monolog


-Ne o, omuzların ve boynun mu ağrıyor? Ellerin hep oralarda.-Sana neyin iyi geleceğini biliyorum. Lambayı kısar. Tütsü yakar. Rahatlatıcı bir müzik açar. Masaja başlar.-Kürek kemiklerinin altı, iç kısımları kulunç dolu. Böyle olmaz. Biraz gevşemen lazım. Sen benim günlük karalamalarımla niye uğraşıyorsun şekerim! Benimki sızlanmalar. Adama, çocuğa sarmayayım diye. Masaja devam eder. -Bırak şimdi o karalamaları. Bence sen eleştiri yazmalısın. Şu sıra gerçek eleştiri yazılarına ihtiyaç var. Meslek gereği edebiyat birikimin yetersiz ama kısa sürede okuyarak bu açığı kapatacağına eminim. Karşılaştırmalı edebiyat mı okusan acaba? Masaja ara verir. Telefonunu kurcalar. Yerine bıraktığında yüzü gülmektedir. -Gümüşlük’te bir atölye ayarladım sana. Masraflar benden. Karşılık mı? Yok canım, daha neler... -Madem çok ısrar ediyorsun... Dosyam bittiğinde sana vereceğim ve didikleyeceksin. Söz mü? Bak kıçın kalkar da, bakmazsan bozuşuruz valla. -Uçak biletini aldım. Leylak rengi bluzunu da al. Gözlerini açıyor. Dur ben üzerine oturayım, hah şimdi çek fermuarı. -Gitmişken başka modüllere de gir. -İyi yolculuklar, öpüyorum.
 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on January 25, 2019 11:19
No comments have been added yet.


Tuğba Gürbüz's Blog

Tuğba Gürbüz
Tuğba Gürbüz isn't a Goodreads Author (yet), but they do have a blog, so here are some recent posts imported from their feed.
Follow Tuğba Gürbüz's blog with rss.