Orwell ve 1948 Model Yangın Zili

George Orwell’in ünlü romanı 1984, hemen her kültürde birlong seller oldu, bizde de çok satıyor ve biliniyor. Orwell, bu tercihinin gerekçesini hiç konuşmasa da, kitabı 1948’de yazar, son iki rakamı ters çevirerek sadece kitabınismini seçmez, “geleceği” de işaret eder: 1984.
Orwell, kırklı yılların sonunda, totaliter rejimlerinyakın geleceğin kabusu olacağına inanıyordu. Romanda anlattığı gelecektoplumunun o kadar uzak olmadığını vurgulamak istiyordu.
Stalin karşıtıydı ve romanda, Stalinist Sovyetler’inpropaganda, gözetim ve dil kontrolü pratiklerini abartarak hicvediyordu. İlgilisibilecektir, tıpkı Hayvan Çiftliği gibi bu romanının da (her ne kadar OrwellTroçkist olmasa da) Troçkist bir yönelimi vardır. Parti’nin başındaki BüyükBirader, mutlak lider Stalin’in izdüşümüdür. Goldstein karakteri ise Troçki’ninalegorisidir: Sistem karşıtı, “ihanetle” suçlanan ve sürgünde olan  rejim kurucusu bir figürdür. Tıpkı Hayvan Çiftliği’ndeki “Snowball” karakteri gibi...
Troçkistler için Sovyet devrimi, Stalin’in gelişiylebirlikte bürokratik bir karşı-devrime dönüşür, kendi çocuklarını harcayan totaliterbir gözetim devleti haline gelir. Özgürlük ve eşitlik gibi idealler berhavaolur. Troçki’nin Stalin’e yönelik en büyük suçlamalarından biri, tarihin tahrifedilmesi ve geçmişi yeniden yazılmasıydı. 1984’teki Gerçek Bakanlığı da tamolarak bunu yapar, geçmiş sürekli olarak yeniden yazılır.
Kişisel olarak romanı fazla karamsar bulurum, karamsarlıkda bir tür kör kuyudur çünkü. Raymond Williams’ın benzer eleştirileri varmış,okuyunca hoşuma gitmişti. El hak, kitabın övülesi bir fikrî netliği var ama edebiolarak, karakterlerin herhangi bir “psikolojik derinliği” yok… Politik didaktizmtürünün iyi bir örneği sayılabilir. Feminist eleştirmenler Julia karakterini“klasik erkek fantezisi” olarak tanımlıyorlar — sahici bir muhalifi karakter olmadığını,Winston’ın duygusal döngüsünü tamamlaması için bir araç gibi kullanıldığını söylüyorlar,ki doğru. Orwell’in amacı bir romandan çok, bir uyarı metni yazmakmış bence. Siyaseten  “yangın ziline” basmak istemiş… Ve roman tam da bu nedenle kültleşmiş, abartı,distopyanın gücüne dönüşmüş olabilir.
1989’da Doğu Bloku çökünce,  Orwell’in kehanetlerinin doğru çıktığı filansöylenmişti. Tabii ki doğru değildi, 1984 romanında anlatılan dünya,totaliterliğin küreselleşerek kalıcı olduğu bir dünyaydı. Doğu Blokunun çöküşüyle,o yapının  sürdürülemez olduğunu kanıtlanmıştı.Orwell’in distopyası sürmemişti yani.
Sıklıkla karıştırılır, bilim kurgu, geleceği değilşimdiki zamanı anlatır ve eleştirir. Orwell’in kahinlik yapmak istediğinisanmıyorum, “ne olacakla değil, “ne oluyor”la ilgilendiğini düşünüyorum.  Gerçeğin devlet tarafından tahrif edilmesi,propaganda ve gözetim toplumunun yükselişine bakılırsa, evet kehanetleri doğruçıktı. Orwell’in asıl öngörüsü, baskı rejimlerinin doğası ve insan zihnininkontrol edilme biçimleriyle ilgiliydi. 
Bu açıdan bakarsak, 1984, günümüzüngözetim kapitalizmine, dijital manipülasyona ve post-truth siyasetine kadaruzanan bir uyarı metni olarak geçerliliğini koruyor. O yüzden ilüstrasyonlarda Orwell’in eline bir ceptelefonu verdim ve sevdiğim bir 1984 kapağını telefonla yeniden yorumladım.  

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on July 15, 2025 14:01
No comments have been added yet.


Levent Cantek's Blog

Levent Cantek
Levent Cantek isn't a Goodreads Author (yet), but they do have a blog, so here are some recent posts imported from their feed.
Follow Levent Cantek's blog with rss.