Oldtimer - Klasik Okuma Grubu discussion

Yaşamın Ucuna Yolculuk
This topic is about Yaşamın Ucuna Yolculuk
51 views
Grup Okumaları > Yaşamın Ucuna Yolculuk - Haziran 2021 Türk Klasiği Okuması

Comments Showing 1-18 of 18 (18 new)    post a comment »
dateUp arrow    newest »

message 1: by Özgür (new) - added it

Özgür | 4043 comments Mod
Haziran ayı Türk klasiği okumamız Tezer Özlü'nün Yaşamın Ucuna Yolculuk kitabını okuma maceranızı ve kitaba ilişkin yorumlarınızı bu başlıkta paylaşabilirsiniz.

Keyifli okumalar!


Aslı (aslioz) | 172 comments Sanırım başlıkta bir hata olmuş sayın mod :)


message 3: by Özgür (new) - added it

Özgür | 4043 comments Mod
Aslı wrote: "Sanırım başlıkta bir hata olmuş sayın mod :)"

Teşekkür ederim, düzelttim. Kopyala yapıştır alışkanlığının sonuçları :)


message 4: by Zeynep T. (new)

Zeynep T. | 316 comments Tezer Özlü'nün seçilen kitabını ve iyi bilinen diğer eserlerini birkaç defa okuduğum için yazarın "Kalanlar" ve "Eski Bahçe Eski Sevgi" kitaplarını okuyacağım. En azından bu şekilde eşlik edeyim dedim. Fakat seçilen kitabı okuyacak olanların yorumlarını merakla bekliyorum. Grubumuzda Haziran ayı güzel geçecek. :-)) Herkese iyi okumalar.


Aslı (aslioz) | 172 comments Burası bayağı sessiz kalmış, okuma fırsatı bulabilen olmadı mı? Ben biraz önce bitirdim ve çok beğendim. Gerçekten insana dokunan ve onu düşündüren bir kitap. Fazlasıyla da depresif, isminin hakkını veriyor.


Ibrahim Bal | 55 comments Ben 3’te 1’ini bitirdim. Benim için oldukça zor bir okuma oluyor. 5 sayfa okuduğum zaman uyuklamaya başlıyorum. Çok fazla mekan tasviri var ve benim için pek bir şey ifade etmiyor açıkçası. Peşin yargıya varmak istemem lakin şuana kadar kitapta sevdiğim bir şey olmadı.


Bilgen (kibrit) | 570 comments tezer özlü okumak sağlam psikoloji istiyor bence. kitaplarının isimlerinden de anlaşılacağı üzere; ruhsal bunalımların eşiğinde yazılmış gibi her satır. ama ben yazarın bu sınırdaki kişilikleri çol güzel ifade ettiğini düşünüp, beş yıldızı basmıştım. yakın zamanda okuduğum için ve de kendimi şu an bu ruh haline sokacak durumda hissetmediğim için okumaya katılamıyorum. ama bence okuyan herkes kendinden birşey bulabilir. şöyle bir yorumlara da bakınca; acaba dedim kadınlara daha mı çok hitap ediyor? sizler ne düşünüyorsunuz acaba?


message 8: by Renin (new)

Renin | 482 comments Seneler önce okuyup, bir daha okumama kararı almıştım. Bana hiç hitap etmemişti doğrusu. :)


Aslı (aslioz) | 172 comments Bilgen wrote: "tezer özlü okumak sağlam psikoloji istiyor bence. kitaplarının isimlerinden de anlaşılacağı üzere; ruhsal bunalımların eşiğinde yazılmış gibi her satır. ama ben yazarın bu sınırdaki kişilikleri çol..."

Kadın ruhuna daha yakın olabilir ama bence kişinin o anki ruhsal durumuna göre de değişebilir beğenip beğenmeme durumu. Ben oldukça yorgun olduğum yağmurlu bir günde okuduğum için çok hoşuma gitmişti. Bence de okuyan herkesin kendinden bir şey bulabileceği bir kitap.


message 10: by Okan (last edited Jun 20, 2021 12:04AM) (new) - rated it 1 star

Okan (fyodor16) | 91 comments 20-30 sayfa sonrasinda Tezer Ozlu ile bir bag kuramadigim icin birakmayi dusunurken her yeni sayfada biraz daha sinirlenmis buluyorum kendimi. Ilk uzun bolumu bitirdim biraz once.

Ferit Edgu bu kitabin ismini Bir Intiharin Izinde'den Yasamin Ucuna Yolculuk'a cevirmeseymis keske. Metinde olmayan bir derinlik beklentisi yaratiyor bu isim.


message 11: by Okan (new) - rated it 1 star

Okan (fyodor16) | 91 comments Sonunda bitirdim, itiraf etmeliyim ki bazi bolumlerde gaza basmak zorunda kaldim, yavas da okusam 4-5 dakikada okudugumu unutuyor gibiydim. Ayni zamanda yasiyor olsak bes dakika beraber geciremezdik herhalde Tezer Ozlu ile. :) Pavese alintilari arasinda teget dusunceler yumagi, ara ara girilen kibir ve drama queen krizleri.

Bu surekli alintilar Ozlu'nun metnini de zayif gosteriyor. Buyuk ihtimalle baglamindan kopmus bir aforizma uzerine derinlikten yoksun cesitlemeler okuyoruz surekli.

Olumsuz hislerimin okuyup sevenlere yonelik bir kucumseme olarak algilanmasini istemem. Farkli bir yasta ve duygu durumundaki hallerimi dusunuyorum da bu kitaba bu kadar yuklenmeyecegim zamanlarim vardi. Sanirim ben Ozlu'nun yasamak agrisina pek sempati duyamadim ya da kisaca inanmadim. Okura ruhunu acmis bir yazara haksizlik ediyor olabilirim tabi ama bence Ozlu daha kendisine bile acamamis ruhunu ve Pavese'nin Svevo'nun Kafka'nin hayaletlerine siginiyor, belki de yuzlesmek istemiyor bilemiyorum. Sahte acilar yaratiyor kendine. Uzuntu verici aslinda.

1/5 vermem daha cok metinle uyusamamdan dolayi, edebi yeterlik degerlendirmek haddime degil. Zaten elestirmen degiliz sonucta, duygu notu veriyoruz.

Olumlu bir notla bitireyim, bir kismini Storytel'den dinledim. Derya Alabora seslendiriyor. Bu kitabi sevenlerin, arada tekrar okuyanlarin o seslendirmeye bayilacagini dusunuyorum, gercekten basariliydi.


Ibrahim Bal | 55 comments Bitirdim. Ben de gaza bastım okurken. Kitabın 2. Yarısı daha hızlı aktığını kabul etmeliyim. Ama yine de kitaba karşı düşüncelerim değişmedi. Sevmedim. Sürekli bir intihar bahsi ve güzellemesi. Yok burda ne güzel intihar edilir, yok asansör tabut gibi. Değişik bir psikolojiyle yazılmış ve belki de aynı psikolojiyle okunması gereken kitap. Bunlar tamamen şahsi duygularım tabii ki. Mis gibi yaz mevsiminden/tatilinden önce kendimi kasamayacağım 😁


message 13: by Thecure (new)

Thecure | 45 comments Ben de daha önce Çocukluğun Soğuk Geceleri kitabını okumuştum Tezer Özlü’nün. Yazarın dilini bir yandan çok açık ve yalın, bir yandan da kapalı ve karanlık bulmuştum ve tam olarak nasıl yorumlayacağımı bilememiştim. Başka bir kitabını okumayı düşünmedim o yüzden. Ama bu ay yetiştiremesem de gelecek ay okuyacağım Yaşamın Ucuna Yolculuk’u.


message 14: by Ege (new) - rated it 1 star

Ege  (egeo) %25teyim. Sesli kitap olarak dinlediğim için Tezer Özlü bir gece rakı eşliğinde dertlerini düşüncelerini anlatıyor diye düşünüyorum. Baskıyı görmediğim için kararsızım ancak uygulama çeşitli bölümlere ayırmış, sonrakiler daha keyifliyse diye sizlere bir sorayım istedim atlamak için, kitap bırakmaktan çekinmeyen bir insanım. Şu bölümü çok güzel onu okursan bağ kurarsın kalanından daha çok keyif alırsın dediğiniz bir yer var mı?

Eser anlatı türünde olduğu için biraz yazarla bağ kurma ihtiyacım oluyor, ne yazık ki pek başaramadım, belki de yaşlanmak ölüm ve yalnızlık korkusu hissetmediğimden (ya da beni korkutmadığından), belki de Pavese ya da Kafka beni pek çekmediğinden. :)

Kalemi ise, benim için "tam" değildi. Şiirsellik, akış, konudan konuya atlayış sanki ayarın biraz dışındaydı; sürekli bir gürültü hissettim, sinyalde kopukluklar, ince ayar gerekiyor.

Keyif aldığım kısımlar deneyimlerine ilişkin, cinselliğini ifade edişi, ya da ilk defa İstanbul'a gelişinde hissettikleri, karşılaştığı kültür çatışmaları. Seneler sonra Berlin'e dönüşü üzerine ilişkin notları şuana (%25) dek tatmin etmedi.

Ha, bir de duvarlar. Sistemlerin duvarları. Orası hiç fena değildi.


Josefina Wagner | 80 comments Kitabı daha önce okumama rağmen tekrar okudum daha doğrusu storytelden dinledim. Blogda yazdım düşüncelerimi ama bana hitap etmiyor evet iyi bir yazar kesinlikle fakat bu kadar karanlık bir anlatım olumsuzluk acıya olan bağımlılık sadece ruhsal acı değil fiziksel acı bile yazarı mutlu ediyor.Dişinin ağrımasının bu kadar uzun sürmesi bana yok artık dedirttirdi;)


message 16: by Merube (last edited Jun 29, 2021 03:37PM) (new) - rated it 2 stars

Merube | 536 comments Öncelikle yazarın Türk edebiyatında çok farklı ve cesur bir kalemi olmasını takdir ediyorum, bu nedenle beğenenleri de anlayabiliyorum. Ancak yazarın bu kitabı bana hitap etmedi ne yazık ki. Yoksa Türk klasiği olarak genel kabul gören bir esere kötü demek haddim değil. Kötü de diyemem zaten. Sadece bana hitap etmedi.

Her şeyden önce yer yer öyle cümleler var ki kötü bir çeviri okuyormuşum gibi hissettim. Belki baskı nedeniyle ben böyle hissettim, öte yandan bu tarz kullanımlar öyle sıktı ki baskı değil de yazarın kalemiyle alakalı olduğunu düşündürttü. Belki de ilk seferden sonra dikkatim o konuya yoğunlaştığından en ufak yerde yorgan yakmaya başladım :). Keşke örnek cümleleri işaretleseydim diye hayıflandım kitabı bitirdiğimde. Buraya birkaç örnek koyabilmek güzel olurdu. Yazım dili farklı ve edebi tercihi o kullanımlar yönünde olabilir elbette. Benim kastettiğim eklerle ilgili uyumsuzlukla alakalı daha çok. O cümleleri ilk okuduğumda “bu cümlede bir sorun var” hissiyatından uzaklaşamadım.

Bir diğer ve esas sorun, metin bilinç akışı gibi başlasa da bilinç uçuşması esasen. En azından ben kendi okuma tecrübemde böyle hissettim. Kopuk kopuk ilerleyiş edebi bir tercih olabilir, ancak bu kitapta bana hitap edemedi. Yoksa haddim değil birçokları tarafından klasik kabul edilen bir kitabı eleştirmek. Sadece o kopuk anlatım fazla, fazla, fazla kopuktu benim için. İleri geri gidişler, eksiltmeli anlatım ben bunları severim aslında. İlk başlarda acaba Duras’ın Sevgili kitabındaki gibi cesur bir dille anılarını bir ileri bir geri anlatacağını sandım. Ancak olmadı...

Üç nokta kullanınca aklıma kitaptaki üç noktalar ve en çok da aynı cümle veya kelimelerin yinelenmesi geldi :). Bundan sonraki kısımlarda yorumumu kısa tutabilmek adına kopuk kopuk ana başlıklara değinsem daha iyi :)

Okan’a katılıyorum, Pavese’den sürekli alıntılar metni zayıflatıyor.

Kitabın en sevdiğim kısmı Pavase’nin kızının geçtiği bölümdü. Orada nispeten daha az kopuk bir metin vardı. O evde Ada’nın resmi nerede diye düşünüp durması akıcılığı bozmuyor bilakis besliyordu. Ancak bu akıcı kısım oldukça kısa sürdü.

Çocuğu Stockholm’a binen uçağa bindirmiş, çocuğumu demiyor mesela yazar kitapta. Neden böyle bir kullanım tercih ettiğini merak ettim.

Yorumlara bakarken bir okur önce Çocukluğun Soğuk Geceleri’nin okunması gerektiğini belirtmiş. O kitap okununca aralıklar daha iyi dolduruluyormuş. Okuyan var mı aranızda?

Kitabın karamsar olması değil de ele alış şekli bana hitap etmedi. Zweig de intihar/ölüm temasını işler ama onu bayılarak okuyorum.

Özlü’nün kitabında en fazla sayfayı sanırım Pavese’nin hayatı ile ilgili kısımlar kaplıyor. Pavese’nin karısını aldatmasını olağan karşılıyor ve evlilikleri ile ilgili sorunları için Pavese’nin karısını suçluyormuş intibası edindim.

Daha yazılacak başka şeyler de var elbette. Sonuç olarak aykırı kalemlere her zaman ihtiyaç var. Özlü aykırı bir kalem. Türk edebiyatını zenginleştirdiğini düşünüyorum. Sadece bu kitabı bana hitap etmedi. Okan gibi ben de duygu notu veriyorum.


Bilgen (kibrit) | 570 comments ben çocukluğumun soğuk geceleri ile yaşamın ucuna yolculuku peş peşe okumuştum. yaşamın ucuna yolculuğu çok beğenmeme rağmen diğer kitabı çok sevememiştim. nedeni nedir hatırlayamıyorum. belki okumaya çocukluğumun soğuk geceleriyle başlamak lazımdır.


message 18: by Özgür (new) - added it

Özgür | 4043 comments Mod
Okumamızın sonun geldik. Okumaya katılan ve tartışmaya katkı verenlere çok teşekkürler.


back to top