Öbür Mevzular #2

11. Aynanın baktığı sizsiniz!



12. Uçaktan indiklerinde varlıklarının simgesi olan valizlerini bekleyen küçük muttarid, mühteriz insanlar.



13. Eskiden şehirler çekerdi beni. Metrolar, arka sokaklar, kalabalık caddeler, zengin muhitler ya da batakhaneler. O itiş kakışa bağımlıydım. Şimdi doğa istiyorum. Girilmemiş ormanlar, yürünmemiş patikalar. En azından benim tarafımdan yürünmemiş… Ya da deniz. Karanın görünmediği ve dünyanın yuvarlaklığının anlaşıldığı sessiz ve koyu mavi deniz.


Yaşlanıyor muyum yoksa sevgisizleşiyor  muyum?



14. Küçük Bavyera vazosu.



15.

Yeni kesilmiş otlar

Üzerlerinde ayak izleri

Gelip tükürmüş biri

Her şeyin bittiği bu yere.



16. Olmadığım yer.



17. Nicos Kazancakis, Günaha Son Çağrı romanında İsa peygamberi Vaftizci Yuhanna ile şöyle konuşturuyor:

“Ateş olaydım yakardım. Oduncu olaydım vururdum. Ama ben bir yüreğim, seviyorum.”

Kendisini çarmıha gerdiler biliyorsunuz. Kollara, ayaklara çakılan çiviler; kafaya yerleştirilen dikenli taçlar… Bugüne kadar birini ya da bir şeyi sevip de cezalandırılmadığım hiç olmadı. Sevdiğiniz her şeyin ve herkesin içinde sizin için, size ayrılmış  bir tuzak yatıyor. Ama işin güzelliği burada. Gidip alın onu.



18.

Merdivenlerden yuvarlandı birinin turuncu kalbi

Bağırışlar duyuldu sonra

Nihayetinde Karaköy’den vapur.

Uzun yaz yürüyüşleri böyledir

Turuncu gecede

Islak merdivenleri kurutan turuncu kızlar.



19. Eski Mısırlılar yemekli içkili şölenlerde masada bir tane iskelet bulundururlardı. İskeletin münasebetsiz kaçacağı bir ortam ise en azından yaşamın kısalığına dair bir tane simgeye yer verirlerdi.



20. Beraberlik diye bir şey yok. Bunu anlamanız lazım. Birisinin kazanması gerekiyor.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on July 24, 2015 07:02
No comments have been added yet.


Bülent Çallı's Blog

Bülent Çallı
Bülent Çallı isn't a Goodreads Author (yet), but they do have a blog, so here are some recent posts imported from their feed.
Follow Bülent Çallı's blog with rss.