öyleyse?
ŞÖVALYE: Kendimi.
MİA: Anlıyorum.
ŞÖVALYE: Anlıyor musunuz, sahi mi?
MİA: Evet, oldukça iyi anlıyorum. Acaba insanlar neden ellerinden geldiğince sık işkence ediyorlar kendilerine, derim çoğu kez. Doğru değil mi?”
― The Seventh Seal
MİA: Silâhtarınızı mı demek istiyorsunuz?
ŞÖVALYE: Hayır, o değil.
MİA: Kimi demek istiyorsunuz öyleyse?
ŞÖVALYE: Kendimi.
MİA: Anlıyorum.
ŞÖVALYE: Anlıyor musunuz, sahi mi?
MİA: Evet, oldukça iyi anlıyorum. Acaba insanlar neden ellerinden geldiğince sık işkence ediyorlar kendilerine, derim çoğu kez. Doğru değil mi?”
― The Seventh Seal
“ŞÖVALYE: Bu sabah Ölüm ziyaret etti beni. Kendisiyle satranç oynuyoruz da. Bu erteleme, çok önemli bir sorun hazırlamama fırsat veriyor.
ÖLÜM: Neymiş bu sorun?
ŞÖVALYE: Yaşamam boş bir kovalayış, bir yolculuk, anlamsız bir sürü lâf oldu bugüne dek. Buna yandığım, kendimi kınadığım yok, çünkü insanların çoğu böyle yaşıyor. Ama bu ertelemeyi, anlamlı bir tek eylem uğruna kullanacağım.
ÖLÜM: Bunun için mi Ölümle satranç oynuyorsunuz?
ŞÖVALYE: Kendisi kurnaz bir hasım, ama tek taşımı yitirmedim şimdiye dek.
ÖLÜM: Bu oyunda Ölümü nasıl altedeceksiniz?
ŞÖVALYE: Onun daha farketmediği bir düzen kurdum, atla fili birlikte oynayacağım. İkinci elde, savunma hatlarından birini darmadağın edeceğim.
ÖLÜM: Bunu unutmam.”
― The Seventh Seal
ÖLÜM: Neymiş bu sorun?
ŞÖVALYE: Yaşamam boş bir kovalayış, bir yolculuk, anlamsız bir sürü lâf oldu bugüne dek. Buna yandığım, kendimi kınadığım yok, çünkü insanların çoğu böyle yaşıyor. Ama bu ertelemeyi, anlamlı bir tek eylem uğruna kullanacağım.
ÖLÜM: Bunun için mi Ölümle satranç oynuyorsunuz?
ŞÖVALYE: Kendisi kurnaz bir hasım, ama tek taşımı yitirmedim şimdiye dek.
ÖLÜM: Bu oyunda Ölümü nasıl altedeceksiniz?
ŞÖVALYE: Onun daha farketmediği bir düzen kurdum, atla fili birlikte oynayacağım. İkinci elde, savunma hatlarından birini darmadağın edeceğim.
ÖLÜM: Bunu unutmam.”
― The Seventh Seal
“JÖNS: Niye böyle saçma sapan şeyler resmediyorsun?
RESSAM: İnsanlara bir gün öleceklerini hatırlatmaya yarar diye düşündüm.
JÖNS: Bu onları daha mutlu kılmaz ki.
RESSAM: Ne diye insanları hep mutlu kılmalı? Onları arasıra korkutmak hiç de fena fikir sayılmaz.
JÖNS: O zaman gözlerini yumar, senin resmine bakmaktan kaçınırlar.
RESSAM: Yo yo bakarlar. Kuru kafa, çıplak bir kadından hemen hemen daha ilginçtir.
JÖNS: Sen onları korkutursan...
RESSAM: Düşünürler.”
― The Seventh Seal
RESSAM: İnsanlara bir gün öleceklerini hatırlatmaya yarar diye düşündüm.
JÖNS: Bu onları daha mutlu kılmaz ki.
RESSAM: Ne diye insanları hep mutlu kılmalı? Onları arasıra korkutmak hiç de fena fikir sayılmaz.
JÖNS: O zaman gözlerini yumar, senin resmine bakmaktan kaçınırlar.
RESSAM: Yo yo bakarlar. Kuru kafa, çıplak bir kadından hemen hemen daha ilginçtir.
JÖNS: Sen onları korkutursan...
RESSAM: Düşünürler.”
― The Seventh Seal
“Mi vida ha sido algo completamente vacío, sin sentido. He cazado, he viajado, he convivido con todo el mundo. Pero todo ha sido inútil... Lo digo sin vergüenza y sin remordimiento, porque sé que la vida de los hombres está hecha así. Es precisamente por eso por lo que deseo utilizar mi aplazamiento: para realizar aunque sólo sea un único acto que tenga alguna significación.”
― The Seventh Seal
― The Seventh Seal
“CABALLERO: Por ello, yo quiero saber. No deseo creer. Ni suponer, sino saber... Deseo que Dios me tienda su mano, ver su rostro y que me hable.
MUERTE: Pero se calla.
CABALLERO: Así es... Le grito en medio de la noche, pero es como si no hubiera nadie en ningún sitio.
MUERTE: Puede ser que no haya nadie.
CABALLERO: Sí, ya lo he pensado. Pero, en ese caso, la vida sería un horror absurdo. Nadie es capaz de vivir con la Muerte ante sus ojos y creyendo que todo ha de desembocar en la nada más absoluta.
MUERTE: La mayor parte de los hombres no piensan ni en la Muerte ni en la Nada.
CABALLERO: Sin embargo, tiene que llegar un día en que se encuentren sobre el borde mismo de la vida.... y entonces habrán de mirar hacia la Noche.
MUERTE: En efecto. Y ese día puede ser cualquiera...”
― The Seventh Seal
MUERTE: Pero se calla.
CABALLERO: Así es... Le grito en medio de la noche, pero es como si no hubiera nadie en ningún sitio.
MUERTE: Puede ser que no haya nadie.
CABALLERO: Sí, ya lo he pensado. Pero, en ese caso, la vida sería un horror absurdo. Nadie es capaz de vivir con la Muerte ante sus ojos y creyendo que todo ha de desembocar en la nada más absoluta.
MUERTE: La mayor parte de los hombres no piensan ni en la Muerte ni en la Nada.
CABALLERO: Sin embargo, tiene que llegar un día en que se encuentren sobre el borde mismo de la vida.... y entonces habrán de mirar hacia la Noche.
MUERTE: En efecto. Y ese día puede ser cualquiera...”
― The Seventh Seal
“¿Por qué, al menos, no me es posible matar a Dios en mi interior? ¿Por qué prefiere vivir en mí de una forma tan dolorosa y humillante, puesto que yo le maldigo y desearía expulsarlo de mi corazón? ¿Sabes? Estoy a punto de llegar a una conclusión... Creo que Dios es una especie de realidad engañosa, de la cual los hombres como yo no podemos desprendernos”
― The Seventh Seal
― The Seventh Seal
“Quiero confesarme y no sé qué decir. Mi corazón está vacío. El vacío es como un espejo puesto delante de mi rostro. Me veo a mí mismo, y al contemplarlo siento un profundo desprecio de mi ser. (Pausa) por mi indiferencia hacia los hombres y las cosas me he alejado de la sociedad en que viví. Ahora habito un mundo de fantasmas, prisionero de fantasías sin sueños.”
― The Seventh Seal
― The Seventh Seal
“La fe es un grave sufrimiento, es como amar a alguien que está afuera en las tinieblas y que no se presenta por mucho que se le llame. Sentado aquí, con vosotros, que irreales resultan todas esas cosas, pierden su importancia. Siempre recordaré este día, me acordaré de esta paz, de las fresas y del cuenco de leche, de vuestros rostros a esta última luz. Mantendré el recuerdo de todo lo que hemos hablado, lo llevaré entre mis manos amorosamente, como se lleva un cuenco lleno hasta el borde de leche recién ordeñada. Me bastará este recuerdo, como una revelación.”
― The Seventh Seal
― The Seventh Seal
“El amor es una palabra bonita que a cambio de una sombra de felicidad te proporciona toda suerte de engaños, falsedades y disgustos.”
― The Seventh Seal
― The Seventh Seal
“Al borde de la vida el miedo nos hace crear una imagen salvadora y esa imagen es lo que llamamos Dios”
― The Seventh Seal
― The Seventh Seal
“Sécate las lágrimas y mira el fin con serenidad. Hubieras gozado más de la vida despreocupándote de la eternidad, pero es demasiado tarde. En este último instante goza al menos del prodigio de vivir en la verdad tangible antes de caer en la nada.”
― The Seventh Seal
― The Seventh Seal
