Cumhuriyet Tarihi Yalanları Quotes
Cumhuriyet Tarihi Yalanları
by
Sinan Meydan65 ratings, 4.52 average rating, 4 reviews
Cumhuriyet Tarihi Yalanları Quotes
Showing 1-15 of 15
“15 Mayıs 1919'da İngiliz, Fransız, İtalyan ve Amerikan savaş gemilerinin koruması altında İzmir Kordonu çıkan Yunan ordusu, yerli Rumların sevinç gösterileriyle, karşılanmıştır. Karşılama heyetinin başında İzmir Metropoliti Chrysostomos vardır. Chrysostomos, elindeki haçı havaya kaldırarak işgalci Yunan ordusunu takdis etmiş ve onları Türkler aleyhine kışkırtan bir konuşma yapmıştır. Bu sırada öfkelenen gazeteci Hasan Tahsin (Osman Recep Nevres) ilk kurşunu sıkarak, Yunan Efzun alayının bayrak taşıyan iri yarı erini yere indirmiştir. Hasan Tahsin, Yunan askerleri tarafından orada parçalanmış; ama onun bu cesurca hareketi İzmirlileri direnişe geçirmiştir.
Sayfa: 175”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
Sayfa: 175”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
“21 Temmuz 1920'de, Lloyd George Avam Kamarası'nda yaptığı konuşmada, "Türkiye tamamıyla parçalanmalıdır. Bundan üzüntü duymak için hiçbir sebep yoktur. İngiltere Hükümeti en uygun hareket olarak Yunan birliklerinin istihdamını görüyor. Bu birlikler büyük şevk ile dövüştü. Görevi on günde tamamladı. Fransızların da yardımlarını elde ettik.
Sayfa :349”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
Sayfa :349”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
“Fransa, Ermenistan ve Yunanistan ise tek kelimeyle "vahşi" bir işgal stratejisine sahiptirler. Anadolu'yu işgal eden Fransızların Urfa, Antep ve Maraş'taki "kıyım" ve "katliamları", Fransızlara yardım eden Ermenilerin Klikya'daki saldırganlıkları ve İzmir'i işgal eden Yunanlıların yaptığı soykırım, Türk halkında büyük bir tepki yaratmış ve bu halk tepkisi Kurtuluş Savaşı'nın başlamasında etkili olmuştur.
Sayfa : 315”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
Sayfa : 315”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
“Mustafa Kemal Atatürk, "orduları dağıtılmış, silahları elinden alınmış, bütün tersanelerine girilmiş, bütün haberleşmesine el konulmuş ve dört bir yanı bilfiil işgal edilmiş" Anadolu'nun bağrında, yokluk ve yoksulluk içinde, neredeyse sıfırdan bir ordu kurarak İngilizi,Fransızı, İtalyanı ve onların maşası durumundaki Yunanı, Anadolu yaylasına gömmüştür. Bunun adı, neresinden bakılırsa bakılsın, dünyadaki ilk antiemperyalist zaferdir.
Sayfa : 296”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
Sayfa : 296”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
“1. Dünya Savaşını kazanan İngiltere, Fransa ve İtalya, Anadolu'nun paylaşılması konusunda görüş ayrılığına düşmüşlerdir. Bu sırada Wilson ilkelerini yayınlayan ABD de emperyalist paylaşım planlarına müdahale etmiş ve yeni bir emperyalist güç olarak tarih sahnesine çıkmak istemiştir. Ayrıca, İngiltere ve Fransa, "evet" 1. Dünya Savaşı'nı kazanmışlardır ama, çok sayıda insan ve büyük miktarda da para kaybetmişlerdir. Batı kamuoyu artık yeni bir savaş istememektedir. İşte bu süreçte emperyalizm, Anadolu'yu parçalayıp paylaşmak için elini yakmayacak bir "maşa" kullanmaya karar vermişlerdir. Silah, cephane ve diplomatik bakımlardan desteklenerek Anadolu'ya saldırtılacak olan emperyalizmin maşası durumundaki bu ülke Yunanistan'dır. 1919'daki Paris Barış Konferansı'nda İtalya'nın açık muhalefetine rağmen, İngiltere ve Fransa, Anadolu'nun işgali için Yunanistan'la anlaşmışlardır. Bu doğrultuda yapılan hazırlıklardan sonra 15 Mayıs 1919'da İngiliz, Fransız, İtalyan ve ABD filoları gözetimindeki Yunan orduları, İzmir'i çok kanlı bir şekilde işgal ederek Anadolu içlerine doğru ilerlemeye başlamışlardır.
Sayfa : 292”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
Sayfa : 292”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
“Vahdettin ve Atatürk'ün "devletin kurtuluşu"ndan anladıkları çok farklı şeylerdir. Vahdettin'in "devletin kurtuluşu" yöntemi, İngilizleri memnun etmek ve onların desteğini almak biçimindeyken; Atatürk'ün "devletin kurtuluşu" yöntemi, bütün düşmanlara karşı mücadele ederek tam bağımsızlığı elde etmek biçimindedir. Ayrıca, Vahdettin "devletin kurtuluşu" derken, aynı zamanda kendi tahtı ve tacını kastederken, Atatürk, "devletin kurtuluşu" derken, ulusun egemenliğini kastetmektedir.
Sayfa : 239”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
Sayfa : 239”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
“Padişah Vahdettin'in yarattığı iç savaş, milli hareketi çepeçevre saracak bir şekilde çıkarılmıştır. Aznavur isyanı, Biga, Gönen ve Karacabey civarını kaplamış, Adapazarı, Düzce, Bolu ayaklanmaları Ankara Beypazarı'na kadar yayılmış, Konya'da Delibaş Mehmet İsyanı ve Yozgat' ta Çapanoğlu isyanı Ankara'yı tehdit etmeye başlamıştır. Görüldüğü gibi milli hareketin merkezi Anakara dört bir yandan isyancılarla kuşatılmıştır.
Sayfa:222”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
Sayfa:222”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
“Kuvayi İnzibatiye'nin en büyük "cinayetlerinden" biri, Atatürk'ün emrinde milli harekete destek olan Yahya Kaptan'ın katledilmesi olmuştur. Yahya Kaptan'ı pusuya düşürerek tutuklayan Kuvayi İnzibatiyeciler, Yahya Kaptan, elleri arkadan bağlı halde şu içerken, Kuvayi İnzibatiye ordusunun üsteğmenlerinden Abdurrahman Efendi tarafından alçakça arkadan vurulmuştur. (8 Ocak 1920) Bu sırada son bir gayretle başını kaldıran Yahya Kaptan'ın son sözü, "Kalleşler!.." olmuştur.
Sayfa :218”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
Sayfa :218”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
“Ancak emperyalizm hiç vazgeçmemiştir. Evet! Sıkıştıkça Türkiye'yi bölüp parçalamaktan vazgeçmiş gibi görünmüş, ama bilinçaltında ve sümen altında hep Türkiye'yi bölüp parçalamaya yönelik planları saklı tutmuştur. Emperyalizm, dün Sevr Projesi diye Turkiye'ye dayattıklarını bugün "demokrasi", "insan hakları", "AB Uyum Yasaları" ve BOP olarak Türkiye'ye dayatmaktadır. Örneğin, dün Sevr Antlaşması ile Türkiye'ye dayatılan Anadolu coğrafyasında bir Kürdistan ve Ermenistan kurma planı, bugün başka adlarla bugün Türkiye'ye dayatılmaktadır.
Sayfa:13”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
Sayfa:13”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
“Evet "Anadolu direnişi", ilk olarak toprağı işgal edilen, hanımına, kızına tecavüz edilen Türk halkı tarafından başlatılmıştır. Ancak bu direnişin topyekûn bir bağımsızlık hareketi haline gelmesi, yani "Kurtuluş Savaşı" niteliğine bürünmesini sağlayan bizzat Mustafa Kemal Atatürk'tür. Üstelik, Prof. Yalçın Küçük'ün iddia ettiği gibi Atatürk sonradan bu mücadeleye katılmamış, Atatürk yola, "direniş fiktini" savunan ilk Kuvayi Milliyecilerden biri olarak çıkmıştır.
Sayfa : 36”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
Sayfa : 36”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
“Salih Paşa Hükümeti döneminde 16 Mart 1920'de İstanbul resmen işgal edilmiş, Meclis-i Mebusan dağıtılmış, bazı milletvekilleri tutuklanarak Malta'ya sürgün edilmiştir. Salih Paşa Hükümeti, bir yazıyla işgali protesto etmiştir. Yazıda, işgali gerektirecek bir durum olmadığı, Anadolu'daki olayların Aydın ilinin haksız yere Yunanlılarca işgal edilmesinden, Yunanlıların ve yerli Rumların Müslümanlara zulüm yapmasından, büyük bir Ermenistan'la Karadeniz'de bağımsız bir Rum devletinin kurulmak istenmesinden ileri geldiğini belirtmiştir.
Sayfa:173”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
Sayfa:173”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
“Kurtuluş Savaşı planlarını 1915'te yaptığı söylenen Enver Paşa'nın 1. Dünya Savaşı sırasındaki plansızlığı yüzünden 550 bin Mehmetçik şehit olmuş, 2 milyondan fazla Mehmetçik yaralanmış, 892 bin Mehmetçik sakat kalmış, 104 bine yakın Mehmetçik kaybolmuş ve 130 bin Mehmetçik esir olmuştur.
Sayfa:90”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
Sayfa:90”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
“Enver Paşa'nın, Osmanlı Devleti'ni 1. Dünya Savaşı'na sorarken öncelikli amacı Almanya'nın da desteğiyle Kafkaslar üzerinden Orta Asya'ya girmek ve büyük bir Turan İmparatorluğu kurmaktır!
Sayfa: 89”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
Sayfa: 89”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
“Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından bir gün sonra, 31 Ekim 1918'de Atatürk, Adana' ya gelerek Liman Von Sanders'ten Yıldırım Orduları Komutanlığı'nı devralmıştır. Devir teslim töreni sırasında bir ara Von Sanders, "Bizim için her şey bitti!" deyince Atatürk, Alman Generalin gözlerinin içine bakarak, " Savaş müttefikler için bitmiş olabilir, fakat bizi ilgilendiren savaş, istiklal savaşımız şimdi başlıyor!" demiştir.
Sayfa:41”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
Sayfa:41”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
“İşte Atatürk'ün 1917 yılındaki düşüncesi: "Memleket (Anadolu) dışında bir tek Türk askeri kalmamalıdır." Atatürk'ün "Memleket dışında bir tek Türk askeri kalmamalıdır." dediği o günlerde Enver Paşa, Kafkaslar' da, Dağıstan' da ve Hicaz' da bulunan orduların zafer haberlerini beklemekte, bu da yetmezmiş gibi Hindistan' a bir sefer yapmayı planlamaktadır.
Sayfa:41”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
Sayfa:41”
― Cumhuriyet Tarihi Yalanları
