Dostoyevski Okuma Grubu discussion

This topic is about
Netoçka Nezvanova
Başkaldırı Tohumları
>
Netoçka Nezvanova
date
newest »

Dostoyevski'nin ilk roman denemesiymiş Netoçka Nezvanova. Ve bahtsız da bir deneme olmuş zira tamamlayamamış.
Netoçka'nın hazin başlayan hayatını anlattığı 'bir kişisel hayat hikayesi' lakin sadece Netoçka'nın ön plana çıktığı bir hikaye değil. Netoçka'nın çocukluğundan başlayarak yetenekli lakin hem sanatta hem de hayatta başarısız olmuş üvey baba Yemiyof karakteri; Nitoçka'yı sahiplenen evin kızı Katya karakteri ve son olarak sahiplenildiği evde hem annesi, hem ablası, hem arkadaşı gibi gördüğü Aleksandra Mihaylovna karakterleri de okuyucuda epey yer ediyor bence. Özellikle Netoçka'nın her birine karşı duyduğu 'ölçüsüz' sevgi...
Tamamlanmış halini nasıl tasavvur etmişti acaba Dostoyevski? Katya'nın ailesiyle birlikte Moskova'ya gidişiyle yolları ayrılan iki dost tam sekiz yıl sonra yeniden karşılaşacaklardı mesela? Hikaye ya da onların hikayesi nasıl bir seyir izleyecekti?
Netoçka'nın hazin başlayan hayatını anlattığı 'bir kişisel hayat hikayesi' lakin sadece Netoçka'nın ön plana çıktığı bir hikaye değil. Netoçka'nın çocukluğundan başlayarak yetenekli lakin hem sanatta hem de hayatta başarısız olmuş üvey baba Yemiyof karakteri; Nitoçka'yı sahiplenen evin kızı Katya karakteri ve son olarak sahiplenildiği evde hem annesi, hem ablası, hem arkadaşı gibi gördüğü Aleksandra Mihaylovna karakterleri de okuyucuda epey yer ediyor bence. Özellikle Netoçka'nın her birine karşı duyduğu 'ölçüsüz' sevgi...
Tamamlanmış halini nasıl tasavvur etmişti acaba Dostoyevski? Katya'nın ailesiyle birlikte Moskova'ya gidişiyle yolları ayrılan iki dost tam sekiz yıl sonra yeniden karşılaşacaklardı mesela? Hikaye ya da onların hikayesi nasıl bir seyir izleyecekti?
Netoçka Nezvanovna Dostoyevski’nin kadın karakter yaratmada ustalaştığı romanı diyebiliriz. Anlatıcı “hiç kimse” anlamına gelen Netoçka’dır, bir büyüme hikayesi anlatır. Suç ve Ceza’nun Marmeladov karakterini hatırlatan babası Yefimov’u anlatır en çok. Gerçekten etkileyici psikolojik tahlillerle doludur Yefimov’un hayatını anlatan satırlar. Sonra roman başka bir eve geçmesiyle birlikte bambaşka bir yere savurulur, Katya karakteriyle ilişkisi uzun uzun konuşmaya değecek kadar ilginçtir. Genç kız cinselliği de vardır satır aralarında. Netoçka’nın evdeki bir sırrı ortaya çıkardıktan sonraki uzun bir yüzleşme sahnesi sonrası kitap pat diye yarıda kesilir. Büyük bir roman yazmak istemiş Dostoyevski. Sibirya’ya sürülmese bitirirdi sanıyorum. Ama yazar oralarda öyle şeyler yaşamış ki artık aynı kişi değildir artık. Bambaşka konular ilgisini çekiyor sonrasında. Ezilenlerin ölüler evindekilerin yeraltındakileri yazmak istiyor belli ki.
Yefimov'la ilgili karakter tahlillerine ilişkin yorumunuza kesinlikle katılıyorum Ömer. Zaten hastalıklı kişilik yaratma konusunda önceki eserlerinden epey tecrübeli olduğu hepimizin malumu. Suç ve Ceza'yı okurken kulaklarını çınlatacağız demek ki epeyce :)
Bu arada Sibirya'ya sürgün edilmeseydi; romanına devam edebilse ve tamamlayabilseydi Netoçka da Rus edebiyatının ünlü/ölümsüz kadın karakterleri arasına girer miydi acaba diye düşünmekten kendimi alamadım doğrusu. Kim bilir?
Bu arada Sibirya'ya sürgün edilmeseydi; romanına devam edebilse ve tamamlayabilseydi Netoçka da Rus edebiyatının ünlü/ölümsüz kadın karakterleri arasına girer miydi acaba diye düşünmekten kendimi alamadım doğrusu. Kim bilir?
Kesinlikle. Kendi kendini bilerek mahveden ve bundan zevk alan karakterler bunlar. Yefimov'un öyküsündeki son sahneler de Dostoyevski’nin kaleminin ne kadar kuvvetli olduğunu gösteriyor bence. Hatta o sahnelerden birini ressam İlya Gluzanov resimlemiş, Nuri Bilge Ceylan da bu resmi Kış Uykusu filmindeki evin duvarında kullanmış, hatta filmin afişi bu resimden ilhamla tasarlanmıştı.
Rus edebiyatındaki ölümsüz kadın karakterlerin konuşulduğu listelerde genelde Suç ve Ceza’dan Sonya, Budala’dan Nastasya oluyor. Netoçka’da da belki bu ikisinden izler bulmak mümkün.
Rus edebiyatındaki ölümsüz kadın karakterlerin konuşulduğu listelerde genelde Suç ve Ceza’dan Sonya, Budala’dan Nastasya oluyor. Netoçka’da da belki bu ikisinden izler bulmak mümkün.
dostoyevski'nin tutuklanmasıyla romanın yarım kaldığını bilmeme rağmen; öylece bitiverdiğine hala inanamıyorum. kütüphaneden edindiğim kitap olduğu için de emin olamıyorum belki. son cümle bay ovrov'un netoçka'ya söylediği öyleyse yarın cümlesine verilen düşteydim sanki..sözü müdür? öyleyse, böylece bitivermesi kırdı beni diyebilirim:)
şaka bir yana; dönem dönem ilerleyen harika bir kız çocuğu- ergen- genç kız hikayesi okuduğumu düşünüyorum. psikolojik tespitleri inanılmaz! her satırı ayrı keyifli, her hikayesi ayrı şaşırtıcı.
yazarın eserlerini kronolojik olarak okumak da; yazarın ruhsal gelişimini (edebi olarak değerlendirmek haddim değil) takip açısından çok keyifli. bazen diyorum bütün kitapları bırakıp sadece dostoyevski okuyayım. bu grup bu yüzden de çok faydalı oldu bana.
son sözüm: iletişim yayınlarındaki önsözleri, kitap bitince son söz niyetine okuyun:)
şaka bir yana; dönem dönem ilerleyen harika bir kız çocuğu- ergen- genç kız hikayesi okuduğumu düşünüyorum. psikolojik tespitleri inanılmaz! her satırı ayrı keyifli, her hikayesi ayrı şaşırtıcı.
yazarın eserlerini kronolojik olarak okumak da; yazarın ruhsal gelişimini (edebi olarak değerlendirmek haddim değil) takip açısından çok keyifli. bazen diyorum bütün kitapları bırakıp sadece dostoyevski okuyayım. bu grup bu yüzden de çok faydalı oldu bana.
son sözüm: iletişim yayınlarındaki önsözleri, kitap bitince son söz niyetine okuyun:)
Bilgen wrote: "dostoyevski'nin tutuklanmasıyla romanın yarım kaldığını bilmeme rağmen; öylece bitiverdiğine hala inanamıyorum. kütüphaneden edindiğim kitap olduğu için de emin olamıyorum belki. son cümle bay ovro..."
Yorumdaki ilk cümlen kitabı bitirdiğimde benim de hissettiğim "aaaa nasıl yani" duygusunu tam ifade etmiş Bilgen :) Başlarken tamamlanmamış bir roman olduğunu bilerek başladım lakin okumaya devam ederken unuttum galiba :)
Kronolojik okuma konusunda da katılıyorum, hakikaten yazarın zaman içinde yazma eğilimlerini gözlemleme açısından harika bir deneyim oluyor benim açımdan. Eserlerini değerlendirirken daha akla yatkın ve gerçekçi yorumlar yapmaya da fırsat veriyor üstelik.
Yorumdaki ilk cümlen kitabı bitirdiğimde benim de hissettiğim "aaaa nasıl yani" duygusunu tam ifade etmiş Bilgen :) Başlarken tamamlanmamış bir roman olduğunu bilerek başladım lakin okumaya devam ederken unuttum galiba :)
Kronolojik okuma konusunda da katılıyorum, hakikaten yazarın zaman içinde yazma eğilimlerini gözlemleme açısından harika bir deneyim oluyor benim açımdan. Eserlerini değerlendirirken daha akla yatkın ve gerçekçi yorumlar yapmaya da fırsat veriyor üstelik.
Birden bitiyor evet. Kurgu olarak da çok toplu değil. Yefimov gibi bir karakterin sahneden birden çekiliyor ve Netoçka’nın çocukluk maceralarına dönüşüyor roman. Ama işte yer yer öyle sahneler kuruyor ki insan iştahla okuyor.
“Netoçka Nezvanova, fakir bir evde çilekeş annesi ve başarısız bir müzisyen olan babasıyla yaşayan Netoçka’nın acıklı çocukluk hikâyesiyle başlar, ilk gençlik ve gençlik anlatılarıyla devam eder.”