Of yazamıyorum. İstanbul’a her dönüşümde ilham kuyuları kuruyor. Jet lag yüzünden mi, geçiş sıkıntısından mı bilmiyorum. Belki benim yazdığım saatlerde İstanbul kafeleri daha kepenkleri kaldırmamış oldukları için. Doğup büyüdüğüm yeşil apartmanın altıncı katından hiç eksilmeyen Gayrettepe trafiğini seyrediyorum. Bulaşmadan, dışarı adımımı bile atmadan. Altıncı kat penceremden, bir güne on altı tane program sıkıştıran ve hepsine ucu ucuna da olsa yetişen insanları seyrediyorum.
Çocukluğum boyunca yetişkinlerin dünyasını izlediğim bu koca pencerelerden dışarı bakarken yine çocuk oluyorum. Huysuz, uykusuz ve koşturmacadan muaf tutulmuş…
Şimdilik halim budur…
Yine yazacağım tabi.
Published on February 05, 2013 10:26